29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 OCAK 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Asya krizinin etkileri • Ekonomi Servisi - Istanbul Ticaret Odası (ITO) Meclis toplantısı dün yapıldı. Toplantıda Asya krizinden etkilenen ülkelerin, özellikle Avrupa pazannda ucuz mal satarak, Türkiye ile rekabete gireceği endışesi dile getirildi. İTO Başkanı Mehmet Yıldınm ıse bu endişeler karşısmda, AvTupa Birliği'nin üçûncü ülkelere kota uyguladığını hatırlattı. IMF göpüşmelepi ertelendi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uiuslararası Para Fonu'nun (IMF) Türkiye ziyareti 19 Ocak'a ertelendi. IMF Türkiye Masası Şefı Martin Hardy başkanlığındaki 6 kişilik teknik heyetın, aralık ayında yapılan görüşmelerin devamı nıteliğindeki ziyaretinin 1 hafta ertelendiği kaydedildi. ABD'den firkateyn transferi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD'den transfer edılen 3 adet Perry sınıfi firkateynin işlemleri tamamlandı. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada, Charleston- South Carolina'da bulunan Detyens tersanesinde 12 Ocak Pazartesi günü düzenlenecek törenle, gemilere Türk Bayrağı çekileceğı bildirildi. Kazan patladı: 2 ölü, 8 yaralı • AYDEV (AA) - Aydın Sanayi Ticaret Merkezi'nde (ASTİM) Ani Ünal'a ait Unallar Hidrolik Makina Sanayii'nde dün saat 16.15 sıralannda, işçilerin kaynak için kullandığı karpit kazanı patladı. Patlamada, Taner Kakıç ve soyadı belirlenemeyen Dinçer adlı işçiler yaşamını yitirirken 6'sı ağır, 8 kişi yaralandı. • Başbakan Mesut Yılmaz'm aleyhine, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'i taşıyan uçakta yaşamını yitiren Yüzbaşı Tuğrul Sezginler'in vârislerine konut satın alınmaması işleminin iptali istemiyle açılan davada. mahkeme karanna uymadığı Srekçesıyle dava açıldı. Emniyet Genel Müdürlüğii'nde boş bulunan Terörie Mücadeie Daire Başkankm'na İnterpol Daire Başkanı Ihsan Ydmaztürk getirilirkeo, İnterpol Daire Başkanhğı'na Dış İlişkiler Daire Başkanı Yalçuı Çakıa atandı. • Sea Hawk helikopterlerinin nışancı sıstemlerinin üretimi konusunda Savunma Sanayi Müsteşarhğı iie ASELSAN arasında protokol imzalandı. • SiKvri Bekdiyesi, Halk Ekmek Fabrikası'nda her gün 225 gram ekmeği 25 bin liradan yurttaşlann tüketimine sunuyor. 9 İstanbul Valisı Kutlu Aktaş, 500 kişilik mülteci misafirhanesi yapacaklannı söyledı. • ÇYDD ve Beyazıt Rotary Kulübü'nce, Şehremini Atatürk Çağdaş Yaşam Usesi'ne ortaklaşa yaptınlan bflgisayar destekti muhasebe sınıfi törenle açıldı. Düzeltme 2Ocakl998tarihli gazetemizde "Talim Terbıye'de operasyon. Tepkiler sonucu kadrolar dağıtılıyor" başlıklı haberdeki tümcelerde yapılan bir kısaltma yanlışlığa neden olmuştur. Eski Milli Egitim Bakanı HasanÂli Yücel'in b^kanlıkça anılmasmda büyük katkılan olan ve Atatürkçü kımliğiyle bilinen Talim Terbiye Kurulu üyesi Necdet Sakaoğlu'nun adı, "MHP'ye yakınlığı ile tanınan" şeklindeki tümceyle birleşmiştir. Sakaoğlu'nun MHP'Ii ojduğu şeklinde yansıyan yanlışhğı düzeltir, özür dileriz. Düzeltme Gazetemizde dün "Sayıştay'ın hasıraltı edilen ilk raporu" başlığıyla yayımlanan haberde son tümce düşmüştür. Eksik bölüm, "Bu kapsamda söz konusu bedelin rayice uygunluğunun ticaret ve/veya sanayi odalanna sorulması, bedelin sağlıklı oluşmasım sağlayacak bir uygulama olacaktır" şeklindedir. 50. gününü dolduran açlık grevinde 7 tutuklunun durumu çok ağır 6 tutukhı öKiııriiıı pençesmde RECEPKAPUCU ERZURUM - Erzurum özel tip ve E tipi cezaevlerinde 170 tutuklu ve hükümlünün sürdürdüğü açlık grevi 50. gününü doldu- rurken, 6 tutuklunun ölümle pençeleştiği, 7 tutuklunun ise durumunun ağrrlaştığı bildi- rildi. TBMM tnsan Haklan Komisyonu, Er- zurum Cezaevi'nde inceleme yapmayı ka- rarlaştrrdı. Adalet Bakanlığı'ndan gelen faks emriy- le yeniden heyetler ve cezaevı yönetimı ara- sındaki görüşmeler başlarken grevcilere müdahalenin gündeme gelmesiyle birlikte cezaevı çevTesindeki güvenlik önlemleri ar- ttınldı. ÎHD Erzurum Şube Başkanı Abdur- rahim Fırat, cezaevlerinde 13 eylemcinin tehlike sınınna girdiğini. bunlardan 6'sının durumunun çok ağır olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: "1. grupta açhk grevine başlayan 13 Itişi- nin durumu ağır, 6'sı sıvı gıda alamamaya başladL Bunlarda hayati tehlike başladı. 2. grupta bulunan 10 kişinin de durumlan ya- vaş yavaş ağuiaşıyor. 3. grupta bulunan 10 kişinin ise şu anda sağlıklan iyi sayıhr. Ceza- evine müdahale hazıriıklan yapıbyor. Bizce bu çözûm değUdir. Bizûn amacımız ölüm ol- madan sorunu çözüme kavuşturmaktır." Cezaevı yönetimi ile tutuklu ve hüküm- lülerin anlaşmaya varmamaları halinde ölümlerin olabileceğini de ifade eden Fırat. tüm güçleriyle grevi sona erdirmeye çalış- tıklarmı belirterek şöyle devam ettı: "Yaklaşık üç gündür heyetler arasındagö- rüşmeler sürüyor. Sah günü cezaevi yöneti- mi görüşmeleri kesti. Çarşamba günü Ada- letBakanhğı'ndan gelen faksemriyleyeniden görüşmelere başlandı. Toplumsal Ölavlan Araşnnna Hukuk Vakfi, IHD, SES, ODP, HADEP ve ÇHD heyetleri eezaevi yönetimi ik açlıkgrevinde bulunan tutuklu ve hüküm- lüler arasında arabuhıculuk yapryor. Bugü- ne kadar tutuklu ve hükümlülerin talepleri- nin büyük çoğunluğu kabul edildi. Sadece 4 maddedeanlaşmayavanlamryor. Bu madde- lerşunlar: Özelu'pcezaevindekiAveBblok- lannın birleştirümesi. Koğuş sorumlulan nın bir araya gelerek görüşmesL Koğuş misafir- liğinin sağlanmast. Açhk grevi süresince ahn- mayan iaşelerin toplu olarak verihnesi Bu maddeler de kabul edilirse açhk grevi sona erecek, aksi takdirde ölümler olacak." Öte yandan Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu'nun önceki gün yaptığı, "Gerekirse mü- dahaie ederek açhk grevini sona erdirece- ğjz" açıklamasından sonra Erzurum'dakı ı- ki cezaevinin çevresindeki güvenlık önlem- leri de arttınldı. Cezaevi çevresinde ambu- lanslann bekletilmesı dikkat çekerken. Er- zurum'a çok sayıda tutuklu ve hükümlü ai- lesi gelmeye başladı. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Yüdınm Kaya Ankara'da parti genel merkezinde dü- zenlediği basın toplantısında. Erzurum'da- ki cezae\ lerinde 20 kişinin ölüm sınınnda olduğunu söyledi. Kaya, açlık grevinin de- vam etmesinin tek sorumlusunun cezaevi müdürü ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcı- sı olduğunu söyledi. tHD, ÇHD ve SES üyelerinden bir grup da dün Ankara Merkez Kapalı Cezaevi önünde bir protesto gösterisi yaptı. ÇHD Ankara Şube Başkanı Kazım Genç. Anka- ra Merkez Kapalı Cezaevi'nde son iki yıl içinde 5 kişinin tedavi edılmediği ıçin öldü- ğünü, şu anda da 40 kişinin acil tedaviye ge- reksinimi olduğunu bildirdi. Genç, Erzu- rum Cezaevi'ndeki eylemin sona erdirilme- sini ıstedi. Cezaevı önüne boş ilaç şişeleri bırakan grup olaysız dağıldı. Aydın E Tipi Cezaevi'nde 2 hükümlünün başlattığı açlık grevi de 35. gününü doldu- rurken eyleme destek vermek için 70 hü- kümlünün daha açlık grevine başladığı bil- dirildi. 35 gün önce greve başlayan Kemal Keskin ve Yasin Çetin'in sağlık duru- mlannın iyi olduğu belirtildi. Malkoc: Karar 11-0 lehimize olur Refah davasmda karar haftaya kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahke- mesi heyeti, RP'nin kapa- tılması istemiyle açılan da- vayı görüşmeye devam ettı. Başkanvekili Gfiven Din- çer, görüşmelere bugün de devam edileceğini belirte- rek "Davanın bu hafta için- de sonuçlanması mümkün değirdedi. Anayasa Mahkemesi 'nin yeni başkanı Ahmet Necdet Sezer, toplantıya dün ilk kez başkanlık etti. Anayasa Mahkemesi heyeti, davayı görüşmek üzere dün saat 10.00'da toplandı. İki saat süren öğleden önceki top- lantının ardından heyet, sa- at 14. OO'te yeniden bir ara- ya geldi. Saat 17.30'dasona eren toplantıdan sonra açık- lama yapan Başkanvekili Dinçer, dava dosyasına ge- len her şeyi incelediklerini veya bilgi sahibi olduklan- nı belirtti. Dinçer, "Usul,e- sas hepsi birlikte yürüyor. Şu anda kaset dinleme yok. Son verilen ek savunmadan da bilgi sahibiyiz. Pazartesi günü de çahşmalanmıza de- vam edeceğiz" dıye konuş- tu. Dinçer. "RP'nin ek sa- vunmalan devam edersesa- vunma hakkının kötüye knllanıMığı düşünükbilir mi?" sorusuna, "Bu, heye- tin iç çahşma sorunudur" yanıtını verdi. Dinçer. bir başka soru üzerine de, tanık dinlenip dinlenilmeyeceği- nin henüz belli olmadığını kaydetti. RP Trabzon Milletvekili ve partinin hukuk komisyo- nu üyesi Şeref Malkoç, TB- MM'de dün gazetecilere yaptığı açıklamada. Anaya- sa Mahkemesi'ne, RP'nin kapatılma davasıyla ilgili önceki gün ek savunma ver- diklerini bildirerek, "Karar, 11-0 lehimize olur" dedı. Malkoç, Ahmet Necdet Sezer'in uzun yıllar Yargı- tay'da, ülkeye yararlı hiz- metler verdiğini, bu göre- vinde de yararlı hizmetler vereceğine inandığım söy- Tedi. RP'nin, mahkemeye bugün 'iftar kararnamesi ve baa gazete haberlerine kar- şı açılan davalann sonuçla- nna' ılışkın ek belgeler su- nacağı belirtildi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART «t> CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz, her devlet ihalesinden kuşku duyulduğunu söyledi 6 Yolsuzhıklar Ozal'ın ürünü' Komisyon DYP ve RP'lilere dokundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Ana- yasaAdalet Karma Komisyonu; Rize Bağımsız Mil- letvekili Şevld Yılmaz, RP Van Milletvekili Musta- fa Bayram, RP Gaziantep Milletvekili Kahraman Emmioğlu, DYP Isparta Milletvekili Ömer Bilgin ve DYP Denizli Milletvekili Kemal Aykurt'un do- kunulmazlığmm kaldınlmasını kararlaştırdı. RP'li üyeler, hazırhk komisyonu raporlannın ta- raflı olduğu gerekçesiyle tarüşma çıkararak karma komisyon toplantısını, bir daha katılmamak üzere terkettiler. Şevki Yılmaz'ın 1993 yıhnda Edirne'de yaptığı konuşmada "hükümetin manevi şahsryetini ve TBMM'yi aknen tahkir ve tezyiP ettiği savıyla düzeıüenen dosyanın oylanması sırasında, RP ve DYPTilerle birlikte ANÂP'tan Erkan Mumcu, Yük- sel Yalova ve Naim Geylani'nin dokunulmazlığın kaldınbnaması yönündeoy kullanmalan dikkatçek- ti. İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Millet- vekili Ali Topuz Türkiye'deki her dev- let ihalesinde yolsuzluk şüphesi bulun- duğunu belirterek "Bu yolsuzluklar, 1980 ihtilatinin, ANAP'm, Turgut Özal'ın ve onun yamaklannın ürünü- dür" dedi. Hükümeti de eleştiren To- puz, "CHP'nin beklemeye daha fazla tahammülü ohnayabüir" diye konuşru. Topuz, CHP istanbul ll Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında TB- MM inşaatındaki yolsuzluklan ve es- ki TBMM Başkanı Mustafa Kalem- li'yı eleştirdi. Devlet yapısı içindeki en önemli o- dak olan TBMM'de ortaya çıkan ihale yolsuzluğunun. Meclis'in manevi -• ah- siyetine ve milletvekillerine bü\-ük za- rar verdiğini belirten Ali Topuz, döne- min TBMM Başkanı Mustafa Kalem- li ve bazı TBMM yöneticilerinin şüp- heli ilişkilere girdiklerini ve kamu vic- danında mahkûm olduklannı savundu. Topuz, 1.500 dolara malolabilecek koltuklann 4800-5000 dolara maledil- diğine ve işin ihale ediliş biçiminde büyük usulsüzlükler olduğuna dikkat çekerek, "Türldye'de böyle yüz binler- ce örnek var. Bu anlayış 1980 sonrasın- da Turgut OzaL, onun yamaklan ve ANAP'la başladı. Mesut Yılmaz da sürdürüyor'" diye konuştu. Otoyol ihalesi Topuz, 13 firmaya ihale edilen Ka- radeniz Otoyolu Projesi "nde de benzer bir yolsuzluğun yapıldığını öne sürdü. Otoyoldaki birim fiyatlann dolara en- deksli olarak her gün arttığını ve dev- letin sürekli zarar ettiğini vurgulayan Topuz, CHP'li bakanlar döneminde ihalesi yapılan Cumhurbaşkanlığı Sen- foni Orkestrası KonserSalonu'nun çok daha hassas ve teknik bir yapı olması- na karşın Devlet thale Kanunu'na gö- re yapıldığını ve ıhalede yüzde 35 ora- nında da ındınm yapıldığını kaydetti. Otoyol ihalesindeki 13 firmanın TB- MM ihalesinde de olmasının dikkat çe- kıci olduğunu savunan Topuz, Türki- ye'nin içinde bulunduğu soygun düze- ninin çok vahim ve iğrenç boyutlara u- laştığını öne sürdü. Türkiye Mühendis Mimar Odalan Birliği ve Müteahhitler Odası'nın da olayla ilgili tavır almalannı isteyen To- puz şöyle konuştu: "Hayali ihracatı körükleyenler, eş dost müteahhitlere iş verenler, İLK- SAN yolsuzluğundan sonra devletin hortumlanan paralan için 'Verdimse ben verdim, neolmuş yani" diyenlerbu düzeni değiştiremezler. Türkiye'de bir zihniyet değişimi şart Bunu da yalnız- ca CHP yapabilir. Hükümet 6 ayda, CHP'nin çabasıyla çıkan 8 >ilhk eği- tûnden başka bir şe> yapamadı. CHP sorumluluk anlayışı, ilkeli, tutarlı ve öz- verili > aklaşımlanyla yükselirken buna Bülent Ecevıt'ûı tepki göstermesini an- lavamrvoruz." IRMIKI AYDIN ENGİN Çok azdılar. Neredeyse bir avuç. Çoğu da genç. Istan- bul'un göbeğinde Cağaloğ- lu'ndatrafiği felç ettiler. Yeşildi- rek trikotaj atölyelerinden mal sevk eden minibüsler filan tı- kanıp kaldılar. Mübarek rama- zan günü kız oğlan, kadın erkek toplanmışlar haykınyorlardı: Inadına hepimiz, birer Me- tin'iz!" Anladınız. Eyüp Spor Salo- nu'nda duvardan düşerek mi, kafasını duvara vurarak mı, ya da -bir iddiaya göre- polisler tarafından dövülerek mi öldü- ğü pek anlaşılmayan şu Metin Göktepe'yi anıyoriar. Meğer ölümünün 730. gü- nüymüş. İki yıl önce dün, 8 O- cak 1996'da, ölmüş(müş). Bir süre bağırıp çağırdılar, sloganlar attılar. Sonra da vila- yete doğru yürüdüler. Tabii tra- fik gene felç. izinli olup olmadı- ğı bilinmeyen bu gösteri yürü- yüşüne katılan, gazeteci olduk- lannı iddia eden kızlı oğlanlı kü- çük kalabalığın olası zorbalı- ğından haklı olarak çekinen sü- rücüler arabalannın içinde sa- bırla beklemek zorunda kaldı- Akıllı, Dengeli, Ilımlı Bir Yazı lar. Hatta kimileri, hazır bekler- ken aralannda teravih namazı- nın farz mı, sünnet mi olduğu- na ve kaç rekât kılınmasının münasip olduğuna ilişkin "ilmi" tartışmalar bile yaptılar. Aslında bu Metin Göktepe sorununun şu ya da bu biçim- de sonuçlandınlması gerektiği açık. Ülkede gerilim yaratan konular arasında yerini aldı ve koruyor. Toplumsal banşa her günkünden daha çok gereksi- nim duyduğumuz bugünlerde, hertürlü gerginlikyaratıcı etke- nin yumuşatılması bir zorunlu- luk. Kuşkusuz gerginliğin, Metin Göktepe sorununu ha bire ka- şıyan bir avuç sözüm ona ga- zeteciden çıktığı biliniyor. Bura- daki "sözüm ona gazeteci" de- yimini yadırgamamanız gerek. Her alanda olduğu gibi bu alan- da da tam bir kargaşa yaşanı- yor. Nitekim dünkü Metin Gök- tepe eylemi sırasında, eylemci- ler arasında yaşını başını almı- şa benzeyen birzat, ki Cumhu- riyet'te çalıştığı biliniyor, slogan atanlara bakıp bakıp, "Medya baronlarının hiçbiriburada de- ğil. Buradaki kameraman ve foto muhabirlerinin çektikleri- nin birbölümü ise kim bilirhan- gi medya prensinin çöp sepe- tine inecek..." gibisinden güya iğneli laflaretti. "Medya baronlan " niteleme- si dikkatinizden kaçmamıştır. Refah Partisi yöneticilerinin de benzer bir deyimi kullandıklan- nı ise biz hatırtatalım. Laikliğe, Batılı yaşam biçimi- mize karşı bir tehdit oluşturan Refah kanadının, gerçek gaze- tecileri "birkısım medya" diye niteleyerek yaptığı haksız ay- nmcılık hâlâ belleklerde. Şimdi de "medya baronlan, medya prensleri" teriminde ifadesini bulan bir başka aynmcı yakla- şıma, bu kez aşın sol kanattan tanık oluyoruz. Hem de kendi- lerine ısraria "gazeteci" den- mesini isteyen bir kesimden. Kamuoyunu bulandırma ça- balan bazen o kadar insaf ölçü- lerini zorluyor ki saygı duymak mümkün değil. Örneğin Metin Göktepe adına afiş büyüklü- ğünde bir san basın kartı dü- zenlemişler. Böylece Eyüp S- por Salonu'nda hayatını yitiren gencin gazeteci olduğunu vur- gulamaya çalışıyorlar. Bu mesleğin bir mensubu olarak elbet biz de gazetecile- rin can ve mal güvenliklerinin devlet güvencesine alınmasın- dan yanayız. Özgürlükçü par- lamenter düzene içtenlikle bağlı, serbest pazar ekonomi- sinin eksiksiz işletilmesinde ıs- rarlı bir meslek mensubu olarak bunun tersini savunmamız dü- şünülemez. Ancak herkesin de gazetecilik denen bu kutsal mesleğin koruyucu zırhının ar- dına sığınarak kendine birtakım ayncalıklar sağlamak isteme- sine hoşgörüyle bakamayız. San basın kartı küçümsene- mez. "Gazeteyi san basın kar- tı mı çıkarıyor, gazeteci mi?" sorusu banal bir demagojiden ibarettir. San basın kartı bir ya- nıyla da mesleğin zorluklannı adım adım aşan, ülke sorunla- nna sorumlu bir gözle eğilme- yi ilke bellemiş, aşın uçlara sav- rulmayacak kadar dengeli ola- bilen gazetecilerle, henüz bu noktaya erişemeyenleri ayıran bir göstergedir. Nitekim Eyüp Spor Salonu'nda sarı basın kartı taşımadığı, ama ısrarta ga- zeteci olduğunu iddia ettiği için Metin Göktepe belki de polis memurlan tarafından maksadı aşan bir hırpalanmaya maruz kaldı. Sonuç olarak güvenlik ge- rekçesiyle Afyon'a gönderilme- si zorunluluğu doğan dava dosyası bir an önce sonuçlan- dınlmalı, böylece gerginlik tır- mandıncı eylemler için her ay Afyon yollanna düşen san ba- sın kartsız ve nasılsa sarı basın kartı almış bir kısım medya mensubunun gerginlik yaratıcı etkinlikleri boşa çıkanlmalıdır. Unutulmasın ki ülkenin ger- ginliğe değil, istikrara ihtiyacı var. POLİTtKA GU1NLUGU HİKMET ÇETİNKAYA 'Nükleer Çöplük../ Devletin güvenlik güçleri hukukun üstünlüğü ilke- sini hiçe sayarak Bergama'nın Ovacık köylülerinin karşısına dikilip 'altıncı şirketin' bekçiliğini yaparsa ne olur? O ülkede hukukun üstünlüğü ilkesi, devletin ku- rumları zedelenir... Bugün Türkiye'de yaşananlar gerçekten yüz kızar- tıcıdır... Bergama'nın Ovacık köylüleri yıllardır bir 'hukuk savaşımı' veriyor. Ama, Eurogold Madencilik Ano- nim Şirketi yasaları ve Türkiye Cumhuriyeti Anaya- sası'nı çiğniyor... Dün sabah başta Cumhuriyet olmak üzere kimi gazetelerde 'Türkiye Altın Çağına Giriyor' başlıklı ilanlan okuyunca şaşırmadım değil... Birkaç gündür İstanbul dışındayım ve yazılanmı oradan yazıyorum. Telefonla arayan, faks geçen okurtann ilana tepki gösterdiklerini öğrendim... Avukat Noyan Özkan'ın tepkisi şöyle: "Dünyada her şey para demek değildir. Paranın satın alamayacağı manevi değerier ve temel ilkeler vardır ve var olmaya devam edecektir. Türkiye'de Danıştay'ın ve Izmir 1. Idare Mahke- mesi karartannı alenen çiğneyen ve bakanlıklarda- ki işbihikçilehyle, yöre köylülerinin 8yıldır süren hak- lı ve onuhu direnişini kırmaya çalışan, emperyalist birpolitikayla amaca ulaşmakiçin her türtü aracı de- neyen Eurogold Şirketi'nin ilanı Cumhuriyet gaze- tesinin onurlu sayfalannı kirietmiştir..." Bu açıklamadan sonra biz de bilinen görüşümü- zü yineleyelim: "Cumhuriyet gazetesi yayın ilkelerinden dün ol- duğu gibi bugün de ödün vermeyecektir. Sanınm Cumhuriyet'in ilan şirteti Medya-C de bundan son- ra paranın satın alamayacağı manevi değeher ve temel ilkeleri gözardı etmeyecektir..." ••• Isterseniz biraz geriye dönelim... Nükleer santral kurmak için Akkuyu'nun seçimiy- le ilgili en önemli faktör insan yoğunluğuna uzak ol- ması. Bazı hükümet yetkililerinin yöreyi nükleer atık çöplüğüne dönüştürmek için çalışmalar yaptığı 1997 yılı içinde ortaya çıktı... Nükleer lobinin yayın organı olarak bilinen Nucle- er Fuel dergisinin 25 Ağustos 1997 tarihli sayisında konunun uzmanı Mark Hibbs, bu yaklaşımlan doğ- rulayan görüşlere yer veriyordu: "Türkiye, Bulgaristan ve Macaristan ile Akkuyu için kullanılmış yakıt konusunda bir anlaşma tasar- lıyor. Türkiye yetkili makamlanndan alınan bilgiye göre nükleer yakıtlann muhafazası ve kullanılmış nükleeratıklann depolanması konusunda Bulgaris- tan ve Macaristan ile bir işbihiğinin yararlan üzerin- de uzmanlar ça/ış/yor. Uluslararası kullanılmış yakıt depolaması planı yü- rürlüğe girerse Türkiye'de az nüfus yoğunluğuna sahip uzak bir bölge olan Akkuyu, Bulgaristan ve Macaristan 'daki reaktörlerden gelen kullanılmış ya- kıtı ilk depolama tesisi veya potansiyel depolama alanı olarak hizmet görebilecektir. Bulgaristan ve Macaristan Urajlar'daki kullanılmış yakıt ve yeniden işleme tesislerihi terk edeçekler." Nükleer karşıtlan, yıllardır üzerinde duyarlılıkla dur- duklan konuda tahminlerin doğru çıktığını beliıtirler- ken olay, "dehşet verici" olarak yorumlanıyordu. Türkiye'de 700'ü aşkın bölgede siyanürle attın ara- mak için izin alan yabancı şirketlerin nükleer lobiyle "sarmaş dolaş" ilişki içinde oldukları çeşitli kaynak- larca kanıtlanmıştı. Siyanürle altın çıkarmak için 700 ayn yerde açıla- cak galerilerin ileride nükleer atık deposu olarak kul- lanılacağı yaklaşımlan Türkiye gündemine bomba gi- bi düştü. Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın başta olmak üzere tüm çevreciler ve nükleer karşıt- lan, yetkililere, Türkrye'nin nükleer çöplük olup olma- yacağını, 700 yerde açılacak galerilerin ne amaçla açılacağını sordular ama tek yantt alamadılar. Bergama'nın Ovacık köyünde altın madeni açma- nın amacı belki de şuydu: "Türkiye'nin 700 bölgesinde de toprağın altına uzun galerileraçmak ve ileride buralan Batı 'nın nük- leer çöplüğüne dönüştürmek." • • • Bergama'nın Ovacık köyündeki 'altıncı şirket' ne yasa tanıyor ne de hukukun üstünlüğü ilkesini... 'Altıncı şirket' gazetelere ilan vererek "Türkiye al- tın çağına giriyor" deyip hukuku çiğniyor... Eurogold Şirketi, yasama ve yürutme organlany- la mahkeme kararlanna uymak zorundadır... Bakın Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. mad- desinde ne yazıyor: "Hiçbir kişiye, aileye, zümreye ve sınıfa imtiyaz ta- nınmaz. Devlet organlan ve idari makamlar bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadır." Unutmadan ekleyelim: Cumhuriyet gazetesi hukukun üstünlüğü ilkesine inanır. Bizler, Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve reklam sorumluları olarak çevreci kuruluşlann, demokratik kitle örgütlerinin ve Bergamalılann haklı tepkisinden ders çıkarıp daha dikkatli olmak zorundayız... Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Danış- tay 6. Ceza Dairesi ve sonrasında Izmir 1. Idare Mah- kemesi, Bergama Ovacık'taki attın işletilmesiyle il- gili işlemde anayasanın 56. maddesi ve Çevre Ya- sası'nın ilgili hükümlerince kamu yaran görmeyerek 'Yürütmeyi durdurma kararı' vermiştir... Yeni sömürgeci çokuluslu attın tekellerine karşı şöyle bağıralım: "Türkiye sömürge değildir!.." E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (o raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Fasistler saldırdı Oruç terörü hortladı MALATYA (Cumhuri- yet) - Malatya tnönü Üni- versitesi'nde bir haftadu" yaşanan oruç gerginliği önceki gün iki sol görüşlü öğrencinin bıçaklanma- sıyla doruğa ulaştı. Oto- büs duragında sigara içtik- leri gerekçesiyle bıçaklan- dıklan öne sürülen öğren- cilerden biri yaşam savaşı veriyor. Saldınyı ülkücü- lerin gerçekleştirdiği be- lirtildi. Önceki akşam Turgut Temelli Caddesi'nde oto- büsten inen ve bir banka şubesinden para çekmeye giden öğrenciler Rıza Ao- payan ile Ümit Cihat Tar- ho, dört veya beş kişi ol- duklan bildirilen bir gru- bun bıçaklı saldınsına uğ- radı. Saldınnın sol görüş- lü iki öğrencinin durakta sigara içmesinden kay- naklandığı öne sürüldü. Olayda yaralanan Rıza Acıpayan, Malatya Devlet Hastanesf nde ayakta te- davi edilirken ağır yara- lanan Ümit Cihat Tarho, Turgut Özal Tıp Merke- zi'nde yoğun bakıma aün- dı. Tarho'nun yaşam fonk- siyonunu yitırdiği ve solu- num cihazına bağlandığı belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear