Catalog

14 MA2RAN 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Istaerbul Edime _A 27 Sinop PB 22 A 30 Samsun Y 22 Çamaıckale A 28 Trabzon Y 20 Kooaeli A 28 Gıresun Y 19 Izm r A 29 Ankara PB 24 Mansa A 32 Konya PB 23 Aydn A 34 Eskişehir PB 27 Derıızıi A 31 Sıvas PB 22 Zor»guldak PB 23 Antalya A 28 , Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van Y Y Y Y Y Y Y Y 28 27 30 31 28 30 25 22 Kars Y 20 Yurdun doğu kesım- leıi çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz, IçAnadolu'nundoğu- Londra su, Doğu Akdeniz ile Paris Doğu ve Guneydoğu Anadolu sağanak yer yer gokgûrüllulu sa- Berlin ğanak yağışlı, dığer Amsterdam yerler az bulutlu ve .. . • . aç.k geçecek. Hava M a d r ı d sicaklığı batıda 3-6 Sofya derece artarken do- Brüksel ğuda degişmeyecek. AS YA Moskova 26 Y 18 PB 28 Belgrad PB 28 Viyana Y 20 Bonn Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflıs Kahire A PB PB PB PB Y A 37 27 31 27 34 25 32 Budapeşte Y 27 Münih Şam 30 Sıslı Bulutlu t Çok bdut'u p Yağmurlu Kar.ı i Gök guriütulu G-UNCEL CÜTVE\TARC4\XTIEK H Baştarafı 1. Sayfada di: Laik cumhuriyetin korunabilmesi için eğitimde kesintisız 8 yıl rejim açısından yaşamsal birinci ko- şul! Tâkkeii Başbakan, imam-hatip ortaokullannın ka- patılmasınaasla razı olmayacaklannı açık kapalı her ortamda söyledi. Şeriat ayaklanmış durumda. ŞVaibe Hanım, yansı sakallı ve takkeliden oluşa- cak 55. hükümetten 8 yıl tasansını çıkarabilecek mi? Erı ufak olasılık yok! Bu konuda "Seçim hükümetiyiz" palavrası da geçmez. Başbakanlığı kapabilmek için şantaj, tehdit, kor- kutrnaya yarayacak ne kadar silah varsa. hepsini kullanıyor. Genelkurmay'ın başında Takşak Paşa'sı bulun- sa, dereyi geçerken boğulmaktan kurtulmak çok kolay olacaktı. Ne ki, Genelkurmay -Şaibe'nin bütün deneme- lerine karşın- çoktandır "ağabey-kızkardeş muhab- betı" ıle yönetilmiyor. Şaibe'nin Takkeli'ye verdiği belli başlı güvence, "başbakanlığa geldikten bir gün sonra, 'askerieri yumuşatacağı' sözüne dayanıyor". Terbiyesizlik TSK'yı brifinglerde açıkladığı düşünce ve eylem- lerden, etli iki dudakla. yumuşak iki elin vazgeçire- ceğini sanmak, hadi aptallığın dik âlâsı demeyelim; ama mutlak anlamda akılsızlık eseri, saflık! Üstelik TSK; laik, demokratik cumhuriyeti koru- ma ve kollama görevine devleti yönetenlerin bece- riksizliğiyle bir kez daha soyunurken, bu davranış- lara kimsenin kara gözü için girişmiyor. 74 yıldır savunageldiği, kimsenin değiştirmeye gücünün yetmeyeceği ilkeleri bir kez daha anım- satıyor. Bir başka olay; belki yanlış noktaları da var, ama basına ve siyaset kulisine yansıdı. Bunalımdan çe- kip çıkarma vaadiyle Takkeli'sini ve DYP grubunu kandırırken Genelkurmay'ın tek tek görüştüğü mil- letvekillerinı "korkuttuğunu" sağa sola yayıyor. Oysa, Genelkurmay açık kart oynuyor. Şaibe'nin basit aklından çıkan bu savlar; ha, ba- kın akıllara neler getiriyor: Kenan Evren Paşa'nın 12 Eylül'den sonra birçok kez. "Genelkurmay'a ge- len milletvekillerinin, 'Ne duruyorsunuz, memleket elden gidiyor' diye askertere baskı" yaptığını söy- lemlerinde açıkladığını unutabilir miyiz? Yoksa bu- günlerdede?.. Neyse, şimdilik geçelim. Bu hükümetten kurtul- manın yollarını arayan siyasetimizdeki "aklı ev- ve/"le/^^]«iörneğifiX9h TI Erez./Sprun, Ş^be^nin başbakanlığı değil, RP'yi hükümetten uzaklaştır- maktır" diyor. Şaibe'yi DYP'nin başına bela ettiği sırada olduğu gibi, bir kez daha yanılıyor. Belki yüz kez yazdık. Türkiye'nin her açıdan esenliğe çıkabilmesi için tek koşul: Takkeli ile Şa- ibe'den süratle kurtulmak! Cuma gecesinden bu yana güçlükler aşılmış. So- run, hükümetin kurulmasına kalıyor(muş). Önce siyasal terbiyesizliklerden arınmaları gere- kiyor. Gece yarılarına dek ekranlarda açıklama ya- panlar, ömeğin Ekinci Hasan Bey, her cümlenin başında, "Hükümetin Şaibe 'ye devri olayı tamam" diyordu. Sanki ulusal koca Özer'in 7-Eleven dükkânları- nı devrettiği gibi, hükümeti devralıyorlar. En azından nezaket gereği; Takkeli'nin istifasın- dan sonra anayasa gereği Cumhurbaşkanı'nın gö- revlerine değinmek yok! Çankaya'da sanki bir no- ter oturuyor. Bir protokol ile önüne gittiklerinde, "DYP'den, RP'den emiralmış gibi başbakanlık gö- revini derhal, ama demal Şaibe'ye vereceği" he- sabındalar. Cumhurbaşkanı'ndan söz bile etmiyor- lar(dı). Ekinci Bey, Çankaya'yı avuçlarının içinde, baş- bakanlığı cepte keklik sayıyor. Oysa, CHP ile DSR Meclis'te birlikte hareket edip bir hükümet kurmayı resmileştirebilir, ANAP'la ve öteki küçük partilerle bir araya gelerek, "rejimi bu- nalımdan çıkaracak geniş tabanlı bir hükümet" oluşturabilirler. Çankaya, neden sol cepheyi ya da Mesut Yıl- maz'ı görevlendirmesin? Köprülerin altından daha çoook sular akabilir. Acele etmeyelim. Zira, RP ile DYP hem kel, hem de fodul! Büyükelçiyi Demirel çağırdı I Baştarafı 1. Sayfada kelçinin çekilmesi karan- nın kamuoyuna duyurul- masından önce bir gaze- tecinin, "Kaddafi'nin söz- lerine tepkiniz nedir" so- rusuna. "Şimdi açıklama yapmayacağun. Ama tep- kisiz kalmam mümkün mü" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanlığı Ba- sın Merkezi'nden, akşam saatlerinde yapılan yazılı açıklamada da karann De- mirel'in devreye girme- siyle alındiğı şu ifadeler- le açıklandı: "Libya Uderi Kadda- fi'nin ülkemizin birliğini, kamu düzenini ve temel müesseselerini hedef alan yak tşıksız beyanlanıun gi- derekyoğunluk kazanma- sı üzerine Trablus Büyü- kelçimiz Ateş Balkan'ın Libya'yı geri dönmemek iizere terk etmesi Sayın Curnhurbaşkanımız tara- fından uygun görülmüş- tür.'" Cumhurbaşkanlığı a- çıklamasından az önce ya- pılan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında ise şu gö- rüşlere yer verildi: "Libya lideri Muam- mer Kaddafi'nin ülkemiz ve Silahlı Kuvvetlerimiz hakkında uzunca bir sü- redir devam eden ve son zamanlarda büsbütün te- cavüzkâr bir nitelik kaza- nan beyanları nedeniyle Trablus Büyükelçimiz Ateş Balkan'ın başka bir göreve atanmak üzere merkeze çağrılması ka- rarlaştırümıştır." Kaddafi'nin hakaretle- rine başta Başbakan Erba- kan olmak üzere hiçbir RP'linin tepkı gösterme- mesi dikkat çekti. Libya lideri Kaddafı. iki gün ön- ce Libya TV'de yayımla- nan konuşmasında. Türki- ye'nin Israil tarafından yönetildiğini söylemiş. TSK'ye hakaretler yağ- dırmış, Erbakan için de 'zavallı' ifadesini kullan- mıştı. RR, DYP'den diyetini istiyor • Baştarafı 1. Sayfada kümetin güvenoylamasından önce TBMM'den çıkarma" sözü verme- sine karşın DYP grubunda 20'ye yakın milletvekili "Bu yasa çık- maz" göriişünü dile getirdi. TB- MM'deki desteği 274'e düşen RE- FAHYOL hükümetınin, güvenoyu için can simidi olarak gördüğü ve hükümete girmeye "hayır" diyen BBP ise dışandan destek için pa- zarlıklannı sürdürüyor. Hükümet ortaklannın planına göre BBP'nin bugün kesin karan- nı açıklamasıyla Çiller'e başba- kanlık yolunu açmaya yönelik tak- vim işlemeye başlayacak. BBP Başkanlık Divanı'nın dün yaptığı toplantıdan sonra "Seçime gjden bir hükümetin içinde olma arzu- sunda değüiz" diyen Yazıcıoğlu. dışandan destek konusunu değer- lendirdiklerini söyledi. Yazıcıoğlu. "Buhükümetteseçi- me gidilebilir mi. yoksa başka bir alternatif var mı. ona bakıyonız" diyerek pazarlıklan sürdürdükleri mesajını verdi. Yazıcıoğlu, Cum- hurbaşkanı Süle>Tnan Demirel"le görüşmek istediğini belirterek "Ay- rıca diğer siyasi partilerin de nab- zım >oklamak istiyoruz. Ülkenin bu geriİimden düzlüğe çıkanlabilmesi için ne yapılabiHr? 'Şunu da yap- madık. denemedik' divebileceğimiz bir şey olmamalı. Hepsine baka- lım" dedi. BBP'nin dışandan destek karan vermesi durumunda. 17 haziranda 3 liderin imzasını taşıyan ortak bir deklarasyon yayımlanarak RE- FAHYOL'un Çiller'in başbakanlı- ğında devamı konusunda uzlaşıl- dığının açıklanması planlandı. Takvime göre 18 haziranda Erba- kan. başbakanlıktan istifasını açık- layacak. görevlendirme sorununun aşılması ve Çiller kabinesinin onaylanması durumunda güvenoyu aşamasına gelinmeden SPY deği- şikliği önerisi TBMM'ye getirile- cek. İktidar güvenoyunda da fîre verecek 55. hükümetin güvenoylamasın- da DYP'den de. RP'den'de fireler beklenivor. RP Ankara Milletveki- li Şaban Karataş. ülkedeki gerili- min ancak güçlü bir hükümetle aşı- labileceğini belirterek Çiller'in başbakanlığında kurulacak bir hü- kümetin "uydurma* olacağını sa- vundu. "Öyle uydurma hükümet- lere güvenoyu vermem" diyerek tavnnı net bir şekilde ortaya koyan Karataş'ın. birlikte hareket ettiği Aydın Menderes ve arkadaşlann- dan ayn düştüğü bildirildi. Çiller'in başbakanlığıyla 55. hü- kümetin kurulması ve güvenoyu al- ması planı, DYP grubunda. "Zor dostum zor" şarkısının sözleriyle karşılandı. DYP kurmaylan, bu planın yaşamageçmesinin sanıldı- ğı kadar kolay olmadığına dikkat çekerken SPY değişikliğinin TB- MM'den geçmesinin kolay olma- yacağını söylediler. Bu milletve- killeri, SPY önerisinin -anayasaih- lalini bile partileri kapatma davası- na gerekçe saymadıgma" dikkat çektiler. Hükümetten çekilme ısrannı sürdüren Elazığ Milletvekili Meh- met.\ğar, "SP\- konusunda grubu- muzun aynı karariılığı sürdüreceği- ne inanıyorum" dedi. Ağar, siyasi gelişmeler yönünden gelecek haf- tanın ilk günlerinin önemli oldu- ğunu vurgulayarak "Yapmak iste- diğim şeyler için beni biraz rahat bı- rakm"dedi. Hakkâri Milletvekili Mustafa Zeydan. "DYP grubunun SPY de- ğişikliğini reddedeceğini'* söyledi. Genel ldareKurulu(GlK)üyesi Kemal Aykurt da ülkenin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini. SPY ve ye- ni hükümet konusunda DYP'nin yetkili kurullannın toplanmasının Turizm Bakanı Yücel istifa etli ANKARA (Cumhuriyet Biiro- su) - Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK), 28 şubat tarihli toplantı- sından sonra REFAHYOL kabi- nesinin DYP kanadı, 4. fıresini Istanbul Milletvekili Bahattin Yücel'in Turizm Bakanlığı'ndan istifasıyla verdi. Bahattin Yücel, RP'nin içinde yeralaca|ı her hü- kümet modelinin ülkedeki ger- ginliği "çaöşmaya dönüştürece- ğini" söyledi. Bafrâftiri Yücel, pariamentoda' düzenlediği basın toplantıstndan önce Çiller'le görüşerek istifası- nı sundu. Yücel, Çiller'in. "Bu hükümet 4 gün sonra nasıl oisa bitecek, 4 gün önce ya da 4 gün sonra arasmda ne fark var, kara- nnı askıya al" diyerek kendisini iknaetmeye çahstığını vurguladı. Yücel, "Ancak ben, bundan son- ra RP'nin içinde yer aldığı hiçbir kabineye gjrmeyeceğiınin göster- gesi olarak istifa etmeye karaıiı olduğumu söyleyince anlayışla karşıladr diye konuştu. Yücel, tstanbul Milletvekili Yıknnm Aktuna. Muğla Millet- vekili Yalım Erezve tzmir Millet- vekili Işılay Saygm'ın ardından kabinenin DYP kanadında istifa eden 4. bakan oldu. Yücel. dün düzenlediği basın toplantısında, RP'nin hükümete girdikten son- ra radikal unsurlan ayıklayacağı, dempkraşi açısından olumlu so- nede yer aldığını. ancak beklen- tilerinin tam tersinin gerçekleşti- ğini vTirguladı. RP'nin, demokrasiyi "asd amacına ulaşmak için bir tram- vay" gibi gördüğüne dikkat çe- ken Yücel, "Bugün gelinen nok- ta, ne yazık ki RP'nin yer alacağı herhangi bir hükümet modelinin, ülkede giderek artan gerginliği, neredeyse bir çatışmaya dön üştü- receğmin işareüerini vermektedir. RP'nin \arattığı gerginlik giderek tırmanırken bu kez BBP'nin ka- tüımrvla ortaya çıkan yeni çözüm arayışlamun, ülkey i güç koşullar- dan çıkarmak bir yana, daha de- rin bir bunauma sürükleyeceği ortaya çıkmaktadır" dedi. Yücel, Çiller'in başbakanlığın- da RP ortaklığıyla kurulacak 55. hükümete güvenoyu verip ver- meyeceği yönündeki bir soru üzerine, "Bu konu yetkili kurul- ianmızda değeriendirilir, ben ona uyanm* dedi. "Yetkili kurullan- nız, güvenoyu verilmesi karan alırsa ne yapacaksınız" sorusuna ise Yücel, "Ama böyle bir konu- da alınacak karar,çok tartışıldık- tan sonra çıkar. O zaman tavrunı açtkianm" karşıhğını verdi. Ba- hattin Yücel, ısrarlı sonılara kar- şın, Çiller'in başbakanlığındaki REFAHYOL hükümetine güve- noyu verip vermeyeceği konu- sunda net açıklama yapmadı. zorunlu olduğunu söyledi. DYP'de milliyetçi kanattan Kay- seri Milletvekili Ayvaz Gökdemir ise rejimin "normaUeştirilmesi" gerektiğini belirtirken, "DYP hem tedirgin. hem de üzüntülü" görüşü- nü dile getirdi. Transfer beklentisi DYP, BBP'nin destek vermeme- si ve yeni fıre olasılığına karşı, Çil- ler'in başbakanlığındaki hüküme- tin güvenoyu riskini önlemek için ANAP. DSP ve CHP'den milleu e- kili transferi pazarlıklannı hızlan- dırdı. DYP Genel Başkan Yardım- cısı Cihan Paçacı, ANAP'tan ken- dilerine ve RP'ye bazı milletvekil- lerinin katılacağını öne sürdü. "Hükümetin güvenoyu sorunu ol- mayacak" diyen Paçacı. güvenoy- lamasında DYP'den fire beklenme- diğini savundu. Tansu Çiller'in. SPY değişikliği- nin TBMM'de oylanması sırasında partisinden fire olmaması için is- yancı milletvekillerini yakın taki- be aldırttığı öğrenildi. Çiller'in, yakın markajını dikka- te alan milletvekillerinin oylama gününe dek tavırlannı net olarak açıklamayacaklan bildirildi. "RP'- ye siyasi rüşvet" olarak değerletıdi- rilen SPY değışıkliğine DYP gru- bundan destek vermeyecekleri be- lırtilen bazı milletvekilerinin adla- n şöyle: Bahattin Yücel, Sedat Aloglü. Doğan Güreş, Mehmet Ağar. Ha- luk Müftüler, Hayri Kozakçıoğlu, Saffet Ankan Bedük, Ünal Erkan. Nuri Yabuz, Mustafa Zeydan, Ba- yar Ökten, Salih Sümer, Osman Berberoğlu, Necmettin Cevheri, Demir Berberoğlu, Nahit Menteşe, Tekin Enerem, Hasan Denizkurdu. Fe\ r zi Ancı. Erbakan, dün başkanlık di\anı- nı topladı. Toplantıda, RP Grup Başkanvekili Oguzhan Asiltürk, devlet bakanlan Abdullah Gül ve Fehim Adak'ın. DYP'den güvence alınmadan istifaya karşı çıkması üzerine, Erbakan'ın, "DYPyançi- zerse hükümetten çekildiğimizi açıklanz. O zaman Çiller tek başı- na kalır" dediği öğrenildi. Çiller'in başbakanlığındaki hü- kümette Erbakan'ın yer alıp alma- yacağı netlik kazanmazken Adak'ın başbakan yardımcılığına getirilebıleceği kaydedildi. Toplan- tıda, Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) RP'nin temsilcisinin ola- bilmesı için Dışişleri Bakanlığı'nın da istenmesi karan alındı. Termik santrallar yeniden devrede İZMİR/ANKARA (Cumhuriyet) - Mahkeme karanyla üretimleri dur- durulan santrallar. Bakanlar Kurulu karanyla yeniden devreye sokuldu. Yatağan, Yeniköv veGökovasantral- lannın mahkeme karanyla kapatıl- masının ardından Muğla, Izmir, De- nizlı ve Aydın'da elektrik kesintileri- ne giden Türkiye Elektrik Üretim tle- tim AŞ (TEAŞ), haftalardır toplana- mayan Bakanlar Kurulu'nun jet ka- ranyla santrallan yeniden çalıştırma- ya başladı. Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Recai Kutan. Bakanlar Kurulu'nca alınan kararla Yatağan ve Yeniköy termik santrallannı dün ça- lıştırmaya başladıklannı bildirdi. Ke- merköy Termik Santrah'nın deneme üretimine de yapılacak bakım sonra- sında devam edileceğini kaydeden Kutan, Aydın tdare Mahkemesi'nın karanna karşı Danıştay'a başvurduk- lannı belirtti. Kutan, yargı kararlan- na saygılı olduklannı belirtirken mahkeme kararlannın Bakanlar Ku- rulu karanyla bozulmasının kendi dönemlerine ait bir uygulama olma- dığını söyledi. "Ben uygulayıcı ola- rak öncelikle ülke ckonomisini dü- şünmekzorundayım. Bunun hukuki boyutunu hukukçular>e basınorgan- laıî tarhşsuı, bu onlaruı işj" dedi. Ku- tan. elektrik kesintilen nedeniyle böl- gedekı sanayi %e turizm etkinlikleri- nin olumsuz yönde etkilendiğini. bu nedenle de Bakanlar Kurulu'nun ive- dilikle karar aldığını kaydetti. Öte yandan iki gündür büyük kri- ze yol açan elektrik kesintilerinin •kasıüı" olduğu belirtıldi. Santrallann zaten bir süredir toplam üç ünite ve dörtte bir kapasite ile çalıştığı, bu ne- denle de programsız elektrik kesinti- lerinin santrallann kapatılması ile açıklanamayacağı bildirildi. Elektrik Mühendisleri Odası izmirŞube Baş- kanı Musa Oztufan. kesintilen "ah- lakdışi' olarak nitelendirdi. Aydın İdare Mahkemesi'nın Muğ- la'daki üç termik sann-alın kapatıl- ması karan, Bakanlar Kurulu'nca bir kez daha ihlal edildi. Bilındiği gibi 1994 yılında da Yatağan Termik Santralı için verilen yürütmenin dur- durulması karan Bakanlar Kuru- lu'nun karanyla uygulanmamıştı. Çevre Hareketi A\ukatlan, hukuk devleti ilkesinin bir kez daha çiğnen- diğıni söylediler. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan- lığı Müsteşan Uğur Doğan. Bakan- lar Kurulu'nun aldığı karara dayana- rak. Yatağan ve Yeniköy termik sant- rallannı dün çalıştırmaya başladık- lannı. Kemerköy Termik Santrah'nın deneme üretimini de yapılacak ba- kım sonrasında sürdüreceklerini bil- dirdi. Santrallann kapatılmasıyla Iz- mir. Aydın. Denizli ve Muğla ilierin- deki enerji talebini karşılayamadık- lannı v urgulayan Doğan. "2 bin me- gavatlık güç talebine karşılık, biz bu- nun ancak yüzde 40'ını karşılayabiU- yoruz" dedi. Doğan, Muğla'daki üç santralın elektrik üretimlerini Aydın İdare Mahkemesi'nın verdiği kapatma ka- ranna saygılan nedeniyle durdurduk- lannı söyledi. Bu santrallann üretim- lerinin durdurulması sonucu elektrik kesintisi uygulamak zorunda kaldık- lannı savunan Doğan, "Santrallann çevreye olan olumsuz etldlerini gide- receğJz" dedi. Elektrik Mühendisleri Odası Yö- netim Kurulu Üyesi ve Saymanı Ku- bilayÖzbek. santral kazanlannın Ba- kanlar Kurulu karan açıklanmadan ateşlendiğini bildirdi. Özbek. sant- rallann kazanlann yakılmasından yaklaşık 12 saat sonra üretime geçe- bildiğine dikkat çekerek. "Böylece vakit kazanmış olacaklar. Bakanlar Kurulu karannın açıklanmasından sonra da santrallan yeni çalışunyor- muş gibi görünecekler" dedi. Bölge- TEAŞ'ın iki sözü bîrbîrini tutmuyor CEMULUTAŞ Enerji Bakanlığı. Türkiye Elektrik Üretim A.Ş. (TEAŞ), "nükteer santraHann gerekli olduğu tezini'' kamuoyuna inandınnak içinkendi hazrriadığı projek- siyonlarda çelişkiye düştü. TEAŞ Araştırma Planla- ma ve Koordinasyon (APK) Merkezi'nin 2020 yılına kadar enerji üretim ve tüketim tahminlerini gösteren, üç ay arayla hazırladığı iki ayn çalışma arasında yüz- de 20'lere kadar varan farklılıklar belirlendi. Enerji Bakanhğı'na bağh APK'nin birinci çalışma- sında, 2000 yılında üretimin 158.3 milyar, ikinci ça- kşmasında ise 134.3 milyar kilovvanv'saat olması ge- rektiği öngörüldü. Kişi başına talebin de birinci çalışmada 2001, ikin- ci çahşmada ise 1800 kilowat/saat olacağı "tahmin"' edildi. TEAŞ, bu çahşmalanm üç ay arayla "Nükleer Enerji Konusunda Kamuoyunu Bügilendirme Semi- nerteri'' kapsammda açıkladı. ABD Vermont Çevre Araştırmalan Merkezi'nde görevli nükleer fizikçi Prof. Hayrettin Kdıç. "Bırakın yüzde lS'Hk hatayı, yapılan tahminfcrde üç ay içinde yüzde 2'lik bir hata ortaya çıkarsa Baü'da skandal ohır. Yalnız bakan değil, bütün bakankk isrifa eder" dedi. Prof. Kılıç , TEAŞ'ın projeksiyonlanna göre nük- leer santral kurulsa bile, bunun öngörülen gereksini- min yüzde 3-41ük bir kısmmı karşılayacağmı, bunun da enerji kayıplannı gideraıeye yönelik yatınmlarla çok daha fazlasınm elde edilebileceğini kaydetti. Prof. Kılıç, nükleer santralın bir gereklilikten kay- naklanmadığını, gerçekte nükleer silah teknolojisi el- de etmeye yönelik "siyasi bir terrih'' olduğunu söyle- di. de 300 megavatlık fazladan elektrik kesintisine gidildiğini belirten Öz- bek. "Bunlar, hastayı kırbaçla teda>i etmek istiyor" diye tepki gösterdi. Elektrik Mühendislen Odası tzmır Şube Başkanı Musa Öztufan. Göko- va Termik Santralı'nın zaten bir ay- dır anza yüzünden çalışmadığını. i- ki ünitelik Yeniköy Termik Santra- h'nın bir ünitesinin dört aydır anza nedeniyle. Yatağan Termik Santra- h'nın ise üç ünitesinden birinin ba- kım nedeniyle bir süredir devre dışı olduğunu söyledi. Santrallann kapa- tılmasıyla ortaya çıkan açığın enter- konnekte sistemden sağlanacak güç ile kapatılabileceğini belirten Öztu- fan, bu denli kargaşa yaratan ve ya- şamı altüst eden elektrik kesintileri- ne gerek olmadığını bildirdi. Elekt- rik Mühendisleri Odası Başkanı Asım Rasan da termik santrallann desülfurizasyon sistemlerini tamam- lamamasını eleştirerek, "Bunun so- rumlulan hakkında işlem vapılması gerekiyor'' dedi. Çevre Mühendisle- ri Odası Başkanı Rıfat Göksu ise, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- ğı nı "karanlık senanolan oynat- makla" suçladı. Öte yandan Yatağan ve Yeniköy Termik Santrallan'nın faaliyetinin durdurulması ıle birlikte başlatılan elektrik kesintileri turizmcileri isyan ettirdi. BODER Başkanı Murat'Şe- remetli. hukukun dışma çıkılmama- sı gerektiğini, ancak kesintilerin sür- mesi halinde turizmin ifias edeceği- ni belirtirken, Bodrum Belediye Baş- kanı Tuğrul Acar. mahkeme karan- nın uygulanmasının turizm sezonu sonuna ertelenmesini istedi. Sınırsız Çevre Yolculan Sözcüsü Saynur Gelendost da. telefon tehdit- len aldığını vurgulayarak. "Bizi tu- rizmcilerle. vatandaşla karşı karşıya getirmek istiyorlar. Bu santrallann sorumlusu biz miyiz?" diye sordu. Yatağan ve Muğla belediye baş- kanlan da, hükümeti santrallarla il- gili bugüne kadar önlem almamakla eleştirdiler. Elektnk kesintisi yüzün- den kapasitelerini yüzde 50 düşüren Egeli sanayiciler, santrallann açılma- sı için hükümete ve Danıştay'a faks eylemi gerçekleştirdiler. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Bu konuda en çok adı geçenlerin başında Paldır Küldür Bakanlığı geliyor. Kıyımlar sürerse bakanlığın adı, "Paldır Kül- dür"değû, "AldırDöndür" olacak... Kültür Bakanlığı'ndaki kadrolaşma hareketinin ayrıntılarına inildiğinde şunu söyleyebiliriz: - Türkiye'de bir darbe olayı yaşanmaktadır. Re- fah Partisi, hukuka, devlet çarklarının temel ilkele- rine sürekli darbe indirmektedir... Bakanlıkta, mahkemeden "yürütmeyi durdur- ma" ya da "işlemi iptal" karan alanlara verilen ya- nıt şu oluyor: Prensip olarak mahkeme karartarını uygulama- ma kararı aldık..." Bunun en önemli kanıtı, gerçekten de mahkeme kararlarının uygulanmaması... Bakanlık bünyesinde, "Çalışma ve Değerlendir- me Komisyonu" adı altında bir kurul oluşturuldu. Bu kurula daha çok şu ad yakışıyor: "Sürgün Komitesi..." Başlangıçta formül geçici görevdi. Diyelim ki, Kütüphaneler Genel Müdürü'nü Ankara dışına gön- dermek yerine vekâleten başkasını atamak gere- kiyor. Genel müdür Van'a, bu ildeki kütüphane^e- rin kaç masası- sandalyesi var, saymaya gönderi- liyordu. Bu kurulla, geçici görev, sürekliye dönüştürülü- yor. Gelelim konunun bir başka yönüne... Bakanlıktaki, altında Ismail Kahraman'ın imza- sının yer aldığı atama kararnamelerinden birkaçını sıralayahm: "Kocaeli Körfez Kalburcu Köyü Camisi'nde i- mam- hatip olarak görev yapan Orhan Fevzi Bu- lut'un Tokat Erbaa Çocuk Kütüphanesi'nde 5. de- rece memur kadrosuna atanması uygun görül- müştür." Antalya Akseki Akşahap Köyü Cami imamı ha- tibi olarak görev yapan Ismail Güneş'/n Elazığ Ağın Halk Kütüphanesi'nde boş Dulunan memur kadrosuna naklen atanması uygun görülmüştür." "Bursa Mustafakemalpaşa Yeşilova Köyü Cami Imam Hatibi Zeki Demir'/n Karacabey flçe Halk Kütüphanesi'ne müdür olarak atanması uygun gö- rülmüştür. " Elimizde buna benzer onlarca atama kararname- sinin belgesi var. Önce soralım: Bir kütüphaneciden imam olur mu? Olmaz... Soruyu ters çevirelim: Bir imamdan kütüphaneci olur mu? Olmaz... ,, Ama, Paldır Küldür Bakanlığı'nda oluyor... Kaliteli Insan... Sadece kütüphanelerde değil, bakanlığın başta müzeler olmak üzere, uzmanlık isteyen pek çok bi- riminde de benzer atamalar yapılıyor. Bir başka uygulama da şu: Bakanlığa bağlı sanatçılar, korolar, orkestralar davet edildikleri yeriere gönderilmiyor... Halk Dansları Topluluğu'nu Saraybosna mı ça- ğırdı? Hayır, gidemez... Trabzon'daki etkinliklere bakanlık sanatçılan mı çağırdı? Hayır, gidemez... Kültür Bakanı'nın, bakanlığın bütçesinin kısılma- sına onay verdiğini de anımsatalım... Bakanlıktaki son inci de merkez binadaki kütüp- hanenin kapatılması... Bir Kültür Bakanı düşünün ki, kütüphane kapa- tıyor. Yazıyı bağlarken, "Sözümüz kişilerden dışan" deyip, insan kalitesine değinelim... Nitelikli insan gücünün önemini anlatmaya gerek yok. Ülkelerin gücü artık, kelle sayısıyla değil, nite- likli insan sayısıyla ölçülüyor... Ne var ki biz nitelikli insanlanmızı siyasi kadro- laşmanın kıskacında ya yok ediyoruz ya da ülke dı- şına itiyoruz... Durum böyle olunca "kalite" sözcüğü de ister is- temez bölünüyor: KaL.ite... 6 Irtica brifingi DYP'ye de verilmelf ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP ve DSP niil- letvekilleri. Genelkurmay Başkanlığı'na başvurarak irticai faaliyetler brifinginin DYP'liler için yinelenmesi- ni isteyeceklerini açıkladı- lar. TRT'nin. kaydettiği irti- ca brifingini yayımlayabi- leceği belirtildi. Genelkurmay'ın "irticai faaliyetler" konulu brifingi- nin ardından askerler, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilile- ri ile okul müdürlerine de ezbersiz eğitimi amaçlayan modeli anlattılar. CHP Milletvekili Mah- mut Işık, Genelkurmay Başkanlığı'nın hâkimler. savcılar. sivil toplum örgüt- leri. profesörler. Yargıtay üyeleri ve gazetecilere ver- diği brifingini her siyasi parti grubuna ayn ayn ver- mesi gerektiğini belirterek bu istemi Genelkurmay Başkanlığı'na ileteceğini söyledi. Işık, "Ülkenin için- de bulunduğu tehlikeleri belli ki bu partiler gazete ha- berlerinden anlayamamak- ta. O nedenle brifîngde da- ha i> i anlayacaklarmı sanı- yorum. Genelkurmay, Re- fah Partisi'ni brifmg dışında rutabiUr, çünkü onlar bu ko- nuyu zaten gayet iyi bUiyor- lar" dedi. DSP'li TBMM İdare Amiri, Gaziantep Mil- letvekili Mustafa Yılmaz. Genelkurmay'ın verdiği "irtica" konulu brifinge en fazla DYP'nin ihtiyacı ol- duğunu belirterek, "Refah irtica işini gayet iyi biliyor. Çiller'in de bildiğine inanı- yorum. Çiller dışındaki DYP'Iilere brifingverilmesi- nin ülke yaranna olacağma manıyorum" diye konuştu. DSP tzmir Milletvekili Veli Aksoy, Genelkurmay Başkanlığı'nın DYP'ye bri- fing vermesinde yarar oldu- ğunu savunarak şu görüşle- ri dile getirdi: "Clkenin için- de bulunduğu krizi aşabil- mesi ve rejim bunalımından kurtulma yolu Meclis'te aranmabdır. Biz solda du- ran nıilletvekilkriolarak ül- kenin getirikiiği noktamn ve irtica tehükesinin bilincin- deyiz. Ancak DYP'nin bu- güne kadar ortaya ko\ duğu tavnr, bunlann bilincinde ol- madıklannı göstcriyor." Mustafa Kemal Derneği Başkanı Kamran Baran, Genelkurmay Başkanı Or- general Ismail Hakkı Kara- dayı'ya brifingler nedeniy- le teşekkür etti.