07 Mayıs 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7MAYIS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kazan'dan 1 Mayıs sürgünü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlığı İCari ve Mali Işler Daire Baskanlığı'nda görevli memurlar Cengiz Garip ve Djrsun Öztürk, 1 Mayıs günü Ankara Demokrasi Platformu'na ait bildirileri bakanlıkta dağıttıklan gerekçesiyle Ankara Adliyesi'ne tayin edildiler. Aym gerekçeyle yine bakanlık memurianndan Dursun Öztürk'ün eşi Elif Gamze Öztürk ile Ahmet Kjzılkor hakkında da soruşturma başlatıldığını belirten Tüm Yargı-Sen Ankara Şube Sekreteri Hûrriyet Pınar, "Bu uygulamalar, Adalet Bakanlıği'nda çalışanlann örgûtlenmesine tahammül süzlüğün göstergesıdir" dedi. KınlayKan Haftası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kızılay Kan Haftası, Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından açılan törenle başladı. Cumhurbaşkanı Demirel, törende yaptığı konuşmada, kanın yasamın kendisi ve özü olduğunu belirterek "Çağımızda sosyal dayanışmanın, bir güçlü toplum, bir büyük millet olmanın gerekleri var. Bu gereklerin içinde. insanlann birbirine yardımcı olması gelıyor. Kan bağı^layan kişi bilecektır ki. kendisine hiçbır zarar vermeyen bu işin bir can kurtardığı kesindir" dedi. Büyükelçinin utancı • GAZtANTEP (Cumhuriyet) - Gaziantep Üniversitesı'nin 10. yıl kuttamalanna katılan ve 'Almanya, Avrupa ve Türkiye' konulu bir konferans veren Almanya'nın Türkiye Büyükelçisi Hans Joachim Vergau, ülkesinin nasyonal sosjfajizmın izlerini taşMJjğını ve bundan utanç duydüklanm söytedi. Almanya'daki Türklere yönelik ırkçı saldınlar üzerinde duran Vergau, şu görûşleri kaydetti: "Bir zamanlar ülkemize gönülleriyle gelmişlerdi. Onlardan hep memnun kaldık. ancak ırkçı saldınlar sizler kadar bizleri de üzüyor." Kapıkule'de operasyon • EDİRNE(AA)- Kapıkule Sınır Kapısı'ndan yurda giriş yapan bir TIR'da. eroin yapımında kullanılan 1 ton 70 kilo asetik anhidrit maddesi ele geçirildi. Kapıkule Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü yetkililennin verdiği bilgiye göre, Hasan Akyüz (53) yönetimindeki 34 T 9704 plakalı TIR, Kapıkule Gümrüğü'nden yurda giriş yapü. TIR sürücüsü Akyüz'ün, aracın ham deri yüklü olduğunu bildirmesine karşın şüphelenen gümrük görevlileri yaptıklan aramada, 17 varil içinde, piyasa değeri 50 milyar lirayı aşan toplam 1 ton 70 kilo asetik anhidrit buldular. HD'nin feshi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Insan Haklan Derneği'nin (İHD). tüzüğünün 5. maddesinde yer alan bir hükmün anayasaya aykınlık teşkil ettiğı gerekçesiyle 'feshi' istemli dava başladı. Ankara Valiliği'nin suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılan ve 13. Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, İHD Genel Başkanı Akın Birdal, Genel Sekreter Hüsnü Öndül ve dernek eski yönetim kurulu üyesi Yusuf Alataş ile çok sayıda davalı avukatı katıldı. Birdal, kendilerine dava ile ilgili tebligat yapılmadığını ve haklannda dava açıldığını avukatlan aracılığıyla önceki gün öğrendiklerini söyledi. Birdal. bu nedenle savunmalannı hazırlayamadıklannı belirterek süre talebinde bulundu. Yargıtay Çiller'i suçladı Başsavcılık, Erbakan'm Kuveyt gazetesinde yayımlanan şeriatçı demeciyle ilgili yazısını işleme koymayan Tansu Çiller hakkında suç duyurusu yapacak EVİN GÖKTAŞ ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, El-Anbaa gazetesinde yayımlanan şeriatçı demeci nedeniyle Başbakan Necmettin Erbakan hakkında başlattığı soruşturmada sürpriz bir gelişme kaydedildi. Başsavcılık yetkilileri, Erbakan ile konuşan Kuveytli gazeteci Ali İHva'nın ifadesine başvurulabilmesi için Kahire Başsavcılığrna göndenlen evrakı işleme koymayan Dışişleri Bakanı Tansu ÇUler ile ilgili bürokratlar hakkında "görevi ihmal ve suiistimal" gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklannı bildirdıler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı "Erbakan sonıştunnası", Dışişleri Bakanlığı'nın tavn nedeniyle Türkiye sınırlannı aşamıyor. Başsavcılık. 31 Aralık 1993 tarihinde El-Anbaa adlı bir Kuveyt gazetesinde yayımlanan şeriatçı demeci nedeniyle Erbakan hakkında soruşturma başlattı. Başsavcılık. resen başlattığı soruşturma çerçevesinde, Erbakan ile söyleşi yapan gazetenin Kahire muhabiri Ali İliva'nın ifadesine baş.\r urmayı kararlaştırdı. Başsavcı Viıral Savaş. Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Kahire Başsavcılığı'na yazı yazarak 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası açısından değerlendinlmek üzere söyleşiyi yapan muhabirin ifadesinin ahnmasını ve varsa söyleşiye ilişkin kasetin bir kopyasının gönderilmesini istedi. Dışişlen Bakanlığı, başsavcılığın yazısını iade ederek evrakın Adalet Bakanlığı kanalıyla gönderilmesini istedi. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Arif Gündoğdu Gürses imzasıyla gönderilen ikinci yazıda, başsavcılığın özellikle siyasi parti faaliyetlerinin takibi ve denetimi yönünden geniş yetkilerle donatıldığı anımsatildı. Yazıda. bu soruşturmalara ilişkin yazışmalarda bizzat Dışişleri Bakanı'run imzasınm bulunması vurgulanarak "Siyasi sorumluluğunuz var" uyansında bulunuldu. KazarTa güvensizük Adalet Bakanı Şevket Kazan'a güven duymamalan nedeniyle Dışişleri kanalını zorlayan Yargıtay yetkilileri, Kazan'ın, Süleyman Mercümek ile ilgili yürütülen soruşturma sırasında, Merkezi Libya'da bulunan Islamı Çağn Cemiyeti'nden RP'ye 500 bin dolar yardım yapıldığı savıyla ilgili olarak bilgi istenilmesi için Fransa adli makamlanna yazılan yazının, çeşitli gerekçelerle Bakan Kazan tarafından işleme konulmayıp iade edildiğini anımsattılar. Başsavcüıktan bir yetkili, Erbakan'ın Kuveyt gazetesinde yayımlanan demeci nedeniyle Ankara DGM Başsavcılığı tarafından verilen "taJdpsizfik" karannın hukuka aykın olduğunu bildirdi. Basınla ilgili davalarda •*zamanaşımı"nın söz konusu olamayacağını belirten aynı yetkili, Yargıtay Başsavcılığı'nın, DGM'nin bu karan üzerine harekete geçtiğini kaydetti. Soruşturmayı yürüten DGM Savcısı Talat Şalk, söz konusu gazetenin muhabiri bulunamadığından ve Basın Yasası uyannca zamanaşımı söz konusu olduğundan takipsizlik karan vermişti. Ağar ve Bucak'ın dokunulmazlık fezlekesi, karma komisyona sevk edildi Fezleke 96. günde gönderîldiANKARA (Cumhuriyet Bûro- su) - Başbakan Necmettin Erba- kan'm 74, Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın 22 gündür beklettiği, DYP Elazığ Milletvekılı Mehmet Ağar ve Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak'ın, "suç işlemek için çete kurmak"tan yargılanabilme- leri için yasama dokunulmazlık- lannın kaldınlmasına ilişkin fez- lekeyi, TBMM Başkanı Mustafa Erbakan Basına sansür tehdidi ANKARA (Cumhuriyet Bârosu)-Başbakan Necmettin Erbakan, ülkedeki bunalımın faturasını çıkardığı basını sus- turmak üzere harekete geçti. Bir süre önce gündeme getıri- len. ancak tepkiler üzerine as- kıya alınan basına sansür nite- liğindeki yasal düzenlemeyi yeniden ele alacaklan mesajı- nı veren Erbakan. "TBMM yalan haberi önleyecek düzen- lemeyi bir an önce yapmah" dedi Erbakan. "Yalan haberi önleyici bir düzenlemenin ba- sın kuruluşlanyla temas edile- rek TBMM tarafından ger- cekleştirihnesi gerekir. Bir kı- sım medya yüzde 90 uydurma haberier yapıyor" diye konuş- tu. DSP'den RP'ye geçen An- kara Evren tlçe Başkanı Dede Altan. grupta darbe tartışma- lanna değinirken "Korkmu- yorum. ülkem için kanımın son damhsına kadar başbaka- nımın yanında mücadelevere- ceğim. Onlann kurşunlan de- mir de bizimki ağaçtan mı?" diye seslendı. Erbakan, RP grup toplantı- sında kürsüye çıktığında alkış- lar üzenne, "Bu uzun alkışla- rın içinde ne var hepimiz çok iyi biliyonız" dedi. Erbakan, RP'nin kaya gibı sağlam ol- duğunu savundu. Partiye yeni katılanlara ro- zetleri Erbakan tarafından ta- kıldı. RP'ye katılanlar arasın- da "İbo" adıyla ünlenen tbra- him Sesigüzel de yer aldı. Kalemli'nin yazılı uyansmdan 22 gün sonra Meclis'e gönderdi. Ağar ve Bucak hakkındaki fezle- kenin Başbakanlık sumeninde koz olarak tutulmasından rahat- sızlık duyan ve ikinci bir uyan mektubu hazırlayan Kalemli'nin, dünkü gelişme üzerine bu mektu- bu Erbakan'a göndermekten vaz- geçtiğı öğrenildi. TBMM kulisle- rinde, fezlekenin bundan sonra RP ve DYP gruplan arasında ya- pılacak 8 yıllık eğitim pazarlıkla- nnda etkin bir koz haline geldiği dile getirildi. 28 şubatta yapılan MGK toplantısmda ıse çetelerin aydınlatılabilmesi için Meclis'e gelecek fezlekenin TBMM'de hızla sonuçlandınlması karan çıkmıştı. Erbakan, kamuoyu baskılan- nın artması ve TBMM Başkanlı- ğı'nın uyansı üzerine lstanbul DGM Savcılığı tarafından hazır- lanarak 30 ocakta Adalet Bakan- lığı'na gönderilen ve oradan ken- di sine ulaşan Ağar ile Bucak hak- kındaki fezlekeyi dün TBMM Başkanlığı'na sundu. Kalem- li'nin de fezlekenin gelmesi üze- rinde hazırladığı ikinci uyan mektubunu Erbakan'a gönder- mekten vazgeçtiği öğrenildi. ADD'nin tstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri, Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy'u anma eddn- Kği düzenlemekten vargılandıklan mahkemede suçlu bulunmadılar. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ) Atatürkçü Düşünce 'yebenaat İstanbul Haber Servisi- Bombalı saldın sonucu öldürülen gazetemiz yazan Uğur Mumcu ile Muammer Aksoy u anmak amacıyla etkinlik düzenleyen Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri, "bir siyasi partiyidestekledikleriveo parti tarafından düzenlenen topJantıya katıIdıklarT iddiasıyla yargilandtklan davada beraat ettiler. Beyoğlu Cumhuriyet Savcısı Atıf Ferçin tarafından hazırlanan iddianame nedeniyle ADD lstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri dün Beyoğlu 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Savcı Perçin, yedi ADD Yönetim Kurulu üyesinin 26 Ocak 1997 tarihinde Işçi Partisi tarafından düzenlenen etkinliğe katıldıklan ve bu partiyi destekledikleri gerekçesiyle 3 yıla kadar hapsini ve derneğin kapatılmasını istedi. ADD îstanbul Şube Başkanı BUge Bilgiç ve diğer sanıklar dünkü duruşmada yaptıklan savunmada. Uğur Mumcu ile Muammer Aksoy'u anmak için lstanbul Valiliği'nden, Emniyet Mûdürlüğü'nden izüı aldıklannı ve etkinliği dernek olarak düzenlediklerini vurgulayarak suçlamayı reddettiler. Sanıklann avukatı Haydar Işık da toplantının izinli yapıldığmı belirterek"Siyasi parti temsilcileri veya taraftarian toplantıva katılmıs iseler bu müvekkilleriınin iradeferi dışuıda oluşmaştur" dedi. Daha sonra esas hakkındaki mütalaasını bildiren savcı da 2908 sayılı Dernekler Yasası 'nın 5/11 ve 76. maddelerindeki suçlamalann oluşmadıguıı, bu nedenle de sanıklann beraatlanna karar verilmesi gerekîiğini belirtti. Meclis Başkanhğı ise 31 dosya ve 6 klasörden oluşan belgeleri hemen TBMM Anayasa ve Ada- let komisyonlanndan oluşan kar- ma komisyona sevk etti. Anaya- sa Komisyonu Başkanı olarak ay- nı zamanda karma komisyonun başkanı olan DYP'li Ahmet lyi- maya, fezlekeyi gündeme alma yetkisinin kendi elinde olduğunu belirterek, "FezJekeyi ineeleyece- ğjm ve daha sonra uygun gördûğüm bir tarihte gün- deme alacağnn" dedi. lyı- maya'nın sözleri, fezleke- nin gündeme alınması ko- nusunda aceleci davranma- yacağı yorumlanna neden oldu. Kanna komisyon, gündemine aldıktan sonra fezlekeyi hazırlık komisyo- nuna sevk ederse bu alt ko- misyonun çalışma süresi de içtüzük gereği bir ay ola- cak. Karma komisyon, bu hazırlık kpmisyonunun ha- zulayacaği-raporu görîişe- cek. Komisyon, dokunul- mazlığın kaldınlması veya kovuşturmanın milletveki- li ya da bakanlık sıfatının sona ermesine kadar erte- lenmesine karar verebile- cek. Karma komisyonun hazırlayacağı rapor. kovuş- turmanın ertelenmesi şek- lindeyse. genel kurulda okunacak ve 10 gün içinde bu rapora itiraz edilmezse kesinleşecek. Rapor, doku- nulmazlığın kaldınlmasını içeriyorsa, genel kurulda görüşülerek oylanacak. Erbakan'ın bugüne ka- dar Ağar ve Bucak ile bir- likte Tansu ÇiDer'e karşı da koz olarak kullandığı fez- lekeyi, Meclis'e sevk etme- sı, bundan sonra bu kozun RP grubu eliyle ve özellik- le 8 yıllık eğitim konusun- da etkin bir biçımde kulla- nılacağı yorumlanna yol actı. RP ve DYP gruplan- nın 8 yıllık eğitim ile ilgili gelecek günlerde yapacağı pazarhkta. karma komisyo- na ulaşan Ağar ve Bucak hakkındaki fezlekenin etki- li olacağı kulislerde dile ge- tirildi. 28 şubatta yapılan MGK toplantısmda ise çe- telerin aydınlatılabilmesi için Meclis'e gelecek fezle- kenin TBMM'de hızla so- nuçlandınlması karan çık- mıştı. TıIRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (y planet.com.tr N'oluyor Mustafa Abi? Sıra- sı mı şakanın? Yoğun bakımla- ra yatmak filan nerden çıktı şimdi? Habercilik mesleğini yoğun yaşamayı öğrettiğin yetmedi, şimdi deyoğun bakımda yaşa- mayı mı öğretmek niyetin? Ağabey, bırak saçmalama- yı... Bencileyin alaylı gazeteciler mesleği ustalardan öğrenir. Us- talarım benimle övünmeyebilir. Ama bak, ben ustalanmla övü- nürüm. Kimiyle yan yana çalış- tım. Kimileri dolaylı ustalanm oldu. En çetrefil konuyu yalınkat- laştırmadan yalınlaştırmayı, en okunmaz haberi okunur kılma- yı Hasan Pulur Ağabeyimden öğrendim. Kemal Bisal- man'dan haber yazmayı, bir haberi dört kez yazmayı. yine beğenmeyip, yırtıp atıp, beşin- ci kez yazmayı öğrendim: "ö/- çü sensin avanak! Bakyazdığın habere. 'Ben bu haberi okur muydum', diye sor kendine. Mustafa Abi Saçmalama! Evet diyene kadar da yazdıkla- nnı çöpe atmayı öğren "Bir ha- ber fanatiği, Abdi İpekçi bana bir haberi en az iki kez doğru- latmadan yazıişlerine teslim et- memeyi öğretti. Çetin Al- tan'dan gizli dil lezzetlerini bu- lup çıkarmayı öğrendim: "Şiir- den tatalamayan dangalaktan muhbirolur, ama muhabirola- mazl." Cüneyt Arcayürek ha- ber kaynağı uyumadan yatma- mayı, uyanmadan kalkmayı belletti bana. llhan Selçuk küf- retmeden tepeden tırnağa bo- yamanın, yağlamadan övme- nin ömeklerini serdi önüme. Ve Mustafa Ekmekçi... Geri kalanını ve ille de haber- le yatıp haberle kalkmayı da senden öğrendim ağabey: - Bizim meslekte en büyük rütbe muhabirliktir. Köşeyaza- nymış, yazı müdürûymüş, ge- nelyayın yönetmeniymiş, geçi- cidir. Muhabir kalıcı!.. Yeni Ortam'la başlayan eski, çok eski, yirmi altı yıllık bir us- ta-çırak ilişkisi bizimki. Usta-çı- rak, ağabey-kardeş. Oya Baydar senin için "In- san iiişkileri sanatçısı" der. Doğrudur. Beni kovduğu gün patrona telefonda söyledikleri- ni nasıl unuturum: - Patronsunuz. Sizinle ma- aşlan, Ankara bürosunun idari sorunlannı, kâğıt stoklannı fi- lan konuşunım. Ama haberi yazı müdürijmle konuşmam la- zım. Lütfen söyleyin yazı mü- dürüm arasın beni... Bir usta çırağına başka nasıl omuz verirdi acaba? ••• Ya uzun siyasal göçmenlik yıllarımda, o karanlık, zor gün- lerde handiyse gün aşın çalan telefon ve Ankara'dan Frank- furt'a ulaşan o bildik soru: - N'aber? Senin çırak, belki birkaç da- kika önce Frankfurt'tan Istan- bul'u, Ankara'yı aramıştır. Eski tanıdıklann, meslek arkadaşla- nnın sesini duymak istemiştir. 12 Eylül karanlığında üşüyen yüreğini ısrtmak istemiştir. Ah, açılan telefonlardaki o yüzyıllar gibi gelen sessizlikleri iyi bilir. Sessizliği izleye, tekleye, du- raklaya: - "Burada dumm çok kötü. Telefonlar filan dinleniyor bili- yor musun? Evren Paşa da yurtdışındaki kaçaklara çok kı- zıyorzaten..." Telefonu, yüreğin daha üşü- müş kapatırsın sessizce. Çok geçmez telefon çalar birden - N'aber? Saçmalama MustafaAbi! Ne demek bu şimdi? Yoğun ba- kımlar, böbrek yetmezlikleri, kalp spazmlan, çift taraflı za- türreeler... Daha bir hafta önce grip olup yatağa düştüm, üç-dört gün yazı yazamadım diye telefonda beni fırçalayan sen değil misin? Her biri tek basına bir adamı götürebilecek hastalıklann tü- münü kuşanıp yoğun bakımla- ra yatarak neyi kanıttamak isti- yorsun ki? "Sen bir gribe bo- yun eğdin. Bak gör bakalım Mustafa Abin nelerin üstesin- den ge//r"i mi söylemek niyetin. Gözünü seveyim Mustafa Abi saçmalama. Kalk lütfen. O hilesiz hurdasız kahkahanı pat- lat gene n'olur. Öyle içten kah- kaha atmayı Istanbul'da Se- mih Balcıoğlu, Ankara'da sen tekelinize almışsınız. iyi, ta- mam. At öyleyse kahkahanı... Ağabey, sen bu yazıyı okur- ken ben Süleyman (Demirel) amcamla Polonya yolunda ola- cağım. Üç gün sonra döndü- ğümde doktoriardan kaçamak bir duble atarız ağabey. Haydi bırak saçmalamayı. Ben üç- dört gün yokum. Türkiye sana emanet. Haber sana emanet... Beni üzme ağabey... Ağlatma beni usta!.. POLtTtKA GİMLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yalancı, Şımank, Küstah... Bir ülkede insanlar evlerinin önünden kaçınlıp dağ başında kafalanna kurşun sıkılarak öldürülüyorsa, sız kalkıp o ülkede demokratik hukuk devletinden söz edebilir misiniz? Bir ülkede gazeteciler, ölüm tehdidi altında çalışı- yorsa ve o gazeteciler Manisa'daki 15-16 yaşlann- daki çocuklann işkenceden geçirilip, 20-25 yıla mah- kûm edildiğini yazdıklan için cumhuriyet savcılan ta- rafından haklannda dava açılıyorsa, siz o ülkede ba- sın özgüriüğünden söz edebilir misiniz? Bir ülkede herhangi bir TV, -Flash TV ömeğınde ol- duğu gibi- bir partinin genel başkanının eşiyle ilgiii ya- yın yapıldığının ertesi günü eli sılahlı çetelerin saldı- nsına uğruyor, bir gün sonra da devlet erkini elinde tutan siyasal iktidann buyruğuyla uydu aracılığıyla ya- pılan yayını durdurulup kablolu yayından çıkanlıyor- sa, sız o ülkede demokrasinin en temel öğesi olan ki- şi hak ve özgürlüklerinden, bağımsız yargıdan söz edebilir misiniz? Bir Başbakan Yardımcısı düşünün ki söylediklerini bir gün sonra inkâr ediyor, yalan konuşmayı yaşa- mının bir parçası sayıyor, bozuk Türkçesiyle sapla sa- manı kanştırdığı halde partısinin başında hâlâ dimdik ayakta kalabiliyor... O Başbakan Yardımcısı utanmadan, sıkılmadan ko- nuşuyorheryerde... Diyor ki: "Ben Atatürk ılkelennin savunucusuyum, Türki- ye'yi çağdaşlığa götüreceğim..." Devlet bankalannı ona buna kendi çıkartan doğrul- tusunda peşkeş çeken, beş yıldızlı otellerin salonla- nnda, yalılarda toplantılar yapan, trilyonlan o kişilerin cebıne akıtan o yalancı; iktidar koKuğu uğruna ül- keyi çeteiere teslim etmeyi bir beceri olarak görüp Türkıye'yi ortaçağın karanlığına götüren şeriatçı güç- lerle ışbirliği yapmayı da sıyaset sanıyor... Bu bela Türkiye'nın başında durdukça daha ka- ranlık günler gelecektir... Bunlar, laık, demokratik cumhuriyeti babalannın çiftliği sanmaktadır... Çekin gidin bu ülkeden!.. • • • Eli kanlı çetelerin kol gezdiği bir toplumda basın ve yaşam ozgür olabilır mi? Av. Fikret İlkiz, Uğur Mumcu'dan Çetin Emeç'e; Abdi ipekçi'den Metin Göktepe'ye dek öldürülen gazeteciler konusunda şöyle diyor: "Türkiye'de gazetecilerin can ve görevgüvenlikle- rinin sağlanması, demokratikhukuk devleti ilkelerinin yasama geçırilerek korunması için ilan edilen '3 Ma- yıs Dünya Basın Özgürlüğü' gününde veya heran ga- zeteciler, faili meçhul namlularönüne sürülebilir. Çün- kü Türkıye'de siyasal iktidar 'demokrasi' ve 'insan haklan' ıstemıyor. Buna karşıhk halkın gerçekleri öğ- renmesi ve bilgi edinme hak ve özgüriüğünün sağ- lanması yönünde görev yapan gazetecilere hiç ta- hammülü kalmamıştır. Gazetecilerin yasama hakkı 'cürüm işlemek için teşekkül oluşturan çeteiere' ema- net edilmiştir." • • • Yalancı, şımank ve küstah bayanın tek bir isteği var: 'Başbakanlık koltuğuna oturmak...' O kortuğa hiç oturtur mu Hacı onu? OturtmazL 0 zaman ne yapacak yalancı, şımank ve küstah ba- yan? Dosyalan çıkaran, belgeleri açıklayan gazetecilerin üzerine eli sılahlı çeteleri saldırtacak!.. •"'• Enişte düğmeye basacak, zorbalar harekete geçİB. 'vatan-millet' çığlıklanyla ortalığı talan edecek... 6.2 trilyonluk vurgunu kimlerin yaptığını, tüyü bit- memiş yetim hakkını kimlerin yediğini bu toplum çok iyi biliyorartık... Sanşın ve küstah bayanın eşinin foyalan ortaya çık- tı, vurgun düzeninin savunuculannın da maskesi düş- tü... Flash TV olayı, Türkıye'deki 'çeteleri 1 kimlerin or- ganıze ettiğinı gün ışığına çıkardı... Enişte milyarlarca dolarla oynuyor, enişte iş takip- çisi gazetecilenn korumasında gününü gün ediyor... Yalancı, şımank ve küstah bayan ile enişte bir gün yaptıklannın hesabını verecek, onu sanp sarmalayan Hacı da cehennem ateşinde cayır cayır yanacaktır... Bir gün mutlaka öldürülen gazetecilerin katilleri, adam kaçıran çeteler, hırsızlar, halkımıza hesap vere- cektiıi Mustafa Kemal Atatürkün mavi gözleri, Musta- fa Kemalleri çoğaltacaktır... ••• lstanbul Bağımsız Milletvekili Bütent Tanla, 25-28 Nisan 1997'deTüri<iyegenelindeyaptırdığı kamuoyu araştırmasında ortaya çıkan gerçeği şöyle değerien- diriyor 1 - Seçmenlerin üçte birinden fazlası oy verecek parti bulamıyor, yüzde 35'lik bir oran da parti tercihi konusunda kararsızlık ifade ediyor. 2- TSK'nin tutum ve davranışlan yüzde 70.9, cumhurbaşkanınkiler ise yüzde 60.6'lık destek buluyor. 3- Kamuoyunun büyük bölümü hükümete, muhalefet partisi liderlerine, Tan- su Çiller e, Necmettin Erbakan'a, milletvekillenne DYP ve RP'ye tepki gösteriyor. 4- Halkta olumsuz yönde beklenti ve gerilim artıyor. 'Ne olacaksa olsun' görüşü egemen oluyor... Faks numaramız: 0212/513 90 98 Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planetcom.TR Olaylar, anılar, işgaller, boykotlar, grevler, politikacılar Pazartama A.Ş. Yerebatan Câdclesi Saikımsoğüt Sokak No. 9/B Cagaloğfu istanbui Teı:514 01 95/96 Posta çakı no.: 666322
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear