10 Mayıs 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 1997 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Ortak Payda ve Uyanan Sivil Toplum Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN ÇYDD Genel Başkam S on gunlerde. Turkıye'nın dort bır yanından ınsan- lar, çeçe sıneğının sok- ması sonucu vakalandık- lan uyku hastalığının et- kısınden kurtulmuşçası- na ağırağır, gezınerekuyanıyor buul- kenın sorumluluğunu taşımaları ge- rektığı bılıncıyle "biz de vanz" dıye- rekortayaçıkı>orlar' Kızıldenhlergı- bı, toprağa kuİagınızı verırsenız, top- lumdakı bu u> anışın çıtırtılannı ve gi- derek guçlenen sesını ta uzaklardan duyabılırsınız' Ulkenın ıster batısı ıs- ter doğusu, ıster buyuk kentı ıster bu- yuk kasabası olsun. bıze "vatan" ola- rak oğretılen her \oresinde, bugune dek sessızce, koşesmde oturan v e cum- hunyetın tum kazanımlannm, bır av uç açıkgöz tarafından bozuk para gıbı harcandığını varlığımızıntemelı olan tum ahlaksal ve sıyasal ılkelenn hıçe sayıldığını, yozlaşmanın, yobazla^ma- nın, uçkâğıtçılığın gıderek toplumu boğduğunu ızlevıp gözleyenlenn je- tonları sonunda düştu1 Yıtırdığımız bunca zamana yakmmak mı geldığı- mız bu olağanustu u>anışa sevınmek mı gerekır bılemıyorum. ancak suru ıçgudusuyle yaşamanın tembellık ve sorumsuzluğundan kurtulan. bu çağdı- şı kabuğu kıran ınsanımızın. "vatan" belledığımız topraklann her yanında "sonımluluk üstlenmeve hazır bir bi- re>rı olarak yenıden doğuşu vakın geçmışımızdeyaşadığimız. "avdınlan- ma devrimi ve kazanımlan""na sahıp çıkışı, "ben de vanm" dıyerek sesını duyuruşu, tanhın aynntısıyla değer- lendıreceğı kesın olan ılgınç bır olgu- dur Açıkça soylemelıyız kı, gudulme ıç- gudusuyle, bınlennın doğnı-yanlış vönlendırmesı ıçınde hıçbır şeyı algı- lamadan, sorgulamadan, bıze başka- lannca çızılmış bır yazgı ıçınde, bır şeylen değıştııme gucumuz olabılece- ğını duşunmeden, beynımızı sıfırkılo- metrede koruyarak yıne kuru bır sa- man lıfı gıbı toprağa kanşmak, aslın- da seçeneklenn en kolayı, en rahatı ve en sorumsuz olanıdır Surü guduleme- sı yalnızca ınsanın kendısını boyle al- gılamasıyla değıl, aynı zamanda aıle- den başlayarak, toplumun, tum kurum ve ışlevlenyle ona boyle olması ge- rektığını vurgulamasıyla da pekışmek- tedır Geçmıştekı her devnmcı, atılımcı gınşımın "düzen bozuculukia suçla- narak yok edılmesını, bırey gınşımle- nnın ılk panltılannın acımasızca sol- dunıluşunu, ıyı yurttaşlann, "uslu ve sessizçocuklar" olmalan gerektığı ku- ralı ıle yaşanan onca yıtınlmış yıllan gozardı etmemelı> ız! Vetkılerle ve olanaklarla donatıp, bı- zı yönetmelen ıçın başkente gonderdı- ğımız vekıllenmız, ulke sorunlan ye- nne kendı hırs \e beklentılennın, kol- tuk tutkulannın peşıne takıldılar, her turlu kırlenmeye goz yumup ortalığı bır balçık tarlasına dondurduler, en ba- sıt ınsanlar arası ılışkılenn yennı ya- lan, kav ga, dövuş, kufur ve sılah alma- va başladı, tıcaret, tankat, aşıret, maf- ya bağlantılan, dokunulmazlık zırhıy- la gûvenceye alınmış olağan olaylar- dan sayılır oldu Boylesıne sorumsuz davranışlar so- nucu halkımızın çoğunluğu sosyal v e ekonomık açıdan betenn beten konu- ma duşerken, bır yandan da "nerede vanlış japük?" sorusunu sormaya, so- nunda. hıç ışletmeden, sıfırkılometre- de tuttuğu ve kafatası kemıklenne tut- sak'ettığı beynını kullanmaya, aynaya bakıp, "Sen Irîmsin, varlığın, görevin, sonımluluğun nedir? Koyun musun, insan mısın. kafana vurula vurula gü- dülmeyi surdurecek, çocuklannın. to- runlannın da •padişahını çokyaşa' dö- nemındekı gıbı el etek operek, çobanın a>aklarını v ıkav arak, kapısına kul ola- rak yaşamasına alet mi olacaksın, yok- sa olup bitenleri algılayıp gırtlağının telierini harekete geçirerek, konuşma- vı, sorgulamay ı, çozum uretmeyi mi de- ne>eceksin?'" dıyerek kendını sorgula- maya başladı Işte bu sorgulama, gunumuz bıreyı- nın kendısını yenıden keşfetmesıne, yavaş yavaş da olsa kendı gızılgucunu algılamasına ve eylemlı olarak vaşa- mın ıçınde yer almasına yol açtı Boy- lece, bastınlmış ve koşesıne çekılmış sessız ve tepkısız bırey, ıkıncı aşama- da tek başına bır şey yapamayacağını, kendısındekı kaygı ve beklentılen pay- laşan benzerlenyle bırlıkte olmanın çok daha anlamlı, akılcı ve sonuç ge- tıncı oldugunu gozlemledı O güne dek. "orgıit" sozcuğunun, bınbır tehlıke ve yasadışılığı çağnştır- masından ürkegelmış olan bırey, gıde- rek benzer amaçla söylem ve eylem- lerde buluşabılen kuçuklu büyuklu gruplara yaklaşmaya, çekme çekıne de olsa, bu onculenn arasına katılıp o ha- vayı koklamaya başladı Zor bır atı- lımdı bu seyırcı rolunden katılımcı ro- le geçışım v e oradan eylemlı bır çalış- macıya vanş Büttin engellere ve birikmiş ön\argı- lara karşın, gunumuzde toplumsal so- rumluluğunun ayırdına varan bireyle- rin, geçmışte, uzaktan kuşkuvla bak- tıklan 'orgut lerin çatısı altında bir araya gelişlerini gözlemek ve yaşamak çok ilginç bir deneyim oluyor. Kuşkusuz bu uyanış, berabennde, çok sayıda kuçuk kuçuk. bırbınne gu- venen, fazla yabancı olmayan grupla- nn pıtrak gıbı çoğalmalanna ve lıder özellığı olan, belkı de bunu yenı keş- fetmış onculenn etrafında toplanmala- nna yol açıyor Bırçoklan, daha dısıp- hnlı ve tek çatılı buyuk oluşumlann daha etkın olacağını ılen surmekteler- se de, yenı onculenyle, etkın ve bırbır- lenyle uzlaşan çok sayıda kuçuk grup- lann, çok daha yaratıcı ve yararlı ol- duğu kanısındayım Butûn bu benzer, çok savıda kuçuk oluşumlar, çoğun- lukla ayırdında bıle olmadan, yasal, parasal. ınsansal bınbır zorluğa karşın yerı gelınce ortak paydada büyuk bır guç olabılmenın on hazırlığını yap- maktadırlar Yıne son donemlerde adına sivil toplum denen, devlet dışı, resmılık dı- şı örgutlenmelenn gıderek artmasıyla paralel olarak, bellı ortak paydalarda bır arava gelmelen, ortak soylemler ve eylemler gerçekleştırmelen. demok- rasırun yaratılıp savunulmasında v e de korunmasında en onemlı çozum ola- rak belırmeye başladı Işte tam bu nok- tada, orgutlenme, orgute katılma ça- lışmaya zaman ayırma konulannı ye- m yenı aşmaya çalışan bıreylerde, ye- nı kuşkular, çekıngenlıkler de kendını gostenroldu "Bizinereyegöfurmekis- tiyorlar. acaba avkırı bir eylemde ad> mız kullanılır mı?" gıbı kaygılar, de- neyımsız ya da kendını çok deneyım- lı sananlarca gundeme getınldı Oysa konu çok açıktı, bu beraberlığm teme- hnı ve bırlıktelığın çatısını, her kuru- mun kendı özel amaçlan ve eylemlen saklı kalmak koşuluyla, "toplumun demokratikleşmesindeki ortakpav da- lar" belırleyecektı Son gunlerde ışçı, ışveren, esnaf ve zanaatkârlann, sanatçı kurumlannın, Atatûrk ılkelennde butunleşenlenn, bazı kadın kuruluşlannın, meslek oda- lannın, okul demek ve vakıflannın bu "ortak payda"yı yakalayarak, guçlu, güv enlı ve ayaklan yere basan bır plat- formda ortak soylem ve eylemler ger- çekleştırmelennm, ulke demokrasısı- net hukukun ve laık duzemn temellen- mesıne ne buyuk katkı sağlamakta ol- duğufıu gormemek ıçın ancak bağnaz ve önyargılı olmak gerekır' Toplumun dınamığı ve alttan gelen coşkulu ve akılcı kuşaklar, herçağda, gelışmenın, ılerlemenın ve gençleşmenın onunu kesmekten başka bır şey uretemeyen- lenn engellemelennı aşacak, sıvıl top- lumun, ortak payda altında bırleşen haklı ve guçlu sesının egemenlığını sağlayacaktır ARADABİR VEDtt BtLGET Emeklı Amıral Çıkar Hırsının Sonu... Turk ulusu tarıhının hıçbır donemınde bugunku ka- dar umarsız guçsuz ve guvensız olmamıştı Yine bu- gune kadar, hıçbır sureçte geçmışıyle geleceğı arasın- da bır seçım yapamayacak denlı bunalmamış, Anka- ra'dakı bır avuç yalancı, dolancı ve dalaverecıye boy- lesıne koşulsuz teslım olmamıştı Teslımıyet bılmez, guvenını gucunden, umarını ozune guvenden yaratan bır ulus nasıl olur da bu duruma gelır? Çeşıtlı açılardan çok yonlu ırdelemelerle sayısız ya- nrt venlebılır bu soruya elbet Ama bence, en temel- dekı oğe, Turk ulusunun Arap Islamıyetıne adaptas- yonu surecınde duşuncel ve eylemsel uretkenlığın dı- şına ıtılmışlığıdır Mustafa Kemal'ın 'ulus"bılıncıneyukseltmeyı he- defledıgı Turk topluluğu, mezhep ya da tankat aynm- larının dırıltılmesıyle yenıden Arap pasıfizmının dehlız- lenne suruklenmıştır Çunku, ulusal varoluşun engel- lenmesı tum ulusça yucelışın onunu tıkamanın en ba- sıt yoludur Turk ulusunun, laık cumhunyet ve demokrası ıle tumleşerek ulusal benlığını onurla yaşatmasının, sur- duımesının onunu kesenler, Arap çadırlannda "kar- deş'ierınden azar ışıtmıyorlar yalnızca, edılen tum ha- karetlen de Turk ulusunun bağrına yoneltıyorlar Çun- ku bılıyoriar kı, ulusal bılıncın kenetlenmesı ve yukse- lışı, bugunku tum zoriuklann zıncırlennı kopanp atacak- tır Bunu onlemek dağıtmak ıstıyoriar Laık cumhunyet ve demokrası ıle pekışıp yoğrulma- yan bır ulusal bılınç, yalnızca ınsan kalabalıklan arasın- da bır başka ınsan kalabalığı duzeyıne ındırgenmış olur Egemenlık nıtelığı ulusumuzun elınden alınmış olur Ben, Turk ulusunun bunu hak ettığıne asla ınana- mam Bu ulusun, kalabalıklardan bır kalabalık olması- na katianamam Arap ve Iran kalabalıklannı çagdaş uy- garlığa ulaşma çabası gostermedıklen ıçın hıç sevmı- yorum Ben yalnızca Atuturk'un yarattığı çağdaş Turk ulusunu sevıyorum Suçluluğun ezıklığıyle "Vuce Dıvan" korkusuna ka- pılan Çiller, bın dereden su getırerek yıllar yılı dın dev- letıne geçışın kapılannı zorlama uğraşındakı murtecı- lere guç sağlayan bır partrye, Mustafa Kemal'ın "ulu- sal oluş" ılkesınden odun ustune odun vererek sırtını dayadı Turkıye'yı, bır laık cumhunyet ve demokrası devletı olmaktan çıkanp bır dınsel taassup ve yasadışı guçler hegemonyası koalısyonuna mahkûm ettı Laık Turkı- ye'de ırtıcanın genel orgusu butun çızgılenyle ortaya çıkanlmıştır Çıller'ın de DİYARBAKIR 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İLANENTEBLİGAT Alacaklı O Faruk Çelık vek Av Mete Özesen-Lıse Cad 1 Sok Yardımcıoğlu Ap No 11/1 Dıyarbakır Borçlu Cansm tnş Turz San Tıc Ltd Ştı -Kandıller lşhanı Dağkapı ü Bakır DosvaNo 1996 2531 Alacaklı Ö Faruk Çelık vek A\ Mete Özesen masraf- lanhanç 168 927 178 -TLtıın % 98 faız. ıcra masrafla- n ve avukatlık ucretınm odenmesı ıçın yapılan ıcra takı- bmde. Yukanda yazılı adresınıze Ornek 163 odeme emn göndenlmıj ıse de odeme emn bıla teblığ lade olunmuş- •ur >aptınlan polıs tahkıkatı netıcesmde de adresınız «spıt edılememış oldugundan odeme emnnm ılanen eblığıne karar venlmıştır Odeme emnnın gazete ılanından sonra (25) gün ıçın- de borcunuzu masraf, talep edılen ° o 98 faız v e ıcra mas- •aflan ıle bırlıkte ödemenız borcun tamamını veya bır fasmını veva alacakhnın takıbat ıcrası hakkına daır bır ıtırazınız varsa senet altındakı ımza sıze aıt değılse (20) zün ıçınde aynca ve açıkça bıldırmenız, aksı halde ıcra takıbındekı ?>enedın altındakı ımzasının ve senedın sadır olmuş sayılacağı ımza>ı reddettığınız takdırde mercu önünde vapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vakı ıtırazınızın muvakkaten kaldınlacağı, *net \e>a borca ıtırazınızı yazılı veya sözlu olarak Icra Tekkık Mercune (20) gün ıçınde bıldırmedığınız takdır- de (25) gun ıçınde 74 madde gereğınce mal beyanında bulunmaz veya hakıkate avkırı beyanda bulunursanız hapisle cezalandınlacağınız Teblıgat Kanunu'nun 28 ve müteakıp maddelerı uyannca ödeme emn >enne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 13 6 1997 Basın 27564 Kirtenen Dünyamızı Fidan Dikerek Arrtalım ORMAN BAK\\LIĞI AĞAÇLANDIRM \ V E EROZYON KONTROLÜ GENEL MLIDURLUĞC Ilaç Şirketleri, Hekimlik Uygulamalarını Yönlendirememeli Dr.ALİRIZAÜÇER ATO Sağlık Hızmeîlennın Denetımı T um bılımsel alanlarda olduğu gıbı tıp alanında da bılımsel lı- teratüru ızlemek, kongre ve toplantılara katılmak hekımle- nn mesleksel etkınlıklennın olmazsaolmazkoşuludur An- cak, mesleklennı v uruten ya da doner serma- yelı kuruluşlarda ozel muayene ve tedav ı ge- lın olan kuçuk bır hekım grubu dışındakı ka- mu hekımlennın. bu tür etkınlıklere katılımı parasal guçlukler nedemyle neredeyse ola- naksız duruma gelmıştır Bu süreçte ılaç, tıbbı malzeme ve tıbbı tek- nolojı pazarlayan fırmalar ıle hekımler ara- sıdakı ılışkıler gıderek yozlaşmaktadır Yur- tıçınde ve yurtdışındakı çeşıtlı bılımsel etkın- lıkler ıçın gereklı katılım ucretı, yol ve ko- naklama gıderlennın ılgılı fırmalar tarafın- dan karşılanması, doğal bır durum almıştır Fırmalann tıbbı kongrelen fınanse ermesının temel amacı ıse urunlennı olabıldığınce tu- kettırerek satış gelırlennı arttırmaktır Fır- malar ıle bu tur ılışkılere gıren ya da gırme- ye zorlanan hekımler ılaç, tıbbı malzeme ve tıbbı teknolojı tercıhlennde yönlendınlmek- tedır Kımı tedavı protokollen malıyet/ yararlı- lık dengesı gozetılmeksızın bılımsel çalışma gerekçesıylebaşlatılmaktadır Başansı yada başansızlığı yıllar once kanıtlanmış olabılen ve fırmalar tarafından yonlendınlen bu çalış- malar uzennde ne yazık kı bugune kadar et- kın bır denetım kurulmamış, yerel ve merke- zı, bılımsel ve etık kurullar yetennce ışlev- selleşememıştır Sıklıkla tatıl yorelenndekı beş yıldızlı otel- lerde yapılan yüksek katılım ucretlı tıbbı kongrelerde fırmalann standlan ve reklam afişlen en gozde salonlarda arz-ı endam eder- ken hekımlenn özven ıle hazırladıklan tıbbı posterler, katılımcılann gozlennden ırak olan bodrum katlanndakı ızbe salonlarda adeta sergılenmemektedır Bu goruntüler, sağlık sektorundekı pazar paylannı arttırmak ıçın kıyasıya rekabet halınde olan şırketlenn mesklekı uygulamalanmız ıle ılgılı karar al- Komısyonu Başkanı ma sureçlennde ne denlı belırleyıcı oldukla- nnın açık kanıtıdır Sağlık hızmetlennın en onemlı ozellıkle- nnden bın, hızmetı sunan ıle hızmetten ya- rarlanan arasında büyuk bır dengesızlık ol- masıdır Hasta, hekımıne guvenmek. onun verdığı ılaçlan almak, ıstedığı tahlıllen yap- tırmak durumundadır Bu hızmetlenn sunu- munda fırmalann >onlendırmesı ıle temel motıvasyon kâr olunca hastalara gereksız hız- met sunulmakta ve kaynak savurganlığına neden olunmaktadır Buna sağlık ekonomı- sınde "sunucunun kabartüğı talep" (supplı- er ınduced demand) denmektedır' (1) Sağlık sektorunde akıl dışı kaynak kulla- nımı ve savurganlığa yol açan, ılaç YfttıhbjL teknolojık tercıhlen yönlendıfen bu bağımlı ıhşkılenn malıyetı ıse çoğunlukla kamu sos- yal güvenhk kurumlan ve dığer resmı ku- rumlara çıkanlmaktadır Ilaç şırketlen ıle hekımler arasındakı ılış- kının yozlaşmasına neden olan etkenlerden bın de gerek resmı sağlık otontesı durumun- dakı Sağlık Bakanlığı. gerekse sıvıl otonte durumundakı tabıp odalannın mezunıyet sonrası tıp eğıtımı konusundakı yetersızlığı- dır Tanı koymakta zorlanan hekımler gerek- sız tanı yontemlenne başvurmakta, bunun yanı sıra ılaç şırketlennın reklam ve promos- yonlanna bağımlı hale getınlerek ılaç ve tıb- bı teknolojı tüketımının akıl almaz boyutlar- da artmasına neden olmaktadır Ulkemızde reçetesız ılaç kullanımmın çok yaygın olması, eczacılann da ılaç tuketımın- dekı rolunü arttırmaktadır Ilaç fırmalan ıle eczacılar arasındakı tuketımı arttırma amaç- lı promosyonlar da kaynak savurganlığına yol açan dığer bır etkendır Mesleksel uygu- lamalanmızı olumsuz yonde etkıleyen, yapı- sal ve etık temellen olan bu sorunun çozule- bılmesı ıçın 1) Yerel ve merkezı bılımsel araştırma etık kurullan ışlevselleştınlmelı, yapılacak tum çalışmalarda mutlaka bu kurullann onayının ahnması sağlanmalı. merkezı bılımsel araş- tırma etık kurulunda Turk Tabıplen Bırlı- ğı'nın temsıl oranı aıttınlmalıdır 2) Sağlık Bakanlığı, SSK, tıp fakültelen, obur ılgılı kurumlann katılımı ıle bılımsel çalışmaları destekleme fonu kurulmalıdır tlaç, tıbbı malzeme ve tıbbı teknolojı pazar- layan şırketlenn pazar paylan ve cırolan ıle orantılı olarak bu fona destek sağlamalan ıçın gereklı duzenlemeler yapılmalı, yapıla- cak olan bılımsel araştırmalann fmansmanı bu fondan karşılanmalıdır 3) Neredeyse tıcan bır tunzm faalıyetıne donuşturulen tıbbı kongreler. beş yıldızlı luks oteller yenne ılgılı kurumlann toplantı sa- lonlannda yapılmalı ve kongre katılımcılan- nın bu kurumlann konaklama tesıslennden yararlaranası sağlanmalıdır 4) Başta akılcı ılaç kullanımı olmak üzere, temel konularda hekımler ıçın mezunıyet sonrası egıtım programlan düzenlenmelîdır 5) SağhtrBakanlığı'nm 1993'te yayrmladığı ılaçlann klınık araştırma yonetmelığı ve 1995'te yayımladığı Iyı Klınık Uygulamala- n KılavTizu tıbbı araştırmalarda uyulması ge- reken bılımsel ve etık kurallan dûzenleyen olumlu bır adım nıtelığındedır Ancak bu du- zenlemeler, ne yazık kı kâğıt uzennde kalmış, yeterlı duzeyde uygulamaya geçınlememış- tır 6) Kamuda çalışan hekımlenn özluk hak- lannda ıyıleştırmelenn yapılması hekımlenn tıbbı fırmalara olan bağımlılığını azaltacak- tır Sosyal güvenhk kurumlannın ve sağlık hızmetı satın alan dığer kuruluşlann da satın aldıklan hızmetlen etkın bır bıçımde denet- lemelen gerekmektedır Bu denetım meka- nızmasının kurulmasında en buyuk rol sıvıl sağlık otontesı olan tabıp odalanna duşmek- tedır Ankara Tabıp Odası bunyesınde kuru- lan "Sağhk Hizmetierinin Denetimi Komis- yonu", etkın bır denetım duzeneğının (meka- nızmasının) kurulmasında atılan somut bır ılk adımdır (1) Sur H, Havran O Devletın Sağlık Hızmetlenndekı Rolu TODAÎE.21 Yuz\ıl- da Nasıl Bır Kamu Yonetımı Sempozyumu Sağlık Sektorunde Devlet Grubu Bıldırılen KÜLTÜR • SANAT 293 <• 7S (3 HAT) DOĞAYISEVİPDE ULAŞAMAYANLAR, RE5MIN "R"SINDEN ANLAMAYANLARAÇAGIRI Renklerle ıv Tuallerie Tanışmak ısteyenlen bekltyorum RESSAM ACAR BAŞKUT Atötye - Kuledıb) Cad. 63 Çengetköy 1M:(OZ1S)3ZI 70 OO Kültür Sanat ilanlarınız için: 293 89 78 (3 hat) "*V. r '£.*"£. r '-î. r "-£*~.r.*""•"" •"i. r 'i. r "C r 'i.tİ.Vİî'iî'î.'î'iVifi.Vi.î'i.î'i.'îi.V Van Gogh Cezanne Monet Degas Aıvazovsky • Dunyanın En Unlu Tabloları Artık Sızın Turkıyc dc Ilk Dı_fn Yapttğımi7 Tuval U/cnnt Reproduksıyonların ÇerçLVLİı ortalarm boyları 65x80 cm dır Çerçeveli keher Taklo 7.S Mılyon TL Meşhur Ressamlardan TUVAL ÜZERİNE REPRODÜKSİYONLA * Tablolar şası uzerine genlmiştır O Paspartulu çerçevelıdır O Islenmeyc, tozlanmaya karşı koruyucu vernikhdır « Nemli bır bezle sllınebılir ö Asıllannı aratmayacak guıelliktedır ö Meşhur ressamlarm 400 e yakın reproduksıyonu hazırdır ' • Istedığınız Tablolar Kargo ile özel ) ı ambalaj ıçınde adresınıze göndenlır • | • VISA ıle satış yapılmaktadır ', ' • Telefonla veya Fax la ılışkı kurunuz ] MERKEZ Kurtuluş Vayınları Gaıı Mustafa Kemal Bulv IMo I 22 Maltepe ANKARA Tel (0 3 12) 229 4B 27 229 38 08 Fax 229 52 86 TÜRKJYE EROZYONLA MUCADELE AĞAÇLANDIRMA VE DOĞAL VARLIKLAR1 KORUMA VAKFI TEMA ELEMANLAR ARIYOR Erozyon ve çolleşmeyle mucadele konusunda, kamuoyu bılmcını oluşturma ve gelıştırmeye katkıda bulunacak ılgı ve gonulluluğe sahıp, alanlannda yuksek oğrenım gormüş, mesaı ve seyahat engelı buluranayan, Ingılızce bılen (erkek adaylar ıçın) askerlığrnı tamamlamış * Tanıtun ICoordınatör Yardımcısı (TKY) * Yurtdışı Tanıtım ve Teşkılatlanma Koordınatör Yardımcısı (YTKY) * Eğıtm Uzmanı (EU) * Unıversıtelerle Ilışkıler Sorumlusu (ÜS) * Dergı Sorumlusu (DS) * Grafıker (GR) * Satış Temsılcısı (ST) * Sekreter(SK) Adaylann fotoğraflı ozgeçmışlennı referans kodunu behrterek 04.07.1997 akşamına kadar 0 212 281 11 32 no'lu faksa gondermelen gerekmektedır Adres Çayır Çımen Sok Emlak Kredı Blokları A-2 Blok Kat 5 D 21 80620 1 Levent-Istanbul EMİRDAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996'292 Davacı SSK Genel Mudurlügu vekılı tarafından davalılar Ezel tnşaat Tıc AŞ Huseyın Demıra> Salıh Sert aleyhıne mahkememıze açılan tazmınat daası- nın yapılan >argılaması sırasmda venlen ara karar uyannca Davacı vekılı dava dılekçesınde kusur ve mıktar yonûnden fazlaya ılışkuı haklannın saklı kalmak kaydıyla 30 791 626 00 - TL kurum zararlanmn davalı ışverenden aynca 1 238 064 171 00 - TL bağlanan fark gelınn şımdılık 200 000 000 00 - TL'nın da- valılardan muştereken ve muteselsılen olmak uzere toplam 230 791 626 00 - TL nın yasal faızı ıle vargılama gıderlen ve avukatlık ucretı ıle bırlıkte tahsılıne karar verılmesını talep ve dava etmış davalılara dava dılekçesı ıle duruşma gununun teblığ edılemedığı gıbı yaptınlan zabıta araştırması sonucunda buluna- madığından davalılar adına dava dılekçesı ıle duruşma günunun ılanen teblığıne karar venlmış davalar SaıtpaşaCad No 9 1 Konva adresınde Ezel lnşaat ve Tıcaret AŞ avnı adreste Husevın Demırav ve Salıh Sert ın duruşma gunu olan 2^ 9 1997 gunu mahkeme salonunda hazır olmalan, aksı takdırde duruşmava gelmedıklen veva kendılerını bır vekılle temsıl ettırmedıklen takdırde dunışmaya gıyaplannda devamla yokluklannda karar venleceğı hususu dava dılekçesı ıle duruşma«gununun teblığı verıne geçmek uzere ılan olunur Basın 27191 PENCERE Sınıfsal...Refahçı ıktıdar denemesı yararlı oldu, çoğu kışının gozlerı açıldı Ancak çoğu kışıde de kafa karmaşası suruyor Neden'' Çunku yaşadığımız olaya sınıfsal açıdan bakama- dıkça, her şey bırbınne kanşır Hemen mım koymak gerekır kı ınsan toplumlan başlangıçta sınıflı değıllerdı llkel toplumlarda sınıf yoktu, sınıfn toplumlann ılkellığı de uygarlık gelıştıkçe aşılacaktır Insanlık sureklı değışım ıçındedır Ama bugun Turkıye'de olan brtenlere akıl erdırmek ıçın sınıf anahtanna gerek var • Çağdaş demokrası, Avrupa sanayı burjuvazısının urunudur Yaratıcı sınıftır burjuva, krala, soylulara, kı- lıseye, Hınstıyanlık şenatına kafa tutup laıklığı yaşam bıçımıne donuşturmuş, ışçı ve koylu sınıflannın loko- motrfi ışlevını ustlenmıştır Tanm devnmınden sonra ınsanlık tanhınde en bu- yuk devnm sayılır sanayıleşme 1789'da Fransa'da patlak veren burjuva devnmı dalga dalga butun dunyaya sarsıntılan yayılan bır dep- remdır Merkez ussu Avrupa olan bu depremden Tur- kıye'nın etkılenmesı doğaldı Pekı, sanayıden yoksun ve burjuva sınıfı oluşma- mış Osmanlı toplumunda 1789'un fıkırlennı benımse- yıp savunmak kımın haddıneydı'? Asker ve sıvıl aydınlann Sınıfsal tabanı olmayan bır demokrasıyı kurmak ıse olanaksızdı 20'ncı yuzyıldaTurkıye'nın dramı budur. * 2000 yılına 2 5 var 1 5 mılyarlık Islam dunyasında sanayı devrımını ta- mamlamış tek ulke yok Demokrası de yok1 Turkıye'de sanayı burjuvazısı eksık gedık1 Nüfu- sun yansı tanm kesımınde1 Kentlere yığılmış koylu kıtlelen şenatçı polıtıkanın çekımınde1 Endustn ure- tımınden deöıl, paradan para kazanma yontemı ağır basıyor TUSIAD'da toplanan buyuk sanayıcılenn ço- cuklan, Prof Bülent Tanör'e laıklık ve demokrası ra- poru hazırlattıklan ıçın hırpalanıyorlar Avrupa orta- çağdan yenıçağa, kılıse oğretısınden demokrasıye, burjuva sınrfının lokomotrflığınde geçmıştı Bızde -bu- gun bıle- islam şenatından demokrasıye geçmek ıçın asker-sıvıl aydınlann başını çektığı eyleme gerek var Içınde yaşadığımız olgu, bır karmaşa değıl, karma- şa, olaylara sınıfsal açıdan bakamayanlann kafastn- dadır • Sanayı burjuvazısı Avrupa'dakı gıbı ağır bassa, Tur- kıye'de ne etnık sorun one çıkardı, ne tankatlar, ne de şenatçılığı yeşıl bayrak gıbı sryasette dalgalandıran- lar Refahçı ıktıdarı kurmak denemesıne gınşebılırler- dı Sanayı burjuvazısının tam anlamında var olmadı- ğı yerde, ışçı sınıfı da yetennce guçlenemedığı ıçın sı- yasal ıktıdara ağırlığını koyamıyor Pekı genye ne kalıyor^ 1 1923 Aydınlanma Devnmı'nın "kultür seferberlığı" ıle yarattığı toplumsal katmanlann ortaklaşa eylemıy- le bu sorun çozumlenecek Sanayıcı mı sanayıcı, oğretmen mı oğretmen, oğ- rencı mı oğrencı, ışçı mı ışçı, aydın mı aydın, asker mi asker, ışadamı mı ışadamı, esnaf mı esnaf, sendıka- cı mı sendıkad! Turkıye'dekı 70 yıllık bınkımın ortak bılıncının buluştuğu yerde demokrasıye açılım gerçek- leşecek llle de Avrupa'dakı şablonun Turkıye'de yınelen- mesı dıye bır şey yok Yaşam bir "FlESTA"dır. Hotel FİESTA Fethiye Tel / Faks: (0.252) 613 28 71 Bir kişi / Bir gün / Y.R • Temmuz'97: 2.5OO.OOO TL. ' Ağustos'97)- 2.6OO.OOO TL • Fıesta Dostlarr % 5 ındınm. Dort vıl once 2 Temmuz 1993'te Sıvas Madımak Otelı'nde koktendıncılerce yapılan saldın sonucu yıtırdığırruz 35 aydırumızı unutmuyoruz Tum emekçı ve sanatçı dostlarla bırlıkte onlan anacağız Bu kıyımı yapanlan ve özellıkle de yaptıranlan bır kez daha kınıyor ve lanetlıyoruz 2 Temmuz 1997 Çarşamba gunu saat 12 30'da ASIM BEZtRCt'nin Zıncırlıkuyu'dakı mezan başında buluşahm REFİKABEZİRCİ BAŞSAĞLIĞI Gazetemıze uzun yıllar emek veren değerlı ağabeyımız NUSRET BİNENER'İ kaybettık \ılesıne başsağlığı dıler, acılannı paylaşınz CUMHURtYET ÇALIŞANLARI İLAN MANAVGAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN E 1997 27 K. 1997'129 Manavgat ılçesı, A Işıklar Koyu'nden cılt no 094/01, sayfa no 36, kutuk sıra no 13'te nufusa kayıt- h Osman ve Ayşe'den olma 1962 doğumlu Alı Nur'un nufusta Nur olan soyısmının sılınerek Ozkan olarak duzeltılmesıne karar venlmıştır tlan olunur 116 1997 Basın 28496
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear