25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmti vaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayuı Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koorduıatörir Hikmet Çetinkaya • Yazıışlen Mudurlen tbrahim Vıldız - Dinç Tayanç 9 Sorumlu Müdür Fikret Ilkiz • Haber Merkezı Müdûrü: HakanKara#GörselYonetmen F1kret£ser Dış Haberier Şinasi Danışoğlu • tsnhbarar Cengiz Yıldınffl • Kulıur Handan Şeaköken • Spor Abdülkadir Yücclman 0 tkonorm Seda Oğuz 0 Makalder Sami Karaören 0 Duzeltme AbduDah YazKi0Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Bdge EdibeBıığra0YurtHaberlen Mefamet Faraç Yayın Kuruiu- İDnuı Sdçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktaj Kurtbökc, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Bakı, Dînç Tayanç. tbrahim Yıldız. Orhan Bursalı. MusUfa Balbay, Hakan K m . Ankara Temsdcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No: 125,Kat4,Bakanlık]ar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks:4195O2 7 01zmırTemsılcısı Serdar Kızık, H Ziya Blv 1352 S 2'3Tel 4411220, Faks-4419117 •Adafıa Temsılcısı: Çeön Yiğenoğlu, tnönu Cd 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Muduıu Cstün Akmen 0 K.oordmator Ahmet Korulsan 0 Muhasebc Büknt Yener0tdare Hüseyin Giırer 0 Iiletme Önder Çefik'0Bılgı-Ulem Nail İnal 0 Bilgısayar Sıstem. Mûriivet ÇUer MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Mudür Gülbin Erduran • Koordınatör Rcha Işıtman # Genel Müdür Yarduncısı Mine Akdağ Tel. 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 Yayimla)an vt Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basm \e Yayıncıhk A Ş Tiirkocağı Cac 39 41 Ogaloğlu 34334 Ist PK 246 Istanbul fel ıO212l 512 05 05 (20hat) Faks (0212)513 S5 95 22AĞUSTOS 1997 tmsak: 4.38 Güneş:6.14 Öğle: 13.14 tkindi: 16.58 Akşam: 20.01 Yatsı: 21.30 Bilinmeyen numaralar • ANKARA (.\A) - Türk Telekom AŞ, bilinmeyen numaralar konusunda abonelerine kolavlık sağlamak amacı>la tüm abone numaralannı içeren CD-ROM formunda bir telefon rehben hazırlıyor. CD-ROM telefon rehbennde. acıl telefon listesi, telekomıinikasyon hizmetlerinin tanıttmı, alan kodlan listesi, arama bilgıleri, ış ve meslek telefonlanna aıt açıklamalar ve telekomünikasyon hizmetlerine ait borç ödemeleri ile ilgili bilgıler de dahıl, "gızli"' kaydı olan abonelerinkiler hariç, 15 milyon telefon abonesinin numaralannın tamamı yer alacak. Trafik • ANKARA (AA)- Içışleri Bakanı Murat Başesgioğlu, şehirlerarası otobüslenn takograflannın şehir giriş ve çıkışlannda kontrol edilmesını ıstedi. Başesgioğlu, valıliklere gönderdıği genelgede, takograflan bulunmayan araçlann termınalden çıkışına kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini belirterek çalışma ve dinlenme süreleri ile hız sınırlanna uymadığı tespit edilen sürücülere yasal işlem uygulanmasın] istedı. Başesgioğlu, korsan yolcu taşımacılığının da önlenmesı gerektiğini kaydetti. Haberleşme uydulam • WASHINGTON (AA) - ABD'nın Kalifornıya eyaletınde bulunan Vandenberg Uzay Üssü'nden, 5 yeni haberleşme uydusu uzaya fırlatıldı. Proje sözcüsü Michelle Lyle, bu projenin amacının, yörüngeye yerleştirilmiş, bırbiriyle bağlantılı 66 uydu sayesinde tüm dünyayı kaplayan hücresel haberleşme ağı kurmak olduğunu açıkladı. Amerikan Oteller Birliği • Haber Merkezi - Hacettepe Ünıversıtesı Finansal Araştırmalar Merkezı ile 9 Eylül Üniversıtesı Bölgesel Araştırmalar Merkezi, Amerikan Oteller Bırliği'nin (AHMA) Otel lşletmesı Yönetim Diploma Programını Ankara, Izmir ve Istanbul'da uygulamaya başladı. (ipling'den ;anta defilesi I Istanbul Haber Servisi- Dzellikle gençlerin tercihi )lanKıpling, 1997-1998 onbahar-kış koleksıyonu ;antalannı tanıttı. Önceki ıkşam Çubuklu Hayal <ahvesı'nde düzenlenen lefılede, Belçıka'da oırulu maymun maskotlu üpling'in 10"uncu curuluş yılı da kutlandı. 3efılede, rengârenk sırt e bel çantalan, cüzdanlar T.ankenler tarafından •unuldu. (Fotoğraf: SAADET USLU) Çağdaş bir kent oluşturmak için belediyelerin koyduklan yasaklara uymayanlann 527 bin lira ceza ödemeleri gerekiyor Belediye yasaklanııa uyan yok• Istanbul Büyükşehir Belediyesi Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun, bu yasaklann uygulanabilmesi için İstanbul'a en az 10 bin zabıtanın gerekli olduğunu söylüyor. tstanbul'da toplam 3 bin zabıta bulunuyor. Uzun, "Yollara paspas atmak yasak. Binala- nn yüzeylerine çamaşır, halı asmak yasak. Ama bunu uygulamaya kalktığınızda 'Dol- mabahçe'nin üzerine dikilen 38 katlı binayı görmüyorsunuz da benim balkonumdaki ça- maşırı mı görüyorsunuz?" denirse söyleyecek bir şeyiniz kalmaz" diyor. Istanbul Haber Servisi- Belediye yasak- lan arasında yer alan ancak^bugün belkı birçok beledıye başkanı nın dahi bilmedi- ğı pek çok yasak çiğnenıyor. Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi Kontrol Daire Baş- kanı Selami Uzun, bu yasaklann tamamı- nın uygulanabilmesi için İstanbul'a en az 10 bin zabıtanın gerekli olduğunu söylü- yor. lstanbul'da toplam 3 bin zabıta bulu- nuyor. 1930'larda çıkan 1580 sayılı yasaya da- yanarak oluşturulan Belediye Zabıtası Yö- netmeliğı. çağdaş bir kentte olmaması ge- rekenleri yasaklıyor. Kontrol Daire Baş- kanı Selami Uzun, 3030 sayılı yasanın çok daha sonra çıkmasına karşın 1580 sayılı yasanın çok daha çağdaş bir yasa olduğu- nu söyledi. 1580 sayılı yasanın. çağdaş bir kentin nasıl olması gerektiği konusunda be- lediyelere verdiği önemli yetkiler olduğu- nu ve bu yasaya dayalı olarak çıkanlan Zabıta Yönetmeliği'nın yürürlülükte oldu- ğunu belirten Uzun, şunlan söyledi: "Bu yasaklann uyguknmadığını söyte- mek doğru olmaz. Ama öyle yasaklar var ki bunlan uygulayabilmek için en az 10 bin zabıta gerekli Şu anda tstanbul'da top- lam 3 bin zabıta var. Örneğin vollara pas- pas atmak yasak. Binalann yüzeylerine ça- maşır, halı asmak yasak. Ama bunu uygu- lamaya kalktığınızda 'Dolmabahçe'nin üzerine dikilen 38 katlı binayı görmüyor- sunuz da benim balkonumdaki çamaşm mı görüyorsunuzr> ' dendiğbıde diyecekbir şe- yiniz kalmaz." Çağdaş bir kent ıçın her şey zabıtayla çö- zülebilir mi? Yöneticinın ve kentte yaşa- yanın kültüriinün rolü nedir? Yapı dergisinde yer alan bir yazıda, Do- ğan Kuban şu değerlendirmeyı yapıyor: "1950'li yülara kadar bu toplumu. her dönemde küçük bir elit gnıbu yönettL Bu- gün ne köylü ne de kentli olan, fakat kül- türii kırsal nitelikte bir toplumun temsil- cileri yönetiyor. Türkiye'nin mimarisinin, kentinin her şeyinin ikilemi kırsal insanın, tarihin bu en karmaşık döneminde toplu- mu yönetmesL Bunun dinle, dinsizlikle il- gisi yok. Köylü yaşammı yaşamayan bir köy kültürii ile milyonluk kenfJeri planla- mak, çağdaş mimari yaratmak, zehir so- lumamak olası değfl." Çağdaş bır kentte olmaması için bele- diyelere verilen yetkiye dayanılarak konu- lan yasaklara uymayanlara 527 bin lira ceza kesılmesı gerekiyor. Sokaga tükürmenin cezası var Belediye Zabıtası Yönetmeliği'ne göre binalann ön tarafındaki percere ve balkonlara ça- maşır asmak yasak. (Fotoğraflar:MEHMET DEMİRKAYA) Belediye Zabıtası Yönetmeliğı'nde yer alan diğer yasaklardan bazılan şöyle: - Balkonlardan halı, kilim ve battaniye silkelemek. - Binalann yüz tarafindaki pencere, ' balkon, teras vs. yerlerine tedbir almaksızın saksı, eşya koymak. - Binalann caddelere, meydanlara bakan yüzeylerine çarşaf, yorgan, kilim vs. asmak. - Kirli, yağlı ve pis kıyafetlerle kalabalık arasına girmek. - Sokağa riikürmek ve sümkürmek. - Açıkta ayna gıbı göz alıcı eşyayı örtmeden taşımak. - Parklarda kanepelerde yemek yemek ve içld içmek. - Halkın huzurunu bozacak hareketler yapmak. - Meydanlarda, toplu taşıma araçlannda satıcılık yapmak. - Bağırarak veya hoparlörle satış ya da reklam yapmak. - Yüksek sesle, başkalannı rahatsız edecek şekilde bağirmak. - Görünüş ve kokulan ile vatandaşı rahatsız edecek çöp ve sakatat gıbi şeyleri taşımak. - Canh tavuk ve diğer hayvanlan baş asağı taşımak. - Hayvanlan dövüp eziyet etmek, hayvan oynatmak ve dövüştürmek. - Umumi çeşmelerden inşaaüara ve eve su almak. - Genel taşıt araçlanna bavul, sandık, sepet gibi halkı rahatsız edecek eşya ile binmek. - Yolculan inmeden toplu taşım araçlanna binmek. - Genel taşıt araçlannda fazla yer ışgal etmek ve kanepelerde yatmak. - Yasaklanan yerlerde at arabasıyla trafige çıkmak. - Umumi yerlerde top oynamak. - Apartmanda oruranlann ve muhit sakinlerinin huzurunu bozacak şekilde Sokakta haü, paspas, kilim yıkayanlara rast- lamak İstanbuTda hiç zordeğiL bağınp çağtrmak, şarkı söylemek, yüksek sesle müzik çalmak. - Etrafı rahatsız edecek şekilde hayvan bulundurmak. - Her ne suretle olursa olsun yerieri kirletmek. - Genel taşıt araçlannı kirletmek. - Her türlü yıkımlarda etrafi rahatsız etmek. -Çeşme-sebil ve havuzlan kirletmek. - Yollara paspas atmak. - Dükkân ve binasımn önünü temizlememek. - Çöp poşetlerini çöp toplama saatleri dışında sokak ve meydanlara çıkarmak. - Kümes ve ahır hayvanlannı sokaklara bırakmak. - Belediyece konulmuş her nevi sokak levhalan, kapı numaralan, durak tabdalarmı kırmak, yerini değJştirmek. - Parklarda çiçek ve çimenlere basmak, ağaç ve fidanlara zarar vermek. - Umumi havuzlardan balık tutmak ve banklara zarar vermek. - Dükkân ve binalann sokak üzerindeki yüzeylerine dikey olarak ilan ve reklam asmak. - Her türlü inşaat ve tamirat atıklannın molozlannı belediyenin tarif ettiği yerier haridne atmak. - Toprak. kum, mıcır, kömür tozu ve talaş gibi maddeler taşıyan kamyonlardan cadde ve sokaklara bu maddelerin dökülmesine meydan vermek. - Kapı, pencere, duvar, saçak gibi dışardan görülen yerlere, hasır, çuvai bez vs. gibi gönlnüşleri çirldn şeyler asmak. - Dükkânlann önlerine tezgâh, tabla, sandalye, küfe. sandık koymak. - Dükkânlann sokak veya caddeye bakan yüzeylerine çivi. çengel vs. çakarak öteberi asmak. - Genel taşıt araçlanna durak dışında binmek veya araçtan atlamak. - İtfaiyece önerilen yangm önlemlerini almamak. - Fırtınalı havalarda dolmuş motorlanyla yolcu taşunak. - Pazar yerlerinin ortalannı işgai etmek. - Sigara içilmesi yasak yerlerde sigara içmek. - Umumi nakil vasıtalannda yolculan rahatsız edecek yükseldikte müzik dinlemek. - Tarife haricinde yüksek fiyatla satış ' yapmak. etiket koymamak. - Standartlann üzerinde işyerinde tüp bulundurmak. Greenpeace'in güneş turu tstanbul Haber Servisi - Greenpe- ace Akdenız ofisı, gün ışığından el- de edilen elektriğin ve güneş ener- jisınin diğer biçimlennın ülkenın elektnk gereksinımine büyük ölçü- de cevap verebilecegini ortaya koy- mak amacıyla dün Türkiye'dekı "Gü- neş Turu"na başladı Greenpeace Akdeniz Ofisi Ener- jı Kampanvası sorumlusu Melda Keskin. dün Ortaköy otoparkında yaptığı basm açıklamasında, güneş turunun yapılacağı kamyonun için- dekı fotoğraflann sergılenerek, kö- mür, petrol ve nükleer gıbı gelenek- sel enerji kaynaklannın çevTeye olan olumsuz etkilerinin gözlerönüne se- nleceğini belirtti Keskın, "Bu ser- gi güvenli bir enerji geleceğinin yal- nızca enerji verimliliği programlan ile güneş ve rüzgâr gibi ycnilenebilir • Cemal Atasagun, Deniz Güman ve Melda Keskin'den oluşan 3 kişilik ekip, güneş elektriğinin kullamlabileceğini kanıtlamayı hedefliyor. enerji sistemlermin kullanıbnasryla mümkün olacağuu göstermektedir" dedi. Cemal Atasagun, Deniz Gü- man ve Melda Keskin'den oluşan 3 kişilik ekip. güneş elektriğinin kul- lamlabileceğini kanıtlamayı hedef- lıyor. Üzerinde 2x200 vatlık güneş paneller bulunan güneş turunun ya- pılacağı kamyonda enerji verimli ampüller, kahve makinesi, buzdola- bı, televızyon, bilgısayar, yazıcı gi- bi elektrikh aletlerle güç sağlanır- ken bunun yanı sua 300 vatlık riiz- gâr jeneratörü de bulunuyor. Kısa video kasetlerinin gösterileceğı ve fo- sil yakıtlar ile nükleer enerji karşı- smda güneş enerjisinin tartışılacağı turda ılgilenenlere ve yetkililere bro- şürler ve raporlar sunularak "güneş elektriğinin'' kullanıma hazır oldu- ğu duyurulacak. Keskin, nükleer enerji ihalesinin 4 eylülde Türkiye'de yapılmak is- tendiğını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Güneş enerjisi, Türki- ye'deld nükleeryanhsı yetkililerin id- dia ettiği gibi bir masal değü, gerçe- ğin ta kendisi. Altematif yeni enerji kaynaklannın kuUanımı önünde tek- nik değil yasal, kunımsal ve politik engeller var." Iki hafta sürecek olan tur. 15 ayn nokta ziyaret edildikten sonra 5 ey- lül günü lstanbul'da sona erecek. Bergama Belediye Başkanı 'Çevre Bakanlığı davadan çekilsin' CAN GAZALCI ANKARA - Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın. RP'li eskı Çe\Te Bakanı ZiyattinTokar" ın, Gökova Termik Santra- h'nın açılmasına ilışkın karar konusunda "İmza- lamak zorunda kaldun" sözlerini anımsatarak, "Tokar, Danıştay karan- nı uygulamayarak huku- ka karşı geldi. Bu suçu da mızorla işledT dedı. Taş- kın, Çe\xe Bakanı tmren Aykut'u, davadan çekil- meye çağırdı. Danıştay'ın. Euro- gold'un ışletme ıznının iptaii istemıne onay ve- ren karannın ardından, fırmanın çalışmalanna son vermesı gerekirken, hız verdiğıni belirten Taş- kın. "Kayalar parçalam-' yor, toprak altüst pamuk tarlalan toz bulutu içinde. Ağaç kesimleri ve yeralü sulannın tahribi son hız- la sürüyor. Eurogold, do- ğanuı dengesini bozuyor" göriişünü dile getırdi. Siyanürcü şirkete, Or- man Genel Müdürlü- ğü'nün tahsis ettiği yerle- nn kullanım süresinın ha- ziran ayında dolduğunu, bu sürenin yenıden uzatıl- madığını anımsatan Taş- kın, "Eurogotd,Çevre Ba- kanı'nın, hukuki süreç ta- mamlanıncaya kadar ça- hşmalanna ara vermesi için yaptığırica\ibile ka- bul edecek nezaketten yok- sundur. Eurogold de\ leti hice sayryor. Acaba bu gü- cü nereden buluyor?" di- ye konuştu. e-posta : tan (a prizma.net. tr SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Haksızlığı', Ya Lâik de Yapıyorsa?.. Sorunu ne zaman şöyle koysam, ortalığı karıştır- mışımdır: "-...komprador bir levanten 'alaf- rangalığına' özenmek, 'çağdaşlaşmak' mıdır; yoksa, 'Hristiyan, Batı'lı ve 'beyaz' o küKür em- peryalizmine boyun eğmek mi?". O düzeyde bir 'alafrangalık' elbette 'çağdaşlaşmak' olamaz; çün- kü çağdaşlaşmak bır 'sentez'; oysa öbürü, ya Tan- zimat 'telifçiliği', ya Meşrutiyet 'taklitçiliği'!.. Her iki- sini de değerlendirirken, zınhâr, XIX. yy'ın ünlü Ingi- liz devlet adamı Lord Palmerston'ın Osmanlılar bahsinde söyledikleri, unutulmaya! "-...Türkler, an- cak Hristiyan olurlarsa, onları Avrupa'lı sayıp aramıza alabiliriz." Emperyalizm, Osmanlı'yı çökertmek için, önce Hristiyan tebaasını, Osmanlı kültür sentezinden ('ha- yat tarzı'ndzn) kaydınmıştı; önce onlar 'alafrangala- şır', bilahare XIX. yy Osmanlı intelligentsia'sı. on- ların yaşantsına özenecektır: Felâtun Bey, Efruz Bey, ve diğerieri! Halkımızın 'monşer' ya da 'mon- bey' adını taktığı bu 'münevver muhitinin' Osman- h'ya bulabildiği 'çıkışyolu' -bütün açıklığı ve çıplak- lığı ile- 'Mütareke'de meydana çıkmıştır: ya 'Ameri- kan mandası', ya 'Ingiliz himayesi'l Zınhâr, bu da hiç unutulmaya! Bileğinin hakkıyla buna karşı çıkıp, istediği sonu- cu alan Müdafaa-i Hukuk Doktrini'nin, aynı türden bir 'çağdaşlaşma' yanlışına düşebileceği akla gelir mi? Başa gelmıştir: II. Dünya Savaşı sonrasından beri, neo/Tanzimat'çı böyle bir sürecin içindeyiz. Mair hep 'ağa' götürüyor... Afhnıza mağruren, arzedeyim: 'Ulusal Demokrat Devrimr \n tamamlanması, iki temel operasyonun gerçekleşmesiyle mümkün oluyor: 'Toprak Refor- mu' ve 'Sanayi lnkılâbı'\ llki, derebeyi (bizde âyan, ya da ağa) kesiminin toprak hâkimiyetine son verip, ekonomik egemenliği ticaret burjuvazisi- ne geçirmek; ikincisi, ticaret burjuvazisini sana- yi burjuvazisine dönüştürerek, kırsal göçü işçi- leştirip şehirleştirmek için!.. Ülkemızde. kompra- dor/işbirlikçi -vetabii 'alafranga'- Osmanlı burjuva- zisi, Kurtuluş sonrasında yurtdışına kaçmıştı; Ittihat- çı 'Milli Ekonomi' politikasıysa, henüz kasaba tüc- canndan öte geçememışti; Gâzi'nin Izmir Iktisat Kongresi'nde işe 'Sa'y (Emek) Misak-ı Millîsi' ile başlaması bundandır. 'Kamu öncülüğünde Hızlı Sa- nayileşme' polıtıkası, II. Dünya Savaşı'na kadar, iyi kötü uygulanacak; 'Toprak reformu' asla yapılama- yacaktır. Neden? Kimisine göre, Kurtuluş Sava- şı'ndaki 'eşraf desteği' ödüllendirilmiştir; kimisine göre, 'totaliterieşen' iktidar, halkı değil, 'eşrafı' ter- cih etmiştir: 50'li yıllarda bile CHP il ve ilçe başkan- lannın çoğu, yörenin âyan ve eşrafı idi, bu bir ger- çek! Sonuç ne oluyor? "Devrim'in artyapısı usulüne uygun gerçekleştirilemiyor; boşluk, 'kültür dev- rimi'yte kapatılmak istenmiştir; o zaman gelsin, 'Batılı alafrangalık!" 'Bizim Köy' romancılığında, kırsaldaki ana çelişki nedir? Toprak ağasıyla, toprak- sız köylü mü? Hayıri Köydeki öğretmene karşı, imam! öğretmenle imam, laikliği tartışırken, köyün ağası 'malı götürmüştür': Refah'ın arkasındaki 'Anadolu burjuvazisi' nereden çıktı sanıyorsunuz? Hazin ama gerçek, 9O'lı yılların sonunda, olay, ay- nen ve bu defa ülke çapında yaşanıyor: lâikle (öğ- retmen) şeriatçı (imam) kıyasıya kaptşıyorlar; ne- dense hiç kimse, ülkenin gelir dağılımındaki ina- nılmaz çarpıklığı, holding işletmelerindeki sen- dikasızlığı, bürokrasiden liman burjuvazisine ak- la ziyan kıyaklan', aklına bile getirmryor; bir de ne görüyorsunuz, hak hukuk hık mık derken, burjuvazi (ağa) yine 'malı götürmüş!'... Birkaç 'brifing1 yapılamaz mı? j tirazınız haklıdır, kabul edilmiştir 'brifingler'öe gö- I rülmüştür ki, 'şeriatçı' bir sermaye birikimı vardır; 'ümmetçi' bir burjuvazi oluşmuştur; iktidara ortak ol- mak arzusundadır! iyi de, 'lâik', üstelik son dere- ce büyük ve yoğun, bir sermaye birikimi yok mu- dur; komprador liman burjuvazisine, (ortağı) bü- rokrasi, merkez sağ/merkez sol iktidarlar süre- since, say say brtmez 'avantalar' sağlamamış mıdır? O burjuvazinin jet/sosyetesi, on yıldır, dillere destan yolsuzluklan, rezillikleriyle, 'laikliği' ve 'öz- güriüğü' başıboş bir Sodom ve Gomore gibi algı- ladığını gösterip durmuyor mu? Şimdi bakın, eğer ulusal servetin paylaşımın- da.haksızlık oluyorsa, haksızlığın lâiği şeriatçısı olmaz, haksızlık haksızlıktır, heryerde bu böyle- dir; o sebebten, arbk Cihet-i Askenye mi (mesela BÇG) olur, Cihet-i Mülkiye mi olur; insanın gönlü, şu son yirmiyıl içinde 'lâikburjuvazi'ye, kredi.teşvikvb. ola- rak sağlanmış, 'yasal kolaylıklar'; ya da -hâşâ huzur- dan- yasal olmayan 'avantalar' hakkında, derlitoplu birkaç 'brifing'yapılmasını arzu ediyor, böylece, 'alaf- rangalığm'Tüık halkının büyük yüzdesine (asağı yu- kan yüzde sekseni) neye malolduğu daha güzel an- laşılmış olur havaya pîr aşkına pala sallayan, 'lâik' bazı profesörlerin de gözu belkı açılır. 'Lâik alafrangalık', arrti/emperyalist olmayan Ba- tı yandaşlığıdır; bundn eski adı, Tanzimatçılık; 'Çağdaşlaşma'nın yolu, elbette dinin brreysel- leştirilmesinden geçer ama, bu kadan yetmez, tek başına lâik olmak, insanın insana kulluğunu ortadan kaldırabiliyor mu, ben ona bakanm. Size 'kaldırdı' gibi geliyor mu? http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear