23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 EKİM 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / cumek(5 turk.net 11 Devlet, kamu haznedarlığı ilkesiyle SSK'nin 18 trilyon liralık gelirini gasp etti Sosyal güveıdîk aldatmacasıBANU SALMAN ANKARA-Bütçenin yüzde 40'ına yakın bölümü faız ödemeleriyle "rant kesimine" aktanlırken, nüfusun yaklaşık yüzde 80'ine sosyal güvenlik çatısı sağlayan kuruluşlara aynlan pay küçüldü. Sadece "bütçe geürle- ri" temel almarak yapılan hesaplamalar ön planaçıkanlarak sosyal güvenliğin "enbü- yük yük" olduğu savunulurken, Emekli Sandığı, SSK. ve Bağ-Kur'un geçen yıl yüz- de 11 olan bütçe büyüklüğü ıçındeki payı yüzde 8.6'ya düşürüldü. Faizlebeslenen ke- sime yönelik vergi ödünleriyle devletin 1999 yılında "kaybettiği 1 katrilyon liralık gelir, 3 sosyal güvenlik kuruluşuna verile- :ek 2 katrilyon 55 trilyon liralık payın yan- »ını oluşturuyor. Hükümetin bütçe tasansına göre, faiz Sdemelerine 8 katrilyon 890 tnlyon lira ak- • 23 katrilyon 650 trilyon liralık bütçe büyüklüğünün yalnızca yüzde 8.6"sı sosyal güvenliğe aynldı. Ulusal gelirin yüzde 11.3'ü faize, yüzde 2.6'sı yaklaşık 50 milyon yurttaşa sosyal güvenlik sunan 3 kuruma aynldı. tanlması öngörülen 1999 yılında, 3 sosyal güvenlik kuruluşuna 23 katrilyon 650 tril- yon liralık bütçeden 2 katrilyon 55 trilyon liralık pay aynldı. Sosyal güvenlik kuruluş- Iannın 1998 yılında yüzde 2.7 olan Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payı 1999 yılında yüzde 2.6 olarak öngörülüyor. Ancaİc, faiz ödemeleri 1999 yılında yüzde 11.3'le GSMH'den en büyük payı alıyor. Devlet Bakanı IşjnÇelebi'nin bütçeyle il- gili basın toplantısında sunduğu venlere gö- re. sosyal güvenlik, 1999 yılında faiz dışın- da 6 katrilyon 759 tnlyon lira olan kamu ke- simi borçlanma gereğinin yüzde 5.7'sini oluşturacak. Ancak, 1999 yılında 3 sosyal Holdingler krize karşıne yapıyorlar? Ekonomi Servisi - Dünyadaki global krizin Türkiye'yi de ciddi birşekilde içi- ne alacağı korkusuyla holdingler krize karşı önlemler alıyor. Başbakan Mesut Yılmaz" ın önceki hafta TÜSİAD toplan- tısında söylediği "Önlem ahn" sözlen holdingleri harekete geçırdı. Ekonomist dergisinin haberine göre, holdinglerin hepsi likit kalma hesaplan yaparken yatınm planlannın bırçoğu as- kıya alınıyor. Holdingler vadeli satışlan durdururken alacaklarin en kısa zaman- da tahsiline çalışıyor. Maliyet düşüren holdingler, daralan iç pazan aşabilmek için fiyat rekabetine ve dış pazar araştır- masma girişiyor. Türkiye'nin önde gelen holdinglerinin knze yönelik önlem pa- ketleri ise şöyle: KoçHolding • Stoklu çalışmıyor • Parada likit kalınıyor • Verimlıliği arttırmaya çalışıyor • Genel durgunluktan etkılenen şır- ketler gözden geçirihyor. Gerekırse ba- zı sektörlerden çekilme karan alınacak. Sabancı Holding • Likit kalınıyor. Atıl dunımdakı gay- rimenkuller elden çıkanlıyor • Tasarruf tedbirleri alınıyor • Maliyetler düşürülüyor 9 Bazı sektörlerde üretim azaltılıyor Ekonomist Global krize karşı devler ne yapıyor? » Büyük notangfcı yeni krtz s)rd»|twM oç**ywuz 0 CretimJe bağlantısı olmayan çahşan sayısında azaltmaya gidiliyor Eczacıbaşı Holding • tşletme sermayesi kullanımı azaltı- lıyor • Likidite arttınlıyor • Riskli alacaklar ve fazla stok azal- tılıyor. Tahsilatlar hızlandınlıyor • Kârlı faaliyetlerde yoğunlaşılıyor Alarko Holding • Yatınmlarda seçıci davranılıyor • Borçlar azaltılıyor • Tahsilatlar hızlandınlıyor • Likit kalınıyor • Stok malıyeti en aza indiriliyor Şahinler Holding • Özsermaye ıle hareket ediliyor • Pazarlama \e satış tekniklen geliş- tiriliyor. Birkaç ülkeye bağımlı kalmayıp pazar geniş tutuluyor güvenlik kuruluşu için gerekli borçlanma tutan olarak açıklanan 392 trilyon lira, Ha- zine"nın yıl içinde tek bir ihaleyle piyasalar- dan gerçekleştirdiği borçlanma miktan dü- zeyini gösteriyor. Piyasalarda oluşturulan faız baskısına dayanamayan hükümet, rant kesimine ödünle 1999 yılında gelecek 1 kat- rilyon liralık gelirden vazgeçti. Bu gelir kay- bı olmasaydı 1999 Bütçesi'nde 5 katrilyon 520 trilyon lira olan açık, 4 katrilyon 520 tril- yon liraya inecekti. Faizle beslenen kesimin yükü hafîfleti- lirken, 1998 Bütçesi'nekonulan "kamuhaz- nedarüğT ilkesiyle, SSK'nin fonlanna el kondu. Bu düzenlemeye göre, kurum, tasar- Mustafa Arık, 210 işçiyi cıkardı ERBOTAŞ boru fabrikası kapatıldı rufu altındakı tüm kaynakJannı 15 Ocak 1998 itibanyla Ziraat Bankası nezdindeki vadesiz hesaba yatırmak zonmda bırakılır- ken, yıl boyunca bankalar aracılığıyla yap- tığı her türlü tahsilatı da en geç 1 hafta için- de Ziraat Bankası'na aktardı. Maliye Baka- nı Zekerija Temizei'in, "kamumın borçlan- ma gereğini azahnğı" gerekçesiyle savundu- ğu bu hüküm, hükümetin 1999 Bütçe Yasa Tasansı'nda da korunuyor. SSK'nin yayımladığı "Vur, Ama Dinle" adlı kitapçıkta da, bu hüküm nedeniyle ku- rumun yıllık kaybının 18 trilyon lira olduğu ortaya konuldu. Kitapçıkta, "1998 yıknda kurumun faiz geüri elde etmesi 1998 Bütçe Kanunu'yla yasaklandı. Böylece kurum, ay- lık ortalama 1.5 trüyon liralık faiz gelirinden yoksun kaldı" denıldi. Yıne kitapçıkta yer alan verilere göre, SSK'nin 1945-1969 yıllan arasmda biriken fonlannı devlet kullan- dı. Bu fonlann "enflas- yon+yüzde 5" oranında nemalandmlması duru- munda kurumun 1994 yılında 11 milyar 772 milyon dolar kaynağa sahip olacağı vurgulan- dı. Aileleriyle birlikte yaklaşık 30 milyon kişi- ALfAYAROĞLU ZONGULDAK - ANAP Ereğli tlçe Başkanı işada- mı Mustafa Ank, "ekono- mik kriz* nedeniyle ER- BOTAŞ Ereğli Boru Fabri- kası'nı kapattığını açıkladı. Ank, 210 işçiye de çıkış verdi. 1995 yılında yapılan ge- nel seçimlerde ANAP'tan Zonguldak milletvekili adayı olan Mustafa Ank, özel helikopterle seçimpro- pagandası için gittiği köy- îerde vatandaşlara tavuk da- ğıtarak medyanın ügi oda- ğı olmuştu. Mustafa Ank yaptığı yazılı açıklamada üretimi durdurma gerekçe- sini şu şekilde açıkladı: "210 işçinin çalışOğı ERBO- TAŞ Boru Profil Fabrikası ödeme sıkınüsı çektiği için bugünden itibaren üretim faaliyetlerini durdunmış- tur. Kapanmakta olan fab- rika en ileri teknolojileri kullanarak, Şubat 1998'de aldığıtSO9002 kafitebelge- siyle vühk 100 bin ton dva- nnda üretim yapmaktadır. Ingiltere, Almanya, Belçika gibi geiişmiş 11 ülkeye ihra- cat yapmakta olan firma- mız yıllık 10 milyon dolar üretim girdisi yapmaktadır. Ayrıca üretimden saüşlar- dan Türkiye'nin en büyük 500 firması içinde 411. sıra- da yer almaktadır. Tesisleri- miz Ereğli'de Erdemir'den sonra en çok işçi çalısüran, bölgeye ekonomik açıdan çeşitli katkılan bulunan ve çevreye büyük özen göste- ren örnek bir kuruluştur. Böyle bir konıluş; ekono- mik kriz, çüguı faiz politi- kalan ve bazı finans çevre- lerinin aşın telaşı yüzünden kapanma noktasına gelmiş- tir. Demir-çeliksektöründe- ki kriz \v ekonomideki ge- nel durgunluk sebebiyle ala- cakiannı zamanında tahsfl edemeyen fîrmanuz ksa va- deli nakit kredi kullanmış, vüksek faizler borç sto- kumuzu süratle artbrmış- ör." ye sağlık hizmeti sunan kurumun 1998 yılında yaklaşık 2 katrilyon lira- lık bütçesiyle devletten sonra en büyük bütçeye sahip olduğuna dikkat çekilirken, "7ayndalda sigorta hizmetiveren ku- rum, bugün sadece 2 si- gorta dabnda (emeklilik ve sağlık sigortası) açık vermektedir" denıldi. Türkıye'de büyük hol- dinglerin propagandası sonucu "kara delik" benzetmesiyle devletin sosyal güvenlik kurum- lanna karşı tamamen "özel sigortacınk" geti- nlmeye çalışılırken; di- ğer OECD ülkelerinde sosyal güvenliğe bütçe- den devlet katkı oranla- n şöyle: "ABD yüzde 29, Almanya yüzde 25, Avustralya yüzde 79, Da- nimarka yüzde 85, Fin- landiya yüzde 44, Ingü- tere yüzde 55, trlanda yüzde 61, İsveçyüzde49, Japonya yüzde 22, Ka- nada yüzde 61." . >. . İŞÇÎNİN EVREMNDEN ŞÜKRAN SONER Değişim Rüzgârları Küreselleşme sonrası "değişim", sağın yutturma sloganı oldu. O kadar ileri giidildi ki, sosyal demokrasinin bile ideolojisinden vaz- geçerek, merkez sağ partilerin programlan ile çıkmasının, sağın az uluslu tekellerinln çıkar- lanna yönelik örgütlenmesinin, programlan- nın da sloganı "değişim" oldu. Derken "de- ğişim" diye diye krtlelerin yaşamına dayatı- lan olumsuzluklardan ortaya çıkan krizler, kir- lilikler karşısında, patlama noktasına gelen kitleler, gerçek bir örgütlülük içinde olmasa da, orada burada bir şeyleri değiştirmeye başladılar. Türk-lş'in "Dağ fare doğurdu" denebile- cek "Özelleştirmeye ve işçi kıyımına hayır, sosyal devlete evet" toplantısının sonuç bil- dirgesi, "Sözyok, eylem var" sloganlannı yok sayarcasına, eylem kararlannı başka bahara bırakmış gıbiydi. Türk-lş'in taban yöneticile- ri, biraz buruk toplantının ardından SEKA iş- çilerinin direnişine dayanışma ziyareti yaptı- lar. Yaşamın akışı, dayatması, sendikal tava- nın olayı burada noktalamasını engelliyor. Cuma günü Izmit'te bütün sivil toplum ör- gütlerinin, yore parlamenterlerinin katıldığı bir toplantı ile, Ankara'da alınamayan "ey- lem" karan, politikactlann kavgalanna, şov- la yetinme çabalanna rağmen, emegin gün- dernine giriyor. Bu işin şakası yok gibi. Hü- kümet SEKA'nın kapatılması kâranndan uy- duruk sözlerle değil, somut, yazılı, belgeli ka- rarlarla dönmezse, medya sansürü yüzün- den kamuoyunun, boyutlan hakkında fikir sahibi olamadığı SEKA direnişi, Türkiye'ye taşınıyor. "Ne var bunda? Hükümet bir strateji ha- tası yaptı. 2 bin çalışanı birden sokağa atan birkapatma karannı uygulamaya kalktı. Ça- lışanlar da direndi. Karardan geri dönûş ya- pılır, olay da kapanırgider..." deyip de geç- meyin. Yapabilirseniz, SEKA işçilerinin dire- nişini gidip bir zıyaret edin!.. Önce kapıdaki, "Bu işyerinde üretim var" yazısı ile şaşınp kalabilirsiniz. Hükümet, SE- KA'yı kapatma karannı adım adım uygular- ken, işçinin, yörenin sessiz kalışından gü- venli, hafta sonu tebligatı ile bu işi bitirece- ğini nesaplamıştı. Evdeki hesap çarşıya uy- madı. Geçmiş gelenegı olan SEKA işçısinin Türkiye'nin içinde yaşadığı kaosta, bir bir sa- tılmaya, SEKA'nın batınlışına sessiz kalışı, önemli bir sayısal çogunlukla sağa kayışı öl- çü olmadı. Iş, kuşaktan kuşağa işçinin ekme- ğini kaybetme noktasına gelince, Izmrt'in emekçi gelenegi, SEKA işçisinin Özal'ı dize getiren 132 günlük grevi anımsanıverdi. SEKA'da şimdi pek çok ilkleri yaratabil- menin onuru yaşanıyor. Öncelikle ışçiler ve memurlar, Selüloz-lş ve Genel Sanayi-Sen, işçi ve kamu çalışanı sendikalan birlikte ola- rak ilk direnişi gerçekleştırebilmenin onuru ile övünüyoıiar. SEKA'nın işçileri ve memur- lan kafa kafaya vermişler, yaşadıklannın an- lamını yorumlamak üzere, bir gidişe "dur" demek üzere çalışıyorlar. Hükümetin, Bayram Meral'i aracı gönde- rerek, "Işten atılma karannı geri alıyorvm" tuzağına düşmeyip, direnişi kaldırmadıkla- nnda, "işçilere yeni iş sağlanana kadar ûre- timin devamı" yolunda yazılı bir karar gön- derilmişti ya, işte buna dayanarak üretimi di- renişle buluşturmuşlar. Herkes iş saatlerinde işini yapıyor, ama SEKA'da direniş de sürü- yor. Doğal olarak emeğın denetiminde, fab- rikada bir başka moralle, beyaz ve mavi ya- kalılar bütün birikımlerini katarak üretime sa- nlınca, zarar ettirilmek üzere çalıştınlan SE- KA'da daha verimli, daha yüksek kapasiteli bir üretim, direnişle birlikte ortaya çıkıyor. SEKA çalışanlan geçmişte kurulmuş bü- tün tuzakian, işletmenin nasıl zarara sokul- duğunu, oynanan oyunlan, büyük vurgunla- n belgeleri ile bir bir ortaya çıkanyor. Direniş alanı bir bilgilenme, bilgilendirme alanı. SE- KA örneğinde Türkiye'de özelleştirmede oy- nanan bütün oyunlan, yağmalan, vurgunu, talanı öğreniyorsunuz. Medyanın sansür et- tiği emekçinin belgeli muhalefeti, özelleştir- me talanını, SEKA yalanını öylesine boyutlu ortaya çıkarmış bulunuyor ki, Yılmaz'a ka- dar ulaştınlan dosyalardaki bilgiler, Vilayet'te yapılan toplantıda, sendikanın verdiğı bnfing- te ortaya konan gerçekler karşısında, iktidar teslim. Cumartesi günü Vılayet'te verilen bri- fingte, hükümet tarafı, emek tarafının sundu- ğu bilgiler karşısında, "Haklısınız, karardan dönülecek, SEKA kapatılmayacak" noktası- na geliyor. Emek cephesi bir daha yaş tahtaya bas- mamakta kararlı, "SEKA'nın kapatılmasın- dan, özelleştirilmeden dönüldüğünün yazılı belgesini, karannı, güvencesini istiyoruz" di- yor. Hükümet, yazılı belge ile, güvence ile ka- ranndan dönerse, bütün özelleştirmeler için var olan yolsuzluk, mafya, vurgun... dosya- lan karşısında, Türkiye'de çok şeyin değişi- minin başlangıcı olacak. Dönmezse, SEKA işçisı direnişini önce bütün Izmıt halkına, son- ra Türkiye'ye taşıyacak... Ankara'da kimi sendikacılann kirli çamaşırlan çıkar korkusu ile somut "eylem" karan almamış olmalan ne yazar? SEKA'dan bütün sendikalar, kon- federasyonlar, demokratik örgütler katılımı ıle, Ankara'ya taşınacak direnişe bu saatten sonra kim karşı çıkabilecek ki?.. Hükümet zaten her gün bir yenisi ortaya çıkan kasetlerle sallanıyor. Her gün bir yeni çete, yeni sermaye-sıyaset-medya üçgenin- deki kirli çıkariar, özelleştırmelerin hemen he- men tümündeki mafya, vurgun, soygun, yağ- manın belgesi çıkıyor. Merkez sağ partiler, hükümet, yeni kasetlerin hesaplaşmasının altında kalmaktan kurtulmak için erkenin da- ha erkeni baskın seçime kaçmaya çalışıyor- lar. Şeriat cephesi iç çıkmazını, kırliliklere bu- laşığını çok iyı saklıyorsa da, kimi çatışmala- nnı, "Aşkımız bitti" sözcükleri ıle kapataca- ğını umuyorsa da, seçimı parçalanmadan kurtulmanın tek aracı olarak görüyor. Sözün kısası medyada, siyasette çeteler- le hesaplaşmada, yaşamın her alanında, ne- redeyse kendilığinden, aşağıdan gelen, pat- lama niteliğınde, -belkı örgütsüz ama- yaşa- mın bir önemli dayatması olarak değişim ruz- gârlan esiyor. Seçimle, bu değişim rüzgâr- lannın durdurulması, hesaplaşmalardan kur- tulunması, gündem değiştınlebilmesi neves- leri sürüyor. OGRETMENLER V E t t YENİ HAYAT BILGISI VE YAZIPROCRAMINA UYARLANAN Q)\K) umfi •«*. «04 t l s l >»Mtr N Bütün kitapçılarda dizisi, okumaya geçişi hızlandırır; okumayı sevdirir. V Ünitelere dayalı TONTON AÜ okuma kitapları, Millî Eğitim Bakanlıgınca 1. sınıf ösrencilerine tavsiye cdilmiştir. 8 Kitap 1.250.000 TL. MERKEZ: Sebzebahçeleri Sokak 103/2 06060 İskitler / ANKARA Tlf.: 342 45 45 (8 hat) Faks: 342 44 44 •- - ı t ı r n W A X / . ^ . I A n • ? U B E :ÇatalçeşmeSokak Nu:23 34410 Casaloglu/İSTANBÜL U N E R Y A Y I N L A K I m5119268(4hat) Faks.5119220
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear