25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 1997 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Yeni Umut Gerek Dr. ENGIN UNSAL T urk sı>asal vaşamı çok çalkantılı bır donemden gevıyor Sıvasetesnafinın 1950'den ben çağdaşlık kar^ıtı kesımlere \erdığı odunlenn urûnunu sım- geleyen Refah Partısi bınncı partı ola- rak TBMM'ye gırebılmış ve hukume- tın bu>uk ortağı olabılmıştır Mııstafa Kemal ın onderlığınde ulusumuzun verdığı ulusal bağımsızlık savaşının topluma v e ulkeve kazandırdıği tum de- ğerler ve erdemler. son derece sınsı \e planlı bır yaklaşımla, tersyuz edılmek Turkıye nın çağdaş-lığa donuk >olu koktendıncı akımlann onculuğunde uygarlığın tum değerlennı yok sayan bır yöne çevnlmek ıstenmektedır Türkıye uvgarlık adına çağdaşlık adına. ınsanca yaşamak adına elde et- tığıkazanımlannakolav ulaşmadı Gu- numuz gençlennın TBMM'debulunan temsılcılenmızın ve ulkenın içıne ıtıl- dığı kargaşadan rahatsız olan herkesın okuması gereken bır başyapıt var Fa- lihRıfkıAtay ınÇankava'sı FalıhRıf- kı Atay çok partılı yaşama gırdığımız yıllarda Dünya gazetesi başv azan ola- rak pek çok aydının tepkısını almışsa da gerçeklere sadık kalarak, buyuk on- der Ataturk'un verdığı savaş,ımın tum aynntısını Çankayaadlı yapıtında ser- gılemış ve enun hangı koşullarda bır ımparatorluğun kullennden genç Tur- kıye'yı yarattığını ınanılmaz guzellık- te kaleme almıştır Turkjye'yı Suudı Arabıstan, lran çızgısıne gen çekmeye hazırlanan, daha dune kadar yonettığı- rtıız toprakJarda yaşayan bır çol bede- vısının Turkıye'nın başbakanını "Be- nim yardımcım" dı> e dunv a kamuoyu- na tanıtmasının ezıklığını ıçıne sındıre- bılen ınsanlara bunca canla % e bunca oz\ en ıle kurulmuş demokrası v e cum- hunyetımızı yanı Turkıyemızın gele- ceğını teslırn edemeyız Boylesıne zor koşullarda kurulmuş boylesıne guzel ve umut dolu bır ulkenın çağın duşma- nı ınsanlara kolay teshm edıleceğını hıç kımse beklemesın ve hatta her ne ko- şulda olursu olsun, teslım edılmeyece- ğını bılsın REFAHYOL hukumetının Adalet Bakanı ve ulkemızde var olan gencı akımlann da mımarlanndan olan Şe\- ket Kazan geçenlerde gorsel yayın ve basında genış yeralan bırkonuşmasın- da "Allah'a şukur, Tansu Bacı vaman çıktL Imtıhanı başan Ue \erdı. O da sö- zunfin eri, biz de sozumuzün eriyiz. 2000 yıiına kadar hükümetiz. Bo\ lesine sozu- ne sadık bacımızı biz başbakan yapaca- gız. 2000 yüında tek başunıza iktidanz, ama hocamızııı sozu var. Tansu Bacı- mızı yine yanımıza alacağız." Bu sozle- n soyleyen ınsanın daha kısa bır sure once Tansu Bacısı hakkında yolsuzluk yaptığı savı ıle TBMM'ye onergeler verdığı sonradan hıç boyle davranma- mış gıbı Tansu Bacısını aklama çaba- lanna gırdığı belleklerde taze duımak- tadır Şurası bır gerçektır kı. REFAHYOL- hukumetı Türk sağının ve solunun bö- lunmuş olmasının urunudur Bu ortak- lık savlandığı gıbı, 2000 yıiına kadar mı surer yoksa bu yazı yayımlanınca- y a kadar sona mı erer bılınmez Bılınen bır gerçek var ıse o da boylesı bır hu- kumet anlayışı ve uygulanmasının bır daha yaşanmaması ıçın sıyasal yelpa- zenın sagında v e solunda sıyaset yapan ınsanlann devletadamlığıkjmlığını ya- kala> abılmelen ve bu kımlığe yaraşan davranışlar sergıleyerek tutarlı İcararlar almalandır Llke ekonomısı Turkıye gozlemcıle- nne guven vermemektedır Dış borç yuku 80 mılyar dolar çızgısıne, ıç borç yukü karnlyonlara v-urmuştur Toplum üç sayılı enflasyonu yaşamıştır lşsızlık yüzde 20 dola> lannda gezınmekte ekonomı ış pazanna gırenlere ış olana- ğı sağlayamamaktadır Yoksul ıle zen- gın arası makası kapatacak en onemlı avadanlıklardan olan sendikacılık su- reklı kan yıtırmektedır 7-8 mılyon do- layında hızmet sozleşmesi ıle çalışan emekçının olduğu ulkemızde, odentı ödeyen sendıkalı ışçı sayısı bır mılyon çızgısının altına duşmek uzeredır Bu gostergeler sağ sıyasetlenn, lıbe- ral ekonomık kararlann urunudur Ül- kenın ekonomık durumu muhafazakâr partı yonetımındekı lngıltere nın duru- munu anımsatmaktadır Muhafazakâr hukumetın ıktıdan sırasında yoksulluk belırgın bır bıçımde artmıştır 1979- 1993 donemınde toplumsal gelınn en alt yuzde 10'luk dıhmının ortalama ge- lın yuzde 14 duşerken, en ust yuzde 10'luk dılırrun ortalama gelın yüzde 64 artmıştır (1) Bızde de durum aynen boyledır Son 20 y ıllık uy gulamalann sonunda toplu- mun ust gehr dılımındekı yuzde 20'nın mıllı gehrden aldığı pav yuzde 60 do- laylanna yukselmış, en alt gelır dılı- mındekı yuzde 20'nın aldığı pay ıse 10 dolaylanna düşmuştur Turk toplumu bır umutsuzluk gel- git'ınde yuzmektedır Polıtıkanın sağ kuKannda varhğmı surduren partıler bugune değın topluma guven verecek çalışmalar sergıleyememış, program ureteceğıne vıtnnıne koktencı tslamın temsılcılennı yerleştırme yanşına gı- nşmışlerdır Kamuoyunun dıkkatı ıster ıstemez sol kulvarda koşan partılere çevnlmiştır DSP, lıdennın kanzmasına (çekıcılı- ğıne) tutsak olmuş ve bu partının çatı- sı altında hıç kımse ozgur polıtıkacı kımlıgı ıle ınançlannı söyleyememış, usrune ustluk Islamı akımlardan, hıçbır sol partının aklından bıle geçıremeye- ceğı bır yaklaşım ıle, pa> almaya kalk- mış, partının başkanına dırenenlenn kellesı vurularak partı ıçı demokrasının kapılan kapatılmıştır Yurdunu seven. demokrasıye, cum- hunyete ve hepsınden önemlısı Ataturk ılkelenne ınanan ve sayılan her gün bı- raz daha artan sağduyu sahıbı kımseler CHP'yı destekleme sürecmı başlatmış- lardır CHP'nm başkanı sayın Ba>- kal'ın Atatürk ılkelennden odun ver- meyen yureklı tutumu bu uğurda sonu- na kadar onurlu bır savaşım sergıleje- ceğı söylemı toplum katmanlannda çok olumlu dalgalanmalar yaratmıştır Bu durumda CHP yı çok cıddı bır gorev beklemektedır. partı çevresınde toplanan bu ışıltılı desteğı partı progra- mına ve partı vıtnnıne taşımak CHP çok ıvedı yCnı bır orgütlenme bıçımını yaşama geçırerek çatısı altında tanm kesımının, çalışma yaşamının (ışçının, memurun, sendıkalann) ve esnafin so- nınlanna ıvedı çozumler uretecek bı- nmler kurmalıdır Bu bınmler aracılı- ğı ıle partıyı ve ılkelennı tarlalara, fab- nkalara ve dukkânlara taşımalıdır Partı. hazırlayacağı umut ızlencelen (programlan) ıle bır beyin nrünası ya- ratrralıdır Bu heyecan dalga dalga buğday tarlalanna, şafak vakıtlennın fabnka tezgâhlanna taşınmalıdır CHP kendısının doğal ortaklanna, yanı bu ulkenın emekçılenne kadınlanna, ay- dınlanna, hak arayanlanna, hukuku oz- leyenlenne yenı umutvermelıdır Turk halkının boylesme bır umuda, boylesı bır heyecana, aynen Kurtuluş Savaşı yıllannda olduğu gıbı gereksınımı var- dır CHP bu umudu ve heyecanı yara- tabılır ve de yaratmalıdır 1- Ergın Yıldızoglu Ingılız tşçı Par- tısı Nıve Var'? Cumhumet 16 Nısan 1997 ARADABİR ABDULKADİR PAKSOY Kaldırım Eşkıyaları! Sabah okula gıtmek uzere evden çıkıyorum Ev- le okul arası, yunjyerek topu topu on beş-yırmı da- kıkalık bır yol Yurumek ıstıyorum Daha beş-on adım atmadan, kaldınma park et- mış bır otomobıl onumu kesıvenyor Sankı, hapıs- hanede volta atarken bırdenbıre burnunuzun dı- bınde bıtıveren bır kabadayı gıbı Olur rnusun, ol- durur musun'? "Lâ havle" çekıp karşı kaldınmageç- mekten başka çare yok "Ite dalaşmaktansa, çalı- yı dolaşmak daha lyı " Sağı solu kollayıp karşı kal- dınma geçıyorum Orada da ellı metre gıtmeden ay- nı durum Bu kez bırkaç araç arka arkaya kaldırımı ışgal etmış Yola ınıp yurumek mumkun değıl Yo- lun ıkı yanı da kaldınma paralel arabalarla kaplan- mış Bu durumu olağan karşılıyoruz artık her cad- denın, her sokağın ıkı yanı doğal park yen 1 Kaldı- rım kapalı kaldırımın dıbı de Nereden yuruyece- ğız? Uçacak değılız ya Çaresız, caddeden geçen araçları kollayarak yola ınıyorum KaJdınmın dıbıne park etmış araçlara surtunerek yurumeye çalışır- ken, bır yandan arkama bakıyor bır yandan da kal- dırımı gozluyorum ılk boşlukta çıkıp yurumek ıçın Bu sırada, sabahın guzellığını duşunmek, duşlemek mumkun mu' Ikıde bır, boğazlanan bır hayvanın çığlığı gıbı kulağımın dıbınde patlayan korna ses- len kafamı şeytan pazanna çevınyor Dogrusu, ya- vaş yavaş arabalaşıyorum Arabası olmayan ya da arabaya bınmeyen, araba mı olacak'' Bır an, çocuk- luğum gelıyoraklıma, neredeyse omzumdakı çan- tayı elıme alıp dıreksıyon gıbı sağa sola çevırerek ben de "dut düf'dıyeceğım Geçen gun oyle bır durumla karşılaştım kı, az kalsın caddenın ortasına atacaktım kendımı Bır ılkokul çocuğu Kız Ak yakası, mavı onluğu Elı yuzu tertemız Saçları taranmış Ikı de kurdele- sı var başında Sevımlı bır tavşan yavrusu gıbı Sır- tında çantası Bır elınde "beslenme "sı (eskıden azık derdık biz), bır elınde suluğu Kaldınmda karşısına dıkılmış araç ınsı bır heyulanın onunde ağladı ağ- layacak Bellı kı okuluna yetışmek ıstıyor Ama ge- çemıyor kaldırım ışgal edılmış Caddeden araçlar sel gıbı akıyor Kaldırımı kapamış aracın yanından caddeye ınıp ınmemekte kararsız Yavrucağızı elınden tutup karşı kaldırıma geçırınce, kendımı meydan muharebesı kazanmış bır komutandan da- ha mağrur ve muzaffer buldum1 Çocuğu uğurtar- ken, bır de oğut vermeyı unutmadım "Aman yav- rum, annene babana soyle, senı servıse yazdırsın- lar 1 " Artık, okul çağında çocuğu olan aıleler okul- la ev arası yuz metre bıle olsa servıse venyorlar ço- cuklarını Yuruyecek yer kalmadı kent ıçınde Nasıl da pervasızca ışgal edıyorlar kaldırımlan1 Ya araç sahıbı olmayanlar? Yayalar'' Hele hele ozurluler^ Sevgılı dostum Umit Sanaslan'ın, bır gun yıne bu kaldırım eşkıyalanyla boğuşarak yurumeye ça- lışırken, ofkeyie soyledığını unutamıyorum "Be- nım de bır kaldınma dort kazık çakarak 'Burası be- nımdır' demeye hakkım yok mu^" Bence var Ama ıçımızdön' bırı boyle bır şey yap- sa hemen "de//" yerıne koyarlar adamı Çunku, arabası yok 1 Pekı, arabası olanlar neye dayanarak kendılerıne boyle bır hak tanıyorlar "akıllıca"^ Bunlan duşunurken, zırlaya zıriaya yanımdan ge- çen bır kamyonetın saldığı egzozla boğulayazdım Dedım ya okula gıdıyorum Oğretmenım, ders an- latacağım sınırlenmemelıyım1 Beledıyesız, sahıp- sız kentlerde yaşıyoruz KONYA EREĞLİ 2. AŞLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Savı 1996 130 Davacı Zehra Aydoğdu vekılı avukat Nazım Ozaslan tarafından davalı Hamdı Aydoğdu aleyhıne açılan alacak davasının >apılan >argılamasında \enlen ara karan ge- reğınce Davalı Kırşehır Mucur Karkın Kovü'nde oturur Ham- dı Aydoğdu yadavadılekçe^ı teblığ edılemedıgınden ıla- nen teblığıne karar venlmekle, davalının duruşma gunu olan 27 5 1997 tanhınde duruşmada bızzat hazır bulun- masi \eya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, olmadı- ğı takdırde yargılamaya yokluğunda devam edılıp karar venleceğı davetıye >erıne kaım olmak uzere ılanen teb- lığ olunur +Basın 11656 C'umhuriyet çalışanı Kuzguncuk, Beylerbeyı, Cengelkoy, Paşalımanı veya Arnavutkoy, Gumuşsuyu'nda ev arıyor Tel: 512 O5 05 (518) Aydınca... ERAY KARINCA K ızılırmak bo> lannda MO 585'te kıyasıya bır savaş surmektedır Bır > anda Kral Aİyates komuta- sında Lıd> a, öte yanda Kral Ke- yaksarkomutasında Med ordu- İan çarpışmaktadır Savaşın en kızgın anında guneştutulur Korkuya kapılan as- kerler, "Tanrılar savaşmanuzı Btemi> 1 or'' dıyerek kaçışırlar O> sa aynı donemde Ivonya kentlennde ınsan- lığın ılk bılımsel uyanışı yaşanıyor, olaylar dın- sel ınanışlann dışında nesnel v e fızıksel guçler- le açıklanmaya başlanıyordu Bu uvanış o denlı ılen gıtmıştı kı savaş alanından ordulan kaçıran guneş rutulması Mıletlı Thales tarafindan once- den hesaplanmıştı Thales'ın vanında. lyonya Okulu olarak adlandınlan ve Gedız Irmağı Bu- yuk Kuçûk Menderes vadılenyle Sakız ve Sısam adalannda kurulmuş 12 lyon kentınde yas^yan Anaksimandros, \naksimenes. Heraklietos, Anaksagoras gıbı duşunurler bugunku bılımsel dûşünce ve bınkımımızm temellennı atmışlardır mlıAı^l bılgmın, akıjcı dujuncenın^doğa, madde,£vren ve coğrafyaya îlışkın araştırmala- nn ılk kez bu kentlerde fılız vermesı bır rastlan- tı değıldır Çunku tıcaret merkezı olan lyon kent- lenne dunyanın çeşıtlı yorelennden gelen tuccar- lar değışık dunya goruşlen ve yenılıkler de getı- nyorlardı Ustelık her bınnm tannlan da başka başkaydı Orneğın Babıl tannsı Mardukda, Yu- nantannsı Zeusda goklenn tannsıydı Yanı gok- lere egemen ıkı tann vardı Oyleyse tannlardan bın uydurulmuştu Ya yabancılar > a da kendı ra- hıplen valan soyluyordu Bu çelışkıler doğanın gerçeklennın tannlara ınanmakla kavranılama- yacağı sonucunu doğurdu Doğa olaylannda tan- nlann sozde buvTuklan yenne doğanın kendı ıl- kelennın geçerlı olduğu anlaşılmaya başlandı Bu uyanışın, yıne tıcaret merkezı olan başka toplumlarda değıl de lyonya da gerçekleşmesı- IST.NIUI 9.ULUSLARARKSI « S " M I İŞTHNBUl U«KM i TİYATRO FESTİVKLİ 19 Mayıs - 3 Haziran 1997 nın gensınde. duşunce ve ınançlann serbestçe açıklanmasına olanak sağlanması y anında, Fını- ke alfabesının Yunancaya uyarlanarak okuma- yazma oranının arttınlması. böylece toplumun genel kulturunun yukseltılmesı de etkılı olmuş- tur(l) Cumhunyetın kuruluşuyla bırlıkte Arap alfa- besınden Latın alfabesıne geçış de aynı düşun- cenın, yanı toplumun genel kulturunun yuksel- tılmesı ıstemının urunudur Osmanlı'nın, bır ıkı bıreysel çaba dışında bılım ve uygarlığa bır kat- kısının olmadığı acı bır gerçektır Kuşkusuz bun- da Arap alfabesını oğrenmenın guçluğu nedenıy- le okuma-yazma oranının ve -dolayısıyla- halkın genel kültürûnûn düşukluğunun payı yadsına- maz Öyleyse Cumhun>etın kuruluş felsefesı olan akıl ve bılım yoluyla çağdaş uygarlığa ulaşmak ıçın okuma-yazma oranının arttınlması yanında, temel eğıtımın 5 yıldan 8 yıla çıkanlması, top- lumun genel kultur düzeyının yukseltılmesı açı- smdan önemhdir Ama yeterlı değıldır Dünya- da temel egıtırru ,5 yıl olan az sayıda, belkı de tek ülke olmanın utancını aşmak kuşkusuz onemlı olmakla bırlıkte bu surenın nıtelık açısından da doyurucu olması bılımsel duşunceyı benımset- meyı hedeflemesı bır zorunluluktur Temel eğı- tımm 8 yıla çıkanlması ıçın çaba harcayan kışı, kurum ve aydınlann. vasa çıkanlırken venlecek eğıtımın ıçenğı açısından da duyarlı olmalan ge- reklıdır Ulkemızde bugûn gelınen noktada, Cumhun- yet dönemının ıkıncı yansından ben, sıyasal çı- kar sağlamak amacıyla dmsel yaklaşımlara odun veren ortalamacı anlayışın bır an önce terk edı- lerek laık ve bılımsel anlayışın eğıtımın ozunu oluşturmasından başka seçenek yoktur Başka seçenek, ulkemız açısından tehlıke çanlannın fe- na halde çalması demektır llkel. acımasız somu- ru duzenlennı sürdûrmek ve ulkemızın laık, de- mokratık nıtelığını kendı halklannın uyanması tehlıkesinden oturu kötu omek olarak görup dış bıleyen petrol zengmı bedevılenn ekmeklenne yağ surmektır lran'ın kımseden gızlemedığı şe- nat ıhracı çabalanna çanak tutmak demektır Tanh umulmayan taşlann çok başlar yarabı- leceğının orneklenyle doludur Işte Anadolu'dan bır ornek Zengınlığıyle unlu Lıbya Kralı Kre- zûs'un (Kroısos), Pers Kralı II. Krus'a (Kyros) yenılmesının ardından Anadolu. dolayısıyla lyon kentlen de yaklaşık ıkı y'uzyıl lran'ın atalan olan Perslenn egemenlığınde kalmıştır Cumhunyetın temel ılke ve nıtelıklennın sağ- lam dokusu nedenıyle gunumuz ıçın bır tehlıke gorunmemekle bırlıkte, ıçımızdekı bazı aymaz- lann dınsel ınançlarla oynarken bılerek ya da bıl- meyerek karşıdevnme kuyruk sallamalan daya- nılamayacak boyutlara ulaşmıştır Başta eğıtım olmak uzere yaşamın her alanında uvanık, dın ve tepkılı olmak, kıtlelenn uyutulmasına. dının duyunç dunyasmdan cuzdan ve sıyaset dunyası- na sokulmasına karşı çıkmak. aydın olmanın ge- reğıdır , Bugün; başta M^çl ve Pnenne (Güllübahçe) olmak uzere 12 lyonj^entının bazılan Aydın ılı- mız sınırlan ıçınd^er almaktadır, Osmanlı do- nemınde neredeyse tamamı Aydın, "Işık alan. ışıkh, avdınlık. puTİtüı" anlamına gelır Aynca entelektüel sozcuğuyledeeşanlamlıdır tyonuv- garlığının, ınsanlığın bılımsel duşuncesının be- şığı olduğu anımsandığında, bu topraklar uzenn- dekı ıhn adının "Aydm 1 " oluşu kıvanç vencı gu- zel bır rastlantıdır Avdın sozcuğunden turetılen aydınca ıse, "Aydın olana yakışır biçimde" de- mektır Gün, aydın olana yakışır bıçımde yaşa- mın her alanında "aydınca" tutum almak ve şe- nat ozlemcılennın hevesını kursaklannda bırak- ma gunudur Giardano Bnıno'dan Aziz Nesine kadar aydınca davranabılen herkese gunaydın' (1) Alı Demırsov Evren 'ın Çocuklan, Metek- san AŞ Uçuncu Baskı Ankara 1995 s 66-67 Gişeler Açılıyor Othello - 19, 20 Mayıs 1997 / AKM Buyuk Salon Kadınlardan Konuşalım - 20, 21 Mayıs 1997 / AKM Oda Tıyatrosu Kral Lear - 21, 22, 23 Mayıs 1997 / Aya Irinı BirAta Krallığım - 22, 23 Mayıs 1997 / Muhsın Ertuğrul Sahnesi Everest My Lord - 23, 24 Mayıs 1997 / Cihangir Parkı Haldun Taner Kabare - 24, 25 Mayıs 1997 / Taksım Sahnesi Park Yapılmaz - 25, 27 Mayıs 1997 / Joyport Club Hanna Schygulla • 26 Mayıs 1997 / AKM Buyuk Salon Çalışmalar: 1967-1995 - 26 Mayıs 1997 / AKM Konser Salonu Simyacı - 27, 28 Mayıs 1997 / Taksım Sahnesi Köleler Adası - 28, 29 Mayıs 1997 / Muhsın Ertuğrul Sahnesi Maria Callas - 29, 30 Mayıs 1997 / Kenter Tıyatrosu Arturo Ui'nin Önlenebilir Yükselişi - 30, 31 Mayıs 1997 / AKM Buyuk Salon Otobüs -31 Mayıs, 1 Haziran 1997/Taksım Sahnesi Armand Dust 2 / Susamak - 31 Mayıs, 1 Haziran 1997/ Muhsın Ertuğrul Sahnesi O Salı -1,2 Haziran 1997 / Zarıfi Kuvayi Milliye Destanı - 2, 3 Haziran 1997 /-AKM Buyük Salon Festival biletleri 10 Mayıs Cumartesi gününden itibaren Atatürk Kültür Merkezi gişelerinde... NOT 65 yaş ve uzerı seyırcıler ıle Tıyatro sanatçıları ıçın bılet fıyatları uzerınden %25 ındırım uygulanacaktır Henkel MARMARA V RENAUIJ Bu ılan Cumhurıyet Gazetes n n katkıs yla yay nlanmışt r Cumhunyet YEŞtLYURT KADASTRO HÂKÎMLİĞİ'NDEN DosyaNo 19971 1 Davacılar Salıha Ba- kırcıoğlu ve arkadaşla- n tarafından davalılar Hazıne v e köy muhtar- lığı aleyhlenne açılan dav anın mahkememız- ce yapılan açık duruş- masında venlen ara ka- ran uyannca. Yeşılyurt ılçesı Gözene koyun- dekı 366 parsel sayılı taşınmazla ılgılı dava- lılardan Bırsen Alak ve Mehmet Alak adına çı- kanlan davetıye teblığ edılememış, zabıtaca yaptırılan tahkıkata rağmen yıne de adres- lerı tespıt edılemedı- gınden, bu defa adlan- na ılanen teblıgat >a- pıhnasına karar venl- dığınden bu davahlann duruşmanın atılı bu- lunduğu 10 06 1997 gunü saat 09'da mah- kememızdedelıllen ıle bırlıkte btzzat hazır bu- lunmalan aksı takdır- de yokluğunda karar venleceğı hususu ven- ne geçmek ûzere ılan olunur 29 04 1997 Basın 19377 Vatanseverler, ınsanlar, doğaseverler, toprak erozyonu size sevebileceğiniz hiçbir şey bırakmıyor. T.E.M.A. Turkıye Erozyonla Mucadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vakfı Tel.: (0212) 281 10 27 268 09 85 PENCERE Bip Yazıda Bütün Dünya••• Oğrencılıkyıllarımda, resım sanatına ılışkın bır kı- tap elıme geçmıştı adı ve yazarı belleğımden sılın- dı, ama, ılksayfasındaokuduğum şutumceyı unu- tamadım "Bır yaprakta butun dunya1 " Ne demektı bu? Ilk elde anlayamamıştım, oysa evrenın gızemı bu tumcede yuvalanıyordu Yaprağa bakıp ağacı, ağaca bakıp ormanı goren gozun sahıbı, ormana bakarken ruzgân duyumsu- yordu Ruzgânn hışırtısı, evrenın sesıydı Insan bedenınden bır parça alıp laboratuvar de- neyımınden geçıren bılım adamı, butunu kapsa- yan bır sonuca ulaşıyordu, ressamın tek yaprak uzenndekı çalışması, doğanın butununu kucakla- yan sanatçı sezgısının tuvale yansımasıydı Yerel ıle evrensel arasındakı ılışkıde temel bağın- tı, parça ıle butunu bırleştırır • Arkadaşımız Ergın Yıldızoğlu'nun 7 Mayıs 1997 gunu gazetemızde yayımlanan yazısını okudunuz 7 Okumadınızsa, okuyun derım Yıldızoglu nun yazısında, Zaıre, butun dunyayı kapsayan bır yaprak "Butun dunya" ne demek? "Yenı Dunya Duzenı* " Zaıre dıktatoru Mobutu bolgesınde 32 yıllık dık- tator ama yıldızı sondu Neden? Kımısı dıyebılır kı - Aman canım, Zaıre neresı, Turkıye neresı? Bı- ze ne Mobutu'dan^ Hayır Ergın Yıldızoglu neyı anlatıyor? Orta Afrıka toprağının ustunde kabılelerden olu- şan bır toplumsal yapı v.ar, altında yeryuzunun zen- gın stratejık madenlen var Orta Afrtka'da Batı'nın buyuk şırketlen var Batı'nın tohumladığı kara de- nlı dıktatorler var, ezılen halklar var, bdgısayariardan suzulmuş bılançolann vurguladığı kâr ve rekabet hırslannın kıran kırana savaşımları var, kabılelenn ılkel kan davaları var Yenı Dunya Duzenı'nde kol emeğını zamanlata- rıhe gomeceğı soylenen robotlar var, kol ışçısı bıle olamamış Afrıka zenc.ılerı var Tumu de Orta Afrıka'da bu varların Karadenlı ınsanın yokluğunu, bu varlann Orta Af- nka'dakı varlığı oluşturuyor • Mobutu, emperyalızmın Orta Afrıka'da tohumla- dığı dıktatorlerden en uzun omuriusuydu Neden yukseldı 1 ? Neden ınışe geçtı'? Gucunu kımden alıyordu? Yenne kım geçecek? Mobutu, guçlu bır dıktator muydu 9 Halkın tepesınde tepı- nen bır Batı kuklası mıydı" 7 Zaıre, gunumuz tanhınde bır yaprak "Bıryaprakta butun dunya " Bır ulkede "Yenı Dunya Düzenı"n\n butununu gormek olanağı veır t Ama baktığını goren goz IÇK)/ -•• t • > » SE VGILIANNEMIZE Anneler Giinü 'nde satta sürpriz yapmaya hazırlanırken, bize 6 Mayıs sabahı yaşamımn tek kötü şakasım yüreğimize kor ateşi bırakarak yaptın sevgili ŞERİFE ana. Oysa seninle paylaşmayt veyapmayı düşündüğürnüz öylesine çok şey vardı ki; umutlarumz ve düşlerimizle birlikte. Dostluğunu, o sımstcak kucağım, sevgini ve gül yanaklı yüzünü yaşamımız boyunca asla unutmayacağız. Ve senv üzdüysek eğer, bizi affet Eşi, çocuklan, gelinleri ve torunlan adına Avukat Bedii YARAYICI Çıçek duygunun Anne sevgının sımgesıdır Çıçek duygudur, çıçek kulturdur. Çıçek uygarlıktır. Hayat anne ıle başlar Uygar ve onurlu bıryaşam çıçekle bıter Annesız v& çıçeksız bır yaşarh duşunulemez. TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜ'NÜ KUTLARIZ. DCMA ÇİÇEKÇILİK LİMİTED ŞIRKETÎ \ierkez Guzelbahçe Sokak \o 9 4 \ışantaşıLtanbul Tel (0212) 2-1124 85 241 65 49 Fax (0212) 232 6124 Şuhe l ahkonağı Caddesı \o 7 4 \ışantaşı htanbul Tel (0212)247 472) Meadnekm \ D 322 002 V9 A seribinden ba^langıç numaraM 80201 bıtı^ numarası 80250 A sensınden ba^lanğıç numarası 80251 bıtı$ numarası 80300 A sensinden ba^langıç numarasi 80301 bıtış numarası 80350 3 adet boş fatura kocanı kavbedılmek Miretıyle zayı edılmıştır Hükumsüz olduğu 3 >ahıslara duyurulur Tempo Tanıtım ve Pazarlama Ltd. Şti. Diizenlı çalışacak pratisyen hekım aranıyor. Tel: 0.256 518 36 20 SÖKE/AYDIN tÜ Ingılızce Iktısat Fakultesı kımlığımı kavbettım Hukûmsuzdur B Ğ Otelcılık ve Tunzm Meslek Lısebi dıplomamı kaybettım Hükumsûzdur V EDAT P4ÇALMAV
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear