Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 1997 ÇARŞAMBA
8 DIŞ HABERLER
Müzikten, danstan ve devrimden vazgeçmediler
Castro'nun
Küba 'nın onuru ABD ambargosuna direniyor
Dünyanın beş htasından gençlerin katılacağı uluslammsı birfestival
için Küba 'ya gitmeyi kararlaştırdığımızda aklımıza hemen Jose Marti,
Che ve Fidel Casttv gelmişti, Küba ile ilgili aynntıh bilgiler edinmeye
başladığımızda da heyecanımızvememkamzartmıştı. ktanbuî'dan
Havana 'yayaklaşık 13 saat süren bir uçak yolculuğunun ardından
Küba 'ya vardığımtzda ise Küba 'nın yazıbnayan, bilinmeyen ve
bazılan yalnızca yaşanabilecekyönlerini gördük.
Ambargonun yıhcı etkilerine onurlan ve umutlarıyla direnen.
kuşatmayı sevecenlikleri ve dostluMartyla aşan, iyi ntyetli, neşeli
Kübahları tanıdık Sokakta keyifle dans eden gençlerle,
konukseverlikleriyle Anadolu haîhnı ammsatan köylülerte, umutlanru
purolanmn vejabrikalanmn dumanında tüttüren emekçilerie tanıştık.
Sosyalizmi sürdürme konusunda kararlı olart Kübayönetiminin, son
ekonomik önlem ve açılımlannm sonuçlanna tanık olduk, Ve büyük
bedetler ödenerek kazanılan bağımsızhğın, büyük bir özveriyle
yaşatıldığmı gördük
çoculdarı düşman çatlattıHA3İCE TUNCER- BARIŞ DOSTER
"'Un, do. tre, un, do. tre.'" Un-sağ ayak: do-sol ayağı sek-
tir; tre- tekrar sağ ayak: dön ve devam... Günlerden 25 tem-
muz, Havana'nın insanı eriten nemli sıcağmda Moncada
baskınının 44. yıldönümü için geceyansından sonra ve-
rilecek partiye hazırlanıyoruz. Kaldığımız öğretmen oku-
lunun dans öğretmenmin komutlanna yetışmeye çalışı-
yoruz.
. Bir haftadır Küba'dayız. Sokakta, parkta. evde, okul-
da, plajda müzik duyulan her yerde her an küçük büyük
herkes dans etmeye hazır. Salsa. ça ça, rap, ne tür müzik
olursa olsun duyduklan her yerde derhal kıpırdamaya
başlıyorlar. Ayaklar hızlı, kalçalar oynak. omuzlar ve kol-
lar hafif dalgalı, denizin ritminde.
Gözlerimizi güzel dans öğretmenimizin ayak hareket-
lerine dikmiş, neredeyse
kundakta dans etmeye
başlayan Kübalılar gibi
dans etmeye çalışıyoruz.
Dekoltesi geniş bodyle-
ri, kısa rengarenk taytla-
nyla melez güzellikleri-
ni ortaya çıkaran genç
öğrenci kızlar, güzel vü-
cutlu yakışıklı delikanlı-
lar bize eşlik ederek ce-
saret vermeye çalışıyor-
lar. Karşımızdaki duvar-
da asılı başında yıldızlı
beresi. ağzında purosuy-
la gözlerini kısmış bakan
Che'nin posterinin altın-
da dünyanın en ünlü slo-
ganı yazılı: "Hastalavic-
toria siempre- Herzaman
zafcre kadar."
Fidel Castro ve 119
devrimcinin 26 Temmuz
1953"te Santiago kenti
yakınlarında Moncada
kışlasına yaptığı baskın
Küba devriminin dönüm
noktalanndan sayılıyor.
Fidel" in tutuklanması ve
pek çok devrimcinin öl-
mesiyle sonuçlanan bas-
kın Küba'dadevrimci dal-
ganın yayılmasına neden
olduğu için "UlusalAyak-
tanmaGünü" olarak şen-
liklerle kutlanıyor.
Biz dans dersi alarak
şenliğe hazırlanırken Ha-
vana sokaklannda da ha-
zırlıklarbaşlamış. Evie-
rin bahcelerinde 25 tem-
muzu 26 temmuza bağ-
layan gece yansından sonra içilmek üzere büyük kazan-
larda "ajiaco criollo" kaynatılıyor "Ajiacocriollo'" özel
günlerde pişirilen ve'yöreye göre bulunan her türlü seb-
zenin ve etin bir arada kaynatılmasıyla hazırlanan bir tür
çorba. Ev lerin bahcelerinde, sokaklarda aileler çoluk ço-
cuk çorba için patates. mısır, kabak. muz doğruyor.
Havana"da dolaşırken kaldığımız yurda dönmek için bin-
mek istediğimiz taksinin şoförü çorba için aldığı domuz
başını evine bırakmak kaydıyla bizi alıyor. Şoforümüz da-
vet ettığinde Havana'da taksi şoförlüğü yapan bırinin evi-
ni görmek ilginç olacağı için hemen teklifı kabul ediyo-
ruz. Eşi ve 13 yaşındaki kızı bizi güleryüzle karşılıyor-
lar.
Dış kapıdan hemen salona geçiliyor. Kübalılann vaz-
geçilmez eşyalan olan sallanan koltukJar, köşedeki eski
piyanonun hemen önünde duruyor. Temiz ve düzenli sa-
lonun en şık eşyalan naylon döşemeli iki koltuk ve kana-
pe ile üstü dantel örtülü televizyon. Televizyona, evdeki
eski model gereçlerle çalışan atari bağlı. Masanın üstü Kü-
balılann dekorasyonda çok sevdikleri plastik çiçeklerle
donatılmış. Cecilia'nın odası anne ve babasının odalan-.
nın hemen karşısında. Iki kişilik yatağı, gardrobu ve tu-
valet masasının yanına çok eski bir model ayaklı dikiş ma-
kinesi konulmuş. Şoforümüz, 50'li yıllardan kalma ocak
ve en az o kadar eski buzdolabınm bulunduğu mutfakta
aceleyle domuz başını ayıklıyor. Pembe fayanslarla kap-
lı banyoda mavi lavabonun kenannda Küba'da son dönem-
de en çok sıkıntısı çekilen minik bir parça beyaz sabun
var. Ancak dolarla alışveriş edilen mağazalardan alınabi-
len Elseve marka şampuan şimdiye kadar hiç görmediği-
miz kadar eski bir model çamaşır makinesinin üzerine ko-
nulmuş. Yeni çıkanlan
ekonomik kararlarla ser-
best çalışan taksi şofor-
leri, dolar kazanabilen
meslek gnıplarmdan.
Vaktimizin kısıtlı olma-
sı nedeniyle kahve ve
meyve suyu teklifini red-
dediyoruz, ama Ceci-
lia'nın piyanoda çaldığı
melodileri dinleyerek ev-
den aynlıyoruz.
Akşam yurtta 26 tem-
muz kutlaması için ha-
zırlıklar tamamlanmış.
Bahçenin bir kenannda
yakılan ateşte çorbamız
kaynarken bir diğer ateş
baskmı süngeliyor. Öğ-
rencilenn dans gösteri-
lerinden sonra disco mü-
ziği eşliğinde hep birlik-
te dans ediliyor. Gündüz
öğrendiğimiz figürleri
içimizden "un do tre" di-
ye sayarak sergilemeye
çalışıyoruz. lspanyol ve
Meksikalı delegelerdeği-
şik oyunlar öğretiyorlar.
Dünya Gençlik Festiva-
li'ne katılan Türkiye de-
legasyonunun Grup Yo-
..rujn'un "Dağlara Gel,
Dağlara" türküsü eşliğin-
de başladığı halaya, Kü-
balılann, Ispanyollann,
Meksikalılann, Guate-
malalılann, Şililelerin ka-
tılmasıyla halka büyü-
dükçe büyüyor. Salsa ya-
pamıyoruz ama Kübalı-
lara halay çekmeyi, horon
tepmeyi öğretiyoruz. Üzerinde 26 Julio (temmuz) yazılı
pembe beyaz kremalı pastamız sabahdört sıralannda ke-
siliyor. Bıçağın üzerindeki pasta avuçlara doldurulup ye-
niyor, avuçta kalan nefıs krema yalanarak tüketiliyor.
Sabah iki kanallı Küba resmi televizyonunda şekerka-
mışı sanayisinin kurulu olduğu Las Tunas kentindeki kut-
lamalara katılan Fidel Castro ve kardeşi Raul Castro'nun
görüntüleri canlı olarak yayımlanıyor.
Komünist Parti 2. Sekreteri ve Genelkurmay Başkanı
Raul Castro, Küba halkına lspanyol sömürgeciliğinden
ABD emperyalizmine karşı 100 yılı aşkın bir süre ver-
dikleri mücadelenin tarihini anlatıyor. Devrim sonrasın-
dada35 yıldır direnen Kübahlara şöyle sesleniyor "On-
lar bizi, Küba'yı mahvetmek isteyebüirler. Ama knşkusuz
ki bunu başaramayacaklar_~
ABD ambargosuna
karşm ayakta
durmaya çalışan
Kübalılar, her
olanaktan
yararlanarak
yaşamaya çalışıyor.
Ikinci dünya
savaşından kalma
arabalan hâlâ
sokaklarda görmek
mümkün. İnsanlar
yoksulluktan
bunalsa da ciığer' "'
Latin Amerikalılar
gibi müzik ve
danstan asla
vazgeçmiyor.
Kübalı fotoğrafçı Alberto Diaz (Korda),
efsane devrimci Che'nin ünlü fotoğrafını
nerede, nasıl çektiğini anlatıyor.
Evet, işte ofotoğrafKübalı ünlü fotoğrafçı Korda, 1960 yılının o so-
ğuk mart gününde komutan Ernesto Che Gueva-
ra'nm sadece iki fotoğrafinı çekmişti. Bunlardan
bin Che'nin en ünlü fotoğrafı oldu. Bundan bir yıl
önce devrimcilerin zaferi ile birlıkte Havana so-
kaklan tarihin yazıldığı yerler haline gelmiş ve bir-
, çok fotoğrafçı bu olaylara tanıklık etmek üzere Ha-
vana'ya akın etmiştı. Bunlardan biri de Revolud-
OD gazetesine birçok foto röportaj hazırlayan Al-
berto Diaz (Korda) idi. O zamanlar da ünlü bir sa-
natçı olan Korda. zamanın olaylarını ve bunlan ya-
ratan genç kadın ve erkekleri fotoğraflarken temel-
de doğal ışığı kullandı.
Meslek ve kader
Che'nin kemiklerinin bulunmasıyla muhabirler-
ce kuşanlan Korda, Granma Intemational'la bir söy-
leşi yapmayı kabul etti. Röportaj Granma Inter-
nationaTin 3 Ağustos 1997tarihli32.sayısmdaMi-
reya Castaneda imzasıyla yayımlandı.
Korda, Havana'da Miramar yakınlanndaki da-
iresinde yapılan görüşme sırasında fotoğrafçılığa
başlamasının romantik bir hikâyesj olduğunu söy-
lüyorve şöyle devam ediyor: "16yaşındaydım,aşık-
üm. İlk fotoğraflanm ilk kız arkadaşun ve mode-
Bm YoUnda'nın bir Kodak 35'le çekilen fotoğraf-
larKhr".
Korda'nın temel morivasyonu görüntülere olan
bağlılığıydı. Bir demir>olu işçısinin oğlu olarak
birçok işe girip çıkmak zorunda kaldığı halde en
bilinçli kararlanndan biri, rehincide gördüğü fo-
toğraf makinesini abnak olmuştu.
1950'lerde bir başka fotoğrafçıyla beraber bir
stüdyo açtı ve Korda adı da o sıralarda çıktı. Ken-
disi bu ismi almasını söyle açıklıyor: "Tabii ki
Macarfflm >apunalan Zohan veAksandre'a hay-
randım.Ama Korda ismini seçmetnin nedeni,oza-
manlann en ünlü film markası olan Kodak'ı çağ-
nşünyor olmasr»dı."
Mesleğinde ılerlerken karakteristik özelliği do-
ğal ışığı kullanması oldu ve uluslararası alanda mo-
da fotoğrafçısı olarak tanındı. Diğer yandan sos-
yal içenkli fotoğraflar da çekiyordu. Gazeteci ol-
madığı halde böyle fotoğraflar çekmesinın nede-
ninin görüntüyü yakalama ihtiyacı olduğunu söy-
leyen Korda, fotoğrafı hem mesleği hem de kade-
ri olarak görüyor.
Che'nin fotoğrafı: "Devrimk birfikte" diyor
Korda "Fotoğraf özel bir statü kazandı ve devri-
min amaçlanna uygun bir tarz olarak görülmeve
başlandı. Fotografçüar halkı harekete geçirecek iş-
ler \apıyoriardı ve ban fotoğraflar ikon haline gel-
mişlerdL" 1960'ta Revolucion gazetesinde fotoğ-
rafçılık yaparken bir sabotaj sonucubatan LaCo-
ırvre gemisinde ölenlerin cenaze törenini izlemek-
le görevlendinlmiştı. Korda, Castro'nun konuştu-
ğu platformdan 8-10 metre uzaklıkta kısa bir te-
leobjektifle çalışıyordu. Che'nin Simone de Beau-
voir ve Jean Paul Sartre'ın arkasında bulundukla-
n parmaklıklara nasıl yaklaştığını "Cbeoana ka-
dar geri planda>dı. Bir ara aşağıdaki insan selini
görmek için parmaklıklara yaklasti. Sadece iki ka-
re fotoğraf çekebildim. Sonra tekrar geri çekildl
Her şe\ yannı dakika içinde oldu" diye anlatıyor
Korda.
Gazeteye döndüğünde Che'nin iyi bir fotoğra-
finı çektiğini düşünüyordu. Fakat bu fotoğrafkul-
lanılmadı. Ancak aynı fotoğraf 7 yıl sonra yepye-
ni bir boyut kazandı.
Che'nin ifadesinin gücfi
1967 yazında Che'nin fotoğraflannı arayan Ital-
yan yayıncı Giangiacoma FeltrinellL Korda'nın
stüdyosunuziyaretettı. Korda 1960martındaçek-
tiği fbtoğrafin iki kopyasını Feltrinelli'>« verdi. 'Hllıe
ekimdeöldü ve Feitrinetti benim fotoğrafimı 1 met-
reye 70 santimlik bir poster olarak basü. Alü ayda
1 miKondan fazla satüğını söylüyorlar" diyor Kor-
da ve bir ıkon olan bu fotoğrafı için eklıyon" Yü-
zünde bütün o insanlann ölümünün >arattığı yo-
ğun öfkevi ve ifadesindeki müthiş gücü görebilir-
sfaıiz." İşte bu fotoğraf sayısız gösten ve yürüyüş-
te kullanıldı. Milyonlarcası kart ve poster olarak
basıldı.
Korda'nın 400-500 kadar Che fotoğrafı var.
Bunlardan kırka yakınmı birdizi sergi için seçmiş.
Avrupa ve Latin Amerika'yı gezen sergi en son Ar-
jantin'te açıhnış. Korda'nın sergisi eylülden itiba-
ren yeniden A\Tupa ülkelerini dolaşmaya baş-
layacak.
Küba Turizm Bakanlığı Basın ve Tanıtım Müşaviri Juan Pardo, reformlar sonrası turizm patlamasını Cumhuriyet'e anlattı
Yabancı sermaye ABD'ye karşın geliyorALİER
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlık-
te bir anda ithalat gücünün yüzde 85"ini yi-
tiren Küba, kurtuluş yollanndan birini turiz-
me sanlmakla buldu. Sosyalist yönetim, ne-
olıberal dalgaya direnmesıne karşın turizm
uğruna yabancı yatınmlan teşvık edici dü-
zenlemeler yapmak zorunda kaldı. lçerde ıse
döviz bulundurma ve döviz hesabı açmayı
serbest bıraktı. Aynca ev pansıyonculuğu ve
taksi işletmeciliğinın de aralannda bulundu-
ğu çok sayıda mesleğe çalışma izni veren ka-
pitalist karakterli bir dizi liberal düzenleme-
ler yaptı. Bu önlemler kısa sürede etkısıni
gösterdi ve turizm, şeker kamışını geride
bırakarak Küba ekonomisinin ana lokomo-
tifi oldu. Geçen yıl Küba'yı ziyaret eden 1
milyonu aşkın turist, 1.3 milyar dolar döviz
bıraktı. Bu yıl bu rakamın yüzde 20 civarın-
da artması bekleniyor. Şimdı sorun sosya-
list sistemle taban tabana zıt bu liberal dü-
zenlemelerin sistem için bir tehdit oluştu-
rup oluşturmayacağı. Küba Turizm Bakan-
lığı Basın ve Tanıtım Müşaviri Juan Pardo
bu olası tehdidi de kapsayan sorularımızı ya-
nıtladr
Turizmi teşvik edici liberal düzenlemele-
re Sovyetler Birligi'nin dağümasmdan son-
ra nıı ihtiyaç duydunuz?
Küba, esasen Sovyetler'in dağılması ön-
cesinde turizm çalışmalarına başlamıştı.
1985"te Küba'nın ekonomik durumunu ge-
liştirmeye yönelik bir çalışma başlatıldı.
Küba'nın ekonomik olarak gelişmesi ıçm bı-
oteknoloji, şeker kamışı ürün çeşidınin art-
tınlması,( ömeğin mobilya ve yüksek düzey-
de alkol içeren maddelerin üretimi) ve tu-
rizm ana alanlar olarak belirlendı. Bu say-
Reformlann ardından Küba sahillerine turist akmı başladı. T\ırizmin gelişmesi yle birlikte küçük gvrişimcflere de izin çıkü.
dığım alanlarda gelişme sağlamak Küba
için kolaydı. Çünkü bu konularda deneyi-
mımız vardı.
1985ten önce Küba'yayudakaç turistge-
lirdL 85'ten sonra turizmigehştirmek için ne
gibi atüımlar yaptmız?
Dıyebilirim kı 100 binden daha az turist
geliyordu. Ve 5 yıl sonra 1990 yılında Kü-
ba 300 bin turist almaya başladı. Şu an 30
bin oda kapasitemiz var. 2000 yılı için he-
defımız 50 bin yatak kapasıtesi ve 2 mılyon
turist.
30 bin yatak kapashesine pansiyonlar da-
hilmi?
Hayır sadece oteller.
Ev pansKoncuiuğunu serbest bırdknnı/bu
tereddütsüz desteklediğiniz bir poMka nıı.
aynca. nasıl bir vergiledirme sistemi getirdi-
niz?
Bu zaten mevcut olan bir şeydi. Biz bu-
nu yasallaşnrdık. Vergilendirme oranını ev-
lerin bulunduğu yere göre yapıyoruz. Plaja
yakın bir odanm ücretiyle kent içindeki bir
odanınki doğal olarak farklı olacaknr. Buoda-
lara uygulanan vergi de aşağı >-ukan yüzde
15 civanndadır.
Yabana yaünmcılan teşvik için ne gibi
düzenlemekr yapıHı?
Küba dışından yabancı yatınmlar, devlet
ortakhğıyla yapılabilir. Ve Küba'daki yatı-
nmlanndan elde ettikleri gelirleri Küba dı-
şma çıkarabilicekler. Küba'da yapılan yatı-
nmlann dengesi yüzde 50 Küba, yüzde 50
yabancı ortaklanndır. Esasen söz konusu
kanun yabancı yahnmcılara yüzde 100 ken-
di sermayeleriyle yatınm olanağı tanıyor.
Ancak uygulamada şu an yüzde 50 yüzde
50 olarak uygulanmaktadır.
Küba'da toprak satıbnası yoktur. Yaban-
cı yatınmlar elli ya da yüz yıllık sözlesme-
ler çerçevesinde gercekleşmektedir. Bir ne-
vi kiralama.
Yasanui çıknıasından sonra yatınmlar
için talep arttı mL daha çok hangi ülkeler-
den talep var?
Çok fazla yatınm talebi var. Kanada, Is-
panya, Italya, Meksika ve İngiltere en önem-
lileri.
Hepsinin şu an hazır yatınmlan var mı?
İspanya. Meksika. Almanya'nın var.
ABDamborgosu yatmmlarönünde biren-
gelrai?
Elberteki bizım için önemli bir engel. Bu
otmasaydı çok daha fazla yatınm çok daha
fazla ticaret hacmimız olurdu. Bunun en
önemli yanı da ABD ile ticaretimizi ortadan
kaldırması.
Türkhe'den turizm vaûnmı 3e ilgili birta-
lep oldu mu?
Turist getirilmesi için çalışmalar var. Ya-
tınm talepleri de var. Bu konu hâlâ görüşül-
mekte.
Türk yanrmcılanna bir çağnnız var mı?
Buyursunlar. Onlan davet edıyorum. Kü-
ba yatınmlar konusunda olanaklan ve seee-
nekleri büyük olan bir yer. Küba Karayib-
lerin en güvenilir ve önemli seyahat nokta-
lanndan bin. Türk turistler olduğu kadar
yatırmcılar da gelebilir. Sizin de gördüğü-
nüz gibi burası bir eğlenceler ülkesı ve bir-
çok kültürden insanın kaynaştığı bir yer.
Temmuzayında Havana'da üç büyük ote-
lin lobisine konan ses bombalannın olumsuz
bir etkisi oldu mu? Örneğin rezervasyon ip-
taligibL
Bu sadece kamuoyunda Küba'nın emin
bir yer olmadığını göstermeye yönelik bir
eylem. Hiçbir erteleme \e iptal yok.
İçişleri bakanlığınız bu ejlemlerle UgUi
ABD"vi üstü kapalı suçladL Somut bir kanıt
var mı eüerinde?
Kesin olan şu ki. patlayıcılann yapıldığı
maddelerin hepsı ABD'den gelmiştir.
Turizmin gelişmesi için kapitalist karak-
terli liberal dUzenlemelerin yapıfanasına ge-
reksinim var. Tüm bunlann sosyalist siste-
mi tehdit edebileceği yönünde bir çeldnce-
niz yok mu?
Küba'nın ekonomisinin iyileştirilmesi
için yavaş yavaş değişik kanunlar konulu-
yor. Eğer bu kanunlann liberal olduğunu
bile bile hükümetin kendisi koyuyorsa de-
mek ki hiçbir korkusu yoktur.
Küba'da turizmeyönelik işyapan diyetim
ki bir serbest takski j'a da hediyelik eşya sa-
dcısu bir doktardan daha fazla para kaza-
mr duruma geldL Bu yeni ohışumlar derin
çelişkiler yaratmıyor mu, mevcut dengeleri
altüst etmez mi?
Bu konu 1990 yıllardan itibaren karşımı-
za çıkan bir sorun. 1989 yılında bu yoktu.
Ancak ülkenin gelişmekte oluşunun getir-
diği problemlerden biri.Tabii kı birçok dok-
torumuz var. Bunlara ülkemizın gelişmışlik
düzeyine göre ücret venyoruz. Cmlara da-
ha fazla ücret veremiyoruz. Ve bu bağlam-
da bir taksi şofbrünün bir doktordan daha
fazla kazandığı aşikâr. Ancak şu aşamada
yapabileceğımız, daha fazla kazanan vatan-
daştan kararlaştınlan oranda vergi almak ki,
ülkenin gehşmesine katkısı olsun. Ancak
bu sorunlan ileride çözmeyi umuyoruz. Çün-
kü ülkeekonomisi "özel dönem" dediğimiz
bir dönemden geçmektedir.
SÜRECEK