29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURtYET 11 AĞUSTOS 1997 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Vergideki Çıkmazın Boyutlan MEHMET F. ÖZÇELİK V ergi, tüm toplumlann dırenç gösterdiğı bir zoralımdır Yurttaşla- nn, genelhk \e eşitlik ılkelen çerçevesınde uymak zorunda bıra- \iidıklan vergi yasalan, uzunca sayıla- ">ı ecek bir süreçte yerleşerek "vergi bi- lincfnı oluşturur. Vergının "toplumsal uziaşma" nıtelığı, anayasalarda yer al- nası sonucunu doğurmuştur Buna kar- •jihk, toplananvergılennyerel yadamer- kezı hükümetlerce ne tür gıderlenn kar- ^ılanmasında kullanılacağının önceden '->! Iınmesı. halkın vazgeçılmez hakkı ola- -ak görülmektedır Günümüzde gelış- •nekte olan "mali anayasa" kavramı. üeUetın vergılendırme yetkısinin sınır- bnnınçizılerekkonuyailişkınaynntıla- nn anayasalarda yer alması gerektiğını sav unmaktadır. Batılı demokrasılenn vergılendirme >eruv enlen uzundur. bınkımlıdir, öğre- 'icıdır. Tüm toplum kesımlennce yıllar- CJ tartışılıp, "kdı kırk yararak" kotan- 1 jn \ ergı yasalan aynı tıtızlıkle uygulan- mıştır. Kımseye ayncahk tanınmamış, ıdun venlmemıştır. Böylelikle yerleştınlen vergi bılmci, 'ulk yaranna ışleyen demokrasılenn -la^lıcadayanağını ve güvencesını oluş- urmuştur. Bu bağlamda, vergflendirmede başa- ruun ilk koşulunun güçlü bir vergi örgü- tfi ve yönetimi kurmak olduğu tartışma- sızdır. Tûrkıye bunu er geç başarmak zo- rundadır. Yoksa, içeriden-dışandan borçlana- rak. sürekli fıyat artışlan ve TL.'nın de- ğennin dûşürülmesmde odaklanan eko- nomı polıtıkalan ile gelır dağılımı uçu- rumlanran parçaladığı toplumumuzu da- ha denn bunalımlar beklemektedir. Bunun içın, tümûnün yenıden yapı- landınlması gereğı doğmuş bakanlılda- nmız içınde ışe Maliye Bakanlığı'ndan başlanmahdır. Bu Bakanlıkta. örgütlenme yapısın- daki bozukluklar bir yana, kamu görev- lıleri arasında mesleğe gınş, çahşma, yükselme, ücret, toplumsal haklar bakı- mından bilınçle yaratılmış bir eşıtsızlı- ğın doğurduğu "kastiaşma" egemendir. BakanUk merkez denetçileri, merkez ve taşradaki yönetım bırimlerme. gereklı bilgı ve deneyime sahip olup olmadıkla- nna bakılmaksızın "suıavsız'' atanmak- tadırlar Bu anlamda, herhangi bir görevde edı- nılen bılgının ûst karar birimlenne ta- şınması olanağı yokedılmıştır. "Eğfömi, deneyimi. başansı ne olursa olsun MaK- ye müfettişi-hesap uzmanı Idmliğini taşı- mayan bir kamu görevlisinin Maiiye Ba- kanlığVnda parlak bir geteceği otamaz" yargısı tüm çalışanlann belleğıne kazın- mıştır. Kısaca özetledığimiz bu bûrokratik iş- leyiş, Bakanhk kaynaklı kimı yasal dü- zenlemelerde kamu yaran açısından eleştinlmesi gereken çarpıcı örnekJer oluşturmuştur. Yüzlerce yönetsel davaya konu olmuş, sayısız kezler gerek Baİcanlık gerekse yargı kaynaklı değışımler geçırmiş bir "Yer Değiştirme Yönetmeüği uygulana- maz duruma geldiği balde görevlerin ve çalışanlann Lstekleri doğrultusunda de- ğiştirilmemektedir.'* Salt bu yönetmelik nedeniyle, Bakan- lık gelir örgûtü çahşanlan görev alanla- nna "filkenin ekonomik haritasmııı tam karşıtı bir yoğunlulda" dağıtılmaktadır- lar. Bu bakımdan Istanbul'un durumu çarpıcıdır. Ülke ekonomisinin yûreği. vergi gelirlerinm yüzde kırkmın kayna- ğı olan bu kentte "vergj memurlannın ve vergidenetmenkrinin yüzdeyirmisi, ver- gi dairelerinin ise >üzde oo beşT bulun- maktadır Merkez ve taşra olarak ikiye aynlıp, aynı ışı yapan dört ayn gruba bölünmûş vergi denetim örgütüne, batıda uygula- nan "bölge düzeymde" örgûtlenme ola- nağı getıren ve vergi denetmenlenni on ıkı bölge merkezinde görevlendirerek "bugünkünden çok dana etkin bir vergi denetimi olanağı sağtavan" 516 sayılı KHK'nın değıştinlme oyküsü ise ilginç olduğunca, düşündürücüdür de. Sonuçta, gelırler bölge müdürlükleri- nin kurulması askıya alınmış, bölge ver- gi denetmenkn bürolan ve bu denet- menlerin bölge düzeyinde denetçilık ye- teneklerinı yükseltecek "meslekteyeter- liük sınavı uvgulaması kaldınlmışür."* Özetle, bu değışıklik "MaBye Bakan- hğı'nın çağdaş ve etkin bir vergi deneti- mi, iyi yetişmiş vergi denetmeni isteme- diğinin belgesi olarakrı tanhe geçmiştir. Yıne bir başka yasal düzenleme ise bı- rakmız bölge düzeyinde olanını, "Ba- kanhğın sıradan bir vergi denetimini bi- le Lstemediği kuşkusunu uvandırmakta- dm" Çünkü, 213 sayılı yasanın 30. madde- sıne ekJenen v e vergi yükümlülerinin gi- derlenmn ya da bınkımlennin kaynağı- nın araştınlıp, gerektiğınde vergılendinl- mesi olarak özetlenebılecek "olağan bir incelemeyetkisi*'. sayılan gittikçe azalan Bakanlık merkez denetçilenne verilır- ken, Türkıye'dekı vergi incelemelerinin yüzde doksanını gerçekJeştıren vergi de- netmenlerine tamnmıştır. Bakanlığın merkez vergı denetçıleri- nın sınavsız yemınlı müşavirler olarak piyasada etkınhk kurmuş olmalanndan mıdır bılınmez, "vergi denetmenkrinin, söz konusu müşavirlerce hesaplan onay- lannuş vergi yükümlülerini denetJemete- ri vasaklanmışür." Kısacası, kamu vergi ınceleme oranı- nın daha yüzde ikilerde dolaştığı ülke- mızde "vergi denetimi -üstetik kamuyu güçsüzieştirerek- özeUeştirilmeye çahşn lırken; yapılan yanlış katianırcasına, Türkiye'nin en büyük vergi denetim bi- rimi vergi denetmenleri hem kamu hem özelvergi denetiminden dışlanmışlardır.T' Sonuç: Ancak sorun vergı denetmenlen ile sı- nırlı degildır. Uygulamacılann bile an- lamakta güçlük çektıklen, her maddesi sayfalarca açıklama gerektıren, çelişkı- ler, boşluklarla dolu vergi yasalannın, o yasalan personel, bina, araç-gereç vb. sorunlarla boğuşarak uygulamaya çalı- şırken özel kesimın elli yıl gensinden gi- den vergi dairelenmn, çağdışı yöntem- lerle vergi ınceleme ve denetimini sür- dürme uğraşı veren vergı denetim bınm- lennın, bürokrasıde karşı güç oluşturur- lar gerekçesıyle mesleksel gelışmelen- ne, haklannı aramalanna izın venlme- yen, sürekli tayınlerle ülke genelınde oradan oraya savrulan binlerce Maliye çalışarunın yetersızlıklennin kaynağın- da. "siyasal iktidariann umursamazhk- Unnın yanında, Maliye bürokrasisinde- ki avTicahklaruıı yitirnıek istemeyen bü- rokratlann çağdaş bir Bakanhk örgüt- lenmesine karşı inatla sürdürdükleri di- rendn de payı olduğu kuşkusuzdur." Bu dırencin aşılmasında ve verginin yaşamsal öneminm siyasal ıktidarca an- laşılmasında, yeni Maliye Bakanı ile gerek Bakanlık örgütünün gerekse ül- kemizın önemli bir firsat yakaladığına manıyonız. Efsane 388 ile kim yarışabilir? Yeni GH 688! Ericsson 388'in bugüne kadar tüm dünyada büyük beğeni kazanan tasarımı, yüksek performansı ve mükemmel dayanıklılığı, Ericsson GH 688de devam edıyor. Üstün Faz 2 fonksıyonları ve yeni özeüıkleriyle, GH 688 sıze daha ilerı bir teknoloji sunuyor. GH 688'in ekranı %40 daha büyük ve net. Konferans görüşmesı, önceden sabitlenen numaraları arama, iki ayn telefon numarası kullanabilme gibi hayatı kolaylaştıran sayısız fonksiyonlarıyla GH 688, cep telcfonunda yeni bir efsane olacak. Turbye Yetkılı Dıscrıbutorlerı. GEN-PA Tei 0212 287 17 V (20 hatı • K..V.K. Tel: 0216410 85 00 (pbx) Yeni Ericsson GH 688. Dünyanın ona ihtiyaçı var. ERİCSSON Devlet İnsanoğlunun Sığındığı Erktir 3 temmuz günü bu sayfada Prof Dr Hasan Yazıa'nın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi" başlıklı yazısı yayımlandı. Bır "iç dökme" tarzındakı bu yazıda Prof. Yazıcı'nın, insanoğlunun devletı sıgınma veri olarak görmesıne şaşırmasını doğrusu yadırgadım Samnm dev let tanımına kısaca göz atmak gerekiyor. Devletin en temel varoluş nedenıdir sığınma arzusu, dıye düşünürüm Devlet bu arayış nedenı ile varolmuştur. İnsanoğlunun toplum olarak yaşama ısteğı ve bunun sonucu oluşan devlet bu nedenle mutlak bir gereksimmı karşılamaktadır. Doğadakı öbür canlılara bakıldığında topluluk halınde yaşadıklan görülür. Ancak bu canlılarda fizık olarak güçlü olan lıderdır ve bu fizik üstünlüğü nedenı ile ona ıtaat edılır Bertrand RusselL "tktidar'" adlı yapıtında msanı önder olabilenler, ondere ıtaat edenler ve zaman zaman itaat eden. zaman zaman başkaldıranlar olarak tanımlamıştır ve "boyun eğdiğimiz önder insan da olsa, tann da, bütün boyun eğişlcrin kökünün korkuya davandığım" vıırgulamaktadır, yanı sığınma ısteğıne. Günümüzün demokratık ya da demokratıkleşme yolundaki toplumlannda bıreyın önderliğı değıl, devlet erkı denılen organıze bır güç bulunmaktadır ki. ınsanoğlunda bu güce sığınma arzusu bulunmaktadır. Aynı yazısında Prof. Yazıcı. toplumu olabildiğince ahlaksızhğa yönebniş olarak tanımlamaktadır kı bu toplumun bır bıreyı olarak buna katılmak olanaklı görünmemektedır. Toplumda özellikle ekonomik ve siyasal bunalımlann yaşandığı dönemlerde suç oranlannda artış gorülür, ancak tüm toplumun ahlaksızlığa yöneldiğı anlamına gelebılecek tanımlamalardan da kaçınmak gerektıgı ınancmdayım. Tüm sıkıntılara karşın durustçe ayakta kalma savaşı verenler için -kı bunlar sanıldığından çok daha fazla sayıdadırlar- bu sözler ıncmcı olabılmektedir. Prof. Yazıcı'nın. toplumumuzda "bireyin birey olarak, insan olarak sorumluluk duvgusunun yeteri kadar olmadığı" sitemıne katılmamak olası değıl. Bu eksıklığın nedenı ise, sorgulamayan, araştırmavan bırey yetişhrmeye yönelık ezbercı eğıtım sıstemımızin ta kendisıdır Bu eğıtım sıstemınde ısrar edıldıkçe de bu yöndeki beklentılenmız boşuna olacaktır. Ne var ki öğrenci sorgulamaya başladığında, bu sorgulamadan ürkenlenn bulunduğu bu toplumda boyle bır eğıtım sıstemıni yaşama geçırebılmek oldukça çetın bır uğraş olarak görünmektedır. NazhSavunur CUMHURIYETTEN OKURLARA \ ORHAN ERİNÇ Kesintisiz Zorunlu Eğitim Gerçekleşiyor ; 8 yıllık kesintisiz 2orunlu eğıtımin laik demokra-- tik cumhuriyet açısından taşıdığı önem, Refah Par- tısi'nin TBMM komısyonlarında sergilediğı tutum- ve davranışlara bakılınca daha da açık bıçimde; gözler önüne seriliyor. - DYP'lilerin tasarıyı engellemek için RP'lilerle". omuz omuza vererek REPAHYOL'u sürdürmekte- ki kararlıhkları ise şaşkınlıkla ızlenıyor. Benzer bırtutuma, anayasadeğişikliğı görüşme- lennde24'üncü maddedeki, "Kimse, devletin sos-' yal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini' • kısmen de olsa, din kurallanna dayandırma veya ' siyasi veya kışısel çıkaryahut nüfuz sağlama ama- • cıyla her ne surette olursa olsun dini veya din duy- - gulannı yahut dince kutsal sayılan şeylerı istismar edemez ve kötüye kullanamaz" fıkrasının anaya- sadan çıkanlması konusundakı RP önensınin gö- rüşülmesı sırasında tanık olmuştuk. Işın ilginç yanı, bu konudakı oneriyi destekleyen- ler arasında yer alan ANAP'lılann zaman zaman • RP'lıleri bıle geride bırakan bir çaba sergilemiş ol- • malanydı. Kesintisiz zorunlu eğitim konusundakı kararlılık- lanna bakılırsa, aradan geçen sürede ülkenın ge- - leceğı konusundakı kuşkulann ANAP tarafından da • fark edildığıni gösteriyor. Laik cumhuriyet konusunda kendısinı tek gü- •- vence olarak tanıtmaya çalışan DYP'nin niyetini anlamak ise gerçekten zor. Olsa olsa, RP'nin olası bir kapatılma durumun- da açıkta kalacağını varsaydıklan seçmen kitlesi- ' ne'şinn gozukme yatırımı yapıyor olabilırler. Yeniden iktıdar olma hırsının, Türkiye'nin gele- f " ceğinı karartma yönünde kullanılıyor olmasını dü- • şunmek bıle insana üzüntü verıyor. Bunlara karşın halkın büyük çoğunluğunun ta- • sanyı sahiplenmesı, aydınlık gelecek içın umutlan güçlendıriyor. Kişilerden kurumlara ve futbol ta- • kımlanna kadar eğıtıme kaynak sağlanması yolun- '- daki gınşimler, kesintisiz zorunlu eğitimın zaman- • lamasının da yennde olduğunu vurguluyor. • Her gün yazan yazarlanmızdan üçü daha hafta- • da bir gün izın yapacaklar. Iznini pazartesi günleri ' kullanan ilhan Selçuk'a önümüzdeki haftadan iti- baren Cüneyt Arcayürek katılacak. Hikmet Çetinkaya salı. Mustafa Balbay da çarşamba günleri ve bu haftadan başlayarak izin kullanacaklar. • 8 yıllık temel eğitim yasa tasansı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bu hafta başında görüşül- meye başlandı ve tüm hafta boyunca her gün sa- , bahlara dek süren çalışmalan parlamento büro- • muzdan arkadaşlanmız ızledi. RP milletvekilleri ko- * misyonda tehdıtlerle terör estınrken, RP'den da- nışıklı biçimde ıstıfa ettirilen Şanlıurfa Milletvekili ib-* rahim Halil Çelik bu görüşmelerde soru sorma hakkını kullanarak görevini yerine getırmeye çalı- şan parlamento şefimız Türey Köse He Hürriyet gazetesi muhabıri Kamuran Zeren'e terbıye sınır- larını aşan sözcüklerle hakaret etti. NATO'nun, Ege'de sorumluluk alanlarını orta- dan kaldırıp Yunanistan'la gerginliğı azaltmayı amaçlayan Türk tezini siyasi nedenlerie geri çevir- diğinı Lale Sanibrahimoğlu yazdı. • : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, RP hak- kındaki kapatma davasıyla ılgilı mütalaasının tam metnıni Alper Ballı aktardı. • Hükümetin, acı reçeteyı yine çeşitli vergiler ve zamlarla sabit gelırlı çahşana uygulamayı amaçla-< yan ekonomik paketinı ve IMF içın hazırlanan plan- -. lan Esra Yener haberleştırdi. • Azerbaycan ile Ermenıstan arasındaki Dağlık Ka- rabağ sorunu içın planlanan ve boru hattı projesi içın de önem taşıyan "kohdorlu" çözümü Serkan Demirtaş duyurdu. • Çevre Bakanlığı'nın çevre sorununun çözümü için yetersiz kaldığını, Akkuyu'da nükleer karşıtı şenlik öncesı gelişmelerı ve Nagazaki'den gelen destek mesajını Ümit Otan duyurdu. • Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na arka arka- ya yapılan başvuruların gıderek büyuk sayılara ulaştığını Necati Aygın haberleştirdi. • Göreve başlayan istanbul Valisı Kutlu Aktaş'la kentin sorunları ile çözüm yollannı Cem Ulutaş ko- nuştu. Aktaş, kentin her köşesinde mantar gıbı bı- ten kaçak Kuran kurslarını kapatacağını açıklarken istanbul'a her yıl 2000-2500 sınıf yapmayı planla- dığını söyledı. * TBMM'den geçmesi beklenen yasa öncesi özel.; takip bürolannı ve karşılaştıklan sorunları Kerem llgaz haberleştırdi. % • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir" hafta geçırmenız dileği ve saygılanmızla. / 2.250.000 TL'ye \ B O D R U M KERAMOS'TA TATÎL * Tam pansiyon * Lezzetli doyurucu yemekler * Ayışığında müzik ve eğlence * Teras bar yeterlı katılım halınde >L\\'İ TUR \e çevTe gezılen TAKSİTLİ Ö D E M E KOLAYLIĞI OLUŞUM TURİZM Tel (0312)425 65 22- 23 "X Menekşe 2. Sk. 25/3 Kızıiay/ANKARA Yaşam, kalbın ıki vuruşu arasındaki zamandır. Kalbinizi koruyun. TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks:(0 212)212 68 35
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear