Catalog

30 AĞUSTOS 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 TURKIYE Istanbul Y 26 Sinop Y 28 Adana Edime Y 27 Samsun PB 27 Mersin Kocaeli Çanakkale Y 28 Y 28 Trabzon PB 27 Diyarbakır A Izmir PB 31 Giresun PB 27 Şanlıurfa Ankara B 30 Mardin Manisa PB 31 Aydın 32 Eskişehir B 28 Siirt Konya A 31 Hakkâri Denizli 31 Sıvas Zonguldak Y 26 Antalya PB 29 Van A 31 Kars 38 35 36 31 27 28 Yurdun kuzeybatı kesim- len parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara. Batı Karadenız ıle geç saat- lerde Iç Anaddu'nun ku- zeybatısı sağanak ve gokgurultulü sağanak >ağışlı, otekı yerleraz bu- lutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı bıraz arta- cak. Rüzgâr yurdun gü- neydogu kesimlerinde 3uney ve batı, otekı yer- erde kuzey ve batı yön- erde hafıf arasıra orta kjvvette esecek. AVRUPA Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y PB 24 26 27 22 21 22 23 21 Münih PB 24 Mılano Beriın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina HB Y A PB Y Y A Y 26 27 25 27 26 27 29 29 PB 25 ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A A A A A A A 35 29 33 28 33 32 33 Şam A 35 Parçalı bulutlu jSisli Çok bulutlu Gok gurultulü G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK • Baştarafi 1. Sayfada karalıyor. Demokratik rejimi ha gitti, ha gidiyor noktası- na getiren sanki o değil. Yabancı ülkelere para transferinde kocasıyla biriikte neler döndürdüğü hâlâ anlaşılamayan insan, o değil. ^Menkul ve gayrimenkullerinin kaynağında bin- leVce kuşkulu soru yatan da o değil. Çıkmış sahneye, yırtabileceği neresi ve nesi varsa bağırıyor: "Bu hükümet özürtü bir hükümettirrr. En ufak tepkiyi göstermekten acizdirrr." Tepki pekâlâ, ama neye tepki? Güney Kıbrıslı Rumların Rusya'dan aylarca önce satın aldıkla- rı S-300 füzelerinin parçaları Ada'ya getiriliyor- muş. Mesut Yılmaz hükümeti tepki bile göste- remiyormuş. Bakın hele; şu yalancıya, şu bellek fukarası- na. Eteklerini sağa sola sallayan, bir erkek elini yumuşak avuçlarına alınca adamın ulusal yarar- ları bir yana atacağını sanan siyasal erdem fu- karası Şaibe Hanım... Dışişleri Bakanı'yken Moskova'yı resmi ziya- retinde, "yumruğunu masaya vurmuş, Rus Baş- bakanı'nın yüzüne, 'S-300 füzelerini Rumlara vermeyeceksiniz' diye bağırmıştı." Rus, gülümsemiş ve "Peki, vermeyiz" demiş. Şaibe Hanım da zafer kazanan Amazonlar gibi Moskova seferinden dönmüştü. Bu "bomba olayın" üzerinden bir iki gün geç- ti geçmedi. Moskova, Rumlara satılan füzelerin zamanında teslim edileceğini, hatta yeni sipa- rişlere açık olduklarını "resmen" duyurdu. Meğer Rus Başbakanı, güzelliğini satarak ma- sayı yumruklayan, oturduğu yerde tepinen Şa- ibe Hanım'la alay ediyor, dalga geçiyormuş! Yanına kalan! Şaibe; son açıklamasında S-300 füzelerinin Rumlara vaktinden evvel teslim edileceği habe- rini ele alıyor, Dışişleri Bakanlığı döneminde ay-' nı konuya "sert bir tepki koyduğunu" ilan edi- yor. Sert tepki de masaya vurmak ve bildiğimiz sonuç! inanılmaz ölçüde yalancılıkla, yüzsüzlükle "malul bir siyasetçi" kimliğini -belki binbirinci kez- kanrtlıyor. Füzelerin "adım adım Ada'ya getirilmesine 'butiüRümetfrTen ûfak fepki gösfermekterî aciz"~ olduğunu söyleyebilecek kadaraymazlık göste- riyor, küstahlaşıyor. Ali Rıza Kardüz kardeşimiz, Şaibe'nin skan- dallarıyla, üçkâğıt zenginliğine karşın, "Çillerne gitti ve ne de bitti" diyor ve ekliyor: "Bu ahvai ve şerait altında gideceği de yok, biteceği de. Hatta bir süre sonra gelir ve başkalarının işini bi- tirir ise sakın ola kimse şaşırmasın." Doğrusu haklı. Bizde bu siyasetçi takımı ol- dukça ve kaldıkça. Bu yargının dayanağı bir iki satır. Örneğin "hal- kımızın düşeneacıdığı, bağışladığı". Yada; "gü- zel hanımlara bayıldığı, yüzüne gülene kandığı". Bu nitelemeler Şaibe'ye teslim olan kimi sosyal demokrat liderlerimizi anımsatmıyor mu? Oysa, ulusumuzun benimsediği temel ilkeden söz açmak gerekiyor: Yıllardır "Yapanın yanına kârkalır" özdeyişine inanan halkımız; soyguna, yolsuzluğa, arsız ve yüzsüzlüğe duyarsız artık! Kulıslerde dolaşan son haber "temiz toplum" arayışlarını umutlandıracak nrtelikte. Çiller, malvarlığıyla ilgili TBMM'deki araştırma ve soiışturmalardan sıyırdı. Ayrı konuda önerge verebilmek için bir yıl geç- mesi gerekiyor. Iktidarımızın -hemalde ANAP kanadının- şa- ibeli nalvarlığını TBMM'ye mart ayında yeniden getireceği, "siyasetin değişen Meclis ahtmeti- ğr" Yüce Divan yolunu gösterirse Şaibe'ye ba- ğımsız yargıda hesap verme olanağının sağla- nacağı söyleniyor. ABD'deeski birbakan, armağanlaraldığı, maç biletlerini bedava sağladığı, parasını devletin ödedği otomobili kişisel işlerinde kullandığı için Yüksek Mahkeme'ye veriliyor. Bizimkine göre marifet solda sıfır! Şabe Hanım'la kocasının marifetleri yazı dizi- leri gİDİ hâlâ her gün sayfa sayfa yazılryor. Siyasetçiler marifetiyle Yüce Divan'a gön- derileniyor. TBMM rejimin kalbi. Ceoçiliğe geldi mi temiz kan basmıyor. Necmettin Erbakan kapabhrsa Lsıııiııi değiştiririz' AITINOLUK(AA)-RP Gene Başkanı Necmettin Erbaian. "Parti kapat- makiı demokrasilerde hal- kın a-zusu önlenemez. RP kapadırsa, başka isim al- tında kurulur. Bu, çok do- ğaidı: Çiinkü 20 mihon in- sanı Gşlayamazsuuz" dedi. Parisinin kapatılması ile ilgili iavanın son savunma hazırklannı hukukçu mil- letvealleriyle birlikte Altı- noluitaki yazlık evinde sürdiren Erbakan, cuma narrunnı kıldığı Ayvalıbu- run ümii'nin bahçesinde basırtoplantısı dûzenledi. Tüiciye'nin bugün hangi noktada bulunduğunu ya-t kından takip ettiklerini ifa- de eden Erbakan, konuşma- sında şu görüşlere yer ver- di: "2 aydan bu yana Tür- kiye'de demokrasiye uyma- van. birtakım baskılarla ve gayri ahlaki yollaria kurul- muş bir hükümet var. Bu hükümet, bir azınlık hiikii- metidir ve ne TBMM'de ne millet tabanında herhangi bir çoğunluğu yoktur. De- mokratik kurallar hiçe sa\> larak, nıillcrin iradesi birta- kım gayri ahlaki yollaria ve baskılarla tamamen değiştj- rilerek meydana getirilmiş, anzi, geçici bir hükümettüf I 6 Onın\, vatan ve cesaret' • Baştarafi 1. Sayfada şü"ne katılan Dogu Gnıbu izcile- ri, dün sabah Kayseri'den yola çık- tılar. Muş'un Malazgirt ilçesinden 26 Ağustos'ta yola çıkan; Bingöl, Ela- zığ ve Malatya'dan sonra önceki gün Kayseri'ye gelen izciler. geceyi Kay- seri'de geçirdiler. Sümer Stadyumu'nda gece kamp ateşi yakarak eğlenen izciler, dün sa- bah Kayseri'den yola çıktılar. 40 il- den 189'u kız 736 izcinin bulundu- ğu Doğu Grubu izcileri. Kjrşehir ve Kınkkale'ye uğrayıp Ankara'ya ula- şacak. Mılli Eğitim Bakanlığı "ncadüzen- lenen Büyük Zafer İzci Yürüyüşü'ne Doğu Grubu, Batı Grubu ve 19 Ma- yıs Grubu adı altında 3 ayn grup ka- tılıyor. 30 Ağustos Zafer Bayra- mı'nda Ankara"da buluşacak olan iz- ci grupları, Malazgirt, Samsun ve Kocatepe'den alınan toprakJan. 9 Ey- lül'de. tzmir'deki Ilk Kurşun Anıtı'na bırakacaklar Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü. Dumlupınar Zaferi'nin 75. yıldönü- mü dolayısıyla özel gün zarflannı bugün satışa sunuyor. Zafer Bayramı mesajlan Demirel, Zafer Bayramı nedeniy- le yayımladığı mesajda. Kurtuluş Sa- vaşı'nın. Türk milletinın var olma mücadelesi ve yeniden dirilişinin sembolü- olduğunu vurgulayarak "Kurtuluş Savaşrnın temelinde onur. vatan aşkı, cesaret ve kararlılık oldu- ğuna" dikkat çekti. Demirel, Türkıye'nin çağdaş uy- garlığa ulaşma yolunda 74 yıldır ba- şanlı bir mücadele \ erdiğini belirte- rek "Türkiye Cumhuriyeti, benim- sediği evrensel ilkeleri muhafaza ede- rek uygar dünyanın onurlu bir üyesi ouna yolunda verdiği kararlı miica- deleje devam edecektir" dedi. Karadayı. yayımladığı mesajda, bağımsızlık zaferinin 75. yıldönü- münü kutlarken, zaferin haklı guru- runu yaşadıklannı kaydetti. Karadayı, "Demokratik, laik ve modern yapısıvla bölge ülkeleri için çağdaş bir model oluşturan. jeopoli- tik ve jeostratejik bakımdan önemü bir konunıa sahip olan Türkive Cum- huriyeti, bölgesinde bir istikrar unsu- ru ouna özelh'ğini sürdürmektedir" görüşünü kaydetti. Kalemli. Genelkurma> Başkanı Karadayı'ya gönderdiği kutlama me- sajında. "30 Ağustos'un tarihimizde yeni bir dönem açtığını ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin temellerini atüğını" belirtti. Yılmaz ve Başbakan Yardımcısı Bülent Eccvit. yayımladıklan mesaj- da, Türk milletinin zafer bayramı kutlamayı en fazla hak eden millet- lerden biri olduğunu belirttiler. CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal, mesajında, 30 Ağustos'un, Türk ulusunun kendi kaderini iradesiyle değiştirme mücadelesinin önemli bir aşaması olduğunu belirterek 'tüm olumsuz koşullara karşın güvenle, inançla. kararhhklaverflen hakh mü- cadeîenin başanya ulaşacağuun ör- neği' olarak nitelendirdi. Baykal, "Ancak 30 Ağustos'a yön veren ilke- ler ve mücadele anlayışı. cumhuriye- timizin özündeki bağımsızlık düşün- cesi, günümüzü ve geleceğimizi ay- dınlatmava devam edecektir" dedi. DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da vayımladığı mesajda. "Önderiiğini yüce Atatürk'ün vapa- ğı varolma savaşımızın, fedakâriık, vatanseveriik ve üstün cesaret örnek- leri ile dolu savfalannın en önemlisi olan 30 Ağustos Zaferi av nı zaman- da Türk insanının dünya ülkelerine karşı siyasi kazanımuun da başlangı- cı ounustur" görüşünü kaydetti. 30 Ağustos Zafer Bayramı KK- TC'de de kutlanacak. Meclis Başka- nı Hakkı Atun, 30 Ağustos'un tutsak milletlerin kader çizgisini değiştir- diğini söyledi. KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu da yayımladığı mesajda. Atatürk'ün başlattığı bağımsızlık mücadelesini kendisine rehber edinen Kıbns Türk halkının. Ada'daki varoluş mücade- lesini aynı inançla sürdürdüğünü ve anavatan Türkiye'nin desteğinde za- ferle noktalandığını ifade etti. TİSK Başkanı RefikBaydur. Ka- radayı'ya gönderdiği kutlama mesa- jında. "TSK'nin, her geçen gün en ileri teknolojik gelişmelere ayak uy- durarak sahip olduğu güç ve disipli- ni iledüşmanlanmızuı korkusu,dost- lanmızın övünç kay nağı olduğunu" belirtti. Işçi Partisi Genel başkanı Doğu Perinçek de yayımladığı mesajda. "30 Ağustos, yalnız Türkiye'nin de- ğiL mazlumlar dünyasının emperya- lizme karşı büyük zafcridir" dedi. MHP Genel Başkanı Deviet Bah- çeli de yayımladığı kutlama mesajın- da, "30 Ağustos Zaferi. Türk'ün ta- rih boyunca, kendine has kahraman- lığının. vatan edindiği toprakları aziz bilip uğruna mücadele verdiği kutsal bir gündür" dedi. Diyanet Işleri Başkanlığı da Zafer Bayramı için camilere özel hutbe gönderdi. Hutbede. "30 Ağustos Za- feri'nin, Türk topraklannın işgaL Türk milletinin de asla esir edileme- yeceğini bütün düny aya ilan eden kut- sal bir kazanım olduğu" belırtıldi. Hutbede. özgürlüğün ancak savaş meydanlannda kazanılan zaferlerle elde edılebileceği ve Türk milletinin düşmanlanna karşı bir destan yazdı- ğı kaydedildi. 'Türkiye irtica felaketiyle karşı karşıya' mezlikten gelmek. Bunla- nn sanküğı ve vasat buldu- ğu ortam ve sebepleri orta- dan kaldıramamak. de- mokrasiyi vaktinde ve ge- rektiği gibi işletmemek, cumhuriyet kanunlarını uygulayamamak ve nihayet karşı organizasyonlan ku- ramamak, hatta bir genç kızımızın y aptığı gibi Ata- türk resmini göstnxtek bi- reysel bir tepkiyi sergileye- cek kadar yiirekli olama- maktır." Jandarma Genel Komu- tanlığı görevini Koman'dan devTalan Orgeneral Bozte- pe de Jandarma teşkilatı- • Baştarafi 1. Sayfada etti: "Negariptir ki kullan- dıklan vasıtalar demokra- si. insan haklan, Batı tekno- lojisi olduğu ve Baü ülkele- rinde melce (sığınak) bul- duklan halde sırtlannı Ba- tı "ya dönerek çağdaşlığa küfiir etmektedirler. Ülke- de değişik yaşam tarzlan sergilejerçk. hepsinden önemlisi kendilerine göre halkımızı inananlar ve inanmayanlar diye ikiye ay ırmaktalar: bölücülüğün en kötüsünü yaratmakta, cihat çağnlan ile ülkede iç savaş çığhklan atmaktadır- lar. tnanç aynhğına dayan- dırılan savaşlann uzun vıJ- lara göre isimlendirilmesu tarihten almacak en önem- li ibrettir. Kaldı ki olmayan bir aynlığı yaratmak gü- nahlann en büyüğüdür. Ta- rikatlan din holdingleri ha- line getiren, inancı ticarileş- tiren, kutsal inanç duygu- sunu ideoloju taktik ve stra- tejiye dönüştüren ve sij'a- sallaşüran bu zihniyet dik- katle takip edilmelkür." "trticaya karşı olan biz- lerin de günahı vanur" di- yen Koman, şöyle devam etti: "Bu günahlar, gidişatı görememek veya görme- Barıs Treni Konvoy yola çıkıyor ADANAASTANBUL- Musa Anter Barış Treni'nin iptal edilmesi üzerine Diyarbakıra otobüslenn oluşturacağı "Banş Konvoyu" ile gidileceği öğrenildi. tstanbul Valiliği ıse yann otobüslerle Diyarbakır'a hareket edecek olan- lann Kadıköy'de toplanmalanna izın verilme- yeceğini bildirdi. Dışişleri Bakanhğı'nın. Brüksel'den hare- ket ederek Diyarbakır"a gelmesi planJanan Ba- nş Treni'ni yasaklamasımn ardından gündeme gelen Banş Konvovoı ile ilgili dün bir basın top- lantısı düzenleyen ÖDP Adana İl Başkanı MehmetBeyaztaş. "MuhalefetteykenREFAH- YOL'u savaş ile ilgili sürekli eleştiren ve banş havarisi kesilenler. iktidara geldikten çok kısa bir süre sonra savaş çığırtkanı olduklarını çok açık bir şeldlde sergilediler" dedi. Beyaztaş. Diyarbakır'a Mersin. Gaziantep. Adana ve Antakya'dan da çok sayıda otobüsün konvoy halinde 31 ağustos gecesi hareket ede- çeğıni kaydetti. Gaziantep tHD Şube Başkanı Imam Hüseyin Ozharatise Demokrasi Platfor- mu'nun, Musa Anter banş girişimini baştan beri destekJediöini vurgulayarak. "İHD, YL\- DEP, EMEP, Eğinm-Sen,ÖDP v« DİSK Genel- İş Sendikası bu platformun içerisinde yer alı- yor. Banş guişimine en az 80 otobüs ve yakla- şık500 kisilik bir kalabahkfle 1 Eylül Dünya Ba- nş Günü'ndedestekvereceğiz. MusaAnter Ba- nş Treni'nin hükümettaranndan yasaklanma- sı dünya banşı için talihsiz bir yaklaşımdır" di- ye konuştu. KESK, DİSK, Haikevlen, ÇHD Is- tanbul Şubesi, tstanbul Tabip Odası. Istanbul Üniversite Öğrenci Koordinasyonu. Şof-Der, İHD Istanbul Şubesi, DBP. HADEP, EMEP, ÖDP ve SİP ile yurtdışından gelen 50 kişilik kafilenin yer aldığı grubun, Kadıköy'de top- lanmasına ise Istanbul Valiliği'nce izin veril- meyeceği bildirildi. nın. Atatürk ilkelerine gö- nülden bağlı, TSK'nin her ferdi gibi. erinden genera- line kadar ettiği yemine sa- dık bir teşkilat olduğunu söyledi. Deniz Kuvvetleri Deniz Kuvvetleri Komu- tanlığı Karargâhfnda dü- zenlenen devir teslim töre- ninde görevini Oramıral Salim Dervişoğlu'na devre- den Oramiral Güven Erka- ya, veda konuşmasında, Deniz Kuvvetleri Komu- tanlığf nın bir deniz suba- yının idealindeki en yüce makam olduğunu belirte- rek bütün çalışma arkadaş- lanna teşekkür etti. Dervişoğlu, şeriatçılann Deniz Kuvvetleri'ne sız- maya çalıştıklannı vurgu- layarak, kurumun 'bu gibi hastahklardan' anndınl- maya devam edileceğini. Atatürk'ün açtığı çağdaş yolda yürüyerek görevini yerine getireceğini vurgu- ladı. Jandarma Subay Te- mel Kursu'nu bitiren 62. dönem jandarma teğmen- ler ile 68. dönem astsubay çavuşlar diplomalannı tö- renle aldılar. Törende ko- nuşan dönem birincisi Jan- darma Teğmen Temel Dar- Atatürk'ün oyları 66 binigeçti CfflCAGO (AA) - Time dergisinin "20. yüzyıhn en önemli 100 kişisi" an- ketinde, "Mustafa Kemal Atatürk" 66 bin 55 oyla birinci sırayı korurken, se- kizinci sırada da "Atatürk" 9 bin 562 oyla, oylann yüzde 2.77'sini almış gö- züküyor. Oylamanın elektronik olarak yapıl- ması nedeniyle tasnifin de elektronik olarak yapıldıgı ve isimlere göre oyla- nn dagıldığı belirtiliyor. Böylece Atatürk'ün her iki isimle al- dıgı oylann toplamı 75 bin 617"ye ula- şıyor ve oy yüzdesi de 22.6 olarak gö- züküyor. Time online yetkilileri de yaptıklan açıklamada. Atatürk'e verilen oylann "Mustafa Kemal Atatürk" diye veril- mesi gerektiğini, böylece oylann birin- ci sıraya gideceğini açıkladılar. Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra dün en çok oyu ABD eski başkanlann- dan Franklin Roosevett aldı. Roose- velt'e bir günde 1088 oy verildi. çm, "Yolumuz Atatürk yo- lu, rehberûniz cumhuriyet yasaları olacaktır" dedi. GATA'da tören G ATA Askeri Tıp Fakül- tesi ve Hemşirelik Yüksek Okulu'ndan 1996-1997 eğitim ve öğretim yılında mezun olan subaylann dip- lomalan dün düzenlenen biriörenle verHdir Akade- mi Komutanı Prof. Tabip Tümgeneral Fahrettin Aİ- paslan. çağdaş uygarlık dü- zeyine yükselmenin ve ya- rarlanmanın tek yolunun laik anlayış ile cumhuriyet ilke ve devrimleri doğrul- tusunda çalışmak olduğu- nu belirtti. lrticaya karşı sert çıkış- lanyla gündeme gelen De- niz Kuvvetleri Komutanı Erkaya ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir. bazı öğrencilere diplo- malannı verirken subay ve subay ailelerince en çok al- kışlanan komutanlar oldu- lar. Yüksek Askeri Şûra top- lantısındaterfi eden subay- lar dün Genelkurmay Ka- rargâhı'nda Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çe- vik Bir'in de katıldığı bir törenle rütbelerini aldılar. Tanm Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Özdemir 'DYP'nin propaganda kaseüeri örtülü ödenekten' ANK.\RA (l'BA) - Tanm Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Ertuğrul Özdemir, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller"in propaganda amacıyla 24 aralık seçimlerinden önce çektirdiği video kasetlerinin parasımn örtülü ödenekten karşılandığı yönünde duyumlan olduğunu söyledi. Özdemir, DYP'ye ait "Haydi Türkiye İleri" adlı propaganda kasetlerinden. Birlik dolaplannda yaklaşık lOOtane bulduklannı ve bunu tutanakla tespit ettiklerini söyledi. Yeni Erdal Yıldırım'ı anma hazırlığı A Takımı yine saldırdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Keçiören Belediyesi'nde A Takımı olarak bilinen grup, önceki yıl öldürülen Erdal Yüdınm'ı anmak için Keçiören Halkevi binası önünde hazırlık yapanlann üzerine kurşun yağdırdı. Olayda F.G adlı bir genç kasığından silahla yaralandı. Görgü tanıklan, F.G.'nin Keçiören Belediyesi'nde zabıta müdûr yardımcısı olarak çalışan Murat Balçık tarafından tabancayla yaralandığını. Balçık ile aynı belediyede işçi olarak çalışan Tezcan Ayhan'ın ise Halkevi'nde bulunanlar tarafmdan daha sonra dö\Tİldüklerini bildirdiler. Olay üzerine Halkevi ve çevresinde toplanan bir grup oturma eylemi yaparak, "înadına hepimiz birer FjTİal'ız" sloganları attılar. Grup daha sonra Danişment'e kadar yürüyerek olaysız dağıldı. Önceki yıl Erdal Yıldınm adındaki bir . genç. Keçiören Belediyesi'nde çabşan kişiler tarafmdan öldürülmüştû. Olayın, Keçiören Belediye Başkanı Turgırt AHmok tarafmdan işe alınan ve A Takımı olarak bilinen ülkücüler tarafmdan gerçekleştirildiği ileri sürülmüştû. yönetim göreve başlamadan kısa süre önce bir kamyon dolusu kasetin Birlik'ten kaçınldığını savunan Özdemir. kasetlerin paralannın Tanm Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği'nden ödendiğine dair bir belgfbulamadıklannı vurguladı. Özdemir. "Banön parasımn nereden çıkoğını tespit edemedik. Bizim kaynaklanmızda henüz rastlay amadık. Ama örtülü ödenekten ödendiği söyleniyor'" dedi. Tanm Bakanı Mustafa Taşar'ın konuyla ilgili olarak bakanlık müfettişlerini görevlendirdiğini ifade eden Özdemir. "Seçimler zamanında ödenen yüklü faturalar geldi bölgelerden. Sayın bakan. bakanlık müfettişlerince Tanm Kredi'yi teftişe aldırdı. Teftişe devamediyorlar'* di>e konuştu. TKKMB Yönetim Kurulu eski Başkanı Eyüp Sami Uslu ise, DYP adına bu kasetleri çoğaltan şirket tarafmdan TKKMB 'ye lOOtanesöz konusu kasetlerden gönderildiğini. ancak propaganda içerikli olduğu için teşkilata dağıtmadıklannı söyledi. Kasetler için bir kuruş bile para ödemediklerini belirten Uslu. 'bir kamyon dolusu kaset' iddiasının yalan olduğunu öne sürdü. Büyük Taarruz'u anlatıyorANKARA (AA) - Yıldı- nmlar yaratan millet. dik- katle kulak veriyor san saç- lı, mavi gözlü kahramanı- na... Yok edilmekte olan bir milletin başkaldınsına ön- derlik eden Büyük Komu- tan. yarattığı magrur, gu- rurlu milletine kahraman- lık destanınm öyküsünü anlatıyor... "Ordunun hazıruklan- nm tamamlanmasını ve ta- arruzun bir an önce yapıl- masını emrettikten sonra tekrar Ankara'ya döndüm. Bah Cephesi Komutanı, 6 Ağustos 1922'de ordulan- na gizli olarak taarruza ha- zuiık emri verdL Genelkur- may Başkanı ve Milli Sa- vunma Bakanı paşalar da Ankara'ya döndüler. Efendüer,taarnız için ye- niden cepheyt gitmeden ön- ce Ankara'da y apılması ge- reken bazı işler vardı. Daha taarruz emri verdiğimi Ba- kanlar Kurulu'na da açık- ça bildirmemiştim. Artık onlara resmi olarak haber verme zamanı gelmişti." Bakanlar Kurulu toplan- dı... İç ve dış gelişmelerle ordunun durumu tartışıl- dıktan sonra taarruz konu- sunda Bakanlar Kuru- lu'nda aörüş birliöıne \a- nldı. Gerçi birtakım çatlak sesler de çıkmıyor değil- di... Ancak altı yedi gün içinde düşmanı yeneceği- ne inanan Mustafa Kemal. onlan da ikna etmeyi ba- şardı ve Ankaradan aynldı. Bir ulusun kurtuluşuna giden topyekûn mücadele- nin son adımı da işte böyle atılmıştı. - - Taarruz emri 20 Ağustos 1922 günü öğleden sonra saat 16.00'da Mustafa Kemal, Batı Cep- hesi karargâhına ulaştı. Sa- vaş taktiği. yollann düzel- tihnesi, yığınak ve gizli ha- zırlıklann ardından. karar- gâh, 24 Ağustos'ta Akşe- hir'den Şuhut kasabasına taşındı. 25 Ağustos 1922sabahı da Şuhut'tan savaşın idare edildiği Kocatepe'nın gü- neybatısındaki çadırlı or- dugâha nakıl oldu. 26 Ağustos'ta. asker Ko- catepe'de hazır bulunuyor- du. 26 Ağustos 1922 saba- hı, düşmana taarruz için beklenen emir, Cephe Ko- mutanı'na verildi. Sabah saat 05.30... Topçu ateşiy- le Büyük Taarruz başladı. Büyük Taarruz'un baş- lamasıyla. iki gün içinde Karahisar'ın güneyinde ve doğusunda düşmanın önemli mevkileri düşürül- dü. Büyük Komutan. düş- manı dize getirişinin öykü- sünü şöyle anlatıyor: "Yenilen düşman ordu- sunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos'a kadar Aslı- hanlar yöresinde kuşatük. 30 Ağustos'ta yaptığımız savaş sonunda düşman ana kuvvetlerini vok ettik ve e- sir aldık. Düşman ordusu- nun başkomutanlığını ya- pan General Trikopis de esirier arasındaydı. Demek ki tasarladığımız kesin so- nuç beş günde alınmış oldu. 31 Ağustos 1922 günü or- dulanmız ana kuvvetleriy- le Izmir'e doğru yol alırken diğer birlikleriyle de düş- manın Eskişehir ve kuze- yinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlar- dL Tüm dünyadan gi/lendi Başkomutanhk Sava- şı'nın sonuna kadar her gün büy ük başanlarla geli- şen taarruzumuzu, resmi bildirik'rde pek önemsiz bir harekâttan ibaret gösteri- yorduk. Maksadımız, du- rumu mümkün olduğu ka- dar dünyadan gizlemekti. Çünkü, düşman ordusunu tamamen yok edeceğimiz- den emindik. Bunu anlay ıp, düşman ordusunu felaket- ten kurtarmak isteyecekle- rin yeni teşebbüslerine meydan vermemey i uygun görmüştük. Gerçekten, bi- zim hareketimizi sezdikleri zaman ve taarruzumuzun ardından bize başvııranlar olmuştur. Örnek olarak biz taarruza devam ettiğimiz sırada Bakanlar Kurulu Başkanı olan Rauf Bev 'den ateşkes konusunda fstan- bul'dan haber gekliğini bfl- diren 4 Eylül 1922 tarihU bir telgraf almıştım. Doğ- rudan doğruya bana gön- derilen bir telsiz telgrafta da Izmir'deki İtilaf Devlet- leri konsoloslanna benimle görüşmelerde bulunma yetkisinin verildiği bildici-- lerek onlarla hangi gün v-e nerede buluşabileceğim so- ruluyordu. Buna verdiğim ceva'ptada 9 Eylül 1922'de Kemalpaşa'da görüşebile- ceğinıizi biklirmiştim. Ger- çekten de söz verdiğim gün ben Kemalpaşa'da bulun- dum. Fakat görüşme iste- yenler orada değildi. Çün- kü ordulanmız, Izmir Rıh- tımı'nda ilk verdiğim hede- fe. Akdeniz'e ulaşmış bulu- nuyoriardı. Afyonkarahi- sar-Dumlupınar Meydan Muharebesi'ni ve ondan sonra düşman ordusunu ta- mamıy la yok eden veya esir eden ve küıç arbklannı Ak- deniz'e. Marmara'ya dö- ken harekâümızı açıklayıcı ve vasıflandmcı söz söyle- meyigereksizsayanm. Her safhasıy la düşünülmüş, ha- zırianmış, idare ediuniş ve zaferie sonuçlandınlmış olan bu harekât, Türk Or- dusu'nun. Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir keredaha geciren muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk milletinin hürri- yet ve istiklal düşüncesinin ölümsüz bir abidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evladı, bir ordunun başko- mutanı olduğumdan mut- luluk ve bahtiyariığım son- su/dur." Hakkâri'de operasyon 4'ü köy korucıısu 9 kîşi gözaltına alındı ALİ SEVMİŞ HAKKÂRİ-Hakkâri'de son iki ayda 1 polis memu- ru ile 3 korucunun şehıt edilmesi ve kent merkezin- de meydana gelen taciz olaylannın çoğunun, kent merkezinde ikamet eden korucular tarafmdan ger- çekleştirildiği belirlendi. Hakkâri Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre Emniyet Müdürlüğü Terör- le Mücadele Şubesi ekip- leri. 12 Temmuz'da merkez Katramaz polis noktasına roket ve uzun namlulu si- lahlarla düzenlenen saldın sonucu polis memuru Mert Arantaş'ın şehit edil- mesi, 8 Agustos"ta bölücü teröristlerle birlikte kent merkezine yoğun taciz ve bu taciz sırasında Tele- kom'a ait radyolink istas- yonunda görevli 3 korucu- nun şehit edilmesi ve 14 Ağustos'ta şehir merkezine tacizde bulunulması olay- lan üzerine seri operasyon- lar dûzenledi. Operasyonlar sonucun- da Rahmi Akdağ, İdris Ak- dağ, Sabri Akdağ, Lokman Akdağ, Tayyip Çelik ile şe- hir merkezinde ikamet e- den köy koruculan Sadul- lah Tekin, Ali Kurt, Kerim Temel ile Ali Aslan gözal- tına alındı. Soruşturmanın derinleş- tirilmesi üzerine Rahmi Akdağ, İdris Akdağ, Sabri Akdağ ve köy koruculann- dan Ali Kurt. Sadullah Te- kin ile Kerim Temel'in ruh- satlı silahlan ile polis me- muru Mert Altıntaş'ın şe- hit edilmesi olayına fiilen katıldıklan belirlendi; öte- ki kişilerin ise yardım ve kılavuzluk yaptıklan an- laşıldı.