22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4OCAK1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk-lş, DÎSK, Hak-Iş ve KESK farklı amaçlarla genel grev uyarısı ve önerisinde bulundular '98, çahşanların eylem yılıALtER îşçi ve memur sendikalan konfederas- yonlan 1998 yılmı "eylem yılı" olarak behrlediler. Türk-lş. DİSK. Hak-İş ve KESK genel başkanlan farklı amaçlarla genel grev uyansı ve önerisinde bulun- dular. Çalışanlar, yeni yılın ilk ayından baş- layarakeylemlerini yoğunlaştırdılar. DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. Ankara yürüyüşünü gerçekleştiren DİSK yürüyüş- çülerinin 12 Ocak'ta Inegöl'de yürüyecek- lerini belirttı. Türk-İş Ankara'da büyük bir mitinge hazırlanırken, KESK ocak ayı için yoğun bir eylem planı hazırladı. Başbakan Mesut Yümaz'ın "Bu kış çok zor geçecek" cûmlesiyle verdiği yeni kemer sıkma mesajına, çalışanlar, 1998 yılmın genel grevi de kapsayan yo- ğun eylemlerle geçeceği yanıtını verdi- ler. Budak, sendikal örgütlenmenin önün- deki engeller ve demokratikleşme başta olmak üzere taleplenne bir karşılık bu- lamamalan durumunda eylemlerini Tür- kiye'nin her köşesine taşıyacaklannı söy- ledi. Ankara yürüyüşçülerinin bu kez tne- göl'de kurulu Frugo Pak fabrikasında- ki toplu işten çıkarmayı protesto için 12 Ocak'ta İnegöl'de yürüyeceklerini anla- tan Budak, sorunlanna kulak tıkayan si- Beş memurdan biri soruşturmada NECATt AYGIN tZMİR - Kamu sendika- lanna üye memurlardan her beş kişiden biri soruşturma- lık. Kamu Emekçileri Sen- dikalan Konfederasyonu (KESK) Tophısözleşme Sek- reteri Fıknet Doğan, 1997 yı- lı içinde sendikal etkinlik- lere kaülan 105 bin kamu eınekçisi hakkında soruştur- ma açıldığını belirtti. Do- ğan, "Kamu sendikalan için önfimüzdeki dönem de zor bir süreç olacak. Ancak biz bu sürcce hazınz, zoru kolay edeceğiz, bunda inançb ve kararhyız" dedi. Doğan, 21 memur sendika- sının oluştuıduğu KESK'in 500 bin üyesi buhmduğunu belirterek. 1997 yılı içinde sendikal etkinliklere kaülan kamu emekçilerinin, soruş- turma yağmuruna tutuldu- ğunu söyîedi. Sendikal et- kinliklere katılan 105 bin KESK üyesi memur hakkın- da idari ve adli soruştunna açıldığını belirtti. Fikret Do- ğan, 1997 yılı içinde sendi- kal etkinliğe katılan kamu emekçilerine verilen ceza- lan şöyle açıkladr. "Türki- ye'nin çeşitli il ve Uçelerin- de grevli, toplusözleşmeli sendikal haklann verilme- si için sendikal etkinliğe tüm üyelerimiz kabkh. An- cak bunlardan 105 bini hakkında sonıştunna açıl- dı. Haklarında soruşfur- ma açüan 5 bin 483 me- mur siirgün edildi. 3 bin 518 memurun bir bölfimfi açığa ahnırken bir bölü- münün görevine son veril- di. 9 bin 508 memur hak- kında ceza mahkemelerin- de davalar açüdı. 600 me- murun meslekten ihracı is- tendi. 73 bin 444 memura para cezası uygulandı. Bin 851 memura kadrosu verU- medi. Bin 509 memura ka- deme durdurma cezası ve- rildi. 8 bin 969 memur da disiplin cezasına çarptırıl- dı." yasetin. tüm işçi ve memur örgütlerinin gerçekleştireceği belli süreli bir genel grevle uyanlmasının tam zamanı olduğu- nu vurguladı. Budak şöyle konuştu: "Türkiye tarihinde genel grevler ger- çekleştiren, genel grev deneyimine sa- hip örgüt DÎSK'tir. DİSK, genel grevin başvurulacak en son eylem biçimi ol- duğunu hep altını çizerek söylemiştir. Ama siyaset uzun süredir Türkiye'nin sorunlanna duyarsız; çalışanlar ve hal- kın her kesimi ise her zamankinden daha duyarlı durumda. Bu nedenle üretimi felç etmeyi amaçlamayan ama çalışanlann üretimden gelen gücünü ve önemini gösterecek belli süreli, örneğin bir saatlik işbırakma eyleminin tam zamamdır. Bunu gerçekleştirecek olan toplumun örgütlü kesimleri yani DİSK, Türk-tş, Hak-İş ve KESK gibi emekçi örgütleridir." Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me- ral de Yatağan'da özelleştirmeye karşı gerçekleştirdikleri mitingde 1998 yılının eylem yıh olacağı mesajını verdi. Özel- leştirmeyi işçi kıyımı olarak tanımlayan ve ulusal bağımsızlığımızı tehdit ettiği- ni vurgulayan Meral, öncellikli taleple- rinin özelleştırmenin durdurulması ve ka- yıt dışı çalıştırmanın önJenmesi olduğu- nu açıkladı. "Gerekirse şalterleri indi- ririz, meydanlan başlarına yıkarız" uyansında bulunan Meral, somut eylem olarak, önümüzdeki günlerde Ankara Kı- zılay'da büyük bir miting gerçekleştire- ceklerini açıkladı. HAK-lş Genel Başkanı Salim Uslu da tüm işçi ve memur sendikalanna siyasi görüş farklılıklannı bir yana bırakarak geneİ grevi tartışmayaçağırdı. Salim Us- lu, gazetemize yaptığı açıklamada, siya- sete dışandan müdahale olduğunu savu- narak özetle şunlan söyledi:" Sag-sol sen- dika aynmı yapmadan tüm işçi ve me- mur sendikalan konfederasyonlan ge- nel grevi tartışmalıdır. Siyasete dışan- dan müdahale edildiği bir dönem ya- şıyoruz. Bu nedenle bizce öncelikü ta- lep erken genel seçim olmahdır." KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, 1998 yılını eylem yılı ilan ettikleni basm toplatısıyla açıkladı. Hükümetin, toplu- sözleşmeli, grevli sendika hakkı verme- ye yanaşmamasma büyük eylemlerle ya- nıt vermeye hazırlanan KESK Başkanı Er- dem, genel grev önerdi. Yüzde 30Tuk zam oranını protesto için 15 Ocak'ta tüm illerde bordro yakma eylemi gerçekleş- tireceklerini ifade eden Erdem, özelleş- tirmeyi protesto için 17 ve 18 Ocak'ta Is- tanbul ve Izmir'de iki ayn miting yapa- caklannı duyurdu. Erdem, KESK'in ke- sinleşen eylemleri arasında Ankara yürü- yüşünün de bulunduğunu kaydetti. CYDD 4 Bir Işık da Siz Yakın'a Benetton desteği İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (ÇYDD) "Bir Işık da Siz Yalan" kampan- yasına geçen yıllarda des- tek veren Benetton, yardı- mını bu yıl da sürdürüyor. Okumak isteyen ancak ye- terli maddi imkânlara sahıp olmayan gençlere yardımı bir görev bilen ÇYDD'ye destekler sürüyor. ÇYDD'nin eğitime kat- kıda bulunmak amacıyla başlattığı "Bir Işık da Siz Yakın" kampanyası çerçe- ren Benetton. buna bu yıl da devam edeceğini açıkla- dı. Projenin eğitimde yaşa- nan sıkıntılann aşılmasmda ve Türkiye'nin 2000'li yıl- lara taşınmasında büyük et- ken olacağını belırten Be- netton Boğaziçi Hazır Gi- yim AŞ Genel Müdürü Ser- dar Sunay. son iki yılda 100'e yakın öğrenciye burs- lu okuma olanağı tanıdıkla- nnı, bu yıl da 40 öğrenciye bu olanağın sağlanacağını söyledı. Sunay, "Ülkemize çağdaş ve ilerici bcyinler kazandırma volunda kü- çük de olsa katkıda bulun- manın" sevincini yaşadık- lannı belirterek kurum ve kuruluşlan bu konuda du- yarlı olmaya çağırdı. İstanbulBüyükşehirBelediyesi, yandaşlannın başvurusu üzerine imarplanını değiştiriyor Benzin tstasyonu RP'lilere kaçak inşaat ft -' Csküdâr Libadiye Caddesi fizerindejgj^idar Benidn İstasyomı'nun inşaatıjuhsatı oİmadığı balde yapımı devam ediyor. İstanbul Haber Servisi - RP'lı İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi, belirli kişi ve vakıflara çıkar sağlayan kaçak benzin istasyonu inşa- atlanna göz yumuyor, Aynı kesimlerin ben- zin istasyonu açmak için yaptığı başvurular üzerine imar planlan değiştiriliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi Tekin Ağırman, otopark, konut alanı ve ye- şil alan olarak aynlan yerlere, imar planlann- da yasalara aykın bir şekilde değişiklik ya- pılarak benzin istasyonu açma izni verildiği- ni söyledi. tstanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Recep Tayyip Erdoğan, göreve geldi- ği ilk aylarda, Nurettin Sözen döneminde hazırlanan Nâzım Plan'a, benzin istasyonu ya- pılacak yerler belirlendigi gerekçesiyle kar- şı çıkmıştı. Nâzım Plan'da değil ancak daha alt planlarda benzin istasyonlannın nerelere yapılacağını göstermek olanaklı iken bu ıd- diada bulunan Erdoğan, 1 5000 ölçeklı imar planlannda değişiklik yaparak belirli kişile- re benzin istasyonu açma izni veriyor. Ben- zin istasyonu açtırma yetkisini elinde bulun- duran Büyükşehir Belediyesi, gerekli yasal pro- sedürlertamamlanmadan başlanan benzin is- tasyonu inşaatlanna da göz yumuyor. Üsküdar Lıbadiye Caddesi üzerinde, Kırk- lar İETT Otobüs durağı arkasında bulunan "Kırklar Benzin İstasyonıTnun, inşaat ruh- satı olmadığı halde yapımı devam ediyor. Üs- küdar Belediyesi'nden edinilen bilgiye göre, 78 pafta, 45 ada, 17 parselde bulunan benzin istasyonu inşaatı için beledıyeye başvuru ya- pıldı. ancak evraklannda eksiklik olduğu için henüz inşaat izni verilmedi. Hasan Gümüş- soy Vakfı mal sahibi olarak gözüken benzin istasyonu inşaatında çalışmalar devam ediyor. Pendik Dolayoba'da 30 pafta E.3138 parsel- deki benzin istasyonu inşaatına da, imar pla- nında değişiklik yapılarak izm verildi. Dola- yoba 1 Nolu Gecekondu Önleme Bölgesi pla- nında ve 1/5000 ölçekli Dolayoba Nâzım Irnar Plam'nda söz konusu parsel otopark alanında kalıyordu. Benzin istasyonuna Pen- dik Belediyesi 'nın ortak olduğunu belirten in- şaat çalışanlan. inşaatı yaptıran kişinin istas- yonu 20 yıl çalışürdıktan sonra belediyeye dev- redeceğini söyledi. tstanbul Büyükşehir Belediyesi Mesken ve Gecekondu lşleri Müdürlüğü'nün, "Baş- kanlık Makamına" sunduğu raporda, İmar Yasası'nm 18. maddesinde, otopark olarak aynlan yer için u başka maksatla kuüanıla- maz" denildigi ve aynca llçe Hukuk Işlen Mü- dürlüğü'nün plan değişikliğinin uygun ol- mayacağı yolunda görüş bildirdiği belirtile- rek imarplanı değişikliğine karşı çıkıldı. An- cak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın oluruyla değişiklik tekli- fı Büyükşehir Belediye Meclisi'ne sunuldu. CHP'li istanbul Büyükşehir Belediye Mec- lisi Üyesi Tekin Ağırman, Dolayoba'da yapı- lan inşaatın kaçak olduğunu belirterek " Plan degişikligi daha Büyükşehir Belediyesi'nden onanmadan yerinde uygulama yapılmışür n dedı. Söz konusu yerin belediye adına kamuya terk edilen otopark alanı olduğunu, buranın benzin istasyonu yapılmasının yasalara aykı- n olduğunu vurgulayan Ağırman, bu değişik- likliği gerekçe gösteren her yurttaşın kendı arsasıyla ilgili imar planı değişikliğini ıste- yebileceğini ve bunun önünün alınamayaca- ğını söyledi. llçebelediyeleri meclislerinden geçen plan değişikliklerinın, Büyükşehir Belediyesi ta- raftndan onanmadan sanki değişiklik yürür- lükteymiş gibi uygulama yaptınldığını savu- nan Ağırman, "Plan onama mercii Büyük- şehir Belediye Başkanlığı'dır" dedi. Araştırmacı Gazetecilik Programı'na Çağn ...siz de "bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz" diyorsanız... "Toplumsal sorumluluk sahibiyim... ; Bilgi çağında iletişimin gücünü biliyorum... Meraklıyım, sorguluyorum... Bana dayatüan hiçbir ŞCTİ kabullenmiyor. sürekli araştırryorum. Türkiye'deki ,. gelişmeleri ilgiyfc izliyorum... Ben araştırmacı gazeteci olmak istiyorum..." t - ' ...diyorsanız: bıze baş\ıırun. tanısalım! Şu anda herhangı bir yayın organında çalışmayan. 25 yaşını aşmamış üniversite mezunlanna, \-akfımız, bu yıl da karşılıksız burs verecektir. Adaylar, yüz yüze yapılacak görüşmelerle belirlenecektir. ? • Araştırmacı Gazetecilik Programına katılmak üzere burs "•' almaya hak kazananlar. 2.5 aylık kuramsal \T e uygulamalı • . seminer çalışmasından sonra, 4 ay sureyle de Hurrıyet. Milliyet, Cumhuriyet, Yeniyüzyıl \ e Radikal gazetelerinden birinde mesleki deneyimlerini geliştireceklerdir \akfımızdan alınacak başvuru dosyalarının, 2 Şubat 1998 Pazartesi günü saat P.OO'ye kadar aşağıdaki adrese teslim edılmesı gerekmektedir. U I Y İ Î S O U Ğ U R MUMCU ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK VAKFI ATATÜRK BULVAR1125 6 BAKANLİKLAR 06640 ANKARA TEL- (0312) 417 47 62 - 417 77 20 Edirne samkları serbest bırakıldı FİKRİ YALIN EDİRNE - Edirne-lstanbul TEM Otoyolu'nun 17 kilometresinde Avar Turizm'e ait 34 YSE 98 plakalı oto- büste 6 kişinin öldürülmesi olayıyla il- gili olarak 12 gündür gözaltında tutu- lan 10 kişi, dün nöbetçi mahkemeye çıkanldı. Savcı, 9 sanık için tutukla- ma karan istedi. Edirne Sulh Ceza Hâ- kimliği'nce ifadeleri alman sanıklann tümü serbest bırakıldı. Edirne Adliyesi'ne getirilen ve ola- yın tek görgü tanığı olan Polonya uy- ruklu Renata Kinga Wesolowska ile otoyolda aynı şekilde bir soygun yap- mak amacıyla çete oluşturduklan, an- cak eylemlerinden vazgeçtikleri iddia edilen Cengiz Bozkaya. Özcan Boz- kaya, Muzaffer Küçük, N'aim Kü- çük, Nevzat Aksu, Yasin Atabey, Eyüp Çibuk, olaym gerçekleştiğj oto- büsün sahiplerinden Muzaffer Ozkı- lıç ve Rıfat Sancak'ın, Edirne Sulh Ceza Hâkimliği'nce ifadeleri alındı. Basına kapajı yapılan oturumda, ilk ifa- desi alman Özkılıç'ın avukatı Mehmet Baykara, oturum sonrasi yaptığı açık- lamada, müvekkili ile diğer9 sanık için, cinayete iştirak etmekten tutuklama karan istendiğini söyledi. Buna kar- şın müvekkilinin, tutuksuz yargılan- ması isteminde bulunduğunu bildiren Baykara, "Müvekkilim, mahkeme huzunında suçsuz olduğunu bir kez daha yeniledi" dedi. Genış güvenlik önlemlerinin alın- dığı Edirne Adliyesi'nde, diğer kişi- lerin ifadelerinin almmasına geç saat- lere kadar devam edildi. Bu arada, We- solowska'nın avukatlığmı ise CMUK gereği, Edirne Barosu tarafından ata- nan avukat İsmail Kıray üstlendi. Kıray da, Wesolowska'nın tutuksuz yargılanmasım istedi. Bozkaya ve Kü- çük kardeşler ile Aksu, Atabey ve Çı- buk'un avukatı Ercan İmrenoğlu ise 12 günlük gözaltı süresinin çok uzun bir süre olduğunu belirterek savundu- ğu kişilerin serbest bırakılmasını iste- di. Öte yandan, dün öğleden sonra Edirne'ye gelen Polonya'nın İstanbul Konsolosu Zbigniew Smuga, Weso- lovvska'nm serbest bırakılması umu- du taşıdığını tercüman aracılığıyla açıkladı. Edime Sulh Ceza Mahkemesi de ifa- desini aldığı sanıklann olayla ilgisinin bulunmadığı kanaatma vararak tümü- nün salıverilmesine karar verdi. Komisyonun göç raponına otosansür ANKARA (ANKA) - TBMM Gü- neydoğu'da Boşaltılan Köyler ve Göç Sorununu Araştırma Komisyonu'nun raporu tartışma yarattı. Raporun ya- zımı aşamasmda otosansür uygulayan komisyon. "köyleri özel timin yak- tığı, PKK'nin köy yakmadan dola- yı bir çıkannın olamayacağı" gibi ifadelere raporda yer veremedi. Ko- misyon üyesi DSP İstanbul Millet- vekili Erdoğan Toprak, komisyonu eleştirerek "Bölgede yeterli incele- meyi yapmadan Ankara'da otur- duklan yerden rapor yazdılar" de- di. Güneydoğu'da köylerin boşaltıl- ması, bu olaylann sonucunda ortaya çıkan göçün boyutlan ve alınması ge- reken önlemleri araştıran komisyon raporunu tamamlarken, rapor önce komisyon üyeleri tarafından tepkiy- le karşılandı. Komisyonun RP'li Baş- kanı Seyyid Haşim Haşimi, raporu hazırlamadan önce bölgede de ince- leme yaptıklannı bildirirken, raponı çok dikkatli bir ifadeyle kaleme aldık- lannı söyledi. Ozel tim yaktı Haşimi, komisyonun içinde bile ra- porda yer alacak saptamalar ve öne- riler konusunda görüş aynlıklan çık- tığına, raporun bu nedenle geciktiği- ne dikkat çekerken, özellikle köyle- rin özel tim tarafından yakıldığı, PKK'nin köy yakmadan bir çıkannın olamayacağı gibi ifadeleri rapora yer- leştiremediklerinden yakındı. Haşimi, "Köyleri PKK'nin yaktığı söyleni- yor. PKK köyleri yakar, insanlar oradan göç ederse kendi amacına aykın davranmış olur. Bunun gibi birçok örnekte bize manhklı gelme- yen olaylar vardı. Ama bu tür ifa- delerin rapora yazılıp yazılmama- sı tartışma yarattı. Raporu yeni- den gözden geçirdik. Sonradan sı- kıntı yaratmaması için birkaç kez düzeltme yaptık. Daha sonra tep- ki alabilecek sivri ifadeleri rapora yazamadık" diye konuştu. Haşimi, bu nedenle sivri ifadeleri çıkarma- dan önce raporun basına sızmasını önlemek için çaba harcadıklanna da dikkat çekti. Köylerin kimleT tarafından yakıl- dığı gibi konularda açık ifadelere yer verilmeyen rapora karşı çıkan DSP'li Erdoğan Toprak ise komisyonun böl- gede yeterince inceleme yapmadığı- nı, güvenliği gerekçe göstererek kü- çük ve merkezden uzak yerleşim bi- rimlerine gitmediklerini bildirdi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Paşama Mektuplar... Çok uzun yıllar önceydi. 27 Mayıs olmuştu. DP dönemi sorumluları ce- zalandırılmışlardı. Eski iktidann milletvekilleri ar- tık cezaevindeydiler. Yassıada'dan Kayseri'ye gönderilmişlerdi. Yavaştan yavaştan "af" istekleri gündeme ge- liyordu. Bizler gençtik. Duvarları DP iktidarının açtırdı- ğı ateşin kurşun izleri ile dolu bir eğitim kurumu- nun öğrencileriydik... Mülkiye'liydik. Diktatörlük kurmak isteyenlere karşı özgürlük haykınşlarıyla yürümüştük. Bir kez daha sokak- lara döküldük. -AfyokL.AfyokL Biryanımda Hıncal Uluç vardı. Onun yanında da Ayşe Nil Tahralı. Ciğerlerimizin tüm gücüyle bağırıyorduk. Ayşe Nil'in babası da DP milletvekiliydi. Diğer- leri gibi cezaevindeydi. Ve Ayşe hemen tüm haf- ta sonlarını, babasını birkaç dakika görebilmek için Kayseri yollarında geçirirdi... • • • Birkaç satırlık bir mektup. Mektuba eklenmiş bir kitap. "Din Üzerine Paşama Mektuplar" (Sar- mal Yayınevi). Birden.. kitabın, çok uzunyıllardır görmediğim yazarı canlandı gözümde. Yıllar öncesine gittim. Ama mektubun ilk satırlan sarsıcıydı: "Sana uzun yıllann ötesinden memaba diyomm. Başı dik, kendine güvenli, küstah Ayşe Nil Tahra- lı'yı hayat öyle bir törpüledi ki.. şaşarsın. Acılar, acı- lar, acılar... Yaşanan trajediler. Akıl hastaneleri, elektroşoklar... Değişmeyen tekşey, hâlâ çok iyi bezik oynuyor olmam!.." Önce "Kaçıklık Diploması" adlı kitabı yazmış. "Paşama Mektuplar"\r\ çıkış noktası ise doğumu- na yardım için gittiği gelini ile Amerika'daki bir soh- bet. "- Aşk insana yaşam sevinci verir. Biri olmalı ka- famda. Ona şiirler, mektuplar yazmalı, düşünce- lerimi, duygulanmı anlatmalıyım." "- O zaman siz de soyut bir sevgili bulun, ona yazın yazacaklannızı. Sonra da bunlan yayımlar- sınız." Harika bir fikir, ama kime yazmalı? Birden bey- ninde bir şimşek çakmış: "- Buldum! Ben Mustafa Kemal'e yazayım en iyisi. Söylev'i okuyup onu tanıyınca taparcasına bir sevgi duymuştum..." • • • "Paşama Mektuplar" beni daha ilk sayfaların- dan başlayarak sardı, sarmaladı. Aldı, götürdü. Bilgi, birikim, akıl, duygu, gözlem. Gülmeceye- teneği. kendiliğinden oluşmuş gibi görünen, çok ustalıklı bir kurgu. Su gibi akan bir anlatım. Şiir- sellik. O karanlık günlerinde Ayşe Tann'ya sığınmış. Önce Kuran'ı okumuş. Sonra da dil üzerine ya- zılmış olan en seçme kitaplan... çelişkileri görün- ce ilk elden değerlendirebilmek için Arapça kurs- larına gitmiş. Okumuş, okumuş. Yaşamış. Ve yazmış. Güncelyâşam, insan ruhu, sîyttSet, dtn^fe Mus- tafa Kemal iç'^e ^irmiş. Doyumsüz bîrt)ütün oluşturmuş. Ayşe Nil, "Paşa"sına yazdığı bir mektubu şöy- le noktalıyor: "Islamiyette gösteriş için tüketim de israf da yasak ve günahtır... Hz. Fatma'nın çeyizini saya- cağım sana şimdi: Bir sedir, biryün yatak, bir hur- ma lifı minder, birkilim, bir yatak örtüsü, birsuka- bı, bir takım elbise ve daha bazı ev eşyası. Ya Er- bakan'ın kızlarının çeyizi?" Anadolu insanı ne demiş: "Çok mal haramsız, çok lafyalansız olmaz". Ve eklemiş: "Deve Kâbe'ye gitmekle hacı olmaz." • • • Mektuplarda kimler, neler yok ki! Atatürk'ü "yerin dibine batıran" konuşmalar yapmak için Amerika'ya kadar giden; konuşma- sını "Aslında soldaki aydınlarla dinciler uzlaşabi- lirler"diye bitiren Murat Belge'den... Orhan Pa- muk'un "Kara Kitap"ına kadar... Üstelik o şiirsel anlatımın içinde, zaman zaman Ayşe Nil'in kaleminden çıkmış şiirler de var öyle- leri için. "Hasan Mezarcı ne söylerse söylesin... I Yobaz, korkak, tutucu, bağnaz I Mezarcılar I Derin, daha derin, daha derin kazın I Büyük olsunl Hepinizi ala- cak kadar" Ayşe Nil yaşamış, araştırmış, düşünmüş. Sa- dece "başkalan"r\\ değil, kendı çizgisinde olan kimilerini de eleştirel değerlendirebiliyor. "Kabahat bizde, hepimizde. Dine tümüyle yüz çevirmeyip ona sahip çıksaydık, işimiz çok daha kolay olurdu. Enazından birağırlığımızolurdu. In- sanlara ne dediğimizı anlatabilirdik. Aynı dili ko- nuşurduk." Mustafa Kemal'in "dinde reform" amacıyla oluşturduğu komisyonun üyelerinin bile, O'nu an- layamadıklarını anımsatıyor. Kemalist aklın yolu- nu bir kez daha aralamaya çalışıyor. • • • Ozan Ayşe Nil de yazar Ayşe Nil kadar güçlü. "Anıtkabir'de yürüyorum I İki yanımda açılmış aslan ağızlan I Taşlar soğuk I Gecenin ayazı kor- kutuyoryıldızlan I 'Yürü be kadın' diyorum I Şu- nun şurasında sabaha ne kaldı!" Kitap bitti. Bitmesin istedim... Ve "KaçıklıkDip- loması"r\\ kitapçılarda aramaya karar verdim... Halkın Hukuk Bürosu 'Ümraniye Cezaevi'nde saldırganlar aklandı' İstanbul Haber Servi- si- Ümraniye Cezaevi'nde güvenlik güçlerinin düzen- lediği operasyon sonucu 4 tutuklunun öldüğü, 80 tu- tuklunun yaralandığı olay- lann 2. yıldönümü nede- niyle açıklama yapan Hal- kın Hukuk Bürosu avukat- lan, "Otopsi raporunda. tutuklulann başlanna al- dıklan darbeler sonucu öldüğü belgelenmesine rağmen katliamı yapan- lar aklanırken saldınya uğrayanlar suçlanıyor" dedi. Halkın Hukuk Büro- su'nun açıklamasında, Ümraniye Cezaevi olayla- rının Mehmet Ağar'ın söylediği "Bin operas- yon "dan biri olduğu vur- gulanarak. "Üsküdar Cumhuriyet SavcılığTnın cezaevi yönetimi ve infaz koruma mcmurları için açtığı soruşturma takip- sizlikle sonuçlandı. Olay günü görev yapan jan- darma ve polisler için ise soruşturma bile açılma- dı" denıldi. A\ r ukatlar. kat- liamı yapanların korundu- ğunu söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear