Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16OCAK1998CUI
OLAYLAR VE GORUŞLER
1997: Karşı Devrimcilere 'Dur' Denilen Yıl
Dr.ALEVCOŞKUlV
S
ı>asal ve toplums<ı| olaylar
aç!sındangeçmışl99 7 > l l l ı u
değerlendırmelerımız nasıl
olacaktır9
Toplumsal ve sıya-
salbılımler>onundensıksık
anılacağı kuşkusuz olan
1997'>e damgasını vuran olaylan kısaca
ırdeleyeiım
Susuriukolayı: Susurluk olayı ve yaraı-
tığısonuçlar ulkeçapındayankılaruyan-
dırdı Bırtrafıkkazasındahurdaolanara-
banın ıçınden. uyuşturucu taşıma nede-
nıyle Isvıçre'de hapıste yatmış, cezaevın-
den kurtuluşu kuşkulu ve uluslararası kır-
rruzı bultenle aranan bır saruk. bır poiıs m u-
duru, bır mılletvekılı, sanığın arlçadaşı ol-
duğusoylenenbırbayançıktı Kazadansa-
dece mıllervekılı kurtuldu Arabanuı ba-
gajından susturucularla donatılrrıış sılah-
lar ortaya dokuldu Bu Susurluk sorunu-
nun açıklığa kavuşması son dereCe onem-
Jıdır AçıkJığa kav uşmasa da uzaktan ya-
kmdan ılışkısı olanlar kamu vicdanırîda
mahkûm olmuştur
T\ istasvonununfoasılması:Istanbul gı-
bı bır kentın merkezınde, polıs karakolu-
na 200-300 metre yakınlıktakı bır TV ıs-
tasyonu basıldı Olay, filmlerde heyecan-
la ızledığımız kent çetelennı ımrendırecek
ve kıskandıracak bırbıçımde gerçeldeşmış-
tır Bu konu halen aydınlığa kavuşmamış-
tır
Bu olaylara duyarlılık gostenlmesı, "Sü-
rekli Avdınlık İçin Bir Dakika Karanlık"
eylemı tum ulkede toplumsal bır coşku ve
gosienye donuştu
On binkrce kadının yuruyüşü: Ataturk
ılkelennı desteklemek ıçın siviltopitımor-
gutfcrinın bır ara>a gelmesı ve bırlıkte ha-
reket etmelen çok onemhdır
Geçen yıl Ankara'da on bınlerce kadı-
nın laıklık ıçın. Ataturk ılkelen ıçın yuru-
yuş yapmalan toplum ve sıyasal bıhmler
açısından değerlendınldığınde, son dere-
ce onemlı ve anlamlı bır sıvıl toplum ha-
reketıdır Bu eylem her zaman ovguyle
anılacak, onemlı bırsınırtaşı olarak demok-
rası tanhımıze geçecektır
Sendika, esnaf ve işverenlerin birleşme-
si: Erbakan-ÇiDer ıktıdannın, Ataturk ıl-
kelennı dışlayan hareketlen karşısında,
yıllardır bırbınne karşıt olan ıkı büyuk ış-
çı sendıkası ıle esnaf ve sanatkârlar orgu-
funun genel başkanlannın bıraraya gelme-
len, bunlara Işveren Sendıkası Başkanı ıle
Tıcaret Odalan v e Borsalar Bırlığı Başka-
ru 'nın katılması onemlı bır sıyasal ve top-
lumsal eylemdır Asla bır araya geiemez
sanılan Turk-lş ve DİSK, ışverenler sen-
dıkası TİSK. en büyuk esnaf orgütu TESK,
Odalar ve Borsalar Bırlığı ve obur sıvıl
kıtle orgutlen, Kemalıst değerlere, anaya-
sal ıçenklere sahıp çıktılar Iktıdann, Ata-
türk ılkelenne ters duşen hareketlenne
karşı oldukJanru belırttıler Cumhurbaş-
karu ve sıyasal partı bderlenru zıyaret et-
tıler, ÇÜÜŞ yollan onerdıler Bu eylem, de-
mokrasımız açısından son derece onemlı
bır harekettır
Erbakan ve Çiller davatmadan soz ed>-
yotiar.Onhryagöndermevapıvortar. Evet
davatma var, ama onlann anladığı bicim-
de değiL. Da>atma>ı aslında yukanda be-
lirttiğimiz bu sivil orgutfer vapn.
Kamuoyu. mılletın çoğunluğu bu or-
gutlen destekJedı. yoksa başanlı olamaz-
lardı Bu sıvıl oluşumJardırkı Erbakan-Çıl-
lerhukumetıru çozümsûzluğe göturdu, çe-
lalmek zorunda bıraktı Sonunda, yıne bu
sıvıl kamuoyu destek ve oluşumlandır kı,
55 hukumetın yuksek oranlarda oy ço-
ğunluğuyla Meclıs'ten guvenoyu alması-
m sağladı
"Bu hükümet askeri dayatmalaria ku-
ndmuştur, meşru değüdir" dıye soylem-
ler ılenye surenler, ne demokrasıyı, ne ka-
muoyunu ne de sıv ıl orgutlenn demokra-
sıdekı gücunu bıhyorlar
Toplumlann sıyasal tanhınde boyle bır-
leşmeler, uzlaşmalar kolay kolay gerçek-
leşmez Butunbuoluşumlardemokrasımı-
zın güçlendığını gostenyor BunJar de-
mokratık yaşam bıçımımızın olumlu urun-
lendır
MGK kararlan: MGK'nm 28 Şubat
1997 gunu yav ımlanan kararian ordu-po-
Iıtıka ılışkılen açısmdan onemlı bır gelış-
medır Daıma arumsanacaktır
Bu kararlar, ne 12 Mart ne de 12 Eylüre
benzıyor Ataturk devnmlenru berumseyen-
lerle karşı devnmcıler arasında burun bu-
runa bır hesaplaşma başladığını belırönek
yanlış olmayacaktır Ordu, 12 Mart, ozel-
lıkie 12 EyluJ'de vapılan hatalan anladı-
ğını gostenyor Bu onemJı noktayı açıkça
belırtmekten de çekınmıyor
Kımılen MGK'nın bu kararlannı be-
ğenmıyorlar, bu kararlann alınmasında et-
kın rol oynayan ordu ust kademesının bu
davranışuu demokrasıyle bağdaştıramı-
yorlar Bu durumu eleştınyorlar Keşke
Turkıve'de demokrası tam kurumlanyla
yerleşmış olsa. laıklık ılkesı ûzennde kar-
şı devnmcıler boylesı tartışmalar çıkar-
masa, bır sıyasaJ partı davranışıyla laıklık
ılkesıne karşı olduğunu açıkça belırtme-
se, MGK de boyle kararlaralmak durumu-
na düşmese' Öysa laıklık ılkesı olmadan
demokrası olmaz MGKkarariannınahn-
masındaetkin olan temelduşunce,çağdaş-
laşmanın onunu açmaktır. 4maç, Türid-
yeCumhuriyeti'ııin anajasada beîuülenil-
keterine bağlı kalmak ve demokrasiyi ko-
rumakbr.
MGK karariannın anaj asamızın 1 mad-
desınde "Türkiye devleti bir cumhumet-
tir" sozlenyle yeralan ve anayasamızın 2
maddesmde Turkıye Cumhunyerj'nın "Ata-
rürk miltiyetçiligine bağlı (...) demokratik.
laik,sos>al birhukukdoteti" olduğunu be-
lırten nıtelıklennın korunmastndan başka
bır anJamı yoktur Kaldı kı anayasanın 4
maddesı, "TC'nin deviet şeldi vetemelm-
teliklerinin'' değıştınlemeyeceğı, değıştı-
nlmesının onenlemeyeceğı hususundaem-
redıcı bır hukum koymuştur
Şeyhülislam'aö/enme: Refah Partısı ık-
tıdan devam ederken patlayan Sıncan ola-
yı, şenatçı soylemJen açıkçaortaya koyan
beledıye başkanırun tutukevıne konulma-
sından sonra Refah Partısrnm genel baş-
kan yardımcısı ve genel merkez karar or-
garu üyesı olan Adalet bakanının bu kjşı-
yı zıyaret etmesı, hukumetbaşkanının Ata-
turk ılkeienru ve anayasamızı hıçe sayıp
karşı tavır koyarak Başbakanlık'ta tankat
lıderlerıne ıftar yemeğı vermesı. adeta
Müsiümanlann lıderlığıne, "şevhuüslam-
lık*a ozenmesı. bardağı taşıran son dam-
lalar olmuştur
Sıyasal partflerüı kapatdması konusu:
E|er bır sıyasaJ partı kendısım kımı zaman
-Islami cihat ordusu" olarak ılan edıyor-
sa. demokratık seçımlerle ıktıdarolup, la-
ık "curnhurryetivıkrnakdüşûncesi''nı soy-
leme ve eylem olarak kımı zaman ongo-
ruyorsa, bu tutum \ e dav ranışlar demok-
rası ıle bağdaşmaz Şerıatla demokrası
bağdaşmaz Çunku demokrası koşulsuz
olarak halk egemenlığıne dayanan bır re-
jımın adıdır
Anayasanın 24 maddesı de bu konuda
gayetaçıktır
" Kimse.devletin sos>al,ekonomik.siya-
sal veya hukuki temel du/enını kısnıen de
olsa, din kurallarına davandırma \eva si-
\asJve\akisiselcikar\ahutnufuzsaglama
amacıyla her ne suretk olursa oLsun dini
veyadin duvgulannı,yahutdincekutsal sa-
\ ılan şe\leriistismaredemez vekötuyekui-
lanamazT
Yıllardır "şeriatçdık", laıklık ılkesuu
tehdıtederhalegelmıştı Dev let kendı ola-
naklanyla, kendı kuruluş ılke ve temelle-
nnı ayırmak ıçın eğitim buiiği kuralma
ters duşen okullan çoğaltıj ordu llkkezbu
gıdışe dur dıyebılen bır hareket sıyasal ya-
şamımızda 1997yılında>eralmıştır Kiın
ne derse desin, Türkıve'nin irncava teslim
olmavacağı açık seçik betirtilmıştir. Kanı-
tnızca 1997'nın sıvasal vaşamımız için en
onemli gostergesı budur.
1997 yılında daha yuzlerce toplumsal
olayyaşandı Faüı meçhul cınayetler, Gök-
tepedavası, helehele 1997yılınınbıtunı-
ne çok az kaia patlak veren Mechs'teka
yolsuzluk, kendı meclısınekazık atan yoz-
laşmış bır duzen ve daha nıcelen
Ama 1997 yılı sıyasal ve toplumsal ya-
şanumızda sıvıl toplum orgutlennın guç-
lendığı. ısterlerse hukumetlen bıle düşu-
rebıleceklen bır >ıl olarak tanhe geçecek-
tır Asl önemlisL ilk kez örgüfJu ve bilinçii
olarak karşı devrimcilere 'artık yeter', 'dur'
denikiiği bir vil olarak siyasal tarihimize
geçecektir.
Boratav Arşivi 'Endişesi'
Dr. MUHSİNE HELİMOĞLU YAVUZ -Yazar
2
3 Kasım 1997 tanhlı "Cumhuriyet''te,
Pertev \aili Boratav Hoca hakkında
okuduğum "Enbüyükarzusugerçek-
leşiyor" başhklı haberden sonra dal-
dığım duşunceler sonucunda ne yazık
kı bu başlık kadar ıyımser olamadım
Dahası belkı de çok erken olacak ama, "endişe"
bıle duymaya başladım Neden mı
Pertev Naılı Boratav gıbı çok değerlı bırbıhm
adamımız, yaklaşık ellı yıl kadar once, neden bu
ulkeden aynlmak zorunda bırakılmıştı Once bu-
na bakalım ve ulkemız adına bu utanç vencı ne-
denı, bu haberde yer alan kendı ıfadesıyle, bır kez
daha yıneleyehm "Elli yıl kadar önce Turkiye
ünrversitelerinde kaynatüan bir cadı kazanı so-
nunda, bir TBMM karan ile Ankara l niversitesi
Dil \e Tarih Coğrafva Fakultesı'ndeki gorevim-
den uzaklaştırıldını. Biiımsel çalışmaJarunı Fran-
sa'da CNRS'de surdurmek zorunda kaJdım."
, Emınım kı. şu anda da unıversıtelerde, Boratav
Hoca 'nın belırttığı turden kaynatılaeak bır cadı ka-
zanulın altına, odun taşımaya "muştak" bır suru
profesorcuk, hazır beklemektedır Istanbul Onrver-
sıtesı Edebıyat Fakultesı Turk Dılı ve Edebıyatı
Bolumu'ndekıonbıroğretımuyesının, BurhanOz-
fatura'nın YaşarKemal'leılgıJı "Dörf kıçıkınk ro-
man" yazdığı gıbı oldukça duzeylı(') ve bılımsel(')
saptamasını yennde bulup sahıp çıkarak, kamu-
oyuna bu dognıltuda yaptıklan açıklama, buna en
acıornektır ("Zaman", 13 Kasım 1997)(Buko-
nuya aynca başka bır yaztmda değıneceğım)
Boratav Hoca'yı okumayı surdurelım "Arşivi-
nü Fransa\\a taşıdım. Fırsat buldukça Türkiye'ye
gelerek Balkanlar'daki Turk topluluklanna,yurt-
dışındaki arşMere ulaşarak, halkbilimi ve halk
edebiyaü derlemeierini sürdürdüm." Şu son cum-
lenın ıçınde gızledığı trajedıyı. bır halkbılımcı ola-
rak, benden ıyı kım anlayabılır kı
Bır halkbılımcı duşunun kı, onu en ıyı tanıdığı
kendı halkından uzakJaştırarak, en doğal ve en ve-
nmlı kaynağını kurutuyorsunuz. dahası, bırbakj-
ma varoluş nedenını elınden alıyorsunuz Bır mu-
zısyenın elınden, enstrumanını almak gıbı bır şey
bu
Ve şoyle devam edıyor Boratav Hoca "Doksan
yaşındayım. Çeşitli araştırmalanmda, yayınlanm-
da, bu a ^ mai/i>mesınin sadece bir bolumunu kul-
laıidbıldım. Arşnımın benden sonra >itıp grtme-
mesi, son yıllanmın ana sorunlanndan biri olmuş-
tur.
Sorun. benim yanm >Tiz\ılı aşan emeğimin he-
ba olması değüdır. Halk kulturumuzun tekrar ula-
şılamavacak urünlerinin beba olmasıdır." Bu sov-
lu amacını belırttıkten sonra, bu konuda yapılma-
sı gerekenjen de şoyle sıralıyor "Birinci olarak,
Nanterre ÜnKersitesi'ndeki arşrv maizemesinin
tümünün, tercihen sayısallaştırma, olmazsa foto-
kopi yoluvla Turkiye've aktanlması gereküdir.
fkinci olarak maizemenin, bilimsel normlara uv-
gıın bir biçimde \e nitelikte sınıflanması ve kata-
loglanması. bunun için de uzmanlaruı bulunması
ve bu işe tahsisi gerekir.^"
Benım endışem de tam bu noktada başlıyor ış-
te Bu ışlenn yapılması ıçın, Boratav Hoca'nın
vekâlet verdığı Tanh Vakfı, bu ışlen hangı halk-
bıhmcılerle ve hangı biiımsel yontemlerle ger-
çekleştırecek
9
HaJkbıhmı adına, ulkemızde kım-
lenn soz sahıbı olduklannı, daha doğrusu "olama-
dıklaruıın" orneğını, çok yakın bır geçmışte ve çok
utanç vericı bır bıçımde yaşadık
Hazıran 19%'da Kultur Bakanhgı 'nın duzenle-
dığj "V. Uluslararası Turk Halk Kültürü Kongre-
si"nde, donemın Kültur Bakanı'nın da hazır bu-
lunduğuaçılış torenınde, Indıana Unıversıtesı oğ-
retım uyesı Prof Dr tlhan Başgöz, bıldınsını su-
narken, salonda çoğunluğu oluşturan bu bıhm
17ARALJK 1997-17 MART 1998
O S M A N L I B A N K A S I
TARİHİ ARAŞTTRMA MERKEZÎ
İSIİKLAL CAD. NO: 276/BEYOĞLU
Türkıye'nın yaşayan en eski bankası olan Osmanlı Bankası,
Tarihten İzler' Sergısı'yle 135 yıllık köklü birgeçmişin kapılarını
aralıyor İlk personel başvuru fotoğraflarından eskj banknotlara
kadar her türlü belgenin yer aldığı sergide, pek çok öykü
keşfedilmeyi bekliyor.
Osmanlı Bankası, geçmişin değerlerine dün olduğu gibi
bugün de sahip çıkmaya kararlı
OSMANLIBANKASI
adamlan(')taranndan. "BtzTürkhjğömüzevedi-
nimizehakaretettirme>izr
'naralan arasında, kur-
suden ındınldı Tam o sırada Başgoz. Pertev Na-
ılı Boratav 'ın yıllannı vererek hazırladığı "Nas-
rettin Hoca" kıtabında da yer alan, bazı fıkralar-
dan örnekler venyordu
Butun bu olanlar karşısında yapabıleceğım tek
şey vardı 25 6 1996 gunu oğleden sonrakı oturum-
da sunacağım 'MasaJlann fieti Dizinleri-Mesaj IH-
dex Hazırlama Konusunda Sistematize Edilmiş
Bir fncelemeÇahşması"başlıkh bıldınmı gen çe-
kerek, bu davTanışı protesto etmek Ben de oyle
yaptım ve dıvan başkanlığına şu yazılı mernı su-
narak bıldınmı gen çekıp kongreyı terk ettım
"Sayın Başkanlık Divanuyirmibirinci yüzyüa dört
kala hâlâ, değerli bir bilim adanu olan Prof. Dr. ti-
han Başgoz, kendi ıılkesinde, Kultur Bakanı'nın
da hazır bulunduğu bilimsel bir kongrede konuş-
tunılmuvor vc kürsudcn inmek zorunda bırakıb-
yorsa, okongrenin bilûnsel ozgurluğunegolge duş-
möşdemektir.Bu nedenle bildirimigeri çddyanmL."
Sonradabasınayaptığınidvikldma sırasında,do-
nemın Kultur Bakanı na şoy le seslenmıştım "Şu
anda,bu kongrenin bilimsel ozgürhığüne büvük bir
kara leke duşurulmuştûr \e bu leke, Kûttur Baka-
nı sıfatmız nedeniyle tarafınızdan bir an once ak-
lanmalıdır. Çunkü. bizirn insanımıza ve bizim 01-
kemize,bovlesmeçağdtş u>-
gulamalar reva gorulemez."
("C umhunyet". 28 Hazıran
1996)
Butun bunlan yaptın da
ne oldu dıyeceksınız Ne
olacak, kongre bensız ve
Başgoz'suz devamettı Çun-
ku, bu olay karşısında ge-
reklı kıtlesel tepkı oluşma-
dı Bu durumu Metin Turan,
Kebıkeç dergısının 4 sayı-
sında şoyle belırttı
"Kongre} e büdiriy lekan-
iacagını duyuran Dr. Muhsı-
ne Helımoğlu Yavuz, Baş-
göz'e yönelik ta\nn, kong-
renin büimscllıgine golge dü-
şurduğunu \urgula>arak,
bıldınsını sunmaktan vaz-
gecti. Kongrede bu açık yu-
rekliliğı gosterebilen de sa-
dece \avuz oldu. Açık yii-
reklUik divorum, çunku, ay-
nı kavgılan dile getiren baş-
ka insanlarolmasına karşın,
bunu açık bir tavırla duvur-
maktan kaçındılar."
Başgoz'ü kursuden ındı-
renler, daha sonrakı gunler-
de de "Boratav veyandaşla-
nna"gıbı ıfadelerle başlayan
saldın yazılannı surdurduJer
Gıderek, ıçlennden kımıle-
n. ışı "Nasrettin Hoca'dan
dzurditemeje" kadar vardır-
dı
Şımdı Tanh Vakfı 'nın yet-
kılılenne soruyorum Dun-
ya değer bır hazıne olan bu
arşıv ı. adlannın başında pro-
fesor. doçent gıbı kocaman
kocaman unvanlar bulunan
bu halkbılımcıler mı değer-
lendırecek, sınıflayacak ve
araştırmacılann kullanımla-
nna sunacak7
Yoksa, Turk-
luğumuze ve Islamlığımıza
kufredılı>ordı>ebırçokbel-
geyı bır şekılde yok sayıp,
tasnıf dışı mı bırakacak
9
Dunya halk kulfurlennm
ortak ırmaklar olduğunu ve
sonra da hep bırlıkte ortak bır
denıze akıp buyuk ve gor-
kemlı bır okyanus oluşturdu-
ğunu bıle gorup bılemeyen
"MiIB HalkbüımciJer" mı bu
tarafsız, biiımsel çalışmayı
gerçekleştırecekler7
Lmanm ve dılenm kı. tum
bu "endişelerim" yersız çı-
kar ve ben >alnızca Pertev
Naılı Boratav 'ın ekolunden
bır halkbılımcı olarak. bılım
adına boylesme yaşamsal bır
konuda "Tarih Vakfına
U>an" gorev ımı yapmış ol-
makla kalınm Lutfen dık-
kat
PENCERE
Refah'sa Türkiye?..
Bır okuaım telefon ettı *
- Refah kapatılacak mı?
Yanıtladım
- Anayasa Mahkemesı bılır.
Yine sordu:
- Kapatılırsa ne olur?
- Hıçbır şey olmaz
- Kapatılmazsa ne olur?..
- Çok şey olur
•
Refah kapatılırsa ne yer yanlır, ne gok çatlar, n
de kıyamet kopar1
.
Kararsızlarla tepkjsızlenn, olan brtenler karşısın
da gevış getırdıklen bır toplumda yaşıyoruz, fıdaı
gıbı genç kızın polıs dayağından geçınldığını tele
vızyon ekranında ızleyen kos dınlemış, mutfağases
lenıyor
- Hanım, daha yemek hazır değıl mû
- Şımdı gelıyorbey
- Açlıktan olduk be1
Kımse Refah ıçın kılını kıpırdatmaz, sekız yıllıkzo-
runlu eğrtıme karşı camı çıkışlannda eylem tezgâh-
lamak ısteyen dıncı partının gırışımı balon gıbı son-
medı mı1
Ama Refah kapatılmazsa, Anayasa Mahkeme-
sı'ntn muhurfu mumla damgalanmış karannı arka-
sına alan dıncı partıyı tut tutabılırsen
Ya hukuk^
Işın puf noktası budur Anayasa Mahkemesı'nın
gerekçelı karan, adalet pensının yuzunu ağartma-
•
Refah Partısı kapatılırsa ne olur?.
Karar ulke ıçınde kurulmuş akıl dışı sıyasal den-
gelen etkıler, çunku bu karar, yalnız Refah ıçın ve-
nlmış olmayacak, (en başta Doğru Yol) butun partı-
len etkıleyecek, lıderlen de kapsayacaktır, Refah
Partısı etkınleşıp yukselırken kurulan sıyasal denk-
lem çozulecektır
DYP lıden Tansu Çiller, Avrupa ya da Amenka'yı
nasıl tehdıt edıyordu
- Benı desteklemezsenız, Turkıye'de ıktıdara dın-
cı Refah Partısı gelır
Refah ıç polıtıka hesaplannda kefeye konurken bır
ayn denklem vardı, bır sure ıçın o denklem bozula-
cak, sıyasal partı lıderlen, hıç beklemedıklen ve bıl-
medıkJen yenı denklemlenn hesabına duşecekler; ye-
nı bır donem başlayacak
*
Hesaplar ne olursa olsun, ağır basan gerçek şu
-
Bu ulkede halkıyla, devletıyle, kadınıyla, erkeğıyle ka-
ranlığa remıl atmak ıstemeyenlenn çoğunluğu, Re-
fah Partısı'nın deftennı durmekte bırleştıler
DYP buna karşıydı
Çunku ıktıdar hırsı DYP Genel Başkanı'nın ruhu-
na pençelennı geçırmıştı, koltuk gudusu Çıller'ın
tum davranışlannda belırleyıc/ oldu
Refah'ın kapatılması, Çıller'den hesap sorulma-
sını da kolaylaştıracak
•
Okurumdan bır soru daha var
- Refah kapatıldıktan sonra yenıden palazlanır
mı?. VakûyieDemokratPartıyadaAdaletParbsı'nde
olduğu gibi yenıden yukselıp ağıriığmı iktıdara W-
yabılırmı?.
Slyasette remıl atmak doğru değıl. Ancak DP ve
AP deneyımlennde Turkıye'de ıkı partılı sıstem g«-
çerlıydı ve partıcılık yozlaşmamıştı, bugun tum par-
tıleryuzde20'nın altındasıralanıyoriar Geçmişin ru-
yasını görmek ısteyenlenn, uyandıklannda, duş kı-
nklığına uğramalan buyuk olasılık
EDtP
Benım senden,
senın benden,
habersız alıp verdıklenmızı
kım bılebılır ıkımızden başka.
AYSEL
"Her yerde sen varsın...
ıçtığım rakıda,
dınledığım müzıkte,
Gözlenn hanı?
Kayhan EDİP'ı dört geçe.
K.E.S.enler
CumhuriYeC
kitap kulübü
TAKSİM Sergi Salonu
ETKÎNLİKLERİ
lÖVttSILİ \MZA GÜNU
16 Ocak Cuma Saat 15 00-17 00
TOKTAMIŞ ATES
Kıtaplannı ımzalıyor.
Adres fstıklal Cad (Aksanat Karşısı) Takam Tel 252 38 81/82