25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 1997 PAZARTESİ 10 HABERLERIN DEVAMI 29 Çanakkale Y 28 Giresun Izmir 28 30 Ankara 24 Manısa Aydın _Y 30 Eskışehir Denızlı Y 3 2 Konya 27 Sıvas Zonguldak Y 22 Antalya 22 22 30 28 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y PB PB PB PB PB PB 28 35 36 33 34 33 30 PB 32 Marmara, Kuzey ve Iç Ege, Akdenız, iç Ana- dolu ile Batı ve Orta Karadeniz bölgeleri sağanak ve gökgurül- tülü sağanak yağışlı, öteki yerier parçalı az bulutlu geçecek. Ha- va sıcaklığı azalacak. Rüzgâr kuzey ve batı yönlerden hafif ara sı- ra orta kuvvette, ya- ğış anında kuvvetlice esecek. AVftUP Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y PB PB PB Y PB 2Ü 22 23 28 29 28 31 29 Münih PB 30 Milano Beriın Budapeşte Madrid Viyana Beigrad Sofya Roma Atina HB PB Y PB Y Y Y Y •ıı 29 30 28 25 21 30 30 Y 30 ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire HB A Y A PB Y PB A 24 38 32 33 33 35 32 33 Şam 35 Açık f * \ Parçalı bulutlu : Stslı Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurtu Karh Sulu kar h Gok gurültülü G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Bu görüş, gericilerin yalanlar dizisine kılıf diye uy- durdukları cılk bir mantığı içeriyor. Üstelik baştan sona yalana dayalı bir savunu ürü- nü. Kesintisiz 8 yılı milletin gözünde küçük düşür- mek. tepki toplayabilmek için imam-hatiplerin "ka- patılacağı" çığlıklanyla bütün yurdu dolaşıyorlar. Bi- nncive başlıca yalanlan bu. Ikinci büyük yalanlarını yazıya dökmekten çekin- miyorlar ve "camilerde namaz kıldıracak imamlann yetişmesi olanağının ortadan kaldırılmak istendiği- ni" vicdan huzuruyla öne sürebiliyorlar. Oysa, imam-hatiplerin ne işe yaradığı ve kime ne için insan malzemesi yetiştirdiğini söyleye söyleye ilgililerin dilinde tüy bitti. Dıyanet Işleri açıklar ki, her saat altı cami yapılı- yor. Devletin resmi organlan halkımıza duyururlar ki, heryıl imam-hatiplerden elli bineyakın öğrenci "ha- yata atılıyor". Ülkemizde -Cumhurbaşkanımızın kıvançlasöyle- diğine göre- altmış bin camiden ve son bir iki ayda belki de bu rakam hayli büyümüştür, ezan sesleri yükseliyor. Siz bu rakam yanlış deyiniz, cami sayısı 80 bin, biz diyelim ki 100 bin. Yüzde 90'ında imam efendi görev başında. Geri kalan yüzde 10'una her yıl İHL'den mezun olan 50 bin imam biraz fazla değil mi? Hani bilinen benzetmeyle 50 bin rakamı, 10 bin- den küçükse sorun yok! İHL'leri daha da genişlete- lim, yılda 50 bin yerine 150 bin imam yetiştirelim. Ya araştırmalar? Her nedense -son açıklanan rakamlara göre- po- lis okullanna başvuran İHL'Iİ mezunlann sayısında bu yıl büyük ölçüde artış görülüyor. 10 bin öğrenci alınacak bu okullara. Başvuran 12 bin 300 kişinin yüzde 4O'ı imam-hatip lisesi mezu- nu. Biranketin sonucunagöre imam-hatiplilerin yüz- de 80'i Islami hukuku istiyor. Refah Partisi taraftar- ları bile daha insaflı. Bu kesimde Islam hukuku is- teyenlerin oranı, yüzde 61! Bu iki araştırmadan çıkan rakamlarla Kızılay'da şeriatı kollayan, ama şeriata karşı görev yapan ga- zetecileri dövenleri bir araya getirip olayı yorumla- yınız lütfen. Bakalım nasıl bir sonuç ve mantıkla kar- şılaşacaksınız? Akla takılan bir soru: İHL'lerin büyük bölümü bir işaret mi aldılar acaba? Zira en az üç dört bini ani bir kararla, birdenbire bu yıl polis okullarına başvu- ruyor. Başvuruyor, ama birden yoğunlaşan polis olma isteğinin kaynağında hangi niçinler, nedenler yatı- •yor? Takkelilerin, kapatılma korkusuyla Anayasa Mah- kemesi'neverdiklerisavunmadayeraldığısöylenen bir iki öğe var ki, tut keli perçeminden dedirtecek kadar saçma sapan şeyler. Efendim, Clinton Beyaz Saray'da din ululan ile yemek yiyor, Ingilizin yeni başbakanı Blair, Incil'in "başlıca rehberi" olduğunu söylüyormuş. Eeee?.. Irtica bayrağı ile koşuşturanlara göre işte laiklik buy- muş. Erbakan ile takkelileri al götür ABD'ye, Ingilte- re'ye. Devleti dini kurallarla yönetmeye, hukuku In- cil'e bağlamaya kalksınlar da, boylarının ölçüsünü bakın nasıl alırlar. Biz, daha laiklikteki içtenliğimizi kanıtlayamadık. Nerede kaldı. ABD ve Londra'daki gibi buradaki bağnaz dincilere hoşgörü ile yaklaşalım. Chantal Zakari ile Zühal Sönmez adındaki iki hanım yurttaşımızın birbirine benzer olaylanndan sonra ortaya çıkan fotoğraf neyi gösteriyor? Köşk'ten aşağılara dek uzanan çizgide laikliği bü- tün öğeleriyle savunan devlet yücelerinin olumsuz davranışlannı ortaya seriyor. Zakari, Türklüğü ile övünen bir bireyimiz, bir Türk. Ama Hıristiyan, kökeni başka ulustan. Laik bir Türk, laik Türkiye'de, Hıristiyan diye hakaret görüyor. Laik devlette, laik yöneticilerden Zakari'yi savu- nan yok! Nüfus kâğıdında Islam yazılı Zühal Sönmez ise ödüllendiriliyor. Bu çelişki, ülkemiz için çrfte stan- dart değil de nedir?.. Çöp kutulan riskli İstanbul Haber Ser- visi - Sultanahmet'te dün çöp kutusuna konulan bombanın patlaması so- nucu üç kişinin yaralan- masının ardından, gözler bir süre önce Beyoğ- lu'nda yaşanan bomba olayında olduğu gibi ye- niden çöp kutulanna çev- rildı. Turizm ve iş merkezle- rinin yoğun olarak bu- lunduğu Sultanahmet Meydanı'nın tam orta- smdaki Sultanahmet Par- kı'nın hemen yanına ko- nulan beş adet büyük çöp kutusu, Sultanahmet için tehlike arz etmeye devam ediyor. İstanbul Büyük- şehır Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlü- ğü'nden bir yetkıli, çöp kutulannin tehlike arz et- tiğini kabul ediyor, ancak bölgedeki çöplerin topla- nabileceği başka bir ye- nn de olmadığını söylü- yor. Günde iki kez boşaltı- lan çöplerin toplanmasi için başka bir çözüm bu- lamadıklannı söyleyen bir yetkili. "Buraya ka- palı yer yapılmasına vali- lik izin vermiyor, bizim de çöpleri bu şekilde topla- maktan başka çaremiz yok" dedi. Sultanahmet'te bomba • Baştarafı 1. Sayfada patlama sonucu şarapnel parçası isabet eden Tahir Karataş (25), Atılay Öz- can (13) ve Kanadalı tu- nst Koren Rega (36) ha- fıf şekilde yaralandı. Pat- lamanın etkisiyle bido- nun yanında bulunan bir otomobil hasar görürken, çevredeki bazı binalann camlan da kınldı. Yetkililer olayla ilgili olarak herhangi biraçık- lama yapmazken, olay yerine gelen rstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir. Terörle Şube Müdürü Atilla Çınar ve Müdür Yardımcısı Meh- metÇağlar'dan bilgi aldı. Olayla ilgili bilgi ve- ren Nimet Arslan adlı va- tandaş, patlamadan iki saat kadar önce içinde bir kadın ve bir erkek bulu- nan beyaz bir otomobilin olay yerinde dolaştiğını söyledi. Olay yerinde oynayan çocuklar da beyaz oto- mobilden yuvarlak bir şeyin çöp bidonuna atıl- dığını iddia ettiler. 8 yıla halk desteği arhyorI Baştarafı 1. Sayfada milyar lirayla ilk sırayı alırken Su- udi Amerikan Bankası'nın da 2 mil- yar 982 milyon liralık bağışta bu- lunduğu belirtildi. Türk Diş Hekimleri Birliği de 8 yıllık eğitime destek için 4 bin üye- si arasında kampanya başlattı. Baş- kan Celal Yüdınm, üyeleri diş he- kimlerinden bir diş çekimi ücretini 8 yıla destek kampanyasına verme- lerini istedi. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşik- taş ve Trabzon futbol takımlan da 8 yıllık eğitime destek için futbol turnuvası yapacaklar. Takımlann, yönetici ve hakemlerin para alma- yacağı "8 yıl kupasrnın tarihi ise ligdeki yoğunluk ve Avrupa Kupa- sı maçlan nedeniyle henüz belirlen- medi. Zütfü LivaneB'nin geliri 8 yıl- lık eğitime bağışlanacak ve eylül ayı içerisinde Açıkhava Tiyatro- su'nda yapılacak konserinin yanı sıra Magazin Gazetecileri Derneği de çok sayıda sanatçının katılımıy- la bir stadyum konseri gerçekleşti- recek. Milliyet gazetesinin Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa baş- lattığı "Aydınlık Yannlara Bir Işık" kampanyasına işadamlannın da yo- ğun desteği sürüyor. Gazeteler ve meslek örgütlerinin de destek verdiği kampanyaya, dün TZD de katıldı. TZD Genel Başka- nı İbrahim Yetkin. dün düzenlediği basın toplantısında, TBMM'de gö- rüşülmekte olan ve toplumun gele- ceği açısından önemli gördükleri 8 yıllık kesintisiz eğitime katkı ama- cıyla 150 milyon liralık bağış yap- tıklannı açıkladı. Yetkin, 8 yıllık eğitımi çağdaşlığın, kalkınmanın ve demokrasinin temel koşulu olarak gördüklerini vurguladı. Çocuklan- nın çağdaş eğitimden geçmesini is- teyen, aydınlıktan yana olan tüm ki- şi ve kurumlan, 8 yıllık kesintisiz eğitime katkıda bulunmaya çağıran Yetkin, "Eğitim olanakları kısıtb olan tarun kesiminin, bu yasadan en çok yararianacak topluluk olacağı- nı düşünüyoruz" görüşünü dile ge- tirdi. Türkiye'de nüfusun yansmın AB'den kredi geliyor ANKARA (Cumburiyet Büro- su) - Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 8 yıllık kesintisiz temel eğitim konusunda bilgi vermek amacıyla düzenlediği bölge top- lantılannda, kaynak sıkıntısı ya- şanmayacağı belirtildi. Milli Eği- tim Bakanlığı 'nın cumartesı günü başlayan ve dün sona eren bölge toplantılannda, 8 yıllık kesintisiz temel eğitime geçilmesi halinde gereken kaynak ihtiyacı ve yaşana- cak temel sıkıntılara ilişkin sorun- lar konusunda karşıhklı görüş alış- verişinde bulunuldu. Toplantılara, müsteşar yardımcılan, il ve ilçe milli eğitim müdürleri ve yardım- cılan ile ilköğretim müfettiş kuru- lu başkanlan katıldı. Müsteşar yar- dımcılan, bakanlığın cumhuriyet tarihinde hıçbir konuda bu kadar büyük bir toplumsal desteği arka- sma almadığına işaret ederek, "Hiçbir dönemde bakankk bu ka- dar büyük bir avantajı yakalay»- nuKÜ. Kampanyalarda büyük mik- tariarda para biriktirdik. Bu para- lar, ihnŞaçlanmız] karşılayip, artar bik. Böyie bir fırsat \ üz>ıkla bir gelir. Bu şansı çok iyi değerlendir- mek lazım" mesajı verdiler. MEB yetkilileri, eğitim reformu çerçevesinde Dünya Bankası'nın verdiği 1 milyar dolara ek olarak, Avrupa Birliği'nin de 30 milyon ECU'luk kredi desteği sağladığı müjdesini verdiler. Bakanlığın aç- tığı kampanya sonucunda Milli Eğitim Vakfı'nda biriken 900 mil- yara yakın para ile diğer kampan- yalardan sağlanan gelirin eğitim reformuna ilişkin her türlü ihtiya- cı karşılamak için yeterli olduğu- nu bildiren MEB yetkilileri, il ve ilçe müdürlüklerinin yaşadığı her türlü sıkmtılann da giderileceği sö- zünü verdiler. Ü ve ilçe milli eğitim müdürle- ri, müsteşar yardımcılanndan da- ha önce bakanhk onayı ile bazı ka- mu kurum ve kuruluşlanna devre- dilen binalann yeniden ahnmasını istediler. 8 yılın yeni bina ve ders- lik ihtiyacı doğurduğunu kaydeden il ve ilçe milli eğitim müdürleri ta- şımalı eğitim ve yatılı bölge ilköğ- retim okullarının (YİBO) nereler- de uygulanacağının da netleşmesi gerektiğini söylediler. Müsteşar yardımcılan, il ve ilçe müdürleri- nin bu yöndeki sıkıntılan üzerine daha önce bazı üniversitelere dev- redilen binalann yeniden ahnabi- leceğini, 8 yıllık kesintisiz eğitim tasansmın yasalaşmasından sonra da YlBO'lar ve taşımah eğitim sis- teminin hangi bölgelerde uy- gulanacağının belirginleşeceğini söylediler tanmla uğraştığına dikkat çeken Yetkin, çiftçilere çağnda bulunarak şunlan söyledi: "TMO'yateslimet- tiğiniz ürünlerden bir lasmuu, örne- ğin 50 kilogramını. bu kurumda 8 yıllık efitimde kullanılmak üzere oluşturulacak fona bağışlamanızı oekliyoruz. Bu kampanyaya 10 bin Idşi kaolsa 50 kilogram karşıüğı 1 milyon 500 bin liradan, 15 trilyon eder." Yetkin, tüm kesimler tarafından benimsenecek olan çağdaş eğitim reformunun, insanlann somut bir şekilde sahiplenmeleri sonucu ba- şanya ulaşacağını belirterek bu ko- nuda duyarlı olan herkesin üzerine düşeni, gücü oranında yapması ge- rektiğini kaydetti. 8 yıllık kesintisiz eğitimin, en fazla köylere ve kırsal bölgelere ya- rar getireceğine dikkat çeken Yet- kin, Türkiye'deki çiftçilenn büyük bölümünün Atatürkçü, laik ve cum- huriyetçi olduklannı vurguladı. Yet- kin, çiftçilerden bu konuda daha du- yarlı olmalannı istediklerini bildi- rerek "Çünkü bu sistem en çok cift- çi ve köylü çpcuklan için yarartı ola- cakûr"dedi. Yetkin, çiftçilenn, üreticilerin bu konuda lokomotif olacaklannı \-ur- gulayarak diğer meslek kuruluşla- nndan da destek vermelerini istedi. TZOB'nin 8 yıllık kesintisiz eğitim konusundaki tutumunun siyasi ve üzücü olduğunu kaydeden Yetkin, -Bu konuda öncelikle TZOB'den bir girişim bekledik. Ancak TZOB siyasi açıdan olaya sıcak bakmadığı için, böyle bir girişimi kendimize gö- rev bildik. TZOB'nin tutumundan üzûntü dujnyoruz" görüşünü dile getirdi. Yetkin. 150 milyon liralık çeki yann Milli Eğitim Bakanı Hik- metÜluğbay'a vereceklerini açıkla- dı. Nemrut ilk defa KültürBakanıgördü Cevrecileri sevindiren karar Gemile Koyu doğal SİT FARUKATAAY ADIYAMAN -2000 yıllık Kommagene uygarhğının kalıntılannı ziyaret eden ilk Kültür Bakanı olan tstemihan Talay, tah- rip edilen heykellerin restorasyon çalışma- lannın eylül ayından iribaren başlatılaca- ğını bildirdi. Talay. "Biz, çağdaş bir anlayışla Ana- doiu'daki bütün uygariık- lara sahip çıkacağn" dedi. Kültür Bakanı Talay, Orta Anadolu'nun güne- yinde antik çağdan kalma Kommagene uygarlığını banndıran Nemrut'ta in- celemelerde bulundu. Adıyaman Valisi Kadir Çalışıcı ile Adıyaman Kültür Müdürlüğü yetki- lilerinin, tahribao kar sula- nnın ve rüzgânn etkisine bağlamasına karşın Adı- yamanlılar bu açıklamayı inandıncı bulmuyorlar. Heykel ve kabartmalann, "Bunlar İbrahim Peygam- ber"i ateşe atan Nem- rut'un putîan" diyen şeri- atçılarca tahrip edildiğini ileri süren Adıyamanlılar, Nemrut Dağı'ndaki hey- kelleri yaptıran "Nemrut" lakaplı Kommagene Kra- lı 1. Antiochos'un, tbrahim Peygamber'i ateşe atan Nemrut'tan 1200 yıl son- ra yaşadığma dikkat çekil- di. Nemrut'taki eski Yunan tannlannın heykellerinin burunlannm 1967'de kınl- dığını belirten Adıyaman- lılar, devletin de gerekli önlemleri almayarak dün- ya kültür mirasının Türki- ye'deki 8 tarih varlığından biri olan Nemrut heykelle- rini doğal yıkıma bıraktı- ğım söylüyorlar. Kültür Bakanı Talay, "Türkiye bir açık hava müzesi gibL Bu eserieri çok iyi koruyabüdiğhnizi sö> le- yebümek mümkfin değil. Bütçede Kültür Bakanlığı'nın payı binde 4. Bunlann hep- sini korumaya gücümüz yetme>ebilir, ama durumu acil olanlara öncelikvereceğiz'' de- di. Yatağan'a • Baştarafı 1. Sayfada Başbakan Mesut Yılmaz tarafından gerçekleştirile- cek temel atma töreniyle il- gili bir açıklama yapan ANAP Muğla Millefvekili Lale Aytaman şunlan söy- ledi: "DesüMürizasyon be- nim Muğla ValiKğim döne- minde gündeme gelmişti. Bu konuda çok ısrartı ol- duk. ama çok geç kahndL Eğer o zaman bu sistem ku- nılsaydı. bugün çok farkh bir durum olurdu. Sistemin knrnhışu için her şey hazır. En büyük amacunız üç santrahn da insan ve çevre sağnğına verdiğizararmor- tadan kaldınlmasıdır. Şim- di Yatağan'da bu alanda ilk ohımhı aduıı anlıyor." Aytaman, santrallar için Aydın Idare Mahkeme- si'nin verdiği 'kapatma' karannm uygulanmasıyla ilgili bir sonıya, "Hukuka saygı yitirümemeli. Huku- kun gereği yerinegetirttme- ü, ancak bu ülke gerçekleri göz önünde bulundurula- rak yapılmalı. REFAH- YOL hükümen'ne Gökova Termik Santralı'nın çe\Te- ye olan etkileri ile ilgili bi- limsel rapor bulunup bu- lunmadığı yönünde soru önergesi vermiştim. Hâlâ bu sorunun cevabmıalama- dun" yanıtını venJi. Cumhuriyet tarihi boyunca Nemrut'u zi- yaret eden ilk Kültür Bakanı olan Talay, Nemrut heykellerini restore etmenin ulu- sal bir görev olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Bazı zihnryetler bazı görüşieri empoze etmeye çahşıyoriar ve diyorlar Id, 'Bizim sahip çıkmamız gereken, Türklerin Anadolu'ya gel- dikten sonra ortaya koy- duklan eserlerdir". Biz ise çağdaş bir anlayışla Ana- dolu'daki bütün uygarhk- lara sahip çıkacağız. Bura- sı sadece Türkiye'nin de- ğil, bütün dünv-anın gözbe- beğidir. "Şunlar bızim, bunlar bizim değil' diye- rek aynm yapdamaz." Talay, Nemrut'un milli park ılan edildiğini anım- satarak, kültür, turizm ve orman bakanlıklannın or- tak çalışmalanyla koruma önlemlerinin alınacağını ve gerekli yatrnmlann ya- pılmasıyla turizme kazan- dınlacağını söyledi. Hey- kellerin onanmı için veri- len 500 milyon liranın ye- terli olmadığını kaydeden Talay. gelecek yıl bütçeye daha fazla ödenek koyarak restorasyon çahşmalannın bitirileceği sözünü verdi. Nemrut Dağı'na çıkan yo- lu 30 kilometre kısaltacak olan I2kilometrelikyolun çalışmalannı törenle baş- latan Talay. Adıyaman Ha- vaalanı'nın da gelecek yıl hizmete açılmasıyla böl- gede turizmın gelişeceğini söyledi. Adıyamanlılar, 1980'den önce yılda 50 bi- ne yakın turistin ziyaret et- tiği Nemrut'ta festivallerin yapıldığını ve büyük bir canlılık yaşandığını anım- sattılar. PKK'nin artan ey- lemleri ve Körfez Savaşı nedeniyle turistlerin ilgisinin azaldığını, devletin de ihmali ile heykellerin tahrip ol- duğunu belirten Adıyamanlılar. gerekli ya- tınmlann yapılmasıyla Nemrut'a turistle- rin ilgisinin yeniden sağlanabileceğini be- lirttiler. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Özyerler Fir- ması'nın Gemile Koyu'nda başlattığı 150 yataklı tatil köyü inşaatına tepki göste- ren çevrecilerin ısrarlı bas- kılan sonucu olağanüstü toplanan Izmir 2 No'lu Kül- tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu, koya "ge- nel doğal SİT" karan getir- di. Çevreciler gecikmiş de olsa karan sevinçle karşıla- dıklannı belirterek "Koru- ma Genel Müdürü Altan Akat'ın gizfice çıkardığı ilke karannın uygulanması ha- linde olumlu karar olum- suzluğa dönüşebilir" uyan- sında bulundular. Çevrecilerin Kültür Ba- kanlığı'na sürdürdükleri ıs- rarlı girişimler sonucu tatil- de olan Izmir 2 No'lu Koru- ma Kurulu, Bodrum Bele- diyesi'nde olağanüstü top- landı. Prof. Dr. OrcanGün- düz başkanlığında iki gün süren ve Kültür Bakanlı- ğı'nın Muğla Valiliği'nden istemesi üzerine Muğla Or- man Bölge Müdürlüğü tem- silcisi ile Bayındırlık tl Mü- dürü Nasuh Ancı'nın da ka- tıldığı toplantıda sert tartış- malar yaşandı. Muğla Orman Bölge Mü- dürlüğü temsilcisi, kurul toplantısında daha önce Ge- mile Koyu'na yapılan or- man tesislenni savunurken Muğla Bayındırlık İl Müdü- rü Nasuh Atıcı da geçen ay Özyerler Firması "na verdik- leri ınşaat ruhsatını savun- du. tki temsilcinin, kurulun aldığı karara muhalefet şer- hi koyduklan öğrenildi. Sert tartışmalar sonunda Izmir 2 No'lu Kültür ve Ta- biat Varlıklan'nı Korumu Kurulu. Gemile Koyu için "genel doğal SİT" karan al- dı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada - Bugün DYP'yi de beraberinde sürükleyen RP... Bu tanımlama ilk bakışta şöyle yorumlanabilir: Çok yanlış bir değerlendirme. Bu dönemlerin tü- mü halkın desteğiyte yaşanmıştır. Siz halka karşı mı- sınız? Hayır, halka karşı değiliz; halka, halka takıp oy- natmak isteyenlere karşıyız. Bir de halk dalkavuk- lanna. Başka tanımla, ülkeyi ileri götürmek için hiç- bir şey üretmeyip sadece halkın değerlerini kulla- narak iktidara gelmiş olanlara. Üç dönemi satırbaşlarıyla irdelemeye çalışalım: DP iktidannın özü şuydu: Halkın beynine hitap et- mene gerek yok, ne yap et kalbine gir yeter. O, "Yeter, sözmilletin"stogarayaşama, "milletin"söz- cüğünün başındaki "m"nin kaldınlmasıylageçti... Yeri gelmişken Menderes'in iki tümcesinin artı- nı çizelim: - Siz (milletvekillerine hitaben) isterseniz hilafeti bilegetirirsiniz... - Ben istersem odunu bile milletvekili yapanm... O dönem Atatürk'e her türlü küfrün zemini ha- zırlandı. Sonra da Atatürk'ü Koruma Yasası çıkanl- dı. DP mantığının tortulan 196O'lı, 70'li yıllarda da ya- şandı. Özal dönemi ise iki temel sloganla geldi: - Dört eğilimin birleştirilmesi... - Çağ atlama... Dört eğilim birieşince ortaya ucube bir şey çıktı. Çağ atlamada ise kimi alanlarda başanlı olduk. Bu çağ konusunda bir türlü işin ortasını bulama- dık. Ya çağı atlayıp geçmek istiyoruz ya da yüzler- ce yıl gerisini özlüyoaız. Önce şu çağı yakalasak daneymiştanısak... Özal dönemi, cehaletin de iktidara gelebileceği- ni, devleti yönetmek için hiç de uzun eğitimden geçmek gerekmeyeceğini, devlet çarkını döndür- mek yerine içine etmenin daha geçerli olabileceği- ni gösterdi. Anayasayı bile bir kez delmekten bir şey çıkma- yacağını Özal'dan öğrenen halkımız doğal olarak kendisine yeni biryaşam biçimi geliştirdi. "Işinibil- mek" ayıplanacak değil, desteklenecek davranış biçimi oldu. Bağımsızlık anlayışında da o kadar geriye gidil- di ki, sanınm ABD'nin Ankara'ya genel vali atama- sına gerek yoktu. Cehaletin en tehlikelisi... Bugüne gelirsek... Özal'ın bakanı Abdülkadir Aksu, bugün Erba- kan'ın yardımcısı... özal'ın Ankara Belediye Başkanı Mehmet Altın- soy RP'nin Ankara Milletvekili... Özal döneminin önde gelen bürokratlanndan Er- tan Yülek, şimdi RP Adana Milletvekili... örnekleri uzatmaya gerek yok. RP-DYP ortaklı- ğını şöyle özetleyebiliriz: Özal'ın cüzdanı Çiller'de, vicdanı Erbakan'da... Arada bir değiş-tokuş yapıyorlar ama, demirbaş sayımında böyle görünüyor. Şu soruyu da sorup içini doldurmaya çalışalım: - Neden Özal dönemi de ANAP değil? Özal'ın pek çok özelliği ANAP'ın bugünkü lideri Mesut Yıl- maz'da yok. Yılmaz, 55. hükümetin bakanlar ku- ruluna ANAP'lı seçerken Özal döneminin önde ge- len adlanna da yer verdi. Ama, en azından devlete yaklaşımındaki ciddiyet, özal'la neredeyse taban tabana zıt. Yılmaz, ANAP'ı merkez partisi yapma şansı elde etti. Şimdilik daha öte yorum yapmaya- lım. ANAP içindeki Özal ruhlu bakanlan, kamuoyu yakında kimi icraatlarıyla tanıyacak gibi görünü- yor... RP'nin ANAP'tan gelenler yelpazesinin yanına Aydın Menderes'i de koymak gerekiyor. RP, sözünü ettiğimiz montajlarla biraz kitleselleş- ti ve bir dönem iktidara oturdu. Ne olduğunu gör- dük. Bugünlerde işte bu üçüncü dalganın atlatılma- sı için çaba harcanıyor. Dalga geçersek bu dalga bizi yutar... Yazıyı birözdeyişle bağlayalım: "Cehaletin en tehlikelisi hareket halinde olanıdır." 4. maddede CHP'nin isteği oldu Özden: Şerefimiz tahterevalli değil • Baştarafı 1. Sayfada pıp yatıyoruz" demekle yetinen Özden. "Hiç kimsenin beklentisini gözetmeden anayasaya ve hukuka göre karar veriyoruz" görüşünü dile getirdi. "Doğuştan şerefli" olduklannı v urgula- yan Özden şöyle devam etti: "Bizim şere- fımiz tahterevalli değil. Elbette karanmız hukuka uygun olacak. Kendileri için sonuç olumlu çıkmazsa; konuyu şerefe bağlamak, şereften anlamamakör. Kimsenin kuşkusu olmamalı, herkes bize her zaman güvenme- lidir. Zaten şerefliyiz, şeref kazanmaja ihti- yacunız yok. Hâkimlerin hukuka uygun ka- rar vereceğinden şüphe duvulmamabdır." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ortaklan ile CHP arasında günlerdir yapılan pazarhk sonucu din eğitimi, Kuran kurslan ve hafizlık eğı- timinin Diyanet Işleri Başkanlıgı'na ve- nhnesinı öngören 4. maddede anlaştı. Buna göre 4. madde CHP'nin isteği doğrultusunda tasandan çıkanlacak. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nun bir haftalık çalışmalan sonun- da kesintisiz 8 yıllık zorunlu temel eği- tim yasa tasansmın 10 maddesi kabul edilirken; dün de iktidar ortaklannın önergesi doğrultusunda, tasanya mali hükümlerle ilgili bir ek madde eklendi. Bu madde ile zorunlu temel eğitimde kullanılmak üzere, 1 Eylül 1997-31 Aralık 2000 tarihleri arasında bazı ış- lemlerden "eğitim katkı payı" alınması öngörülüyor. Komisyonda, ANAP ve DSP'li üye- ler. 2'si yürürlük olmak üzere tamamı 12 maddeden oluşan tasanya mali hü- kümlerle ilgili bir geçici madde eklen- mesine ilişkin bir önerge verdiler. Ko- misyonda dün sabaha karşı 10. madde- nin kabul edilmesinden sonra, Başkan Biltekin Özdemirgörüşmelere saat 14.00'e kadar ara verdi. Çalışmalann dün sabah saatlerine kadar süren bölü- münde, ek madde konulmasına ilişkin önergenin görüşme biçimi ile ilgili tar- tışmalardan sonra Maliye Bakanı Zeke- riya TemizeL gerekli kaynaklarla ilgili bilgi verdi. Projenin gerçekleştirilebil- mesi için 147 bin 326 derslik. 256 ya- tılı bölge okuluna ve 197 bin öğretme- ne gereksinim duyulduğunu vurgula- yan Temizel. bunun 3 yıllık maliyetini 1997 rakamlanyla 1 katrilyon 8 trilyon lira olarak açıkladı. 400 trilyon liralık açık bulunduğunu kaydeden Temizel, bu açığı kapatmak için Dünya Banka- sı'ndan 3.5 milyar dolar kredi sağlana- cağını ve ardından da büyük bir yardım kampanyası başlatacaklannı söyledi. Komisyon, çalışmalanmn dün öğleden sonraki bölümünde iktidar ortaklannın 10. maddeden sonra gelmek üzere ver- diği ek madde önergesi kabul edildi. Bu madde ile. 8 yıllık temel eğitime kay- nak yaratmak için katkı payı konulma- sı hükme bağlanıyor. Buna göre 1 Ey- lül 1997-31 Arah'k 2000 yıllan arasın- da bazı işlemlerden "eğitim katkı payı" alınacak. Katkı payı alınacak işlemler ve alınacak pay miktan şöyle: - Vergi dairelerine ve belediyelere ve- rilen beyannameler ile SSK'ye verilen sigoda prim bildirimlerinden 500 bin, gümrük ıdarelerine verilen beyanname- lerden 1 milyon lira. - Taşıt alım vergisine tabi olan mo- torlu taşıtlann kayıt ve tescili ile devir- lerinden 10 milyon lira. - Spor-toto. spor-loto ve sayısal loto oyunlannda her bir kolon için 10 bin, at yanşlannda her bir bilen için 20 bin li- ra. - Silah taşıma ve bulundurma vesika- lan için 20 milyon, kara avcılığı ruhsat teskerelerinin her birinden 10 milyon lira. - Hava yolu ile iç hat yolcu taşımacı- lığında düzenlenen her bilet için 500 bin, dönüşlü biletlerden ise 1 milyon li- ra. - tstanbul Menkul Kıymetler Borsa- sı'nda yapılan iş ve işlemler nedeniyle alınan menkul kıymet kotasyon ve tes- cil ücretlerinin kurtaj ücretlerinden bor- sa yönetimine ödenecek borsa paylan- nın ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafın- dan yapılan tescil ve kayıtlar nedeniyle alınan ücretlerin yansı kadar aynca he- saplanacak tutarlar kesilecek. - Cep telefonu sahipleri adma aylık sabit tesis ücretleri kadar yılda bir kez olmak üzere aynca hesaplanacak tutar ile adlanna GSM aboneliği tesis edi- lenlerden 2 milyon lira. - Radyo Televizyon Cst Kunılu tara- fından yaym kuruluşlannın reklam ge- lirlerinden alınan pay kadar aynca he- saplanacak tutar aktanlacak. - Tapu işlemlerinden, harç mükelle- fıyeti doğuran her bir işlemin taraflan için ayn ayn 5'er milyon lira. - Eğitim. gençlik ve sağlık hizmetle- ri adı altmda da sigara. alkollü içki ve bazı alkolsüz içkilerden yüzde 10 ek vergi alınacak. Bakanlar Kurulu, vergi- nin kapsamına giren her bir mal veya mal grubu için bu oranı sıfira kadar in- dirmeye veya 3 katına kadar çıkarma- ya yetkili olacak. Ek madde. Bakanlar Kurulu'na bu tutarlan 10 katına kadar arttırma yetkisi veriyor. Yasa önerisi üzerinde söz alan RP'liler bu maddenin yeni vergiler getirdiğini ileri sürerek, Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvuru- sunda bulunacaklannı söylediler. DYP'li MehmetABYavuz. mali hüküm- lerin bir önergeyle tasanya konulması- nı ve ek katkı payı alınmasını eleştirdi. YavToz, katkı payının yeni zamlar anla- mına geldiğini ifade ederek, "Kaderini totoya, krtoya bağlayan vatandaştan ne istiyorsunuz" diye çıkıştı. RP'liler ek madde ile "kefle vergisi'' getirildiğini söylerken. Zekeriya Temi- zel getirilen düzenlemelerin vergi nite- liği olmadığını söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear