Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20 EKfM 1998 S/
8 DIŞ HABERLER
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Uyuşturuculara Ne Oldu?
Türkiye'de 1953 yılında TCK'de ya-
pılan bir değışiklikle örgütlü uyuşturucu
kaçakçılığının cezası idama çevrilmiş, kul-
lanıcılar da devlet gözetiminde tedavi-
yealınarak eroin sorunu tümden srfırlan-
mıştı. Ancak uyuşturucu maddeler sa-
yrlırken afyon ite eroın arasında bir ara
ürün olan baz morfinin adı yasada unu-
tulmuştu. Böylece, baz morfinle yaka-
lananlar, idarridan sfynlıyor ve bırkaç yıl-
lıkceza ite kurtuluyortardı. Afganistan çı-
kışlı, Iran üzerinden Türkiye'ye gelen af-
yon, yerii kaçak afyon sakızı ile bırlıkîe
"baz morfin e çevhliyor, sonra Marsıl-
ya'ya gönderiliyor, orada eroine dönüş-
türüldükten sonra New York'ta Har-
lem'in yolunu tutuyordu. Türk mafyası-
nın görev alanı, Türkiye ite ve baz mor-
finle sınıriıydı. Türkiye'ye, liberal ekono-
minin geçişin yanı sıra Turgut Özal baş-
bakan oîunca, TCK'de Örgütlü uyuş-
turucu kaçakçılığı suçundan idam ce-
zası da kaıdınıdı. Başta hemşerisi, Ma-
latya Spor Kulübü Başkanı Nurettin
Güven olmak üzere pek çok eroin ka-
çakçısı idamdan kurtulmakla kalmadı,
Amerika ve Avrupa polisinin Fransa'da
çökerttiği eroin laboratuvartan da Tür-
kiye'ye taşındı. Türk mafyası, eroin iş-
lefne, pazartama sürecıne egemen ol-
du, PKK'nin de desteği ile Avrupa ağı-
nı ele geçirdi. "75 sente muhtaç" Tür-
kiye, kara para ve kaynağı belirsiz dö-
vizlerin cennetine döndü. Kendı genç-
lerimiz de tıpkı Hartem'de siyahlar gıbi
aşın dozdaki eroinden kaynaklanan "al-
tın vuruş"un kurbanı olmaya başladılar.
Amenkalı yazar Robin Moore'un ger-
çek bir olaya dayalı "The French Con-
nection- FransızBağlantısı" (1969) ad-
lı kitabı, o yıllarda dünyada en çok sa-
tan kitaplardan bin idi. Daha sonrakı yıl-
larda aynı adla filme alındığında başro-
lü Gene Hakman oynamıştı. Bu gerçek
öyküde New Yorklu ajanlar bir şebeke-
yi çökertmiş ve 50 kilo kadar saf eroin
ele geçirmişterdi. Birkaç yıl sonra New
York polisinin emanet bürosunda koru-
ma altında olan bu eroinin çalındığı,
pudraşekeri ile değistırildiği ortaya çık-
tı. Bu öykü şimdi aklıma nereden geldı
bıliyor musunuz? Susurluk davası ne-
deniyle Istanbul DGM'de ifade veren
MtTyöneticilerinden Mehmet EymüYe
göre eski Içişlerı Bakanı Mehmet Ağar,
Dev-Sol Başkanı Dursun Karataş a
ylaşmak içın Nurettin Güven ve Yaşar
Oz ile Avrupa'ya 80 kilo eroin gönder-
mışti. Savın döğru olup olmadığını yar-
gı aydınlığa kavuşturacaktır. Ancak, baş-
ta Başbakan olmak üzere, Içişlerı, Ada-
let bakanları ile Toprak Mahsullen Ofi-
si'nden (TMO) sorumlu Devlet Bakanı-
nın, DGM savcılannın harekete geçme-
leri gerekir. Ele geçen afyon, morfin, baz
morfin, eroin gıbi maddeler, yargı süre-
ci sonunda TMO'ya tutanakla devredi-
lir. Esrar gibi maddeler ise yakılır. Şim-
dı bir soru: "Eymür'ün savı doğruysa
Ağar 80 kilo eroini nereden sağladı?"
Doğru degılse bu olay insanın aklına şu
sorulan getiriyor "Son 10yıldanereler-
de ne kadar uyuşturucu madde yaka-
landı, bunlardan ne kadan TMO'ya dev-
redildiya da birheyetönünde tutanak-
la yakıldı? Polis ve adliye emanetleıin-
de yargı sonucu bekleyen eroin gibine
kadar uyuşturucu, kokain, ectacy gibi
uyancı madde var? Toplam elkonufan-
lar ile ilgili kurumlara devredılen ve ya-
kılanlararasında fark varmı?Rakamlar
farklıysa bu uyuşturuculann kaybına ne-
den olan sorumlular kimlerdir, hakla-
nnda ne gibi işlemleryapılmıştır?"
'Mafya 'ya çalışan
gerzekpolis
Geçen hafta Istanbul polisi, "Topal
Ailesi"nin konırt ve işyerierine
yaptığı başkında, 7 milyon dolarlık
kara dövızin yanı sıra mütevazı bir
cephanelık ortaya çıkardı. Olayda
ele geçen 30'u aşkın silah ve
mermılen bir emnıyet yetkilisinin
kendi ellen ile güzelce bir masanın
üzerine yerleştırdigini
televizyonlarda gördük. Silahların
balistik incelemesi yapılarak hangi
olaytarda kul/anıldıgının
saptanacağı açıklandı. Diyelim ki
silahlardan bırı Prof. Dr.
Muammer Aksoy'un
oldürülmesınde kullanılmıştı. Bu
neyı deöıştınrdı? Yargıç ıçın sılahın
Topallarcfa bulunması cinayetı
işleyenın Topallar olduâunun
yeterli kanıtı degildır. Snahlann,
üzerindekı parmak ızlerı ile birtikte
bir önemı vardı. Sılahlar bir kişinin
değil bir çetenın mütevazı
cephanenöi. Her birinde değişik
parmak izlerinin olması dogal.
Balistik raporu ile birtikte bu izler
yargıç ıçtn önemlı kanıtlardır.
Görüntüdeki emnıyet yetkilisinin,
hıç Amerikan filmi izlemediği de
anlaşılıyor. Bu durumda Amerikan
polisi ne yapardı? Eje geçen silahı
bir kalem ucuyla tetik yöresınden
kaldırıp bir plastik torba içıne
koyup, ağzını mühürleyip,
sorumlusuna teslim etmez miydi?
Sılahları önce parmak izi, sonra
balistik uzmanlannın incelemeleri
gerekmez mıydı? Böylece suç-
suçlu arasındakı ilışkı kanıtlanmaz
mıydı? Uğur Mumcu
öldürüldüğünde kanıtlar
çöpçülerce süpurülmerniş miydi?
Güvenlık kuşağı ile çevrilmeyen
olay yerınde, bınlerce ınsan
kanıtlar üzerinde
dolaşmamış mıydı? Koskoca
Panam uçağına yerleştırilen
bomba ile ouşürüldüğünde, en
ufak parçasına vanncaya kadar
toplanıp bir hangarda bırleştirilip,
ipuçlan değerlendırılerek Übyalı iki
terönste ulaşılmamış mıydı?
Acaba Istanbul Emnıyet Müdürü,
bu cahıl, sorumşuz görevli
hakkında ne gibi bir soruşturma
yaprnayı düşuniiyor?
Reuter hcının kurbanı mı?
Geçenlerde gazetelerde "Reuter Ha-
ber Ajans»"nın Türkiye'deki 140. yılının
kutlandığı bildirıliyordu. Dünyanın 'V
numaralı uluslararası haber ajansı olan
Reuters'in ilginç bir öyküsü var. Aachen
doğumlu Alman Yahudisi olan Israel
Beer Josaphtat, 1844'te Htristiyan
olunca Julius Reuter adını alır. Dört yıl
sonra taşındıgı Parıs'te "siyasal haber-
ler' yayan bir ışyen açarve başansızolur.
Almanya- Fransa-Belçika arasında ha-
ber iletışım ağının olmayışını fark eder,
borsa gelışmelerini 40 güvercinle ışa-
damlanna ulaştırmaya başlar. 1851 de
gittiği Londra'da kendi adıyla ajansını
kurar. Ikinci başarısını Amerika'dan Av-
rupa limanlanna gelen gemilerden der-
lediği haberleri önce Londra'ya ilete-
rek gerçekleştirir.
Geçen haftaki kutlamaya bakılırsa Re-
uter, Istanbul'da bürosunu Londra'dan
sekiz yıl sonra 1858'de açmış oluyor.
Dogrusu Reuter'deçalışmış bir ınsan cda-
rak Londra ile Istanbul arasında güver-
cin kullanıldığını bilmiyordum! Reuter-
ciler bu konudaki belgelennı ıletırlerse
arşivimı zenginleştirmiş olurum. Reuter
Ajansı, 1950'lerde Türkiye'ye genç ga-
zeteci Gerald Long'u muhabir olarak
gönderdi. Bir süre sonra Adnan Men-
deres'in antidemokratik davranışlarını
yansıtan haberlerden memnun kalın-
madığı için Basın Yayın Genel Müdürü
Halim AÎyot, ikamet süresinin yenilen-
meyeceğini kendisine bildirmişti. Re-
uter, tepki olarak Türkiye bürosunu ka-
pattı. Günün birinde Gerald Long, Ajan-
sın Genel Müdürü olunca ilk iş olarak
Türkiye bürosunu yeniden açma kara-
naldı.
Bu amaçla muhabir Derek Black-
man'i Ekim 1971 'de Ingiliz KraJiçesi Eli-
zabeth'in gezisini izlemeye gönderdı-
ğinde, büroyu açma işi ile de görevlen-
dirmişti. 12 Mart Muhtırası verilmiş, baş-
ta Nadir Nadi ve llhan Selçuk olmak
üzere 11 kişi Cumhurıyet'ten uzaklaş-
tınlmıştj. Bu olaya tepki olarak Ankara'da
istifa ettiğim günlerde Blackman, ben-
den Reuter'in bürosunu açmamı iste-
di. Kendisi zaman zaman gelip Istan-
bul'da kalacak, ben ise Hürriyet gaze-
tesinde bir masadan oluşan Reuter Bü-
rosu'nu açacaktım. O günlerdeAnado-
lu Ajansı, Reuter'in Türkiye daöıtım hak-
kını Hürn'yet'e kaptınmakla birlikte, kor-
san olarak haberteri kullanmayı sürdür-
mekteydi. Ajans, o günlerde de siyasal
haberlerden zarar etmekte, ekonomik
haberlerden parakazanmaktaydı. Hiçbir
kamu ya da özet kuruluş Reuter'in eko-
Reuter'in kurucusu Julius Reuter
nomi servısıneaboneolma büincinde de-
ğildi. Yıllar geçtikten sonra Merkez Ban-
kası abone oldu.
Benden çeyrek yüzyıl sonra bugün-
kü Müdür Sameeh El-Din'in açıklama-
sına göre Türkiye bürolarında 120 kişi
çalışmakta, bini aşkn müşteri ve 600şir-
kete hizmet verılmektedir. Ajansın dün-
yada yıliık toplam geliri 3 mılyar sterli-
ne yaklaşıyor. 160 ülkede, 400 bin kul-
lantcısı var. 24 dilde, saniyede 30 bin bil-
gisayar ekran sayfası iletişim veriyor.
Dünya ekonomi haber pazannın yüzde
40'ını elınde bulunduran Reuter'in hızı-
na, dünyanın herhangi bir yerindeki eko-
nomik bunalımın dahi yetişemediğini
ve böylece küresel bunalım dalgalan-
malarına dahı neden olduğu öne sürü-
lüyor. Reuter'in kendi hızının kunbanı ol-
duğuna ilişkın savlar da yaygınlaşıyor
Amerika ve Isviçre'de, savcılarca ceza
yasalan çerçevesinde başlatılan 'Reuter-
gate" soruşturması ise şu günlerde
ajansa gölge düşürdü. 1981'de Wall
Strett'ten ayrılan Michael Bloomberg
10 milyon dolaria bir ekonomik haber
ağı kurdu.
Yeni ajans, Amenkan Dow Jones'u ge-
çip ikinciliğe yükseldiğınde, Reuter bu
yeni bitme ajansın nefesini ensesinde
duyuyordu. Reuter, yeni ajansın bilgisa-
yar programı ve elektronik iletişim ba-
şarısından paniklemişti. Rakibınin bilgi-
sayar programlannı çalrnakla suçlanan
Reuter "basit bir telıfhakkı ihlalı" söz-
leri ile kendini savunuyor. Geçen ay Is-
tanbul'a da gelen Reuter'in Yönetim
Kurulu Başkanı Peter Job şimdi tüm
soruşturmalann boy hedefi.
Halk Gazetesi - Basında Güven
Mafya-siyaset-medya üçgenindeki
kirli ilişkileri oluşturan buzdağının
afttakalan bölümlerinde, her geçen
gün biraz daha erime gözleniyor. Bu
arada Abdi Ipekçi'nin Türkiye'nin en
saygın "halk gazetesi" yaptığı
MilliyettekiçaJkant okuru üzüyor. Bir
kaç yıl önce Milliyet'in başlattığı
"temiz eller-temiz toplum"
kampanyasının tersi bir oluşuma
düşmesi, okurun başlıca kaygı
kaynağı. "Halk Gazetesi" sloganını
"basındagüven"eçeviren Milliyet'in
içişlerine kanşmaya hakkımız yok.
Ancak, bir okur olarak çözümü,
gazetenin temiz toplum sözcülüğü
yapabilmesi için ne ona, ne buna
satılmasındadeğil, sahipliginin halka
geçmesinde görenlerin varlığından
söz etmek istedik. Gazete, değeri
sınırlı hisselerle tıpkı Le Monde gibi
halka açılabilir. Halk Gazetesi Milliyet,
temiz toplum sözcülüğünü bu yolla
daha güvenle sürdürebilir.
Elmek: oacar@superonline.com Fax 0312. 468 15 79
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Hatay'da yaptığı konuşmada Suriye ve Arap ülkelerini uyardı
4
Son barışçı yolu deniyoruz'E\ÖNEKAPLAN
AKINBODÜR
MEHMET ALİSOLAK
HATAY -Cumhurbaşkanı
SüJeyman Demirel, Türki-
ye'nin Suriye ile arasmdaki
sorunu banşçı yollardan çöz-
meye çalıştığmı belirterek,
"Banşçı yollann sonuncusu-
nu denjyoruz. Eğer sorunu
banşçıvollardançözemezsek
>« başka yollara başvnrur-
sak kimsenin Tfirkiye'>« di-
yecegi kabnaz. Banşçıolmak
zaaf değildir. Banşçnız ama
güçsüz degiliz" dedı.
Yanında kalabahk bir he-
yetle dün Hatay'agiden Cum-
hurbaşkanı Demirel, Saman-
dağı'nda halka seslendi. Te-
rör hareketinin 15 yıldır Tür-
kiye'nin bütünlüğûnü böl-
meyeçahşüğını vedemokra-
si içinde bunayönelik müca-
delenin kolay olmadıgını be-
lirten Demirel, ülkenin top-
raklanna karşı beslenecek
kötü niyetleri her zaman ber-
taraf edecegini söyledi. De-
mirel, "Tûrkiye banşçı yol-
lardan sorunlanm çozemi-
yorsa >« o zaman başka yol-
larabaşvurduğunda hiç kim-
senin Türkiye'ye diyeceği kal-
maz. Kimseyi tehdit etmiyo-
rum. Ancak geçen 15yıl zar-
finda 5 bin askerve5bin yurt-
taş şehit olmuştur. Türkiye
bu acılan içinegömdü ve da-
ha fazla acıya da>anmaya ta-
hammülü kaimamjştu-" de-
S a m : H a t a y ' d a n a s l a v a z g e c m e y i z
_ ŞAM(AFP)-PKKyderiAbduDah
Ocaiao'ı banndırmadıklannı yineie-
yen Şam yönetimi. Hatay konusunu
da yeniden gündeme getırerek "Hak-
kimızdanasiavazgeçnKyiz" diyerek
Ankara'ya meydan okudu.
Suriye Enformasyon Bakanı Mu-
hammed Sabnan, Katar gazetesi El
Vatan'averdiği demeçte, ''Suriyeas-
la haklanndan vazgeçmeyecektir...
Hatay bizimiçin nûDibir mesefedir ve
bukönudaödünvermemizaslasö/ko-
nusu olamaz" diye konuştu, Son dö-
nemde patlak veren krız boyunca
"Tûrk tarafinm Hataykonusunu res-
miobırakbiçgündemegetirmenıesn-
deo" yakınan Salman, PKK ile ilgi-
li olarak da Şanı'ın "Öcalan'ı bana-
dınnadıkian" konusunda Ankara'yı
bilgilendirmiş oldugunu belirtti. En-
formasyon Bakanı yine de, "Herhan-
gi bir Arap yatandaşı Suriye've vize-
az girebilir. Ocalan'ın da değişik ad-
larda düzenienmiş değişik pasaport-
lan var. Bu oedenie geçmişte Suri-
ye'ye ginnişotmasıimkân dahflinde"
dedi. Öte yandan Suriye Savunma
Bakanı General Mustafa Tlas, resmi
haber ajansı SANA'ya verdiği de-
meçte, Türkiye ile aralanndaki so-
runlan banşçı diyalog yoluyla sona
erdirmek istediklerini ve iki ülke ara-
sında patlak verebilecek bir silahiı
çatışmadan tek çıkar sağlayacak ta-
rafin Israil olacagını vurguiadı. Savun-
ma Bakanı. "Komşu Türkiye ile dip-
lomatik yoilardan anlaşmaya karar-
Jıvız ve manoğın tehdrtiere üstün gei-
mesi için çağnda bulunuyonız''dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Milli
SavunmaBakanı IsmetSezginde dün
akşam kablrdığı bir sergide, Suriye
Enformasyon Bakanı Muhd
Salman'ın "Hatay hiçbir zaman
vazgeçilmeyecek ulusal bir mesele"
sözlerinin aramsatılması üzerine, "Dei
saçmas. Hatay orada buyursuıuar"
dedi.
di. Demirel, banşçı yollann
hemen hemen tümünün sabır-
la denendiğine dikkat çeke-
rek şu görüşleri dile getirdi:
"Istedigimizşey Suriyç'nin
Türkiye'niniçindekabna ha-
reketi yapan teröre destek
vermckten kaçınmasıydı.
Üzûntüyle ifade ede>im ki,
Suriyebudesteği vçrmeye de-
vam etti. Bugünlerde Türki-
ye'nin neaksiyonu Suriye ta-
rafindan doğru değeriendi-
rileceği, doğru anlaşılacağı,
Türkiye'de kan döken terör
çelesinin başını, kurmayları-
nı ve kamplannı banndır-
mayacağmı ve herhangi şe-
kflde maddi ve manevidestek
vermeyeceğini ortayakoyma-
sıdır. Çok bir şey istemiyo-
ruz. Hiç kimseninonurunukı-
racak bir şey de istemiyoruz.
Sadeee bizi rahatsız eden bir
durum ortadan kaldınlsın
diyoruz. Samyorum ki böyle
bir talep medeni bir icapür.
Umanm Suriye bir devlete
ve komşuya yakışan şeldlde
hareketeder."
Arap ülkelerinin liderleri-
ne de Türkiye'nin sıkmtıla-
nnın anlatıldığını kaydeden
Demirel, bu ülkede şehitolan
insanlann Müslüman olduğu-
na dikkat çelcti. Arap ülkele-
rinin terör hareketine destek
vermesi durumunda kendi-
sini kardeş sayan insanlann
ölümlerine yol açacaklannı
kaydeden Cumhurbaşkanı.
"Cenab-ı Allah Kuranıke-
rün'de 'Haksız yere bir kişi-
yi öldüren bütün insanlıfı öl-
dürür' der. Araplar bizim kar-
deşimizdir. Dayanışma köhi-
lerle değil, iyilerleyapılır. Biz
de sirin kardeşiniziz. Bi/im-
le de dayanışmanız lazım"
dedı.
Ülkenin huzuruna musal-
lat olanlara karşı tavıralmak
ve onu ortadan kaldırmanın
devletin görevi olduğunu vur-
gulayan Demirel. "Dev-
letimiz, milletimizi rahatsız
edecekher türlü kötûlüğü or-
tadan kaldıracak güçtedir.
HerkesTürkiye\i i)i anlasm.
Banşçılığından istismara
Baıiş süreci yine kaııa bulandı
Dış Haberier Servisi - ABD'nin gö-
zetiminde yapılan Israil-Filistin Zirve-
si henüz bir sonuç alınamadığı için her
gün biraz daha uzarken, Israil'de dün
meydana gelen patlamalar Ortadoğu
banşı adına harcanan çabalara darbe
vurdu. Israil'in güneyindeki Beerşeva
kenti otobüs terminalinde dün arka ar-
kaya meydanagelen iki patlamada, ara-
lannda 20'den fazla askerin bulundu-
ğu yaklaşık 59 kişinin yaralandığı bil-
dirildi.
Batı Şeria'nın El- Halil bölgesinden
geldiği ileri sürülen Filistinli birsaldır-
gan, olayyeri yakııunda yakalanarak po-
lise teslim edildi. Beerşeva otobüs ter-
minalindedün sabah meydana gelen pat-
lamalara, saldırganın arka arkaya attı-
gı iki el bombasının yol açtıgı kayde-
dilmişti.
Israil radyosu, atılan el bombalann-
dan birinin, içinde yolcu bulunan oto-
büse çarptıktan sonra biraz uzakta pat-
ladığını, saldında hedefin Israil asker-
leri olduğunu behrtti. Kent hastanesi yet-
kilileri, patlamalarda 2'si agır ve 20 'den
fazlası asker olan 45 kişinin yaralan-
dığını açıkladılar.
Bu arada Israil Başbakanı Benyamin
Netanyahu Beerşeba'daki bombalı
saldın üzerineMaryland'dade\ am eden
Jsrail-Filistin banş zirvesinde güven-
lik dışmdaki görüşmeleri askıya aldı.
Cumhuriyet
kitap kulübü
Taksim Sergi Salonu
EKİM AYI ETKİNLİKLERİ
SOYLEŞİLİ İMZA GUNU
21 Ekrnı Çarşamba Saat:18.00-20.00
ÜMİTZİLELİ
Kitaplannı imzalayacak ve okurlanyla söyleşecek.
IstiMalCad. (Aksanat karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82
ECumhuriyet
kitap kulübü
Taksim Sergi Salonu
EKÎM AYI ETKİNLİKLERİ
SOYLEŞİLİ İMZA GUNU
20 Bom Salı Saati8.00-20.00
NEHİR ROGGENDORF
Kitaplannı imzalayacak ve okurlanyla söyleşecek.
Istiktal Cad. (Aksanat karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82
İLAN
T.C.
DİYARBAKIR
tŞ MAHKEMESİ'NDEN
1997/397
Davacı SSK vekili tarafindan davahlar Mehmet Ali
Uyan ve arkadaşlan aleyhine mahkememizde açtıgı is-
tırdat davasının yapılan açık yargılaması sırasında veri-
len ara karan gereğınce;
Davalı Mehmet Aii Uyan adına çıkanlan tebligatuı bı-
la ikmal iade edildiği zabıtaca yapttnlan adres tahkika-
tuıda adresi tespit edilemediğinden bahisle dava dilekçe-
sinin ilanen tebliğ edilmesine karar verilmiş olup, mah-
kememizde 20.11. ] 998 gününde yapılacak olan duruş-
maya gelmesi, itirazı ile ilgili belgelerini sunması veya
kendısıni bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde yar-
gılamaya yoklufunda devam edileceği dava dilekçesi ye-
rine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basm: 46177
DİYARBAKIR
tŞ MAHKEMESİ'NDEN
1997/447
Davacı SSK vekili tarafindan davahlar Mehmet Ali
Uyan ve arkadaşlan aleyhine mahkememizde açtıgı is-
tirdat davasının yapılan açık yargılaması sırasında veri-
len ara karan gereğince; Davalı Mehmet Ali Uyan adı-
na çıkanian tebligatın bila ikmal iade edildiği, zabıtaca
yaptınlan adres tahkikatında adresi tespit edilemediğin-
den bahisle dava dılekçesinın ilanen tebliğ edilmesine
karar verilmiş olup, mahkememizde 20.11.1998 günün-
de yapılacaktolan duruşmaya gelmesi, itirazı ile ilgili
belgelerini sunması veya kendisrni bir vekıl ile temsil et-
tirmesi, aJcsi takdirde yargılamaya yoklugunda devam
edileceği dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen
tebliğ olunur. Basın: 46183
kalkmasın. Türkiye birçok
problemi olan bölgemizde
yeni birtakım zoriuklar çık-
masını istemiyor ama bu ıs-
orabı daha fa/la taşımamaya
da kararfadır. Anlaşılacaguııı
umuyonım" dıye konuştu.
Ordumuz herşeve
kabildir
Cumhurbaşkanı Demirel.
Samandağı'nda yaptığı ko-
nuşmada. "Kim bizdeo top-
rak talep ederse, başını taşa
çarpar. Ve başı dağıür gjder"
dedı.
Devlet yönetiminin terö-
re "yeterarük" dediğini an-
latan Demirel, "Türidye'nin
gücünüldmsedenemeyekalk-
masın. Geçmiste deneyenlı
pişman olmuştur.
Kahraman Türk ordu>
her türlü tehdin' yerin dibiı
geçirmeye,akıllannı başlar
na getirmeye kabildir" di)
konuştu.
Sözleri sık sık "Türki)
laiktir laik kalacak"."Yaşî
an Cumhuriyer. "KahroJsu
PKK" sloganlan ile kesile
Demirel, Türkiye Cumhuri
yeti'nin dogu, batı, kuzey v
güneyli ırk ve inançaynmı ol
maksızın tüm yurttaşlann ol
dufunu belirterek, şu görüş
leri dile getirdi:
"tşte demokrat Türkiyı
budur. Demokrat Türkiy*
dendiğızaman her vatandaş
kişi değil, vatandaşnr. tstedi-
ği yerde oturur, istediği gibi
inananıngereğiniyapar. Hep-
si beraber, birveeşittir. Bu ül-
kede berkese yetecek ekmek
var.
Banş ve kardeşUk içinde
yaşadığımız zaman herkesin
her şeyi olacaknr. Biz kim-
seyle uzlaşmaztavvdaouna-
dık. Atatürk,' Yurtta sulh ve
cıhanda sulh' dedL Bizim ÜJ-
kemiziniçineçeşinifitnelerso-
kuimak istendL
Benim vatandaşlanm bun-
lan elinin tersiile itmiştir.Ale-
vi ve Sünni "anası şu babası
bu' diyerek böimeyekalkülar,
bunlannhcpsi\anlı>Hr. Ata-
türk av yüdızn bayrağın alun-
da herkesin yaşayabileceğHii
göstermiştir.
Yılmaz: Apo sınırdışı edildi
Rıısya: Ocalan
bîzde değîl
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Terör örgü-
tü PKK'nin liden Abdul-
lah Ocalan'ın Rusya'da
bulunduguna ilişkin ha-
berler üzerine bu ülkenin
Ankara Büyükelçisi Alek-
sandır Lebedev dün Baş-
bakan Mesut Vıimaz ile
gdrüştü.
Başbakanlık'ta yakla-
şık 1.5 saat süren görüş-
menin ardından gazeteci-
lerin sorulannı yanıtlayan
Lebedev, Ocalan'ın Rus-
ya'da olduğu yönündeki
haberlerin anımsatılması
üzerine, "Rusya hüküme-
ti hiçbir şekilde bu tür in-
sanlara hoşgörü göster-
mevecek bir ülkedir." de-
di. Başbakan Mesut Yıl-
maz, dün ANAP Başkan-
lık Divanı ile Grup Yö-
netim Kurulu'nun ortak
toplantısında Suriye ile
gejginJjğededeğindi. Yıl-
maz'ın, Sunye'nin Öca-
lan'ı sınırdışı ettiğini söy-
lediği ögrenildi.
Dışişleri Bakanlığı,
PKK lideri Ocalan'ın git-
mesi olası ülkeleri uyar-
dı. Türkiye'nin aralannda
Avrupa ülkeleri ile Rusya
ve Iran'ın da bulunduğu
ülkelere ocalan'ın IN-
TERPOL tarafindan kır-
mızı bültenle arandığını
anımsattıgı, gelirse kabul
etmemelerini istediği bil-
dirildi.
Ordu alarma gecti
Gürcistan'da
ayaklanma
Dış Haberier Servisi -
Gürcistan'da eski Devlet
Başkanı ZviadCamsabur-
diya yanlısı 250 kadar as-
kerin hükümetekarşı ayak-
lanması üzerineoniu alarm
durumuna geçirildi.
Gürcistan'ın batısında-
ki Senaki kentinde görev
yapan 250 kadar subay ve
asker, önceki gece hükü-
mete karşı ayaklanarak
zırhlı araç ve silahJan ele
geçirdi. Ulusal televizyon-
dan okunan Devlet Baş-
kanlığı basın bürosunun
açıklamasında, Senaki ken-
tinde bulunan tank tuga-
yındaki bir grup askerin
önceki gece ayaklandığı
kaydedildi.Ülkenin ikinici
büyük kenti Kutaisi'ye de
yayılan isyancılarla hükü-
met güçleri arasında çıkan
çatışmalarda 5 kişinin öl-
düğü belirtildi. Gürcistan
Cumhurbaşkanı Eduard
Şevardnadze ülkenin ba-
tısında çıkan ayaklanma-
lar ardından dün akşam
yaptığı açıklamada bölge-
de olağanüstü hal ilan edi-
leceğini söyledi. Şevard-
nadzedevlet televizyonun-
dan yaptığı konuşmada,
halkı paniğe kapılmamaya
çağırarak, görüşmelerden
sonuç ahnmaması halinde
operasyon düzenlemek zo-
runda kalacaklanm kay-
detti.
Dün gece Savunma Ba-
kanlığı'nda yapılan açık-
lamada, isyancılann rehin
aldıklan Milli Güvenlik
Bakanı Cemal Kahokid-
ze ile Imereti Bölge Valisi
Teymuraz Şaşiasvili ve iki
genarali serbest bıraktık-
lan açıklandı. Açıklamada
isyancılann Kutaisi'den ey-
lemi başlattıklan Senaki
bölgesine geri çekildikleri
ve çatışmalann durduğu
belirtildi.
Öte yandan, isyancı gru-
bun lideri, eski Devlet Baş-
kanı Zviad Gamsahurdiya
yanlısı olarak tanınan Al-
bay Akaki Ehava, gazete-
cilere yaptığı açıklamada,
Gürcistan yönetiminindev-
rilmesi gerektiğini söyle-
di.
l.Ü.H.F. öğrenci kimlik karhmı ve lETT ögrenci pasomu
kaybeitim, hükümsüzdür.
EYLEMBÎNGÖL
BEYOĞLU 2. AS1İYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayn: 1998 406
Davacı Fevzi Eryılmaz vekili tarafindan davalılar müte-
veffa Hüseyin Zeki mirasçılan olarak Sevim Pektaş- Bir-
sen Pektaş, Tarkan Pektaş, Naci Okan Pektaş, Fatma Zühal
Pektaş ve Istanbul Muhakemat Müdürlüğü aleyhine açılan
tescil davasının yapılan duruşması sonunda, mahkeme-
mizden verilen 16.9.1998 tarihli kararda yazılı olduğu
üzere davanın reddine, 774.000. ret harcından peşin alman
18.000.000 TL harçtan mahsubu ile bakıye 17.226.000
harcın talep halinde davacıya iadesine, davacının yapmış
olduğu masraflann üzerinde ipkasına, takdiren
36.000.000. TL nisbi ücreti vekaletın davacıdan tahsili ile
davalıya (vekılle temsil edilen) ödenmesüıe, davalı Hazine
tarafindan yapılan 2.000.000. TL yargılama giderinin da-
vacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine, işbu karann
karar tebliği yerine gecmek üzere yukanda isimleri yazılı
davahlar adına ilanına ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra
bekiemek üzere 15 gün içinde temyiz edilmediği takdirde
kesinleşecegi ilan olunur. 9.10.1998 Basm: 49704