Catalog

28 HAZİRAN 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Istanbul Edirne Kocaefı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızli PB PB PB PB A A A A 27 30 27 30 32 35 35 31 Sinop PB 24 Adana Samsun 25 Mersın Trabzon Y 25 Diyarbakır A Gıresun Y 25 Şanlıurfa Ankara PB 30 Mardin Eskişehir PB 30 Siirt Konya PB 31 Hakkâri Sıvas Zonguldak PB 26 Antalya J ^ 28 Van A 31 Kars Yurdun kuzey ke- sımlerı parçalı bulut- lu. Ortave Doğu Ka- radenız. Iç Anado- O s l ° lu'nun kuzeydoğusu Helsınki ile Doğu Anado- AVRUPA Y 16 Berlın Y _Y 18 Budapeşte Y lu'nun kuzeyı sağa- :—-j nak ve gökgürultülü Lonora sağanak yağışlı ote- Amsterdam kıyerlerazbulutluve Brüksel açık geçecek. Hava 5—: sıcaklığında onemlı bir değişıklik olma- Bonn vacak. Stockholm Y 17 Madrıd Y 26 _Y 12 Viyana Y 23 JY 14 Belgrad PB 30 Y 15 Sofya A 29 Y 15 Roma PB 28 Y 17 Atina A 30 Münıh Y 18 Milano PB 26 { «.'acjrc* y • Be^m \Vse'gr Katııre» ( • Moskova '.ara > > Taşkent •T*ran ÂİYÂ Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Y PB PB PB A PB Y A 2b 32 30 32 32 28 31 31 Şam 35 Parçalı buluîlu : Sıslı Bulutiu k Çok bukıtlu 4 H | Yağn-urlu Karlı Sutu kar > Gok gurultulü G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Zira oyunbazlık bikez sahneye girmeye görsün. Olaylar, alaylar, sevinenler. ağlayanlar ardı ardına gelir, geliyor. Gergin yaşamaktan, bunalımı atlatamamaktan başı dönen siyaset, her sabah doğan "yeni koşul- larla" uyanıyor. Güvenoyu umudu -dünlere kadar adı sanı pek bilinmeyen, partilerini bırakacaklarından söz edil- meyen- kişilerin istifaları ile artıyor. 15 temmuza daha çok zaman var. Çankaya he- le 55. hükümeti onaylasın. Gelenlerçoğalabilir. Kıl- payı farkla alınacağı söylenen güvenoyunun yaz- gısı birden tersine dönebilir. Beri yandan ilginç, renkli öyküler yaşanıyor: Necmettin Erbakan'ı "Takkeli", Çiller'i "Şaibe" diye andığımıza takılanlar, Batı dünyasında ülkeyi dara ve zora sokan bu iki insanla ilgili nitelemele- ri hiç okumak, izlemek zahmetine katlanıyorlar mı acaba? Amerika'da yayımlanan The New Republic der- gisi -Güngör Mengi yazıyor- Şaibe Hanım'ı "ola- ğanüstü ihtiraslı ve patolojik olarak ikiyüzlü" diye tanımlıyor. Le Figaro gibi saygın bir Fransız gaze- tesi "Çok kokuşmuş Bayan Çiller" diye niteliyor. Bunlar, yüzlercesi arasından taze örnekler. Ya Almanyanın birinci kanalı ARD; Şaibe'nin çe- telerle ilişkide olduğu savlarını "pis koku" diye özetliyor ve bizi dışarda temsil eden bu hatunla yan yana geldiğinde Alman Dışbakanı Kinkel'in "meslektaşından yayılan kokular nedeniyle bur- nunu kapatmakzonında kaldığım" yayıyor. Psikiyatri profesörlerimizden Saynur Canat ise sürekli gülme ve ağlama krizleri geçiren Şaibe'de- ki hastalığa "duygusal oynaklık-affektif Labilite teşhisi" koyuyor. Ustelik bu hastalık tedavi edile- miyor. Satıcı Ayakları yere basmayan, düşlerinde yarattığı başka dünyalarda yaşayan Şaibe hâlâ başbakan- lık koltuğu bekliyor. Yanından ayrılamadığı Takke- li'yi duraksamaksızın satıveriyor: Başkanlık Divanı'nda hükümetin istifasından sonra "Cumhurbaşkanı çağırıp, RP'li bir hüküme- tin rejim açısından sıkıntı yaratacağını belirtseydi, RP'siz başka bir hükümet formülü sunabileceği- ni" söyleyebiliyor. Çankaya; ikinci sıradaki partiyi bir yana atıp, üçüncü parti konumundaki DYP'ye niçin görev versin? Gerçekleri bir hamlede unutabiliyor, ayaküstün- de hemen yakın dostunu bir kenara atıyor Şaibe. 28 Şubat 1997'deki ünlü MGK'den önce, Ocak 1997'de Miili Savunma Bakanı Turhan Tayan'ın ir- tica olaylannı sert dille eieştiren demeci dikkatleri çekmemişti. Dikkate alınmadı idi. Tayan'ın 27 haziran tarihli demeci de aynı akı- bete uğrayacak galiba. Geri planlarda değerlendi- riliyor. Yeni bir hükümet kurulurken Tayan, "mevcut •gerginliğin' temeline inmeden ucuz, basit yakla- şımlaha olayı geçiştirmenin yaran" olmadığına işa- ret ediyor ve soruyor: "REFAHYOL'a 'hayır' demenin sebeplerini orta- dan kaldıracak uygulamalar yapılmazsa, bu alıştl- mışlığın dışındaki çabaların yaran ne olacak?" Tayan, bir gerçeği anımsatmak istiyor: TSK, la- ik cumhuriyetin temel niteliklerine bağlılığını, somut eylemlerle ortaya koyduğu dirençli çabalannı; RE- FAHYOL gitti, Yılmaz hükümeti geldi diye ne unu- tacak, ne de peşini bırakacak. Dikkat! Dostun iyisi de bugünlerde ortaya çıkıyor. Örnek: Yakışıklı Baykal. Takkeli, 1977'de Ecevit'in azın- lık hükümetine ruhsat verdiği için rahmetli Koru- tûrk'e söylemediğini bırakmayan, "Çankaya hükü- meti" adını takan dünkü Başbakan, şimdiki Cum- hurbaşkanı Demirel i bugün tersini yapmakla suç- luyorya... Yakışıklı, "dünkü Demirel ile bugünkü Demirel arasındaki farkı doğal" karşılıyor. Olabilir. Yakışıklı Baykal, Demirel'in ikilemli tutumunu sa- vunurken; "Çünkü" diyor: "Dün (yani 1977'de) 'kendi siyasetini' düşünüyordu. Bugün (1997'de) 'ülke syasetini' düşünüyor." Bir dosttan gelen savunuyla dün ve bugünkü Demirel "fer/c/n/"anladınız mı? Maşallahı var, değil mi? îçten çöküyorlar G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Istifa yağmuruna Hol- landa'da yakalanan Çil- ler'in, ayrılma karan alan 10 dolayındaki milletveki- lini tutmaya çaliştığı bildi- rildi. Art arda gelen istifa- larla DYP'de enme sürer- ken, ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın kuracağı 55. hü- kümetin güvenoyu da ga- rantiye alındı. Partisindeki çöküşün önünü alamayan Çiller'in. son bir manevra yaparak Mesut Yılmaz'ın başbakan lığını da kabul ederek hükümete girme is- temini dile getirme dışında önemli bir manevra olana- ğı kalmadığı savunuldu. Bu durumda Çiller'in. ko- alisyona katılmak için ar- kası gelecek istifacı millet- vekillerinin yeni adresi ola- cağı kaydedilen DTP'nin "koalisvondan çıkanlma- sı" koşulunu öne süreceği öörenildi. ~DYP Kilis Milletvekili Doğan Güreş de dün parla- mentodadüzenlediği basın toplantısında. ülke için tek çıkış yolunun "ANAYÖL- SOL" hükümeti olacağını söyledi. Güreş, CHP'nin dışan- dan destekleyeceği ANAP- DSP-DTP hükümetinin başan şansının az olduğu- nu savunurken, Çiller'i ANAP'la koalisyona ikna etmeye çalışacağını vurgu- ladı. Güreş. istifa edip et- meyeceği yönündeki bir soruya. "Ülke menfaatla- ngerektiriyorsa hemen DYP'den de. milletvekilli- ğinden de istifa ederim" de- di. Güreş, bir soru üzerine Başbakan Necmettin Erba- kan ve Çiller'in açıkladığı 278 imzalı deklarasyona ımza koymadığını belirtir- ken "Ben arkadaşlara, 'Vicdanıma göre oy kulla- nınm. böyle bir şeyi imza- layamam' dedim. Güve- noylamasındaki tavnmı da o gün görürsünüz" dedi. Güreş'in bu sözleri güve- noylamasına katılmayaca- ğı şeklinde yorumlandı. DYP Grup Başkanvekıli Saffet Ankan Bedük. ön- ceki gün yaptığı açıklama- da, Güreş'in kendilerini te- lefonla arayarak "Giive- noylamasında ret oyu kuJ- lanacağım" dediğıni ileri sürmüştü. tsmail Köse, Kubilay Uygun. Tekin Enerem ve ANAP kökenli Erkan Ke- maloğlu'nun istifasıyla DYP'nin parlamentodaki sandalye sayısı 109'a, Ferit Bora'nın DTP'ye katılı- mıyla RP'nın milletvekili sayısı da 154'e düştü. KöSe ve Uygun'un geç- tikleri MHP'20. yasama döneminde ilk kez parla- mentoda temsil olanağına kavuştu. Köse, kurucusu olduğu DYP'den aynlmanın zorlu- ğuna işaret ederken "Ama MHP yabancı parti değiT dedi. Çiller'in partinin ku- rucusu Cumhurbaşkanı Demirel'e yönelik sert üs- lubunu içine sindiremede- ğini kaydeden Köse. Yıl- maz hükümetinin güve- noylamasına ilişkin tavn- nı. MHP yönetiminin be- lirleyeceğini vurguladı. Istifadan önce Köşk Bugüne değin Çiller'e yakınlığıyla bilinen Köse. istifasından önce Cumhur- başkanı Demirel ile görü- şerek 14 yıl önce aldığı emaneti iade etmek zorun- da kaldığı görüşünü iletti- ğini söyledi. DSP'den DYP'ye geçen Kubilay Uygun ise ülkücü kökenli olduğunu anımsatarak " Prensipler degişmez, ama koşullar değişir, o nedenle MHP'de>1m" derken. "MHP'de koşullar değişir- se ne yapacaksınız" soru- suna biraz durakladıktan sonra, "Koşullann değişe- ceğini sanmıyorum" karşı- lığını vermekle yetindi. MHP Genel Başkanve- kili Tuğrul Türkeş de Ku- bilay Uygun'un DYP'liler tarafından tehdit edildiğini ileri sürdü. Yeni istifalar yolda DYP'den Neemettin De- de'nin de bugün istifa ede- rek MHP'ye katilacağı bil- dirilırken. Enerem'in ANAP'a katılması bekle- niyor. DY'P'de 10'a yakın milletvekilinin daha istifa edip "misyonun temsikisi olduğu* vurgulamalan ya- pılan DTP'ye yöneltilerek Çiller yönetiminin çökerti- lebilecegine işaret edildi. Hüsamettin Cindoruk'a yakınlığıyla bilinen Denür Berberoğlu ile Ömer De- mir'in istifa ederek DTP'ye katılmalan bekle- niyor. Yaman Törüner, Ba- hattin Yücel. Yusuf Bacan- lı. Turan Annç. Mustafa Zeydan. Osman Çilsal \e E>ren Bulut'un da istifanın eşiğinde olduğu ifade edil- di. Hem bakanlıktan hem de DYP'den istifa edeceği ile- ri sürülen Milli Sa\oınma Bakanı Turhan Tayan ise iddialan yalanladı. Tayan. "Tiirkiye'de şu anda entri- ka tartışılıyor. Sandahe kavgası yapılıyor. Bir inanç zaafiyeti içerisinde deği- HnTdedi. DYP yönetimi. Yılmaz hükümetinin gmenoyu al- ması durumunda örgütle- rin faturayı Genel Başkan Çıller'e kesebileceklerine dikkat çektiler. DYP örgü- tünün muhalefete alışkın olmadığını kaydeden parti yöneticileri, "İşte o zaman Çiller'in genel başkanlığı ciddi bir bicimde tartışma- ya açılır" değerlendirmesi- ni yaptılar. DYP çevrelerin- de Çiller'in. olağan kong- re süreci beklenmeden tas- fiye edileceği ve DYP'nin eylül ayından itibaren 55. hükümete ortak olacağı savlandı. DYP'de. çözülmelere Demirel-Cindoruk-Yılmaz cephesinin neden olduğu öne sürülürken. Genel Baş- kan Yardımcısı Hasan Ekinci. DSP lideri Biilent Ecevit'e çattı. "Sayın Ece- vit her zaman "Burnuma pis kokular gelir' der, şim- di burnunun direği mi kınl- dı ki duymuyor" dedi. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı RızaAkçahda De- mirel'in. arkasında siyasal ve sayısal destekli bir hü- kümet olduğunu kanıtla- mak için milletvekillerinin MHP ve DTP arasında da- ğıtıldığını söyledi. Akçalı. "Böylece kamuoyuna bu hükümetin arkasında hem yüzde 51 sayısal çoğunluk hem de siyasal çoğunluk var mesajı verilmek isteni- yıor 1 " görüşünü dile getirdi. Erbakan. Doğu ve Gü- neydoğu kökenli milletve- killeriyle bir araya geldi. Partiden istifa edecekleri öne sürülen Diyarbakır Millenekili Haşim Hasimi ile Bingöl Milletvekili Ka- zun Ataoğlunun da Erba- kan'lagörüştüğübildirildi. MHP'ye geçeceği öne sü- rülen Ataoğlu. söylentileri yalanlayarak istifa etmeye- ceğini savundu. Erbakan, RP'den dün sabah istifa e- den Diyarbakır Milletveki- li Ferit Bora'yı geri dönü- şe ikna etmek için de böl- ge milletvekillerine talimat verdi. Çiller istifalara kızdı Çiller, Amsterdam'da Avrupa Birliği adayı 12 ül- kenin devlet ve hükümet başkanlannın katıldığı bil- gilendiıme zirvesinden sonra Türk gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Parti- sindeki istifalan, "*Bazı milletvekilleri imzalanmn haysiyetine sahip çıkmadı- lar" şekiinde değerlendi- ren Çiller. Yılmaz'ın kura- cağı h'ükümetin üzerine şimdıden gölge düştüğünü öne sürdü. Çiller, "Acaba milli irade üstünde güçler tarafından mı yönlendirili- yor? Bugün Meclis kendi haysiyetine sahip değildir. Mıllet Meclis'in, kendi im- zalanna sahip olamayan millehekillcrindcn oluştu- ğunu görmüştür. Biz bu ko- nuda uyanlannıızj yaptık" diye konuştu. Çiller. Amsterdam dö- nüşü partisinin Başkanlık Divanı'nı topladı. Kurmay- PKK komşuların tetikçisi I Baştarafı 1. Sayfada Yuıunistan: PKK'ye kamplann- da barınma. eğitim, propaganda. silah-nühimmat ve malzeme. 3. ülkelere geçiş kolaylığı sağladığı. emekl ve görevde olan general ve subaylınn Abdullah Öcalan'a da- tuşmarlıkyaptıklanbelirlendi. Yu- nanlı nilletvekillleri ile bakanla- nn Öcalan'la temaslarda bulun- duklar. 157 milletvekilinin PKK lıderin Atina'ya resmen davet et- tikJeriıe ilişkin yazışmalar ele ge- çirildi Yunanlı üst düzey biremek- li suba- aracılığıyla 7 teröriste Sır- bistanlaki biraskeri üste. füze eği- rimi vonldiği, atışlann yaptınldıgı ıstihbîrat raporlanna yansıdı. Yunınıstan'da terfiler sırasında bir albıyın. "Kuzey Irak'taki başa- nlı gö^i nedeniyle tuğgeneralliğe terfı (ttirildiği S'unan basınına" \ansıc. Geıelkurmay, Nisan 1997'de Yunaıistan'ın bazı kentlerinde PKK." e para toplamak için asılan duvar lanlannda "Ege ve Kıbns'ta zafer hCürdistan dağlanndan ge- çer" iıaresinin yer aldığma dikkat çekeıien, bu afişte yer alan PKK'li teröris ile Yunan isyancının Türki- ye'yecarşı ittifakı sembolize etti- |inı kıydetti. Geıelkurmay. Yunanistan'm te- röre devlet korumah bir statü ka- zandırmayı hedeflediği değerlen- dirmesini yaparken "Yunanistan'- ın teröre destek veren ülkeler statü- sünde mütalaa edilmesini" istedi. Sırbistan: Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ni Karadağ Cumhu- riyeti ile birlikte oluşturan Sırbistan Cumhuriyeti'nin PKK ile ilişkisi ilk kez Genelkurmay Genel Sekre- teri Tümgeneral ErolOzkasnak'ın düzenlediği basın toplantısında gündeme geldi. Genelkurmay bel- gelerine göre, Sırbistan ile PKK arasında yapılan bir anlaşma. Sırp subaylannın terör örgütüne füze eğitimi \ermesini öngörüyor. Yu- goslavya ise Türkiye'nin iddialan- nı reddederek. Özkasnak'ın açık- lamalan konusunda Türkiye'nin Belgrad Büyükelçiliği'nden açık- lama istedi. Ermenistan: PKK'ye toprakla- nnda bannma, zorla adam ve bağış toplama, propaganda, silah ve mal- zeme sağlama konusunda yardım- cı olduğu. Kuzey Irak operasyonu sırasında düşürülen 2 helikopterle- ri vuran SA-7B füzelerinin Rus mafyası ve Ermanistan aracılığıy- la Iran üzerinden Kuzey Irak'a gön- derildiği belirlendi. Bunlann bir bölümünün, Sırbistan'da Yunanlı subaylar tarafından teröristlerin eğitimini tamamlamasının ardın- dan Yunanistan-Güney Kıbns Rum Yönetimi-Suriye-Kuzey Irak yo- luyla bölgeye gönderildiği Genel- kurmay tarafından öğrenildi. İran: Türk istihbaratı. Tahran yö- netiminin PKK'yi desteklediğini belgeledi. PKK'ye lojistik destek veren ve topraklannda hücre evle- ri ve kamplar kurmasına ızin veren tran. Çekiç Harekâtı sırasında ka- çan 700 kadar PKK'linin toprakla- nna girmesine ses çıkarmayarak tavnnı ortaya koydu. Türkiye'nin Kuzey Irak harekâtına büyük tepkı gösteren \e Türk birliklerinin der- hal çekilmesini isteyen Iran'dan Türkiye sınınna yönelik terör sal- dınlannda da bir artış olduğu vur- gulandı. Genelkurmay. İran'ın Urumiye ve Tahran kentlerinde P- KK'ye örgüt evleri açması. hasta- nelerde tedavi olanaklan, Van ve Hakkâri'nin karşısında bulunan topraklarda kamp yerleri, silah, mühimmat, radar, telsiz gibi malze- meleri sağlaması gibi girişimlerini bildiğini kaydetti. Iranlı yetkılilerin PKK'nin topraklannda bannması- na izın vermeyeceklerini vurgula- malannakarşın.herhangibirişlem yapmamalarına dikkat çekildi. Güney Kıbns Rum Yönetimi: Genelkurmay Başkanlığı, Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin uyuştu- rucu ticaretı. kara para aklama ve silah kaçakçılığının önemli bir merkezi durumunda olduğunu bil- dirdi. Kuzey Irak, Surıye, Yunanistan, Avrupa bağlantısının Güney Kıbns Rum Yönetimi'nce sağlandığını bildiren Genelkurmay. adadaki es- ki EOKA eğitim merkezlerinin P- KK'li teröristlere tahsis edildiğini, Limasol ve Larnaka'da örgüt ev le- ri ve bürolar açılmasına izin veril- diği. para toplama, dergi ve gazete çıkarma, gösteri düzenleme gibi fa- aliyetlere göz yumulduğunu kay- detti. Atina'dan yalanlama Yunanistan Hükümet Sözcüsü Dimitri Reppas, PKK'ye destek verdikleri iddiasını reddetti. Rep- pas, Genelkurmay Başkanlığı yet- kililerinin öncekı gün Diyarba- kır'da verdikleri brifingde, Yuna- nistan ile PKK arasında organik bağ bulunduğu yolundaki açıkla- malarının 'desteksiz, asılsız, kanıt- sız ve hedefsiz' olduğunu söyledi. 'Türkiye'nin. kendi sorunlarını, başka ülkeleri ve Vunanistan'ı suç- layarakçözemeyeceğini' ifade eden Reppas. Yunanistan "ı suçlayanlan kınadığını bildirdi. larıyla istifalarla ilgili du- rum değerlendirmesi ya- pan Çiller'in. "Artık belli oldu. Yılmaz'ın kuracağı hükümet güvenoyu ala- cak" dediği öğrenildi. DYP Başkanlık Divanı üyeleri de Çiller'e istifalann arta- bileceğini söylediler. Edir- ne Milletvekili Evren Bu- lut'un da istifacılar arasın- da adını geçtiğini şaşkın- lıkla karşılayan Çiller'in Bulut'u bizzat aramasına karşın bulamadığı öğrenil- di. 'RP'yle ortaküğa son verilecek' Toplantıda. 'istifa ede- cekler için önlem alınması' talimatını veren Çiller.u Ne yapabilirim. En güvendi- gim insanlann gittiğini gö- rüyorum. Bana söz veriyor- lar. İsmail Köse'ye. Evren Bulut'a inanamıyorum. Kubilay Uygun, bana. git- mesinin mümkün olnıadı- ğını söyledi. Ne yapalım, kalanlarla yolumuza de- \am ederiz. Gerekirse mu- halefette kahnz" dedi. Çil- ler. 55. hükümetin güveno- yu alamaması durumunda ise RP ile hükümet kurma- yacaklarını belirterek. "RP'siz hükümet seçenek- leri deneriz. 1997'nin arah- ğında seçime gideriz *' diye konuştu. DYP'li kurmay- lar. Çiller'in, Yılmaz hükü- metinin güvenoyu alacağı tespitine katıldılar. Baş- kanlık Divanı'nda, muha- lefete hazırlanmak için ça- lışmalara başlanması dü- şüncesinin ağırlık kazandı- ğı da öğrenildi. • Baştarafı 1. Sayfada Yasa yüzünden, yapmak zorunda oldukları sınavı çok sınıriı kişilerin du- yabileceği biçimlerde ilan ettiler... Ama geleceğe dönük kadrolaşma- ya tanık olmamıştık. Bunu da gördük. Önce bir noktanın altını çizelim. Adaleti Dağıtma Bakanı Şevket Kazan sık sıkTürkiye'de 30 milyon ki- şinin birbiriyle davalı olduğunu söylü- yor. Bunu da şu temele dayandırıyor: Yargının elinde 10 milyon dosya var. Her dosyada 2 taraf olsa, 20 milyon eder. Kimi davalarda daha fazla taraf olduğu düşünülürse, ortalama 3 kişi- den, eder 30 milyon... Burada bir çarpıtma var. 10 milyon dosyanın 4.9 milyonu ic- ra müdürlüklerinde. Bu dosyaların hâ- kim-savcılarla doğrudan bir ilgisi yok. Gerçek rakam şu: Ceza mahkemelerindeki sanık ile hukuk mahkemelerindeki taraf sayısı 2.7 milyon. Bakan bu rakam çarpıtmasını ne- den yapıyor? Bakanlıkta kısa sürede çok sayıda hâkim-savcıya gereksinim olduğunu kanıtlamak için... Ama yaşananlar gösteriyor ki asıl a- maç, hukuk sistemini kazanda kay- natmak ve istenilen başka bir kıvama sokmak... Bakanlıktaki 423 boş kadro için sa- dece Zaman gazetesine ilan verildi. Sınava 4158 kişi katıldı. Yazılı sınavın komisyon başkanlığını, Ayvaz Gök- demir'in dünürü Nusret Çiçek yap- tı. Koordinatörlük görevini de RP'nin küfürden sorumlu milletvekili, parti- den hem ihraç edilen, hem istifa eden Şevki Yılmaz'ın kardeşi Aziz Yılmaz üstlendi. Sınav sonuçları, Erbakan'ın baş- bakanlıktan istifasından bir gün önce 17 haziranda açıklandı. Sınavı kazanan 423 kişinin yanı sı- ra 423 kişilik ek bir liste daha yayım- landı. Nedeni şuydu: "lleride kadro gereksinimi olunca da yedek listeden çâğınrız." Bakanlıkta her yıl ortalama 100 ye- ni kadroya gereksinim oluyor. Böyle- ce önümüzdeki 5 yıl kapatılıyor. Dağıtımın gelmişe geçmişe yönelik olanını biliyorduk ama, geleceğe yö- nelik olanına pes... Kaldı ki sınavlarla ilgili, onlarca id- dia var. Devlet Denetleme Kurulu, iş- levini anımsaytp şöyle bir göz atarsa, içinden kısa sürede çıkamaz... Kazan, son olarak bir cezaevi mü- dürünü 2 yere gönderdi. Emekli bir müdürü de sürdü. Demek ki yakında mezarda sürgün var. Şeriata borazan, hukuka kelepçe Kazan'ın bu hızla sadece adaleti dağıtması tabii ki beklenemezdi. Bakanın 5680 sayılı Basın Yasası'na da bazı ekleryapma niyeti öteden be- ri vardı. Bu niyet yine canlandı. Yapılması planlanan değişikliğin iki temel özelliği var: - Her gerçek olay haber niteliği ta- şımaz... - Haber gereğinden fazla büyüme- meli... Nasıl mantık ama? Olay gerçek olacak ama, haber de- ğeri taşımayacak. Haber, ancak gereği kadar büyütü- lecek. Oldu olacak, bakanlık bir genelge çıkarsın. Ne tür haberler kaç sütuna verilecek? Hangi gerçekler haber ola- rak değerlendirilecek, hangileri kap- sam dışı olacak? Bakan, yasa taslağının gerekçe bö- lümünde Osmanlı dönemindeki "ni- zamnameyi" anımsatıyor. Osmanlı yakın. biraz daha geriye gidin... Şöyle engizisyon dönemi falan... Yazıyı tekerlememizle bitirelim: Adalet kazan Şevket kepçe... Şeri- ata borazan, hukuka kelepçe... NYAMIZ BUTUN HIZIYLA DEVAM EDİYOR Hemen bugün 828 AEG Bayisi'nden birine gelin... Her biri 18 ayar altın Alyans hediyeli AEG Çamaşır Makinesi, Bulaşık Makinesi, Fırın ya da AEG Buzdolabına, 1 yılı aşan uzuuun taksitlerle kavuşun. panyamtz 31 Temmuz 1997 tarihine kadar geçerlidir. • «7 EsrMcn m n b go^ri*. AEG^BILGI ÛCREISiZ DAî|iy.W SLRvlSI Û800 2:1 6' 6S