07 Mayıs 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 MAYIS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye'de yolcu uçağı üretimi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'de ortak üretim yoluyla yolcu uçağı yapımı konusunda öneride bulunan Boeing, Airbus ve McDonnald Douglas fırmalanna kesin yanıtın, bu ayın ortalannda verileceği bildirildi. Başbakan Necmettın Erbakan'm .girişimiyle oluşturulan D-8 ülkelennm de Türkiye ile birlikte ortak uçak ûretimi projesine katılmak istedikleri belirtildi. Kazan yerel gazeteyte mahkemelik • İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Hükümet- medya sertleşmesi sûrerken, Adalet Bakanı Şevket Kazan da yerel bir gazeteyle mahkemelik oldu. Çeşme'de yayımlanan yerel Yeni Çeşme gazetesi sahibi ve yazıişleri müdürü Aydın Korkmaz ile gazetede ."Kızılcık Yorum" adlı köşeyi hazırlayan Şükrü jCızılcık aleyhine bu lcöşede Şevket Kazan Aleyhine yapılan yorum mahkemelik oldu. Kazan, kendi aleyhine yapılan yorum üzerine ceza davası açtı. AKKA•• •• •••• - yupurlukte • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu'nda 27 Kasım 1996 tarihinde onaylanan Avrupa'da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması (AKKA), Resmi Gazete'de dün yayımlanarak yürürlüğe girdi. Antlaşmada Rusya Federasyonu'nun 31 Mayıs 1999 itibanyla "uyması gereken silah tavanlanna yer verilirken, Türkiye'yi de tehdit edebilecek güney kanat bölgesinin bir bölümünün genel ülke tavanı kapsamma alındığı kaydedildi. Budak: Irticanm tıedefl turizm • ANTALYA (Cumhuriyet) - Dedeman Oteller Zinciri (Dedeman Otelcilik AŞ) ile DtSK'e bağlı Oleyis Sendikası arasında, 5 ay önce başlatılan toplu iş sözleşmesi görûşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Antalya'daki toplu iş «özleşmesi imza törenine •katılan DİSK Genel -Başkanı Rıdvan Budak, Türkiye'nin sıkıştığı siyasal sürecin ülkeyi çağdaş dünyadan uzaklaştıracağını ve özellikle turizmin baş hedef haline geleceğini söyledi. Budak, "Ne darbe olmuş ülkeye ne de irtica hâkim olmuş ülkeye turist gelmez" di hükümethı 'yap- tetet 1 ıspanı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji Bakanı Recaı Kutan, yap-işlet -modelinin gelecek günlerde RP-DYP gnıplannın ortak yasa önerisi olarak Meclis'e sunulacağını bildirdi. "Kamu ihalelerinin "yap- 'işlet" modeliyle 'yapılmasma ilişkin yasanın "imtiyaz •sozleşmesiyle ilgili" lnaddesi daha önce Anayasa Mahkemesi'nce 'iptal edılmişti. İHD forumuna yasaklama U ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "tnsan Haklan Derneği (IHD) Ankara Şubesi'nin dün düzenlemeyi 'planladığı "İdam Cezası •Ve Yaşam Hakkı" konulu Torumun Ankara Valiliği tarafından yasaklandığı 'bildirildi. Valiliğin yasaklamaya gerekçe olarak 6 mayısın "THKO 'adlı terör örgütünün 'kuruculanndan Deniz X}ezmiş, Yusuf Aslan ve "Hüseyin Inan'm ölüm "yıldönümü olduğu" görüşünü bildirdiği •belirtildi. İHD Ankara Şube Başkanı Yıldız Temürtürkan uygulamayı 'protesto etti. Uğur Mumcu Komisyonu, Erdal înönü ile sürpriz tanık Ayhan Aydın'ı dinledi 'Çeteler akluıııza gelmedfANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ga- zetemiz yazan Uğur Mumcu'nun bomba- lı suikast sonucu öldüriilmesi olayının sürpriz tanığı Ayhan Aydın, TBMM Araş- tırma Komisyonu'na verdıği ıfadede. "Ya- lancı tanıklıktan beraat ettiğûn halde, hiç- bir savcı beni dinlemedi" dedi. Dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal Înönü, olaya çeteler açısından yaklaşılmadığını belir- terek "Bbdm zamanuıuzda bu tür şeyler gündemde değildi, hiç akhmıza geunedi, o gözle bakmadık. Ama bugün sizûı işin o ta- ralina da bakmanız lazım" görüşünü dile getirdi. Ateş Hattı programına çıktıktan sonra yalancı tanıklıkla suçlanan, ancak daha sonra yargılanarak beraat eden Ayhan Ay- dın, dün Mumcu Komisyonu'na bilgi ve- rirken daha önce yaptığı açıklamalan yi- neledi. Aydın, Mumcu'nun arabasma bomba yerleştiren 3 kişiyi bir gece önce ve • Dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal înönü, o günlerde Mumcu cinayetinin faillerinin Iran'da eğitilen kişiler olabileceğinin söylendiğini belirterek olaya çeteler açısından yaklaşılmadığını söyledi. suikastm gerçekleştırildiği gün gördüğü- nü, bu konudaki ifadelerinde ısrarlı oldu- ğunu bildirdi. Daha sonra teşhis ettigi söz konusu üç kişiyi, kendisiyle birlikte; kö- şedeki taksi durağının gece çaycısı, Tunus Elçiliği'nde o gece görevli polis, yanında- ki restoranm Vanlı sakallı sahibi ile resto- rana girmekte olan bir grup müşterinin de gördüğünü kaydeden Ayhan, "O çaycı ve polisler bugün kayıp, ortada yoidar. Biri- Dİn Adana'ya kaçtıgını duydum" dedı. Yalancı tanıkhktan beraat ettiği halde, dönemin DGM Başsavcısı Nusret Demi- ral dahil hiçbir savcının ifadesine başvur- madığını belirten Aydın, aynca yalancı ta- nıklıktan sorgulandığı sırada Mehmet Ağar'ın üzerine yürüdüğünü söyledi. Aydın, kendisinin para karşılığı Ateş Hattı programına çıktığını ileri süren Te- rörle Mücadele Şube Müdürü Mehmet Karataş ıçin, "Yalan söyleyen kendisi. Çünkü, beni programa götüren odur" de- di. Komisyona bilgi veren tnönü, çıkışta gazetecilerin sorulannı yanıtladı. İnönü. -Çalışmalar yeterli otmadı. Yeterfi olsaydı katüleryakalanınu. KatiUerin vakalanma- ması, hiç yakaianmavacağı anlamına gel- mez" dedi. Gazetecilerin "namus borcu" sözlerini anımsatması üzerine tnönü, "Na- mus borcu, demiştim. Şimdi yine aynı şeyi söyhıyonım. Herkes üzerinedüşeni yapar- sa bu, katflkrin yakalanması sonucnnu do- ğurur"dedi " Başbakan vekflKğj yapoğuuz dönemde, MİT'ten bilgi almadınız mı" sorusuna "Öyle bir talebim olmadı. onlar da bu ko- nuda bir şey getirmedi. Ben hep hiyerarşik yapı içinde götürdüm. İçişJeri Bakanı ile muhatap oldum. O günlerde olayın profes- yonelce olduğu.faflkrin İran'da eğitilen ki- şiler olabileceği söylendj" yanıtını verdi. Komisyonda daha sonra, soruşturmayı yürüten ilk savcı olan Ülkü Coşkun'un Güldal Mumcu'ya "Bu işi devlet vapmış- ur, siyasal iktidar isterse çözülür" sözleri üzerine Adalet Bakanhğı'nca açılan so- ruşturmayı yürüten, dönemin Adalet Ba- kanlığı Başmüfettişi Muharrem Coşkun dinlendi. Coşkun'un hazırladıklan rapor- da, Ülkü Coşkun'un görevi savsakladığı kanısına vararak disiplin cezası tayini is- tediklerini aktardığı öğrenildi. Ünlü sanatçı son yolculuğuna arkadaşlarının alkışlarıyla uğurlandı Kültür Servisi - Besteleri, tangolan ve filrn müzikleriyle yaşamı boyunca üretken bir sanatçı olan Esin Engin son yolculuğu- na, müzik direktörlüğünü üstlendıği Şehir Tiyatrolan'ndan, sanatçı dostlannın alkışla- n ve gözyaşlan eşliğinde uğurlandı. Kan kanserine yenik düşerek önceki gün yaşamını yitiren besteci Esin Engin dün Şe- hir Tiyatrolan Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenen tören ve Teşvildye Camii'nde kılınan öğle namazından sonra toprağa verildf. Şehir Tiyatrtflan'ridakî törene aralannda Bora Ayanoğlu, Kerem Yümazer, Osman Dinçmen,Ali Poyrazoğiu,Zihni Göktay, Fer- di Ozbeğen, Rıza Silahhpoda, Önder Bali, Füsun Önal Kerim Afşar, Suna PekuysaL Suna Keskin, Işık Yenersu, Göksel kortay, Alev Gürzap ve Esin Afşar'ın da bulundu- ğu müzik ve tiyatro dünyasından çok sayı- da sanatçı katıjdı. 30 yıllık rmyik yaşamında çeşitli tango- lar, film ve oyWmüzikleri ve şarkı sözle- riyle çok sayıda esere imza atan Esin Engin, Şehir Tiyatrolan'nda 13 yıldır sahnelenen 'Lüküs Hayat'ın müziklerinin düzenlemesi- ni yeniden yapmıştı. Son olarak 'Maviydi Bisikletim' adlı oyunun müziklerine imza atan sanatçının 20"den fazla uzunçalan, 30'dan fazla 45'liği ve 15 CD'si bulunuyor. Hükümetteki kargaşa nedeniyle atamalar iki aşamada yapılacak Büyükelçilik kararnamesi bekletiliyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Necmertin Erba- kan ile Dışişleri Bakanı TansuÇil- ler'in Dışişleri Bakanlığfna dışa- ndan atama yapma istemleri ba- kanlıkta huzursuzluğa yol açtı. Çiller'e yakınlığı ile bilinen Dı- şişleri Bakanlığı Müsteşan Büyü- kelçi Onur Öymen'in Büyükelçi Nüzhet Kandemir'in yerine ABD'ye gitme istemi ise yeni bir büyükelçiler karamamesini çık- masını önlüyor. Öymen'in ABD'ye büyükelçi olarak atanma istemi, Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'e ya- kmlığı ile bilinen Kandemir'in tepkisini çekerken Çiller ve Erba- kan'ın büyükelçi paylaşımı ikinci bir büyükelçiler krizine yol açı- yor. Çiller, DYP-CHP koalisyon hükümetinin başbakanlığını yap- tığı sırada dönemin Dışişleri Ba- kanı HikmetÇetin'in muhalefeti- ne karşın şimdi Türkiye'nin Bonn • Hükümet içindeki anlaşmazlık nedeniyle bakanhğın 'dar kapsamh' bir kararname hazırlama yoluna gittiği, Erbakan'ın da bunu imzaladığı kaydedildi. Demirerin de bu atama karamamesini Yalgın'ın Ottawa'ya atanmasından dolayı beklettiği öğrenildi. Büyükelçisi olan Vblkan Viıral'ı müsteşarlık görevine atamak iste- mişti. Vural'ın müsteşarlık göre- vine Çetin'in itirazı, Türkiye tari- hinde ilk kez büyükelçiler kara- namesinin yaklaşık 1.5 yıl gecik- meyle çıkmasına neden olmuştu. Hükümetin içinde bulunduğu kargaşa nedeniyle bu yıl büyükel- çi atamalannın iki aşamada yapıl- ması da kesinleşti. Hükümet ara- sındaki anlaşmazlık nedeniyle ba- kanhğın "dar kapsamh'' bir ka- rarname hazırlama yoluna gittiği, Başbakan Erbakan'ın dabunu im- zaladığı kaydedildi. Ancak Cum- hurbaşkanı Demirel'in bu atama karamamesini beklettiği öğrenil- di. Cumhurbaşkanlığı'nın bu ta- sarrufunun, Protokol Genel Mü- dür Yardımcısı Ataman Yalgın'ın Kanada'nın başkenti Ottavva'ya atanmasından kaynaklandığı id- diaedildi. Demirel'in, büyükelçi- lik için öngörülen süreyi doldur- madan ve aynca önünde sırada bekleyen daha 17 diplomat bulun- masına karşın, Yalgın'ın büyükel- çi yapılarak Ottavva'ya atanması- na karşı çıktığı bildirildi. Genellikle kıdemli diplomatla- nn gönderildiği Ottavva'daki Bü- yükelçi Ömer Ersun'un ise Çiller tarafından Şam'a gönderilmek is- tendiği belirtildi. Büyükelçi Er- sun, Ottavva'ya atanmadan önce Türk dış politikasında önemli yer tutan Bosna ve Azerbaycan-Er- menistan sorunlanndan sorumlu genel müdür idi. Söz konusu dar kapsamh karar- namede süresi dolan büyükelçiler Uğur Ziyal Sam ve Figen Ok'un ise Vıyana'daki Birleşmiş Millet- ler Temsılcıliği'nden Ankara'ya dönmeleri öngörüldü. Ok'un yeri- ne atanacak olan Yaşar Yaluş'ın boşaltacağı Kahire'ye ise Müste- şar Yardımcısı Büyükelçi Murat Sungar'ın gönderilmesi bekleni- yor. Bu arada, "Sincan olayla- n"ndan sonra Ankara'ya "daıuş- ma" için çağnlan Büyükelçi Os- man Korotürk'ün, MGK'nin İran ile ilişkilere yönelik önerileri doğ- rultusunda Tahran'a geri gönderil- meyeceği öğrenildi. Türkiye'nin Tahran'a bir süre daha yeni birbü- yükelçi göndermeyerek Iran'da "maslahatgüzar" düzeyinde tem- sil edilmesi kararlaştınldı. Barmen cinayetinde medyaya suçlama İstanbul Haber Servisi - lletışım uzmanlan, Be- şiktaş She Bar da çalışan ve vücuduna Arapça "Al- lah" yazdırdığı için T- GRT televızyonu tarafın- dan eleştirilen. daha son- ra da öldürülen Oğuz Atak konusunda med^'ayı suçladı. Galatasaray Uni- versitesi lletişim Fakülte- si Dekanı Prof. Dr. Niya- zi Öktem, Türkiye'de hiç kimsenin etik kurallanna uymadığını belirtirken Marmara Üniversitesi lle- tişim Fakültesı öğretim üyesı Dr. Selma Uhıs ise bu olayın basının demok- rasi sınavını geçemediği- nin göstergesi olduğunu söyledi. Niyaziöktem, medya- nın insanlann özel yaşa- mını böylesine deşmesi- ne ve hedef göstermesine kesinlilde karşı olduğunu, fakat insanlann inançla- nyla da bu şekilde alay et- memekgerektiğini söyle- di._ Öktem, "Bu son olayda televizyonun veriş şekli de barmenin vücuduna yap- ünfağı dövmeleri böylesi- ne sergOemesi de ga^etele- rin takındığı ta\ır da etik açıdan uygun değil. Fakat cinayet kesinlikle tasvip edilemez ve vahşice bir yöntem. Ne yaak ki Tür- kiye'de hiç kimse etik ku- rallara uymuyor" diye konuştu. Selma Ulus ise son ola- yın Türkiye'de şeriat yan- lısı güçlerin ne kadar güç- lü ve örgütlü olduğunu gösterdiğini söyledi. U- lus, "tnsanlan hedef gös- teren bir habercilik rürü çoğuku ve ahlaklı haber- cilikk kesinlikle bağdaş- mıyor. Basın bu hauyle de- mokrasi sınavından geçe- mez" dedi. Medyanın hiç kimsenin özel yaşamını deşifre etmeye ve hedef göstermeye hakkı olma- dığını savundu. SedatPeker'in adamla- n olduğu ve Atak'ı öldür- dükleri ileri sürülen katil zanlılan Metin Polat ve Hüseyin Ulaş'a tatbikat yaptınldı. TGRT'den ya- pılan yazılı açıklamada ise Atak'ın öldürülmesi kınanarak "Sorumlu ha- berciligin, laşkırtıcı ha- berciükle farkını bilen ku- ruluşun haber dairesi o- larak üzüntümüzü tek- rarlıyoruz'' denildı. Ö^Cj/ÜMİTZİLELİ istanbul'un nüfusu 800 bini aşan Bağ- cılar ilçesiyle ilgili haberleri okuyor musu- nuz? Refahlı Belediye Başkanı'nın hima- yesinde, özlediklerı şeriat düzenini adım adım oluşturuyorlar. Bir gazetede yayım- lanan fotograf çarpcıydı; Bağcılar'ın mer- kezmde, yobazın biri, Türk bayrağının ya- nıbaşına şeriat bayrağı çekerken görün- tülenmiş. llçedeyaşayan halk "RPTıolan- lar-olmayanlar" diye ikiye aynlıyor. Re- fahlı olmayan muhtarlar da tamamıyla dışlanmış. Yardım, maddi destek ve iha- leler Refahlılara kaydınlıyor. Bir de kolluk kuvveti oluşturmuşlar. Bölgede faaliyet gösteren dinci dövüş kurslannın talebe- len, Bağcılar'da kafalarına göre 'adalet' dagrtıyoriar! Diğer bir anlatımla, 'vurucu tim' gibı çalışan bu gençler, kurulacağını hayal ettiklen dıncı devletın müstakbel 'inzibat gücü' olarak görev yapıyorlar. Tıpkı Iran'da, şeriat rejiminin kurallannı sokakta uygulayan 'Devrim Muhafızlan' gibi!.. ••• Ömek bir tane değil. İstanbul'un Sul- tanbeyli ılçesı, Fatih Çarşamba. Fatih Çu- Işte Şeriat!.. kurbostan semtleri, adeta birer küçük İran ya da Suudi ArabistanL Aslında Re- fahlı belediye başkanlannın görevde ol- duğu birçok yerde aynı yönde adımlar atılıyor. Sistemli bir şekilde şeriat odak- ları yaratılıyor. Konya'da, Urfa'da, Kayse- ri'de, Ankara'nın çeşitli ilçe ve semtlerin- de baskı, yasak ve sindırme politikalan açık açık uygulanıyor. içki yasağı ile baş- lıyor, piyango yasağı, dini kitap dışında ki- tap satma yasağı ile aşama aşama de- vam edıyor. Ardından zoria, baskıyla ör- tünme geliyori Çocuklannı tarikatlann dü- zenlediği Kuran kurslanna gönderme- yenlerdışlanryor. Karşı koyanlar, sonun- da ya teslım oluyor, ya sinıyor ya da pılı- sını pırtısını toplayıp başka diyariara göç ediyoıi.. • • • Bunlann ağababalan da var güçleri ile kadrolaşma, devletin tüm bırimlerinde kontrol mekanizmalannı ele geçirme gay- reti içinde. Siz bakmayın Erbakan ile kur- maylarının görüş aynlığına düştüğü gö- rüntülerine. Yok efendım, Erbakan MGK'de 8 yıllık kesintisiz eğitirne 'Evet' demiş de kumnaytan, "Vay efendim, Er- bakan bunu nasıl söyler. Meclis'ten ge- çirmeyiz" diye ayağa kalkmışlar da... Hepsi palavra, hepsi takıyye!.. İmamet politikasının geçerii olduğu RP'de tüm yapılanlar, partinin mutlak hâkımi Erba- kan ve kurmaylannın tasarladığı siyasi manevralann gerekleridir. Refah Partisi, hükümette birazcık daha kalabılmek için bütün gücünü sarf ediyor. Devletin için- de olabildiğınce yuvalanmak için her yo- lu denıyor. Amaç her bakımdan kuvvet- tenmek, iyice kuvvetlenmek. Şeriat bay- rağının açılacağı güne dek olabildığince palazlanmak. Bugün Bağcılar'da Türk bayrağının yanına dikilen şeriat bayrağı, yakında geleceğini umduklan 'ogünlerin' provası. Yukarıda anlattığımız goruntü- ler, kurmayı düşledikleri din devletinin kü- çük örnekleri. Cezayir'de aşın dinci fa- natikler, tüm dünyanın gözleri önünde halka yönelik katliamlarını acımasızca sürdürüyor. Dinci Akrt gazetesinde 25 nı- san cuma günü şöyle bir haber çıktı: 'Ce- zayir'de halk, askeri cuntayı cezalandın- yor." Habere göre, "Cunta yönetimine karşı eylem başlatan silahlı Islami güçler ve onlara desteğıni arttıran halk, 42 cun- ta ajanını öldürmüştü. Bugara 'da salı gü- nü meydana gelen halk baskınında da 93 cunta yandaşı öldürülmüştü." Evet, haber aynen böyleydi. Müslüman kanı döken, katliam yapan fanatik katil- ler, 'halk' olarak tanrtılmaya çalışılıyordu. Ancak yalanlan ayaklarına dolandı. Aynı gazetenin yazan Abdurrahman Dilipak, yazısında bu katliamlan 'devlet güçleri- nin' yaptığını yazınca foyalan ortaya çık- tı. Gazetenin haber merkeziyle gazetenin yazan, 'söylediklehyalan' konusundaan- laşamamışlardı! Dinci katılleri koruyahm derken gerçek yüzlerı ortaya çıkmıştı. A- ma ne gam! Şenat devleti yolunda her türlü yalan dolan mübahtır!.. Yetkililer teshis edemedi Flash TV baskını için beş gözaltıİstanbui Haber Servisi - Flash TV'nın Istanbul'da- ki stüdyolanna geçen haf- ta düzenlenen silahlı saldı- n olayına kanştığı belirti- len 5 kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürü Ramazan Er, Flash TV çalışanlanndan bir bölü- münün yüzleştirme sonu- cu zanlılan teşhis ettiğini söylerken, televizyon yet- kililen ise gözaltına alı- nanlan teşhis etmedikleri- ni belirterek Er'i yalanla- dılar. Er, gözaltına alınan kişilerin DYP ile ilişkileri- nin bulunmadığını söyle- di. Zanlılar, Mecit Ergenç (Mercedes otomobilin sa- hibi) ile arkadaşlan Meh- met Tunçdemir (31), Er- dal Coşkun (25), Hacı Çıt- rak (37) ve Erkan Ulaş (18) dün İstanbul Asayiş Şube Mûdürlüğü'nün Gayrettepe'deki binasında yüzleri duvara dönük ola- rak basına gösterildi. İs- tanbul Emniyet Müdürü Ramazan Er yaptığı açık- lamada, olay gecesi saldı- ndakullanılan34BUU15 plakalı Mercedes otomo- bilin sahibi Mecit Er- genç'in Ümraniye Atatürk Mahallesi'ndeki evinde ve çevresinde tertibat aldık- lannı söyledi. Ergenç'in dün gece sa- at 01.00 sıralannda gelip teslim olduğunu anlatan Emniyet Müdürü Rama- zan Er; bu kişinin, ifade- sinde, "2 mayısta kendi adına ruhsatiı otomobilinL çocukluk arkadaşı Meh- met Tunçdemir'e (ne ya- pacaklannı bflmeden) ver- diğini" söylediğıni belirt- ti. Ergenç'in, "Şile'de bir köye girtigini ve önceki gün Ümraniye'ye döndüğünü" anlattığını kaydeden Er, Ergenç'in. daha sonra Tunçdemir'e "Arabayla ne yapanız,diye sorduğun- da akhgı yanıtia olayı öğ- rendiğini söyiediginr ifa- de etti. Ramazan Er, Er- genç'in polise başvurma- sı üzerine, Esentepe'deki Dedeman Oteli'nin yakı- nında Mehmet Tunçdemir, Erdal Coşkun, Hacı Çıtrak ve Erkan Ulaş'ın, biri 9 mm. diğeri 7.65 mm ça- pında 2 tabancayla dün sa- bah saatlerinde gözaltına ahndığını açıkladı. Ramazan Er, saldın gü- nü stüdyolarda görevli Flash TV çalışanlanndan sekizinin teşhise geldiğini ve bir bölümünün, saldın- ya katılan 4 kişiyi teşhis ettiğini bildirdi. Sanıklarla yüzleştirilen Flash TV Haber Koordi- natörü Yalçuı Çakır ise bu kışıleri kendisi ve arkadaş- lannın teşhis edemediği- ni, ancak olaya kanşmış olabileceklenni söyledi. Çakır şöyle devam etti: "Açıkça söyleyeyim, Ra- mazan Er'in açıklamaia- nndan tatmin olmadım. Olayın organize olarak ve birilerinin talimatıvta yap- ünldığını düşünüvorum." Olayla ilgıli olarak ba- sın mensuplannın sorula- nnı yanıtlayan Ramazan Er, yakalanan 5 kişinin DYP ile bağlantısınm ka- nıtlanamadığını, sabıkala- n bulunmadığını, ele geçi- rilen 2 tabancanın da daha önce başka bır olayda kul- lanılmadığının anlaşıldı- ğını ifade etti. Er, Mehmet Tunçdemir ve 3 arkadaşı- nın birkahvehanede konu- şarak Flash TV" nin yayın- lannı beğenmedikleri için silahlı saldın eylemini "korkutmak" amacıyla gerçekleştirdıklerinin öğ- renildiğini belirtti. Beyoğlu Cumhunyet Başsavcılığf nca, konuyla ilgili soruşturmanın sür- dürüldüğünü de kaydeden Ramazan Er. sanıklann henüz yakalandıklan için bu aşamada bu kadar bil- gi verebildiklerinı, geliş- me^ medyayla paylaşmak istediklerinı söyledi. Er, saldın olayında kullanılan bir minibüsün aranmasına devam edjldığini, elde edi- İen 40,boş kpvandan, olay- da 5 tabanca kullanıldığı- nın anlaşıldığını ifade etti. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in Sultan- beyli'deki açılış törenle- nne katılan DYP İstanbul ll Başkanı Celal Adan'ın bir ara gazetecilerden bi- rinı yanına çağırarak sal- dınyı yapanlann yaka- landıklannı "haber ver- mesi" dikkat çekti. Adan'ın, Flash TV'ye ya- pılan saldınyı organize , ettiği ileri sürülmüştü. Türk Ticaret Bankası Öngen umudunu Çakıcı'ya bağladı İstanbul Haber Servisi - tMKB Başkan Danışmanı Adfl Öngen. Türk Ticaret Bankası'nın satışmın ar- dında bir kısım şahıslann usulsüz krediler yoluyla bankayı soymak istemesi- nin yattığını bildirdi. Ön- gen, Alaattin Çakıcının yanlış bilgilendirildiğini öne sürerek "Ümidim, ta- nıdığım Alaattin Çalo- cı'nın en lasa zamanda gerceği araşünp, olavın as- hnı ortava çıkaracağKhr" dedi. Öngen, Türk Ticaret Bankası'nın satışı konu- sunda yaptığı yazılı açık- lamada, "Bazı Idşilerce maksatlı olarak olayın fa- ilkrinden biri olarak gös- terilmemdeki sebep, birkı- sım yürekli Türk Ticaret Bankası yöneticisi ile bir- likte, astronomik rüşvet tekhfleri ve ağu- tehditJere rağmen, bugüne kadar bu soyguna karşı çıkmam- dır" dedi. Öngen. olayın ardında bir banka satışı ve- ya satışın önlenmesinin değil, bir kısım şahıslann usulsüz krediler yoluyla bir bankayı soymak iste- mesinin yattığını kaydetti. Türk Ticaret Bankası'nda yapılmak istenenin çok daha büyük boyutlusunun, İş Bankası'ndatezgâhlan- dığı ve halen devam ettiği- ni öne süren Öngen, açık- lamasında şu görüşlere y- er verdi: "Öncelikk TürkTıcaret Bankası'nda saüşa karar verecek j etkili merci v üz- de 83 hissesi olan Banka çauşanlan Emekli Sandığı Vakfi'dır. Zaten özel mül- kiyete konu bir bankaıun devlet veya siyasi iktidar tarafından özelleştirilece- ği, saülacağıyla ilgili haber doğru değUdir.Aynca, ben bugüne kadar. basında isimleri açıklanmış veya açıklanmamış hiçbir kişi veya kuruluşla, hiçbir or- tamda. bankanın alım-sa- bm hususunda bir görüş- me vapmış değilim. Hiçbir zaman da bö> le bir sıfat ve yetkiyede sahipolmadım." Alaattin Çakıcı'nın da olayda, menfaati olan ba- zı kişi ve çevreler tarafın- dan şahsıyla ilgili yanlış bilgilendirildiğini, yanıl- tıldığını ifade ederken, "Ümidinu tanıdığım Ala- attin Çakıcı'nın en kısa za- manda gerçeği araşürıp, olaym aslını ürtava çıkara- cağMhr"dedi. Bu arada Türk Ticaret Bankası AŞ Yönetim Ku- rulu Başkanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, banka ile ilgili haberleri yalanla- dı. Türk Ticaret Banka- sı'nın Eze Grubu'na satı- Iışı ile ilgili haberlerin de gerçeği yansıtmadığı kay- dedilen açıklamada. "Ön- ceki dönemde kullandığı faiz ve taksitlcrini ödeve- mediği krediler için hak- kında banka tarafından idari ve krai takipte bulu- nuian Eze Grubu'na ban- kanın satılışı\la ilgili ha- beıier, gerçeği yansıtmadı- ğı gibi, hukuki ve mantıki bir tenuii de bulunma- maktadır" denildı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear