Catalog

Cumhuriyet lmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlen Müdürleri tbrahim Yıldız - Dinç Ta>anç • Sorumlu Müdür. Fikret llkiz • Haber Merkezı Mudürü HakanKara •GöıseJ Yöneonen. FıkretEser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 ktıhbarat Cengiz Yüdırun 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kültur Handan Şenköken 0 Spor Abdûlkadir Yüceiman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzetmıe Abdullah Yazıa 0 Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0Bıigı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç Yayın Kurulu İUtanSdçuk(Başkan). Orhan Erinç, Okta> Kurtfoöke. Hikmrt (, ctlnkıy». Şfiknuı Sonrr. Ergıuı Bmla. Diırç Tayınç, tbrahim V ıldız, Orhan Bursalı. Muslıfa Baibtv. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> Atatürk BuK an No 125,Kat:4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • lzmir Temsılcisı. Serdar Kızık, H Ziya BK 1352S 2.3Tel-4411220, Faks 44191170Adana Temsılcisı Çetin Yiğenogiu. lnönüCd 119 S No 1 Kat:l, Tel. 363 12 11. Faks: 363 12 15 Muessese Müduru Lstün Akmen # Koordınatör Ahmet Konılsan # Muhasrie Bûteıt\enCT»ldm Husevin Gürer • Işletme Önder Çelik • Bılgı- Işlem \»il tnal • Bılgısayar Sıstem Mûrüvet Çüer«Saöş FaziktKuza MEDVA C: • Yonetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gûlbln Erduran 0 Koordtnator Reha l;ırman • Genel Mudur Yaıdımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-513846^61,Faks 5138463 \ ayımlayan >e Basan: \ enı Gun Haber Aıansı. Basın \e Yavıncılık A Ş Turkoca^ı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95 28OCAK1998 İmsak: 5.42 Güneş:7.12 Öğle: 12.24 İkindi: 14.58 Akşam: 17.22 Yatsı: 18.47 Siyanürlü altın davası • ANKARA (AA) - Bergama Beledıye Başkanı Sefa Taşkın'm, Danıştay 6. Dairesi'nin karanm uygulamadıklan gerekçesiyle Çe\Te eski Bakanı Zıyaettin Tokar ve Çevre Bakanı tmren Aykut hakkında açtığı 1 milyar liralık manevı tazminat davasına devam edildi. Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasına, davacı Sefa Taşkın ve avukatı Senih Özay ile davalılardan ÇevTe Bakanı Imren Aykut'un avukatı Oktar Aykut katıldı. Davacı avukatı Ozay'm delillerinı mahkemeye sunmasının ardmdan söz alan davalı avukatı Aykut, Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nın aynı konu ile ılgılı acılan davada verdiği ret karanna ilişkin dava dosyasının getirtilmesini talep etti. Su istasyonlan kapatılacak • İstanbul Haber Servisi - Istanbul'da son yıllarda sayılan hızla artan su istasyonlan kapatılma aşamasına geldi. Bakanlar Kurulu, sağlıksız olduklan gerekçesiyle su istasyonlannın kapatılması için karar yayımlarken su istasyonlan karann iptali için dava açtı. Kapatılan su istasyonlannın yerine geriye dönüşümü olan polikarbonatlı ambalajlarda su satışı düşünülüyor. fcTT'ye 63 otobüs • lstanbul Haber Servisi - İETT Genel Müdürlüfü için Mercedes Benz AŞ'den alınan 63 yeni otobüs, lstanbul Büyükşehir Beledıye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle hizmete girdı. Şiddete karşı 12 bin İmza M ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Happy Kids Çocuk Bilgisayar ve Sanat Merkezi öncülüğünde ve Ankara'dakı bırçok okul öncesi eğitim kurumunun desteğıyle düzenlenen "Iletişim Araçlannda Şiddete Hayır" başlıklı imza kampanyası için toplanan 12 bin imza, çocuklar ve velilerince kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Işılay Saygm'a sunuldu. Eğitime destek • İstanbul Haber Servisi - Türk Henkel şirketinin bir ürünü olan Persil deterjan satışından üç aydır elde edilen gelirin bir kısmı, eğitime katkıda bulunmak amacıyla Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bagışlandı. Persil'in "Beyaz bir gelecek bütün çocuklann hakkı" sloganıyla üç ay önce başlattığı kampanya sonucunda 5 milyar lira, Türk Henkel Yönetım Kurulu Başkanı Can Paker tarafından TEGV Yönetim Kurulu Başkanı Suna Kıraç'ateslim edildi. Yöre doğal ve arkeolojik SİT alanı ilan edildi, kurulması planlanan Çan Termik Santralı yeni tehlike Kaz Dağlaıi korumaya afandı• Kaz Dağlan Milli Parkı ve çevresi Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın emriyle doğal ve arkeolojik SİT alanı olarak ilan edildi. Bilim adamlan yapımı gündemde olan Çan Termik Santralı'nın en çok Kaz Dağlan'nı etkileyeceğini belirterek bunun bölge için felaket olacağını söylediler. TURHANNARLER ÇANAKKALE - Kaz Dağlan Milli Parkı ve çevresi doğal ve arkeolojik SİT alanı ilan edildi. Yapımı gündem- de olan ve ihale edilmesi planlanan Çan Termik Santralı'nın çevreye zarar ve- receği ve özellikle binden fazla bitki tü- rü bulunan Kaz Dağlan'nın sonunuge- tireceği behrtildı. Kaz Dağlan Milli Parkı ve çevresi Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın tali- matıyla doğal ve arkeolojik SİT alanı olarak ilan edildi. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Talay, Çanakkale'nin Yenice ilçesi Kal- kım beldesi Aşağı Çavuş köyü, Koca Mezarlık mevkıinde yer alan çam or- manlannda maden kömürü cıkanlma- sı amacıyla ağaç kesimı yapıldığının Bakanlığına bildirildiğini anımsattı. Ta- lay. söz konusu alanın incelenmesi için Çanakkale Müze Müdürlüğü uzmanla- rının görev lendirildiğini ve 2863 sayı- lı Kültürve Tabiat Varlıklannı Koruma Yasası'na aykın inşai ve fiziki müda- halede bulunulmamasının ilgili kuru- luşlardan ve Çanakkale Valilıği'nden is- tendiğini belirtti. Kültür Bakanı Talay, açıklamasında şunlan kaydetti: "Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklan- nı Koruma Kurulu'ndaki değerlendir- me sonucunda 23 Ocak 1998'deyapılan toplanûda Kaz Dağlan MiDi Parkıveçev- resi doğal ve arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmişve kurulun izni abnmadan herhangi bir inşai ve fiziki müdahale- de bulunamayacağı karan ahnmısür." Termik santra] tehlikesi Çanakkale Belediyesi ile Dokuz Ey- lül Oniversitesi 'nin ortaklaşa düzenle- diği "Çanakkale tli Verleşik ve Çevre Sorunlan" konulu sempozyumun so- nuç bildirisinde yer alan görüşlere gö- re, Çan'uı Yayaköy ile Kulfaköy ara- sındaki 800 dönümlük araziye kurul- ması planlanan ve 150 megavat elekt- rik enerjisı üretecek olan iki üniteli ter- mik santralın 500 bin hektarlık bir alan- daki canlı türlerini de yok edeceği ile- ri sürüldü. thale edilmesi planlanan termik santralın ancak 33 yıllık ömrü bulunduğuna dikkat çeken bilimadam- lan. "Santralın kuruhnasından sonra kuzeyden esen hâkim rüzgârlar en çok Kaz Dağlannı etkileyecek ve bu da do- ğa harikası bu bölgenin felaketi olacak- ür"dediler. Sempozyumun sonuç bil- dirisinde şu görüşlere yer verildi: "Kaz Dağlan'nda yapılan ölçümler- deYatak Termik Santralı'nın etkisi al- tındakalan ormanlardaki kiikürt ora- nı\ la, aynı oranda kiikürt bulunan Kaz- Dağlan ormanlannda da asit vanıkla- nyla karşılaşılmıştır. Çan ilçesüıde bir termik santralın kurulması haünde KazDağlan'ndaki bitki ve diğer canlı tüıierinin ötiimü. binlercedönüm tanm ve orman alanının zarar görmesi, top- raklann kirlenmesi. erozyon ve giderek iç göçler kaçınılmaz olacaknr." Kaz Dağlan'nın eteğinde kurulacak termik santral için ÇED raporu alınma- dıgı da bildirildi. Konuya ilişkin ola- rak görüşlerini aldığımız İstanbuJ Üni- versitesi Orman Fakültesi Öğretim Üye- si Prof. Dr. Doğan Kantarcı. Türkiye florasmda 10 bin bıtkı türiinün kayıtlı olduğunu, Kaz Dağlan'nda ise bin bit- ki türü belirlediklerini söyledi. Kantarcı, geçen yaz Kazdağı çam- lannda kükürtdioksit etkisiyle oluşan san lekeler yanında ozonoksit etkisiy- le oluşan beyaz lekeler belirledikleri- ni bildirdi. Kantarcı, bu tür oluşumla- nn çe\Tenin başdüşmanı olduğunu da kavdetti. Frank Sinatra'nın özel ödülünü kızı Nancy Sinatra'ya Tony Bennet verdi. (soida). "So- ul-Rh>thm-BIues" dalında Er>kah Badu 'En İyi Yeni Sanatçı" seçildi (sağda). ABD deSpice Girls dedi Kültür Servisi - Dinleyici ve çeşitli ya- yın kuruluşlannın düzenlediği anketlerle belirlenen Amerikan Müzik Ödülleri, sa- hiplerini buldu. Pazartesi gecesı düzenlenen törende In- giliz pop müzik grubu Spice Girls, U2 ve The Wallflowers gibi ünJü gruplan geçerek en iyi pop-rock grubu seçildi. Törene katılmayan Spice Girls üyeleri 'Spfce' adlı çalışmalany- la En İyi Albüm ve En iyi Yeni Müzik Gru- bu ödülüne de değer bulundu. Pop Rock dalında en iyi erkek şarkıct Babyface, En tyi Kadın Şarkıcı da Celine Di- on seçılirken. Soul/Rhythm ve Bluesdalın- da da En tyi Kadın Şarkıcı Ödülünü Mari- ah Carey, En İyi Erkek Şarkıcı ödülünü de yine Babyfoce aldı. En lyı Topluluk ödülü- nü Boys II Men'in aldığı bu dalda En İyi Al- büm 'Share My VVorld 1 (Mar> J. Blige) \e En İyi Yeni Sanatçı da Erykah Badu olarak belirlendı.Country Dalının ödülleri ise şöv- le: En İyi Kadın Şarkıcı: Reba McEntire. En iyi Erkek Şarkıcı: GeorgeStraitfn İyi Grup: Âlabama. En tyi Albüm: 'Carrying Your Love With Me\ En İyi Yeni Sanatçı: Lee Ann Womack. En iyi Deneyimli Sanatçı Ödülünü EHon John'un aldığı törende Latin Müziği dalın- da En iyi Şarkıcı Ödülü de Juüo Iglesias'a gitti. Törende En tyi Film Müziği de Siyah Giyinen Adamlar filminin Men In Black adlı albümüne verildi. .;•; - Janet Jackson ödiil gecesinde yeni hSt şarkısı "Together Again"i seslendirdi EĞİTtM-SEN RAPORU Temel eğitime 5 yaş önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim-Sen ta- rafmdan hazırlanan "Eği- timde Yeniden Yapılanma Merkez Komisvon Rapo- ru*nda, temel eğitime baş- lama yaşının 5'e indiril- mesi, öğrencilerin sınıfta bırakılmaması istendi. Ra- porda yetişkinlerin eğitim gereksinimlerinin de daha etkin bir şekilde karşılan- ması gerektiği vurgulan- dı. Raporda. Türk eğitim sistemindeki temel aksak- lıklar saptanırken yeniden yapılanmaya ilişkin çözüm önerileri getirildi. Bakanlığın aşm merke- ziyetçi yapısının eğitim- deki temel uygulamalan sekteye uğrattığı vurgula- narak "Bakanlığın yctkfle- rini ü milli eğitim müdür- lükleri \« buna bağh ku- nıluşlara aktarması gerek- Udir" denildi. 8 yıllık temel eğitimde sınıf geçme sisteminin uy- gulanması gerektiğinin sa- vunulduğu raporda, oluş- turulacak öğrenci dosya- lanndaki verilere dayana- rak 8. sınıfta yönlendirme- lerde bulunulması istendi. Raporda, yönlendirmele- rin öneri niteliğinde olma- sı gerektiği belirtilerek "Ancak önerilerdeki hata pa> ı göz önünde bulundu- rulmalıdır'' görüşüne yer verildi. Raporda, temel eği- timin en az 5 yaşında baş- laması gereği vurgulanır- ken özel eğitime muhtaç özürlü çocukların gelişi- mine uygun programlann uygulanması istendi. 'Farkfa program' Temel eğitimın bir bütün olduğu ve değişik süreli okullara bölünemeyeceği kaydedılen raporda, "An- cak eğitilenlerin bireysel, a> nlıkJarına. yaşlanna gö-j re bütünlük içinde değişik" eğitim programlan uygu- lanabilir" denildi. IPTAL ETTİĞİ DENKLlK HAKKINI YENİDEN VERİYOR Ezher'e YOK'ten prim ANKARA (ANKA) - YÖK dipio- ma denkliklen konusunda aldığı çe- lişkili kararlar sonucu, şenat eğitımi yaptığı savunulan Mısır El Ezher Üni- versitesı 'nden mezun öğrencilere ye- niden denklik veriyor. YÖK, El Ezher Üni versitesi'nden mezun 4 öğrencmin daha önce kaldınlan diploma denklık- lerini yeniden incelemeye alırken. 2 öğ- renciye 4 yıllık, bir öğrenciye ise iki yıllık denklik verdi. YÖK'ten edinilen bilgiye göre. yurt- dışındaki üniversitelerin ilahiyat bö- Iümlerinden alınan diplomalann yeni- den incelemeye alınmasına ilişkin ka- rar doğrultusunda, çalışmalara baş- landı. YÖK bu kapsamda Mısır El Ezher Üniversitesi'nden mezun 4 öğrencınin temmuz ayında denkJikJeri kaldınlan diplomalannı "öğrenim süresi,devam, snıa\ ve degeriendirme ile benzeri eği- tim-oğretim esaslan" açısından yeni- den incelemeye aldı. Mısır El Ezher Üniversıtesı Din Usulleri Fakülte- si'nden mezun olduktan sonra Anka- ra Üniversitesi tlahiyat Fakültesi"nde lisans tamamlama programlanna ka- • YÖK. El Ezher Üniversitesi'nden mezun 4 öğrencinin daha önce kaldınlan diploma denkliklerini yeniden incelemeye alırken, 2 öğrenciye 4 yıllık, bir öğrenciye ise 2 yıllık denklik verdi. YÖK tarafından denklik belgelerine "Bu belge öğretmen atamalannda geçerli değiJdir" hükmü konuldu. tılan Ceial Toktaş ile Abdurrahman Sanıhan'a 4 yıllık lisans denkliği ve- rildi. Ancak denklik belgelerine "Bu belge öğretmen atamalannda geçerli değüdir" hükmü konuldu. El Ezher Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun olan Nizamettin ftrçin'e. dip- loması üzerinde yapılan incelemede, programın süresinin Türkiye'deki 4 yıllık programlara eş değer olmadığı gerekçesiyle 2 yılllık ön lisans denk- liği verildi. Hüseyin Koç adlı öğren- cinin ise 4"üncü sınıfta, Oniversite'nin belirledığı öğrenim süresi kadar Mı- sır'da bulunmadığının tespit edilmesi üzerine denklik belgesi tamamen ip- tal edildi. YÖK'ten denklik çarkl YÖK, yurtdışından alınan diplo- malann denkliği konusunda 6 ay için- de iki farklı karan uygulamaya koy- du. YÖK, temmuz ayı içinde aldığı bir kararla yurtdışındaki üniversitelerin ilahiyat bölümlennden alınan diplo- malann tamamının denkliğini kaldır- dı. Bu karar doğrultusunda, "Herke- se öğretmenlik" karanndan yararla- narak öğretmen olarak göreve başla- yan El Ezher Üniversitesi mezunlan- nın, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilişiği kesilmıştı. YÖK, yaklaşık 6 ay sonra bu kara- nndan çark ederek. denkliği kaldın- lan diplomalann yeniden incelenme- si karan aldı. Yeni karar kapsamında da diplomalann "öğrenim süresi, de- vam, sınav ve degeriendirme ile ben- zeri egitim-öğretim esasâan" yönünden incelenmesi öngörülmüş, bu esaslara uygun olan diplomalara denklik veril- mesi planlanmıştı. e-posta: tan (g prizma.net. tr BuyılKuzeyAmerika'nınDelFu- e g 0 ( A t e ş T opraklan) bölgesinde yapdacak •Büyiik Macera Camel Trophy 98'in staro geçen hafta sonu Belgrad Or- maniarı Topuz Bendi'nde verildi. 41 bin başvuru arasından seçilen 43 adayın 2 gün boyunca zorlu doğa koşullanna karşı giriştiği mücadele sonunda 3'ü bayan 20 kaö- hmcı 2'nci rura çıkü. Aşın yağmur özellikle fıziksel dayanıklıhk etaplannı 'geçilmez' hale getirirken, dağ bisikleti etabı da yanşmacılara zor anlar yaşara. 19-22 Şubat ta- rihleri arasında Boluda yapılacak Camel Trophy '98 2'nci Türkhe seçmelerine ka- ülmava hak kazanan 3'ü bayan 20 adayın isinîleri şöyle: Bavanlar: Filiz Limon, Re- nan Kömürcüoğlu, Zeynep Atabay, Erkekler: And Tüfekçi, Tamer Yılmaz, Utku Er- yaşar, Ah Gölpınarlı, Cem Yüdınm, Murat Yılmaz, Boray Dündar, Servet Cora, Ta- maşa Dural, Kutlu Iorunlar, Alpar Sargın, Vedat Kunt,Gökhun Tanyer, Mahmut Et- kin, Mehmet Gürs, Serdar Kıbç, Aziz Ozmine. (Fotograf: ARİF K1ZILYALIN) SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Söylesene, Fevzi Paşa!, Zbigniev Brzezinski'nin 'Avrasya' kavramı. Iran'ı velrak'ı -dolayısıylaOrtadoğu'yu- içeriyor; ga- liba, doörusu da, budur; ona göre, ABD'nin günü- müzde Iran politikası 'tam biraptallık', Irak politi- kası ise, 'akılsızca'; neden derseniz, petrol 'sebebi' yalnız yukan Avrasya Kuşağı için geçerli değil ki; daha 70'li yıllarda (Mayıs 1978) Jacgues Couland, 'Sistem'in Ortadoğu'ya aşın ilgi duymasındakı ge- rekçeyi şöyle veriyordu: "...bu bölgedeki ham petrol üretimine bakılır- sa, Ortadoğu için yüzde 34.4, Arap dünyası için yüzde 35.9, Ortadoğu/Kuzey Afrika'nın tamamı için yüzde 44.7 rakamları çıkar. Ortadoğu pet- rolünün, emperyalistlerin ulusal üretimleri dışın- da, kapitalist 'sistem' içindeki payı nedir soru- sunun cevabı ise şöyledir: yüzde 54 Ortadoğu, yüzde 56.6 Arap dünyası, yüzde 70.5 Ortado- ğu/Kuzey Afrika'nın tamamı! Demek ki, tekelci sermayelerin Üçüncü Dünya ülkelerinden elde ettikleri, ham petrolün yansı Ortadoğu'dan gel- mektedir; bu gerçek, tek başına bile çok şeyi açık- lamaya yeter!" (Sağım Solum Sobe, s. 161, Özgür Yayınevi, 1985). Bu gerçeğe, aynı bölgelerdeki petrol rezervlerinin, dünya rezervlerinin yüzde 70'i civannda olduğu ger- çeğini katınız; 'Sistem'in neden dolayı, -Doğu Blo- ku dağılalı- ısrarla iki noktayı vurguladığı meydana çıkar: 1/Müslümanlık, çünkü Avrasya'daçoğunluk Müslüman halklardadır; 2/ 'Özelleştirme' ve 'Kü- reselleşme' çünkü Avrasya ülkelerinin handiyse tamamı feodal dönemi -yâni ümmet/devletini- aş- mış, 'ulusal/devlet' aşamasına ulaşmıştır. Yeni Dünya Düzeni'nin ulaştığı sonuç, biliniyor: 1/ Hoşgörusü engin, son derece ılımlı -açıkçası 'sis- tem'in denetıminde- uysal bir Muslümanhk; 2/ Eko- nomisi 'özelleştirilmiş' ve 'küreselleştirilmîş' - açıkçası devlet olma niteliklerini kaybetmiş- 'posVmodern' devlet önerisi! Çünkü, eğer bu re- çeteyi Avrasya'da hilâfsız uygulayabilirierse, 'malı' onlar 'götürecektir;' bize 'kaktırmaya' uğraştıklan, (el- hak) epeyce başanlı olduklan reçete de budur: sa- ğınıza solunuza baksanıza, 'hınkdeyicisinden' ge- çilmiyor... Doymaz mı, bu adamlar? Unlü The Economist'te (20 Aralık 1997) Robert Cooper, Yeni Dünya Düzeni'nin 'devlet sınıf- landırmasını' yapmıştı; görülmeye değer beyim, çok yeni şeyler söylüyormuş gibi, klasik feodal dönem ümmet devleti, burjuva dönemi ulusal devleti diye- cekyerde; mumaileyh, 'pre/modern devlet', 'mo- dern devlet' diyor; canlannı iyice sıkan. işte bu so- nuncusudur; verdiği tarif şu: "...modern devletler: bunlarda otorite sağlan- mıştır, ulusal egemenliğe inanç güçlü; devletle- rin, birbirinin içişlerine kanşmasını hoş görmü- yorlar; örneklerin çoğu Ortadoğu'da, Güneydo- ğu Asya'da ve Latin Amerika'da: XIX. yy. Avru- pa devletlerine benzedikJeri kesin: kuvvetle 'mil- liyetçi', ulusal çıkarian için rahatça kuvvete baş- vurabilir; ne kadar örgütlü, kendilerine güvenli ise, o kadar tehlikeli..." İki şeye dikkat isterim: ilki, insanın yüreğini bur- kan bir şey, adam sanki 'Kemalist Cumhuriyeti' tarif etmiş! Öyle değil mi? Ikincisi derseniz, Brze- zinski'ye göre, Avrasya üzerindeki ABD hegemon- yasına gölge düşüren faktör, işte bu: bölgedeki ül- kelerin, temel yapılanyla, modem (ulusal) devlet mo- deline uymaları: Rusya böyle, Türkiye böyle, Iran böyle; hangisi böyle değil ki? Irak mı, Suriye mi, Azer- baycan mû Bilmem, yeni Dünya Düzeni'nin inat- la 'modern' (ulusal) devleti modası geçmiş diye çö- pe atmak istemesindeki, aşın gayretin; arkasında ya- tan acayip iştahı görebiliyor musunuz?: bir devleti, devlet yapan temel kurumlan- savunma, etektrik, elekt- ronik, bio/kimya, genel olarak savunma ve demir/çe- lik endüstrilerini- önce 'özelleştirecek' sonra 'kü- reselleştirip' 'Sistem'in çokuluslu'fe/(e//en'n/n'de- netimine vereceksin ki, 'Çağdaş' (!) yâni 'post/mo- dern' bir 'uşak/devlet' olasın! O da bu sayede, Av- rasya'nın hem kuzey hem güney kuşağındaki olan- ca petrolün üzerine oturabilsin! Doymaz mı bu adamlar? Doymaz, beyim: XVI. yy'dan bu yana gezegeni talan etmişlerdir; san, si- yah, kızıl dinlemez, aralıksız medeniyet yıkarlar; çı- kardıklan dünya savaşlanyla, gezegeni bitirmişler- dir; insanlığa yokedebilecek birtahrip teknolojisi ya- ratmışlardın buna rağmen, acaba durumlan çok mu berbat, onun için mi gözlerini Avrasya'ya dikiyor- lar? Bize ait olan ne varsa, hepsini... Boşversenize, siz! 'Sistem' şu anda bile, geze- geni düpedüz 'yemektedir': Ankara'da üç genç ilim adamı ışin dibini kurcalamışlar; rakama vurduk- lan çıplak ve acı gerçeklerin, bazılanna şöyle bir ba- kar mısınız: "...dünya nüfusunun yüzde 5'ine sahip ABD, yer- yüzündeki hammadde kaynaklannın yüzde 40'ını; enerjinin yüzde 25'ini tüketmektedir. Yeryüzü sulannın yalnızca yüzde 3'ünden azı içme suyu olarak kullanılabiliyor: dünya nüfusunun yüzde 13'ünürl sağlıklı içme suyu yok! Bu yoksunlann oranı, 1990'da yüzde 64 iken, 1996da yüzde 67'ye yükseldi. Her yıl 10-14 milyon hektar or- man yokoluyor. Dünya balık aviaklannın yüzde 64'ü tüketilme aşamasına ulaştı. Gezegendeki 1.1 milyar insan, günde 1.1 dolardan daha az pa- rayla geçinmeye mahkûm." (Cumhuriyet, 5 Kasım 1997). Manzara-i Umumiye budur, ve bu 'Sistem'in ya- nı o yere göğe koyamadıklan 'vahşi' liberalliğin utanç verici eseridir; ülkemiz, hâlâ başımızda gezdirdiği- miz siyasi 'kadrolar' tarafından, 'Soğuk Savaş' sı- rasında, bu çarkın dişlileri arasına sokulmuştur; 'So- ğuk Savaş' bitti, ciddi olarak ve 'ulusal çıkarian' he- sabına bir türiü 'Avrasya Alternatifini' gündemine alamıyor; tamtersine, bizi, bize ait olan ne varsa hep- sini -yâni 'MillîIktisatpolitikasını', Mil/ÎMaarifpoli- tikasını ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu, yânilktisa- diDevlet teşekküllerini vb.- Yeni Dünya Düzeni'ne -yani Düvel-i Muazzama'ya- 'satmaya' kalkışıyor. tyi de, bunun için mi harbetmiştik; söylesene Fev- zi Paşa! httpV/ www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm J