Catalog

121 AĞUSTOS 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sarık ye cüppe tepkisi • KOCAELİ (AA) - Deniz Kuvvetleri IComutanlıği'na atanan Donanma Komutam Oramiral Salim Dervişoğlu, . Kocaeli Valisi Memduh ,Oğuz'a veda ziyareti sırasında, cüppe ve sankla sokakta gezerken gördüğü bir kişiye tepki gösterdi. "Ziyaret sırasında bir ara "pencereden dışan "baktığında. sanldı ve cüppeli bir kişıyi gören 'Oramiral Dervişoğlu, Vali k Oğuz'a da bu kişiyi göstererek "Türkiye'de Kılık Kıyafet Kanunu var. Böyle kişilerin şehnn göbeğinde rahatlıkla dolaşmalannı hayretle karşıhyorum" dedi. Okuyan'dan RP'ye suçlama • ANKARA (AA) - ANAP . Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan, "iktıdara bir daha gelemeyeceğini .anlayan RP'nin "din eiden .gidiyor' yalanı ile halkı kışkırtmaya çalıştığını" şavunarak "RP, yüce ' dinimizi istismar ederek Islama ve inanan insanlara . ihanet etmış bir partidir" dedi. "Elden giden din değil, RP'nin çıkarlandır" görüşünü dile getiren Okuyan, RP'nin, iktidan kaybetmenin ezıkJiğı içinde "ve başbakanlığin artık 1 hayal olduğunu gördüğü "için hırçınlaştığını ileri "sürdü. DTP Başkanlık Divanı • ANKARA (AA) - DTP Başkanlık Divanı'nda -konuşan Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk. 8 -yıllık zonınlu kesıntisiz •temel eğitım yasasının, Türk mılli eğitiminin kalite. yeterlilik ve sınıf mevcutlan açısından .yeniden düzenlenmesi için ,çok önemli bir fırsat yarattığını bildirdi. 8 yıllık .eğitim konusunun halka ,doğnı anlatılması jjerektığini belirten Cindoruk. bunun yapılması durumunda halkın bu konuya bakış açısında önemli bir sapma olmayacağını kaydetti. Kadınlara siyaset çağrısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Kadın "Kollan. kadınlara "sıyasete katılın" çağnsı yaptı. Çağrı broşürlennde, "Elimizin hamuruyla, yüreğimizle, •beynimizle, eşıt, özgür, aydınlık bir Türkiye kurmak için haydi CHP'ye. Senin partin Mustafa Kemarin partisi" denildi. TBMM'de kadm milletvekıli oranının yüzde 2.4 olduğuna dikkat çekilen broşürlerde. "gelecek seçimın kadınlann seçimi olacağı'" vurgulandı. Tübepkülozla mücadele ; • İstanbul Haber Servisi - Milletlerarası Tüberküloz ' Birliği Bilimsel Başkanı Prof. Dr. Donald Enarson. Türkiye'yi tüberkülozla mücadele ve eğitim • konusunda Ortadoğu ve i Balkanlar'da ömek ülke . yapmak için hükümet ile . işbirlıği yapmak 1 istediklerini bildirdi. , istanbul Verem Savaş Derneği'nin girişimiyle Florence Nightingale Hastanesi'nde "Tüberküloz" konulu bir konferans veren Prof. Dr. Enarson, Türkiye'nin tüberkülozla mücadele konusunda 196O'Iı yıllarda başanlı bir çalışma başlattığını belirtti. PKK'nin baskınları • Yurt Haberleri Servisi - Van'ın Çatak ilçe merkezi, Sıvas'ın Hafik ilçesinde maden ocağı ile Hakkâri'nin Şemdinli ilçesine bağlı bir köye saldırı düzenleyen PKK'li teröristler, iki köy korucusu ile bir işçiyi öldürdüler, bir yurttaşı da yaraladılar. MGK'de atama • ANKARA (AA) - Milli Güvenlık Kurulu Genel Sekreterliği'ne Orgeneral Ergin Celasin atandı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu Karan'na göre, Orgeneral Ergin Celasin. 30 ağustos tarihinden geçerlı olmak üzere, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği görevine getirildı. Yılmaz ve Ecevit, isteğe bağlı din eğitimini düzenleyen yönetmelik hakkında bilgi verdi Rurs denetimi aıtünlmaclıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğ- rencilenn, ilköğretimin 5. sınıfindan son- ra Kuran kursuna gitmelerine olanak ta- nıyan yönetmelik değişikliği Resmi Ga- zete'de yayımlandı. ilköğretimin 5. sını- finı bitiren öğrenciler. ailelerinin istemi- ne bağlı olarak hafta sonlan, yaz aylan ve akşamlan Kuran kurslanna devam edebi- lecekler. Diyanet tşlen Başkanlığı'nın Kuran Kurslan Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikte, denetimi arttıncı yeni birdü- zenleme getirilmemesi ve özel kurslann yasaklanmaması dikkat çekti. Başbakan Mesut Vümaz. din eğitimiy- le ilgili mevcut uygulamadan geriye gidi- şin söz konusu olmadığını belirtirken, "Yüce diniraizin siyasi amaçla kullanıl- masınadagöz vummayacağız" dedi. Baş- bakan Yardımcısı Büİcnt Ecevit de. şim- • Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kuran Kurslan Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikte. denetimi arttıncı yeni bir düzenleme getirilmemesi ve özel kurslann yasaklanmaması dikkat çekici bulundu. dilik yönetmelikle belirlenen isteğe bağ- lı din eğitiminin ilk firsatta yasal düzen- lemeye kavuşturulacağını bildirdi. tsteğe bağiı din eğitimini düzenleyen 4. maddenin, TBMM'deki görüşmeler sı- rasında 8 yıllık temel eğitımi öngören ya- sadan çıkanlması üzerine doğan boşlu- ğun giderilmesi amacıyla hazırlandığı be- lirtilen Kuran kurslan yönetmeliği dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe gırdi. Başbakan Mesut Yılmaz ile Başba- kan Yardımcısı Bülent Ecevit de dün or- tak bir basın toplantısı düzenleyerek yö- netmelikle ilgili bılgi verdiler. Başbakan Yılmaz, 8 yıllık kesintisiz temel eğıtimi öngören yasayla, Türkiye'yi 21. yüzyıla taşıyacak eğitım reformunun temellerinı attıİdannı belirtirken, "Tarihçiler, atöğn mız bu adımın ne kadar önemli olduğunu değerlendireceklerdir" dedi. 8 yıllık te- mel eğıtımle ilgili tasanyı Meclis'e sevk ettıklerinde "Din elden gidiyor, din eğiti- mine darbe vuruluyor" dıye yaygara ko- pararak yasadışı eylemler yapanlann id- dialannın boş çıküğmın anlaşıldığını kay- deden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: Egit-Der Cenel Başkanı Cazalcı, yönetmeliği örtülü 5 + 3 modeli olarak niteledi 8 yıl kesintisizi sulandırdılar'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- tsteğe bağlı din eğitiminin il- köğretimin 5. sınıfindan sonra ve- rilmesine olanak tanıyarak kesın- tisiz uygulamayı delen yönetme- lik değişikliği, koalisyonu dışan- dan destekleyen CHP ile bazı eği- tim kuruluşlannın tepkisine ne- den oldu. Eğit-Der Genel Başka- nı Mustafa Gazalcı, yönetmeliğin örtülü bir 5^3 modeli olduğunu, Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Bal da eğitimin bütünlüğüne ve pedagoji bilımine aykın davranıl- dığını belirtti. Eğit-Der Genel Başkanı Musta- fa Gazalcı, öğrencilenn ilköğreti- min 5. sınıfindan sonra cumarte- si, pazar akşam saatlerinde ve yaz aylannda Diyanet İşleri Başkanlı- ğı'nın açacağı kurslarda din eğiti- mi ajmasını öngören yönetmeli- ğin, Öğretim Birliği Yasası'naay- kın olduğunu söyledi. Gazalcı. "5. sınıftan sonra çocuklar Kuran kurslanna giderse 8 yıllık yasanın kesintisizlik ilkesi bozulacak, ör- tülü biçimde 5+3 anlayışı sürecek- tir" dedi. Okullardaki bilimsel eğitimle Kuran kurslanndaki eği- timin iki kanallı bir model yarata- cağını vurgulayan Gazalcı, yönet- meliğin yeniden gözden geçiril- mesini istedi. Gazalcı, yönetmeli- ğin. anayasanın 42. maddesinde yer alan "Eğitim ve öğrenim, Ata- türk ilkeleri ve inkılaplan doğrul- tusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslanna göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapüır. Bu esaslara aylan eğitün ve öğretim yerleri açılamaz" hükmüne aykın olduğunu belirtti. Zorunlu din dersinin ilköğretim içinde verildiğini vurgulayan Ga- zalcı, "Daha ileri din eğitimi al- mak isteyenler zaten imam-hatip liselerine ya da İslanı enstitüsüne, ilahiyat fakültesine girmektedir. Çağdaş eğitim için 8 yıllık kesinti- siz eğitim güzel bir başanydı: bu, Kuran kurslanylagötgetenmesin" görüşünü dile getirdı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Ke- mal Bal, isteğe bağlı din eğitimi- nin 8 yıllık ilköğretimden sonra olması gerektiğini kaydetti. Bal, " Yine ikili eğitinı yoUannı açacak yönetmelik, ilköğretimden bekle- nen amaçlara gölge düşürüyor. Çünkü kesintisiz zorunlu ilköğre- tim bir mesleğe yönlendirilen eği- tim kademesi olmayıp temel bilgi ve becertterin kazandınldığı, ço- cuğun ügOerinin öJcükJügü bir eği- tim kademesidir" dedi. CHP Genel Sekreter Yardımcı- sı Eşref Erdem, yeni yönetmelik düzenleyen hükümetin büyük bir telaş içinde hazırlandığını savun- du. İsteğe bağlı din eğitimine iliş- kin bir yönetmeliğe gereksinim olmadığını vurgulayan Erdem, "tsteğe bap din eğitimi 8 yıldan sonra olmalıydı. Hükümetin tela- şını anlamakta güçlük çekiyorum. Bu konuda bir hukuki boşluk doğ- duğu telaşındaydılar, ancak önce- den böyle bir yasa yoktu" diye ko- nuştu. CHP Grup Başkanvekıli Oya Araslı da, din eğitiminin enine bo- yuna düşünülerek ayn bir yasada duzenlenmesi gerektiğini söyledi. "İsteğe bağlı din eğitimi ilk kez yasal dü- zenkmeye kavuşturulacaktL Maalesef bu düzenleme, 'Din elden gidiyor' diyenler tarafından reddedilmiştir. Bu nedeîüe, is- teğe bağlı din eğitimini düzenleyen 4. mad- deyi reddedenlerin bundan sonra söyleye- cekleri hiçbir şey yoktur." Yılmaz, bu değişikliğe göre Diyanet İş- leri Başkanlığı'nın. ilköğretimin 5. sını- fını tamamlayanlar için hafta sonlan ve yaz tatillerinde Kuran kurslan ve "meali" ile dini bilgilerin verileceği kurslar dü- zenleyeceğini söyledi. Yılmaz. kurs bina- lannın müftülüklerce açılacak hafta sonu ve yaz kurslanna tahsis edileceğini, kurs- larla ilgili diğer konulann Diyanet İşleri Başkanlığı'nca çıkanlacak yönerge ile be- lirleneceğini dile getirdi. Başbakan Yıl- maz, ilköğretimı tamamlayarak meslek lı- selenne gidecek olan öğ- rencilerin bir yıl hazırlık okuyacağını da belirterek "İmam-hatip liselerine de- vam edecek öğrenciler. ha- zuiık sınıfında 3 yıllık i- mam-hatip ortaokullann- da verilenden daha fazlası- nı alacak. Yapılan bu dü- zenJemeyle mevcut uygula- madan geriye gidecek hiç- bir düzenleme söz konusu değüdir" dedi TV'den yayın Sezgin TAI'da Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı tsmet Sezgin, Türk Havacılık ve Lzay Sanayü (TAI) tesislerinde incelemelerde bulundu. Sezgin, incelemeleri sırasında bindiği F-16 uçağında pilot selamı verdi. Gazetecilerin uyansı üzerine, işaretin "her şey VOİunda r anlamına geldigini vurgulayan Sezgin. "Bu RP selanu değil" dedi. Sezgin, incelemeleri sırasında "Hükümet olarak, savunma sanayünde dışa bağımlı olmadan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin cay dıncılığının sağlanmasını önemli bir unsur olarak görüyoruz" dedi. TAI Genel Müdür Yardımcısı Birol Altan da, Sezgin'e verdiği brifıng sırasında, orrnan ve sanayi yangınlanyla mücadele için 15 adet S-2E deniz karakol uçağuu yangın söndürme uçağına dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledL (Fötoğraf: TARIK TINAZAY) Ankara Valiliği'nin yasakladığı afişler Başbakan Yılmaz'a postalanacak ODP'nin afisleri 'kindar' bulundu ANKARA (Cumhuri)«t Bürosu) - Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu, Özgürlük ve Dayanışma Partisı'nin (ÖDP) Musa .\nter, Uğur Mumcu ve Metin Göktepe'nın resımlerinin bulunduğu "Politik cinayetler aydınlatılsın" yazılı afişini "kin ve nefret uyandırdıgL. güvensizlik ortamı yarattığT gerekçesiyle yasakladı. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Yüdınm Kaya, Türkiye'de taşradan gelen sol rüzgânn estiğmı belirterek. "Sol partiler rakibimiz değü" dedi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin İsmaİl Beşikçi. lşık Yurtçu ve Eşber Yağmurdereli'nın resimlerinin bulunduğu "Düşünceye özgürlük" afişının de yasaklandığını belirten ÖDP Anakara tl Başkanı Haydar İlker. "Toplumda kin ve nefret yaratan ÖDP'nin özgürlükçü afışleri değil. suçlan örtbas edümeye çahşüan devlet içüıdeki çetelerdir" dedi. Cumartesı günü yasaklanan afisleri Başbakan Mesut Yümaz'a postalayacaklannı belirten İlker, "Ola ki içlerinde çetelere karşı kin ve nefret uyanır" dedi. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Kaya, Türkiye'de sol rüzgânn estiğini şavunarak, sol partilerle u rekabet"lerinin söz konusu olmadığını söyledi. Kaya, "Türkiye'deki seçmenin yüzde 30'u kararsız. RP şeriatçı faaliyetlerini aşagıdan yukan yapdandınyor. Biz bu boşluğu ortadan kaldıracağız. Solda dalgalanmayı yaratacağız" diye konuştu. Kaya. eğitım kurumlannın şeriatçı kadrodan anndınlmasının zorunlu olduğunu belirterek, "Eğitiıni yürütecek unsur, eğitimciler degişmedi. Bugünkü sistem çürük. Eğitim çalışmalan Milli Güvenlik Kurulu inisiyatifînde yapılıyor. Eğitim alanındaki şeriatçı kadro yenilenmeli. Bizim önerimiz önce 8 sonra da 11 yü. Okul öncesi 1 yıl, 8 yıl temel eğitim ve 2 yıl da yönlendirme olmah" görüşünü dile getirdi. ÖDP genel kongresinin ekimin ikincı haftası yapılacağını belirten Kaya, 15 eylül tarihine kadar il kongrelerinin tamamlanacağını söyledi. Kaya, 62 ilde örgütlendiklerini ve 30 binin üzerinde üyeleri bulunduğunu kaydetti. Aile içi şiddeti önlemeye yönelik yasa önerisini de değerlendiren Kaya, "Eşini döven parti içine ahnmaz. Bu. bizim için en büyük disiplin suçu" dedi. Yaygın din eğitimi için te- levizyondan da yararlanıla- cağını duyuran Mesut Yıl- maz, TRT'nin eğitim kana- lından her gün 2 kuşak ha- linde din eğitimi yapılacağı- nı söyledi. Yılmaz, bu uy- gulamaya da yeni ders yılı başında başlanmasınm ön- görüldüğünü belirtti. Mesut Yılmaz, Islam dininin ço- cuklar tarafından öğTenıl- mesıne kimsenın engel ola- mayacağmı belirtirken. "A- ma, yüce dinimirin siyasi amaçla kullanılmasına da göz yummayacağE*" dedi. Denetimde yeni düzenleme yok Başbakan Yılmaz, yö- netmeliğe göre, Diyanet tş- leri Başkanlığı tarafından düzenlenecek kurslann mülki ıdare amirlerinin (vali ve kaymakamlar) de- netım haklan saklı kalmak kaydıyla Milli Eğitinj Ba- kanlığı'nca denetleneceği- ni söyledi. Kurslann dene- timinin Diyanet İşleri Baş- kanlığı 'na ait olduğuna ilişkm hüküm de yönetme- likte korundu. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit de, basın toplantısında, 8 yıllık kesintisiz temel eği- tim ile 55. hükümetin cum- huriyet tarihinin en kap- samlı eğitim reformunu başlattığını söyledi. 14-15 yaşına gelmeden önce ço- cuklann gerçek tercihleri- ni yapmalan mümkün ol- madığı için 8 yıllık temel eğitimin kesintisiz olması- nı öngördüklerini belirten Ecevit, yeni düzenlemeyle ortaokul çağında okula de- vam etmeme oranı yüzde 40'a ulaşan kız çoçuklan- nın da eğitım olanağına ka- vuşturulacağını dile getir- di. Ecevit, 8 yıllık kesintisiz eğitime karşı çıkanlann, çocuklan tuzaklanna dü- şürme ve rejim karşıtı ye- tiştirme olanaklannı yiti- ren çevreler olduğunu söy - ledi. İsteğe bağlı din eğiti- minin yasal düzenlemeye kavuşturulmasının engel- lenmesi konusunda, birbi- rinin karşıtı iki partinin (RPveCHP)a>Tiısaftabu- luşmalanna dikkat çeken Ecevit, bir soru üzerine ilk firsatta belki yeni yasama döneminin başlangıcı olan ekim ayında yasal düzenle- meye kavuşturulabileceği- ni bildirdi. IRMIKI AYDIN ENGİN Tık yok. Ne bir ses, ne bir soluk. Soruyu üsteleyen, yinele- yen de yok. Kumkapı sanığı, zina suçlusu (ne demekse ar- tık) Zeynep Uludağ ın cinsel organında "hareketli sperma- tozoit" bulunup bulunmadığı- nı araştırıp meslek (!) hüneri gösterenler, Türkiye'nin ya- şamsal bir sorununun belge- lenmesini bile görmezlikten gelmeyi yeğlemekteler. Belge önce Radikal gazete- şinde iki genç meslektaşımız, Ümran Safter ve Irfan Bo- zan'ın yazı dizisinde yayım- landı. Bırkaç gün sonra daay- nı belge Tırmık'a konuk oldu. Dikkatli Tırmık okuru anım- sayacaktır. Ağustos sonuna kadar Jandarma Genel Ko- mutanlığı'nı fiilen yürütecek olan emekli Orgeneral Te- oman Koman bugüne dek Alo Jitem!.. Alo, Alo!.. gerek medyanın, gerek Susur- luk Komisyonu'nun Jitem'e ilişkin sorularını yanıtlamadı, geçıştirdi. Önce "Jitem diye bir kuruluş yoktur" dedi. Ga- zeteciler bu yanıtı not etti ve ısrar etti. General Koman bu kez de "Bazı yetkisiz kişilerce Jitem adının kullanıldığı tes- pit edilmiş ve böyle bir keli- menin kullanılması önlenmiş- tır" demekle yetindi. Ama belge General Ko- man'ı doğrulamıyor. Jandar- ma Binbaşısı Cem Ersever'e yazılan takdirnamede "Jitem Grup Komutanı" deniyor ve takdirnameyi gönderen Jan- darma Asayiş Komutanı Kor- general Hikmet Köksal. Yanı bugün tıpkı General Koman gibi emekli olan, ancak 30 ağustosa kadar görevi süren Kara Kuvvetleri Komutanı Or- general Hikmet Köksal. Eh koskoca bir generali de "Bazı yetkisiz kişiler" olarak kabullenmek mümkün değil. Bu durumda olasılıklar da çok değil. Ya belge sahtedir. Birileri Ji- tem diye bir kuruluşun varlığı- nı kanıtlamak için düzmece bir belge hazırlamış ve el altından sızdırmıştır. Bu açıklanır. Bel- geyi yayımlayan gazeteci(ler) hiç duraksamaksızın bu ya- lanlamayı da yayımlarlar. Ka- muoyu aydınlanır. Tabii hemen ardından da belge sahteciliği yapanlarla ilgili birsoruşturma başlatılır. Hukuk devleti işleyi- şinde kural bu olsa gerek. Ikinci olasılık belge düzme- ce değildir. O zaman da gene- rallerden biri ya da her ikisi bir- den yanıltılmıştır. Bu da açık- lığa kavuşturulmalıdır. Yanıl- tanlarsoruşturulmalı, gerekir- se cezalandınlmalıdır. Üçüncü olasılık... Hımmmm, gel de bu olası- lık üstüne yaz bakalım. ••• Şakayı bir yana bırakalım. Bırakalım, çünkü işin şakaya gelir yanı yok. Genelkurmay Askeri Savcı- lığı'nın gitgide artan etkinliğiy- le daha da pekişen çekingen- likler yüzünden açıkça konu- şulmasa da, yazılara konu ola- masada, ortalıktatartışılama- sa da Türkiye'de ordu içinde bazı unsurların "Susurluk ol- gusu"'na karışmış, bulaşmış olduğu iddialan var ve "Susur- luk olgusu" denince artık salt Çatlı - Bucak - Kocadağ'la sınıriı bir ilişkiler yumağı, kam- yona çarpan Mercedes'ten ibaret bir trafik kazası anlaşıl- mıyor. Susurluk terimleşti. Hu- kuk devletinden, temiz top- lumdan köklü sapmalara işa- ret eden bir kavrama dönüş- tü. Susurluk olgusu ile hesap- laşmak ertelenmez bir yurt- taşlık görevi artık. Susurluk bağlamında kendini antabilen, olumsuzluklann üstüne sonu- na kadar gidebilen kurumlar, kuruluşlar, itibar kazanacak. Bunu şu ya da bu nedenle yapmayanlar ise ister istemez güven eksikliği ile yaşayacak- lar. Başlıktaki "Alo lar bu bağ- lamda ve sadece bu bağlam- da kavransın... POLTltKA GIIIVLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Yaşam... O biranne... Saçlannda beyazlar, giderek yoğunlaşıyor; yılla- nn hüznü, acının içindeki birözlemin gölgelerini ço- ğaltıyor... Yaşam onun için artık anlamsız... Afyon'da mahkeme salonunda konuşuyor, kimi zaman gözyaşlannı tutamıyor, zamanın içinde bir kayboluşun kaçışını yaşıyor... Ben o beyaza dönüşmüş saçlanyla hüzün topla- yan annenin acısını, Sıvas'ta Madımak Oteli'nde cayır cayır yakılan insanlanmızın yakınlanyla birleş- tinyor, yüreğimi onlann yanm kalmış tutkulanyla bü- tünleştiriyorum... Gözlerinin içine bakıyorum çoğu kez... Bir tükenişi değil, inadı görüyorum o anda. Bir sevginin ırmak olup akışını izliyorum... Kin ve nefret yok onlann bakışlannda; gözbe- beklerinde yangınlar değil, bozkırtann san sıcak ay- dınlığı saklı... Sevdalan bir türkü, alaca şafak sonrası sımsıkı bir özlem... Çocuklannı yitirdi onlar; eşlerini, kardeşlerini, sev- gililerini... O biranne... Adı Fadime Göktepe, gazeteci Metin'in anne- si... Obirsevgili... Her görüş günü Buca'da, Ümraniye'de, Geb- ze'de, Çanakkale'de, Niğde'de, Diyarbakır'da de- mirsürgülü kapılan bekler... Adı Ayşe, Ahmet, Neımin, Selim... O bir baba, yorgunluğunu omuz başlannda ya- şayan, her sabah mezariıkta oğlunun başucunda ağlayan... Gazi Mahallesi'nde vurulan güneşin bir balçık çamurunu kurutmaya yetmediğini ne yazık ki bil- miyor... O bir eş, her cumartesi Galatasaray'da umuda yolculuğa çıkan, Edime'de sevdiğini hâlâ arayan a- ma bulamayan... Gözlennin içine bir kez daha bakıyorum tümü- nün... Acı ve hüzün! Ama hepsi yaşama bağlı... ••• O bir anne... Adı Şükran, Emine, Sultan... Ben onu ilk kez Rize'de gördüm çay toplarken bir sabah. Bakışlannda yılların hüznü vardı, ama gözbebekleriyle gülüyordu... Ben onu, Güneydoğu'da kaybettiği oğlu ayyıldız- lı bayrağa sanlı tabutla Trabzon Havaalanı'na indi- rildiğinde tanımıştım... Masmavı gözlen birbaharaydınlığının içındeydi... Hiç de çığlık çığlığa değildi... Belki ağlamak istiyordu; belki uzun bir yolculu- ğun derin çizgisindeydi... Umudun yok olduğu diyarlarda oğlu için yabanıl çiçekler topluyordu... Hep düşünmüşümdür; babalar mı daha duygu yüklü yoksa anneler mi? Anneler çok ağlar. Çünkü onlar kadındır, dogur- gandır ve yüreklerinde sevgıyı daha çok çoğaltır... Ya babalar, bizler, erkekler? Edirne'de bir babanın hıçkırıklan kulağımdaydı yıllar sonra. Tunceli'de katledilen öğretmen kızı için başını duvara vuruyordu; Turgutlu'da bir başka ba- ba şehit oğlu için ölüme yenik düşüyordu... Silvan'da, Lice'de, Sason'da bir baba 15'inde dağa çıkan çocuklannın ölüm haberini aldıklannda ne yapıyordu? Ben Lice'yi tam 23 yıl önce kar altındayken tanı- dım, Malabadi Köprüsü'nde çocuklarla konuştum... Ben hep sevdim o insanlan; şeyhlenn, şıhlann, jandanmanın baskısında inleyen, ölümü bile yaşam sanan o insanlann hüznüyle, acısıyla büyüdüm... Bir şiir okudum Atillâ llhan'dan. kimseler duy- madı: "eğil de sevgilim gözlerime gözlerime bak/düşü- nürüm de bazen neler çektik/ nasıl acı kahredici bir rûzgâr aldı bizı/kimler gitti gelmedi/ kimler boğdu gençliğini dört duvar içinde/ avuçlannda kan göz- bebeklerinde ümitl ağnmaz mı kalbim söyle ağn- masın mı" • • • O bir anne... Saçlarındaki beyazlar çoğalmış, hüzün ve acı o- nun için bir yaşam biçimi olmuş... Anne Fadime Göktepe, bugün yine Afyon'da du- ruşrnada hazır bulunacak... Fötoğraf karelerinden çıkıp bir şiirin dizelerinde annelere, babalara, eşlere, sevgililere, kardeşlere, çocuklara gülümsemek ister misiniz? Madımak Oteli'nde katledilen, Gazi'de, Ümrani- ye'de öldürülen, sınır boylarında şehıt düşen in- sanlanmızın yakınlanyla hüznü değil yaşamı yaka- lamalısınız... Evet... Yaşamı, sevdayı ve tüm güzellikleri kucak- lamanın zamanıdır şimdi... Içimizi kaplayan yorgun denizler yüreğimizden pek çok şeyi kopanp gitti... Genç ölüleri kimsesizler mezaıiığına gömsek, ço- cuklarımızı zindanlarda çürütsek de biz aydınlık düşlerimizi gökyüzündeki yıldızlar gibi çoğaltmak zorundayız... Yaşamın temel kuralı bu değil mi? Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 RP kapatmaya karşı taktik belirliyor ANKAR\ (Cumhuri- yet Bürosu) - RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan. kapatma davasıyla il- gili olarak Anayasa Mah- kemesi'ne sunulacak esa- sa ilişkin savunmayı net- leştirmek ve 8 yıl kesinti- siz eğitim yasasının iptali için yapılacak başvuru üzerinde çalışmak için Altınoluk'taki yazlığında kurmaylanyla kampa gir- di. RP liderinin, hukukçu milletvekilleriyle partinin kapatılması durumunda izlenecek stratejiyi de tar- tışacağı belirtildi. RP milletvekilleri, TBMM'nın tatile girme- sıyle birlikte 8 yıl kesinti- siz temel eğitim yasasına karşı eylemlen organize etmek üzere seçim böjge- lerine dağılırken hukuk komisyonu üyeleri de Er- bakan'ın talimatı üzerine Altınoluk'a gittiler. Ana- yasa Mahkemesı'nde de- vam eden kapatma davası ile ilgili gelişmelerden kaygılı olan Erbakan, Yar- gıtay Cumhunyet Başsav- cısı Vural Savaş'ın esas hakkındaki mütalaasına yanıt olacak savunmaya ilişkin ön çalışmayı ince- leyecek. RP lideri, 8 yıl kesintisiz eğitim yasası- nın esas ve usul açısından iptali amacıyla Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak başvuruyla ilgili çalışma- lar hakkında da hukuk ko- misyonundan bilgi ala- cak.