Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 OCAK 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Gazetecilere ateş
lMUĞLA(AA)-7.
Cumhurbaşkanı Kenan
Evren'ın Muğla Karabağ
Yaylası 'nda yaptırdığı
villanın fotoğrafını çekmek
isteyen Yeni Asır gazetesi
muhabirleri Kazım Tokuç ve
Uygar Turantekin'e koruma
görevlisinin ateş açtığı
iddiası üzerine Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca soruşturma
başlatıldığı bildırildi.
Sivil kurula
asker üye
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-MGKnın 28
Şubat kararlanyla ilgili
olarak kurulan 'Başbakanlık
Takip Kurulu'na, MlT
Müsteşan ıle Genelkurmay
Başkanlığrnın temsilcisi
üye yapıldı. Başbakanlık
Takip Kurulu. dün
Başbakanlık Müsteşan Yaşar
Yazıcıoğlu'nun
başkanlığında Adalet,
tçişleri, Dışişleri, Maliye ve
Milli Eğitim bakanlıkJan ile
DPT müsteşan, Diyanet
Işleri Başkanı. Emniyet
Genel Müdürü, Vakıflar
Genel Müdürü ve Milli
Güvenlik Kurulu Genel
Sekreteri yardımcısının
katılırruyla toplandı.
Jandanmaya ek
generaller
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Jandarma Genel
Komutanlığı'na 9 ek general
kadrosu verilmesini öngören
yasa tasansı TBMM Genel
Kurulu'nda kabul edildi.
Yasaya göre, 2 olan
korgeneral kadrosu 3'e, 4
olan tümgeneral kadrosu
6'ya, 12 olan tuğgeneral
kadrosu da 18'e çıkanldı.
ABD'den Kıbrıs
I ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ABD Başkanı'nın
Kıbns Özel Temsilcisi
Richard Holbrooke'un
yardımcısı Tom Miller'ın
bugün Ankara'da bazı
temaslarda bulunacağı
bildirildi. ABD'nin, Türkiye
jje KKTC'nin bütünleşme
sürecini hızlandırmaya
başlamalan üzerine
.Ankara'ya temsilci
gönderme karan aldığı
kaydedildi.
Cezaevinde
hesaplaşma
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Merkez
Kapalı Cezaevi'nde dün
meydana gelen olayda ağır
yaralanan adli tutuklu Emre
Dogan, kaldınldığı Ankara
Numune Hastanesi'nde
yaşamını yitirdi. Ankara
Cumhuriyet Başsavcısı tlhan
Mesutoğlu konuyla ilgili
olarak yaptığı açıklamada.
olayın. bir işadamını silah
zoruyla kaçırma suçundan
tutuklu Ayhan Altıntaş ile
Murat Şahin'in
yaralanmasıyla sonuçlanan
olayın intıkamının alınmak
ıstenmesinden
kaynaklandığı bildirdi.
Mesutoğlu, olayın sıyasi
yönü bulunmadığmı
kaydettı.
Bekâret sözleri
Newsweek'te
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dünyanın en
saygın dergilerinden
Newsweek"in dünyadaki
çeşitli liderlerin garip
açıklamalanna yer verdıği
'Perspektıf bölümünde
Devlet Bakanı Işılay
Saygın'ın. "Bunun
gerçekten önemli olduğunu
düşünmüyorum. Beş ya da
üç kız. hiç fark etmez"
sözlerine yer verildi.
Saygın'ın. kadından sorumlu
bakan olduğu anımsatılan
dergıde, bakanın bu sözleri,
e\ lenmeden önce bekâret
testi yaptırmak istemeyen
kızlann intihar etmesi olayı
üzerine söylediğı kaydedildi.
Havuz sistemi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 55. hükümet. tüm
kamu kurum ve
kuruluşlannm paralannın
Ziraat Bankası'nda
toplanması için uygulanmak
istenen. ancak 3'er aylık
sürelerle ertelenen 'havuz
sistemi'ni, 1998 Bütçe
Yasası kapsamında
sınırlandırarak yürürlüğe
koydu. Başbakanlık. önceki
gün yayımladığı genelgeyle,
havuz sisteminin yürürlüğe
konulmasını 'dığer kamu
bankalannın nakit sıkıntısı'
nedemyle üçüncü kez
erteleyen 8 Ocak 1998
tarihli genelgeyi yürürlükten
kaldırdı.
Orduda kuşkuhıihale
LALE SARIİBRAHtMOĞLU
ANKARA - Hava Kuvvetleri Komutan-
lığı'nda en fazla 80 milyon dolara mal ola-
bileceği belirtilen bilgisayar ağının kurul-
ması projesi, ihaleye çıkma koşulu aran-
maksızın tek kaynaktan 167 milyon dolara
Alman Dasa firmasına ihale edildi. Genel-
kurmay lkinci Başkanı Orgeneral Çevik
Bir'in, proje için ihaleye çıkılmasında ısrar-
lı olduğu ve bu amaçla yakiaşık iki ay bil-
gi iletişim ağı yapımı dosyasmı masasında
beklettiği belirtiliyor. Çevik Bir'in ısrarlı
tutumuna karşın, projenin tek kaynaktan
gerçekleştirilmesi için geçen yıl Bakanlar
Kurulu'ndan yetki alındı. Bu yetki çerçeve-
sinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendir-
me Vakfı'nın (TSKGV) şirketi olan ve
HKK için iş yapan Hava Elektronik Sana-
yii (Havelsan) aracılığıyla proje. Alman Da-
sa firmasına yakiaşık 167 milyon dolara
(290 milyon mark, yakiaşık 34 trilyon TL)
ihale edildi.
HKK'nin bir yan kuruluşu gibi çalışan
• Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda bilgisayar iletişim ağının kurulması
projesinin, ihaleye çıkma koşulu aranmaksızın tek kaynaktan 167 milyon
dolara Alman Dasa firmasına verildiği ortaya çıktı. Projenin en fazla 80
milyon dolara mal olacağı ileri sürüldü.
Havelsan aracılığıyla Alman Dasa firması-
na verilen ihaleyle ilgili iddialar şöyle:
- Genelkurmay BaşkanlığTnın bilgisayar
iletişim ağının kurulması projesi, 1996 yıhn-
da aralarmda TÜBİTAK ve ODTÜ'nün de
bulunduğu tamamen >erti fîrmalardan olu-
şan bir konsorsiyuma 2 milyon dolara ihale
edib'yor.
- Genelkunnay Başkanlığı'nın bilgisayar
iletişim ağının ikinci aşaması; diğer komu-
tanlıklardaki bilgisayar iletişim ağı ve bu-
nun Genelkurmay karargâhı ile entegTe
edilmesini öngörüyor. Bu çerçevede HKK,
kendi iletişim ağının kurulması için Havel-
san'a yetki venyor. HKK'nin Havelsan'a
yetki vermesi olayı yasal.
- Havefean'ın. HKK'nin verdiği yetki ile
zaten bilgisayariletişim ağı kurulması konu-
snnda kendi yeteneği olmadığı için ihaleye
çıkması gerekhor. Havelsan bunun yerine
Alman Dasafirmasuunteklifini kendi tek-
lifı gibi sunuyor.
- Bu sırada Çevik Bir olaya el koyuyor
ve yerli firmalann da yapabileceği bu iş için
tek kaynak yerine ihaleye çıkılmasını isti-
yor ve dosyayı yakiaşık iki ay masasında tu-
tarak geciktiriyor.
- Ancak Bir'in ısrarlanna karşın, proje-
nin Havelsan aracüığıy la tek ka> naktan ger-
cekleştirilmesi için Bakanlar kurulu'ndan
yetki ahnıyor.
- Bu yetkinin alınması üzerine Havelsan.
bilgisayar iletişim ağının 167 milyon dola-
ra kurulması için kendi ülkesinde otomos-
yon alanında uzman Dasa ile anlaşma im-
zalıyor. Böylece Havelsan, yasal süreci by-
pass etmiş oluyor. Projenin veriliş biçimi-
ne karşı çıkanlar. devletin tek kaynaktan iş
vermemesi gerektiğini belirtiyorlar. Uz-
manlar, Dasa'ya 167 milyon dolara ihale
edilen işin en fazla 80 milyon dolara mal
olabileceğine de dikkat çekiyorlar.
- Bu arada emekti generallerden oluştu-
ğu belirtilen ve 1990'h yıllardan bu yana fa-
aliyet gösteren Reysaş firmasının da Da-
sa'nuı temsilcisi olduğu savlanıyor.
- Projenin tek kaynaktan ihale edilmesi
ile alanlannda başanlı yerli fırmalara şans
tanınmadığı, 80 milyon dolar olarak hesap-
lanan projeye daha fazla kaynak aynldığı ve
askeri bilgisayar ağının yabancılar tarafın-
dan yapılmasının yaratacağı sakıncalara
dikkat çekiliyor.
- Yerli firmalann korunmaması olayı F-
4'lerde de yaşandı. F-4'lere takılacak seyrü-
sefer sistemini Aseban zaten F-16'lar için
üretiyor. Dost-düşman aynmını yapan IFF
sistemini ise >ine yerli Netaş üretiyor. Ancak
her ild sistem de, yapılan anlaşma gereği İs-
rail'den alınıvor. Nitekim TAJ'nın da F-
16'lar ile ulasüğı gövde yapımı deneyiminin
kullanılması yerine, yine İJsrail tercih edildi.
Bomba ihalesi Romanya'ya
AskerlerF-15
uçağı peşinde
• F-4'lerden sonra Türkiye'nin F-5
modernizasyon projesini de tartışmalı biçimde
alan Israil, bu kez Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
3.5 milyar dolarlık saldın helikopteri ihalesine
Rusya ile birlikte katıhyor.
ANKARA (Cumhuri- haberler üzerine hareket
yet Bürosu) - Savunma
sanayiine milyarlarca do-
larlık kaynak ayırarak
dünya silah tacirlerinin
cazibe merkezi haline ge-
len Türkiye, envanterine
F-15 savaş uçaklannı da
dahil etme arayışında.
Türkiye bu amaçla ya-
pımcı ülke ABD'nin
nabzını yoklarken, 21.
yüzyılın önemli projele-
ri arasında yer alan Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin
saldın helikopteri ihale-
sine Rusya ve Israil'in
birlikte katılması dikkat
çekti. Türkiye'nin bom-
ba ihalesinin ise Roman-
ya'ya gittiği belirtildi.
Türkiye, REFAHYOL
iktidannın son günlerin-
de gündeme alınan dev
silah yapımı projelerine
hız verdi ve Mesut Yü-
maz başkanlığındaki hü-
kümet bu süreci daha da
hızlandırdı.
Silah dengesi
Türkiye'nin. ortak ya-
pım projelerinin yanı sı-
ra doğrudan alımlara da
hız kazandırdığı gözleni-
yor. Bu çerçevede asker-
lerin geçen günlerde Es-
kişehir'deki askeri tesis-
lerde bir araya gelip,
Türk-Yunan silah denge-
lerini de masaya yatırdık-
lan öğrenildi. Yüksek
rütbeli generaller düze-
yinde yapılan "fikircim-
nastiği" toplantısmda as-
kerlerin "Madem ABD
Kongresi Yunanistan'm
F-l 5 savaş uçaklan alımı
projesine ona> verdi, biz
niye bu yönde talepte bu-
lunmayalım" dedıkleri
öğrenildi. Askerlerin, ta-
nesi 100 milyon dolan
bulan ve F-16'lardan çok
daha gelişmiş Boeing-
McDonell Douglas yapı-
mı F-l5 Kartal savaş
uçaklannın satın alımı
konusunda ABD'ye he-
nüz resmen başvurma-
dıklan öğrenildi. Türki-
ye'nin F-l5 satın almayı
düşündüğü yolundaİci
geçen ABD'nin, Türki-
ye'ye bu yönde başvuru
yapıp yapmayacağını
sorduğu da kaydedildi.
Türkiye'nin 3.5 milyar
dolarhk saldın helikop-
teri ortak yapım projesi-
ne katılım süresi geçen
yıl 31 Aralık'ta sona er-
mişti. ABD'nin yeşil ışık
yakması üzerine Ameri-
kan firmalannın da katıl-
dığı proje için Rusya ve
Israiİ'in birlikte teklif
verdiği ortaya çıktı.
Türkiye'nin soğuk sa-
vaş dönemindeki eski
düşmanı Rusya'dan son-
ra askeri alanda işbirliği-
ne girdiği bir diğer ülke
Romanya. Romanya ile
bir zırhlı araç prototipini
geliştiren Türkiye'nin
bomba üretimi ihalesini
bu ülkeye verdiği belirti-
liyor.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
FethuHahçılardan polise iftar
BURSA (Cumhuriyet) - Fethul-
lah Gülen e yakın kişilerce kurulan
Bursa Aktif Genç Işadamlan Der-
neği (BUGlAD), önceki akşam
Bursa polisinin yöneticilerine iftar
yemeği verdi. Emniyet Müdürü Ke-
mai Bayrak'ın yanı sıra çok sayıda
üst düzey yöneticiyle karakol amir-
lennin resmi kıyafetlerle katıldığı
Kırcı Otel'deki ıftar-
da, emniyete 5 bin
dolar bağış yapıldı.
Bu arada aynı cema-
atin kurduğu Yeşilır-
mak Dershanesi'nin
kentteki okullara dü-
zenlediği "iftar turla-
n"nda."MGK'dece-
maatie ügUi gündeme
gelen sakıncalann
yersizoMuğunayöne-
lik propaganda yapıl-
dığT da ıddia edildi.
Fethullah Gü-
len'in, yurtdışındaki
okullannın kurucula-
nnın da bulunduğu
BUGlAD'ın iftar
çağnsına Bursa Em-
niyet Müdürlü-
ğü'nün, yapımını sürdürdüğü Kent
Bilgi Sistemi projesine destek ama-
cıyla katıldığı öğrenildi.
Polislerin katıldığı iftar yemeğin-
de, Gülen'in yurtdışındaki okullan-
nın tanıtıldığı sinevizyon gösterisi
de yapıldı. Sinevizyonda, Fethullah
Gülen'in sık sık görüntüye getiril-
diği, Gülen'den ve okullardan öv-
güyle söz edildiği görüldü. Sineviz-
yonun bitişiyle birlikte Fethullah
Gülen uzun süre alkışlandı ve bazı
müdürler de Fethullah Gülen yanlı-
sı işadamlannın alkışlanna katıldı.
Fethullah Gülen yandaşlannın ilk
kurduğu dershanelerden olan Bur-
sa Yeşilırmak Dersanesi de kentte-
ki okullara "iftar turlarT düzenle-
Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Başkanı Senal Sarıhan
'Gülen5
îslami devlet peşinde'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Cumhuri-
yetçi Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Şenal
Sanhan. Nur cemaati önderlennden Fethullah
Gülen ve yandaşlannın laik cumhuriyet değil,
Îslami esaslara dayalı bir devlet yaratma çaba-
sı içinde olduklannı vurguladı.
Dernek adına dün yazılı açıklama yapan Sa-
nhan, son günlerde, Kuran'ın ve ezanın Türk-
çeleştirilmesi, kadınlann cenaze namazı kılma-
sı tarüşmalannın merkezine, kendilerini dinin
"yeni ^dmlanmaalar"i olarak sunmaya çalı-
şan kişilerin oturduğuna dikkat çekti. Sanhan,
"Bu çabalann arkasrada yatan gercekliği açık-
çagönnekve doğru bir tutum ahnakgereklidir.
Aydinfauunanuı öndcr ve ömeklcri. emperya-
lizmin güdûmündeki ıfamlı İslamm pompalayı-
cdan değil, cumhuriyetin önderieridir" dcdi.
Sanhan, yeni politikalarla kadmı din içinde
eşitleme çabalarinın, yükselen kadın hareketi-
nin öznel olarak başan gibi nitelenebileceğini
belirterek şöyle devam etti: "Laiküğin bu tür
sözde önderlere gereksinimi yoktur. Ulkemizin
yüz>ühk aydınlanma ve demokrasi mücadeJesi
bize yol göstennekte ve önderlik etmektedir.''
di Yeşilınnak Dershanesi tarafindan
kiralandığı bildirilen otobüslerin, if-
tar saati öncesi, yatılı bölümleri bu-
lunan okullann önlerine çekildiği,
buradaki öğrencilerin gruplarhalin-
de MÜSlAD'ın denetimindeki Te-
ras Otel'e götürüldükleri öğrenildi.
Bursa Anadolu Lisesi'nin yanı sıra,
kentteki başanlı öğrencilerin bulun-
duklan okullan da
kapsamına aldığı bil-
dirilen uygulamanın
ramazan boyunca yo-
ğunlaştınlarak süre-
ceği belirtildi. Bur-
sa'daki eğitimciler, 11
Milli Eğitim Müdür-
lüğü'nün uygulamaya
seyircj kaldığını söy-
lediler.
Teras Otel'de ha-
remlik-selamlık ya-
pıldığına ilişkin bilgi-
ler aldıklannı savu-
nan eğitimciler, valili-
ğin "beyin \ıkama
operasyonlanna" se-
yirci kalmaması ge-
rektiğini vurguluyor-
lar.
IRMIKI AYDIN ENGİN
Bizim meslekte her işe may-
danoz olmak kuraldır ya, kırk yı-
lın başı taraf olmadığınız bir tar-
tışma patlayınca pek keyifli olu-
yor. Hani kadınların erkeklerle bir-
likte cenaze namazı kılıp kılma-
ması, kadınlann cumayadabay-
ram namazına erkeklerin yanı sı-
ra katılıp katılmaması, haremlik-
selamlık uygulamasının Islamiye-
tin temel kuralı olup olmadığı gi-
bi altbaşlıklarla sürüp giden tar-
tışma...
Soran yok, ama olursa yanıtım
kısa: Bence mahzuru yok!
Yani kadınlarla erkekler birlik-
te namaz kılabilirler, ya da kılma-
yabilirler, ya da erkekler de kadın-
lar da hiç namaz kılmayabilirler.
Benim merak ettiğım, "Islami-
yette reform"\jn ilk adımlan gibi
gösterilmek istenen tartışmanın
tabandaki yansısı. Daha tartış-
manın başındayız ve konu sanıl-
dığından çok daha yaygın bir il-
ginin odağına oturdu. Inanmaz-
sanız belediye otobüslennde ko-
nuşulanlara kulak misafiri olun;
vapurda, özellikle Üsküdar-Emi-
nönü vapurunda konuşulan ne-
Bu Göl Maya Tutar mı?
redeyse tek konunun ne olduğu-
na dikkat edin. Semt camılerinde
teravih namazı öncesi vaazlarda
üstü örtük değinilen kadınlı-er-
kekli namaz sorunu, namaz son-
ralannda imamı çevreleyen sadık
cemaatça saatler boyu tartışılı-
yor. Kimilerinin (biraz da haksız-
lık ederek) "28 Şubat şeyhülisla-
mt" diye adlandırdıkları Yaşar
Nuri Öztürk'ün TV'deki "Rama-
zan sohbetleri" rating yanşında
değme namlı dizileri solladı geç-
ti.
Üstelik tartışma alanı, salt Di-
yanet işleri Başkanlığı'nın çeşitli
kademelerinden gelen namaz
fetvalarından ibaret değil. Aynı
günlerde Fethullah Gülen'i ek-
sen alan bir imaj yenıleme kam-
panyasının ipuçlan da patlak ver-
di. Ozel okullan, OrtaAsya veAv-
rupa'ya yayılan örgütlenmesi, TV
kanalı, günlük gazete, aylık der-
gilerden oluşan medya ağı ile
dinsel, ekonornik ve siyasal bir
güç odağına dönüşen Fethullah
cemaati, bugünlerde pek hare-
ketli. "Ulusal uzlaşma" toplantı-
lan düzenlıyoriar; kendi medyala-
nnın dışına taşıp farklı okuyucu
ve seyirci kesimlerine ulaşmayı
deniyorlar. Kimi kesimlerı "Müs-
lüman demokrat" bir siyasal ha-
reketin uç veren tohumlan olduk-
larına inandırmaya başladılar bi-
le.
Buna Refah Partisi kapatıldığı
takdirde patlak vereceği kaçınıl-
maza benzeyen miras kavgasını
da ekleyin. Daha şimdiden "fîe-
fah'ın gençleri" denen bir kanat,
modern bir Islamcı parti arayış ve
tercihinde olduklarına ilişkin ka-
muoyu oluşturma çabalanna hız
verdiler.
•••
Başta söyledim. Bu tartışma-
da taraf değilim. Buna ne bilgim
yeter, ne ilgim var. Ama bir soru-
nun yanıtını da dehşetli merak
ediyorum:
Bütün bu tartışmalara yıllardır
özenle besleyip büyütülen siya-
sal Islamcı kadrolar ne diyecek-
ler? Yani sekiz yıllık eğitim sırasın-
da sabah namazlannda cami ön-
lerine yollanan, cuma namazla-
nnda Istanbul'un birucundan ko-
şup gelmesi istenen, Beyazıt ya
da Cağaloğlu meydanlarında
"Imaaaam haatipler kaa-paa-tııı-
laaa-maaaz" diye bağıran, yaşa-
mında ilk kez polisle çatışmaya
değilse bile itiş kakışa giren kad-
rolar ne diyecekler?
Televizyon ekranlarına yansı-
yan görüntüleriyle anımsayın on-
lan ve sorunun yanıtını vermeye
çabalayın. "Onlann" kanlannın,
namazda yanı başlannda saf tut-
masına "onlann" ne tepki vere-
ceğini kestirmeyi deneyin. Görsel
medya kameralan onlan, "sos-
yete camileri"nin avlusunda de-
ğil, varoş camilerinde, Anadolu
kent ve kasabalannın camilerin-
de ararsa, ekranlara yansıyacak
görüntülerin gerçeği çok daha iyi
yansıtacağını fark etmek zor mu?
Müslüman-demokrat (artık
nasıl olacaksa ve eğer mümkün-
se) bir siyasal Islamcı hareketin
ısteristemezsavunacağı "çoğul-
culuk, farklı düşüncelere katlan-
ma, hoşgörü" gibi demokratik
davranışlar "onlan" nereye kadar
zoriayabilecek? Oruç tutmayan
biriyle ramazanda hoşgörü orta-
mındaselamlaşmayı mı yeğleye-
cekler; yoksa bıçağı çekip oruç
tutmayan kâfiri katlederek cen-
net yoluna bir tuğla daha mı dö-
şemeyi yeğleyecekler?
Söylemeye dilim varmıyor a-
ma Nasrettin Hoca, göle maya
çalarken biraz daha şanslıydı gi-
bi geliyor bana.
Tartışma siyasal İslamm safla-
rında belki gedikler açacak. Ama
göksel nizamın yanı sıra dünya
nizamını da sıkı sıkıya tanımla-
yan; dinsel kurallar kadar sosyal,
siyasal ve ekonomik kurallar di-
zisiyle ınananlann karşısına çıkan
islam dininde, reform çabalan,
namazda saf tutacaklann cinsi-
yetlerini tartışmaya indirgeyecek
kadar biçimsel ve yalınkat ol-
masa gerek.
POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İsyancı Toplum../
Baba ölmeden oğullar mirası paylaşmaya çalı-
şıyor...
RP'nin 'reisi' Necmettin Erbakan, bu olup bi-
tenler karşısında ne yapıyor acaba?
Erbakan Hoca, oğullannı sürekli haşlıyor:
"Otunın oturduğunuz yerde, ben daha ölme-
dim, ölmeye de niyetim yok..."
Abdullah Gül'den Recep Tayyip Erdoğan'a,
Melih Gökçek'ten Bülent Arınç'a dek RP'nin
'miras peşinde' olan önde gelen adlan işbaşında-
lar...
Eh, RP tabanı da bu olup bitenleri ilgiyle izliyor...
Bugün Türkiye'de bir seçim olsa hangi parti tek
başına iktidar olur?
Hiçbirisi!..
Yapılan son kamuoyu anketlerine göre ANAP,
RP ve CHP yüzde 16-19 arasında görülüyor; DYP,
DSP ise yüzde 9-11 oranında...
Ya kararsızlann oranı kaç?
Yüzde 40...
Bu sayı Türkiye'nin içinde bulunduğu sosyal,
ekonomik ve küttürel yapıyı yansıtıyor...
63 milyon değil mi Türkiye'nin nüfusu?
63 milyon nüfusta gazete okurunun sayısı 3 mil-
yon 463 bin...
Gazete, kitap okumayan; sinemaya, tiyatroya,
operaya, klasik müzik konserine gitmeyen bir top-
lum, kendi siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel
çıkariarını koruyabilir mi?
Başbakan Mesut Yılmaz ve Başbakan Yardım-
cısı Bülent Ecevit, CHP lideri Deniz Baykal'a ni-
çin kızıyorlar?
Yılmaz ne demişti birkaç gün önce:
"Deniz Baykal, bizi destekleyeceğine söz ver-
sin, biz de ekonomik önlemleri alalım..."
Deniz Baykal, NTV'de çok güzel yanıt verdi:
"Böyle şey hangi demokratik ülkede görülmüş-
tür..."
Baykal'a yanıt hem Yılmaz hem de Ecevit'ten
geldi:
"Zafen Baykal'a güvenilmez..."
Durum böyle olunca, siz RP'yi bir değil, on kez
kapatın, bir şey değişmez...
Isyanını Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur, Can-
sever"in kasetlerinı dinleyerek açığa vuran toplu-
mumuz, nasıl bile bile zehirii mantar yemeyi göze
alıyorsa, RP'nin de peşini bırakmaz...
Siz, istediğiniz kadar 'ılımlı İslam' deyip tarikat
şeyhlerini övün, Türfcçeezan'deyin; 'isyancı top-
lum' sizden hıncını alır...
• • •
RP içindeki 'miras kavgası'nm sonu ne olur?
Belleği zayıf olan toplumlarda birilerinin 'miras
kavgası' yapması pek önemli sayılmaz...
Bir süre sonra Erbakan Hoca da unutulur, yakın
çevresinde yer alan Oğuzhan Asiltürk'ten Şev-
ket Kazan'a dek pek çok isim de...Abdullah Gül
ve Bülent Arınç gibi 'yeni yüzler'm konuşmalannı
dikkatlice izlediniz mi?
Hem 'dini motifleri' işliyorlar hem de 'sol motif-
leri'...
Televizyon ekranlarındaki 'araöes/c'çilerin dizile-
ri nasıl ilgiyle karşılanıyorsa, RP'lilerin bu tür ko-
nuşmaları da "isyancı toplum"da 'reyting' yapı-
yor...
Eğer RP kapatılırsa kurulacak yeni parti öyle
'Adil Düzen' masalıyla değil, ülke gerçekleriyle
meydanlaraçıkacak; 'sömürü düzeni', 'ekonomik
çarpıklık' yeni bir anlayışla anlatılacak...
Susuriuk olayı ile ortaya çıkan 'devlet içindeki
örgütlü çete', dönemin Başbakanı Necmettin Er-
bakan tarafindan örtbas edilmedi mi?
Edildi!..
Şimdilerde RP'liler bu olayın üzerine niçin gidi-
yoriar?
Bakın, TBMM Susurluk Komisyonu Başkanı
Mehmet Elkatmış ne diyor:
"Susurluk çözülmeden Türkiye'de demokrasi-
den söz edilemez..."
Elkatmış, neden REFAHYOL iktidardayken böy-
le konuşmuyordu?
Demek ki, Türkiye'de siyasal partiler ikili oynu-
yorlar; muhalefette başka, iktidardayken başka
konuşuyorlar...
•••
Necmettin Erbakan, RP içindeki gençlere kızı-
yor, Yılmaz ve Ecevit ise Baykal'a ateş püskürü-
yor...
Ecevit diyor ki:
"Biz tedbirleri alacağız, Baykal da halkı kışkır-
tacak..."
Erbakan Hoca da çocuklannı haşlıyor
"Oturun oturduğunuz yerde, ben daha ölme-
dim..."
Bir kör döğüşüdür sürüp gidiyor...
Halkımız da isyanlan oynuyor...
Müslüm'ü, Ferdi'yi, Cansever'i dinleyip rahatlı-
yor, seçim günü de Refah'a oy verip umut anyor...
Bu duruma acaba sosyal demokratlar ne diyor?
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (« raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
^Ibadette kadına
eşitlik çarpıtdıyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyanet işleri
Başkanı Mehmet Nuri Yıl-
maz, kamuoyunda tartışı-
lan "kadına ibadette eşit-
Bk" konusunun çarpttıldı-
ğını belirterek u
Kadın ruh-
suz bir ceset değil. Yakmı
öktüğünde namaz kılabilir.
kurban da kesebilir" dedi.
Çeşitli görüşlerle dinin çar-
pıtıldığını kaydeden Yıl-
maz. "Kantann topuzu
fazla kaçınlarak vatanda-
şuı kafası kanşûnhyor" di-
ye konuştu.
Yılmaz, Din İşleri Yük-
sek Kurulu üyeleriyle bir-
likte düzenlediği basın top-
lantısında, dini konulann
çarpıtıldığını ve bu endi-
şeyle bazı konulann aydın-
latılması gerektiğini söyle-
di. Dini konulann kayna-
ğından öğrenilmesi gerek-
tiğini belirten Yılmaz, "Te-
levizvonlann ramazan ne-
deniyle dini konulara ilgi-
sinden memnuniyrt duyu-
yoruz. ,\ncak baa teloiz-
yonlar sının aşıyoriar. Bu
da bizi üzüvor. Bunlar dini
hayatta sarsmülaryaranr''
dedi. Toplumlarda, dini ko-
nularda farklı uygulamala-
nn ortaya çıkmasının kaçı-
nılmaz olduğunu belirten
Yılmaz, şu açıklamayı yap-
tı: "İslam, Kuranı Kerim
başta olmak üzere Hazreti
Muhammed'ûı sünneti
üzerine kurulmuş bir din-
dir. Her âlimin dini kflmırû
ölçüsünde farklı yorumlar
yapması ve dolayısıyla top-
lumda farkh uygulamala-
nn ortaya çıkması kaçınıl-
maz olmuştur. Ortaya çı-
kan tartışmalar bu tarihi
gerçeğin sonucudur."
Yılmaz, İslam dini ile il-
gili olmayan farklı kişisel
görüşlerle tartışma konusu
yapılmasının yanlış oldu-
ğunu, sünneti devre dışı bı-
rakan bir din anlayışının
kabul edilmesinin müm-
kün olmadığını söyledi.
Yılmaz, fıkıh alanında ge-
nel kabul görmemiş olan
farklı görüşlerin ön plana
çıkanlarak tartışma konusu
yapılmasının, halkın kafa-
sını kanştırdığını kaydetti.