Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmeni. Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkaya 9 Yazuşlen Müdürien İbrahim
Yüdız - Dinç Tayanç • Sorumlu Müdur
Fikret tlkiz 0 Haber Merkezi Müdürü:
Hakan Kara•Görsel Yönctmcn: FlkretEser
Dış Haberier Şinasi Duuşoğlu 9 Istihbarat. Cengiz
Yüdınnı 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor.
Abdûlkadir Yücelman 0 Ekonomı Seda Oğuz
0 Makaleler Sarni Karaöraı 0 Düzeltme. \lxiullah
Yazıcı0 Fotograf Erdoğan Köseoğlu • Bılaı-Belge
Edibe Bugra 0 Yun Haberten. Mehmet Faraç
Yaym Kurulu. Dhan Sdç»k<Başkan).
Orhan Erinç, Oktav Kartböke,
HikmetÇetinkaya, ŞökranSoner,
ErgunBala,Din(Tayaa(, İbrahim
Yüdız. Orhan Bursalı, Mustafa
Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsılcisi. Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No.
125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat). Faks
4195027 0 tzmır Temsilcısı: Serdar Kızık. H. Ziya
Blv. 1352S.2'3Tel 4411220. Faks.44191170Adana
Temsilcısi: Çetin Yîğeaoğju, lnönü Cd 119 S. No: 1 Kat: 1,
Tel:363 12 11, Faks-363 12 15
Müessese Müdüriı. Cstfln \kmen #
Koordmatör Ahmet Konüsan #
Muhasebe Bnknt YenerCldare Hüseyin
Gürer • lşleone Önder Çeük • Bılgı-
Işlem Nail lnal # Bılgısayar Sıstem.
Mörihet Çiler«Satış FazuetKnza
MEDYA C: • Yönetim Kunılu
Başkanı - Genel Mudür Gülbin
Erduran # Koordinatör Reha
Işıtman # Genel Mudür Yardımcısı.
Mine Akdag Tel 514 07 53 -
513<>5 80-513S46O-61,Faks 5138463
YıytmUyaB ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajanst, Basın ve Yayrocdık A.Ş
Tüıiocağı Cad 39 41 Ca&üoğlu 34334 tst PK 246 lstanbul Tel (0-212)512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95
20EYLÜL1997 İmsak:5.15 Güneş: 6.42 Öğle: 13.05 tkindi: 16.00 Akşam: 19.13 Yatsı: 20.35
Atatiirk
brinciligi
süpdüpüyor
• Haber Merkezi - Time
dergısinin düzenlediği "20
Yüzyıla Damgasuıı Vuran
EnOnemlı lOOKişi"
kampanyasında liderler
sıralamasında açık farkla
birinciliğini sürdüren
Mustafa Kemal Atatürk,
kahramanlar sıralamasında
da ikinciliğe yükseldi. Bu
arada °osta tşletmesi Genel
Müdürlüğü, kampanyaya
katkıda bulunmak amacıyla
Atatürk resimli ve modern
Türkiye konulu olmak üzere
2 ces.it pul ve baskılı posta
kartı hazırladı. Kartlar, 22
Eylül 1997tarihinden
itibaren 100 bin liradan
satışa sunulacak.
dirden BM'ye
1 milyar dolar
• WASHINGTON
(Cumhuriyet)- Amerikalı
basın milyarderi ve
CNN'nin patronu Ted
Turner, ABD'nin borcunu
ödemeyi reddettiği
Birleşmiş Milletler'e 1
milyar dolar yardımda
bulunmayı önerdi. BM
Genel Sekreter Mali Işler
Yardımcısı Joseph
Connors'un bu öneri
üzerine Turner ile buluştuğu
öğrenildi. Turner'in 10
yılda ödemeyi planladığı
bağışın insani amaçlı
projeler, çocuklar ve
mültecilere yardım, kara
maymlannın temizlenmesi,
hastalıklarla mücadele •
edilmesi gibi amaçlar için
kullanılmasını şartkoştuğu
bildirildi. BM'nin başta
ABD olmak üzere üye
ülkelerden 2.6 milyar dolara
ulaşan alacağı bulunuyor.
Yaz saati
uygulaması
• ANKARA (AA)-Yaz
saati uygulaması 26
Ekim'de sona eriyor. 25
Ekim Cumartesi'yi 26 Ekim
Pazar'a bağlayan gece saat
02.00'de saatler 1 saat geri
alınacak. Son iki yıldır
Avrupa ülkelerine paralel, 7
ay üzerinden yapılan yaz
saati uygulaması 30 Mart'ta
başlamıştı.
OOTÜ'den sanal
üniversite
• ANKARA (ANKA)-
lletişim ve bilgisayar
teknolojisindeki gelişmeler,
eğitü.ı-öğretimde okul,
defte
r
-kalem gibi
kavn^nlan tarihe
kanştıracak. ODTÜ
Enformatik Enstitüsü,
geliştirdiği "Bilgisayar
Ağına Dayalı öğrenim
Girişjmi (Net Learning
Initiative-NLI)" sistemiyle
"sanal üniversite" için ilk
adımı attı. Öğretün üyeleri
ve öğrenciler, okul dışında
da, bilgisayar aracılığıyla
ders yapabilecek,
tartışabilecek, ödev ve proje
hazırlayabilecek. ODTU,
sistemi öğretim yılırnn
başlaması ile birlikte
kullanıma gecirecek.
PSAKD'den burs
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Pir Sultan Abdal
Kültür Derneği (PSAKD)
Genel Başkanı Murtaza
Demir, derneklerinin
demokratik egitimin
vazgeçilmez anlamı
doğrulrusunda 1997-98
öğretim yılında, gereksinim
duyan 50 yükseköğrenim
öğrencisine aylık 5 milyon
burs \ ermeyi
kararlaştırdığını söyledi.
Avrupa'da her gün 3 bin kişinin sigara nedeniyle öldüğü, bunun 25 uçağın düşmesine eş olduğu belirtildi
Partnaldar arasındald katil: Sigaraİstanbul Haber Servisi-Sigaramn,
Avrupa'da bir numaralı öldürücü ol-
duğu bildirildi. Sigara endüstrisinin
pazannı yaymak için uğraşması ne-
deniyle sigaranın bir salgın haline
geldiğini ifade eden uzmanlar. "Siga-
ra içenler, içmeye devam ederterseya-
nsı ölecek" dediler.
lstanbul'da devam eden 47. Avru-
pa Bölge Komitesi toplantısı kapsa-
mında sigara ve yapılması gereken-
ler tartışıldı. Dünya Sağlık Örgütü
(WHO) Türkiye Sağlığı Geliştirme ve
Hastalık Önleme Hareket Direktörü
Dr. CeesGoos. özellikle gençlerin ve
kadınlann giderek daha fazla sigara
içtiklerini söyledi. Sigara kullanımı-
nın önceleri erkeklerde fazla oldu-
ğuna dikkat çeken Goos, "Toplum-
da kadının ve gencin rolü degiştikçe
sigara endüstrisi bunlan iyi bir hedef
olarak görmeye başladı. Bir insani
genç yaşta sigara içirmeye başlarsa-
mz uzun süreli bir müşteriniz olur"
dedi.
Sigararun brrakılması halinde sağ-
lığın büyük oranda iyileştiğini belir-
ten WH0 Avrupa Bölge Ofısi Sağ-
lık Bölge Danışmanı Dr. PeterAnder-
son Avrupa'da her gün 3 bin kişinin
• Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Sağlığı Geliştirme ve
Hastalık Önleme Hareket Direktörü Dr. Cees Goos,
özellikle gençlerin ve kadmlann giderek daha fazla sigara
içtiklerini söyledi.
sigara nedeniyle öldüğünü kaydetti.
Anderson. bunun günde 25 uçağın
düşmesine eş olduğunu belirtti. "Si-
gara insanlan öldürdüğü için bu en-
düstri devamh yeni müşteri aramak
zorunda" diyen Dr. Anderson, siga-
ranın yılhk maliyetinin de 200 mil-
yar dolar olduğunu söyledi. Fransa'da
reklam yasağı sayesinde sigara içimi-
nin 4 yılda yüzde 11 azaldığını ifade
eden Peter Anderson, şöyle devam
etti:
"Sizin de çok giiçlü bir yasanız var.
Ama önemli olan bunu uygulamak.
Hükümetlerin daha iyi mücadele et-
mesini isthoruz. Öncelikle bakanhk-
lann yönetim kadrosunda sigara içfl-
memesiyle bir adun aalabittr. Maliye
Bakanhğı sigara vergileriniartbnrsa
hera insanlann sağhğı bozuhnaz hem
de bütçeye katkı olur. Bizler sigara
endüstrisi tarafindan kandınldık. 30
yü önce sigaranın bağımlılık vapüğı-
m, 20 yıl önce daha güvenli bir sigara
üretmenin mümkün olmadığuu bili-
vorlanü.Ama bununtersigflbi davran-
düar."
Isviçre Sağlık Bakanhğı yönetici-
si Prof. Dr. Thomas Zehner, çocuk-
lann beraberinde alkol ve uyuşturu-
cuyu da getiren sigara ıçiminden kur-
tanlması gerektiğini söyledi. Türki-
ye'deki insanlann saghklanna yaptık-
lan zaran düşünmediklerini de belir-
ten Zeltner, "üyuşturucunedeniyle bi-
risiölsehaberolur. Ama akciğer kan-
serinden ölüm normal karşüamr" di-
ye konuştu.
WH0 Türkiye Temsılcisi Dr. Han*
nu Vouri de Türkiye'de sigaraya baş-
lama yaşırun düşük, toplam içimin
ise yüksekliğine dikkat çekti. Vburi
aynca. ABD'deki sigara endüstrisinin
gelişmiş ülkelerdeki pazannı kaybet-
meyebaşlamasının pazan gelişmemiş
ülkelere kaydıracağını kaydederek
"Türkiye çok dikkarü olmah" uyan-
sında bulundu.
Santralın, Çamlıhemşin Vadisi'nin ekolojik dengesini bozacağı belirtiliyor
Fırtına Deresi'ne ^hidroelektrik' tehdit
• Rize'nin
Çamlıhemşin
Vadisi'nde
kurulması
planlanan
hidroelektrik
santralına karşı
imza kampanyası
başlatıldı.
lstanbul Haber Servi-
si - Rize'nin Çamlıhem-
şin Vadisi'nde akan Fır-
tına Deresi'ne DSİ tara-
findan yapılması planla-
nan hidroelektrik sant-
ralının, bölgedeki eko-
lojik dengeyi bozması
olasılığı çe\Tecileri hare-
ketejeçirdi. "Fırüna De-
resiUzerindeHidroelekt-
rik Santralı'na Ha-
yır"kampanyası için ha-
zırlıklara başlandı.Çamlıhemşin'de yap-işlet-
de\Tet modeliyle yapılması planlanan hidro-
elektrik baraja karşı, yöre halkı ve çevreci-
lertarafından imza kampanyası başlatıldı. Yö-
rede kampanyayı başlatanlardan Hüseyin
Ener'in yardım için başvurdugu Türkiye
Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Do-
ğal Varlıklan Koruma Vakfi (TEMA), çev-
recileri ve kamuoyunu Çamlıhemşin'e du-
yarlı olmaya çağırdı. Kampanya dolayısıy-
İa yapılan açıklamada, baraj inşaatlannda
kiillanılan dinamıt patlamalanndan dolayı
heyelan ve kaymalar meydana gelebileceği,
bunun sonucunda da çevresel özelliklerin
zarar göreceği endişesi dile getirildi.
lnşaat atıklan ve tünel posalan yüzünden
çeşitli canlılann yok olacağı, suyun tamamı-
nın kullanımı halinde de deredeki doğal ha-
Fırtına Deresi'ne hidroelektrik santral kurulması halinde bölgedeki bitki rürlerinin
büyük zarara uğrayacağı belirtiliyor.
yatın bozulması gibi tehhkelerin bulunduğu
belirtildi.
Bölgedeki zengin biyolojikrçeşitlilik için-
de özel bir yeri ve Doğu Karadeniz Bölge-
si'ne özgü değerli bir balık türü olan Deniz
Alası'nın, ülkemizde sadece Fırtına Der'e-
si'nde yaşayan alabalık türlerinden biri ol-
duğu belirtildi.
Söz konusu projenin uygulanması halin-
de, 1984'te imzalanan Bern Sözleşmesi ge-
reği koruma altına alınan bu balık türünün
tamamen yok olacağı bildirildi.
Alternatif turizm etkinlikleri ile çok önem-
li turizm potansiyeline sahip, kendine özgü
iklimi, topografyası ve dünyanın en ender bu-
lunan bitki türleri ile yaban hayatına sahip
Çamlıhemşin Vadisi'nin korunması için ge-
reken her türlü çabanın gösterileceği ifade
edildi. Doğal Hayatı Ko-
ruma Derneği (DHKD),
Doğu Karadeniz Koruma
Projesi Sorumlusu Oğuz
Kurdoğlu, özellikle Art-
vin-Rize bölümünün
300'ü tespit edilmiş, tah-
minen 500'ün üzerinde
endemik (yalnızca ilgili
bölgede bulunan) bitki
türü banndırdığını söy-
ledi.
Kurdoğlu, yalnıica
Doğu Karadeniz Bölge-
si'nde 2 bin 500'ün üze-
rinde bitki türü bulundu-
ğunu kaydederek, bu has-
sas bölgede yatınm yap-
madan önce çok dikkat-
li ön incelemeler ve ÇED
raporu hazırlanması ge-
rektiğini söyledi.
Rize muhabirimiz
Ömer Şan'ın haberine
göre DSİ tarafindan yap-
işlet-devret modeli ile yaptınlması düşünü-
len nehir tipi hidroelektrik santrallan proje-
sine Çamlıhemşin Belediye Başkanı Gahp
PeBt'ten de tepki geldi. Galip Pelit, bölgenin
korunması için çırpındıklannı vurgulayarak
"Bizim yardım istcdiğimiz yetkililer bizim
karşımıza böyle bir projeyle çıkryor. Akıl al-
maz bir uygulama— Proje için birçok uygun
yer dururken, böyle bir doğal çevrenin kat-
ledilmek istenmesi turizmimizin ne derece
geuştirilmek istendiğini ortaya koyuyor. Çam-
hhemşinliler olarak böyle bir projeyi uygulat-
mamız mümkün değiT dedi. Bu arada Çam-
lıhemşin'e bağlı beş mahalle ve dört köy
muhtan da çeşitli birim ve bakanhklara
yazılar göndererek hidroelektrik santrallan
projesinin uygulanmaması için yardım is-
tedi.
Kanserde umut atomda
CELALYILMAZ
tZMİR - tkinci paylaşım savaşında on
binlerce kişiyi hayatın dışına iterek kentle-
ri haritadan silen "atom", şimdi de insan-
lan yaşama geri döndürüyor. tzmir'deki
"Atom Tedavi Odası" kanserli hastalann
yaşama yeniden tutunduklan '^umutoaaa"
oldu... "Hastahğı kabuDenmevip tedaviyi
kabul ettim (G.G.)". "llacı
icipyatnm.Ddsaatuyumu-
şum. Kalkmca rahauadıın.
Anladun ki hastahğı yene-
ceğinı(R.'V.)'
<
. "Geküinya-
şadım\v gidhorum. Bütün
insanlan çok seviyorum
(G.K.)", «Burası kanşık
duygulann iç içe yaşandığı
bir yer. Boş ve her şeye rağ-
„ • Ege
Universitesi'ndeki
Atom Tedavi
Odası'nda meme, cilt
ve guatr kanseri
hastalan tedavi
görüyor.
e-posta : tan (g prizma.net. tr
men vaşamakçokgüzel(S.K.)'\ Buduygu
ve düşünceler. Ege Universitesi (EÜ) Nük-
leerTıp Anabilim Dalı'nın Türkiye'deki iki
merkezden biri olan *t
umutodası''na yaşa-
ma dönmekiçin giren kanserli hastalann anı
defterindenalmtı...
EÜ Nükleer Tıp Anabilim Dalı öğretim
üyesi Prof. Dr. Hayal Ozkıbç. ağırlıkh ola-
rak guatr, meme ve cilt kanseri hastalannın
tedavi edildiğı "atom tedavi odaa''nvn anı
deftennden edindikleri verilerle, hastalann
ruhsal durumlannın değerlendirmesini de
yaptıklannı belirterek daha fazla yardım
konusunda etkın yöntemler saptadıklannı
söyledi.
Atom tedavisinde, bilinen ışın tedavile-
rinin tersine saç dökülme olaylan gibi yan
etkilerin olmadığını kaydeden Prof. Dr. Ha-
yal Özkılıç, odada geçen süre içinde hasta-
nrn taşıdığı rad>oaktivite nedeniyle ziyaret-
çiye izin verilmediğini belirtti. Prof. Dr. Kı-
lıç, atom tedavisine ilişkin
şunlan söyledi:
" Kanserli hastalann te-
daviedüdîgiatomodasuka-
pı ve duvarlan kurşun kap-
lı. buzdolaph. televmonlu,
hastanınhergereksinimini
karşılayabileceği küçük, şi-
rin bir oda. Hasta radyoak-
üf atomuiçtiktensonraoda-
dan dışan çıkmıyor. Ancak. tetefonla dışa-
nvı arayabfliyor ve aranabitiyor. 24 saat sü-
reylebir nüklecrüpdoktoruveöğretimüye-
si nöbet bekli\or. Hasta bu odada 3-7 gün
katrvor.Süre sonundataşıdığı rad>asyon tü-
kenmiş ve rjileştirmeve önemli bir adımat-
mB( olarak odadan avnlıyor."
Tedavi öncesi atom tedavi odasının sağ-
lık fizikçisi denetiminde radyoaktıf ölçüm-
lerinin yapıldığını ve temizlendiğini anım-
satan Prof. Dr. Hayal Özkılıç, her hasta son-
rasında a>Tiı işlemın yinelendiğini belirtti.
üksek topukkiK..
Vakko, 1997-1998 sonbahar-kış modasında gri, kahve ve
lacivert renklere ağırlık verdi. Kadın koleksiyonunda be-
le oturan geniş omuzlu ceket ve derinjırtmaçh minflere
ağırükverenVakko, bol pantolonlutayyörlereve derin' V
dekohelere de yer ayırdı. Kadın ayakkabılannda yüksek
topuklar ve SİVTİ burunlar tercih edilhor. Vakko, erkek
koleksiyonunda ise 1960-70'li yülara uzanr\or. Takun el-
biselerde ceketler bele yakın knıvaze ya da 3 düğmeu.
Arastırma
Sigarayı
ençok
gazeteciler
içiyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bü rosu)- Hacette-
pe Halk Sağlığı Vakfı
tarafindan yapılan araş-
tırma, sigarayı en çok
gazetecilerin içtiğini or-
taya koydu.
Vakfin, öğretmenler,
anneler, sporcular, sa-
natçılar, gazeteciler, dok-
torlar, milletvekilleri ve
ortaokul-lise öğrencile-
ri olmak üzere 9 ayn
grupta yaptığı araştır-
mada, gazetecilerin ya-
ndan fazlasının sigara
içtiği belirlendi.
Tütün ve sigaranın
başta akciğer kanseri ol-
mak üzere çeşitli sağlık
sorunlanna neden oldu-
ğuna dikkat çekilen araş-
tırma, toplam 2 bin 503
kişi üzerinde yapıldı. Si-
gara içme oranında ga-
zeteciler yüzde 63.9 ile
birinci sırada yer alır-
ken bu meslek grubunu
sırasıyla öğretmenler,
sanatçılar ve doktorlar
izledi.
Türkiye'de
çocuk
felci yok
İstanbui Haber Ser-
visi - Dünya Sağlık Ör-
gütü (WH0) Avrupa
Bölge Çocuk Aktivite-
leri Sorumlusu Dr. Ge-
orge Oblapenko, Avru-
pa'da çocuk felcine kar-
şı başanh bir mücadele
verildiğini vurguladı.
Conrad Oteli'nde de-
vam eden V.HO 47. Av-
rupa Bölge Komite Top-
lantısı çerçevesinde ço-
cuk felci ele alındı. Ço-
cuk felcine karşı 1988
yılından bu yana savaş-
üklannı belirten George
Oblapenko, "O zaman
35 bin 250 olan çocuk
felci vakası, yapılan ça-
lışmalar sonucunda
1996'da4binlll'edüş-
tü"dedi.
1995'te Avrupa ile
Batı Akdeniz bölgesi-
nin gerçekleştirdiği or-
tak operasyona da deği-
nen Oblapenko, Türki-
ye'nin de dahil olduğu
18 ülkeyi kapsayan ope-
rasyonda yüzde 95 ora-
nında bağışıklama sağ-
landığrnı kaydetti. Obla-
penko, bu bölgede
1988'de200,1997'deise
bir vakanın rapor edildi-
ğini söyledi.
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
Hep 'karacahfl' diye bir söz tuttur-
muş gideriz. Oysa artik cahilliğin baş-
ka renkleri de çıktı, ama biz tanımı-
yoruz, üzerinde de durmuyoruz. Bi-
İelim ki arnk cahiller de renİdendi. Ca-
hil diye sadece kara cahili tanrrsak
yanlış yapma oranımız yükselir, bil-
meden renkli cahilleri başımıza geti-
rir, sonra da dövünür dururuz. Şimdi
şu zamane cahillerini tanımaya ne
dersiniz?
Pembe cahiller...
ne ilişkin olumsuz bir sözcük ya da
küçük bir eleştiriyi sert tepkilerle kar-
şılarlar. Geleceklerini hep şanstan ka-
derden beklerler. Nerden geleceği hiç
belli olmayan bir talihin gelip kendi-
lerini bubnasını bekler, ama bundan
da hiç umutlu olmadıklarını söyleyip
dururlar. Herkes çok talihli. kendile-
ri pek talihsizdirler. Bu insanlar göz-
lerinı hep pembe şeylere dikme yü-
Pembe Cahil
D u sınıfa giren cahiller televizyon-
D lannpembe dizileriyle yetişmek-
tedir. Hayatlannda en çok ilgilendik-
leri konulardedikodulardır. Futbolcu-
lann sevgilileri, ünlü şarkıcılann ma-
nitalan, kimin kiminle...nerde neler
yaptığı engin kültürkaynaklannı oluş-
turur. Başkalanyla böyle içli dışlı il-
gilendikleri halde kendileriyle ilgili
en küçük çabalan yoktur. Kendileri-
zünden cahil kalmış, böylece de 'pem-
be cahil' olmuşlardır. talih oyunlan
oynamayı severlerse de hiçbir zaman
umutla beklemezler. Umudun hep
başkalan tarafindan onlara verihne-
sini beklerler. Çete haberleriyle ilgi-
leri yoktur, sadece "Bizim aklımız al-
maz, bunlar büyüklerin işi" diye ge-
çiştirirler. İbrahim Şahin'i amcası-
nın oğluna benzetenler çıkarsa da il-
gileri bundan ibarettir. .^mcasıhın oğ-
lu da aklında yakışıklı olarak kaldı-
ğmdan iz bırakmıştır. Işte size 'pem-
be cahiller'.
Sarı cahiller
A dlanna bakıp da hepsini sanşm
Jx. sanmaym. îçlerinde ünlü sanşın-
lar da vardır, ama burada renk ayn-
mı saça göre yapılmaz. Bilirsiniz Ho-
livud'un 'aptal sanşm' nitelemesi,
fılm yıldızı olan sanşın güzellerin
kafalannrn içinin boşluğuna değinmek
için söylenmiştir. Biz ne 'sancahfl'ler
görmüşüzdür ki memleketi yıllarca
oyalamış, insanlan kendisiyle uğraş-
tırmıştır. 'San cahil', herkesi aptal,
kendini pek akıllı sanır. Çevresinde-
ki pek çok kişinin aptal olduğuna hiç
kuşku yoktur. Ancak bu kişilerin ap-
tal olduğu için mi orada bulunduğu,
yoksa orada bulunduğu için mi aptal-
laştığı tartışmalıdrr. Ancak gerçek şu-
dur İa, çevresinde bu kadar çok aptal
bulununca 'san cahil' kendini pek
âlim, pek bilgili, pek akıllı sayar ki bu-
na da şaşılmaz. 'San cahiller' de ka-
ra cahiller gibi kendine pek güvenir,
kendini pek beğenirler. Kasım kasım
kasılır, asım asım asıhrlar. Kasılma-
ya, asılmaya meraklı olduklan için
ne gitmişler, başlarma kukuleta takıp
hoplayarak mezun ohnuşlardrr. Ad-
lannın önüne yüklüce etiket sıfatlan
takıp kurum kurum dolaşmışlardır.
Ama ne yazık ki bütün bunlar, onla-
nn 'san cahil' olmasını önleyeme-
miştir. Sakın kara cahilden kaçarken
san cahilin tuzağına düşmeyin deriz.
Yarı cahiller...
yi atar tutar, hiçbir kaygı duymadan
kendilerini pek bilgili, pek maharetli
gösterebilirler. Yan cahiller bu cahil-
ler sürüsünün en çokzarar verenidir. As-
lında hangi cahilin daha zararlı oldu-
ğu baştan anlaşılmaz, sonradan ortaya
çıkar. lyisi mi cahilinher türünden uzak
kalmalı, bunlan cahillikten kurtarma-
nın da bir yolunu bulmalıdır. Çünkü
cahil ne yapar eder, kendini başkalanmn
başma bela eder. Bu da unutulmamah.
de ünlü bir 'san cahil', "Benim ipim
cebimde"demeyi pek sevmektedir.
Onun ipinin, cebinde değil de başka-
sının ebnde olduğu bellidir de ipin ucu-
nun kimde olduğu pek anlaşılama-
maktadır. Bunlar kara cahillerden
farklı olarak mekteplerin en iyileri-
D urdar da çok tehlikeli cahillerdir.
D Her şeyden haberleri vardır, ama
hiçbir şeyi tam bilmezler. Bütün bildik-
leri yanm, bütün anladıklan eksiktir.
Yanlışı doğruya kanştırdıklan için yan-
hşı bilmeyenler, bunlann doğru bildik-
lerini sanır. Onun için de çok tehlikeli
olabilirler. Çevrelerini zaman zaman
çok iyi kandınrlar. En tehlikeli dolan-
dıncılar, sahtekârlar bunlann arasm-
dan çıkar. Çevreleriyle konuştuklan
zaman mangalda kül bırakmazlar, onun
için de çok inandıncı olabilirler. Her şe- I
>