23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 EYLÜL 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, 8 yıllık eğitim için umut verici konuştu ' 140 bin derslik yapacağız'• Bakan Uluğbay, kitap seçimmin öğrenci ve velilere bırakılması nedeniyle çeşitliliğin sağlanacağını, aynca bu yolla ezberciliği de önleyeceklerini savundu. Uluğbay, böylece öğrencilerin belli kitaplara yönlendirilmesinin de engelleneceğini söyledi. Istanbul Haber Servisi- Milli Eğitim Bakanı Hik- met Uluğbay. amaçlannın 8 yıllık kesintisiz temel eği- timi en iyi şekilde uygula- mak ve çağdaş dünyanın eğitimdeki ölçütlerini yaka- lamak olduğunu belırtti. Bakan Uluğbay. kitap seçı- minin öğrenci ve velilere bı- rakılması nedeniyle çeşitli- liğin sağlanmasının yanısıra ezberciliği de önemlı ölçüde önleyeceklerini savunarak, "Böylece öğrencilerin bel- li yayıne\lerine yönlendi- rilmesini de engelleyece- ğiz" dedi. Milli Eğitim Bakanı U- luğbay. Müsteşan Bener Cordan, tstanbul Milli Eği- tim Müdürü Ömer Balıbey ve Basın Danışmanı Murat Eşginat ile bırlikte gazete- mizi ziyaret ederek yönetici ve yazarlanmızla eğitimın sorunlan hakkında görüştü. Uluğbay. "Türkiye 8 yıllık eğitim tercihini yıllar önce yaptı. Pilot uv- gulamalar da başlamıştı. Biz sadece onu tüm iilkeve yaydık. Önümüzde- ki 3 yıl içinde 140 bin derslik yapa- cağız ki. bu sayı son 25 v ılda yapılan- dan fazla. Bunun için gerekli biitçe hazır ve önceliği de Güneydoğu böl- gesi alacak" dedı. Ellerinde sıhırli değnek olmadığını ve herşeyi bir anda çözemeyeceklerinı belirteren Uluğbay. "Milli eğitimin so- Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay. gazetemizi zivaret ederek 8 yıllık kesintisiz eğitim konusunda görüşlerini dile getirdi. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) Emekli maaşları kesilmesin fstanbul Haber Servisi-Mil- li Eğitim BakanhğVnın 8 yıllık kesintisiz ilköğretimin uygulan- ması için çağırdığı emekli öğ- retmenler. bakanlıkta şeriatçı ve ırkçı kadrolaşmanın temizlen- mesi, maaşlann kesilmemesi ve genel bir sicil affının getiriime- si durumunda geri dönebilecek- lerini bildirdiler. Çağdaş Yaşa- mı Destekleme Derneği (ÇY- DD), emekli öğretmenlerle dün birtoplantı yaptı. Emekli öğret- menler 1946'dailkadımlan atı- lan ve 1980'de yoğunlaşmaya başlayan şeriatçı ve ırkçı kadro- laşmalar ile parasal şaibeli olay- lann öğretmenleri yıldırdığını vurguladılar. Öğretmenlermes- leği bırakma gerekçelerini şöy- le sıraladılar: "-Siyasetçilerin torpilleriyle getirilen nitelik- siz, ırkçı, şeriatçı ve bir kısmı parasal konularda şaibeli bu yöneticiler, eğitimi daha iyi yapmak için çaba gösteren tüm öğretmenleri ödüllendir- mek yerine cezalandırmış, sürmüş, siciüerini bozmuş, kademe ilerlemelerini dur- durmuştur. Bu haksızlıklara dayanmamak para yetersizli- ğinden çok önde gelmiş. günü saati dolanlar. gözyaşları için- de öğrencilerini terkederek bu baskıcı yönelişten kurtuimak istemişlerdir. Emeklilik yaşı- nın 55 sınırında olması da bir- çok öğretmeni en verimli çağ- larında eğitim dışı bırakmış- tır." Emekli öğretmenler geri dönmelerinin koşullannı ise şöyle açıkladılar: - Milli eğitimdeki şeriatçı ve ırkçı kadrolaşmanın lemiz- lenmesi, dürüst. çağdaş, laik ve demokrat yöneticilerin gö- revi devralması gerekir. - Genel bir sicil affinın getiri- lerek geçmiş dönemin haksız- lıklannın giderilmesi sağlanma- hdır. runları yıllar öncesine uzanıvor. Tüm bunları bir anda çozmek ola- naksız. Biz de sorunlan doğru tespit edip, gerekli adımları atarak zaman içinde çözmev i amaçlıvoruz" dıye ko- nuştu. Uluğbay. öğretmenlen de ihmal etmeyeceklerinı \e onlann bilgi ve ge- lirdüzeyini arttıracaklannı vurgulaya- rak, Istanbul Menkul Kıymetler Borsa- sı (İMKB) tarafından bağışlanan 32 trilyon liranın öncelikle Güneydoğu'da yapılması planlanan ılköğretim okulla- n ıçın harcanacağını kaydettı. Yabancı dıl öğretimine ilköğretimin 4. sınıfın- da başlayacakJannı ve Doğu'daki eği- tim sorununu çözmek amacıyla ılköğ- retim okullannın sayısını arttıracakla- nnı anlatan Uluğbay, velilerden de zor- la bağış alınmamasını istedi. Uluğbay. şu anda 30 binden fazla öğretmenin. emeklıliklerini bozdurup yeniden mes- leğe döndüklerini de belirtti ve şöyle konuştu: "1 milyon 100 bin çocuğu- muz 5. sınıftan sonra okula devam edemiyor ve bunların da 780 binini geleceğin kuşaklarını yetiştirecek olan kız öğrenciler oluşturuyor. Bun- ların okula devam etmelerini sağla- yacağız. Öğretmen yetiştirme konu- sunda niteliğe önem vereceğiz ve öğ- retmenlerin tez vermeden, yalnızca ders alarak ihtisas yapmalarını sağ- lavacağız. Kitapların seçimini öğren- ci ve velilere bırakmamız nedeniyle, öğretmen ve öğrencilerin kendileriy- le ilgili diğer kitapları da bulabilme- lerini sağlamak amacıyla okullarda tüm kitaplardan birer set bulundu- racağız. 2000 yılına kadar sınıflarda- ki öğrenci sayısını 30 kişiye çekmeyi planlıyoruz. 3 yıl içinde 190 bin öğ- retmen atayacağız. Bu ay içinde de 16 bin öğretmen alacağız. Ek ders üc- retlerini de arttırarak tüm öğret- menlerin gelirini arttırmayı amaçlı- voruz. 3 yıl içinde 400 yatılı bölge okulu yapacağız ve bilgisayarlı eğiti- me ağırlık vereceğiz." Kongre başladı Kas hastaları yardım bekliyor Istanbul Haber Servi- si-Genetik gelişmeler sa- yesinde Avrupa'da kas has- talannm yüzde 98'ine teş- his konulabilirken, Türki- ye'de imkânsızlıklar yü- zûnden hastalann en fazla yüzde 20'sine doğru tanı konulabildiğı vurgulandı. Uluslararası Kas Hasta- lıklan Kongresi dün tstan- bul'da Polat Rönesans Ote- li'nde başladı. Üç gün sü- recek kongrenin açış ko- Terzioğlu 'Çocuklara matematiği' sevdirin' ANKARA (AA) - Türkiye Bilimsel ve TekmkAraştırma Ku- rumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. To- sun Terzioğlu, Türki- ye'de bilime verilen desteğin yeterli olma- dığım belirtti. 13 Eylül 1997"de görevini_ Prof. Dr. Dinçer Ülkü'ye dev- rederek bilime katkı- lanm rektörlûğüne atandığı Sabancı Uni- versitesi'nde sürdüre- cckolan Prof. Dr. Ter- zioğlu. bilime verilen desteğin yeterli olma- dığını söyledi. Aane babalara da öğütlerde bulunan Terzioğlu, ebeveynlerin çocuk- lannı matematikle korkutmamalannı is- teyerek şöyle konuş- tu: "Her çocuğun belli bir yeteneği, belli bir merakı var. Anne-babalar ço- cuklarının merakını köreltmemelidir, on- lann yeteneğini keş- fedip geliştirmelidir. Çocuklann eğer bi- lime merakı varsa, 'Profesör olursan aç kaursın' demesinler. Profesörler. zengin olmak için profesör olmuyor ama aç da kalmıyor" dedi. nuşmasını yapan Prof. Dr. Coşkun Özdemir, Türki- ye'de 100 bin kas hastası olduğunu tahmın ettikleri- ni belırterek. "Bunların yalnızca vüzde 10 veva 20'sine doğru tanı konu- labiliyor" dedı. Kashasta- lığının tedavısinin henüz bulunamadığını anımsatan Prof. Coşkun Özdemir. şunlan söyledi: "Bu yüzden kas hasta- larının yaşam kalitesinin yükseltilmesi için çalışıl- ması gerekiyor. Sağlık alanındaki sorunlar özel- leştirmeyle çözülemez. Bu nedenle de kas hasta- larının ve bedensel engel- lilerin tanı ve rehabilite sorunu gibi böyle ciddi ve önemli sorunlan özel te- şebbüse bırakamayız" Türkiye'de SSK ve devlet hastanelerinin devletten aldığı desteğin gitgide azaldığına ve özel hastane- lerin sayısındakı artışa dık- kat çeken Özdemir. Türki- ye'de kas hastalan için ta- nı ve rehabilite merkezle- rinin sayısının çok az ol- duğunu söyledi. Devlet Bakanı Hasan Gemici ise, Türkiye'de devletın çeşitli kurumlan- nın hizmet verdiğı özürlü sayısının 10 bin olduğunu ifade ederek. bu rakamın çok düşük olduğunu ve mutlaka arttırmak zorun- da olduklannı söyledi.. Kongrede konuşan Kas Hastalıkları Derneği Fen Bilimleri Başkanı Doç. Dr. Piraye Serdaroğlu. Tür- kiye "deki kas hastalannın çoğunun Doğu Anado- lu"da olduğunu söyleyerek. "Bu insanların paraları yok, doktora erişme im- kânları yok. erişseler bi- le gerekli teşhis ve reha- bilite merkezleri yok" dı- ye konuştu. lskoçya Aber- deen Üniversitesi'nden toplantıya katılan genetik uzmanı Prof. Neva Haites ise. son 10 yılda genetik alanında kaydedilen geliş- meler sayesinde kas hasta- lıklannın yüzde 98'ine çok daha kolay tanı konulabil- diğini söyledi. New York'ta düzenlenen muhteşem bir törenle MTV Müzik Ödülü'nü kazanan sanatçı ve gruplara ödülleri verildi. (REUTERS) MTVMüzik ÖdülleriDiana'ya adandı NEVV YORK (AA) - 14. MTV Müzik Ödülleri dün akşam Nevv York'ta yapılan bir törenle sahiplerini buldu. "The Nevv Pollution" ve "Devil's Hair- cut" şarkılannın video klipleri Beck'e 5 ödül kazandırarak sanatçıyı gecenın yıldızı yaptı. Beck. The Nevv Pollution adlı şarkısı ile en iyi yönetılen klip. en iyi koreografi ve en iyi sanat yönetmenlığı dallannda. Devil's Haırcut şarkısı ile de en iyi uyarlama ve en iyi erkek sanatçı vıdeo klibıyle ödül aldı. Jamiroquai. "Virtual Insanity" adlı şar- kısıyla en ıvı video klip. en ıvi özel efekt vc en ivi çıkış yapan vıdeo klip dallannda ödül alarak geceyi ikıncı tamamladı. En iyi kadın vıdeo klıbı dalında "You vve- re meant for me" adlı şarkısıyla Jevvel ödü- le değer bulunurken. No Doubt, "Don't spe- ak" adlı parçasıyla en ivi grup video klibi ödülünü aldı. The Notorious B.I.G.'ın "Hvpnotize" şar- kısı en iyi rap vıdeo klibi, Spice Girls'ün "Wannabe" adlı klıbı en iyi dans video kli- bi. Aerosmithin "Falling in Love (Is Hard on the Knees)" şarkısı en iyi rock video kli- bi seçildi. Alternatif klip En i\i alternatif müzik video klibi dalında "\Vhat I Got" şarkısıyla Sublime. en iyi R&B video klibi kategorisınde "I'll Be Mis- sing You" ile Puff Daddy & the Family ödül aldılar. En iyi film klibi kategorisinde "Men in Black" şarkısıyla VVill Smith ödüle değer bulunurken, bu yılki izleyıcinin seçimi Pro- digvnin "Breathe" adlı şarkısı oldu. Ödül töreninde. geçen hafta trafık kazasın- da hayatını kaybeden Galler Prensesi Diana daanıldı. tngilız Spice Girls grubu "\Vannabe*' şar- kısıyla en iyi dans vıdeo klibi kategonsinde aldıklan ödülü prensese adadı. Prenses Dıana'nın varın yapılacak cenaze töreninde şarkı söylemeyı kabul eden Elton John da MTV'nin, Prenses Diana'nın faali- yetlerine katkıda bulunduğu AIDS yardım ku- ruluşuna 100 bin dolar bağış y apacağını açık- ladı ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Anadolu Muslumanlığı Geçenlerde yayınilanan bir yazımda; Sadun Tan- ju'nun "Eski Dostlar" başlıklı kitabını okurken. Yah- ya Kemal'i yeniden keşfettiğimden söz etmiş ve Yahya Kemal'in ''ulus" anlayışını ortaya koymaya çalışmıştım. Bugün. o yazımda da söz verdiğim üze- re, Yahya Kemal'in Islamiyet anlayışı üzerinde dur- mak istiyorum. Yahya Kemal'in islamıyet anlayışını, "Türkiye Muslumanlığı", ya da "Anadolu Muslumanlığı" ola- rak niteleyebiliriz. Ve Muslumanlığı bu bağlam için- de elealdığımız zaman; "bizim"Müslümanlığımızın, başka ülkelerde yaşanan Müslümanlıktan çok fark- lı olduöunu net bir biçimde görebiliyoruz. Arabistan ya dalran'dan ithal edilen bir Müslümanlık anlayı- şının egemen kılınmak ıstendiği Türkiyemızde, bu farklılıkların iyice bılinmesmde çokyarar var. Türkiye'de ağırlıklı bir biçimde, "İthal Musluman- lığı" egemen kılmaya çahşan Refah Partisı'nın güç- lenmesinin kökenindeki nedenleri ırdeleyip duruyo- ruz. Ülkemizin sosyo-ekonomik koşullarının bu ko- nudaki baş etken olduğuna kuşku yok. Ancak "mer- kezsağ" ve "merkezsol "daki yanlış tutumlar da Re- fah'ı bugünkü konumuna getıren nedenler arasın- da sayılmalı. Merkez sağın yanlışlığı, "Dincıçevrelere ödün ve- rerek siyasal Islamın önünü keseriz" düşüncesi ol- du. Çağdaş ve laik cumhuriyete bağlılıklarından hiç kuşku duymayacağımız ve (kendilerınce) samimi Atatürkçü pek çok insan, çok partıli yaşama geçıl- mesinden sonra islamcılara ödün üstüne ödün ver- diler. Adnan Menderes'ın "Siz ıstersenız hilafetı bile geri getirebilırsinız" cümlesının altında yatan da, Sü- leyman Demirel'in "Banasağcılarsuç işlıyordedir- feme7S/n/z"cümlesinın altında da, "Tetik çeken par- makla tespih çeken parmak bir olur mu" sorusunun altında da aynı beklentı yatmaktadır. Hatta Kenan Evren'in bırtakım hadislerle ve ayetlerie susledıği konuşmalarının altında, ortaoğretıme zorunlu dın dersi koymalarının ve ımam-hatıp meslek lıselerı mezunlarına, mesleklerıyle ılgilı olmayan alanlarda yükseköğretim yapma olanağı sağlamalarında, hep aynı yanlış beklentı vardır. Tükiye'de merkez sağ, İslamcılara ödun vererek siyasal Islamın önünü kesemeyeceğinı anladı ama geç anladı. Umarım "fazla" geç kalınmamış olsun. Türkıye'deki merkez sol ya da daha genış bir bi- çimde ifade edersek. "ilerıci" ve "Atatürkçü" çev- relerde ise bir başka yanlış tutum sergilenıyor. Kimi "ilericiler", Islamıyete karşı tümüyle "ilgısız" kalın- masından yana. Aslında bunlardan önemli bir bö- lümü kendini "Müslüman" olarak tanımlıyor ama bunu dile getirmedikleri gibı, dıle getırılmesinden de pek hoşlanmıyorlar. Islamiyette kul ile Tanrı arasında hiçbir aracının ol- madığı ve hıç kimsenın dinsel yaklaşımını dile ge- tirmek zorunda olmadığı konusunda elbette kuşku duymuyorum. Fakat bu tavır istismar ediliyor, top- luma çarpıtılarak gösterilıyor. Türk halkı siyasal islama soğuk bakmaktadır. Bu- nu seçim sonuçlarından gormek de mümkundür. Fakat Türk halkı Islamıyete büyuk bir sevgiyle bağ- lıdır ve bu sevgiyi paylaşmayan insanlara karşı ol- dukça soğuktur. Işte bu nedenle; siyasal Islamın "mücahitleri". laikliğin dinsızlik olduğunu ilerı sür- mekte ve kavramları çarpıtarak halkımızın kafasını karıştırmaktadır. "Müslümanlarayapılan zulüm" vb. gibısinden senaryoların kökeninde de aynı saptır- ma çabaları yatmaktadır. Benzer bir tartışma, yüzyılımızın başında da var- dır. Önemli bir Islam tarihçısi olan Ahmet Naim'le Yahya Kemal çatışmaktadır. Ahmet Naim. Yahya Kemal'in "ulusçuluklapekıştirdiği"\s\am\yet anlayı- şını "Islamiyetten sapış" olarak nıtelendirmektedir. Sadun Tanju'dan okuyalım: "... Ahmet Naım, dınin ulusal bir üslupla benim- senmesinikabuledemez. Yahya Kemal'in Istanbul'u semt semt, türbe türbe, mezar mezar gezerek tari- hin şan ve şereflerini şiirınde hikâye edışını putpe- restlik olarak görür; halka başka bir inanç aşılandığı şüphesine düşer. Karşılaştıklan bir başka gun, Yah- ya Kemal de ona öfkeyle şu cevabı verecektır: 'Evet beyefendi, bu millet Islamıyeti kendı mizacına göre kabul etmiş ve onu çok eskı putperestliğı ile karış- tırmıştır. Dinini öyle sever, onun uğrunda yalnız bu sebeple ölür. Bizım dinimiz, bızım mıllı tahayyülü- müze uygundur, başkaturlü deolamaz..." Ahmet Naim'le Yahya Kemal'in tartışmaları uzun bir süre devam edecektir. Ahmet Naim. Yahya Ke- mal'i bu çabalarından ötürü "zındık" olarak ılan et- mekten bile çekınmeyecektir. Fakat bu tartışmanın sonunda çok ılgınç bir noktaya gelinır. Gene Sadun Tanju'dan okuyalım: "... Aradan 12-13 sene geçer. Bir gün Vefa'ya doğru yürürken Ahmet Naim çıkar Üstâd'ın karşısı- na. Hayliyaşlı ve yorgundur. 'Allahıma şükurler ol- sun ki sana rastladım...' der, gözleriparfayarak. 'Sa- na haksızlık ettim...' diye sözlerinı sürdürür, 'O ya- zıların nasıl birer manevi ırfuk açtığını görememiş- tim o zaman'..." Günümüzde de bunu goremeyen o kadar çok ın- san var ki... İthal bir Muslumanlığı Türkiye'de ege- men kılmak isteyenleri gordüklerı zaman, eminim hem Yahya Kemal'in ve hem de Ahmet Naim'in ruh- ları ıstırap çekiyordur. Türk cumhuriyetleri ile ortak ders kitabı EBRL TOKTAR ANKAR.4 - Milh Eğitim Bakanlığı. Türk cumhuriyetlerinde öğ- renim gören öğrencile- rin Türkiye ile ortak kültür ve dil kökenine sahip olduğunu vurgu- lamak amacıyla "ortak ders programı" proje- sini gelecek yıl yaşama geçirecek. Türk cumhuriyetleri ile Türkiye'nin dil ve ta- rih uzmanlannca hazır- latılan kitaplar. lise son sınıf öğrencılerine oku- tulacak. Milh Eğitim Bakanh- ğfnın önerisı üzerine Türkıye ile Özbekıstan. Türkmenistan. Kırgızıs- tan. Kazakistan ve Azerbaycan ülkeleri arasında "kültürel iş- birliği" anlaşmasına varıldı. Anlaşmaya gö- re, uzun süre Sovyet Sosyalist Cumhuriyet- ler Birliği'nın (SSCB) kültürel yönden etkisin- de kalan Türk cumhuri- yetleri öğrencilerine Türkiye ile aynı kültü- rel ve tarihsel birikıme sahip olduklan anlatıla- cak. Türkiye ile Türk cumhuriyetlerinin lise son sınıf öğrencileri. 1999 yılından itibaren tarih ve Türk dili ve ede- biyatı derslennı ortak kitaplardan ışleyecek. Türk cumhurivetlerin- deki tarih kitaplarında Anadolu Türkleri'ne ilışkin bilgılerin Selçuk- lu Devleti döneminde bıttiğini fark eden Türk bılim uzmanlarının ça- lışmaları sonucunda. bu ülkelerdeki tarih kitap- ları yenıden düzenlene- cek. Kitaplarda. ana te- ma "tarih ve kültür" bırliği üzerındo kurgu- lanacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear