23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 1997 PAZAR 12 KULTUR Goran Bregovic, Açıkhava Tiyatrosu'na hüznün ve coşkunun ezgilerini taşıdı 'Savaşmak yerine müzik yaptım'Kültür Servisi - tstanbullu caz izleyicileri klasik caza uzak. ama kendilerine çok yakın ezgilerle buluştular cuma akşamı. Goran Bregovic "in kaynağmı Balkan kül- türlerinden aldığı Çingene mü- zikleriyle bezeyıp evrensele ulaş- tırdığı 'çoşkulu-hüzünlü' melo- dilerinin yanı sıra izleyiciyle kur- duğu iletişim de 5000 izleyiciyi çoşturdu. Bregovic'in sahnede tek rakibi vardı: Müziklerle coşup tempo tutan, bu arada yer yer vur- mahlann, yer yer Bulgar korosu- nun ritme uygun olarak dingınle- şen sesini bastıran Istanbullu mü- zikseverler. Sanatçı festivale 'Goran Brego- vic Düğün ve Cenaze Müziği Or- kestrasT ile konuk oldu. İstanbul- lu izleyıcilerin çoğunluğu orkest- ranın yetkinliği ve Brego\ic"ın espirili yaklaşımlan nedeniyle or- kestranın sanatçıyla çalışmalan dışında düğünlerde v e cenazeler- de çaldığını şaka olarak değer- lendirerek aynldı Açıkhava Tiyatrosu'ndan. Ancak müziğin kökenlerine inme konusundakı merakıyla tanınan Bregovic'in or- kestrası gerçek bir düğün ve ce- naze orkestrasıydı ve sanatçının söylediğine göre Balkanlar'daki 500 yıllık Türk hâkimıyetınden alıyordu kaynağıru. Bregovic'in gı- tanyla katıldığı konserde sanatçı- ya Bulgar Kadın Korosu, Nefes- liler Toplulugu, Vurmalılar Top- luluğu ve ENBE Yaylılar Grubu eşlik etti. Bregovic pek çok ses, kültür ve müziğin bir araya gel- diği konserde ünlü yönetmen Emir Kusturica'nın "ÇingenelerZama- m', 'Arizona Rüvası' ve 'YeraltT adlı filmleri içın bestelediği par- çalan yorumladı. Türk izleyicisi gerek Bregov ic hayranı olarak ge- rek de Türkçe yorumlanyla yakın- dan tanıdıklan parçalara yer yer Türkçe. Ingilizce. Yugoslavca mı- nltılarla eşlik ederek zengınleştır- di konseri.. Film mûzikçisi değüim Sırp bir anne ve Hırvat bir ba- banın çocuğu olan Bregov ıc, rock müziği çalışmalan sonrasında Yu- goslav müziğıyle folk-rock miizı- ğini birleştırmeyi denediği bırdö- nemdetanışıyorKustunca ile. Şu anda ayn çalışsalar da hep birlik- te anılıyor sanatçılar. Kendisıne yö- neltilen populistlik suçlamalannın | 4.ULÜSIARARASİ İİSÎANİUL f tta miimû avaş sırasında Emir Kusturica ile birlikte hain ilan edildik. Politikadan nefret ediyorduk. Annem Sırp, babam Hırvat ve eşim Müslüman olduğu için savaşta kalsaydım aile üyelerimden bazılannı öldürmem gerekecekti. Savaşmak yerine müzik yapmayı tercih ettim. Beni hain ilan eden Saraybosnalılar yıllar sonra beni gururla anacaklar sanınm." hıç üzerinde durmayan sanatçı "Her kesime ulaşmayı bütün sa- natçılar ister. Bunda bir sakınca yok~ dıyor. Türk müziği ve ken- di müziği arasındakı benzerlığı 500 yıllık ortak tanhle açıklayan Bregovic "Türkşarkıcılarbelkide bu nedenle sık sık çalryorlar par- çalanmı" dıyor gülerek. Türk mü- zikseverler. Bregovic bestelenni vakında Sezen Aksu ile gerçekleş- tirecekleri bir proje ile daha ya- kından takıp edebilecek. Sanatçı ile Açıkhava Tiyatrosu'nda verdi- ğı konser öncesinde görüştük: - Ağırlıklı olarakfilmmüzikle- ri üretivorsunuz. Bu müziklerle de öy kiiler aktanyorsunuz izleyi- cilere. Film mü/jği yapmanın bir albütn için parça besteletnekten farkivarmı? BREGOVİC - Kendımi tam olarak bir film müzikçisı olarak görmüyorum. Çünkü filmde an- latılan duyguya uygun heyecan- landıncı ya da sakınleştırici mü- zikler yazmıyorum. Genlim sah- neleri içın ekranda hıçbir korku un- suru olmamasına karşın ızleyıcı- ye bu duyguyu aktaran müzikler yapmıyorum. Yada iki sevgılinın öpüşme sahnelerine en iyi anla- tacak müzikler değıl benım yap- tıklanm. Pek çok müziğımin film- lerde kullanılmasına karşın hâlâ bildiğimiz bestecılerden biri ola- rak görüyorum kendimı. Aslında benimle çalışmaya karar veren yönetmenlerrisk almj$oluyorlar. Öykü anlatmaya gelınce. eliniz- de hazır biröykü varsa bunun üze- nne bir müzik yapmak çok daha kolay. - Emir Kusturica'nın filmleri için >aptığınız mü/iklerden sonra birbirini/Je özdeşleştiniz. Kusturi- ca ile çalışmak nasıldı? BREGOVİC - Emir'le çalış- mak çok zevklı ve verimliydi. Ön- celikJe çok öğretici ve ne yapmak istediğini çok iyi bilen bir yönet- men. Onunla hiçbir zaman vakit kaybetmezsıniz. Ekipteki herbi- reye enerjisıni aktanr. Sonuçta sa- dece onunla değil bütün ekıple büyük bir uyum içinde çalışma- ya başlarsınız. Bu nedenle onun- la çalışmış olmaktan oldukça hoş- nutum. - Yugoslavya'nındağıhnası ve ar- dından yaşanan savaş, sanatınızı nasıl etkiledi? BREGOVİC- Yugoslavya'nın dağılmasından sonra her birimız biraz daha melankolik olduk. Olaylann bugüne kadar görmedi- ğimız yanlannı fark ettık. Savaş başladıktan sonra kendırru ve kök- lerimı yeniden sorgulamaya baş- ladım. Pekçoğumuzyaptıkbunu. Bu nedenle Eski Yugoslavya böl- gesinde her şey savaştan önce ve savaştan sonra diye ikiye aynlır. Ben savaştan sorgulamalanm so- nucunda Balkanlar'daki kültür üzerine yoğunlaşarak buranın mü- ziğine yöneldim. - Savaş sırasında Kusturica da sizdeSaravevo"nundışınacıktınız ve pek çok kişi taranndan vatan 4. Uluslararası Caz Festivali 'nde Cesaria Evora, Esma Sultan Yalısı 'nda; Groove Collective, Roxy'de 'Çq>lakayaldıdim'bugeceOrtaköy'de CEM YEGUL Batı Afrika kıyılannın hemen yanı başın- daki Cape Verde adalanndan evrensel. ok- yanusun ve Afrika'nın tılsımını taşıyan. de- niz ve kaybolan aşklann üstünde yükselen içli bir ses yayılıyor. Bu küçük adanın şar- kılan bunlar; hem Afhka hem Portekız ko- kuyorlar. Tınılannda sömürgecilik. köle tı- careti, hoşgörü, teslimiyet. huzur v e kay bo- lan aşklara duyulan özlem gızli. Bu sıcak me- lodileri bu küçük adadan dünyaya taşıyan ısim Cesaria Evora, Cape Verde adalannın çıp- lak ayaklı divası. Cesaria Evora -ya da arkadaşlan içın Ci- ze-1941 "de Mindelo, Cape Verde'de doğdu. 47 yaşına kadar şarkıcılık kariyerine ıvme kazandıracak bir gelişme olmadı. Şarkıcı ar- kadaşı Bana ve Cape Verdelı kadınlardan oluşan bir grup Cesaria'yı defalarca Lız- bon'a taşıdılar sesini kaydedebilmek içın. Ancak bir türlü prodüktörlerin ilgısinı çek- meyi başaramadı Cesaria Evora. 1988'de ya- vaş yavaş talihi dönmev e başladı. Cape Ver- de asıllı. Pans'te yaşayan bir FransızJose Da Sirva, Cesaria Evora'yı bir plak çıkarmak üzere Paris'e davet etti. 47 yaşındaydı Ce- saria Evora ve kaybedecek hiçbir şeyi yok- tu: teklifi kabul etti. 1988'de ilk albümü. "La Diva Aux Pieds Nus" (Çıplak Ay aklı Dıva) çıktı pı> asaya. Bu albümde yer alan Bia Lulucha -kı bu parça *2öuk"la tatlandınlmış bir "cobdera''ydı- Ca- pe Verde'de büyük bir coşkuyla karşılandı (Coladera. Brezilya'nın "samba"5inı andınr. samba da Angola kökenli "sem- barl dan türemıştir. Kısacası müzıkal formlar Afrika'dan Brezılya'ya uzanmış. tekrar Afrika'ya geri dönmüştür). Aynı yıl, Nevv Mornıng'de küçük bir topluluk önünde Paris'teki ilk canlı perfor- mansını gerçekleştirdi. 1990'daki ikinci albümü "Distino di Belita"da hem elektrik "cohderaiarhem de akustik "morna"lar yer aldı (Cesaria Evora'nın repertu- varının büyük bölümünü oluşturan "moma'< laT v e "co- Iadera"lar Yeni Dünya'nın etkilerinı taşırlar. Aynı za- manda Atlas Okyanusu'nun güney küresınde yer alan Portekizce konuşan ülkeler -Angola, Guinea-Bissau, Sao Tome, Brezılya gibı- arasın- daki karşılıklı etkıleşimi de yansıtırlar). Bu albümü pıya- saya sürmekten vazgeçen plak şirketı, akustik bir ça- C^-esaria Evora, bu gece Esma Sultan Yalısı'ndaki konserinde. yumuşak sesi ve melodileriyle hayatın acılannı, özlemi, aynlığı, yokluğu, yabıızlığı anlatacak. Onun sesinde "blues"u, Brezilya popunu, Portekiz "fado"lannı, Fransız "chanson"larını ve Küba'nın "habanera"sım duyacağız. Büyük ihtimalle bir masa başında oturup sigarasını tüttürerek, uzaklara dalıp giderek söyleyecek şarkılannı, Mindelo'nun barlannı anımsayarak. lışmaya yönelmeyi gündeme getirdi. Böy- lece. 1991 'deki akustik albümü Mar Azul 'ün temelleri atılmış oldu. Mar Azul, Cesana Evora'nın etrafinda yavaş yavaş oluşmakta olan sıhirli havayı Fransa üzerindeki radyo dalgalanna taşıdı. Nevv Momıng'dekı kon- serinden sonra Le Monde'da çıkan bir ma- kalede, u Bar şarkıcılan aristokrasisinden gelen 50yaşındald Cesaria Evora, "moma'la- n 'fırlamaca ilahi birbağlılıklasöylüyor" di- ye yazılınca Cesaria Evora efsanesi doğma- ya başladı. Gii 1 DİL YAZ '97 / SAYI 13 enMİZAH KÜLTÜRÜ DERGİSİ Bülent Erkmen Yunus Koray Necati Abacı Mehmet Ali Kılıçbay John Morreall Roland Topor Ferit Edgü Yüksel Arslan Manuel Gasser Ferruh Doğan Semih Gümüş Phüippejones Vasquez de Sola Carlos Castilla Del Pino Hüseyin Çakmak Turgut Çeviker Güldiken, Dört Aylık Mızah Kültürû Dergısi, Yaz 1997, Cilt 5, Sayı 13 Yazışma Adresi: Güldiken Dergısı S P K »2 Bahanye 81311 lstanbul • Telefon: 0 216 414 30 64-65, Telesekreter-Faks: 0 216 414 30 66 Bu albümü 1992 'deki "Miss Perfiımador izledi. Bu albüme efsaneyi pekıştıren albüm olarak bakabilinz. Miss Perfumado sadece Fransa'da 200.000 kopya satınca, bir mito- manidir aldı yürüdü: yumuşak sesi. efsane- \ı caz divası Biüie Hoüdav'le kıyasianması- na neden oldu. Yaşam tarzı, konyak ve rütü- ne olan aşın düşkünlüğü. geçmişini saıma- layan ağır yaşam koşullan Cesaria Evora mitini şekillendiren unsurlardı. 1993'teki L'Olympia konserlerini küçük bir dünya tur- nesi izledi. 1994'te Sao Paolo'dakı konsenn- de, Brezilya'nın en önemli müzisyenlerden Caetano Veloso, Cesaria Evora'ya eşlik etti. 1995'tekı albümü Cesana, Grammy"ye aday gösterildi. Aym yıl Nevv York'un *lüp''ku- lübü "Bottom line" da "hip" Nevv York sos- yetesi -ki aralannda Madonna, David Byrne ve Branford Marsalis de vardı- önünde ABD'deki ilk konserinı verdi. Goran Bregovic. "Ausencia" adlı parçayı kaydetmek üzere Cesaria Evora'yı stüdyo- >a davet etti. Ardından turneler. L'Olympia ve Queen Elızabeth Hall konserleri ve son plağı Cabo Verde geldı. Gece Groove Col- lective konsen ile devam edecek. Groove Collective'yi birkaç yıl önce Nevv York'un gece kulüplerinden birinde ızlemiştım; tt show"lannı dialar ve 1960'lann swinging- bop kayıtlanndan aldıklan "sample''larla süslemış, hır>hop'u bop'a boca etmiş. pikap- lar. nefesliler ve perküsv onlan RahsaanRo- land Kirk. Thelonious Monk Donald Byrd ve Fela Kuti görüntüleriyle destekleverek hip-bop bir ambıans yarat- maya çalışmışlardı. Olduk- ça amatörbir yaklaşımdı on- lannki ve de oldukça keyif- lıvdi. Müziknammapek kay- dâ değer bir şeyler çıkmı- \ordu orta>a. ama yıne de tansıyonu yükseltmeyi be- cerebılıyorlardı. "Modern toplum" dediğı- mız şeye ses \e görüntüyle bir tepki Groove Collective. Zamanın devrimci plak şir- keti "Impulse''ın kayıtlann- dan etkılenerek bu işe so- yunduklannı anlatıyor ve et- kilendiklen isımlerarasında Coltrane, Mingus ve San- dersgibı isimleri sayıvorlar. Cazı bir dans müziği ola- rak algılayan ve svvinging- bop "sound"unu modern dans kulüplerinin "so- und"una dönüştüren Gro- ov e Col lective, Nevv York "u Roxv 've taşımayı becerebi- lirse Cesaria Evora ile baş- layan gecemıze oldukça ke- yifli bir nokta koyabilıriz. haini ilan edildinb, Bu dönemi de- ğerlendirir nıisiniz? BREGO\'İC - Kusturica'yla aynı pakete konduk hep. Önce Kusturica hain ilan edildi. Daha sonra da onun arkadaşı olmamın da etkisiyle ben. Politikadan ve po- litikacılardan nefret ediv orduk ve savaşta kalsaydık insanlar için hiç- bir şey yapamayacaktık. Benim durumum oldukça gülünçtü. An- nem Sırp, babam Hırvat ve eşim Müslüman olduğu için savaşta kalsaydım aıle üyelenmden ba- zılannı öldürmem gerekecekti. Cok büyük saçmalıklar yaşandı bu topraklarda. Ben savaşmak yeri- ne müzik yapmayı tercih ettim. Savaş sırasında beni hain ilan eden Saraybosnalılar yıllar sonra mü- ziklerimi dinlerken beni gururla anacaklar sanınm. Müziğim renk katıyor - Melodilerinizin kavnağı ne- dir? BREGOVİC - Geleneksel ve etnik müziğe odaklanmış durum- dayım. Müziğe sınır koyamıyor- sunuz. Özellikle Akdeniz bölge- sinde ve Balkanlar'da çok hızlı bir akım var. Ben de bu akıma ka- pılmış durumdayım. Müziğin do- ğal gelişme yöntemi kendi kendi- ne kültürden kültüre dolaşmasıdır. Bir noktada müziğin nereden gel- dıği, nelerden oluştuğu unutulur. Ancak bugün etnik müziğe olan ılginin artmasına karşın bırtakım tutucukişiler geleneksel müziğin bozulacağı korkulanyla bu müzi- ği korumaya aldı. Bu nedenle de son on yıldır müzikte bir dura- ğanlık görülüyor. Cingenelerle çalışmak bu nedenle oldukça ve- rimli ve zevkli, çünkü müziğin nereden geldığıni. kültürler arasın- dakı smırlan umursamıyorlar. Mü- ziğin doğal dolaşımına sadık ol- duklan için de onlann müziğin- de Bethooven'dan Türk ov'un ha- valanna kadar uzanan renkli bir yolculuğa çıkabıliyorsunuz. - Etnik müziğe yönelikilghi na- sıl degeriendiriyorsunuz? BREGOVİC - Bugüne kadar hep bız Amerika'nın ve endüst- rileşmiş Avrupa kültürünün etkı- sinde kaldık. Bir gün bana Çinge- nelerleyaptığım müziklerle altın plak kazandığımı söyledikerinde şaşırdım. Amerika'dakı insanlann cenaze ve düğün müziklen dinle- mesı oldukça şaşırtmıştı be- ™" ni. Bu konuyla daha yakın- dan ilgilenmeye başladım. Farklı şeyler dinlemeye me- raklı miryonlarca insan oldu- ğunu gördüm. Biz hep Ba- tı'dan etkilenirdık ancak Ba- tı bugüne kadar bizim mü- zığimizden hiç bu kadar et- kilenmemişti. Pop ya da baş- ka türlerde müzik yaparken bile bızden melodiler çal- mava başladılar. - Lstanbul Caz Kestivali'nc kaübyorsunuz. Peki siz mii- ağinizi nereye yerleştiriyor- sunuz? BREGOVİC-tki gün ön- ce de Montreux Caz Festi- vali'ndeydik. Ancak yaptı- ğım müzik kesınlikle caz değil. Beni de zaten bu fes- tivallere caz sanatçısı ola- rak çağırdıklannı sanmıyo- rum. Oyle olsaydı düğün ve cenaze müziği orkestrasının bu festivale katılması ancak bir hata sonucu gerçekleşir- di. Öte yandan artık hiçbir caz festıvalinde geleneksel caz izleyicısine yönehk prog- ramlaroluşturulmuyor. Ge- leneksel cazın artık izleyici bulamaması da bunda etkı- li. Ancak bana sorarsanız caz özgürlük demektir ve bu nedenle Balkan ezgıleriy- le bezediğım müziğim de bu festivallere renk katabi- lir. Sezen Aksu albümü - Orkestranız düğün ve cenaze müzikleriçatavor. Mü- ziğinizde de trajik. komik. hüzünlü ve çoşkulu unsurlar bir araya geliyor. Bu çelişki- li unsurlan nasıl bir potada topluyorsunuz? BREGONİC-Rockmü- ziğine bir kez bulaştıysanız yaşarru ve müziği tek bir açı- dan algılamanız imkânsızdır artık. Artık rock'n roll çal- masam bıle bu geleneğin içinden geldim ve çevrem- deki olaylar ve sanatçılar be- ni bu konuda çok iyi besli- yor. Bılgisayarileyüzyıllar öncesinin müzik aletlerini birleştirdikten sonra işlenen konulardaki çeşitlilik ve çe- lişki pek de şaşırtıcı gelmi- yor bana. - Gelecekle ilgili planlan- nız neler? BREGOVİC-Yıl sonun- da Ro'manya'da çekılecek bir Fransız filmı içın müzik yapacağım. Sezen Aksu'yla gerçekleştıreceğimız albü- mün çalışmalan na başladım bile. Bunlar dışında araştır- malanm sürecek elbette. Banşnikov ve grubu Çeşme'de bir gösteri sundu. Izmir Festivali sona erdiİZMİR (Cumhurivet Ege Bürosu)- İzmir Kültür Sanat ve Eğitım Vakfı ta- ranndan düzenlenen ve Vı- yana Filarmonia Orkestra- si'yla görkemli bir açılış yapan 11. Uluslararası tz- mir Festivali. öncekı ak- şam MikhaiJ Banşnikov 'un v e kurucusu olduğu "\V hi- te Oak Dans Projesi"nın sunduğu dans göstensıne ev sahipliği yaptı. Festival. dün akşam Azerbey t an' ın ünlü sesi Aziza Mustafa Zadeh'ın verdiği konserle sanatseverlere veda etti. Öncekı akşam Ceşme Açıkhava Tiyatrosu'nda yerlı ve yabancı sanatse- verlere gösten sunan gru- bun repertuvannda. ilk ola- rak koreografisı KraigPat- terson'a aıt olan "Bir Ağaç Gibi Yap" (Make Lıke A Tree) adlı eser yer alıyor- du. Eser. altt kişiden olu- şan dans grubu tarafından AlbertoGinastera'nın Op. 20 bırincı dördülünün mü- zıöi ile ıcra cdıldi. Seyircinin ilgisi azdı İkıncı olarak koreogra- fisı Jose Limon'a ait Baryshnıkovıçınyapılmış bir solo olan "Chaconne" adlı eser yeraldı. Eser. Mık- haıl Banşnikov tarafından Johann Sebastian Bach'ın müziği eşlığinde sahneye koyuldu. Daha sonra bir topluluk çalışması olan Mark Morris'ın. "Kano- nik 3/4'liik Çalışmalan" adlı esen sahne aldı. Bu escrde gruba piyanosuy la Nicolas Reveles eşlik etti. Gecede son olarak kore- ografisi TvvvlaTharp'a aıt olan "Pergolesi" adlı eser. Giovanni Battista Pergole- si'nin müziği eşliğinde Mıkhaıl Banşnikov ıcra et- ti Göstenye karşı olan ıl- gınin az olması dıkkat çe- kıcıydi 1979 yılmdanl980'e ka- dar Nevv York Şehir Bale- si'nın baş dansçılığını ya- pan dünyaca ünlü dansçı MıkhailBaryshnikov. 1989 yılında sonbahar mevsı- minde sanat dırektörü ola- rak dokuz yıl hizmet ver- diği .Ajnerikan Bale Tiyat- rosu'ndan aynldı. Sanatçı. daha sonra seçkın bir tur- ne grubu üzerine araştır- malaryapmayabaşiadı. Bu düşüncesıni ilk olarak ko- reograf Mark Morris'e açıklayan Baryshnikov. ışe önce grubu oluşturacak dansçıları seçmekle başla- dı. Yapılan çalışmalar so- nucunda geleneksel dans topluluklarının normlan- nın karşısında yer alan "VVTıite Oak Dans Proje- si" ortaya çıktı. Proje. kendi çalışma ye- teklerını ortaklaşa değer- lendiren. modern korcog- raflann cagdaş eserlenni yorumlamakonusunda ıs- tekli bir grup mevsimlik dansçıdan oluşuyordu. İlk yılında tamamen Mark Morns'in ürünlenni sah- neye koyan grup. daha son- ra repertuvanna PaulTylor, Tvvvla Tharp. Lar Lubo- vitch,Jerome Robbins. Da- na Reitz. Kraig Patterson, Tere O'Connor, Charies Moulton, Joachim Schlö- mer, Kevin O'Day v e Gra- eme Murphy gıbi dünyaca unlü birçok koreografın urününü kattı. Whıte Oak DansProjesi'nm 1997 Yaz Turnesı repertuvan kapsa- mında. Erick Havvkins ve Kraıg Patterson'ın en ye- nı dansları. Merce Cun- nıngham. Jose Limon ve Mark Morris'ın eserleri- nın yeniden sahneye ko- nulması yer alıyor. EtldnlikZadeh'le noktalandı Festıvalin son gününde sahne alan "Doğu'nunCaz Prensesi" olarak anılan Azerbeycanlı sanatçı Azi- za Mustafa Zadeh, verdi- ği konserle izleyenleri bü- yüledi. Şarkılarında arzu- yu. kederi, aşkı ve ihtirası dıle getiren sanatçının, "Aziza Mustafa Zadeh". *Ahvays"(Daıma), "Dance of Fıre" ve son olarak oluş- turduğu "Yedinci Gerçek*1 adlı dört albümü bulunuyor. • On İkinci Gece (Şişli Kent 241 62 03, Beyoğlu Lale 249 25 24. Galeria Prestige 560 72 66) • ikili Tatam (Beyoğlu Füaş 249 01 68, Osmanbey Gazi 24" 98 65, Akmerkez Sinema Braun 282 05 05, Ortaköv Princess 236 20 72, Bakırköy Sinema 74 572 04 44, Bakırköy Avıar 583 14 97, Galleria Prestige 560 72 66, ç'emberlitaşŞafak 516 26 60, Kadıköv Siireyya 336 06 82, Suadiye Movieplex 302 44 17, Altuni'zade Capitol 391 19 35) • Tath Yalanlar (Etiler Akmerkez 282 05 05, Beyoğlu Fita$ 249 01 66, Teşvikive AFM 224 05 05, Etiler Hillside 263 18 38, Altunizade Capitol 391 19 35,Kadtköy \foda33~'01 28, Suadiye Cinemax 46 " 44 67, Bakırköy Carousel 57183 80, HarbiyeAs 247 6315) • Bambola (Beyoğlu Alkazar 293 24 66. Bakırköy Avşar 583 14 97, Kadıköy Bahariye 414 35 05, Altunizade Capitol 39119 36, Şişli Kent 241 62 03, Çemberlitaş Şafak 516 26 60) • Güzel Dadı ile Çirkin Kral (Etiler Akmerkez Braun 282 05 05, Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Teşvikiye AFM 224 05 05. Maslak Princess 28506 95, Osmanbey Gazi 247 96 65, Altunizade Capitol 391 19 35, Suadiye Cinemax 46744 67, Bakırköy Carousel 571 83 80) • Zenginin Karısı (Beyoğlu Fitaş 249 01 66, İst Maslak Princess 236 20 72, Teşvikiye AFM 224 05 05 Kadıköy Atlantis 418 26 56 Altunizade Capitol 391 19 35, Ortaköy Princess 236 20 72, Bakırköy Carousel 571 83 80) • Bıçak Sırtı (Beyoğlu Alkazar 293 24 65, Harbiye As 247 63 15, Akmerkez FordMondeo 282 05 05, lstanbul Princess 285 06 95, Bakırköy Carousel 571 83 80, Şaşkınbakkal Cinemax 467 44 67, Altunizade Capitol 39119 35, Kadıköv Reks 336 0112) • Gridlock'd (Beyoğlu Atlas 252 85 76, Kadıköy As 336 00 50. Altunizade Capitol 391 19 35) • Hamlet (Beyoğlu Lale 249 25 24, Suadiye Movieplex 385 24 49) • Crash (Beyoğlu Alkazar 293 24 66, Broadway 246 14 81, Çemberlit.^ Safak 516 26 60)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear