Catalog

a MAYIS 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Almanya'da 4nsan külleri kutuları • BLCHENWALD(AA) -Almanya'nın VVeımar kenti yakınlanndaki eski f Buchenwald toplama Icampında, içlerinde insan 'külleri ve kemikleri bulunan 700 kadar kutu ortaya çıkanldı. îiuchenvvald Anıtı ; yetkililerinin açıklamasına r göre kutular, Naziler larafmdan kullanılan icrematoryumun (insan yakılan yer) çatı arasında bulundu. Onanm için çatı arasina çıkan işçiler, içlerinde kül ve kemikler bulunan kutulan gördüler. 8 yıla karşı mffing • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mıllı Güvenlik Kuruiu'nun (MKG) 28 'şubat toplantısında alınan -yaphnm uyanİ! •kararlardan 8 yillık kesintisizeğitime karşı oluşturulan cephe, uygulamaya karşı bayrak açmaya hazırlanıyor. "8 yıl 'karşıtı cephe" tarafından 10 mayıs cumartesi günü •yurdun çeşitli illerinde, 11 mayıs pazar günü de Müstakil Sanayici 'lşadamlan Demeği (MÜSİAD) önderliğinde Istanbul'da bir miting gerçekleştirilecek. Ankara Fmam-Hatip Liseleri ^Mezunları Demeği Başkanı Fehmi Çalmuk, eylemlerinin MGK'yi .hedef almadığını savundu. 2 bayramda 237 ölü • ANKARA (Cumtauriyet Bürosu) - Türkıye Şoförler ve Otomobilciler Federas- yonu Genel Başkanı Derviş Günday, Trafik Haftası ne- deniyle yayımladığı mesaj- da, özellikle tatil dönemle- rindeki kanlı bilançoya dik- kat çekti. Türkiye genelinde şehir içi ve dışı yollarda bu yıl Şe- ker ve Kurban bayramla- Tinda meydana gelen top- "lam 682 kazada 237 kişinin Vaşamını yitirdiğini ve 'T434 kişinin yaralandığını " Bildiren Günday, Şeker Bayramrnda meydana ge- len toplam 41 kazada 59 kişinin öldüğünü, 77 kişi- nin yaralandığını; 7 günlük •Kurban Bayramı'nda 641 •kazada 178 kişinin yaşamı- nı yitirdiğini, 357 kişinin de sakatlandığını açıkladı. GençGk Kurultayı • ANKARA (Cumhuriyet Sürosu)- 1. Ulusal Gençlik Kurultayı, cumhuriyetin kuruluşunun 74. yılında "Çağdaşlaşma Sürecinde Gençlik ve Siyaset llişkisi" gündemiyle toplanacak. ÇYDD Ankara Şubesi Başkanı Gülsen Daldal yaptığı açıklamada, derneğin Atatürk ilke ve devrimlerinin ışığında, eğitim, sağlık, gençlik, çevre ve kadın sorunlan -gibi önemli konularda (oplumu bilinçlendirmeyi hedeflediğini belirtti. üçağa bomba ihbarı • tstanbul Haber Servisi - tstanbul-Beyrut seferini yapacak olan Middle East Havayollan'na ait Boeing 707 tipi uçağa kalkış öncesi yapılan bomba ihban asılsızçıktı. İşçfjer yüpiidü • GÖLCÜK (Cumhuriyet) - Gölcük Tersanesi'nde çahşan binden fazla işçi, toplu sözleşme görüşmelerinin sonuçlandınlmamasını protesto için düdüklü yürüyüş yaptı. Dün saat 12.00'de tersane önünde toplanan işçiler, "Hükümet istifa" sloganı ile yürüyüşe geçtiler. İşçiler RP ve DYP üçe binalannın önüne de siyah çelenkler bıraktılar. Harb-lş Sendikası Kocaeli Şube 2. Başkanı Kadir Çay, hükümetin işçileri yoksulluğa mahkûm ettiğini söyledi. Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünce tescilli 06.05.1997 tarih 36198 numaralı Gümrük Giriş Beyannamesi konusu eşyaya ait Gümrük Vezne ahndısı kaybolmuştur. Hükümsüzdür TEMAS TEKSTİL Makinaları Servisi Tic. ve San AŞ. 'Kral çıplak' başlıklı mektuplarda, 'Ya sevin ya terk edin. Yoksa cezalandınlacaksınız' deniliyor halka gözdağıYurt Haberleri Servisi -Tunceli'de ay- dın ve demokrat insanlara kimliği belir- siz kişilerce gönderilen "Kral çıplak" başlıklı mektuplar korkuya yol açtı. Mektuplarda. u Ya sevin ya da terk edin. Yoksa cezalandınlacaksjnız" denildi. Elazığ'dan gönderildiği belirlenen mektuplar yurttaşlarca "failli meçhuller yeniden başlayacak" şeklinde yorumlan- dı.TÎKKO ve PKK'nin bölgedeki faali- yetleri ile örgüt içi çatışmalann detayla- nyla verildiğı mektuplar kimilerine gö- re bazı sol örgütler, kimilerine göre ko- rucular, kimilerine göre de kontrgerilla tarafından gönderildi. tki sayfahk mek- tup şöyle başlıyor: "Oyun devam ediyor-. tnançlanmz ve propagandanızui temeli bitmiş; her şeyi halka davatarak vaptınyorsunuz, artık kapılar açılmıvor, aksine yüzünüze kapa- nıyor... En katiramanınız Mazlum (TIK- KO Genel Sekreteri) ödlek çıkü. .-Adem'in sonu da Savaş'ın (TİK- KO'nun öldürûlen genel sekreteri Cüneyt Kahraman) sonu gibi olacak... .-Aptal nusınız, kör mfisünüz? Her se- ne aynı oyunda, aynı rolleri oynuyorsu- nuz. Yönetmen kim, rejisör kim merak edip ögrenmiyorsunuz. Emperyalistleri yeriyorsunuz. Dersûn'i kana bulayıp em- peryaHsderin ekmeğine yağ sürüyorsu- nuz, bize kalırsa bu yûzden biraz daha fazla çıplaksınız™." TlKKO'nun Kardelen adını verdiği ör- güt içi ınfazlara, "Şimdi ağlıvorum gi- denler için, Allah rahmet ey lesin, bittiler, çocuklar ne olur bizi ağiatmayın, sizler bıtmeyin" sözleriy le yer verilen mektup- ta öldürülen 12 kişinin adlan sıralanıyor. Sol örgütlerin 1 Mayıs eylemlerinin de eleştirildıği mektup şöyle devam ediyor: "_ PKK'nin Dersim'de ne gözle görül- dûğünü bile bile partinin sesivle intihar e> lemlerine, yalanlanna ortak olmak. ey- lemlerini benimsemek ne demek, biz ap- tal değiliz. İstanbul'da. Mersin'de olan- lardan haberimiz var. Dersimlileri İstan- bul'da, İzmir'de, Mersin'de gece saat 02.00'lerdekapüannıkırarakl Mayıs'a kannla katılacaksın.. çocuklannı getir- me, cam kıracağız, araba yakacağız, kan akacak' diyen sözde devrimciler, olaylar- da öleceklerin çocuklanna bakacaklar mı? Tabii onlara, koruması olmayan ço- cuklar yeni malzeme olacak. Sizler Der- sinı'i ve Dersimlileri hiçbiryerde rahat bt- rakmayacak nusınız? Sizler kendi halkı- nızı unutmuş. başkalannın çanağından yağ bekliyorsunu/. Demek ki bizden de- ğUsiniz, o zaman da çıplaksınız™" ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART tçişleri Bakanı Akşener, başında bulunduğu örgütün sokağı mafyava bırakmayacağıru söviedi. DYP'de gerginlik devam ediyor TUREYKOSE ANKARA - Bakanhktan istifa eden 2 DYP'linin yen- ne. en geç bu hafta sonu ata- ma yapılması gerekirken par- ti içi muhalefet temsılcileri de atama sonrasının olası küskünlerini beklemeye baş- ladılar. Sanayi ve Tıcaret Bakanlı- ğı'ndan istifa eden Muğla Milletvekili Yalım Erez, DYP'de beklenen hareketlili- ğın ortaya çıkmaması üzeri- ne, REFAHYOL hükümetıne karşı bir seçenek oluşturul- ması umutlannın zayıfladığı yorumlanna katılmadığmı belirterek "İşimizi davul zur- na ile yapmadığunız için ba- suıda bu izlenim ortaya çüo- yor. Liderlerle görüştükten sonra, alternatifleri genel baş- kana sunacağa" dedi. Erez. liderlerle yapacağı görüşme çerçevesiride bugün ilk ola- rak ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'la bir araya gelecek. Sağlık Bakanlı- ğı'ndan istifa eden Istanbul Milletvekili Yıkünm Aktuna ise başanya ulaşana kadar mücadeleye rfevam edecek- lerinı söyledi. DYP'lı 2 baka- nın Milli Güvenlik Kuru- lu'nun toplandığı 26 nisan cumartesi günü istifa ettıği anımsanlırken anayasanın ta- nıdığı 15 günlük vekâlet sü- resinin 11 mayıs pazar günü dolacağına dikkat çekildi. Tansu Çiüer'in yeni küskün- ler yaratmamak ve çok sayı- da milletvekilinin bakanlık umudunu diri tutmak için ka- binedekı 2 bakanı Erez ve Aktunanın yerine kaydınp boşalan yeni bakanlıklara da vekâlet yoluyla 15 gün daha zaman kazanma taktiği izle- yebileceği bildinldi. Sağlık Bakanlığı için, ANAP'tan ıs- tıfa ederek eski partisi DYP'ye dönen Samsun Mil- letvekili CemalAfişan ile Bo- lu Milletvekili Necmi Hoş- ver, Sanayi ve Ticaret Bakan- lığı için de Elazığ Milletveki- li Cihan Paçacı'nın da arala- nnda yer aldığı çok sayıda milletvekilinin adı geçiyor. DYP'deki iç kavga da ka- bine değişikliğine endekslen- di. Muhalifler hükümet soru- nunun tartışmaya açılması durumunda. bu haftaki grup toplantısma katılmama kara- n verdiler. Muhalifler, "Oyu- na gelmeyiz, gücümüzü belir- lemeye çakşacaklar" derken asıl kavganın kabine değişik- liğinden sonra başlayacağı mesajmı verdiler. CHP, görevinden alınan bürokratlarla ilgili yargı kararlannın neden uygulanmadığmı sordu Kadrolaşma TBMM gündemindeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP. REFAH- YOL hükümetinin RP ka- nadınıtı Maliye Bakanlı- ğı'nda doruk noktasına ulaşan kadrolaşma hareke- tıni, TBMM gündemine getirdi. Izmir Milletvekili Birgen Keles, Başbakan Necmettin Erbakan'ın ya- nıtlaması istemiyle TB- MM Başkanhğı'na verdiği soru önergesinde. görev le- rinden alınan bürokratlar- la ilgili yüksek yargı karar- lannın uygulanmama ne- deninın açıklanmasını is- tedi. Birgen Keleş, Başbakan Erbakan'ın yanıtlaması is- temiyle TBMM Başkanh- ğı'na sunduğu yeni bir so- ru önergesinde, anayasa- nın 138. maddesinin "Ya- sama vc yürütme organla- n ile idare; mahkeme ka- rarlanna uymak zorunda- dır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiç- bir surette değiştiremez ve bunlann yerine getirilmesi- nigeciktiremez" hükmünü içerdığini kaydederek. "Anayasanın bu hükmü ge- çerlidegilmidir?''dedi. Keleş. eski TEAŞ Genel Müdürü Mustafa Turhan. eski Karayollan Genel Müdürü Dinçer Yiğh. eski Devlet Su lşjeri Genel Mü- dürü Raif Ozenci ve eski Emniyet Genel Müdürü Alaattin Yüksel'ın durum- lannı anımsatarak görev- lerinden alınan bürokrat- larla ilgili yüksek yargı ka- rarlannın neden uygulan- madığmı sordu. Keleş, "Bu durum anayasanın çiğnenmesi demek değil mjdir" dedi. Bu arada Resmi Gaze- te'nin dünkü sayısında ya- yımlanan atama kararla- nyla bürokraside bazı gö- rev değişiklikleri yapıldı. Tütün, Tütün Mamülleri, Tuz ve Alkol Işletmeleri (TEKEL) Genel Müdürlü- ğü'nde boş bulunun Yöne- tim Kurulu üyeliğıne Hazi- ne temsilcısi Faik İçmeli atandı. Uluştırma Bakan- lığı Müşavirliği'ne de Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı APK Kurulu Başkanlığı uzmanı Mus- tafa Genç getirildi. iMmitiMİm/T\inrnk Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüsevin İnan idam edilişlerinin 25. unuıuımayacaK yi^^S^^AM^i^m^^me^mA^^ri^ım (İP) önceki akşam Taranta Babu Kültür Merkezi'nde düzenlediği anma toplantısma konuşmacı olarak '68 kuşağı gençlik önderlerinden Bozkurt Nuhoğlu ve Namık Kemal Boya katıJdı. Bozkurt Nuhoğlu konuşmasında '68 öğren- d hareketinde demokrasi. yönetime katılma, özel okullara karşı rüm siyasi hareketleri kapsavan -muhteşem bir ko- alisyon" oluştuğunu ifade ederek, "Deniz Ceznüş o muhteşem koalisy onun orkestra şefıv dF dedi. İP Vlerkez Komi- te üyesi Kamil Dede de Deniz Gezmiş'in bütünleştirici özelliğini anlatarak, "Günümüzde Denizler anlatılırken tam bağunsızhk ve ülusal Kurtuluş Savaşı konusundaki tutumlan görmezlikten geliniyor" dedL Konuşmalardan sonra sanatçı Fevzi Kurtuluş, Denizler için yazünıış türküler söyledi (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr DGM'nin "Ağar-Bucak fezle- kesi" Türkiye Büyük Millet Mec- lisi'ne ulaştı. Erbakan'ın ince hesaplan ya sona erdi, ya tut- madı. Başbakan, hukukun bas- kısını hiçe saydı, ama toplum- sal baskıya ancak bu kadar di- renebildi ve fezlekeleri Meclis Başkanhğı'na iletti. Şimdi top TBMM'de. Bir dizi bürokratik işlemden sonra Se- dat Bucak ve Mehmet Ağar'ın dokunulmazlıklannın kaldınl- masını öngören fezleke Meclis Karma Komisyonu'nda ele alı- nacak. Ardından genel kurula ınecek. Sonra da... Sonra da Meclis, Ağar ve Bu- cak'ın dokunulmazlıklarını ya kaldıracak, ya kaldırmayacak. Yazı ya da tura. Paranın hava- da kalma olasılığı yok. Komis- yon bir türlü toplanamasa, top- lanıp karar veremese, karar ver- diğinde konu Meclis Genel Ku- oılu'na indirilmeşe, savsaklan- sa, çürütülse, Meclis Içtüzü- ğü'nün boşluklan arasında cambazlıklar yapılıp soaın uyu- Meclis'in Fezleke Smavı tulmak istenilse de para hava- da kalmış olmayacaik. "Meclis, Bucak veAğar'ın dokunulmaz- lıklannı kaldırmayı reddetti" de- necek ve yerden göğe de hak- lı olunacak. Yani TBMM şimdi fezleke sı- navının eşığinde. Meclis, Su- surluk kördüğümünün üstüne bir düğüm daha mı atmayı yeğ- leyecek, yoksa bu ülkede mil- yonlarca insanın istemleri doğ- rultusunda, kanlı yumağı bir ucundan çözecek bir adım mı atacak? "Ağar ve Bucak'ın dokunul- mazlıklan kaldınlsa ne olur?" denılebilir. Dogru. Bu iki "Su- suhuksiyasetçisi" DGM önüne çıktıklannda "Bilmiyonım, duy- madım, görmedim, haberim yok, bilgim yok, ilgim hıç yok..." deyip işin içinden çık- mayı deneyecekler. Olmadı "devlet sırn" denilen o uğursuz mazerete sığınacaklar. Savcı sorduklanna, kamuoyu kararlı istemlerine yanıt alamayacak. Olsun. Bugün ulaştığımız noktada Ağar ve Bucak'ın sanık iskem- lesinde yargıç karşısına dikil- melerinin bile anlamı çok bü- yük. Susuriuk belasından yırt- tıklannı hesaplamaya başlamış, orada burada yeniden boy gös- termeye hazırlanan, bitleri yeni- den kanlanan, biraz bükülmüş bellerini yeniden doğrultmakta olan çeteler ağababalannı sa- nık iskemlesinde görmelidirler. Futbol maçlannda şeref tri- bünlerinde buğulu gözlerle çevresini süzen ve "Türkiye se- nınle gurur duyuyor" diye bö- ğürenlere selamlar çakan Ağar'ın kişiliğinde, bir devlet ta- nımı, bir "devlet felsefesi" yar- gılanmış olacak. Demokrasinin bir oyun, sivilleşmenin içi boş bir aydın gevezeliği olmadığını kanıtlama yolunda "küçük, a- ma büyük biradım " atlmış ola- cak. Anımsadınız mı? Ağar ko- nuştu geçenlerde. Türkiye'nin üstüne çullanan işgal güçlerine karşı örgütlenen Kuvayi Milli- ye'nin silahlı direniş güçlerine "çefe" denmesinden yola çık- tı, aklınca benzetmeler yaptı ve Şusurluk çeteleri ile Kuvayi Mil- liye çeteleri arasında paralleilik kurdu. Ağar'ın yöntemleri ve devlet felsefesi ile "Teşkilatı Mahsu- sa "nın, MAH'm, Türk Gladio'su "kontrgerilla"n\n yöntemleri arasında elbette paralleilik ku- rulabilir. Bunu Ağar'a gerek kal- madan Türk siyasal yaşamın- da siyasal suikastlaria az biraz ilgilenen hemangi biri de yapa- bilir. Ama işgal altındaki Anado- lu'da silahlı direnişin "ilk kur- şun"lannı yakan çetelerle Su- suriuk çetesi arasında bağ kur- maya kalkmak en edepli de- yimle "yüzsüzlük, saygısızlıktr. Bir kez daha: Türkiye Büyük Millet Meclisi şimdi fezleke sı- navında. Yakın dönemde pek çok sınavda sınrfta kaldı. Ülke- nin hiçbir sorununa çözüm üre- temediği gibi. bir çözüm üretil- mesinin de önünü tıkıyor. Mec- lis sankı felç olmuş gibi... Ama gene de bu Meclis, 1920'de Ankara'da toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin doğal uzantısıdır. Hatası seva- bı, yanlışı doğrusu, becerdiği beceremediği ile bir geleneğin bugünkü halkasıdır. O Meclis'i Kuvayi Milliye "çeteleri" kurdu. Bu Meclis şimdi Susuriuk çete- siyle hesaplaşmak zorunda. Ya temsil ettiğı geleneğin son halkası olmayı reddedecek, halkayı koparıp atacak, yani Ağar ve Bucak'ı aklayacak ya da Kuvayi Milliye çeteleri ile Su- suriuk çeteleri arasından bağ ve benzerlık kurmaya kalkışan anlayışın yakasına sarılacak. Görelim bakalım. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Uyan Ey Halkım!.. Gümüşhane Barosu Başkanı Av. Ali Günday'ı tanır mrydınız? Akit gazetesi, Günday'ı 'başörtüsü dûşmanı' olarak tanıtmıştı. Daha doğrusu, Gümüşhane Ba- rosu Başkanı'nı şeriatçı tetikçilere hedef göster- mişti... Eli silahlı bir şeriatçı, Adana'dan kalkıp Gümüş- hane'ye gitmiş ve Ali Günday'ı bürosunda öldür- müştü... Şeriatçı basın bunu hep yapıyor... Daha önce de benzer kışkırtmalar olmuştu... 10 Nisan 1994'te TGRT, ellerinde yeşil bayrak- lar olan şeriatçıları Taksim ve Kızılay alanlanna toplamamış mıydı? On binlerce şeriatçı Taksim'de ve Kızılay'da şöy- le haykırıyordu: "Şeriat gelecek, laikler ölecek..." O dönem DYP-SHP iktidardaydı.. ve iki parti 'la- iklik ve demokrasi mitingleri' yapmıştı... Üç gün önce Istanbul Bebek'te silahlı saldın so- nucu yaşamını yitiren barmen Oğuz Atak'ı hedef gösterenler kimdi? Işıkçı tarikatının yayın organı TGRT... TGRT, habercilik filan yapmadı, açıkça barmen Atak'ı hedef gösterdi... Şeriatçı basın bilim adamlannı, baro başkanla- nnı sürekli olarak hedef gösteriyor eli silahlı zor- balara. Uğur Mumcu'dan Emin Çölaşan'a dek ne kadar çıkar peşinde koşmayan, onurlu, dürüst gazeteci varsa onlar aleyhinde yayın yapıyor... Merak ediyorum, nerede laik demokratik cum- huriyetin savcılan? Şeriatçı basına, 'tetikçilere me- saj verme yetkisinı' kim veriyor? Batman'da -ora- sı Hizbullah'ın örgütlendiği yöredir- "Ben Hizbul- lah'ım" diyen milletvekili bu gücü kimden alıyor? istanbul Maltepe'de Küçükyalı Camisi'nin attın- da bir Kuran kursu var. Bu kursta, okul çağındaki çocuklar bulunuyor. Izbe bir yerde Kuran kursu olur mu? Üstelik burası, Diyanet'e bağlı. Ama ge- lin görün ki devlet şeriat yuvasında yaşananlan görmüyor. Çocuklar okula değil, Kuran kursuna gi- diyor... • • • 20 Ocak 1997'de bu köşede şu soruyu yönett- miştim: "7924 Meclisi'nde dövüJen gazeteci kimdir?" Dövülen gazeteci Hüseyin Necati Çiller'di. Ga- zeteci Hüseyin Necati, Başbakan Yardımcısı Tan- su Çiller'in babasıydı. 1924 yılının Ocak ayında, milletvekili Ali Saip Bey, gazeteci Hüseyin Neca- tı'yi TBMM kulısınde yakalayıp dövdü. Olay, ka- muoyunda büyük yankı uyandırdı. istanbul gazetelerinin Ankara temsilcileri üç gün haber yazmadılar. Ulusal gazeteler üç gün boyun- caTBMM'yı protesto edip siyasi haberlereambar- go koydular... Çiller'in babası Hüseyin Necati, 1924 yılında yolsuzlukların, rüşvetin, milletvekili maaşlarının üzerine giden ve bu konuda yazılar yazan bir ga- zeteciydi... Acaba Hüseyirv Necati Çiller yaşasaydı Flash TV kurşunlanıp daha sonra da kapatıldığında n%r leryazarch? /• ^ - • ,s •, n > / \ M Tansu Hanım'ın babası dürüst ve onurlûydu, o- nun için de 1924 Meclisi'nde bir milletvekilinin sal- dınsına uğrayıp dayak yemişti... Şimdi bu işleri, yani saldın olaylannı milletvekil- leri değil, 'özel örgütleri' yapıyor; televizyonlan kurşunlayıp dürüst, onurlu gazetecilerin defterini dümnek için kapalı kapılar ardında planlar hazırlı- yor... Bir ülkenin başbakanı, başbakan yardımcısı mil- letin gözünün içine baka baka yalan söyleyip ar- dından da utanmadan sıkılmadan şöyle diyebili- yor: "Medya yalan haber üretiyor..." • • • REFAHYOL gazetelere ve televizyonlara gözda- ğı vererek işlerini tıkır tıkır yürütmek istiyor... Devir, çalıp çırpma ve şeriatçılann örgütlenme- leri için bulunmayan birfırsat... Demokrasiye kim sahip çıkacak bu ülkede? 'Malum gazete', cumhuriyet savcılanna meydan okuyor, 'laik demokrat kesime' meydan okuyor, "Askerler ve masonlar RP'yi istemiyor" diye ha- berieryayımlıyor... Şeriatçı gazetenin dünkü manşeti şöyleydi: "Evet... Irtica!" Ülke ekonomisi batıyor, emekliler maaş kuyru- ğundaölüyor... Soygunu, vurgunu yapan ve ihale komisyonla- nnı alanlar kim? Arkadaşımız Seda Oğuz'un dünkü Cumhuri- yet'te yayımlanan haberi, Türkiye'de tüm olup bi- tenleri özetliyordu: "Otoyolda hoca-enişte trafiği..." 200 trilyonluk 'Izmit Körfez Geçişi' ihalesinde 'bağış ve komisyonlar'dan söz ediliyor... Acaba Tansu Hanım'ın babası bugün yaşasay- dı neler yazardı? Işte ülkemizin içinde bulunduğu konum... Uyan ey halkım, uyan! Yarın çok geç olacak!.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.pianetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planet.com. TR ÇAĞDAŞ YAYINLARI HİKMET ÇETİNKAYA AŞIK KADINLAR SOKAĞI