Catalog

EYLÜL 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 URKI foanbul Y 22 Sınop Edime PB 23 Samsun Kocaeli PB 21 Trabzon Çanakkale PB 24 Giresun lanir PB 25 Ankara Manisa PB 25 Eskişehir Aydın Y 2 7 Konya Y 23 Denizli 25 Sıvas Zonguldak Y 20 Antalya Bütün bölgelerimiz parçalı bulutlu, Mar- mara'nın doğusu, Karadeniz, Iç ve Gü- ney Ege, Akdenız ıle iç Anadolu sağanak ve yer yer gökgürül- tülü sağanak yağış- lı, ötekı yerler az bu- lutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı azalacak. Oslo Helstnkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB Y PB PB PB PB PB PB 14 12 14 21 17 17 27 17 26 Kars Münih PB 18 Milano Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y PB Y Y PB PB PB 19 19 28 17 21 21 28 27 PB 28 Moskova Taşkent Tahran Kahre» Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A Y Y PB A PB Y 14 29 27 27 26 27 28 31 Şam PB 30 Parçalı bulutlu : sısiı Bulutlu k Çok bulutlu Yağmurtu lAAAAf Kartı Sulukar >Gök gurültulü ABD'den Türkiye'ye Mısır güvencesi LALE SARIİBRAHİMOĞLU ANKARA - Türkiye ve ABD arasuıda. gelecek hafta yapılacak NATO tatbikatı konusunda çıkan anlaşmazlığın ardından, Rus yapımı S-300 fiizelerinin Ankara'ya karşı gerçekten tehdit oluşturup oluştur- madığı konusunda da ciddi görüş aynlığı çıktı. ABD'nin, Rum kesimine yerleştirilme- si durumunda Türkiye'nin S-300 füzele- rinı vuracağı yolunda aylar önce yaptığı uyanyı uygulamaya geçıreceği konusun- da yeni ikna olduğu ve diplomatik giri- şimleri başlattıği öğrenildi. ABD'nin bir süre önce Boğazlar'dan geçen Mısır gemi- 5İnde S-300 füzeleri bulunmadığı konu- sunda da Türkiye'ye güvence verdiği öğ- renildi. - Cumhuriyet'in edindığı bilgıye göre ABD, Türk oTdusunun S-300 fözelerini vTirma kararlılığını görünce bir dizi ön- lem almaya başladı. Bu önlemler arasın- da öncelikle ilgili ülkelernezdinde füze sa- tışının durdurulması için ikna yöntemleri üzennde duruluyor. Türkiye'nin tersine S-300 fiizelerini gerçekten bir tehdit ola- rak görmediğini belirten ABD, Anka- ra'nın, bu füzeleri vuracağını belirterek askeri yöntemlere başvurma kararlılığını caydırma arayışlan içine de girdi. Türkiye. bu yıl ortalannda, Rum kesi- minın Rusya ile S-300 fiizelerini satın al- ma anlaşması imzalamasının ardından Türk topraklannı da rnenzili içine alaca- ğını belirttiğı bu füzeleri, adaya yerleşti- rildiği anda vuracağını açıklamıştı. Yunanistan ve Rum tarafi, Kıbns gö- rüşmelerinde, kuzeydekı Türk askerleri- nin sayısının azaltılması ve Kıbns'ın Av- rupa Birliği'ne (AB) tam üye olmasına yönelik itirazlara karşı S-300 füzelerini pazarlık kozu olarak da kullanıyor. S-300fiizelerininRum kesimine ne za- man yerleştirileceği konusundaki belirsiz- lik sürerken ABD'nm, ilgili taraflar An- kara, Atina ve Moskova'da Akdeniz'in bu stratejik adasında olası bir çaüşmanın çık- masını önlemek ıçın yoğun dıplomasi tra- fiği başlattığı bildirildi. Bu amaçla ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahat- güzan Frank Rkciardone hafta başında Dışişleri Bakanlığı'nı ziyaret etmişti. ABD'nin, Türkiye'nin fuzelen vuraca- ğı yolundaki açıklamasının. dış politıka- da güvenilirliği sorgulanan REFAHYOL döneminde açıklanması nedeniyle Anka- ra'nın bu uyansını yaşama geçireceği ko- nusunda kuşkulan bulunduğu öğrenildi. Ancak ABD'nin, MesutYılmaz'ın başba- kanlığındaki koalisyon hükümetinin füze- len vurma konusunda kararlı olduğunu gördüğüne dikkat çekildi. Karadan havaya S-300 fiizelerinin, uçaklan hedef alan savunma amaçlı bir sistem olduğunu vurgulayan ABD, bu si- lahlann "bağnnsız bir devtet" olan Kıbns Rum bölgesine yerleştirilmesi konusunda Ankara'nın aşın tepkisel politika izlediği görüşünü iletri. ABD'nin görüşlerinin ter- sine, Türkiye bu füzelerin gerektiğinde saldın amaçlı kullanılabildiğine ve füze- ler yoluy la Rusya'nın Doğu Akdeniz'i bir nüfuz bölgesi haline getüme girişimleri ıçinde bulunduğuna dikkat çekiyor. S-300 fiizelerinin adaya yerleştirilmesi duru- munda ek askeri önlemler alınacağını açıklayan Türkiye'nin askeri yöntemlere başvurma tehdıdini anlamakta güçlük çek- tiklerini de savunan Amenkalı yetkililerin, Türk tarafina "Suriye ve Iran'da da Tür- kiye'yi tehdit eden füzeler var, ama Türki- yeaynı tepldyi göstermiyor" görüşünü öne sürdükleri belirtıldı. ABD'nin Rus füze- lerinin Rum tarafina satışı konusunu dik- katle izledilderi belirtilirken. Türk tarafi- na şu görüşü ilettikleri de kaydedildi: "Türkiye'ninbufüzeteri vuraca^nısöy- lemesi sonınun çözümüne yardımcı olmu- yor. Türk ordusunun bu füzeleri vurma gerekçesini haklı çıkarmasını anlamıyo- ruz. Çünkü bu füzeler savunma amaçlı. Şayet bu füzeler adaya konuşlandınkiıktan sonra bir Türk uçağına saldın olduğu an- da Türk taraft karşı savunmaya gectiğio- de hakh olur. Ancak böyle bir durum or- tada yokken füzelerin adaya yerleştirilme- si halinde 'Bunlan vururuz' diyerek Tür- kiye haklıhğmı kanıüamıyor." Türkiye, ABD'nin gelecek hafta yapı- lacak Dynamic Mix-97 tatbıkatmda Yuna- nistan'a, Ege'nin uluslararası sulannda ödün verici bir tutum içine girmesi üzeri- ne, tarihınde ilk kez bir ittifak manevrasın- dan çekildiğini açıklamıştı. Ankara'dan S-300 fiizeleri için askeri önlenı • Baştarafi 1. Sayfada landınlması durumunda ne ya- pılacağı değerlendirildi. "Füze- lerin çalışOnlmamasına yönelik savunma sistemleri veya rampa- lann >ıırulnıası''na ilişkin yön- temlerin de Genelkurmay tara- fından hükümet üyelerine genel çerçeve içinde sunulduğu öğre- nildi. • Genelkurmay'ın hazırlıklannın tamamlanmasınrn ardından. aske- ri yetkililer ve hükümet üyelen- fıin füze konusunda yeniden bir âraya gelecekleri bildirildi. Brifıngin ardından açıklama yapan Y^lmaz, Yunanistan ile Gü- ney Kıbns Rum Yönetimi arasın- da ortak askeri doktrin uygulan- masıyla hızlanan aşın silahlanma- nın, giderek artan biçimde sadece KKTC'nin değil. doğrudan Türki- ye'nin güvenliğini tehdit eden bo- yutlar kazandığının saptandığını bildirdi. Yılmaz, "Kıbns Rum ke- siminin BM Güvenlik Konseyi ka- rarlanna aykın olarak S-300 füze- lerini Kıbns'a getirme karannı sürdürmesi nedeniyle Genelkur- ma>Başkanlığı'nagerekliek aske- ri önlemlerin planlanarak hükü- mete sunulması görevi \erilmiştir" dedi. "Ne tip askeri önlemlerin gündeme geldiğj" sorusuna "Ge- nelkunnay Başkanhğımızın ge- rekM göreceği önlemler" yanıtını veren Yılmaz, ek askeri önlemle- rin içeriğini açıklamadı. Yılmaz, yapılan diplomatik girişimlerin sonuçsuz kaldığını, füzeleri ko- nuşlandırma karannın sürdürül- düğünü belirterek "ek askeri ön- lemlere'' gereksinim duyulduğunu söyledi. Yılmaz, bir gazetecüıin fuzele- rin adaya gönderilmesinin savaş nedeni (casus belli) sayılıp sayıl- madığına ilişkin sorusu üzerine. "Füzeierin adaya geunesi halinde bunun doğrudan doğruya sadece Güvenlik Konse>i kararlanrun ih- lali değil, Türkiye'nin güvenliğini tehdit edici bir getişme olduğu de- ğcriendirmesi yapümıştır. Şu aşa- mada önemli olan budur" dedi. S-300 fiizelerinin üzerinde ya- pılacak bazı teknik geliştirmeler- le imha gücü yüksek taarruz si- lahlanna dönüştürülebildiğini kaydeden Yılmaz, Türkiye'nin kendi güvenliğini tehdit edecek böylesi bir gelişme karşısında ses- siz kalmasının düşünülemeyece- ğini vurguladı. Ecevit de Cumhuriyet'in konu- ya ilişkin sorulannı yanıtlarken diplomatik alanda çalışmalann sürdüğünü. ancak askeri adımla- nn da arttınlması gerektığini söy- ledi. Ecevit, askerlerin varacağı sonuçlann hükümet tarafından de- ğerlendirileceğini, konuyla ilgili siyasi ve askeri önlemlerin alına- cağını söyledi. Rusya Federasyonu'nun Doğu Akdeniz'de etkifi bir konuma gel- mek istediğine, bunun için de Gü- ney Kıbns Rum Yönetimi'nden yararlandığına işaret eden Ecevit, -Rusva'nın Doğu Akdeniz'i bir nüfuz bölgesi haline getirme giri- şimleri çok açık. Bunun ne sonuç- lar verebileceğini Avrupa henüz görebilrruş değil'" dedi. Füze teknolojisindeki gelişme nedeniyle savunma alanında hava üstünlüğünün yetersiz hale geldi- ğini belirten Ecevit, "O konuda bazı aülımlar yapılması gerekli. Körfez Savaşı füzeierin olanakla- rmın bir hayli artüğuu gösterdi" dedi. Ecevit, Kıbns sorununun. Kıbns halkının konusu olmaktan çıktığını belirterek "Yunanistan fiDen orayayerkşti Yani Kıbnsso- runu yalnız Kıbns bağlamındaele alınacak durumda degjl" görüşü- nü dile getirdi. Sezgin de dün kuv- vet komutanlannı kabulünde ga- zetecilerin sorulan üzerine, sorun- lann konuşularak çözümlenmesi gerektiğini vurguladı. ABD Yılmaz'ın açıklamasından kaygıh SeriatÇl gÖSteiİcflere WASHINGTON(Cumhuri\etVABDDı- yı uyaracak. Washington, Türk ve Yunan dı- J 3 OVVASHINGTON (Cumhuriyet)-ABD Dı- şişleri Bakanlıği. Başbakan Mesut Yü- maz'ın S-300 füzeleri ile ilgili açıklamala- nnın "kaygı Ue not edildiğini" bildirdi. #; ABD Dışişleri Bakanlığı, Yılmaz'ın ^-3Q0 füzeleri ile ilgili dün (jerHkurmay'da verilen brifingin ardından yaptığı açıklama- tara anmda yanıt verdi. ABD Dışişleri Ba- kanlığı tarafından yapılan yazılı açıklama- da, "Füze meselesinin askeri yollardan çö- zümleneceği yolundaki tehditlere şiddetlc karşryız" denıldı. Yılmaz'ın açıklamalannın "kaygıUenotedildiğini"belırten ABD Dışiş- ^Sri Bakanlığı, tüm taraflara gerilimi arttın- î ı açıklamalar yapmama çağnsında bulun- du. Diplomatik kaynakJardan edinilen bil- gilere göre, pazartesi günü başlayacak olan 3M Genel Kurulu çalışmalanna katılacak ölan ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Alb- nght, Türk ve Yunan meslektaşlannı, özel- ]ikle Kıbns gerilımindeki rollerinden dola- yı uyaracak. VVashington, Türk ve Yunan dı- şişleri bakanlanna Kıbns üzerindeki etkile- rini kullanmalannı ve fiilen devreye girip ta- raflan bir banş anlaşması yolunda ikna et- melerini de ısrarla dile getirecek. Bugün BM Genel Kurulu çalışmalanna kaülmak üzere New York'a hjeeket edecek oıarfthşişleri Bakanı tsmafl Cfem'in ABD ve Yunanistan dışişleri bakanlan ile yapacağı görüşmeler- de, öncelikle S-300 fiizelerinin bolgesel dengeleri ciddi biçimde etkileyeceğinden duyulan kaygıyı ileteceği öğrenildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin ise ABD. Türkiye ve Yunanistan Dı- şişleri Bakanı arasmda bir toplantının plan- lanmadığını söyledi. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı dün akşam saatlerinde yaptığı açıklamada. "Bu Mesut Yılmaz hükümeti- nin bilinen tutumudur" denildi. Yunanis- tan, daha önce de bu konuda tepkilerini dile getirdi. • Baştarafi 1. Sayfada meydanda toplandı. "İslami hareket engeflenemez", "İmam-hatipk'r kapa- tılamaz" sloganlan atan eylemciler, polisin uyanlannı dinlemediler. Bu- nun üzerine müdahalede Dulunan gü- venlik güçleri, 80 göstericiyi gözaltı- na alarak terörle mücadele şubesine götürdü. Sultanbeyli'de de cami çıkışında küçük bir grup tarafından yapılmak istenen gösteriye yurttaşlar ılği gös- termediler. Istanbul'un çeşitli semtle- rine RP'nın ılçe örgütlerince asılan -Sonınlu Eğitimde Öğretmen ve Öğ- rencilere Başanlar Dfleriz" yazılı pan- kartlar işe yurttaşlar tarafından tep: kıyle karşüandı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan tstanbul Vali Yardım- cısı Saim Eskioğlu "Pankart trinsizse ve içeriği uygun'değttse toplaühr" de- di. Konya'da cuma namazı sonrası 8 yıllık kesintisiz zorunlu temel eğitim yasası, Hacıveyiszade Camii önünde protesto edıldi. "Şerefsiz medya" di- ye bağıran göstericiler. Samanyolu TV kameramanı Musa Taşpınar' ı tar- takladılar. Saldında yaralanan Taşpı- nar, Konya Numune Hastanesi'ne kal- 3ınldı. Adıyâman'da'da Üliıcami'de' cuma namazı sonrasında cami avlu- sunda toplanarak yürüyüşe geçmek isteyen bir grup. polis tarafindan en- gellendi. Polıs, şeriatçı grubu dağıt- mak için cop kullanırken, 40 kişiyi de gözaltına aldı. Servet soruşturması yurtdışına uzanıyor Kemaıruııla sana bir gol atabilseydim • Baştarafi 1. Sayfada bir lokantaya arkadaşlanmı götürmek gi- bi... Konserlenn her biri bir kere yaşanan birer deneyim oluyor. Dinleyici ile birlik- te miizik de değişiyor. , - Doğaçlamaya fa/Ja olanak tanımayan, gelenekscl orkestra konserierinde sıkılıyor musuuıa/? 1 - O trp konserleri de seviyorum, çünkü klasik müziğin doğasında doğaçlama za- ten var Bir kere klasik müzik bestecileri, âlternatif rock gruplannın hayal bile ede- meyeceği ölçûde kurallan yıkmışlardır müzikte. Altematif denilen çoğu grup, as- lında brbirinebenziyor. - Miiökal kuiyerinizin en paıiak döne- minde beş yıBığına ortadan kaybounak, doğnı bir seçim miydi sizce? " - Doğru bir zamanda ara verdiğime ina- ruyonm. Haru yanlış bir şey yapmışım da ortadaı kaybolmak istiyormuşum gibi bir aurum yoktu. Gayet iyiydim. Ama yaşa- mımdi bazı dengesizlikler olmaya başla- mıstı. Sözgelımi. Dört Mevsim'den farklı bir şey çalaca< olsam, herkes şaşınp kalı- Jyorivı.. Müms endüstrisi insanlann bek- Jfentileine göre şekilleniyor. benim ideal- lerim se çok farklı. Insanlar giderek daha dar lc2İıplara sokuluyorlar, herhangi bir felsefıboyuttm yoksun yaşıyorlar. Insan- lar dâisünınesndiye hükümetler çaba gös- teriyo: Müzdl işte bu noktada giriyor dev- reye^ iısanın ifkunu genişletiyor. . - EMiniz t»Tinız, grvim tarzmız, müzi- kal sedmleriıizle, her anlamda farklı bir miurLvensiniı. Durum böyle olmasaydı bu denli inlü olaoilir miydiniz sizce? - Işi yaramıdı diyemem ama bence za- tentıernüzis^enfarklıdır. Ama klasik mü- zikte te ınsanar hayatta olduğu gibi çeşit- li okxılaradeam ediyor ve belirli şekille- re solaluyoriır. Belki bazılan öğretmen- leriniı sözlernı biraz fazla dinliyor! Ama ben<:eher Lnsan orijinaldir. - Sirin u D«t Mevsim" kaydınızı daha önc« Uasik nüzik dinlemeyen kesimler de şatrm Jdı. çiirkü sizi kendilerine yakın bul- dhılar. Sözgeimi u Üç Tenor" konserlerin- dem. sınra, opera da geniş kiüefere ulaşü... - B;n o kcnserlerden sonra da operaya ilgi dıymadın Pavarotti'ninplaklannı sa- tın alnm tabı. çünkü sesi muhteşem. Ope- ra ç=Oı zor bisanat, o kadar farklı öğeler- dem ouşuyoıki biri yolunda gitmediği za- maMi ıütünö ;tkiliyor. - AhndaoKradink'mck.izlem<;ktenga- libaa caha ze>«Ji! - Evet, çünkü o zaman istediğin zaman kapatabilirsin! - Klasik müzikte daha geniş kitlekre u- laşmanm yolu ne olabilir? - Bir kere farklı olmak, daha fazla din- leyici çekmek anlamına gelmiyor. Bu din- leyiciye haksızlık olur. Bu sonınun yanı- tını bilmiyorum doğrusu. Ama galiba din- leyiciye saygı duymak çok önemli. Amaç iletişimse, o zaman iletişime girdiğin in- sanlann bir değeri olmalı. Plakçılar dinle- yiciye para, bazı müzisyenler de katlanıl- ması zorunda olan bir öğe olarak bakıyor- lar. Işte Pavarotti, Rubinstein gibiler bu noktada öteki müzisyenlerden aynlıyor- lar. Dinleyici ile bir iletişime girme arzu- su içindeler. - Sizi yere göğe koyamayan bazı eleştir- menler, çok ünhı olduğunuz için "Meğer Nigel Kennedy 'de de iş yokmuş" demeye başladılar... - Onlann da para kazanması gerek... On- lara yaranm dokunuyorsa. ne iyi! - Müziğin, çocukluğunu yaşayamayan "harika çocuklan"na karşı çok du\arusı- nız_ Siz de aynı yoldan geçtiniz. Bir yaşın- dald oğJunuza çok güzel bir çocukluk vaat etmenizin nedeni bu mu? - Anne babalannın müziğe yetenekli ço- cuklanna yaşattıklannı yaşatmaması için, onlan da aynı yollardan geçirmek gerek belki. Kapitalist sistem çpcuklannı tüke- rirken, anne babalar o çocuklann neler ya- şadıklannın farkında değiller. Bu çocuk- lar gerçekten yetenekliyse, büyüdükleri zaman mükemmel olacaklardır. Neden bu kadar acele ediliyor? 12 yaşmda konserle- re çıkartılanbir çocuk, 20 yaşında daha iyi çalabilecekse. o çocuğu hırpalamarun ne anlarm var? - Müziği hissetmenin belli bir yaşı var mı? - Bilmiyorum... Oğluma doğmadan ön- ce iki ay boyunca annesinin karnında Bach'ın aynı parçasını çaldım. Doğunca da aynı parçayı çaldım, baktım hoşuna gi- diyor! Klasik müziğe tolerans erken yaşta başlıyor! - Pekioğlunuz müzLsyen mi olsun,futbol- cu mu olsun isterdiniz? - Umanm futbolcu olur! Aston Villa'nın durumu hiç iyi değil, yardıma ihtiyacımız var... - En büyük hayaliniz nedir? - Aston Villa'nın bir yılda Avrupa'nın üç büyük kupasını kazanması! Ve ben ölme- den göreceğim bunu! • Baştarafi 1. Sayfada kanlıklan aracılığıyla bu ülkelere yazı gönderecek. Savcılık, başvurusunda, bürokratlar adına mal varlı- ğı saptanması durumunda. bunlann "müsadere edil- mesini" de isteyecek. Başsavcılık, soruşturma kapsamında adı geçen 22 belediye başkanmın ifade- lerinin alınması için yazı- lan talimat yanıtlannı bek- liyor. Soruşturmayı yürüten savcı Ahmet Adil Ku- bat'ın, öncelikli olarak, mallanna tedbir konulan eski Ankara II Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Zakir Alar haklanda "devleti do- landırmak" ve "3628 sayı- lı Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele ve Mal Bildiri- minde Bulunulmaması Hakkmdaki Yasa'ya mu- halefet" suçlanndan dava açacağı öğrenildi. Servetlerinde gelirleriy- le orantısız biçimde "fahiş arüş" meydana geldigi ile- ri sürülen ve tutuklanma is- temleri reddedilen bürok- ratlar şunlar: Yurda Güven Bezaz, Mustafa Gültekin, Adem Arslan, AK Oğuz, Sami Ku- ran, Sami TopaL Oğuz Tez- men, Veli Bettemir, Cengjz Bulut, Şevki Dcvelioğlu. Osman Çandır, Ökkeş Se- lim Ahcı, Erdinç Özkan. Necdet Akkuş, Levent Ak- yön, Şahap Nazmi Özto- hum. Haklannda, tutuklama istemi olmadan soruşturma açılan bürokratlar ise şun- lar: Yılmaz GöraL Turgay Üçöz, Mehmet Güler, Tah- sin Dgar, Şener Çeltik, tk- ram Yaşar, Cengiz Anık, Mehmet Taşaltm, İbrahim Özdemir Olcay, Sükyman Sinan Amiklioglu, Ali trfan Ertürk, Yüksel Yanmgü- meli, Orhan Ayaz, Hamza Dağdeviren (Kurum dışı- Bağlum Belediye Başka- nı), Zakir Alar (Kurum dı- şı- Eski Ankara Milli Eği- tim Müdür Yardımcısı), Yaşar İkram ve Hüseyin Balcı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada Önceki gün Dışişleri'ne füze brifingi veren Genel- kurmay, dün de Başbakanlık Konutu'nda hüküme- tin ilgili üyelerini bilgilendirdi. Bnfingde altı çizilen konular şunlar oldu: - Rumlann alacağı füze Kıbns sorunu olmaktan çıkmış, Türkiye'yi de tehdit eden ciddi bir adım ha- line gelmiştir. - Türkiye'nin çevresindeki ülkelerin hemen tümü Rus yapımı füzelere sahip hale gelmiştir. Bir başka deyişle Türkiye, füze kuşatması altına girmiş du- rumdadır. - Kıbns sorununun çözümünde füzeler kesinlikle pazarlık konusu yapılamaz. - Rum kesimi ve Yunanistan'la sürdürülen diplo- matik temaslar istenen sonucu vermemiştir. Buna, askeri önlemleri eklemek de kaçınılmaz olmuştur. - Avrupa, gelişmeleri, 'ayırdına varmamış havada' izlemektedir. ABD, durumun ayırdına yeni varmış görünmektedir. Bu saptamalann ardından yapılması gerekenler bölümünde de şunlar sıralandı: - Kıbns'a gerekirse ek askeri kuvvet gönderilebi- lir. - Silah gücünün eşitlenmesi için iki yol izlenecek; öteki ülkelerie işbirliği ve yerii üretim. - Askeri önlemlerin daha net hale getirilmesi için önümüzdeki günlerde benzer toplantılar yinelene- cek. Sözümüz dünkü toplantıdan dışan; Türkiye'nin bu tür konularda tepkisi genellikle maç brttikten son- ra, atılan gollerin ofsayt olduğunu anlatmaya ben- ziyor. Yunanistan, Rusya ve Kıbns Rum kesimiyle aske- ri işbirliği konusunda anlaşmalar yaptı. Bunlan ge- liştirdi. Anlaşmalar yaşama geçince Türkiye de alın- ması gereken önlemleri görüşmeye başladı. Bölgede göze göz-dişe diş politikasının kimseye yararı olmadığını sık sık vurguluyoruz; ama, karşılık- lı güç arttınmı yanşı hızlandı. Avrupa Birliği'nin ekonomik ve moral gücünü ar- kasına alan Yunanistan, Rusya'nın askeri gücünü de topraklanna alma yolunda. Bu durum, "bölgede güç olma" amacıyla çakıştığı için Rusya'nın da işine ge- liyor. Akdeniz... Konuyu Türkiye-Yunanıstan-Kıbns boyutuyla sı- nıriamak sığ olur. Açıyı genişlettiğimizde tek kutup- lu dünyanın sınıriannın zorlandığını görüyoaız. Güney Kıbns'a yerteştinlecek füzelerie biriikte böl- geye üç bine yakın Rus "teknisyeninin" gelmesi söz konusu. Bunun Türkçesi, "askeri üs'tür. Cumhunbaşkanı Süleyman Demirel'e göre Rus- ya, 300 yıl sonra Akdenız'e inıyor. Başbakan Yardım- cısı Bülent Ecevit'e göre ise, konunun çerçevesi şu: „ .Doğu Akdeniz... Türkiye'nin füzeler konusunda benimseyeceği po- litika da konuyu daha karmaşık hale getirebilir. ABD, Türkiye'ye bu tür silahlan vermekten kaçınıyor. Ver- se bile, olmadık şartlar öne sürüyor. ABD'nin bu konulardaki tutumu, "Sana sağlam yorgan veririm; ama, sadece güneşlenirken kulla- nabilirsin" mantığına oturuyor. Türkiye'nin bu alandaki arayışı Çin'e kadar uza- nıyor. ABD buna da karşı çıkıyor. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Çörekçi, Çin'e on günlüğüne "tarihi-turis- tik" yerieri görmek için gitmişti. Yeryüzündeki her beş silahtan biri Ortadoğu'ya satılıyor. Yeni dünya düzeninin sanıkdığı kadar pembe ürün- ler vermediği son zamanlarda daha yüksek sesle di- le getiriliyor. Bölgemiz açısından duruma bakarsak serbest do- laşım politikası gittikçe şekilleniyor. Batı'da refah ve daha insanca yaşam serbest do- laşıma çıktı, tüm bölgelere yayılıyor... Ortadogu'da silah ve kan serbest dolaşımda, tüm bölgelere yayılıyor. Halkaya Doğu Akdeniz de ekleniyor. Hazar petrolleri ister Boğazlar'dan ister Cey- han'dan Batı'ya pazariansın; ana yol neresi olacak? Akdeniz... 'Ekonomik önlem paketi' sendikaları kızdırdı ^Sıkılacak kemer yok' MtLLİ PtYANGO DÜN ÇEKİLDİ • Baştarafi 1. Sayfada -ekonomik istikrar paketi'' hazırlamasını eleştiren Türk-tş Başkanı Bayram Meral, hükümetin dar gelirli vatandaş üzerinde ta- sarruf yapmaya ve sofrasındaki iki zeytin- den birini almaya hakkı olmadığını belirt- ti. Meral, aynı içeriğe sahip 24 Ocak ve 5 Nisan kararlannm ülkede yoksulluğu ve işsizliği arttırdığını söyleyerek hükümetin asıl yapması gereken işin herkesten kazan- cı oranında vergi alması olduğunu vurgu- ladı. Meral, AA'ya yaptığı açıklamada şöyle devam etti: "tsraf önlenmelidir. Arük dar getirtinin ve çalışanlann kemerinde sıkacak dclik kal- mamıştır. Hükümetin bö> le bir icraata git- mesi büyük bir tepki görecektir. Yeni bazı olumsuzluklara meydan vermemesi için hükümet bu düşüncesinden vazgeçmeü- dir." Meral, vergi dilimleri ve sigorta prim oranlannın artmasıyla biriikte işçinin ce- binden her ay 6-7 milyon lira fazla kesinti yapıldığını savıınarak tasarrufu teşvik ve konut edindirme yardımlannın da çarçur edildiğini. buna karşın işçiden ve dar ge- lirliden yeni fedakârlıklar beklemenin in- safsızlık olacağını kaydetti. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak da, açıklamasında, Türkiye'nin içinde bulun- dugu zorluklann herkesçe bilindiğini, özellikle bütçenin faiz ödemeleri dışında, reel anlamda açık verecek olmasının cid- di bir sorun olduğunu belirterek "Hükü- mete düşen görev tüm vatandaşlan, ama öncelikle emeğiyle geçinenleri olumsuz et- kileyen bu çarpıklığı düzeltmektir" dedi. Budak. "Önlem diye getirihnek istenen- ler, geçim sıkınüsı içindeki insanlann gelir- lerini kısmak, zamlarla ekmcğini küçült- mek, sosyal güvenlik kurumlanna desteği kesmek ve yatınmlan daraltarak işsizliği daha da boyutlandırmaktır" dedi. Bunlann önlem değil. sosyal facia ne- denleri olduğunu savunan Budak, şöyle devam etti: Türkiye bu reçeteyle sadece kaosa sürüklenir. Biz elini cebimize uzatan hiçbir iktidara tahammül gösteremeyeceği- mizi açıkça ilan ettik. Bu deviet sadece emekçiden alarak bir adım ileriye gide- mez." Budak, sorunlan çözeceğim diyen hükü- metin atacağı ilk adımın kayıtdlşı ekono- minin kayıt altına alınması olduğunu vur- guladı. Hak-tş Genel Başkanı Salim Uslu ise is- tikrar programlannırı uygulanmasında si- vil toplum örgütleri ve meslek kuraluşlan ile diyaloğa girilmesinin önemini vurgula- dı. Hükümetin bu yönde bir hassasiyeti bu- lunmadığını savunan Uslu, "Hükümet ya- pısal reformlardan çok salt parasai değer- leri ve dengeleri gözeten bir yaldaşım için- dedir. Klasik zam ve vergi dışında gelir ge- ttrîci, kaynak artürıcı arayışlara yönelme- miştir. Doğru olan işçi, memur, emekliler üzerine yeni haklar getirmek değil, vergi adaletmi saglayacak yapısal reformu ger- çekkştirmek, kayıt dışı ekonomiyi kayıt al- tina almakbr" dedi. KESK'e bağh sendikalar ise zorunlu ta- sarruf fonlannın nemalanyla biriikte geri ödenmesini sağlamak ve hükümetin tutu- munu protesto etmek amacıyla bugün ls- tanbul'da yürüyecekler. Saraçhane Parkı'nda saat 13.00'te baş- rayacak yürüyüş, Aksaray Metro önünde son bulacak. 100MİLYAR 546532 İstanbul, İskenderun 20 MİLYAR 349537 Ankara, istanbul. Konya, İstanbul 10 MİLYAR 064150 Ankara, Manisa, Adana, Ankara 5 MİLYAR 022356 Ankara, İstanbul, Izmir, Ankara 271234 Ankara, tstanbul, Aydın, istanbul 1 MİLYAR 073716 117498 151697 158800 582526 500 MİLYON 024468 059872 221903 374931 462289 486216 548323 591969 612173 632258 250 MİLYON: 022213 031490 041984 034081 206292 338034 465823 560134 619515 645339 758072 050146 298443 354883 478617 589666 638198 702800 760141 168520 100 MİLYON 007914 075682 165026 336671 407865 480424 580519 637770 687940 019368 103617 199836 344835 417290 494885 587926 637962 708702 019463 117526 200169 370925 431931 503092 623140 644144 771934 023421 122796 264985 384271 438574 508210 623199 652349 786682 059189 127707 296784 385763 456167 571508 629423 674766 794577 062732 134246 312811 395537 475511 50 MİLYON 034947 170004 253874 357948 448705 583274 622017 702829 764267 159354 167523 245375 356857 445426 577374 620631 700897 762820 145617 238503 243028 355081 438912 548527 620002 695423 757430 137132 235871 343103 345013 435459 512470 618587 693862 757004 123363 222306 339528 416488 417325 506328 609467 683713 746196 119065 222274 337432 411285 494098 502232 609183 668878 742298 112128 220278 326586 408030 473194 599343 600295 665524 726175 085027 203556 319253 390483 462053 598845 658430 662001 724651 083691 191355 315456 378406 460034 594929 648190 709647 710859 075457 184596 306106 376103 458365 594902 636098 707775 771091 036370 181949 295454 357964 450353 594667 623596 703235 765565 165950 20 MİLYON: 007153 077740 162049 260673 366165 445001 601288 689310 759431 047567 129920 215820 325313 400602 527823 072800 148900 258997 365804 443326 590299 686664 757761 038193 123011 207412 314824 395423 510079 642846 148227 254982 360835 440413 585645 681826 757382 036050 121349 206903 309677 393306 493000 642481 719604 253938 350293 437548 573808 674687 747620 034459 118256 202982 304174 393013 489710 626474 712156 790562 344819435266 546435 660248 747487 032822 117648 200548 302924 389208 481265 622717 706521 789691 072359 428435 543858 656209 744533 028589 117178 189362 285416 386310459056 615859 703134 788960 071722 146284 543232 652275 744362 025675 111294 180270 284884 384927 455370 612219 701435 777558 061743 144945 253863 642919 730991 020081 111215 176051 278990 382483 450890 607687 697828 697827 776442 061635 144781 244277 341906 726569 019181 092897 172302 267125 375989 450806 603256 692578 766956 059134 138506 228976 340567 427766 012197 085551167435 261845 374913 449572 602491 689848 763388 050007 137397 220034 337808 406852 532469 10 MİLYON: DO385 08523 09852 15226 15984 17349 24832 25481 26596 29950 31086 33098 36981 46615 52177 58775 65454 67697 74860 78351 78803 79852 83189 9323199007 6 MİLYON: 1829 2502 2686 3539 5297 5771 6068 6125 6217 8024 9378 9928 3 MİLYON: 168 345 512 525 681 825 860 953 1 MİLYON 600 BİN: 57 64 66 89 95 AMORTİ: 4 ve 9