22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaşın Vonetmem Orhan Erinç 0 Genel Va>ın fCoordınatorü Hikmet Çetinkava 0 Yazuşlen Müduru İbrahim \ ıldız 9 Sorumlu Mudur Fikret tlkiz # Haber Merkezı Müdürir Hakan Kara 9 Gorsel Vonetmen. Fikret Eser Istıhbarat: Cengiz Yıldırım 9 Kültür: Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Yücelman • Makaleler. Sami Karaören # Düzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu • Bıleı-Belge: Edibe Buğra # Yurt Haberlen. Mehniet Faraç Yayın Kurulu- İJhan Selfuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktav Kurtböke. Hikmet Çetinkava, Şükran Soner. Ergon Balcı, tbrahim Yıidız, Orhan Bursah, Mustafa Balbav Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay AtatürkBuhan No. 125, Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hat). Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı: Serdar Kızık, H ZıyaBlv 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 4419117 # Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S No 1 Kat 1. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Muesse^e MudünL Lstün Akroeıı # Koordoıator Mımet Koruban 9 Muha- sebe Büleııt Yener # ldare Hüseyîn Gürer#Wetroe Önder Çelik • Bılgı- ]$Jm Nai) tıul • Bılgısayar Sıstem Mörihct (, üfr• Satn FtzüetKıoa MEDYA C: • Yönetım Başkanı - Genel Müdrir t Erduran # Koordjnaîor Işıtman 0 Genel MudurYaro SevdaÇobıuı Tel 514 07 51395 80-S138«Wl.Faks:5 Ya'vımla>an \e Basan: Yenı Gur. Haber Ajansı. Basın \e Yayıncılık A Ş TurkcaİıCad 39 4! Cağaioglu V43.U Ist PK 246 Istanbul Tel 10212)512 05 05 120 hat) Faks 10 212)513 85 95 17EKÎM 1998 Imsak:5.44 Güneş:7.10 Ögle: 12.57 Ikindi: 15.58 Akşam: 18.29 Yatsı: 19.50 www.cumhuriyet.co çiçekleri • Haber Merkezi- Parıs'te düzenlenen moda günlerı sürüvor Fransız modacı Lolıta Lempıcka. düzenledığı gösterıde 1999 yılı ılkbahar-yaz sezonu için hazırladığı gıysıleri tanıttı. Kreasyonunda çiçeklerle süslü pareonun tamamladığı transparan bikini de yer alıyordu. Prof. Erem yaşamını yitipdi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara da önceki gün geçırdığı kalp knzı sonucu yaşamını yitıren Türkiye Barolar Bırligı'nın Kurucu Başkanı ve Ankara Barosu a\ ukatlanndan Prof. Dr. Faruk Erem. pazartesi giinii toprağa venlecek. Ankara Üni\ersıtesı Hukuk Fakültesı, Türkıve Barolar Bırliği ve Ankara Barosu'nda ayn ayn toplantıiar düzenlenen Erem için aynı gün öğle namazının ardından Kocatepe Camisi'nde dıni tören yapılacak. Erem'in cenazesi. Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecek Hamilelene AIDS testf • CHICAGO(AA)- ABD'de her yıl hamıle kalan 4 mılyon kadından 8 bmının HIV vırüsü taşıdıgını saptayan uzmanlar, hamileler için AIDS testı<zorunluluğu getırilmesıyle. doğacak bebeğın yaşamının kurtanlacagını belırtıyorlar. Amerikan Kongresı'ne bılgı \eren uzmanlar. HIV virüsü taşıyan hamile kadının AZT ilacını kullanması savesınde. virüsün bebeğe geçmesinın önlenebıleceğinı söylediler. 1996yılındaABD'de 1600 bebeğin HIV \ırüsü taşıv ıcısı olarak doğduğunu açıklavan uzmanlar, geçen yıl 432 bebeğin, "yüzde yüz AIDS'li" olduğunun saptandığına dikkat çektiler. İkinci Adam' belgeseli • ANKARA (AA) - Türkıve Cumhuriyeti'nın "İkıncı Adamf İsmet tnönü'nün hayatı belgesel oluyor. Gazeteci Can Dündar ve ekibi, Türkiye'nin ıkinci cumhurbaşkanı ve Mustafa Kemal Atatürk'ûn silah arkadaşı İsmet Inönü'nün hayatını anlatan bır belgesel hazırlıyor. Belgeselde. Türkıye'de bugüne kadar hiç yayımlanmamış görüntülere de yer verilecek. Erzurum Palandöken Dağı'ndaki devlet ormanı, valilikçe 'zorla' inşaata açıldı Ormanı yakmacklar, kestilerOKTAYEKİNCf Doğa ve kültürü yok ederek ge- lişen yagmacı turizm yapılaşma- sı, Istanbul ve fCapadokya'nın siluetini parçalayıp Ege ve Ak- deniz'i de betona çevirdikten sonra, şimdi de Anadofu "nun ba- kiryaylalanna ve "ormankkdağ- Ianna"saldınyor. 1993 'te "turizm merkea" ılan edilen Erzurum'un Palandöken Dağı 'ndakı "devlet ormanı", Or- man Bölge Müdürlüğıi'nun kar- şı çıkmasına rağmen vaHliktara- fından imara açıldı Mahkeme- nın "durdurma" kararlan da din- lenmeden. yasadışı yöntemlerle başlamasına ızin venien otel ın- şaatı. 2600m..vükseklikteki "36 Mkhr" ormancılann sabır ve ınat- layetiştirdikleri ormanda "agaç- lar sökülerek" yapılıyor. Bu yükseklikte böylesi bıror- man yetıştirebilmenin dünyada- ki "ender" ormancılık zaferlenn- den biri olduğunu belırten or- mancılar ise Vali Ahmet Kay- han'uı otel inşaannayönelik des- tekleyici ve hatta "ka>irmaa" tutumlannı kime şikâyetedecek- lerini bilemiyorlar. 'Usulsüz' kamulaştırma Bakaniar Kurulu'nun 1993 yı- lındaki karanyla ilan edilen "Kış Sporten Turizm Merkezt" için- de kalrnasına rağmen, "fîilenor- man" olduğu için imar yasağı-a nın devam ettinldiğı Palandö- ken-2 ve 10 No'lu devlet orma- nı parselleri, Orman Bölge Mü- dürlüğü"nün. "kamulaştınlma- sımümkündegildir" şeklindeki yazılı görüşüne rağmen Erzu- rum Valiliği"nce imara açılmak üzere 1996yılındakamulaştınl- mıştı. Orman Idaresı'nin bu iş- leme karşı idare mahkemesinde açtığı iptal davasında ıse valılik işlemlen önce durduruldu, son- ra Danıştay tarafindan da ıptal edıldi. Danıştay 6. Dairesf nce va- liliğın temyiz talebi üzenne alı- • Erzurum Valiliği, Danıştay'ın iptal karannı da dinJemeyerek Palandöken ormanını imara açma karannı 'zorkullanarak' uyguluyor. Iş makinelerini durdurmak isteyen ormancılan etkisiz bırakan valilik elemanlan, inşaat izni verilen otelcilik şirketinin 'ağaçlan sökerek' yol ve yapı alanı açmasına destek veriyor. olduğu yine mahkeme kararlany- la belgelenmiş durumda. Ormanlık alana yasadışı "te- cavüz" nedeniyle Erzurum 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde 1998/54 esas sayı ıle açılan "ka- mu davası" dosyasında. Orman Bölge Müdürlüğü'nce verilen resmi bilgiler "çarpıcı avnno- larla" dolu. Valiliğin kesim için izin al- mak yerine "ağaçlan kakbnn'" şeklinde yazılar gönderdigi be- lirrilen dosyadaki ifadelerde, ay- nı yazılara koşut "arazide takı- nılkn tutumlar" ıse şöyle anla- tılıyor: "Bizzat vali vardımcısı tarafindan AS-KA şirketi eks- nan 21.10.1997 tarih ve 4603 sa- yılı kararda, Erzurum îdare Mah- kemesi'nin 19.9.1996 tarihli dur- durma karan onaylanıyor ve özet- le şunlar vurgulanıyordu: "Tu- rizm Bakanlığı'nca da kamulas- ürma alanian dışında bırakılan alanunajflikçeturiznıamaçbka- mulaşOnlması hukuka avkin- dır..." Ağaçlar sökûJüyor Erzurum Valiliği'nin, bu yar- gı kararlanna ragmen AS-KA adlı şirketin orman ıçinde inşa- ata başlamasını "teşvik" ettiği. hatta turistik tesıslere yer açmak ıçın de "ağac sökümüne" önayak kavatörü yönkndirilerek, idare- mizinDgiliOrman Bolgeşefi, mu- hafaza memuıian >e saha bek- çisi etkisiz hale getirilerek, ağaç sökülerek açma \e 600 m2 fiili te- cavüzünyapıldjğı saptanmıştr." De\letın ormanlan korumak- lagörevlendirdigi memurlan "et- kisiz hale getirerek" bir gece sa- baha kadar orman kıyımına "ne- zaret" eden valilik elemanlannın. bu operasyondan sonra verdik- len diğer bır izin de, aynı inşa- ata malzeme taşınabılmesi için yine orman içinden "yol açmak." Nitekim, yapımcı şirket bu ya- sadışı yolu da kullanarak. Da- nıştay'ın iptal ettiği işlemleri ya- şama geçiriyor ve bir yandan ağaç kesıp. öbüryandan inşaatı- na devam ediyor. Aynı turizm merkezi alanı içindeki orman ol- mayan "ağaçsız bölgeler" ise imarplanında yapılaşma bölge- si sayılmasma rağmen "boş"du- ruyor... Erzurum Orman Bölge Mü- dürlûğüelemanlannca hazırlanan tutanakJarda "Valilikçeyasalyol- lar dışında zabıta desteği sağla- narak hızla devam ettirildiğT vurgulanan kaçak otel inşaatı, 1962 yılında ağaçlandınlmaya başlanan bir "emek ormanıru" yok ediyor. Dunımtespiti Ormancılann 14 Mayıs 1998 tarihli "durum tespiti'' raporun- daki kendi bölge müdürlükleri- ne sunduldan şu "dilekleri" ise deneyimli birvali olan Içişleri Ba- kanı Kudu Aktaş'ın da ilgisini beklıyor "Yasadı^inşaata neden olanflgOüerhakkında Içişleri Ba- kanlığı'na bügi verilmesine-" Bakalım, Palandöken'deki ana- yasa suçunu kim durduracak? Bu suça önayak olanlar için ne yapılacak? Devlet ormanını yok eden kaçak inşaatm yıkımını ve kesilen agaçlann hesabıru sorma- yı hangi "devlet adamı" gerçek- leştirecek?.. Bolu'da son yılların en önemli kaçakçılığı ortaya çıkarıldı 765 parça tarihî eser ele geçirildi • Ele geçirilen eserler arasında IÖ 1. binyıl, Helenistik dönem gümüş, Roma ve Bizans altın sikkeleri, Roma heykel başlan, kameo (mercan) tekniği ile işlenmiş altından yüzükler bulunuyor. ÖZGENACAR l a r l a Mücadeie Şube Mü- dürlüğü ekibi, bu kez 9 Ekim'de Adana'ya kayıtlı bir özel araçta çeşitli dö- nemlere ait eski eser ve 28 gram esrar ele geçirdi ve ta- şıyıcı anlamındaki iki "jo- key Tl i gözaltına aldı. Sanıklarm soruşturma- sında: Adana, Urfa ve Is- tanbul 'da düzenlenen ope- rasyonlarda Türkiye'nin en ünlü kaçakçısı. Istanbul'da Dilson OtePın sahıbı, "Ça- nkb Bosnak" lakaplı Nihat Kolaşın'ın bu eserlerin sa- hibi olduğu saptandı. Kansı adına "özelkolek- siwncu" belgesi ile kaçak- çılığı sürdüren Boşnak Nı- hat'm Bevkoz'daki evinde ANKARA - Bolu Em- niyeti, son yıllann en önem- li eskı eser kaçakçılıgını or- taya çıkardı. Yakalanan al- tı kişide çeşitli dönemlere ait toplam 765 değerli eserin ele geçirildiği olayda, şebe- kenin bası ve Türkiye'nin en önemli tarih yağmacısı "Boşnak Nihat" adlı ulus- lararası kaçakçınm yurtdı- şına çıktğı belirlendi. Bundan önceki başka bir operasyonda ujTjşturucu ve eski eserkaçakçılıgı arasın- daki bağlantıyı somut bır olayla kânıtlayan Bolu Em- niyet Müdürü UğurGür v e Kacakçılık \e Organize Suç- e-posta : tan (a prizma. net. tr yapılan aramada tıpkı Ay'şe- gül Nadir'in yahsında yapı- lan aramada olduğu gibi "tesdl dışı" ve kaçınimaya hazır 226 parça eser ele ge- çırildi. Bolu Emniyeti'nin ayn- ca Adana ve Urfa'da düzen- lettıği yerel operasyonlar- da da çeşitli eserlerin yanı sıra bir metal dedektör bu- lundu. Bu arada sarukJar- dan bin. buluntuların, 7 yıl önce Irak'm Kuveyt'i ışga- li sırasında>ağmalanan, Za- ho özerinden vç aynca Rus turistierce ülkelerinden Tür- kiye'ye getirilen eserler ol- duğunu öne sürdü. Eserlerin genel karakte- nnin Anadolu. özellikle Ga- zıantep, Urfa, Adana ve Iran sırun yöresinden olduğu uz- manlarca belirlendi. Ele geçirilen eserlerin ağırlıgım IÖ 1. binyıl, He- ienistik dönem gümüş. Ro- ma ve Bizans altın sikkele- n, Roma heykel başlan, ka- meo (mercan) tekniği ile iş- lenmiş altından yüzükler oluşturuyor ve şu eserler dikkati çekıyor: IÖ 450-374 yıllanarası- na tarihli koyun, dağ keçi- si, at ve çeşitli nayvan figü- nnleri. bronzdan kadın-er- kek-çocuk heykelcıkleri, fı- bulalar(çengelli iğne), Ro- ma dönemi koşum takımla- n. Artuklu v e Sasani sikke- leri arasında kaçakçılann ".AJaaddin'in Sihirli Lam- baa" adını taktıklan bir cam kandil de ön plana çıkıyor. "Çanklı Nihat" adıyla kanştığı Karun Hazinesi ka- çakçılığının yanı sıra Nihat Kolaşın'ın, Elmalı Defıne- si gibı pek çok olağanüstü kacakçılık olayının kilit adı olduğu. kardeşlerinin de çe- şitli kerelertutuklandığı, an- cak eşi adına aldığı "kolek- siyoncu" belgesınin gölge- sıne sığınarak yargının elin- den kurtuldugu bilinıyor. Kolaşın'ın Türkiye'yegeri getınlmesı konusunda In- terpol'den "kırmızıbüten'' çıkanlacağı ögrenildi. 'Nükleersihıhkmyok editı' ENGtNAŞKIN TORONTO - Kirk Douglas'ın 54 yaşındaki oğlu, ünlü aktör Michael Douglas, nükleer silahlann evrensel kapsamda yasaklanmasını ve yok edılmesini öngören kampanyaya Kanada başkenti Ottawa'da ba^ladı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'dan aldığı bir öneriyle, 'banş elçisi' niteliğiyle nükleer karşıtı kampanya açan aktör, Kanada'dakı sivil toplum kuruluşlanyla yaptıgı görüşmelerde, 'evTenin her kesiminde nükleer silahsıdanma' amacında etkinlikJer düzenleneceğini açıkladı. Kanada'da nükleer silahsızlanma amacını taşıyan 'Orta Güçler girişimi' adlı sivil örgütler koalisyonu başkanı, sabık muhafazakâr millervekili ve eski diplomat Doug Roche'la ortak bir eylem planını görüşen aktör, "ABD'de siyasal çevrelerde de yeni bir bilinçlenme oluşturacağTnı belirtti. Nükleer silahlar yanlısı bır tutum izleyen 'NATO'yu ve ABD hükümetini etkilemek amacıyla sürekli görüşmeler düzenleyeceğini' açıklayan Michael Douglas, 'konunun tüm a> rınrılanyla ev rensel gündeme girmesi için çauştığım' vurguladı. Nükleer silahlan olmayan Kanada, ABD'nin oluşturduğu 'nüklere şemsiye' altında korunak sağlamakla birlikte. başkent Ottawa'da nükleer silahsızlanmaya karşı ani bir ilgi doğduğu bildirildi. Çekirge'deki su kaynaklannın kapatılmasına karar verildi Kaçak sondaja suç duyurusu LEVTNTGENCELLİ BURSA - Olağanüstü toplanan Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu, Türkiye'nin en ün- lü sıcak su merkezlennden Bursa Çekirge'de Emniyet Genel Müdür- lügü Polis Rehabilitasyon Merke- zi'nin bahçesindeyapılan kaçak son- dajla ilgili olarak Bursa Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyuru- sundabulunmakaran aldı. Kurul, su kaynaklannın da kapatılmasına ka- rar verdi. Prof. Dr. Mete Tapan'ın başkan- lıgmda toplanan Bursa Kültür ve Ta- biatVaruklannı Koruma Kurulu'nda, 6 Ekım 1998 salı gününden bu ya- na saniyede 116 Iitre sıcak suyun boşa akmasına neden olan sondajla ilgili son gelişmelerdeğerlendirildi. Kurul, kaçak sondajın ait katlann- da konrrollü kuyu açılmasıyla so- kaklara akan suyun durdurulabilme- si durumunda her iki kuyunun da kapatılmasını ve Emniyet Müdür- lügü'ne bu kaynaklardan su veril- memesini kararlastırdı. Kurulda, böl- gedeki fay hattındaki tahribâtın da araştınlarak en kısa zamanda "dep- rem tehlikesiyle ilgfli" öngörülerin aktanlmasma da karar verildi. Olağanüstü toplantıya, kaçak son- dajla ilgili çalışma yapan ve sorum- luluklan bulunan belediyelerle ya- tınmcı dairelerin üst düzey yöneti- cileri de katıldı. Kurul Başkanı Prof. Dr. Mete Ta- pan. "Bugüne kadar herhangi bir vasal işlemebaşlanması için kuruhın karanna gerek yokru. Bursablar, bu- na sahip çıkabiUrvesuç duyurusun- da bulunabilirierdi. Neden bizi bek- ledüer. Kamu kunımlan neden bizi beklediler?" diye konuşru. Kurul toplantısında, Polis Reha- bilitasyon Merkezi'nin bahçesinde yapılan kaçak sondajla ilgili Bursa Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunma karan da alın- dı. Foca Koruma planında tarih yok sayılc ASUMANABACIOĞ tZMÎR - Korumacı y taşlar. 'Foça 1/1000 ölç koruma revizyon imar ] nı'nın iptali için idare m kemesine dava açtılar. Yı taşlar. iptal istemine ger çe olarak, Foça'nın en öıx U arkeolojik eserleri olan tik kente ait sur duvarL Athena Tapınağı, Kybı Kutsal Alanı, nekropol g koruma alanlannın imar p nmda yer almamasını göst diler. Foça, 21 Kasım 1990 ı rihli Bakaniar KuruJu kaı n ile Özel Çevre Korur Bölgesi ilan edilmiş, mevz at gereği hazırlanan Kor ma Revizyon tmar Planı Nisan 1991 'de onaylanmı n. Özel Çevre Koruma K rumu Başkanlığı'nca on nan plan. yeterli koruma sa. lamadığı, şehircilik ve plaı lama ilkelerine ayfcın oldı ğu için lzmir 2. idare MaJ kemesi tarafindan 1994 y lında iptal edilmişti. Bu i) tal karannın ardından, Fo< için yeni bir koruma ama< h imar planı yapma zonu luluğu doğdu. Ancak yeni hazırlanan k< ruma amaçlı imar plarumn ( 'tmar, Kıvı ve Deniz mevzı atına.2863sayılı>asa>a, O man, Mera ve Çevreyasal nna' aykınlıklar bulundu| gerekçesıyle iptali için mal kemeye başvuru yapıldı. Davacı yurttaşlar Voüu Sucukçu. Ercan Tatar, K dirKaJeliveRıfatBozkuı lzmir idare Mahkemesi 'nc açtıklan davanın dılekçest de, koruma amaçlı revizyc imarplanında, korumaala lannın gösterilmediğine di kat çektiler. Davacılar aynca, eski pla daki nürus yoğunluğu ayn< korunduğu halde, buyoğu luga ek olarak yeni rezeı alanian oluşturuldugunub lirttiler. 'Denizyolı ulaşımına ağırlık verilsin' tstanbul Haber Servisi Gemi Mühendisleri Oda: dünya yük taşımacıhğın yüzde 85'ten fazlasının d nizyolu ile yapıldığını b lirterek Türkiye'de anc; yüzde 0.3 civannda olan 1 oranın denizyolu ağıriıi hale getirilmesi için çağn< bulundu. Gemi Mühendisleri Od sı'ndan yapılan yazılı açı lamada, Türkiye'de yük t şımacılığmın yüzde 87': yolcu taşımacılığının da yü de 95 'inin karayolu ile y pıldığı vurgulandı. Deni yolu ile taşımaya kıyaslad miryolunun iki kat, karay lunun ise 10 kat daha faz yakıt harcadığı ifade edilı açıklamada"Yühk4 mily dolarhkpetrolithalaümrz yüzde 25'i uJaşıma harca maktadır''denildi. Açıkl mada, karayolu ağırlıklı ul şımdaki kazalarda her yıl binölü, lOObinyaralı, 12 b sakat ve trilyonlarca lira k yıp verildigi anımsatılar "traîîk canavan" denilı belirsiz şeyin bu yanlış ul şım politikalarınuı ürünü c duğu kaydedildi. MESELA DEDIKERDAL ATABEK T rnlüdiktatörSalazar. "BenPbr- Kj tekiz"i3Fileyönettim" demiş, "fiıtbol, fıesta, fado". Aslında belki de her ülkenin kendine özgü 3 F'si vardırda farkına vantmıyordur. Sa- lazar'ın bu sözünü dikkate alarak bakıldığı zaman bizim 3 F'mizi de görebiliriz. Nasıl mı? Bizim 3 F'miz falso, fasa fıso ve fîyasko olmalıdır. Çünkü... Falso... A shndaltalyancabirmüzikteri- JTL miolup"yanlışçalma''ıçinkul- lanılırda geniş anlamda "yanlış yap- ma" demektir. Şimdi bizim memle- ket işlerine baktığımız zaman doğ- ru yapanlann hiçbir zaman başanlı olamadığını. buna karşın yanlış ya- panlann her zaman başanlı olduk- lannı görmüyor muyuz? Doğru ya- panlar, "fateosuzJar", ticaret yapsa ba- tarlar, çünkü ticaret yalanlar, yan- lışlarüzerine kurulu. Dogrucularsi- yaset yapıyor da ne oluyor. Oy ve- renler yıllardır falsoculann peşinde. Falsocu olmak memlekette meziyet olmuş. Hangi işi yaparsanız yapın, eğer "falsocu" iseniz dur durak de- meden yükseliyorsunuz. Dogrucu iseniz her kapıdan çevriliyor, duvar- larla karşılaşıyorsunuz. Demek ki bizim memlekette makbul olan "fal- Ulkeyî 3 F ile yönetmek so"dur, başanlı olanlar da "falsocu- lar"dır. Hatta ne denli çok falso ya- parsanız değeriniz o ölçüde artıyor, siz artık herkesin aradıgı birisi olu- yorsunuz. Ne denir ki, falsonuz bol olsun. Fasa fiso... D u d a doğnısu, pek geçerli bir D söz olmaktadır. Neredeyse her kapıyı açan anahtar. Bir tılsım gibi çevremizi sarmış gidiyor. Nereye baksanız "fasa fiso". Bu mükemmel formülü uygulayanlann başında te- levizyonlanmız geliyor. Haber diye ızledikleriniz "fasa fiso". Kim ner- de soyunmuş da bılmem neresıne kadargörünmüş? Birincı haber. Kim- se soyunmuyorsa birbirlerini soyup haber yapacaklar. Arkadan kim ki- mi bıçaklamış? Kim kimi dürtükle- miş? Kim kimi düdüklemiş? (Bu da nerden çıktı?). Kim kimi sürükJemiş? Kim kim- le, nerde nelemiş? Kim ununu ele- miş de altından hamur çıkmış? Bun- iar haber. Dizilere bakıyorsunuz, "fa- sa fiso". Ağlama, inleme, feryat fi- gan. vurma kırma, arada silah falan. Eğlence programlan biraz farklı. on- lar "fiso fasa". Bir şarkıcı ya da tür- kücü bulacaksınız. Sözcüklerin vur- gusu yanlış, söylenişi bozuk olacak ki program alabilsin. Onlann prog- ramlanna katılıp da reldamını yap- mak isteyenleri de oraya buraya ser- piştireceksiniz. Araya bir de dansöz koyacaksınız. Işte size "rating"i garanti bır "fi- sofasa". Milletbunlan izleyip "aman da aman,hayatne yaman" diye el çır- iyi de baJap gören kalmamış. Onun için bu "fasa fiso" da çok önemJi. Fİyasko... parken soyan soyana, koyan koyana bir çalıp çırpma sürüp gidecek. "Memleket kalkınıyor" diyenlere bakıyorsunoz ki fasa fîso. Kalkınan- lar hep aynı kışiler, geri kalanı "ba- tanıyor". Bakınıp da bir şey görse elelim, F'lerin üçüncüsüne. Bu \ J da "fiyasko". Rezalet demek oluyor ki, gerçekten de memleketi yö- netmenin pek geçerli bir yolu. Pek geriye gitmeden bakalım. Memle- ketin en önemli özelleştirmeleri çe- tenin yardımıyla yapılmış. Çeteler ihale yönetiyor, atama yönetiyor, is- tediklerini yaptınyor. Ticaret onlarla birlikte, siyaset on- larla birlikte. Işte size dört dörtlük bir "fiyasko". Ama ne görüyorsu- nuz. Herkes yerli yennde. Kimse- nin kılı kıpırdamıyor, tüyü oynamı- yor, yeri bile değişmiyor. Çath ola- yında yanlış adres verdiği için iki üç görevli suçlu bulunuyor. Onlann kendiliğinden yapamayacağı belli işler de böylece kapatılmak isteniyor. Bunlar, ortaya çıkanlan. Ortaya çı mayanlan, hele de çıkmayacak ola lan hesaba katarsanrz, memleket "fiyasko" ile yönetildiği gün gibi c tada. Işin ruhafi, kimsenin bunla "yanhşar,yapimamalı'' gözüyle ba maması. Tersine herkes, başkasın da bu işlere bulaşrıgını söyleyip ke di dunımunu meşrulaştınyor. Ne d meli. fiyaskonuz bol olsun.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear