Catalog

24EYLÜL 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 Uluk Tambaş istanbul Üniversitesi açılmadan istanbul'da bir grup öğrenci açlık grevine başladı bile... Oğrenciler, istanbul Üniversitesi Öğrenci Derneği yönetim kurulundan arkadaşları Ufuk Tambaş'ın serbest bırakılmasını istiyor. Her zaman polisin gözü önündeki Ufuk Tambaş, 8 Eylül'de gözaltına alınmış ve 10 Eylül'de DGM'ce tutuklanmıştı. Ufuk Tambaş'a yüklenen suç, 1996yılında 1 Mayıs gösterilerine katılmak! Ufuk Tambaş'ın 1 Mayıs 1996'dan sonra birçok kez gözaltına alınmasına, dernek yöneticisi olarak birçok kez Dernekler Masası'na gitmesine, hatta yaralanıp hastaneye kaldınimasına rağmen 16 ay 10 gün sonra tutuklanması ilginç... İstanbul Üniversitesi açılmadan öğrenci olaylanna kimler ortam hazırlıyor dersiniz? Elektrontk posta: Deniz^omeraksnetcoi Tel: 0212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Bakan Y& aarsonu ısar Topçu. bir fller Bankası vönetim kuruluna atamıs... "Yemesin. yedirsin dfye!" armara Üniversitesi Idari Bilimler Fakülte- si Iktisat Bölümü'nden Prof.Dr. Necla Pur'un sekiz yıllık zorunlu temel eğitimin ikinci kademesindeki öğrencilerin okul for- malarını daha ucuz yoldan edinebilmeleri için bir önerisi vardı.... Istanbul'un varoşlanndan Içerenköy'de aile danış- ma merkezinde ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vak- fı'nda da çalışmalar yapan Prof.Pur, devlet okulla- rındaki altı, yedi ve sekizinci sınıf öğrencilerine ev- de dikilebilen, evdekilerden düzeltilebilen, her dük- kânda, pazarda bile bulunabilen lacivert, siyah, gri gibi kumaşlardan etek, ceket, pantolon, beyaz bir gömlek önermişti. Prof.Pur bilimsel birçalışmaya dayandırdığı öne- risiyle dar gelirii ve yoksul ailelerin masraflarını en aza indirmeyi amaçlamıştı. Milli Eğitim Bakanlığı da öneriyle ilgilenmiş ancak somut bir adım atılmadan, bakanlığın "okul forma- Okul formalarılannın sade olmasına dikkat edilmesi" yolunda bir genelgeyle okullar açılmıştı. Içerenköy'de yaşananları Prof.Dr. Necla Pur'dan dinleyelim: "Hergün ilaç, yiyecek derdinde olan insanlar so- runlannı unutmuş, okulların açıldığı gün renkli ve ci- cili bicili formalann derdine düşmüştü. Onurlu an- neler adeta forma dileniyordu, gözleri dolu dolu. Çocuklar okula başlayamamış, boyunları bükük sanki suçlularmışçasına okula gitmek istemedikle- rini söylüyorlardı." Içerenköy'deki dört ilköğretim okulundan yalnız- ca biri; Kanuni Sultan Süleyman İlköğretim Okulu lacivert etek ve pantolon, lacivert ceket, beyaz göm- lektem oluşan forma seçerken öteki okulların for- maları çok farklıydı. 3 bin dolayında öğrencisi olan Yahya Kemal Be- yatlı İlköğretim Okulu'nda renkli kareli etek, bordo hırka ve süveter, pembe gömlek; 3 binin üzerinde öğrencisi bulunan Hasan Leyli İlköğretim Okulu'nda lacivert-yeşil ekose etek, sarı gömlek, lacivert hır- ka ve süveter; 1500'ün üzerinde öğrencisi olan Ha- lil Atamaycı İlköğretim Okulu'nda kırmızı ekose etek, bordo hırka ve süveter, ekose kravat, beyaz göm- lek forma seçilmişti... Erkek öğrencilerin pantolon- lan, ceketleri, süveterleri ve gömlekleri de kızlarla uyumlu renklerden oluşuyordu. Üstelik, bu formalar Kadıköy'deki iki mağazada bulunuyordu. Evet, temel eğitim sekiz yıla çıkartıldı ve zorunlu kılındı... Eğitim reformu ülkemiz için büyük kazanç ve kar- şılığını yıllar sonra alacağız... Ama, devlet okulları sayesinde konfeksiyoncular şimdiden "kazanmaya" başladı bile! PALAS PANDIRAS Bu hükümet de hem nemelazımcı hem nema lazımcı çıktı! Müfit Bozacı SESSlZSEDASIZ(i) NURİKURTCEBE Sony'nin yedek kumandası nerede? Sony marka televizyonundaki bir arıza nedeniyle eve yetkili servis VE- BE Elektronik'ten şirket ortağı bir tek- nik yetkili gelmişti... Uzaktan kumanda cihazının kırık kapağının da onanlıp onanlamayaca- ğını ya da yenisinin fiyatının ne oldu- ğunu sordular. Yetkili, yenisinin fiya- tını daha sonra bildireceğini söyleyip evden ayrılırken televizyonun yanın- daki özel bölmede bulunan yedek ku- manda cihazının yerinde olmadığı- nı fark ettiler. Cihaz, yetkilinin alet çantasından çıktı! Olayı, Sony'nin halkla ilişki- ler müdürü Tayfun Köksal'a ilettiler ve yetkili servisin yetkisi- nin alınması gerektiğini bildirdiler. Köksal konuyla ilgilenip, bir başka yetkiliyle eve geldiğinde ücreti alınan bazı parçaların değiştirilmediğini an- ladılar... Ancak, çantadan çıkan yedek ku- manda cihazı konusunda bir bilgi edi- nemediler. Israrlan sonucu Tayfun Köksal, yanına çantasına uzaktan ku- manda cihazı giren teknik yetkiliyi de alıp geldiğinde gerçeği öğrendiler: Televizyonun arka kapağı açılıp ye- re konduğunda, kapağın özel bölme- sine dört vida ile tutturulan yedek ku- manda cihazı yerinden çıkmış ve yer- de açık duran alet çantasının içine düşmüştü. Tabii ki tatmin olmadılar. Sony'nin halkla ilişkiler müdürü ise yapacakla- rı başka bir şey olmadığını söyleyip noktayı koydu: "Madem öyle, olay anında polis ça- ğırsaydınız." Geriye ücreti alınıp da değiştirilme- yen parçalar konusu kalmıştı. Köksal o konuyu da çözümledi: "Bizim içimizde halloldu." AYDINLANMA ATEŞİ fietişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Üçüncü CumokZirvesi 27 Eylül'de Izmir'de... Cumok Zirvesi için Izmir ll Koordinasyon Kurulu, toplantı programını hazırlarken, Bursa Cumok da, a Solda güçbirliğine katılmayan sol partilere kesin- likle oy verilmemesi gerekti- ği"ni zirve gündemine getirme karan aldı. Izmir Cumok / İl Koordinasyon Kurulu "Cumok 3. Türkiye Zirvesi. planlandığı gibi 27 EylüTde, ka- tılan tüm Cumok'larla gerçekleş- tirilecektir. 1) Zirve toplantısı, 1456 So- kak Baro Işhanı No. 16 Kat:6 Al- sancakylzmir adresindeki Baro Salonu'nda saat 14.00'te yapıla- caktır. lzmirdışından gelecek ar- kadaşlardan salonu bulmakta zorluk çekenler 0.232.464 09 74 numaralı telefondan yardım iste- yebilirler. 2) Saat 17.30'da, 1456 sokak No.8 C Izmir Meyhane Alsan- cak/lzmir adresinde kokteyl ve- rilecektir. Kokteyl esnasında 'Arasta BelgeselT videogösteri- sini izleyebileceğiz. 3) Aynı yerde, arzu eden arka- daşlarla saat 19.30'da yemeğe oturacağız. Yemekteki progra- mın adı: 'Şiirden Müziğe Sevgi Kuşun Kanadında". Grup: Dünyanın Ortası. Şıır: Ahmet Çuhacı. 4) Izmir dışından gelecek Cu- moİc'lardan gece kalma niyeti olan ve kalacak yer sorunu oİan- lann bu hafta içerisinde 0.232.425 83 41 numaralı tele- fondan Erdal Karademir ile ile- tişim kurmalannı ricaediyoruz." Tuzla Cumok "27 Eylül'de Tuzla Sahil Çay Bahçesi'nde saat 15.00-17.00 arası buluşma karan aldık." Tekirdağ Cumok Mehmet Merdin bildiriyor: "Yürütme grubumuz yeni dö- nem çalışmalarına yön vermek amacıyla 20 Eylül'de Tekirdağ ADD ve ÇYTJD yöneticilerinin de katılımıyla toplandı. Bu dö- nemde de birlikte hareket etme- nin ilke karannı aldık. Bu karar bizlere güç ve onur verdi. Sadece sözlerle yetinilen son derece etkisiz protestolar yerine daha birleştirici. daha toplumcu. daha katılımcı eylemler üretmek bizlere çok daha gerçekçi geldi. Cumok olarak; Türkiye genelin- deki Cumok hareketine yepyeni bir soluk getireceğine inandığı- mız 27 EylüPde '3. Cumok Zir- vesi'ne katılıyoruz. 30 Eylül'de başlayacak 'Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık" yurt- taş eylemine tüm desteğimizi ve- riyoruz. Cumok, ADD ve ÇYDD olarak; 8 yıllık kesintisiz eğitime destek amacıyla, 1) Ekim ayında Sayın Edip Ekbayram'ın kentimizde bir konser vermesi için girişimlere başladık. 2) Kasım ayında 'Kuvayi Mil- liye KadınlarT adlı tiyatro ese- riyle Tekirdağlılarla birlikteyiz. 3) Aralık ayı programımızda Sayın Genco Erkal var. İzmir'de Cumok'larla birlikte olmak dile- Çorlu Cumok "Eğitim konusunda bir komi- te kurarak özellikle yükseköğre- nim öğrencilerinin yurt, burs gi- bi gereksinmelerine yardımcı ol- maya karar verdik. Bunun için ÇYDD gibi der- neklerle ortak çalışma yürütme- yi planlıyoruz. Bu konunun ve güncel diğer konulann tartışıla- cağı olağan toplantıyı 25 Eylül saat 19.00'da Yön Dershane- si'nde yapıyoruz." Bursa Cumok Vedat Atabek bildiriyor: "Sol kesimdeki anlaşmazlığın ülkeye büyük zarar verdıği, sol partilerin birbirlerini kötüleme- sinin sola olan güveni zedeledi- ği. dolayısıyla sol iktidan önle- diği görüşü kabul edildi. Sosyal demokrat düşünceli ki- şileri bir araya getirmek gerekli- dir. Sol partilerin birbirlerini ka- ralamaktan cayması gereklidir. Solda güç birliğine katılma- yan, destek vermeyen. bu yolda çalışmayan sol partilere kesinlik- le oy verilmeyeceğinin tüm Cu- mok larca tartışılmasına karar verildi. İstanbul Boğazı'na üçüncü köprünün yapılması konusunda görüşme yapılması sonucuna va- nlmıştır. Var olan köprülerin çö- züm olmaması nedeniyle alter- natif görüşlerin. önerilerin alın- ması için 25 Eylül saat 18.30'da Tahtakale'de Petrol-lş Sendikası Salonu'nda toplanılacaktır. Ko- nuya duyarlı. bilgi birikimine sa- hip kişiİerin gelmesini bekliyo- ruz. Bu çağrı yalnız Cumhuriyet gazetesi değil. herkesedir." İzmir / Karşıyaka Cumok "Bizler Karşıyaka Cumok ola- rak, devletin saygınlığı açısın- dan. tüm karanlık ilişkilerin bir an önce çözümlenmesini bekli- yor ve diyoruz ki; biz de banştan, kardeşlikten. özgürlükten, sevgi- den. paylaşmadan yanayız, çete- lere, tarikatlara, katliam sanıkla- nna, aşiret reislerine-şeyhlere, şıhlara, ağalara karşıyız. İstanbul Boğazı'nda yapılan birincı köprüye karşıydık yıllar- ca önce. Bugün üçüncü köprüye de aynı nedenlerle gene hayır di- yoruz. Sadece onu değil. Çanakkale Boğazı'na yapılacak köprüye, tz- mit'te yapılacak köprüye de kar- şıyız.Tek çözüm yolunun; raylı sistem ve tüpgeçit olduğunu ne- den göımek istemiyor ilgililer. Rant kavgalannın dedikodulan- nı geçmişte yaşadık. fnsanlarımız ve doğamız, bir avuç rantiye için bir kez daha fe- da edilmesinler istiyoruz." KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KÂMİh MASARACI HARBI SEMtH POROY lUMCELİ'NİN ftKlâ / MIRMIRLAR LĞUR DURAK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24 Eylül JLKJÇÖEJJÇUSUİL1323'OA BUGÜN İLK ~KÖR UÇuŞ» YAPILDI. HA- VACIUKTA "KÖR UÇUŞU" YA DA "ALETLE UÇUÇ" DENEN BU TEKNİK, UÇAĞA Y£KLEŞ- T/ff/LEM 6YROPH-OT(jİgOPAYLIT) ADU OTO. MAT/k PtLOnA GSRÇEKISŞTİRİÜYORPU. UÇAĞI AYNI YÜfCSEKLİ*C \SE YATA Y DUGUM DA 7V7ASİLEM ALET, 6ECELERİ V£ KAPA~- U HAVALARDA UÇUÇU KOLAYLAŞTtieMAK İÇİM YAPtLMIfTI. ÜHLÜ BİR AMERİKALI HAVACl OLAfJ J-AMES DOOU7TLE, SÖZ KONUSU İLK UÇUÇU, KOYU BİR. SİSTB •mpurçrt. BRTES/ 6ÜN "NEW YORK TTMES' GAZETESİ, OLAYt ŞÖYLS DurilRDU: *KÖK UÇ4JŞLA 15 MtL YAPtLDl! ÇİS ABT1K TEHLİKE ti " POLİTİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Füzeler Nerede? Füze günün konusu oldu. Bizim gazetede bir harita üstünde füze doğrultularını gösteren çu- bukları görmüşsünüzdür. Ortadoğu füzeleri tartı- şıyor. Haritadaki füzeler Edirne'den başlıyor, ko- ca bir alanı tarayarak Irak'ın kuzeyine ulaşıyor. Bir tuzak var bu işte ama, nasıl tuzak? Eski bir Dışiş- leri Bakanı S-300 tuzağına bir kez düştüğümüzü söylüyor ve bir daha düşmememiz konusunda uyarıda bulunuyor. Işe ilk uzanan Rumlar oluyor. Bizde her şey çabuk unutulur. 1994'ten bu yana konuşulur. Konuşulur da ne çıkar? Bindiğim arabanın sürücüsü radyosunu açmış, ağırdan usuldan haberleri dinliyor. Başlıca haber- ler füze: Bilmezden gelerek soruyor: "Beyefendi, nedir bu füze dalgası? Bir de du- rup dururken füze çıktı karşımıza, Yunanistan'da mı bu varmış?" "Öyle diyoriar." "Kıbns dalgasıyla bu canlandı." "Daha nice ölüler canlanır." Bir dışpolitika uzmanı gibi anlatmaya koyuldu. llkin NATO'ya sokacaklar, ardından NATO içinde biranlaşmazlık çıkaracaklardı; haydi sana bir kav- ga, bir dövüş: "Seyreyle sen gümbürtüyü!" Kıbns, NATO, AB (Avrupa Birliği) derken ada- nın tümünü AB içine alacaklar, "Girit sıcak suya tirit..." Kıbns Cumhuriyeti kurulmuş olacak. Ina- nın ki şaştım kaldım. Taksinin sürücüsü size bir dış politika uzmanı kesiliyor. Bir hamlede Kıbns elimizden uçup gidiyor. "Gidermi?" "Nasıl geldiyse öyle de gidebilir." Başımızda iki gaile var; biri Kıbns'sa öteki de PKK. Bu iki gaileyi bir türlü başımızdan atama- dık, bu kafayla atamayız da. Kıbns dalgası çıkın- ca atarız sanırdık. Hazinede, döviz vardı. Bir çır- pıda aldığımız Kıbrıs zaferini bir çırpıda kaçırdı- ğımızı bilmiyorduk. Kıbrıs'ın şanına bir gemimizi batıımıştık; ama olsun, şan bizimdi, ün bizimdi. PKK'yi öyle küçümsüyorduk ki şöyle bir üstü- ne yürüdük mü bir haftada temizlerdik. Gerilla savaşı da ne ki.. düzenli bir orduyla yürüdük mü birkaç günde, bilemedin birkaç haftada söker atardık. Erbakan'ın ayrı bir bela kesileceğini hiç hesaba katmamış, "tarihiyanılgı" diye kostakla- nıp geziyorduk. (Kıbrıs zaferini sonra Ecevit'le Erbakan payla- şamamıştı, zafer senin mi benim mi?) Kıbrıs yüzünden başımıza füzeler yağryor, PKK belasından hâlâ bir sonuç alınmadı? Enflasyon azdı gidiyor. Kıbrıs'ın masrafları ka- bardıkça kabanyor; Güneydoğu'nun masrafları- nı bilen yok! Bunu gören kaynaklar masrafların bi- lançosunu askerlere ihale etmeye çalışıyorlar. Füzeye askeri önlem." Kentte füze, dağda füze. Eski Dışişleri Bakanı şöyle diyor: "Bugün füze kriziyle tuzağın ikinci safhası ger- çekleştirilmek isteniyor. Rumlar ve Yunanistan, bi- rinci tuzak operasyonuyla elde ettiklehni 1997'ye kadar tepe tepe kullandılar. Görüşme sürecini bel- li bir noktaya getirdiler. Şimdi son kritik dönemeç alınmaktadır." "Füzeler nerede ? " Füzeler ya yerdedir, ya gökte! B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5SOLDAN SAĞA: 1/ tçinde bir şey saklanan kap ya da yer. 2/ Iskandinav mitolojisinde tannlann kra- h...Çiftlikuşa- ğı. 3/ Eski dil- deekmek...Iş- 6 siz. aylak. 4/ 7 Peygambera- ğacı reçinesin- 8 den çıkanlan g ve hekimlikte kullanılan bir sıvı. 5/ Dağkırlangıcı... Bir nota. 6/ "Hayır" anla- mında kullanılan bir söz... Cinsel güçsüz- 3 lük. II Bir şeyin ya da 4 bir yerin ortası... Kimi yörelerde kadmlann boydan boya örtün- dükleri çarşaf. 8/ Müs- lüman ülkelerde otu- g ran Yunan asıllı kım- se... Acı portakal esan- y sı ve kınakına özütü içeren soda tipi. 9/ Utanmaz, re- zil. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yükleri ya da gereçleri havadan ya da yerden taşı- maya yarayan aktarma aygıtı. 11 Serbest meslek adam- lannı içinde toplayan resmi birlik... Türk halk müzıği- ne özgü dokuz telli saz. 3/ Tütsüyle kurutulmuşu olduk- ça sürümlü olan bir balık... Halk dilinde babanın kız kar- deşine verilen ad. 4/ Öğütülmüş tahıl... Aritmetik he- sap yapmakta kullanılan. birçok devingen parça dizi- siyle donatılmış düzenek. 5/ Dinsel tören... Tantal ele- mentinin simgesi. 6/ "Değersiz, önemsiz" anlamında argo sözcük. II Karadeniz'in kuzeyindeki iç deniz... Itırlı bir bitki. 8/ Motorlu bir taşıtın dış yapısı. 9/ Çmar, meşe gibi ağaçlann meyvesi... Bir bağlaç. DERELİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 199533 Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ızafeten Trab- zon Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili Av. Serkan Ertan tarafindan davalılar Yusuf oğlu Hüseyin ve bir kısım arkadaşı aleyhine mahkememıze açılan kadastro tespi- tine itiraz davasına konu Dereli ilçesi Konuklu köyü Değirmenardı mcvkiinde bulunan ada: 165, parsel: 30 sayılı taşınmazın tespit malikleri olan ve tüm araştır- malara rağmen adresleri tespit edilemeyen Yusuf ço- cuklan Hüseyin, Halil, Azize. Zevnep, Zeliha, Hüseyin oğlu Ömer. Omer oğlu Ali ve Salih, tbrahim oğlu Is- mail, Mehmet oğullan Muharrem ve Mustafa, Durmuş oğlu Salih, Şükrü. Hüseyin çocuklan Yakup, Aziz, Ka- dir, îzzet. Osman oğlu Mehmet ve tsmail ile Arif oğlu tbrahim adlanna duruşma gününün ve dava dilekçesi- nin ilanen tebliğine karar verihniştir. Karar gereğince, adı geçenlerin duruşma tarihi olan 05.11.1997 günü saat 09.30'da yapılacak olan duruş- mada hazır bulunmadıklan, kendilerini vekille temsil ettirmedikleri ve herhangni bir yazılı beyanda bulun- madıklannda, yargılamaya yokluklannda devam olunacağı ve sonuçlandınlacağı hususu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ılgili hükümleri uyannca ilanen tebliğ olunur. Basın: 41325