22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 AĞUSTOS 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Mahir Günşıray ile Yücel Erten, Devlet Tiyatrolan'ndan disiplin cezası alınca dava açtılar Devlet Tîyatroları da karışbESRAALİÇAVTJŞOĞLU tstanbul Devlet Tiyatrolan, tiyatro yönetimini eleştiren ve olumsuzluklan kamuoyuna duyuran sanatçılara çeşitli disiplin cezalan ile karşılık veriyor. # Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Boz- kurt Kuruç. başrejisör Ergjn Orbey. sa- natçı temsilcisi Rahmi Dilligil ve ilgilı daire başkanı Ercan Serin'den oluşan Devlet Tiyatrolan Disiplin Kurulu, İs- tanbul Devlet Tiyatrosu sanatçılanndan Mahir Günşıray ve eski Devlet Tiyat- rolan Genel Müdürü Yücel Erten hak- kında basına yaptıklan açıkJamalar ne- deniyle disiplin cezası vermeyi karar- laştırdı. Günşıray ve Erten ise bu geliş- meler üzerine Devlet Tiyatrosu'na da- va açtılar. Devlet Tiyatrolan ilk olarak Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü'nde reji- sör olarak görev yapan Yücel Erten " hakkında yönetmenliğini yaptığı "Aziz- name95" adlı oyunla ilgili. birteleviz- " yon kanalında yaptığı açıklamalar ne- deniyle disiplin cezası verdı. Devlet Ti- yatrolan. Erten'e verdiği cezayla ilgili ; olarak "izinsiz programa çıkarak ve ' *Azizname 95' adlı oyunla ilgili varsa- yımlardan hareket ederek verdiği bilgi ve demeçle bakanlığL, kurum yönetimi- ni küçiik düşürmek ve çalışanlan yanı- ' na alarak toplu şekilde karşı gelmek gj- bi telkinlerde bulunduğu" gerekçesıni 'gösterdi. ' Devlet Tiyatrolan. sanatçı hizmet "sözleşmesinin 10/a, 58/4-A maddesi uyannca Yücel Erten'in 1 yıl süre ile 'kademe ilerlemesinin durdurulmasına 'karar verdi. Devlet Tiyatrolan aynca, Mahir Günşıray'ın bir sinema öğrencisinin mezuniyet filmi olan "Olüme Yat- 'mak"ta izinsiz rol almasını ve günlük bir gazetede kurumu, kurum amırini ve 'lcurum çalışanlannı küçük düşürücü, aşağılayıcı beyan ve açıklamalarda bu- lunması nedeniyle Devlet Memurlan 'Kanunu'nun 125/d (d-g) maddesine • Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Bozkurt Kuruç, başrejisör Ergin Orbey, sanatçı temsilcisi Rahmi Dilligil ve ilgili daire başkanı Ercan Serin'den oluşan disiplin kurıılu, İstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçılanndan Mahir Günşıray ve eski Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Yücel Erten hakkında basına yaptıklan açıklamalar nedeniyle disiplin cezası vermeyi kararlaştırdı. Bozkurt Kuruç göre sanatçının bir yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulmasına karar verdi. Mahir Günşıray ise bu durum üzeri- ne kurum aleyhine iki ayn dava birden açtı. Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürlü- ğü'nde rejısör olarak görev yapan Yü- cel Erten, konuyla ilgili tüm açıklama- lan açtığı davada belirttiğini ifade eder- ken mahkeme sonucunda her şeyin ay- dınlanacağını vurguladı. 'Düşüncelerini açıklamak sanatçının doğal haklodır' Mahir Günşıray, Devlet Tiyatrola- n'nın verdiği disiplin cezası üzerine açıklamalarda bulundu. - Devlet Tiyatrolan Disiplin Kuru- lu'nun size vermiş olduğu disiplin ceza- Mahir Günşıray sını ve 1 yıl süreyle kademe ilerlemesi durdurulması karannı nasıl değeıiendi- riyorsunuz? MAHİR GÜNŞIRAY - Günlük bir gazetede bir muhabir arkadaşın sorula- nnı yanıtladığım ve kurum çalışanlan- nı küçük düşürdüğüm gerekçesiyle 1 yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdu- rulması cezası aldım. Aynca bir sine- ma öğrencisinin 'mezuniyet filmi'nde izinsiz çalıştığım gerekçesiylede aynı ceza verildi. Fakat bu, 8 günlük para cezasına çevrildi. Öncelikle gazeteye yaptığım açıklamanın lcurum çalışanla- nnı küçük düşürücü bir amacı olduğu- nu düşünmüyorum. Bu birbasın duyu- rusu değil ki bir söyleşi. Bir sanatçının en doğal hakkı, bir gazetecinin sorula- nnı kendi düşüncesine göre yanıtla- maktır. Aynca, idareci olarak ya da her- Yücd Erten hangi bir şekilde görevli olduğum ko- numda bulunup da yetkilerimi aşan bir konuşma yapmadım. - Peki Devlet Tiyatrolan neden böyle bir karara vardı? M.G. - Bu ilk defa olmuyor. Yücel Erten de bir televızyon programında yaptığı konuşma nedeniyle disiplin ce- zası aldı. Örneğin, Devlet Tiyatrosu Müdürü Osman VVöber, özel bir tele- vizyon kanalında bir dizinin yapım ko- ordinatörlüğünü yaptığı halde bu şekil- de cezalandmlmıyor. Eğerbiz bu şekil- de cezalandınlıyorsak ancak kastı bir durum ya da çifte standart söz konusu olabilir. Aynca sanatçılann kendi dal- lannda olmak kaydıyla istedikleri iş- lerde çalışabılecekleri hizmet yönetme- liğinde yazıh. ama Osman VVöber'in yaptığı iş de kendi dalı dışında. - Devlet Tiyatrolan sorunlannın ku- rum içinde halledilmesini istiyor olabi- lir mi? M.G. - Her kurumun eleştirilecek yanlan ve sorunlan vardır. Bunlann an- cak tartışılarak halledileceğini düşünü- yorum. Fakat, Devlet Tiyatrolan'nda tarrışma ortamı yaratılabilecek bir sis- tem mevcut değil. Geçen yıllarda böy- le bir toplantı yapıldı. Fakat insanlar düşüncelerini aktaracak ve tiyatronun sorunlan konuşulacak yerde sadece kı- lık kıyafetimize dikkat etmemiz ve ar- kadaşlanmızla iyi geçinmemiz söylen- di. Devlet Tiyatrolan'nda yapılanma sorunu var. Bu durum kişilere bağlı de- ğil. istanbul Devlet Tiyatrolan'nın se- çilmış bir müdüre ihtiyacı var. böyle ol- madığı takdirde sorunlar daha da arta- caktır. Devlet Tiyarrolan eleştirilmedi- gı sürece sorunlar halledılemeyecektir. - Devlet TiyatrolarTnın bu tutumu karşısında sanatçı arkadaşlannızın tep- Idleri nasıl oldu? M.G. - Bazı arkadaşlann beyanatlan \ar; "Ben devlet memunjyum bu yüz- den konuşamam. susuyorum" diyorlar. Maaş alıyoruz diye bazı olumsuzluklar üzerinde konuşmamak çok yanlış bir davranış. Demek ki maaş vererek sanat- çılann susturulabileceğinı düşünüyor- lar. - Bundan sonraki turumunuz nasıl olacak? M.G. - Ben basına yetkim dışında değil, tiyatronun sorunlan hakkında açıklama yaptım. Aynca para-kazanç getirsin diye değil. sadece bir öğrenci- ye yardım etmek içın filminde oyna- dım. Devlet Tiyatrolan'nın tutumu de- ğişmezse ve düşüncelerimi kabul et- mezlerse bu kurum içinde kalmam pek mümkün değil. Zaten böyle bir yöneti- mın benim düşüncelenmle örtüşmesi pek mümkün değil. Yönetim ya benim düşüncelerimi kabul edecek ve \erdiğı cezayı geri alacak ya da benim bu ku- rumda kalmam mümkün değil. Küçük Sahne yeniden izleyîciyle bulıışuyor Kültür Servisi - Geçen sezo- nun tartışmalı tiyatro mekânla- nndan Küçük Sahne, Kültür Bakanlığı tarafindan üç yıllığı- na Çolpan İlhan'a kiralandı. Geçen yıl pek çok sanatçının .başvuru yapmasına karşın sa- lon, bakanlık tarafindan çeşitli gerekçeler öne sürülerek hiçbir Jcişi ya da kuruluşa kiralanma- "mış, bir sezonu kapalı geçirmiş- ti. Yeni hükümet döneminde Kültür Bakanlığı'na başvuran Çolpan llhan. bakan lstemihan Talay'la yaptığı görüşmenın ar- dından Küçük Sahne'yi üç yıl boyunca Sadri Alışık Tiyatrosu adı altında işletme hakkını aldı. Sadri Alışık'ın anısına Küçük Sahne"de dün bir basın toplantısı düzenleyen Çolpan ll- han için Küçük Sahne'yi işlet- mek pek çok açıdan büyük önem taşıyor. Küçük Sahne'de yer alacak her etkınliğin Sadri Alışık'ı mutlu etmesi, tiyatro ve diğer kültür-sanat etkinliğinın üstün niteliği ile gurur duyma- sı için bitmez tükenmez bir ça- ba göstermesi gerektiğinin bi- lincinde olduğunu belirten Çol- pan llhan, bu sorumlulukla ki- ralama işlemleri biter bitmez salonda oynayacak oyunlar ve diğer etkinliklerle ilgili çalışma- lan başlattığını vurguladı. 1951 yılmda Muhsin Ertuğ- rul tarafindan Yapı Kredi Kül- tür Hizmetleri kapsamında açı- lan Küçük Sahne'nin ilk sanat- çılan arasında Sadri Alışık, \1ü- nir OzkuL Kamuran Yüce, Şük- ran Güngör, Orhan Boran gibi isimleryeralıyordu. tlhanda ti- yatronun kuruluşundan on yıl sonra dönemin en nitelikli tiyat- rolanndan biri olan Küçük Sah- ne'ye katılıyor. Bugünkü ama- cı ise aynı mekânda yeniden .üçük Sahne, Kültür Bakanlığı tarafindan üç yılhğına Çolpan İlhan a kiralandı. llhan, sahneyi, Sadri Alışık Tiyatrosu adı altında işletecek. Küçük Sahne'de sezon, 15 kasımda Selim İleri'nin "Allahaısmarladık Cumhuriyet" adlı yapıtıyla açılıyor. Aliye Uzunatağan ile Çolpan Ühan basın toplanösında. (Fotoğraf: EMlRHAN KARAMUK) önemli, nitelikli, ayağı yere ba- san, çizgisini belirlemiş bir tiya- toro kurmak. Çolpan llhan, Küçük Sahne aracılığıyla Sadri Alışık'ın adı- nı oynadığı, ilk tiyatroda yaşat- mayı ve tstanbullu izleyicilere nitelikli bir tiyatro kazandırma- yı amaçhyor. Küçük Sahne Sad- ri Alışık Tiyatrosu tiyatronun yanı sıra öteki sanat dallannda da hizmet veren bir kültür mer- kezi olacak. Bu doğrultuda atı- lan ilk adım da YavuzOzkan'ın Z-l Film Atölyesi'nde bir bu- çuk yıldır sürdürdüğü 'Cuma Toplantılan' ile 'Cumartesi Söyleşileri'ni Küçük Sahne'ye taşıması olacak. Cuma Toplan- tılannda felsefe, düşünce tarihi, Türk ve dünya edebiyatı. este- tik ve sanat, yaşama kültürü ve hayalkurma dersleri üstüne söy- leşiler yapılması amaçlanıyor. Cuma toplantılannda ülkemizin önde gelen felsefecileri, edebi- yatçılan, sanat estetikçileri ve her daldan sanatçılar düzenli olarak isteyen herkesle buluşa- bilecekler. Cumartesi Söyleşileri kapsa- mında ise, tarihten pisikolojiye, müzikten medyaya, şiddetten futbola, dine kadar her türlü ko- nu tüm aynntılanyla ele alına- cak. 1996'dan bu yana Z-1 Film Atölyesi bünyesinde gerçekleş- tirilen söyleşilerde bugüne ka- dar Rock Tarihi, gazete ve der- gi okuma, Ispanya tç Savaşı ve Sanat, Yaşamda ve Sanatta Şid- det, Reklamlar ve Hayatımız, tdam Mahkumlannın Son Mek- tuplan. Erotizm, Oryantalizm, Sanatta Modernizm. Millı Eği- tim, Komün ve Sanat gibi çok çeşitli konular işlendi. Bu etkin- likler bundan sonra Küçük Sah- ne çatısı altında gerçekleştirile- cek. Medya İzleme Gruplan Her 15 günde ya da ayda bir oluşturulacak olan Medya İzle- me Gruplan'nda ise görsel ve yazıh basın mensuplan, sivil toplum örgütleri, meslek odala- n. pedagoglar, toplum bilimci- ler, psikologlar. siyeset bilimci- ler, tarihçiler ve ekonomistlerin katılımıyla TV ve yazıh basm- da çıkan haber ve programlar aynntılanyla tartışılacak.Bu tar- tışma sırasmda görselliğe önem verilecek ve sahnenin tamamı- nı kaplayacak ekranlarda ko- nuşmacılar düşüncelerini gör- sel malzemeyle destekleyebıle- cekler. Küçük Sahne, sezonu, 15 ka- sımda Selim İleri'nin'Allahaıs- marladık Cumhuriyet* adlı ya- pıtıyla açıyor. Üeri'nin. Cumhu- riyet tarihimizde iz bırakmış ki- şileri sahne üzerine taşıdığı oyunda HalideEdip Adıvar, Os- manlı tiyatrosundâ sahneye çı- kan ilk Müslüman kadın oyun- cu Afife Jale ve Atatürk'ün eşı Latife Hanını düşsel bir terzi- hanede bir araya geliyor. Oyun, yakın tarihimizin önemli olay- lannı kahramanlannm özel ha- yatlan aracılığıyla aktaracak bizlere. 'Allahaısmarladık Cum- huriyet'te rol alması beklenen Çolpan llhan daha sonraki oyunlarda geri planda kalmayı yeğleyecek. Ikinci olarak Aliye Uzunata- ğan'ın rol alacağı tek kişilik bir oyun sahnelenecek. VVllliam Luce tarafında yazılan, Seçkin Selvi tarafindan Türkçeye çevri- len Lilian adlı yapıt, ünlü oyun yazan ve insan haklan savunu- cusu Lillian Hellman ın bıyog- rafisıni konu alan bir aşk öykü- sü. Bu yıl 35. sanat yılını kutla- yan İstanbul Şehir Tiyatroları oyuncusu Aliye Uzunatağan, Lillian Heilman ve Dashiell Hammet'ın aşklannı konu alan bu oyxınu sahneleyebilmek için Şehir Tiyatrolan'ndan izin aldı. Sanatçı 35. yılını herzaman çe- kindiği tek kişilik bir oyunla kutlamak ıstediğini belirtiyor. Ayşe Sultan'ın yaşamı Küçük Sahne'de izleyiciyle buluşması planlanan bir başka oyun da ilk evliliğinı 7 yaşında iken Sadrazam Nasuh Paşa ile yapan, daha sonra yedi kez ev- lendirilen ve kocalannın bazıla- nnın boğdurulmasına tanıklık eden Ayşe Sultan'ın yaşamını anlatıyor. Oyun sahnedeki oyuncularla perdedeki oyuncu- lann diyaloglan aracılığıyla gü- nümüze kadar ulaşıyor. Küçük Sahne'de sürekli işle- yen, hareketli bir sanat merkezi kurmak istediklerini belirten Çolpan tlhan. yıl boyunca şiır matineleri. anma geceleri dü- zenleyeceklerini, genç tiyatro- culara olanaklar sağlayacakla- nnı belirtiyor. Bu konuda da en büyük desteği İstanbullu izleyi- cilerden bekliyor Küçük Sahne yetkilıleri. tstanbul'da iyi ve ni- telikli yapımlan kesinlikle des- tekleyen bir izleyici kitlesinin olduğuna değinen llhan, oyun- lannın ılgisiz kalacağını pek dü- şünmüyor. Giilsin Onay Boston Radyosu'nda •Kültür Servisi - Dünyaca ünlü pıyanistımız Gülsin Onay, 19-29 temmuz tarihleri arasında düzenlenen New Port Festivali kapsamında beş konser verdı. Schubert. Beethoven ve Adnan Saygun'un yapıtlannı yorumlayan sanatçı, festıval sonrasında Boston Radyosu'nun yayımlayacağı üç konser arasında da yer alacak. Boston Radyosu aynca. Gülsin Onay'a mart ayında bir CD kaydı yapmayı teklif etti. Maltepede karma sergi • Kültür Servisi - Ahmet Anf Kızılyalın'm yağlı boya resim tablosu ve Neşe Yazıcı'nın folyo (Alpaka gümüş ışleme) çalışmalanndan oluşan karma sergı, Maltepe Belediyesi Dr. Füsun Kahveci Sanat Galerisinde açıldı. Açılışını Maltepe Belediyesi Başkanı Bahtiyar Uyanık'ın yaptığı sergi, 30 agustos tarihine kadar devam edecek. ın resim sergisi • Kültür Servisi -Ayhan Sağcan'ın "'Analar ve Çocuklan" başlıklı resim sergisi açıldı. 19 ağustos tarihine kadar sürecek olan sergi Banksen Beyoğlu Şubesi, Istiklal Cad. Karagözoğlu Ap. 459-4 Tünel'de izlenebilir. Çağdaş ustalardan sepgi • Kültür Servisi -Tem Sanat Galerisi, etkinliklerini büyük ustalardan genç ustalara uzanan karma bir resim ve heykel sergisiyle sürdürüyor. 16 eylüle kadar sürecek olan sergide Ihsan Cemal Karaburçak, Ali Çelebi, Hakkj Anlı. Zühtü Müridoğlu. Abıdin Dino. Adnan V'annca, Ömer Kaleşi. Oktav Anılanmert, Seyyit Bozdoğan, Gerardo Dicrola (Italya), Davood Emdadian (Azerbayçan), MehmetGüler, Hüseyın Ertunç, Fevzı Karakoç, AbdülkadırÖztürk, Güngör tblikçı, Farma Tülın Oztürk, Salih Coşkun, Fuat Acaroğlu, Gülden Artun, Kemal Önsoy, Talat Enlil, Yüksel Özen Arslan (Rusya), Selma Gürbüz, Selim Altan, Gürhan Yücel, Şakir Gökçebağ olmak üzere toplam 27 sanatçının yaklaşık 150 yapıtı yer alıyor. Adam Sanafın yeni sayısı çıktı ~l Kültür Servisi -Aylık adabiyat dergısi Adam Sanat'm ağustos sayısı çıktı. Dergide; Memet Fuat'ın "Çevrilebılen Şiir". Fethı Naci'nın "Moskova, Tiflis- 1972", llhan Berk'in "Bir Izlek Olarak Ev", Mehmet H. Doğan'm "Eliot Suphı". Orhan Barlas'ın "Sis", Uğur Kökden'in "Yaşamı Kemiren Keçiler". Hakan Sazyek'in "Asaf Halet Çelebi'nin Bütün Yazılan...", Ziya Gürel'in "Görselliğin Yok Ettiğı Gerçeklik...", Denız Özmen'in "Bu Romanlar Kimin?" ve Mehmet Ergün'ün "Bir Yalnız Öncü" başlıklı yazılan yer alıyor Dergide aynca, Nâzım Hikmet'in kendi kaleminden çıkmış bir resim ve bazı notlann yer aldığı "Nâzım'dan Kalanlar" adlı bir bölüm de okuyuculara sunuluyor. Dergının bu sayısında da okuyuculara şiir dünyamızdan örnekler sunuluyor. Antika Talanı' Troya Festivali'nde • Kültür Servisi -Çanakkale Belediyesi tarafindan düzenlenen \e 18 ağustos tarihine dek sürecek olan "Uluslararası Çanakkale Troya Festivali" kapsamında yönetmenliğini Yusuf Kurçenli'nin yaptığı 'Antika Talanı' adlı belgesel film gösterilecek. Bir Anadolu uygarlığı olan Lydia Uygarlığını konu alan "Antıka Talanı' belgeselinin eksenmi, soyulan Lydıa mezarlanndan çıkan toplam 250'yi aşkın altın takı ve günlük kullanım eşyalannın yurtdışına kaçmlış ve ülkesine geri dönüş serü\eni oluşturuyor. Manisa'nın Sardes kasabasında 2000 metrelik alanda kurulan dekorda gerçekleşen, yüzlerce kostüm, takı ve aksesuvar kullanılan filmde iki yüzden fazla oyuncu rol aldı. Çekimleri iki yılda tamamlanan belgesele Prof. Ekrem Akurgal, Sardes Kazı Başkanı C. H. Greenewalt Jr. ve arkeologlann yanı sıra birçok uzman da danışmanlık yaptı. Festivalde, belgeselde kullanılan kostüm. aksesuvar, takı ve seramikler Sanat Yönetmenı Serdar Günbilen tarafindan sergilenecek. Festival kapsamında aynca gazeteci- yazar Özgen Acar. filmin yönetmeni Yusuf Kurçenli ve Tank Akan'la da bir söyleşi gerçekleştirilecek. Uluslararası sanat pazannda değişim rüzgârlan: İzlenimciler büyük ustalan gölgede bıraktı Rembmndt'uı tvsimlerigözden düştiiKültür Servisi - Resim sanatının 'büyük ustalan'. sanat pazannda artık eskisi denli il- gi çekmiyor. Christie's müzayede şirketinın eski Genel Müdürü Christopher VV'ood, ge- çen günlerde yayımlanan "The Great Art Boom 1970-1997" (Sanatta Büyük Patlama 1970-1997) başlıklı kitabında, Remb- randt'tan Velazquez'e uzanan bir çizgide, re- sim sanatının büyük ustalannın dünya sanat pazannda özellikle son 27 yıl içindeki 'göz- den düşüş sürecfnı inceliyor. Kitapta belirtildiğine göre resim sanatının büyük ustalan izlenimci ressamlann gölge- sinde kaldı. Son yıllarda ise başta Pkassool- mak üzere modem sanatın ünlü isimlen iz- lenimcilere gölge düşürdü. Wood, gelecek yüzyılda 'ikinci derece' ustalann yapıtlan- nın, Ingıltere'de çağdaş sanatın başlıca isim- len olan Damien Hirst ve Rachel VVhitere- ad gibi sanatçılann bile gerisınde kalacağını tahm'n ediyor Sanat yapıtlannın satış fıyat- • 'Sanatta Büyük Patlama' adlı kitabın yazan Christopher Wood, " Avrupa sanatı yapıtlannın çok büyük bir bölümü günümüzden oldukça uzak olan dini ve mitolojik konulan ele alıyor, günümüz gelişmeleri içinde resim koleksiyonculan bu yapıtlara karşı kayıtsız kalıyor" diyor. lanna göre sıralandığı Reitüngerin son ver- siyonu olan kitapta, Mncent van Gogh'un "Dr. Gachet'in FDrtresir adlı yapıtı günümüz müzayedelerinın 'bir numara'sı olarak gös- teriliyor. Söz konusu çalışma 1990 yılında Christie's müzayede şirketi tarafindan Japon bir iş adamına rekor bir fıyata satılmıştı. Kitapta Van Gogh'un ardından. Renoir. Picasso, Cezanne ve 25 yıl önce pek tanın- madığı için bir önceki Reitlinger'de yer alma- yan Jacopo Pontormo gibi ressamlar geliyor. Ancak yalnızca satış rakamlan göz önüne alındığında Pablo Picasso'nun dünyanın en gözde ressamı olduğu gözleniyor. Ressamın 1973 yılındaki ölümünün ardından yapıtlan 1 milyardolan aşkın gelirgetirmış. Konunun uzmanlan Picasso'nun yapıtlannın bu yıl so- nu gerçekleşecek bir müzayedede Van Gogh'un yapıtlanndan daha yüksek rakam- lara satılabileceğinı ifade ediyorlar. Christopher Wood, son 27 yıl içinde büyük ustalann gözden düşmesine ilişkin şu yoru- mu yapıyor: "1970 yılında Reitlinger son cil- dini yayımladığı sırada, eski ressamlann ya- pıtian çok yüksek rakamlara saulryordu. Ör- neğin Rembrandt'ın'Titus'un Portresi'1965 yılında 798 bin sterline sabiarak Velazquez'i az bir farkla gecerek dünya rekoru kırmıstı. Ancak Rembrandt şu sıralar Amerikah Jas- per Johns, fovist Maunce de Vlaminck ve İn- güizJohn Singer Sargeant'ın ardından 26 nu- maraya düşmüş bulunuyor. Bir dönemin en büyük ressamınuı böylesine gözden düşmesi çok şaşırtKL Vine resim sanat;nın dev lerinden Velazquez ise 47. sırada yer aüyoıf Woöd, gelmiş geçmış en büyük ressamla- nn yapıtlanndaki bu düşüşü müzayedeye ka- tılan zengin resim koleksiyonculannın bu ya- pıtlan 'modası geçmiş' bulmalannabağlıyor ve şunu ekliyor: "Avrupa sanatı yapıtlannın çok büyük bir bölümü günümüzden olduk- ça uzakolan dini ve mitolojik konulan ele ab- yor, günümüz gelişmeleri içinde resim kolek- siyonculan bu yapıtlara karşı kayıtsız kafo- ö
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear