Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 OCAK 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Özbey'in
otomobiline
saldırı
• İstanbul Haber Servisi -
Günaydın Gazetesi Genel
Yaytn Koordinatörü
Mustafa Özbey'in
otomobiline
molotofkokteylli saldın
yapıldı. Dikilitaş Söğüt
Sokak'ta dün sabah saat
05.00 sıralannda meydana
gelen saldında. Özbey'e ait
oldugu belirtilen 34 S 9512
plakalı otomobile, kimliği
belirlenemeyen kişi ya da
kişılerce molotofkokteyli
atıldı.
Diyanet
medyadan
rahatsn
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyanet Işleri
Başkanı Mehmet Nuri
Yılmaz. medyadaki dini
tartışmalardan rahatsızlık
duyduğunu. Islam dini
hakkında yetkili ve yetkisiz
bazı kişilerce yapılan
değerlendirmelerin
yurttaşlan huzursuz ve
rahatsız ettiğini söyledi.
Yılmaz, dün yayımladığı
Şeker Bayramı mesajmda
"Her konu kendi
platformunda tartışılmalı"
dedi.
Toprakbank
• İstanbul Haber Servisi-
Beyoğlu Cumhuriyet
Başsavcılığı, 'lcra Iflas
Kanunu'na muhalefet
ettikleri' öne sürülen ve
aralannda işadamı Halis
Toprak'ın kızı Ayla
Toprak'ın da bulunduğu
Toprakbank'ın 5 yönetim
kurulu üyesi hakkında
yürüttüğü soruşturmada
'takipsizlik' karan verdi.
Otoyolda
cinayet
• İstanbul Haber Servisi -
0-1 Otoyolu Merter
mevkiinde Hüseyin Altan
(35), 34 YJZ 75 plakalı
otomobilinin içinde, önceki
akşam kimliği ^
belirlenemeyen kişiler .|«..v-
tarafından düzenlenen -
silahlı saldın sonucu
öldiirüldü. Emniyet
yetkilileri. görgü
tanıklannın ifadelerine göre
bariyerlere çarparak duran
otomobilden inen iki kişinin
olay yerinden kaçtıklannm
belirlendiğini bildirdi.
Bahçelievler'deki Esin
Otomotiv adlı galerinin
sahibi Altan'ın, alacak-
verecek meselesi nedeniyle
öldürülmüş olabileceğı
ihtimali üzerinde duruluyor.
Et itiıalatına tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DTP Grup
Başkanı Mahmut Yılbaş, 9
Ocak 1998'deçıkanlanbir
Bakanlar Kurulu karan ile
parça et ithalatının yeniden
serbest bırakılması ile
Türkiye'nin 'deli dana
hastalığY riskiyle karşı
karşıya kalacağını söyledi.
Yılbaş, 'AB Menşeli Bazı
Tanm Üriinlerine Tarife
Kontenjanlan
Uygulanması' hakkındaki
Bakanlar Kurulu karan ile
bazı tanm ürünlerinin 'sıfır
gümrük' ile ithalatına
olanak tanındığını
belirtirken. "Ancak 200 ton
gibi sembolik düzeyde
ithalatı öngörülen çay için
yüzde 45 oranında gümrük
vergisi alınıyor. Bu dikkat
çekici" diyerek Başbakan
Mesut Yılmaz'ın Rizeli
hemşerilenni koruduğu
imasında bulundu.
DÜZ
Susurluk raporunu beğenmeyen Çiller, 'Bizim hazırlayacağımız daha iyi olacak' dedi
DYP de rapor hazırhyorANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet)
- DYP Genel Başkanı Tansu Çiller.
Kutlu Savaş tarafından hazırlanan
Susurluk raporunun ciddiyeti
bulunmadığını belirterek DYP'nin,
1993 yılı öncesini de kapsayan yeni bir
rapor hazırlayacağını bildirdi. Çiller,
"Bizim raporumuzdan çok daha iyisi
çıkar. Çünkü hazırlanan raporun
kanıtı. belgesi hiçbir şeyi yoktur. Bizim
raporumuz bundan çok daha fazla bilgi
içerecektir" dedi. Tansu Çiller, dün
akşam iftar öncesi Yeniköy'deki evinin
önünde basın mensuplannın sorularını
yanıtladı. Susurluk olayının cıddi bir
konu olduğunu kaydeden Çiller.
Savaş 'ın raporuna değinerek "Mühim
olan, konuya siyaset kanştırmamaktır.
Burada siyaset kanştırma eğilimini çok
açık görüyoruz" dedi. Çiller. ANAP
döneminde hayali ihracata trilyonlar,
katrilyonlar aktanldığını iddia ederek
şöyle konuştu: "Biz bunlara dur dedik.
Nakit teşvikleri ben durdurdum. Ama
milletin karrilyonlan gitnıiştir. Bunu
hasıraitı eden kişinin hazırladığı
rapordur bu." Rapordan sonra
Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar
Aliyev'in. "Belgeleri ortaya çıkann. Bu
iddialar bizi büyük ölçüde
yaralamıştır" dediğini hatırlatan Çiller.
Başbakan Mesut Yılmaz'ın, ana
muhalefet lideriyken Budapeşte'ye
yaptığı ziyareti incelettiğini söyledi.
Çiller. bu amaçla iki milletvekilini
Budapeşte'ye göndereceğini açıkladı.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Cihan
Paçacı dün düzenlediği basın
toplantısında, Başbakanlık Teftiş
Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın
hazırladığı raporun 'siyasi bir garezin
ifadesi' olduğunu belirtti. Paçacı.
"Öncesinde hiçbir şey olnıamış gibi,
sadece 1993-19% dönemini
karalamaya >önelik olan bu raporun
açıklanma biçimi de tam bir skandal.
Bu rapor, Sayın Yılmaz'uı özel eseri ya
da haoralan değil. İstediği, tercih etüği
bir yayıncıya vermeye hakkı yok" dedi.
Paçacı, raporun dedikodu ve şantaj
konusu haline getirildiğini
vurgulayarak Başbakan Mesut
Yılmaz'ı devlet sırn kavramını
bilmemekle suçladı. Paçacı,
"Anlaşılan odur ki, geçmiş yıllarda
Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı
yapan Yılmaz, nelerin devlet sım
kavraınına girdiğini öğrenememiş ya
da siyasi çıkariaruıa alet ediyor" diye
konuştu.
RP'nin Anayasa Mahkemesi'nce kapatılması karannda yürürlük tartışması sürüyor
CHP, Refah'la bayramlaşmayacak
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Aralannda Anayasa Mah-
kemesi üyelerinin de bulunduğu
bazı hukukçulann "RP'nin hu-
kuken kapandığı ve gerekçeli ka-
rar beklenilmeden bu partinin
rüzelkişiliğine son verilmesi ge-
rektiği'' yönündeki açıklamala-
nyla başlayan tartışma sürerken
CHP, RP'nin Şeker Bayramı ne-
deniyle bayramlaşma talebinin
kabul edilmediğıni bildirdi.
RP'nin kapatılmasıyla ilgili
gerekçeli karann en geç 15 Şu-
bat'ta Resmi Gazete'de yayım-
lanması beklenirken bu tarih
beklenilmeden karann gerekle-
TUSIAD
Kayhan
saydamlık
rinin yerine getirilmesine yöne,-
lik görüşler yeni bir tartışmaya
yol açtı. Eski Anayasa Mahke-
mesi Başkanı YektaGüngörÖz-
den ve bazı mahkeme üyeleri.
karann verildiği tarihten başla-
yarakTBMM Başkanlığı'nın is-
tediği an RP'nin Meclis'teki tü-
zelkişiliğini sona erdirebileceği
tezini savunurken TBMM Baş-
kanı Hikmet Çetin, "Anayasa
Mahkemesi kararlannın gerek-
çeli karar olarak yayımlanma-
dan yüriirlüğe girmeyeceği şek-
linde genel bir hüküm var" dedi.
Çetin. dün Danıştay Başkanı
Firuzan Çilingiroğlu'nu kabulü
sırasında gazetecilerin konuya
ilişkin sorulannı yanıtlarken
şunlan söyledi:
"Anayasa Mahkemesi verdiği
kararia RP'yi tüzelkişi olarak
kapattıysa devietin verdiği para
ile ilgili tedbiri uzatma karanna
niye gerek duydu? Tüzelkişilik
sona ermiş olsaydı böyle bir ka-
rara gerek kalmazdı. Yani tüzel-
kişiliği bitnıiş olan bir kuruma
veya bir partiyeverilecekolan pa-
raya ihtiyari tedbir karan koy-
masına gerek kalmazdı. Anaya-
sa Mahkemesi karaıianmn ge-
rekçesinin yayımlandığı tarihte
yürürlüğe girecegi şeklindegenel
bir hüküm oldugu belirtildi. Ve-
rilen karan Resmi Gazete'de ya-
>ımlamadılar. Eğer o karan ge-
rekçesiz olarak yayımlamış olsa-
lardı yine geçerii olurdu."
Öte yandan CHP Genel Sek-
reteri Adnan Keskin, RP'nin.
Şeker Bayramı nedeniyle bay-
ramlaşma talebinde bulunduğu-
nu, ancak bu talebi kabul etme-
diklerini bildirdi. Hukuken var
olmayan bir partiyle partiler ara-
sı bayramlaşma yapmayı uygun
görmediklerini belirten Keskin,
"RP, Anayasa Mahkemesi tara-
fından, yürürlükteki pozirif hu-
kuk kurallannı ihlal ettiği gerek-
istedi
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - TÜSlAD Başkanı
Muharrem Kayhan.
'•Çürkiye'nin dı$ politikasırKJfl,,!
sûrekJi öuüne çıkanlan ....
demokratikleşme ve insan
haklan konusunda çözümler
üretmesi gerektiğini, aksi
takdirde giderek yalnız
kalacağını söyledi.
Türkiye'ııin
demokratikleşmede çağm
ortalamasının çok atnnda"
olduğunu belirten Kayhan.
"Kredisi yüksek ülke olmak
zorundayız. Şeffaf,
demokratik, isrikrarlı siyasetle
kendimizi beğendirebiliriz"
diye konuştu.
Ege Genç Işadamlan
Derneği'nin düzenlediği
"Türkiye Dünyanın
Neresinde" konulu toplantıya
katılan Kayhan. burada yaptığı
konuşmada. "Temiz toplum,
temiz siyaset istiyorsak,
Susuriuk'la ilgili kovuşturma
işJemlerine vakit geçirmeden
başlanmalı. Gayri kanuni
kişilerie. devlerin birlikte
oldugu olaylar var. Toplumsal
yargı yapıldı. Kamu
vicdanında bundan sonrası
sorgulanacak" dıyen Kayhan.
Türkiye'nin Ikinci Dünya
Savaşı'ndan bu yana
demokratikleşme. insan
haklan, ekonomik özgürlükler
gibi konularda hep gende
kaldığına dikkat çekti.
Türkiye'nin bu konularda
yanştığı ülkelerle çıtayı sürekli
düşürdüğünü belirten Kayhan,
Türkiye'nin bu konuda daha
iyi performans göstermesi
gerektiğini de savunarak
"Türkiye'de demokratikleşme
çağın ortalamasının oldukça
altında" diye konuştu.
TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Danıştay Başkanı Firuzan İkincioglu'yla bir görüşme yapö. (A A)
çesiyle kapatılmıştır. .Anayasa
Mahkemesi tarafından kapatı-
lan bir partiyi değişik gerekçe-
lerle kapatümamış gibi topluma
sunma gayretleıini doğru bulmu-
yoruz'*dedi.
1982 Anayasasfnın miman
Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı ise
Anadolu Ajansı'na yaptığı açık-
lamada bu tartışmalarla ilgili
olarak şunlan söyledi:
"Bu durum gerçekten yorum
meselesi, ama Anayasa Mahke-
mesi'nin karan değişmez. Mah-
keme de bu değişmez karannı
açıkladı. Evet, Resmi Gazete'de
yayunlandıktan sonra yüriirlüğe
giretek. Yani karar, adı ge-
çen miUetvekillerinin par-
tiyle ilişkilerini koparacak.
Bu milletvekilleri yeni bir
statüye tabi tutulacaklar. A-
ma burada 'şimdi hemen
eşyalara el konulur mu. ko-
nulmaz mı" sonısu tartışı-
labilir. Bu tamamen şahsi
bir yoruma bağİL Anayasa
Mahkemesi'nin karan de-
ğişmez bir karardır. Resmi
Gazete'deyayımlanması da
bir şekil sorunudur."
RP'nin hukukçu millet-
vekillerinden Şeref Mal-
koç, anayasanın 153. mad-
desinin açık olduğuna dik-
kat çekerek karann Resmi
Gazete'de yayımlanmasıy-
la yüriirlüğe gireceğini sa-
vundu.
Malkoç, "Çok acelesi
olanlar var herhalde. Ana-
yasada var olan bir hak,
RP'ye çok görülüyor. Bu
bir şekil sorunudur, ancak
hukukta şekil çok önemli-
dir. Türkiye'yi aşiret gibi
yönetmek istiyoıiar, ancak
bunu başaramazlar" diye
konuştu.
Türkiye Dünyanın Neresinde' araştırmasında sonuçlar dikkat çekti
EGIAD: Türkiye sınıfta kaldı
MERİH AK
İZMİR - Türkiye, çeşitli
araştırmalarda aldığı puanlarla
1997'de de sınıfta kaldı. De-
mokrasi ve insan haklan gibi
konularda oldukça gerilerde
yeralan Türkiye'nin. yoksulluk
sıralamasında üst sıralarda bu-
lunması dikkat çekti.
Ege Genç işadamlan Derne-
ği'nce (EGlAD) hazırlanan
"Türkiye Dünyanın Neresinde"
başlıklı araştırmada şaşırtıcı so-
nuçlar dikkat çekti. Prof. Dr.
Coşkun Can Aktan tarafından
hazırlanan raporda, demokrasi.
piyasa ekonomisi, insani geliş-
me. yoksulluk, rekabet gücü,
global ekonomik entegrasyon,
kredibilite ve risklilik. bilim ve
teknoloji. riişvet ve yolsuzluk-
lar ele alındı. EGİAD araştır-
masına göre Türkiye demokra-
si yönünden 191 ülke arasında
136, piyasa ekonomisi sırala-
masında 75, insani gelişme açı-
sından Bulgaristan, Iran, Eston-
ya, Ekvator. Suudi Arabistan'ın
ardmdan 74. yoksulluk sırala-
masında 26. rekabet gücünde
38. hızla globalleşen açık eko-
nomilerde 6, kredibilite ve risk-
lilik yönünden yüksek riskli ül-
keler kategorisinde 20, makro
ekonomik performans yönün-
den 44, riişvet ve yolsuzluklar-
da da 15'inci sırada bulunuyor.
Araştırmada demokrasi yö-
nünden yapılan incelemede,
"Freedom House" adlı bağım-
sız uluslararası sivil toplum ku-
ruluşu tarafından yayımlanan
Dünyada Siyasal ve Sivil Öz-
gürlükler Raporu'na göre Tür-
kiye'nin 191 ülke arasında sivil
özgürlükler yönünden 136. sı-
rada yer aldığına araştırmada
dikkat çekildi. Türkiye'nin ra-
porda "kısmen özgür" ülkeler
arasında oldugu ve siyasal öz-
gürlük indeksinde 5 puan aldı-
ğına dikkat çekilerek aynı pu-
anı, Haiti. Kuveyt, Fas. Tanzan-
ya, Zimbabvve'nin de aldığı
vurgulandı.
Türkiye'nin demokratikleş-
me yönünde daha fazla adım at-
ması gerektiğinin belirtildiği
araştırmada, "Türkiye'nin ana-
yasalı de>1et olmaktan çıkıp,
anayasanın; hukuk devleti ol-
ması için mutlaka temel insan
haklannı etkin bir şekikle gü-
vence altına alması şart. De-
mokrasi. şüphesizsadece anaya-
sa ve yasalarla da garanri edile-
mez. Demokrasi kültürünün
kurumsallaşması için sivil top-
lumun demokrasinin temel de-
ğerierine sahip çıkması önem
taşıyor" denildi.
Raporda, Türkiye riişvet ve
yolsuzluklarda da "hi bir yer-
de" bulunuyor. Merkezi Al-
manya'dabulunan Uluslararası
Şeffaflık Kurumu'nun gerçek-
leştirdiği ankete dikkat çekildi.
Kurumun araştırmasına göre
I997'de riişvet ve yolsuzlukla-
nn en yaygın oldugu ülkeler ka-
tegorisinde ise Türkiye 52 ülke
arasında 15. sırada yer alıyor.
EGlAD araştırmasında Tür-
kiye'nin karnesinde bir "iyi",
sekiz "orta" ve sekiz de "zayrf"
not bulunduğuna dikkat çekil-
di.
YAZII ORHAN BtRGİT
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı, Refah Partisi'nin
Anayasa Mahkemesi'nce ka-
patıldığından haberli değil mi?
Mahkeme Başkanı'nın, ka-
patma ile ilgili özet kararı, 16
Ocak 1998 gününün hemen
ertesinde yasama ve yürütme
organlanna yazı ile bildirmesi-
ne karşın, TBMM'de halen
"Refah Partisi Grup Başkanlı-
ğı" diye bir tüzelkişiliğin çalış-
ması, yukarıdaki soruyu Hik-
met Çetin'e yöneltmek zo-
runluluğunu doğurdu.
Yüksek Seçim Kurulu,
RP'nin kapatıldığını öğrendiği
gün, bu partinin il ve ilçe se-
çim kurullannda temsilci bu-
lunduramayacağı yolunda ka-
rar aldı ve bu kararını Resmi
Gazete ile de duyurdu. Yani
bu partiyi, siyasal partiler sici-
linden sildi. Bu demektir ki ya-
rın bir seçim olsa RP bu seçi-
me katılamayacak. Seçime
Meclis'i Kilitleyen Karar
katılamayan parti, parlamen-
tcKİa bütün görevlerini yerine
getirebilir mi?
Bakanlar Kurulu da yüksek
mahkemeden gelen yazı üze-
rine, ancak kapatılmış bir tü-
zelkişilik için uygulanabilecek
yöntemi yürürlüğe sokarak
Maliye Bakanlığı'ndan, Refah
Partisi'nin mallannın tasfiyesi-
ne gidilmesini istedi.
Ama TBMM Başkanlığı, Re-
fah'ın kapatılması kararı ile il-
gili olarak kendisine düşen
görev için parmak kıpırdatmı-
yor. Harekete geçmek için ge-
rekçeli karann yazılıp Resmi
Gazete'de ilanı koşulunun ye-
rine getirilmesini bekliyor. Oy-
sa Anayasa Mahkemesi'nin,
Resmi Gazete ile üçüncü kişi-
lere duyurulması gerekli ge-
rekçeli kararı çoğunlukla ya-
salann iptali ile ilgili olanları.
Mahkemenin başka öyle ka-
rarlan var ki Resmi Gazete ile
ilan şöyle dursun, ancak ilgili-
lerine duyurulmakla yetiniliyor.
Örnek mi? Hem de ilk kez
bu sütunda açıklanarak ka-
muoyunun malı olacak tür-
den:
O zaman Doğru Yol Partisi
üyesi olan bugünkü Bayındır-
lık Bakanı Yaşar Topçu, 1992
yılında dönemin Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ın vatan ha-
inliği suçlaması ile görevinden
alınması için Cumhuriyet Baş-
savcısı'na başvurmuştu. Baş-
savcı, Topçu'nun başvurusu-
nu reddedince, Sinop Millet-
vekili Anayasa Mahkemesi'ne
itiraz etmiş, mahkeme hem iti-
razı geri çevirmiş, hem de
üçüncü kişiler karşısında
cumhurbaşkanını mahcup et-
memek amacı ile bu konudaki
karannı Resmi Gazete'de ilan
şöyle dursun, taraflardan baş-
kasına açıklamamıştır.
Dünkü "Cumhuriyet"Xe
Anayasa Mahkemesi üyeleri,
Refah'ın 16 Ocakt'an bu yana
hukuken kapalı olduğuna dik-
kati çekiyorlardı.
Ne demektir, hukuken ka-
palı olmak?
16 Ocak 1998 günlü karar,
Meclis'in yapısını da etkile-
miştir. TBMM'de o güne ka-
dar var olan siyasi parti gru-
bunun sayısı altı idi.. temsil
edilen parti sayısı da dokuz.
Refah, aynı zamanda en fazla
sandalye sahibi olarak ana
muhalefet partisi görevini de
yapıyordu.
Dahası Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin Başkanlık Divanı
ve Meclis Komisyonları, parti-
lerin milletvekili sayılarının
oranlanna göre kurulurlar. Re-
fah Partisi, Başkanlık Diva-
nı'nda bir başkanvekili, bir
idare amiri, sanınm iki de kâ-
tip üye bulundurmaktadır. Ko-
misyonlarda da bu partili mil-
letvekilleri, belirli oran ile gö-
rüşmelere ve oylamalara katıl-
maktadır. Meclis Başkanlığı'-
nın tüm bu durumları dikkate
almaması, yarın herhangi bir
yasa ya da yasama organı ka-
rarının iptali için Anayasa
Mahkemesi'ne başvurulması-
nı gerektirebilir. "Hukuken ka-
patılmış bir partinin" grup ola-
rak katıldığı görüşme ve oyla-
malardan doğan iptal kararları
da bugünkü duruma sessiz
bir izleyicilik yapan TBMM
Başkanı'nın omuzlanna çöker.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı, 16 Ocak 1998 gü-
nünden bu yana uygulamış
olması gereken Anayasa
Mahkemesi karanna sırt çevi-
rir gibi bir havanın içinde midir
ki Refah Partisi grubu adına
Erbakan ve arkadaşlarının
imzaladığı bir genel görüşme
önergesini de Kanunlar Mü-
dürlüğü evrak defterine kay-
detmekten geri kalmıyor.
Benim bildiğim Anayasa
Mahkemesi yasama organını
denetleme yetkisini ve görevi-
ni anayasadan almıştır.
Oysa Erbakan ve arkadaş-
lannın genel görüşme önerge-
leri ile yasama organının mah-
keme kararını "hukuk faciası"
adı altında hallaç yayının al-
tına yatırmasındaki asıl
amacın üzüm yemek değil,
bekçi dövmek olduğunu da
bilmeyenimiz yok.
POIİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Yağma•••
Arkadaşımız Oktay Ekinci, yıllardır Cumhuri-
yet'te 'Orman ve Hazine' yağmalamalannı yazı-
yor...
Oktay'la birlikte 1983-1985 yıllarında Ege ve
Akdeniz kıyılarının nasıl yağmalandığını yazmış,
o güzelim koyların ve büklerin holdinglere nasıl
peşkeş çekildiğini anlatmıştık...
O yıllar, ANAP iktidardaydı ve Başbakan Tur-
gut Ozal'dı...
Şimdi ANASOL-D iktidarda ve Başbakan Me-
sut Yılmaz...
Bakanlar Kurulu'nun 6 Ocak 1998 tarihli kara-
rıylayapılaşmaolanağı sağlanan İstanbul-Sanyer
Mavramoloz Ormanı çevresinde 'turizm alanı'
kapsamına giren alanlann vârisleri kimler?
Yanıtını verelim: Öldürülen kumarhaneler kralı
Ömer Lütfü Topal'ın vârisleri...
Devlet içinde örgütlü çetenin öldürdüğü öne
sürülen Ömer Lütfü Topal'ın Rumelifeneri ile Kil-
yos arasında edindiği 'imara yasak' alanın, Turizm
Bakanlığı'nın önerisiyle 'turizm alanı' kapsamına
alınması, akıllara ister istemez şu soruyu getiri-
yor:
"Topal'ın imara yasak arazisinin imara açılma-
sıyla vârislerinden devlet adına özürmü dilenmek
isteniyor?"
ANASOL-D iktidannda gerçekten ilginç geliş-
meler oluyor. Dün DYP lideri Tansu Çiller'i suç-
layanlar, bugün 'imaryasaklı' alanlan 'turizm ala-
nı'na dönüştürerek birilerine 'kıyak' çekiyor...
Rumelifeneri ile Kilyos arasında salt Ömer Lüt-
fü Topal'ın mı arazisi bulunuyor dersiniz?
Iddialara göre birinci derece SfT alanı olarak ko-
rumaaltına alınan bu yörede 'turizm alanı' olarak
imara açılan araziler arasında, ANAP İstanbul il
Başkanı Erdal Aksoy'un ve Uzanlar grubunun
yerieri var...
• • •
Oktay Ekinci, yıllardır hiç yılmadan 'yağma'yı
yazıyor...
Ben 1970'li yıllarda orman ve Hazine yağma-
sının nasıl başladığını, Ege ve Akdeniz kıyılarının
nasıl birilerine peşkeş çekildiğini yazmıştım...
Aradan 25-30 yıl geçmiş, ama değişen bir şey
yok!..
O yıllar bakanlar, bürokratlar, savcılar, yargıçlar
'kooperatif kurarak ören'den Çeşme'ye; Bod-
rum'dan Marmaris'e dek tüm kıyılan yağmaladı-
lar...
Bir orman genel müdürü tanırım ki -sonradan
Adalet Partisi'nden parlamentoya girdi- izmir Gü-
müldür'de orman alanını narenciye bahçesine
çevirip yargı kararıyla tapu aldı...
Oktay Ekinci'nin 'ÇED Köşesi'ni okuyuncayağ-
ma olayını yeniden anımsadım...
Artık Ege ve Akdeniz kıyılannda yağmalanacak
yer kalmadığından sıra istanbul'a gelmişti...
Oktay anlatıyor:
"Hiçbir ülkenin bakanlar kurulu üyeleri, bizim-
kiler kadar keodüerini 'şehircilik uzmanı
1
görmü-
yoriardır.
örneğin yasalar ve kent planlan Çatalca'daki
içme suyu havzasında, Istanbul'u düşünerek in-
şaatyasağı getirmiş olsa bile, bizim BakanlarKu-
rulumuzaynı havzada 'ucuza kapatılmış' bir özel
mülkiyetteki araziyi 'özel serbest bölge' ilan ede-
rek bir çırpıda 'yaP'laşrn
8
ve rant alanı' haline
dönüştürebiliyor. Böylece yakın geçmişte tanm
ve hayvancılık bile yapamadıklan için köylülerin
satmak zorunda kaldıklan Büyükçekmece Gölü
koruma bölgesindeki araziyi şimdi 'tapu ve bina
güvencesiyle' pazarlamaya başlayan serbest böl-
geciler, tam sayfa gazete ilanlannda 'çevreyedu-
yariı' (!) müşteriler için 'vergi muafiyeti' bile sağ-
ladıklannı duyurabiliyorlar... Benzer şekilde SİT
alanlannda 1. sınıf tanm topraklannda ve hatta
Boğaziçi kıyılannda yine imar yasağından ötürü
ucuza arazi edinen 'nüfuzlu' kişi ve şirketler de
aynı yasaklan 'de\en' yapılaşma olanaklanna ka-
vuşmakiçin (belediyenin imaryetkilerini aşan bir
durum varsa) soluğu Ankara 'da alıyorlar. Bakan-
lar Kurulu bu kez aynı arazileri 'turizm merkezi' i-
lan ederek yürürlükteki imar planlan ve hukuku-
nun dışına çıkanp 'ayncalıklı inşaat' hakkı sağlı-
yor..."
Birilerine devlet desteğiyle köşe döndürülüyor,
imar yasaklan, 'turizm alanı' ilan edilip deliniyor...
Türkiye'de yıllardır aynı oyun oynanıyor...
• • •
Avcılar'da gece yarısı yurt basan çeteleri, kim-
ler destekliyor?
önceki gece Star TV'de saldın olayının görün-
tülerinde ortaya çıkan özel güvenlik görevlisi ki-
mi okurianmızın dikkatini çekti...
Cebrail adındaki bu kişi Elazığ doğumlu. 1995-
1996yıllannda Bingöl'de ne iş yaptı Cebrail? Kar-
lıova ilçesinde Özkarabağ Oteli'nde mi kaldı?
Kendisini halı tüccan olarak tanıtan Cebrail'in kim
olduğunu polis araştınyor mu?
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
RTUK yasa tasarısı
ANAP TV patronlan
için destek anyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - tktidann bü-
yük ortağı ANAP: medya
patronlanna. dev let ihale-
lerine girme. birden fazla
radyo-televızyon kurulu-
şunda ortak olma yolunu
açan RTÜK Yasası deği-
şikliği konusunda ortağı
DSP'yi iknaya çalışıyor.
ANAP'ın muhalefetine
karşın, DSP'lilerin de oy-
lanyla kurulan TBMM
Anayasa Alt Komisyo-
nu'nun dünkü toplantısın-
da Aydın Milletvekili
Yüksel Yalova'nm hazırla-
dığı rapor taslağı tartışıl-
dı.
Alt komisyon rapor tas-
lağmda, özel radyo ve te-
levizyon kuruluşlarının
menkul kıymetler borsala-
nnda işlemde bulunama-
malan önerildi. Taslak ra-
porda, izlenme oranlannı
RTÜK'ün belirlemesi ge-
rektiği görüşüne yer veril-
di
Taslak raporda. yabancı
kişi ve kuruluşlann gerek
bir şirketteki gerek yerel,
bölgesel. ulusal tüm TV
şirketlerindeki hisseleri
toplamının hiçbir şekilde
yüzde 49'u aşamaması ge-
rektıği görüşüne de yer ve-
rildı. Toplantıda. DYP'li
Ahmet himaya. tüzelkışi-
lerin radyo ve televizyon-
larda hisse sahibi olama-
maları ve radyo televiz-
yonlarda hissesi olanlann
devlet ihalelerine gireme-
melerine ilişkin görüşünü
yineledi.