14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20EKİM1998SA i a. i =1 j 1 !_ i. elevizyon ı değildir! PHILIPS Aksine burada çok ciddi fırsatlar sunulmaktadır. 'Avrupalı" Philips Euroline televizyonlar burada ! • * * EUROLİNE * ^y * * * * ncıPeşın ve taksıtle odemelerde eski televîzyonunuza 20 milyon burada t K00N0 21 PT 1663-55 Ekran TXT PEŞIN flYAT 1492200 ESKİTV İNOİRİM4 PEŞİNAT PtfİMI Eski TV İMKnmi PEŞİNFİYATINA3AYTAKSİT aum.m 2S 740.000 2TAKSfT 4S.740.0IO TOPLAM TUTAB 14920.000 Indinarii loplam 12920000 PEŞİNAT t 8 AY TAKStT PEŞİNAT 20000.000 8TAKSİT 22392.5M TOPLAM TUTAB İMSrimlitopJa 1D.M0M) Çok cazip ön ödeme fırsatlan burada! KODNO 20 PT1553-51 Ekran TXT PEŞJN FfYAT 124.710.000 ARAUKTESUM PEŞİNAT+6 TAKStT 17120J00 ŞUBATTESÜM PEŞİNAT+ 10 TAKStT 1UM.0M Her koşulda 70 veya 63 Ekran Philips alana, yanında 37 ekran hediye burada! KOONO 2» PT 4403+14 PT 1563 70Ekr>nTXT + 37Ekran TXT hedıyeli PEŞİN flYAT 2S0JGMM ESKİTV İNOlfllMl Paşırnt Etkl TV ındınmi Ödenecek PesinM PEŞİN FtYATINA 3 AY TAKSfT PEŞİNAT %17t000 25.000.000 71J20.000 2TAKSİT 9SJ20.000 TOPLAM TUTAR 201961000 liHfimnhtoplanı 2S3.960 000 PEŞİNAT + 8 AY TAKSfT PEŞİNAT 43J0O.000 25.000 000 is.no ooo 8 TAKStT 4X171750 TOPLAM TUTAR 391310.000 36S 910.000 TÜKETİCİ DANIŞMA o8oo 211 40 36 X °8oo 211 4 i ı I " X osoo 211 41 13 ) sıti) n »fYu cıokulanmıı hatritıada dtka ı/nntılı Mp ipıı lüriiyt'nin \m jrtnndtB ÜCRETSİZ www.Phittpi.com.tr. - PHİLİPS #ıVfa|:fe, İMfdaUa ytye. Kızlanmızı Yine Kendileri Kurtaracak Prof. Dr. MUSTAFA ALTEVTAŞ • • niversite kayıtlannın başlama- U sı ile, laik, demokratik rejimi şeriat düzenine dönüştürmek isteyenlerce çarşaflama ve boh- çalamanın. toplumsal sorunla- rımızın başına yerleştirilmesi ve cumhuriyetin savcılannın kayıtsız ba- kışlan altında 'cihat' çagnlanna dönüşme- sinin nedeni, önce de söylediğimiz gibi. kul ve köle üretim bataklıklannın kurutulma- sına yönelik girişimlerin yarattığı "karaba- sandır'. Önceleri, Istanbul, Hacettepe ve Do- kuz Eylül üniversiteJerinin bazı bölümle- rinde uyulmaya çalışılan anayasaya sada- kat, yargı kararlanna uyma ve devrim ya- salanna saygının, YÖK"ün dirençli tutumu ile, tümü ile çarşaflanıp bohçalanarak iç edil- miş, şeriatçı güçlerce teslim alınmış üni- versiteierde de uygulamaya sokulmak is- tenmesi, şeriatçı kesimi ayağa kaldırmış, harekete geçirmiştir.. Bunlardan Ameri- kancı şeriatçılar (ılımlı Islamcılar), uzun erimli erekleri için, taktik olarak, kendi dinci okullannda çarşaflanma ve bohçalan- manın terkini önermişlerdir. Laik-demok- ratik cumhuriyeti din kurallan üzerine te- mellendirmek isteyenlerden partileşenle- ri, çarşaflanma ve bohçalanmayı, bir demok- ratik hak, özgürlük biçiminde topluma yurtturmaya ve yandaş derlemeye giriş- mişlerdir. Başbakanın, partisindeki yardımcısı ile birlikte yukanya aktardığımız eğilimi, il- kinden yükseğine. bütünü ile çarşaflamak ve bohçalamak isteyenlere verdiği destek ne yazık ki büyüktür. Hele hele, eğer çar- şaflanmak ve bohçalanmak isteği, dinsel inançtan kaynakJanıyor ise, bunu belirli bir yaşla, belirli bir giysi ile belirli bir ka- mu görevi ile sınırlı tutmanın anlaşıhr ve haklı nedeni yoktur. Sayın Ydmaz'm en gü- lünç gelen önerisi ise, savlanan dinsel inan- cın gereğini devlet baremindeki yere göre saptamak istemesidir. Siz, anayasanın 2,14 ve 24. maddelerini ortadan kaldınp, cum- huriyetin nitelikleri arasından laikliği çı- karttıktan, devletin toplumsal, ekonomik, siyasal ve hukuksal temel düzenini din ku- rallanna dayandırdıktan sonra bu kuralla- nn 'ştı ya da bu aJanda', "şu ya da bu bi- çünde', 'şu ya da bu kamu görevinde' uy- gulanıp uygulanmayacağını sınırlandıra- mazsınız. Ülkeyi, bir önceki hükümet tarafindan içine düşürüldüğü rejim ve devlet bunalı- mından kurtarmak ile görevli kılınan hü- kümetin başınm, cumhuriyetin temel ilke- lerine bu türden yaklaşması, demokrasi ve laikliğin, çağdaşlık ve uygarlık oldugu- nuri, çağdaş yaşam biçimini oluşturdufu- nun ayırdma varamadığıtıın yadsınmaz ka- nıtıftr '• ' ' " ^ '•' '" Bakınız çevrenize, çarşaflanma ve boh- çalanmanın hoşgöriilmesi, toplumu çag- daş uygarlık düzeyinin ûstûne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik niteliği- ni koruma amacı güden devrim yasalan- nın çiğnenmesi, dinsel, mezhepsel, tarikat ve cemaat adacıklannın oluşmasına neden olmadı mı? Örtünme konusunda, Kuran dersi için verilen izin, imam- hatip okul- lan ile Kuran kurslannda, ilahiyat fakül- telerinde, yûksek tslam enstitülerinde, Is- lami ilimler fakültelerinde, tam bir baskı aracına dönüşerek tüm dersleri ve tüm genç kızlanmızı, çocuklanmızı sarmalamamış mıdır? Gösterebilir misiniz, anılan dinsel okullarda tek bir başı açık, saçlannı rüz- gânn ellerine bırakmış öğrenci ve öğret- men? Toplumsal ve kamusal düzen, kısmen de olsa, din kurallanna dayandınldıktan ya da buna izin verildikten sonra "Sen bu inancım, benim beliriediğim sınırlar için- de, giysilerte yaşayabilirsin!" diyemezsi- niz. Birazcık şeriat-birazcık laiklik, şu alan- da şeriat kurallan, bu alanda laik hukuk ku- rallan derseniz, demokratik, laik hukuk devletinin, Islami cumhuriyete dönüştü- ğünü görmekte çok gectkmezsiniz. 28 §u- bat 1997 MGK kararlan ve sonrası uygu- lamalar. Sincan'dan geçen tanklar, iist üs- te yapılan komutan toplantılan, 1 milyo- nu aşkın insanın Anıtkabir'i ziyareti, üni- versite öğretim üyelerinin, başlannda rek- tör ve dekanlan ile laiklik yürüyüşleri, şe- riat golünün demokratik-laik cumhuriyet kalesine ginnesinin önleyicisi olmamış mıdır? Başbakan, bu sorunun çözümlenmesini, şeriatçı çevreler ise, şimdileri bıraktıklan 'Allah'ınipi' yerine sanldıklan 'demokra- si ve insan haklan"(!) bağlammda çözüm- lenmesini, yani çarşaflanma ve bohçalan- manın kabul edilmesini, kamusal ve top- lumsal alanın, açıktan şeriat kurallanna dayandınlmasını istemektedirler. lstedik- leri, uzlaşma değil, laik hukuk kurallannın teslim bayrağının çekilmesi, yenne şeriat bayrağınm dalgalandınlmasıdır. Ülkenin değil, ama hiç olmazsa üniver- sitenin çarşaflanıp-bohçalanmaması için ugraş içinde olan ve bu nedenle de gerici ve şeriatçı çevrelerin hedefıne oturan YÖK ise, rejime yönelik olarak, geçmişte işle- diği suçunun bedelini ödemektedir. YÖK, anlı-şanh ve şimdiler Doğramacı Vakfı Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Baş- kanı Prof. Dr. thsan Doğramaa'nın başkan- lığında, 4 Aralık 1988 gün ve 20009 Sayı- lı Resmi Gazete'de yayımlanan 'Yükse- köğretim Kunımlan Öğrenci Dtsiplin Yö- netnıeliği'nın 7. maddesine getirilen deği- şik (h) fikrası ile, 3511 sayılı yasa ile ge- tirilen dûzenlemenin aynısını, "Dini inanç nedeni> le IK>> un ve saçlarörtü veya türban ile kapatılabilir" kuralını getirmişti. YÖK. işte bu suçun bedelini ödüyor. Danıştay 8. Dairesi de 7 Temmuz 1989'da anılan yö- netmelik maddesini ".„ bir yasa kuraüna dayanmaksızuı anayasanın ödün \erilme- si diişunülemeyecek cumhuriyetin temel niteliklerine ilişkin laiklik ilkesine, 174. maddesinde yer alan devrim yasalarmın korunması ilkesine ve aynca anayasanın 10. ve 24. maddelerinde yer alan kurallara avkın otduğundan.." oybirhğı ile iptal et- miştir. (*) Görüldüğü gibi, önce YÖK ve sonradan hükümet tarafindan gerçekleştirmek iste- nilen ve cumhuriyetin laiklik ilkesini çö- kerten bu düzenlemeler iptal edilmiş olma- sına karşın bugün hâlâ bu düzenlemelenn yarattığı kargaşa ve karmaşa sürmektedir. Anayasal suç işleyenler, ülkenin rejimini dinsel esasa dayandırmak isteyenler, şim- diler, ülkeyi rejim ve devlet bunalımından kurtarmaya soyurunuş görünmekteler. "ÜW kenin kurtancılardan kurtanlması gere- kir" özdeyişinı, bu ıki hukuksal düzenle- me göstermıyor mu? Olayın dinsel olmadığının en belirgin kanıtını, çarşaflanma ve torbalanma üze- rinden siyasal çıkar sağlamak yolunda gö- zü dönmüş bezirgânı oynayan Prof. Dr. Tansu Çiller'in, kendısine, "Türban ko- nusundakiçıkışiannızherkesin dikkatini çe- kiyor. Bu konularda politikanızda bir de- ğişiklik mi var" sorusuna verdiği "Bunu ben yapmazsam ojiar FaziletPartisi'negklecek." (Hürriyet, 16.9.1998) yanıtıdır. Dinsel sö- mürüyü bu denli açıkça ortaya koyan bu yanıt üzerine, bu çirkin oyunda siyaset sah- nesine fırlatılan, fırlatılrnak istenilen genç kızlanmızı kim, nasıl kurtaracak? Kurtuluşu, ulusun uyanık bekçiliginin yanında, genç kızlanmızın bu oyunun ayır- dına varmalannda görmekteyiz. Üniver- siteye, ilk kez 1914'te kabul edilen kızla- nmız, o günlerde, tesettürün tutsaklığından kurtulma yolundaki çabalannda, günün rektörünü karşılannda bulurken, dönemin aydınlannı ve SabihaZekeriyaSertel'i yan- lanndabulmuşlardır. Tesettüre karşı sava- şıma, yuminçi yüzyıltn ilk çeyreğinde, Da- rülfünun'un kız ögrencileri katılmış ve Cumhuriyet'in ilanından hemen son- ra( 1924'te), henüz bu alanda yasal bir dü- zenleme yapılmamışken kız öğrenciler kendiliklerinden tesettürü bırakmışlardır. O güne kadar, yüz ve eller dışında, vücu- dun her yanının gizlenip saklanmasına özen gösteren Darülfünun (Istanbul Üni- versitesi) Tıp Fakültesi ögrencilerinden bi- rinin, kimya laboratuvannda, pratik çalış- malannda bulunurken başındaki türban bi- çimindeki örtüyü çıkanp atması ve sıkın- tılı bu çalışma durumundan kendisini kur- tarmasından sonra arkadaşlan da onu iz- lemişlerdir(Bkz. Prof. Dr. T. Haüpoğlu; Tür- kiye Üniversite Tarihi, Selvi Yayınlan, An- kara, 1998). Ey siyaset, tarikat, cemaat ve ticaret be- zirgânlan, çekin ellerinizi çocuklanmızın üzerinden. (*) Haksızlık etmemek için, devletin te- mel düzenini, din kurallanna dayandırma suçunu işleyen o dönemin YÖKüyelerini, tarihe bir dipnot düşmek için sıralamak- tayarar var: Prof. Dr. thsan Doğramacı; YOK eski başkanı, şimdiler Doğramacı Vakfı Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heye- ti Başkanı, Prof. Dr. Turgut Akıntürk; A Ü Hukuk Fakültesi, şimdiler Adalet Bakan- lığı Komisyon Başkanı, M. Uygur Tazebay; Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli He- veti Başkanı, KutluSavaş; eski Başbakan- lık YDK Başkanı, şimdiler RTÜK Başka- nı. Prof. Dr. Kamil Mutluer; YÖK üyeli- ğinden sonra Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, şimdiler Sayıştay Baş- kanı. Doç. Dr. (şimdi Prof.) thsan Sezal; eski MEB Müsteşan, şimdiler Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, Dur- muş Yalçın; eski Vali, şimdiler YÖK üye- si, Prof. Dr. Nihat Nirun, Prof Dr. ArifÇağ- lar, Prof. Dr. Orhan Baysal, Abdullah Asım tğneciler, Prof. Dr. Ömer Yiğitbaşı, Saba- hattin Okutan, Yener Dinçmen, Erdoğan Öner, Mustafa Ernam, Em. Tümgeneral Lütfîi Sel, Prof. Dr. Mahir Büvükpamuk- çu, Prof. Nüvit Kodallı. Prof. Dr. Cemil Şen- var, Prof. Dr. Zevnep Korkmaz, Prof. Dr. Tahsin Özgüç, Prof. Dr. ServetBüir, Prof. Yaşar Önen. BEYKOZ 2. ASÜYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1998/390 Davacı Haydar Yaran vekilı müvekkilinin babası olan Beykoz Dereseki Köyü Nüfu- su'nakayıtlı 1302 doğumluCemal ve Zekiye'den olma Refık Yaran'ın 1963 yıündaani- den kaybolduğunu, o tarihten beri kendisinden hiçbir haber alınamadığını, tüm arama- lann da sonuçsuz kaldığtnı ıddia ile M.K.'nun-31. maddesi uyannca gaipliğine karar verilmesiru istemiştir. Gaıp hak^unda bılgısi olanlann ilan tarihinden itibaren bir yıllık süresı içerisınde mahkememıze bildırmelen, ya da gaıbin bu süre içersinde mahkeme- mize bizzat müracaat etmesi, aksi takdirde M.K.'nun 31. maddesi uyannca gaipliğine karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 6.10.1998 Basm: 48268 OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1994/6 Davacılar Zarife Çağatay ve arkadaşlan vekilı Av. Orhan Öztürk tarafindan davahlar Mustafa Ayar ve arkadaşlan aleyhine Osmancık ilçest, Baldıran kö>r ü, 532 ve 382 par- sellerin kısmen iptaline dair dava açılmış ve yapılan yargilamalan sırasında tüm ara- malara ragmen bulunamayan Yaşar Güder'e Han yolu ile davadan haberdar edilmesine karar verilmiş olmakla: Osmancık ılçesi, Baldıran köyünden Alı oğlu Yaşar Güder'e yukardaki davanın dunışmasının 12.11.1998 günü saat: 09.50'de yapılacağı davetiye yenne geçerlı olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 5.10.1998 Basın: 48240 PENCERE Pinochet'nin Başına Gelen Nedir?.. Tarih Baba'nın sağı solu yok!.. Şili'nin eli kanlı diktatörü Augusto Pinoche Ugarte, Londra'da tutuklandı. Uluslararası hukuktayeni biryaprakmı açılıyor? • Pinochet ne yapmış, suçu ne?.. Neler yapmamış ki!.. On yedi yıl süren diktatörlüğü döneminde nicı suçsuz insanın canına kıymış... Herif cani... Katil... ömür boyu senatör... Şili'de güçlü. Ispanyol Yargıç Baltasar Garzon, Interpol ara cılığıyla Pinochet'nin teslim edilmesini istiyor. Çün- kü General, diktatörlüğü süresinde epey Ispanyo da öldürmüş. Pinöchet, ameliyat için Londra'y^ getincetutukJanıyor. Ingittere, Pinochet'yi Ispanya'ye teslim ederse, Şili'nin eski diktatörü ünlü diktatöı Franco'nun ülkesinde sanık sandalyesine oturtu- lacak... Ispanya, kırk yıl diktatör Franco'nun zulmü altın- da yaşadı, gık diyemedi; şimdi hıncını eski Şili dik- tatörü Pinochet'den mi çıkarmaya kalkışıyor?.. Eşeğini dövemeyen, semerini döver. • General Pinochet, 11 Eylül 1973'teCumhurbaş- kanı Salvador Allende'yi devirmişti. Allende, Marksistti. Ama seçimle iktidara geçmişti. Şili Sosyalist Partisi kuruculanndandı, Halk Bir- liği'nin önderiydi. Pinochet, darbeyi gerçekleştirince, Allende diren- di, teslim olmayı reddetti; gözünü kan bürümüş General, Başkanlık Sarayı'nı topa tutarak Allen- de'yi öldürdü. O günü bugün gibi anımsanm. Tuzla'daki BasınTatil Köyü'ndeydim. llıkbirson- bahargünüydü. Denizçarşaf gibiydi. Gökmasma- viydi. Yaşadığımız an ile geleceğin çakıştığı bulut- suz bir bilincin saydamlığında, yüreğimin sıkıştığı- nı duyumsamıştım. Pinochet, 1974 te anayasayı yü- rürlükten kaldıracak, düzenlediği halkoylamasında yüzde 75'le sandıktan çıkarak cumhurbaşkanı ola- caktı. Bugün 82 yaşında. Ameliyat için gittiği Londra'da tutuklanması, ka- vanoz dipli dünyanın Sultan Süleyman'a bile kal- mayacağını vurgulayan güncel göstergedir. Şili'nin koruduğu diktatörün, ülkesinde değil, Av- rupa'da tutuklanması bir ilginç olay... Gözümüzü açar mı?.. • Bizim Kenan Evren Paşamız kurnazdır, sağiığı dayerindedir... Allah uzun ömür versin!.. Bizimkinin zaten Pinochet'ye benzer yanı yok; ger- çi "Asmayalım da besleyelim mi" mantığıyla epey masumun kanına girdi; ama 17 yıl sürecek bir dik- tatörlüğe heves etmedi; yaptığı iş, siyasal partile- ri kapatıp, lideıierini de kısa süreli hapsetmek ol- du. Yine de Kenan Paşa, -amefiyat olması gerekiıj- se- sakın Avrupa'ya gitmesin; kendisini Türk dok- torlanna emanet etsin... Dünyadeğişti!.. Kimin ne yapacağı belli olmuyor; Interpol men- terpol derken, adamın başına iş çıkanyorlar; 80 yaşından sonra bile Kenan Paşa, Tarih Baba'nın oyu- nuna gelebilir. Hem Türkiye güvenli bir ülke; Marmaris beton- dan dünya cenneti; Muğla'nın Karabağlar'ı bağlık bahçelik... Yan gel yat, keyfine bak!.. T.C. BAKIRKÖY 4. ÎCRA DAtRESİ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI DosyaNo: 1998/2870 Es. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırmada 10.11.1998 günü saat 12.50- 13.00'te Değirmenbahçe Cad. Turgut Reıs Sk. 14'te ya- pılacak ve o günü kıymetlerin yüzde 75'ine istekli bu- lunmadığı takdirde 11.11.1998 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki arttırma be- delınin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulmasının ve satış isteyenin alacagına rüçhanı olan ala- cakluıın toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedelı üzerin- den yüzde .... oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, mas- rafı verildiği takdtrde şartnamenin bir örneğinin isteye- ne göndenlebıleceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yu- kanda dosya numarasıyla dairemize basvunnalan ilan olunur. Muhammen krvTnetilira 8.000.000.000 Adedi 20.000.000 75.000.000 150.000.000 20.000.000 75.000.000 25.000.000 1 1 Cinsi. mahijtti ve önemO nitehkkri GIGT marka plastik şekillendirme baskı makınesi. Star LC-20 marka yazıcı Aşagıda yazılı mahcuzlar Tevfık Fikret Sokak No: 11 adre- sinde 1. satış 10.11.1998 günü saat 13.30-13.40, 2. satış 11.11.1998 günü saat 13.30-13.40 arasında yukanda yazılı şartlarla sanlacaktır. Bilgisayar takınu LEO marka 145 modeltakım ABC marka AX1ON takım Fakscihazı Takım ABC Bilgısayar takımı Star LC-15 marka yazıcı. Basın: 49315 ERDEMLIKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1995'665 Davacı Orman Idaresi tarafindan davalı ölü Fatma Serin mırasçılan aleyhine açılan iş bu kadastro tesbitine ıtıraz dava- smın yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara karan ge- reğınce; Davalı Fatma Serin (ölü) mirasçılan olan dahili davalılar Ahmet oğlu, 1934 d.lu Mehmet Serin. Mehmet oglu. 1956 d.lu Bayram Serin. Mehmet oğlu, 1962 d.lu Ramazan Senn, Mehmet kızı, 1966 d lu Elife Serin, Mehmet oğlu 1969 d.lu Bekir Serin, Mehmet oğlu, 1974 d.lu Ahmet Serin, Mehmet oğlu, 1975 d.lu Mustafa Senn'ın tüm aramalara rağmen teb- ligata yarar açık adreslen tesbıt edılememjş ve dava dılekçe- sı ile birlikte duruşma gününün ilanen tebliğme karar veril- mıştır. Adı geçen dahılı davalılann duruşma günü olan 29.12.1998 günü saat 9.00'daki dunışmaya bızzat gelmelen veya kendı- lennı kanuni bir vekılle temsıl ettımıefen, aksi takdirde du- ruşmanın yokluklannda yapılıp karar verileceği hususu dava dilekçesı yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın- 47766
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear