Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 1997 CUMARTESİ
10 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
istanbul A 24 Sinop 21
Edime A 25 Samsun PB 21
Kocaeli 24 Trabzon Y 21
Çanakkale A
Izmir Â~"
25 Giresun Y 21
31 Ankara 23
Manisa
Aydın
_A 30 Eskişehir
A 3 2 Konya
Denizli 30 Sıvas
Zonguldak A 20 Antalya
24
23
18
33 Kars
Adana
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
A
34
30
30
31
29
30
24
25
PB 16
•,W) r^^-^T^-7
.Ankara"^--^ )—V^ •
^ V Erzurum
J / S LMa
0 t^^- ^
M
o l\Hakkan»
Yurdun kuzeydoğu
kesımlen parçalıbu-
lutlu. Doğu Karadeniz
kıyıları sağanak yağış-
lı, diğer yerler az bu-
lutlu ve açık geçecek.
Hava sıcaklığında
onemli bır değışiklik
olmayacak. Ruzgâr
yurdun Batı kesımle-
rınde kuzey ve doğu,
Doğu kesimlerinde ise
kuzey ve batı yönler-
den hafif ara sıra orta
kuvvette esecek.
Oslo
Helsınki
Stockhoim
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
Y
1b
17
20
22
22
23
25
22
Münih PB 24 Mılano
Beıiin
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
PB
Y
PB
PB
PB
A
19
28
32
27
26
22
29
28
PB 26
ö'
Tahran
ASYA
Moskova PB 13
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflıs
Kahire
A
Y
Y
Y
A
Y
A
26
24
24
19
24
18
33
Şam 34
0AÇ* Parçalı buıuTlu i S.slı Bulutlu k
Çok bulutlu Yağmurlu
^•°-w
Ka'lı Sulu kar > Gok gurütulu
G U N C E L CÜNEYTARCAYtREK
B Baştarafı 1. Sayfada
Trafik kazalarıyla ilgili ne kadar neden varsa sı-
ralıyorCumhurbaşkanı. Alkol diyor, uykusuzlukdi-
yor ve sonunda gerçeği dile getiriyor: "Trafik ku-
rallarına uyulduğu sürece başka ülkelerin seviye-
sine gelinebilir." t
Başka ülkelerin seviyesine "geleceğimiz"den,
trafik kurallarına da uyulacağından umutlu değil
Cumhurbaşkanı. Cümleyi "ge//neto///r"diyebağla-
masının nedeni bu.
Kuşkusunda, umutsuzluğunda haksız da değil.
Öncelikle milyarlar değerindeki arabalarla kent
caddelerinde -yasayla yasaklanmasına karşın- bir
elinde telefon, öteki eli direksiyonda sürat yapan,
yayaya hak tanımayan sonradan görme. yan ay-
dın zenginleri. kişileri hizaya getirmek gerekiyor.
Türkiye'de trafikte arabalara öncelik verilir, in-
sanlara değil.
Kuralları uygulamak için direksiyona geçen in-
sanın "insanlığa eğitilmesi" ivedi bir koşul. Bizim
gibi yayalar, karşıdan karşıya geçerlerken hızlage-
len özel otoların, taksi sürücülerinin süratlerini art-
tırarak aracı üzerimize doğru çevirdiğine, telaşla
koşuşmamızdan zevk aldıklarına tanık oluyoruz.
Yaya kaldırımlan özel otoların ışgalinde. Yayalar
için zebralı ya da tüp geçitler de yararsız. Zira, üç
dört metre yürüyüp zebradan veya tüp geçitten
karşı kaldırıma ulaşmaya üşenen bir ulusun "kor-
kusuz" çocuklarıyız.
Uykusuz kamyon ve otobüs şoförü. Kuşkusuz,
ölümün takendisi. Diyelim ki yeterli eğitim görme-
miş, "cahil". Peki ama, ya okumuşlar? TV'lerde iz-
ledik; bir gün önce fazla hızdan ceza yiyen özel o-
to, bir gün sonra fazla hızdan ailesiyle birlikte ölü-
yor.
Ornekler, rakamlar
isviçre'de geceyarısını geçen saatlerde cadde-
de kimsenin, hiçbir aracın olmadığı noktada bir
yaya veya otomobıl kırmızı ışarette durur, yeşili
bekler.
İsviçre'de trafik kurallarına uymayan ister özel,
ister resmı bir aracın şoförü önce uyarılıyor, hata-
yı ıkinci kez yinelediğinde ehliyeti 15 gün - iki ay
arasında alınıyor. Üçüncü hata; yaşamboyu araba
kullanması engelleniyor. Ehliyeti elinden alınıyor.
"Cumhuriyet"\n yetkililerimizın övündüğü yeni
trafik yasası çıkar çıkmaz gazete ile birlikte okur-
larına verdiği "Trafik Ceza Rehberi"ri\ açıp bakınız
lütfen.
"Belgelerin alınması" öncelikle "muayene istas-
yonu işletenlere" uygulanıyor.
Istasyon "işletme şartlarına uymazsa veya ge-
mktıği şekılterde musyene yapmazsa" önce 7 gün,
ytnelendiğinde 15 gün, ikinci kezınde "belgeleri
'süresiz' geri" alınıyor.
Bu kuralı yeterli bulmadığımızı yazıp söylediği-
miz zaman yetkililer karşı çıkıyor. Belgelerin alın-
ması başka tür trafik suçlarında uygulanıyor mu?
Bakalım yasaya:
Evet, doğru. "Uyuşturucu veya keyifvehcimad-
de alarak araçkullananlann"sürücü belgeleri "sü-
resiz geri ahnıyor". Aşırı alkollü kaç sürücüye bu
ceza uygulanmıştır acaba? Bir. beş. on... Yoksa
klasik yönetici ağzıyla "yeterince" mi?
Bir başka soru: Taşıma sınırı üstünde yük alan
kaç kamyon "gerekli şartlar sağlanıncaya kadar"
trafikten men edilmiştir?
Bakınız; yeni trafik yasamızın en parlak yanına
geliyoruz şimdi: Trafik suçunun konusu: "Sürücü
belgesiz araç sürenler ve sürülmesine izin ve-
ren "lere sadece ve sadece 7 milyon 200 bın lıra
para cezası uygulanıyor!
Yasanın eciş bücüş çıkmasında kamyon ve oto-
büs sahiplerinin etkili olduğu söylentilerini bu çar-
pıkhklara eklerseniz; sanırız, salim bir sonuca va-
rabilirsiniz.
Trafik, bir uygarlık sorunu. "Böyyük Türkiye"
edebiyatında unuttuğumuz ana öğe.
1997'nin ilk yedi ayında gerçekleşen 220 bin
798 kazada 2 bin 713 kişi öldü. 62 bin 539 kişi ya-
ralandı.
26 Ağustos ulusal savaşımızı noktalayan "Büyük
Taarruz"öa şehit sayısı: 2 bin 542. Yaralı: 9 bin 977!
Ulusal savaş mı, trafik mi? Ne dersiniz?
Elçilerin AB uyarısı
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA-Avrupa Bir-
liği (AB) ülkelerinde gö-
re\r
yapan Türk büyükelçi-
ler. Dışişleri Bakanı Isma-
il Cem'e. kntik bır döne-
meçte olan Türkiye- AB
ilişkileriyle ilgili tavsiye-
lerde bulundular. Büyükel-
çiler. AB "ye karşı tehdit ya
da şantaj politıkasının işle-
mediğini belirterek "Eski-
den çok söz verilirdi. ama
icraat yapılmazdı. İnsan
haklan imajımızı düzelt-
mek için icraat >apmaü-
yız" dedıler.
Büyükelçiler. toplantıda
özetle şu görüşleri dile ge-
tirdiler:
Tehdit politikası: Büyü-
kelçiler. Türkiye'nin AB
ile ılışkilerinde tehdit ya da
şantaj politakası izleme-
mesi gerektığini ilettiler.
Bu polıtikanın genellikle
ters teptiğini \e Türki-
ye'nın bugünkü durumu-
nu da kaybedebileceğine
dikkat çeken büyükelçiler.
"Avrupa'ya karşıükJ] iliş-
kilerde denge aradığımız
mesajını \ermeliyiz" dedi-
ler.
İnsan haklan: Büyükel-
çiler. insan haklan ile ilgi-
li olarak çok şeyin söylen-
dığini. Türkiye'nin "ABis-
tediği için değil, Türk hal-
kı istediği için yapılacak"
sözlerine karşın şimdiye
kadar icraat yapılamama-
sının sıkıntı yarattığını
kaydettıler.
Makroekonomikdenge-
ler: Büyükelçiler. Türkiye-
AB ilişkılerınin en önemlı
boyutlanndan binnin eko-
nomik olduğunu belirterek
enflasyon oranı. işsızlik
oranı ve gayn safi milli ha-
sıladan kişi başına düşen
gelır gibi makroekonomik
dengelerin düzeltilmesi
gereğine işaret ertiler.
Akdeniz etldsi: Büyü-
kelçiler. İtaha \e Fransa
gibi Akdeniz ülkelerinin
Türkıye'nın tezlerine ya-
kın olduğunu. Türk yetki-
lilerinin bu başkentlerden
alacağı desteğin Almanya
ve diğer AB ülkelerinde
yapılacak görüşmelerde de
etkili olabileceğıni kavdet-
tiler. Genişleme sürecinın
tüm aday ülkeleri kapsaya-
cak şekilde sürdürülmesi
tezini ortaya atan Italya ile
Avrupa Daimi Konferan-
sı'nın görüşlerinin uzak
olmadığını belirten büyü-
kelçiler. Türkiye'nin aday-
lığı ile ilgili en büyük en-
gelin Almanya ve Yuna-
nıstan'dan geleceğine dik-
kat çektiler.
Boğazlarda kur zararı
CEM ULUTAŞ
Türkiye'nin, Montrö .Anlaşması çer-
çevesinde 1937'den bu yana boğazlar-
dan geçen gemilerden aldığı geçiş para-
smda kur ayarlaması yapmadığı ortaya
çıktı. 50 yıl boyunca alması gereken pa-
ranın altıda biriyle yetinen Türkiye, bu
yüzden yaklaşık 30 milyar dolar zarara
uğradı.
Montrö Anlaşması'nın u
Annex" adlı
eklerbölümünün 1. maddesinde, boğaz-
lardan geçen gemilerden alınması gere-
ken paranın aynntılı bir hesabı gösteri-
liyor.
Buna göre, 0.385 altın tsviçre Fran-
gı. sağlık kontrolü. tahlisiye (cankurta-
ran) hizmetleri ve fenerler rüsumunu
içeren katsayı olarak belirleniyor. Bu
katsayı ile geminin hacim büyüklüğü
çarpılarak elde edilen sayı, alınacak ge-
çiş parasını ortaya çıkanyor. Ancak al-
tın frank tkinci Dünya Savaşı'ndan son-
ra tedavülden kaldınlınca. iktidardaki
Türk hükümetleri. anlaşmanın yapıldı-
ğı tanhte 5.6 dolara denk düşen altın
frank baz alınarak yapılması gereken
kur ayarlamalannı. yaklaşık 50 yıl bo-
yunca güncel olarak yenilemedi.
Bunun sonucu olarak 1945'ten sonra-
ki yıllarda ortalama 20 bin farklı büyük-
lükte gemi geçtıgi \arsayılarak yapılan
hesaplara göre yaklaşık 30 milyar dolar-
lık zarara uğrandığı ortaya çıktı.
Deniztemiz-Turmepa Derneği lcra
Kurulu Üyesi ve dünyanın en büyük de-
niz filosuna sahip Norveç'te denizcilik
eğitimı alarak kaptanlık yapan Yümaz
Dağct Montrö Anlaşması'ndaki Annex
bölümünün 1. maddesinde alınması ge-
rekli para hakkındaki hükmün çok açık
olduğunu söyledi.
Boğazlardan geçen 60 bin tonluk bir
geminin ödediği parayı gösterir bir bel-
genin eline geçmesi üzerine Montrö An-
laşması'nı inceleyen Dağcı. bu büyük-
lükteki bir geminin gerçekte 47 bin do-
lar ödemesi gerektığini ortaya çıkardı-
ğını söyledi. Bugün, söz konusu gemi-
nin 8 bin 500 dolar ödeme yaptığını be-
lirten Dağcı. Türkiye'nin gerekli kur
ayarlamalan yapmaması nedeniyle, al-
ması gereken paranın altıda biri ile ye-
tindiğini anlattı. Bu yanlışm düzeltilme-
sınin hukukçulara ve diplomasıye kal-
dıgını ifade eden Dağcı. şunlan söyle-
ûi:
"Bugün kalkıp bir günde düzeltme>e
kalkarsanız. dünya is>an eder. Kuruldu-
ğu günden bu yana güncel kur ayarlama-
sı yapsa\dınız, kimst stsini çıkaramaz-
dı. Efendim. bütün dün\a 'Montrö var.
orası serbesttır' diyor. >İontrö'nün tüm
paragraflanna uyalım o zaman. Bu pa-
ra) ı almamız halinde Türk hükümetine
yılda 500 mihon dolar para getirir. Bu-
nun yansını bogazlara yatınm yapar-
sak. Mars'a indirüen sistemin daha mü-
kemmelini burada kurar. yılda 40 değil,
80 bin gemiyi de boğazlardan daha gü-
venliolarakgeçirirsiniz. Hergemininar-
kasına 4 tane römorkör takar, gemilere
heJikopteıie kılavıız kaptan gönderirsi-
niz. Karadeniz'deki gemilere daha li-
mandan çıkmadan haberverirsiniz. Tra-
fik yogunluğunubildirir.örneğin'lıman-
dan 2 saat sonra çıkarsanız daha iyi olur"
dersek. kaptanlarbizeteşekküreder, ha-
karetdeğiL-
Kur ayarlamasını 12 Eylül askeri yö-
netiminin yapmayı denediğini. ancak ül-
kelerin tepkisi \ e ödeme yapmayı red-
detmesi üzerine gen adım atıldığım
anımsatan Dağcı. Montrö'nüri. "tkari
gemflerin \ükü. büyüklüğü ve bandıra-
sı ne olursa olsun gece \e gündüz ser-
bestçe geçebileceğini'' öngören 2. parag-
rafını dünya ile tartışmayı bırakmak ge-
rektiğini vurguladı.
Dağcı. yıne ,\nnex'ın 4. maddesinde,
Türk hükümetinin ihti\açlan aşmaya-
cak şekilde zam yapma hakkı da bulun-
duğunu belirtti. Boğazları "Uğursuzge-
çit" başlığı ile lanse eden Tıme dergisi-
ne de bu gerçekleri bır faks çekerek yaz-
dığını belirten Dağcı. ancak söz konu-
su dergiden bir yanıt alamadığını \ e ya-
zısmın yayımlanmadığını da sözlenne
ekledi.
3. köprüye geçit yok
I Baştarafı 1. Sayfada
köprüye karşı güçlü bir direniş göste-
rebilir."
Şehir Plancılan Odası istanbul Şu-
besı'nden şapılan açıklamada da
üçüncü köprünün. trafik sorununun
çözümü değil aksine sorunun nedeni
olacağı savunuldu. Açıklamada. bu
köprünün kısa sürede 4. köprüyü de
gündeme getıreceğı ve bu kez lstan-
bul'un kuzeyindeki ormanlann göz-
den çıkanlacağı y-urgulandı.
Mimar Sinan ÜBtMershesi Şehir ve
Bölge Planlama Bölümü Öğretim
Görevlisi ve İstanbul Büyükşehir Be-
lediyesı eski APK. Daire Başkanı İs-
mail Acan 3. köprünün üzerinde top-
lu taşımacılığa yönelik bir fonksiyo-
nu olacağı söyleniyorsa da "bunun
muhalefeti minimize etmeye yönelik"
olduğunu ve köprü ısrannın ardında
belli kesimlere yüksek rantlar sağla-
ma arzusunun bulunduğunu savun-
du. Acar şöyle devam etti:
"Bugün kentteotopark nıekânı kal-
mamışken. yolların tünıü tıkanmış
iken, daha fazla aracı kent mcrkeane
pompalamak tümü\ le ga\ri ciddi bir
\aklaşundır. Belli kesimlere gerek in-
şaat. gerekse otomotiv sanayii yönün-
de ma\i boncuk dağıtnıaktır."
K.öprü tartışmasına Ankara da dü-
zenlediği basın toplantısıyla katılan
Türkiye Mimar \e Mühendis Odala-
n Birliğı (TMMOB) Başkanı Yavuz
Önen. "Yüksek Planlama Kuru-
lu'nda verilen karar, akılcılık temelin-
den yoksundur" dedi.
1983 yılında Uluslararası Kalkm-
ma Teşkilatf ndan sağlanan kredi ile
"demiryolu boğaz tüp geçişi fizibUite-
sinin" yapıldığını anımsatan Yavuz
Önen. bu çalışmalar kapsamında Is-
tanbul'u raylı toplu taşıma sistemiy-
le bütünleştirerek. Boğaz Demiryolu
Geçişi ve İstanbul Metrosu'nun tek
bir proje olarak etüdüne karar veril-
diğini \\ırguladı.
Önen. vapılması planlanan köprü-
ye isminin \enlmesi düşünülen Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel'i ziya-
ret ederek destek isteyeceklerini de
kaydetti. CHP Samsun Milletvekili
Murat Karayalçın da yaptığı yazılı
açıklamada. hükümetlerin artık Mar-
mara Bölge Planı yapılmadan bu gi-
bi kararlar alma alışkanlığını terket-
mesı gerektiğini belirtti. Kentsel
rantlann denetlenme&ı. mckân kuila-
nımının rahatlatılması için gerlîş bir
raylı ulaşım sistemleri tarafından des-
teklenecek Demiryolu Tüp Geçiş'in
daha uygun çözüm olduğunu belir-
ten CHP*Millervekili Murat Karayal-
çın; "YPK'ninbiryaıüışlık>'aptığıka-
nısındayını, İstanbul'un iki ayn ken-
te bölünme düşüncesi de köprü yan-
lışının de\amıdu-*
1
dedı.
Şeriatçıların oyunu aynıHaber Merkezi - Şeriatçı-
lar. 8 yıl kesintisiz temel eği-
tim yasasına karşı cuma na-
mazı çıkışındaki göstenleri-
ni dün de yinelediler. İstan-
bul'da polis bu kez gösteri-
cileri zorla dağıtırken Anka-
ra "da ise yumuşak davrana-
rak gösteriyi yönlendiren ki-
şiden yardım istedi. Olaylar
sırasında 4 polis memuru
yaralanırken çok sayıda kişi
gözaltına alındı. Gösteriler
sırasında şeriatçılann ilk kez
ordu aleyhinde "Paşalann
tankı susturamaz halkı" ya-
zılı pankart açtıklan gözlen-
di. Adıyaman'da camiden
çıkan bir grup ANAP il bi-
nasının camlannı kırdı.
Olayda polisin eylemcilere
müdahalede tedirgin da%-
ranması \e aöstericilenn gö- Sultanbe>1i'deola> çıkmamasıiçinaskerlerdeönlemaldL(MEHMET DEMIRK.AYA)
zaltına alınmaması dikkat çekti. Kon- şininbulunduğu topluluğuortadan ya- eylem ihtimaline karşı tedbir alan po-
ya'da da Hacıveyiszade ve Aziziye
Camisi önlerinde gösteri yapan grup-
lan dağıtan polis 30 kişiyi de gözaltı-
na aldı.
8 yıllık temel eğitim yasası dün de
tstanbul'un bazı camılerinden çıkan
gruplar tarafından protesto edildi. Be-
yazıt. Sultanbeyli ve Bağcılar'da gös-
teri yapanlan dağıtan polis birçok ki-
şiyi de gözaltına aldı. Olaylar sırasın-
da 4 polis yaralandı.
Beyazıt Camisi'nın önünde yapılan
gösteride "Kahrolsun laik diktatör-
lük", "Imam-hatipler kapatılamaz",
u
Kuran'a uzanan eller kınlsın" slo-
ganlan atıldı. Gösteriden önce Beya-
zıt Camisi'ne girmek isteyen Eminö-
nü İlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Büro Amirliği'nde görevli
polis memuru Yunus Korkmaz saldı-
nya uğradı. Korkmaz'ın belindeki tel-
sizi fark eden göstericıler. polis me-
murunu başma \urarak yaraladı. Top-
luluk daha sonra polisin "Dağüın'"
uyanlanna karşın "İslami hareketen-
geUenemez" sloganını atmayı yaklaşık
yanm saat sürdürdü. Şeriatçı gösteri-
ciler. 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşle-
ri Vasası'na muhalefet ettikkri' gerek-
çesiyle dağılmalannı söyleyen polısi
yuhalayarak protesto etti. "Paşalann
tankı susturamaz halkı"." İsrail uşağı
laik dikta. türbandan elini çek" pan-
kartı da açan göstericılere. polis oto-
büslerinden son kez "Dağdm"uyansı
yapıldığı açıklandı. Yaklaşık 2 bin ki-
rarak ayıran qe\ ik ku\-\et polisleri. ey-
lemlerini sürdürmek isteyen çok sayı-
da göstericiyi gözaltına aldı. Olaylar
sırasında Yunus K.orkmaz'ın dışmda
üç çevik kuvvet polisi de yaralanarak
hastaneyekaldınldı. Dahaöncekı gös-
terilere göre organize \e sert olduğu
dikkat çeken polis, ara sokaklara da-
ğılarak eylemlerini sürdürmek isteyen
göstencileri dağıttı.
Sultanbeyli Merkez Camisi'nden
çıkan bir grup ise Kuran Kursu Cad-
desi üzerinde tekbir getirerek slogan-
lar attı. Güvenlik güçleri burada da
birçok göstericiyi gözaltına aldı. 2.
Zırhlı Piyade Tugay Komutanı Tuğ-
general DoğuSilahçıoğlubirliğını Sul-
tanbeyli girişinde hazır bekletirken.
İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı
Kıdemli Alba> Baki Onurbaş da bir
jandarma birliğini Sultanbeyli Lisesi
önünde konuşlandırdı.
Cuma gösterilerinden sonra Gaze-
teciler Cemiyeti'ni ziyaret eden Em-
niyet Genel Müdürü Necati Bilican,
gösterilerde 42 kışınin gözaltına alın-
dığını açıkladı.
HacıbayranTda gözaltı
Ankara Hacıbayram Camisi'nde
cuma namazından çıkan bır grubun. 8
yıllık kesintisiz temel eğitimi protes-
to amacıyla yaptığı yasadışı gösteri
sırasında 15 kişi gözaltına alındı. Ha-
cıbayram Camisi'nde cuma namazın-
dan çıkan vatandaşlar dağılırken bir
lis araçlannın bulunduğu yere giden 3
kişi, "İmanı-hatipler kapatılamaz"
sloganını atmaya başladı. Namaz ön-
cesinde avluda yoğun güvenlik önle-
mi alan çevik ku\-vet ekıpleri ve robo-
koplar. sayılan kısa sürede 50'ye ula-
şan grubun etrafında çember oluştur-
du. Uyanlara rağmen dağılmamakta
ısrar eden gruptan taşkınlık yaptığı
belirlenen 15 kişi gözaltına alınarak
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi'ne götürüldü.
Grubu dağıtmak için zor kullanmak
istemeyen polis. gösteriyi yönlendi-
ren bir kişiden yardım istedi. Bu kişi-
nin grubun dağılması yönünde yaptı-
ğı konuşmanın ardından eylemciler,
15'er kişilik gruplar halinde polis
çemberinden bırakıldı.
Yalova'da da Merkez Camisi'nde
öğlenamazı çıkışında "Yaşasınzalim-
leriçincehennem" yazılı pankart açan
Mehmet Mert ve Şerafettin Öncü ad-
lı iki kişi Asayiş Şube Müdürlüğü'nce
gözaltına alındı.
Bu arada Adalet Bakanı Oltan Sun-
gurlu'nun Kelkit'i ziyareti sırasında
8 yıllık zorunlu temel eğitime karşı
yasadışı gösteri yaptıklan için gözal-
tına alınan 9 kişiden Yusuf Aydın. Ha-
run V ılmaz. Ali Nas. Bünyamin Turan
ve Faziı Yiğit tutuklandı. Cumhuriyet
savcılığınca ilk sorgulan sonucu izin-
siz gösteri yapmaktan tutuklanan 5 ki-
şi. Gümüşhane Cezae\ı'ne gönderi-
lirken öteki 4 kişi serbest bırakıldı.
Montrö gözden
I Baştarafı 1. Sayfada
rektiren bir durum olup
olmadığı yolundaki soru
üzerine şöyle dedi:
"Şu anda hayır. Bugün
Yunanhlann beyanlan
var. Boğazlar'dan serbest
geçişin mücadelesini ya-
pacaklarmış. Şu anda bir
şeye gerek yok. Zaten Bo-
ğazlar'dan geçecek olan-
lar bir süre sonra, yani biz
"Buyurun Allah aşkına
geçin' desekdegeçemeye-
cekler. Anlatamıvorum
mesele>i. Bizim boğaz-
lardan geçişe bir şey dedi-
ğimi/ yok, Arka arkaya
gemileri koyuyorsunuz,
boğazin kapasitesi belli.
Bir süre sonra bu gemile-
ri iki misline çıkanrsanız
kimse geçemez."
Demirel. "Amerika'mn
Kıbns konusunda bir ka-
rarlılığı göriinüyor. Sayuı
Ece>ıt'in hükümette ol-
ması. Amerikalılann bu
konudaki kararhhğuıaen-
gel olabilir mi" sorusuna
ise şu yanıtı verdi:
"Amerikahlann karar-
ülığı yetmez ki. Bugüne
kadar bir netice ahnma>>
şu bir taratin kararlılığın-
dan bir tarafın kararsızh-
ğından olmadı ki. AdiL iş-
leyebilir. zorla meydana
getirilmemiş bir anlaşma
anyoruz. Bu anlaşmanın
şartlan meydana çıkınca
KKTC \e Türkiye bunla-
ra itiraz etmez. Yani ara-
nan şe> adalettir."
'Almanya sorun'
Demirel'in uçakta.
Türkiye'nin AB'ye üyeli-
ği konusunda Almanya'yı
ad vererek engel olan ül-
ke olarak göstermesi ile
Ankara, perde arkasında
dile getirdiği Alman-
ya'nın engelleme girişim-
lerini resmen en üst dü-
zeyde açıklamış oldu. Av-
rupa'nınbuyıl sonuna ka-
dar büyük değışiklikler
yaşayacağını belirten
Cumhurbaşkanı Demirel.
bunun ilk aşamasının
AB'nin genişlemesi oldu-
ğunu anımsattı.
"Aslında Türkiye'nin
.AB'ye entegre olnıası. AB
ile müzakereye başlaya-
cak ülkelerden daha önde
gelen bir olaydır \e daha
kolay bir olaydır" diyen
Demirel. Türkiye'nin
AB'ye üye olmasını iste-
meyen ülkenin Almanya
olduğunu ve sorunun bu
ülkeden kaynaklandığını
belirtti.
Demirel. "Karşı çıkan
Almanya'dır. .Almanya,
2^ milyon Türkün yanuı-
da, beş mihon Türkün da-
ha Almanya'ya geunesini
istemiyor. Onlann endişe-
si serbestdolaşundır. Ama
biz de diyoruz ki, Türkiye
kalkmmaya de% am ediyor.
İleride bu ülkeye işçi akı-
mına gerek olmayacak"
görüşünüdile getirdi. De-
mirel. AB'ye tam üyelik
müzakereleri başlasa bi-
le. üyeliğin zaman alaca-
ğını her fırsatta ifade et-
tiklerini anlatarak. Türki-
ye'nin bu sırada kalkın-
masını sürdüreceğini kay-
detti. Türkiye. Osmanlı
kültürmirasının en iyı ko-
runduğu ve NATO'nun
ilk aşamada genişleyece-
ği üç eski Doğu Bloku ül-
kesinden biri olan Maca-
ristan'a askeri eğitim ver-
meyi ve bu ülkeye savun-
ma sanayiinde işbirliği
çerçevesinde F-16 uçak-
lan pazarlamayı planlı-
yor. Diplomatik kaynak-
lar. -Bizden F-16 saOn al-
sınlar. bu uçaklar üzerin-
de kendilerine NATO si-
lahlanna uyum eğitimi ve-
relim" diyorlar.
Macaristan ile askeri iş-
birliğinin aynntılan. ka-
sım ayında Içişleri Baka-
nı İsmet Sezgin'in bu ül-
keyi znareti sırasındaele
alınacak.
Diğer yandan Macaris-
tan. AB ile 5 yıllık bir en-
tegrasyon sürecinin ardın-
dan 5 ülke ile birlikte bir-
liğe tam üye olacak ilk
dalga ülkeler arasında yer
alıyor. AB. 33 yıllık or-
taklık ilişkisine karşın
Türkiye'ye ise tam üyelik
yolunda güvence vermı-
yor.
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel. Macaris-
tan'ın. Balkanlar'da. Os-
manlı döneminden kalma
tarihi eserlerin restore
edilmesine izin veren tek
ülke olduğunu belirterek,
bu ülkenin A\ rupa'da Os-
manlı'nın son gidebildiği
yer olduğunu anımsattı.
Demirel. Romanya'nın da
Osmanlı kültürvarlıklan-
nın restorasyonuna izin
verdiğini belirtti.
Macaristan'da komü-
nist rejime karşı 1956 yı-
lındaki ayaklanma sıra-
sında Türkiye pek çok
Macar'a sığınma hakkı
vermişti.
Sistemi elestirdi
Demirel: Ankara
Türkiye 'yi tıkıyor
ANKARA/ANTALYA (Cumhuriy«) - Cumhur-
başkanı Süleyman DemireL Türkiye'nin bıryetkı da-
ğılırnına ihtiyacmın bulunduğunu vTirgulayarak ''An-
kara Türkiye')! ükıvor" dedi. DTP liden Hüsamet-
tin Cindoruk'un atamalar konusundaki hükümete
tepkisini de değerlendiren Demırel, "atamalann kı-
yuna dönüştüruJmemesi gerektiğki" vurgukd*.. o
Macanstan ziyareti dönüşünde, uçakta gazeteci- *
lerin sorulannı yanıtlayan DemireLTürkiye'nin mut- ;,
laka bir yetki dağıtımına gitmesi gerektiğini belirte-
rek merkezi hükümetin yetkilerinin önemli bir bö-
lümünün yerel yönetimlere paylaştınlması gerekti-
ğini söyledi. Demirel, "Ankara, Türkiye'yi tıktyor.
Bunlarhep konuşukuı. Herkesbunda mutabık. Bun-
tar içinrefbrmkanunlan da >apildı" dedi. Cindo-
ruk'un atamalar konusunda hükümete yönelttiği
eleştirileri de değerlendiren Demirel, "Bir defe her
6 a>da. 8 ayda hükümet değişirse, herkes de kiminle
çahşabilirse onunla çahşacak diye ister istemez cab-
şabÛeceği adamlan sorumluluğu gereği getiri>or. A-
nıa bunu bir sınırda tutnıak lazım. Yani bir yerden
sonra knım hattne getirmemek lazım
r
diye konuş-
tu.
Cumhurbaşkanı dün de çeşitli açılışlara katılmak
üzere Antalya'ya geldi. Demirel. Türk Hava Kuru-
mu'nun yaphrdığı Karain Havaalanı'nın açılışında
yaptığı konuşmada, havacıhk ve uzay konulannın
dünya gündeminde olduğunu, Türkiye'nin de bu ko-
nulara hızla gireceğini söyledi. Demirel, THK'nin
70 yıllık tanhinde sivil havanhğa büyük hizmetleri
olduğunu vurguladı.
Demirel, daha sonra helikopterle Bakırlıtepe'ye
giderek TÜBlTAK ulusal Gözlemevi'nin açıhşını
yaptı.
AIDS'e karşı zafer
H Baştarafı 1. Sayfada
versus (vs) virus", yani
"viriis virüse karşı" iba-
resinden kısaltmavla
"V'SVadı verilen savaşçı
virüsün, HIV virüsünüöl-
dürmeden önce kendini
kopyalayarak çoğaldığı.
kopyalann da aynı şekilde
diğer HIV virüslerine yö-
neldiği ifade ediliyor.
Yakında yeni virüsü
maymunlarda deneyece-
ğini belirten New England
Primat Araştırma Merke-
zi"nden Dr. Donald Desro-
sies. yeni buluş için "ke-
sinlikle şaşırtKLolumlu bir
sonuç. Bir virüs ortaya çı-
karacaksınız, sadece H1N
\irüsünü hedef alarak yok
edecek. İnamlmaz derece-
degüzel" dedi.
VSV nasü çalışıyor?
Her HIY parçası,
GP120 olarak bilinen bir
proteinin içine sarmalan-
mış bulunuyor. GP120
maddesi, CD4 ve fusin adı
verilen iki protein için çok
güçlü bir çekım kaynağı.
Bazı kan hücreleri. yüzey-
lerinde CD4 ve fusin pro-
teinleri taşıyor. HIV virü-
sü. GP120 proteinini bir
mıknatıs gibi kullanarak
kan hücrelerinin üzerine
yapışıveriyor. GP120'yle
kan hücrelerine tutunan
HIV virüsü. bu anda yan-
lıp genetık kopyalannı
kurbanı kan hücresinin
ıçine boşaltneriyor. lşte
bu aşamayla kan hücresi,
yeni genetik bilgilerle
HIV virüsü yapan fabrika-
lara dönüşüyor. Bu arada,
HlV'e teslim olmuş hüc-
reler, GP120 üretimini yü-
zeylerinde sürdürüyorlar.
Başan sağlanan söz konu-
su \eni deneyde bilim
adamlan, kuduz ve VSV
virüsünden dış zarlannı
değiştirmiş yeni kopyalar
elde etti. Bunlar, yüzeyle-
rinde GP120 yerine CD4
ve fusin taşıyorlardı. HIV
bulaşma işlemini tersine
çeviren araştırmacılar.
CD4 ve fusinlı vırüslerin
AIDS'lihücrelennGP120
proteinine \apışmasını
sağladılar. Genetik mü-
hendısliğiyle üretilmiş ye-
ni VSV virüsleri, AIDS'li
hücreye girerek kontrolü
ele geçirdiler: bir süre
içinde AIDS'li hücreyı öl-
dürdüler \ e onun HIV üre-
timini tamamen durdur-
muş oldular. Aynı işleme
alınan kuduz virüsünde ise
sa%aş için kendı kendini
yenıleme işlemi yapılama-
dı.
Rahibe Teresa öldü
Dış Haberler Servisi - Yaşamını yoksul ve has-
fâ insanlar için çalışmaya adayan Nobel Banş
Ödülü sahibi "iyflik meleği'' Rahibe Teresa, dün
87 yaşında geçirdiği katp rahatsızlığı sonunda öl-
dü. Birçok kişi tarafından •Şaşayan bir azize" ka-
bul edilen Rahibe Teresa'nm ölümü tüm dünyada
üzüntü yarattı. Hindistan'm yoksul halkına yaptı-
ğı yardımlardan dolayı 1979 yılında Nobel Banş
Odülü'nü alan Rahibe Teresa'nın ölümünün Papa
BL Jean Paul'ü 'derinden sarstığı' bildirildi. ABD
Başkanı Bill Cünton. yaptığı çalışmalarla bir ef-
sane haline gelen Rahibe Teresa'nın ölüm habe-
rini aldıktan sonra "Oolağanüstü bir insandı" söz-
lerini sarfederken. Fransa Cumhurbaşkanı Jacqu-
esChirac, "Bu akşam, dümada daha az sevgi, da-
ha az şefkat ve daha az ışık var" dedi.