22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 1997 CUMARTESİ HABERLER Suçlu medya' Refah sözcüsü Yılmaz'ı savundu • ŞevkiYılmaz hakkında inceleme başlatan RP, zamana yayarak savsaklamaya çalışıyor. Salih Kapusuz, kesin olmayan konuşmayla RP'nin yıpratılmak istendiğini ve konunun kendilerini bağlamadığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rıze Milletvekilı Şevki Yılmaz'ın tepkilere neden olan sözlerini savunamayan RP, çareyi yine medyayı suçlamakta buldu. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, "kesin olmayan bir konuşmayla RP'nin yıpratılmak istendiğini" savunurken. Yılmaz'ın ıfadesmin alınacağını ve "gerekirse disipline verileceğini" söyledi. Tepkiler karşısında Şevkı Yılmaz hakkında inceleme başlatmak zorunda kalan RP'nin, konuyu zamana yayarak savsaklamayı planladığı belirtildi. Şevki Yılmaz'ın sözleri nedeniyle Refah Partisi Genel Merkezi'ne de protestolar yağarken, RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, başkanlık divanı toplantısından sonra yaptığı açıklamada. "tfadesi alınacak, gerekirse disipline verilecek" dedi. Kapusuz. sunı gündem yaratmak ve RP'yi yıpratmak için 7-8 yıl öncekı konuşmalann ğündeme getirildiğini öne sürerek, "Yapıldığı söylenen o konuşma kesin olmadığı halde, tasvip etmediğimiz bu konuşmayla RP yıpratılmak istemyefc Ama çirkin sözler RP'yi flzam etmez (bağlamaz)" diye konuştu. Ahmet Doğan medyayı suçladı RP Adıyaman Milletvekili Ahmet Doğan da medyayı suçladı. Ahmet Doğan, gazetecilerin Şevki Yılmaz'ın bu sözleri söylediğine ilişkin görüntüler bulunduğunu belirtmeleri üzerine "Fesuphanallah. Sizler zaten hep böyle kendi bildiğiniz biçimde yorumluyorsunuz. Ama sonunda kaybediyorsunuz" dedi. RP Istanbul Milletvekıli Abdülkadir Baş. "Maalesef zaman zaman bu tiir aşınlıklar ohıyor.ANAPIiderinin genel başkanımız için başpapaz. başmünafik dediğini unutmadık. Yani bu sadece bir-iki kişinin işi değil. İnsan tabiatu ban insanlann bu rür aşınlıklan olabilir. Bunlar teda\i edüebBir" görüşünü savundu. Şevki Yılmaz'a milletvekili secildiği tarıhten itibaren konuşmaması için uyanda bulunulduğunu belirten Mustafa Baş, "Ben bizzat kendisiyie meşgul oldum. Konuşmasını önledik. O da arada bir patladı. Belki konuşmasma izin versejdikdahaiyi olurdu. Bu tiir aşınlıklan olmazdı" diye konuştu. Adalet Bakanı Şevket Kazan. RP Genel Merkezi'ne gidişinde sorular üzenne "Görevlilergereğini yapıyor" dedi. Çevre Bakanı Ziyattin Tokar da Yılmaz'ın sözlerini hos karşılamadığını belirtti. Tokar bir soru üzerine Şevki Yılmaz'ın partiden ihraç edilip edılmeyeceğine yetkili kunıllann karar veıeceğini kaydetti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çetik, halkı rahatsız edecek söz ve da'.ranışlardan kacınılması gerektiğini sövledi. Ydmaz'a teplriyağdıBaşbakan, RP milletvekilinin iğrenç suçlamalanna hedef olan Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan'ı arayıp 'Kem söz sahibine aittir' dedi Haber Merkezi - RP Rize Milletvekili Şe\ ki Yılmaz' ın. parlamento. cumhuriyetin temel nıtelikleri ve Gaziantep Büyükşehır Belediye Başkanı Celal Doğan'a yönelık ha- karetleri büyük tepkilere neden oldu. Apar topar memleketı Rize'ye giden Şevki Yıl- maz'ın TBMM'deki telefon ve fakslan ge- len tepkiler nedeniyle kilitlendi. Izmir'de sokaklara dökülen yurttaşlar RP Balçova il- çe binasını taşladılar. Celal Doğan, Erba- kan'ın kendisini telefonla aradığını, "Kem söz sahibine aittir" diyerek özür dılediğini söyledi. TBMM Başkanı Mustafa Kalemli. savcılan göreve çağınrken muhalefet parti- leri ise Yılmaz'ın "RP'nin gerçekyüzü" ol- duğunu söylediler. Etimesgut'ta yaptığı konuşmada devletin dininin Hıristiyanlık olduğunu söyleyen. cumhuriyetin temel niteliklerinı aşağılayan ve TBMM 'den "Pezevenklerin oluşturduğu Türk parlamentosu" diye söz eden Şevki Yılmaz'a tepki yağdı. Yılmaz'ın öncekı ge- ce tele\ ızvonda yayımlanan konuşmasının ardından Izmir'de çok sayıda yurttaş sokak- lara döküldü. "Türkiye taiktir laik kalacak. Laikler buradaşeriatçılar nerede? Yılmaz is- tifa" sloganlan atan yurttaşlar. tepkılenni dile getirdiler. Bu arada Balçova RP tlçe Merkezi önün- de toplanan bir grup. parti binasını taşlaya- rak tepkisini gösterdi. RP'ye yönelik kentin değişik semtlerinde protesto gösterilerinin yapıldığını haber alan Izmır Emniyet Mü- dürlüğû yetkilıleri, güvenlik önlemlenni art- tırdı. Kanal D'deki program yayına girmeden önce Gazıantep'ı zıyaret eden TÜSİAD yö- netimiyle beraber olan Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Celal Doğan, gazetecilerin "Taz- minat davası acacak mısınız" yolundaki so- rusunu u Her ite taş anlmaz" diye yanıtladı. Ancak dün bir toplantı ıçın Dıyarbakır'da bulunan Doğan, kişisel olarak dava açaca- ğıru belirterek "Şevki Yılmaz'ın manevi taz- minaüa cezalandınlması bile benim için üzüntü verecektir. Çünkü Şe% ki Yılmaz'dan sağlanacak para bile haramdır" dedi. Yılmaz'ın cumhuriyet kurumlannın tü- mûne tetikçilık yaparak yeni bir cephe aç- mak ıstedığinı belirten Doğan, "Şevki Yü- maz gibi bir yarank ne insandır, ne de tslam- dır" diye konuştu. "Başbakan'dan bir cevap geldi mi?" so- rusu üzerine Doğan. Erbakan'm dün öğle saatlerinde kendisini telefonla aradığını, "kem sözün sahibine ait olduğunu" belirte- rek kendisınden Başbakan ve Partı Genel Başkanı olarak özür dılediğini söyledi. » TBMM Başkanlık Di\anı toplantısında. • Yılmaz ıte ılgili bır ışlem yapılması için RP grubuna uyanda bulunulması yönünde ka- rar alınabileceği bildirildi. TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, dün yaptığı açıklamada. mevcut anayasa maddesinın milletvekili do- kunulmazlığının kaldınlması konusunda uzun birprosedürü kapsadığını anımsatarak şunlan söyledi: "Ancak bu dunım karşısında bir toplu oiayın olması lazun. Birikrinin bir şeye ce- vap vermesi lazım. Herhalde Şevki Yü- maz'ın mensup olduğu si> asi kurum bunun gereğini yapacaknr. Ama Meclis de gereğini yapacaknr. Bundan bütün millotin enıin ol- nıasını istiyorum. Herkes sakin olsun, mille- timize sakin olmasını ta> si>e ediyorum. Tür- kiye bir bukuk devletidir. Hukuk devletinin kurallan içinde herkes hakkını arayacakor. Öyle ümit ediyorum ki cumhuriyetin cesur savcılan üzeıierine düşen görevi yapacak- tır." DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller. gazetecilerin sorusu gittıler. Ancak Yılmaz'ı da sekreterinı de bulamadılar. Rizede bulunan Yılmaz'ın da- nışmanıyla bir telefon görüşmesi yapan mil- letvekılleri tepkilerinı ilettıler. Şevki Yıl- maz'a yönelık tepkiler özetle şöyie: BülentEcevit(DSP Genel Başkanı): Şev- ki Yılmaz RP içinde tek örnek değil. Onun üslubuyla konuşan. kışkırtıcı davranışlarda bulunan başka RP milletv ekilleri de var. Bu zıhniyetteki kışıleri içinde banndıran parti- ye Türkiye'nın yönetımı bır gün bile teslim edılemez. Refah'ın gayri resmi sözcüsü Rize Milletvekili Şe\ki Yılmaz açıklamalanyla Refah Partisi'nin şeriat devleti özlemlerini her firsatta dile getirmekten çekinmiyor. üzerine. Şevki Yılmaz'a serteleştinyöcıelt: mekten kaçınarak "konuşmanın içerlğine • kanlmalannın-mümkün olmadığuM" söy^ ledi. Çiller, "Ancak bir yanlış daha var, 1990'da söylenmiş olan birtakım şeyleri. 1997'inin gündemine. sanki bugünmüş gibi taşıyıp. buna bir başka alevlendirme. toplu- mun adeta kesimlerini istikrar ötesi bir tep- Idye zoriamak veya onun yolunu açmak is- temek yanhşar" görüşünü dile getırdi. ANÂP milletvekilleri İbrahim Gürdal. Şükrü Yürür ve Ahmet Alkan, Yılmaz'ı protesto etmek için TBMM'deki odasına Deniz Baykal (CHP Genel Başkanı): Bu - sözier-iğrenc BuF-milletvekiİHrin bu düzey- "deortaya çıkrmç obnası iizüntü vericıdrr. TBMMbukonudahareketegeçti. Milletve- killeri dava açacaklar. Kamer Genç (TBMM Başkanvekili): Ne diyeyim şimdı. Bır sapıkla muhatap olun- maz kı. Gereken cevabı alacak. Böyle bır in- sanı muhatap kabul etmek de bir insan için onur kıncıdır. Bir milletvekili seviyesınde olduğu için gerekli cezanın verilmesi lazım. RP'nin de eereken cezayı vermesi gerekir. Hüsamettin Cindoruk (DTP Genel Baş- kanı): Türkıye Cumhuriyetı Dev leti'ne'Hı- ristiyan' dedi. Allah onun taksiratını affet- sin dıyeceğim ama. oiayın sıyası bir yönü var. Konuşmasını bır parti toplantısında yaptı. En üzücü yanı da onu dinleyen genç- lerin ayağa kalkıp alkışlamasıydı. Gün duy- guların değil, aklın konuşacağı gündür. Meclis'te birleşme aramalıyız. Hasan Ekinci (DYP Genel Başkan Yar- dımcısı): Delidır, ne derse yendir. Ehliyetı- nin olmadığını daha önce de göstermişti. RP'li yöneticeler TBMM'ye ağır suçlama- larda bulunan biri için gerekeni yapmalıdır. TevfikDiker(ANAP Manisa Milletveki- li): Dava açacağım. Türklüğunden şüphe ediyorum. Müslümanlığından şüphe ediyo- rum. Insanlığından şüphe ediyorum. Adnan Keskin (CHP Genel Sekreteri): Yılmaz'ın sözlen kendi kişisel yaklaşımla- rı değil. partisinin sıyasi üslubudur. Yıl- maz'ın Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan hakkında söyledıklerini de aynen kendisine iade ediyorum. Halit Dağb (Orman Bakanı): Gerçekten bunlan söy lemişse bu adam kafayı yemiş. Doktora götürmek lazım. Acil tedaviye ih- tiyacı var. Bu kafadakı insanlann milletve- kili olması mümkün değil. Derhal hastane- ye yatması lazım. Akşamdan karantinaya alınmalı. Hayri Kozakçıoglu (DYP Genel Başkan Yardımcısı): Samımı ise. o sözleri gerçek- ten söylemışse TBMM çatısı altında bulun- maması. terk etmesi lazım. RP'nin bu ko- nuda bır işlem yapıp yapmaması çok önem- li değil. Hukuk sisteminin çalışması ve hak- kında gerekli ışlemin yapılması lazım. DYP konuyu incelemektedir ve grup başkanve- kilıni görevlendirmıştir. Işüay Sa>in (DYP tzmir Milletvekili): Ko- nuşmasının bırbölümünde "Mertkrsebeni mahkemeye verirler" dedi. Ben mahkeme- ye v ererek gerekeni hemen yapıyorum. Yar- gıyı, Adalet Bakanlığı'nı ve Başbakanlığı da süratle görev yapmaya davet ediyorum. Yıklınm Aktuna (Istanbul Mıllervekilı): Türkıye'de laık düzeni değıştınp şenat ku- rallannı getirmeye çalışmak akıl dışı değil midir? Akıl dışıdır. ancak bunlan yapanla- nn hiçbiri deli değildir. Çünkü bunlar butür hareketleri hep yapan insanlar. Bayram Meral (Türk-Iş Genel Başkanı): TBMM üyeleri. parlamentoya ve millerve- killerine hakaret eden üyeyi, o yüce çatı al- tında banndırmamalıdır. Türk Parlamenterler Birliğı. 68'liler \ak- fı Yönetım Kurulu. Türkıye GazetecilerCe- mıyeu (TGC), ÇY'DD, Atatürkçü Düşünce Dwnteği. ÇHP Irtanbul II Merkezi. Basm Konse^ı, Gaçamep Genç tşadamlan Der- neği, Gaziantep Ticaret ve Sanayi Odalan, CHP Gaziantep ve Adana il başkanlan, Ga- ziantep Gazetecıler Cemiyeti başta olmak üzere. çok sayıda meslek kuruluşu ile sivil toplum örgütü de dün yaptıklan açıklama- larla Şevki Yılmaz'a tepki yağdırdılar. Gaziantepspor Kulübü, yayımladığı bır bıldiri ile Şevki Yılmaz'ın kulüp başkanı Celal Doğan hakkında söylediğı sözleri şıd- detle kınadı. Laiklik düşmanma çifte soruşturma; DSP ve CHP'liler suç duyurusunda bulundu 6 Pezevenk' için soruşturma açıldı ANK\RA (Cumhuriyet Büro- su) - 1990 yılında Etımesgut'ta yaptığı laiklik karşıtı bir konuş- mada halkı devletin anayasal ku- rumlanna karşı çıkmaya çağıran, TBMM ve cumhuriyetin temel ni- teliklerine hakaret eden RP'li Şev- ki Yılmaz yargı kıskacına alındı. Ankara Cumhuriyet ve DGM baş- savcılıklan Yılmaz hakkında ayn ayn inceleme başlatırken şeriatçı eylemlere karşı açtğı davalarla bi- linen DGM Savcısı Nuh Mete YükseL konuşmayı "infıal uyandı- ncı" olarak değerlendırdi. Istanbul DGM Başsavcılığı, Şevki Yılmaz hakkında soruştur- ma başlattı. Başsavcılığın soruş- turmayı halkı din, dil, ırk ve sınıf farkı gözeterek açıkça kin \ e düş- manlığa tahrik etmek fiilini dü- zenleyen TCK'nin 312. maddesi uyannca soruşturmayı yürüttüğü öğrenildi. DGM Başsavcılığı Yıl- maz'ın konuşmalannın yeraldığı program kasetlerini Arena'dan is- tediği bildınldı. TBMM Başkanı Mustafa Ka- lemli Yılmaz'ın görüntülü kaset- lenni istedi, DSP ve CHP de ceza davası açılması için Ankara Cum- huriyet Başsavcılığf na suç duyu- rusunda bulundular. Ankara DGM Başsavcılığı, Yılmaz'ın konuşmasını kendi gö- rev alanına giren suçlar açısından incelemeye aldı. Ankara DGM Başsavcısı Cevdet Volkan'ın ola- ya ilişkin soruşturmayı Sıncan'da- ki "Kudüs Gecesi'' soruşturması- nı yürütüp dava açan askeri savcı Nuh Çetinkaya'ya verdiği bildi- rildi. Çetinkaya, soruşturmaya ilişkin olarak herhangi bir şey söy - lemeyeceğinı belirterek DGM'nin görev alanına girmesı durumunda TCY'nin "memleket emniyetini tehlikeye sokacak yayınlar" suçu- nu düzenleyen 155. ya da 312. maddesinın uygulanabileceğıni söyledi. Şeriatçı eylemlere karşı açtığı davalarla bılinen Yüksel ise ko- nuşmayı "infıal uyandıncu tahrik edjd" olarak değerlendırdi Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı da, Yılmaz'ın konuşmalanyla ilgili olarak "res'en" inceleme başlattı. Başsavcı tlhan Mesutoğ- lu, konuşmayı ızlemedığini. an- cak kasetin Basın Savcılığı tara- fından incelemeye alındığını kay- detti. Adalet Bakanı Kazan. dün bır soru üzerine. "Şevki Yılmaz'ın ba- zı televizyon kanailannda yayım- lanan konuşmalany la ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcüı- ğı'na talimat verdim. Soruşturma açılması için gerekli emri verdim" dedi. Yılmaz hakkında TCY'nin "halkı sınıf. ırk. din. mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik" fiilini düzenleyen 312., "Deviet güçleri aleyhinesuçlar" başlığı altında y- er alan "anayasal düzene karşı ey- lem"ı düzenleyen ve idam cezası- nı öngören 146., "isyana teş\ik" suçlannı düzenleyen ve 20 yıldan az olmamak üzere ceza öngören 149.. "devlet güçleruıe hakaret" suçunu düzenleyen 159. ve T- MY'nin ilgili hükümlerince so- ruşturma yürütebileceğine dikkat çebldi. Yılmaz'ın taşıdığı millet- vekili dokunulmazlığmın dava açılmasını önleyici birunsuroldu- ğuna işaret edildi. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin dün Y'ılmaz aleyhine An- kara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. DSP de Y'ılmaz hakkında, cumhuriye- te ve TBMM'nin manevi şahsiye- tine açıkça hakarette bulunduğu gerekçesıyle dava açılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na suç duyurusunda bulundu. ANAP tzmir Milletvekıli Sûha Tanık ile eski millervekıli Ramız Sevinç, Yılmaz hakkında soruş- turma açılması için İzmir Cum- huriyet Savcılığı'na suç duyuru- sunda bulundu. IFIMNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Şevki Yılmaz'ı epeyce uzun bir zamandan beri tanınm. Av- rupa Milli Görüş Teşkilatı Ikin- ci Başkanı iken yıllar önce gö- rüşmüştük. Yine o yıllarda Flash-TV'de onunla "Islam ve Terör" konusunu tartışmıştık. Şevki Yılmaz, iddia edildiği gi- bi meczup mu, yoksa ruh has- tası mı? Hiç değil. Şevki Yılmaz, uya- nık bir Anadolu çanklısı. lyi bir hatip. Bu özellikleriylesiyasi Is- lamcı akım içinde sivrildi. Taş- ranın, kasabanın en geri dü- şünce yapısına, ilkel topluluk- lann ruh haline seslenmedeki yetenekleriyle RP'lilerin sem- patisini kazandı. Bu yüzden onu Avrupa'dan Rize'ye Bele- diye Başkanı olarak ithal ettiler. Rize Belediye Başkanlı- ğı'ndan milletvekilliğine geç- mesi de dokunulmazlık arayışı nedeniyle gerçekleşmedi. Re- fah'ın üst düzey kurmayları, Şevki Yılmaz Rize Belediye Başkanı'yken, ona parti hatip- lerıni yetiştirme görevi verdiler. Şevki Yılmaz, il il dolaşarak 'Moderin Komple' RP'ye konuşmacı yetiştiriyor- du. Rize Belediye Başkanlı- ğı'yla bu işi birlikte yürütmesi zorolduğundan onun milletve- kili seçilmesini daha uygun buldular. Şevki Yılmaz'ın mil- letvekili seçilmesinin asıl nede- ni böyle bir ihtiyaçtı. Dokunul- mazlık falan değil. Şevki Yılmaz'ın konuşmala- rı dikkatle incelenmeli. Refah Partisi'nin dayandığı fikri te- mel, en açık şekilde bu konuş- malarda yer alıyor. Nedir bu konuşmaların ana mantığı? Önceliklederin bir ilkellık. Sıra- dan bir kahve kültürü. Belden aşağı sohbetlerden zevk alan, kadını mal olarak gören baya- ğı bir cinsellik. Anadolu insanı- nın, Anadolu erkeğinin alt-kül- türü. Köy ve kasaba kahvele- rinde, şimdi ise göçle birlikte şehirlerin varoşlarında böyle bır kültür ağı oluşmuş durum- da. Bu kültür, en inanılmazöykü- lere ve masallara dayanır. Türklerin kahramanlığı, hakiki erkeklikleri, din önderlerinin inanılmaz yeteneklere sahip ol- duğu, sarmısak ve soğan ko- kuluağızlardadolaşırdurur. Bu kültür bir göç kültürü, bir fetih kültürü olarak şekillenir. Biryö- nüyle ise tam anlamıyla zaval- lı birçaresizlıği içerir. Işsizgüç- süz, ezik Anadolu insanı. bu sohbetlerle kendini tatmın e- der, umutsuz ruhuna sığınacak bir yer bulur. Şevki Yılmaz'ın Gaziantep Belediye Başkanf nın eşine yö- nelik cinsel saldırı içeren söz- leri, bu zavallı kalabalığın en çok alkışladığı sahne oldu. Orada bütün ezikliğine rağmen kadını yenebilen bir erkek key- fi ortayaçıkıyordu. Yılmaz. ka- dın cinselliğinı sömüren baya- ğı bir üslup kullandıkça ona olan destek artıyordu. işte Re- fah Partisi buydu. Şevki Yılmaz, tam anlamıyla bir Anadolu uyanığı. Onun şey- tan gibi bakan gözleri, birtaş- ra imamının pratik zekâsını yansıtıyor. Şevki Yılmaz, birart- kültür temsilcisi. Düşünce ve fikır düzeyi de oldukça düşük. O "komplo" ile "komple" ara- sındaki ayrımı kavrayamaya- cak kadar da bilgisiz. Konuş- malarında sürekli "komplo" yerine "komple" diyor. Düşü- nün. bu milletvekili RP'ye ko- nuşmacı yetiştiriyor. Onların nasıl konuşacaklarını ve halkı nasıl etkileyeceklerini anlatıyor. Ama komplo ile komple ara- sındaki farkı kavrayamayacak kadar da cahil. Tam Refah'a uygun. Refah'ın kültüre değil, kasaba uyanıklarına ihtiyacı var. Refah Partisi içinde böyle çok sayıda milletvekili olduğu- nu bıliyorum. Kültür ve bilgi bi- rikımi önemli değil. Önemli olan. şeytani bir kurnazlık ve garıbanı kandırma yeteneği. Şevki Yılmaz, "modern" sözcüğünü de doğru kullana- mıyor, "moderin" dıyor. Onun ilkel kültürü etkileme başarısı- nın ardında, kendisinin de ay- nı kültürün bir parçası olması gerçeği yatıyor. Yılmaz, sanıl- dığı ve iddia edildiği gibi parti- si içinde sapkın bır milletvekili değil, tam tersine ilgi ve des- tek gören bir isim. Hemen her gün Anadolu'da bir parti top- lantısında konuşma yapıyor. Herkes onu kendi iline konuş- macı olarak çağırıyor. Refah yönetimi de onun bu çalışma- lanndan çok memnun. Kimse- nin bir şikâyeti yok. Uğur Dündar, Arena prog- ramında, Refah Partisi yöneti- cilerinin ve milletvekillerinin böyle düşünmediği türünden iyi niyetli açıklamalar yaptı. Şevki Yılmaz'ın parti içinde ne kadar etkili bir konuşmacı ol- duğunu merak eden, partinin resmi yayın organı Milli Gaze- te arşivlerini karıştırsın yeter. Şevki Yılmaz, Refah Partisi için tam anlamıyla "moderın" ve "komple" bir konuşmacı. CUMARTESİ Y4ZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU 68 Kuşağı mı, 6O'lı Yıllar Kuşağı mı? Türkiye'de 6O'lı yıllardaki devrimcı, anti emperya- list gençlik hareketlerini "68 kuşağı" başlığı altında toplayabilir miyiz? Bu soruyu hem bir öğrenci liderı hem genç bir şair kimliğiyle bu eylemlerin içinde yer almış birı olarak kişisel tanıklığımla yanıtlamak is- tiyorum. 27 Mayıs askeri darbesinin tarihi olan 1960, be- nim lise öğrenimini tamamlayarak üniversite öğren- ciliğine adım atışımın da tarihidir. 1962'de, sanki bü- tüm ömrümce buna hazırlanmışım, yakın bır akraba evine girermişim gibi Türkiye işçi Partisi'ne üye olu- şum hayatımın bir başka dönüm noktasıdır. Nâzım Hikmet'in önce "YÖN" dergisinde sonra da kitap- laşarak (önceden ancak birkaçını bildiğim) şiirlerinin yayımlanmaya başlaması ise benim (ve kuşağımız) için yine aynı yıllann en önemli, belirleyici olgulann- dandır. • • • 1965'te Ankara'da Kızılay Bulvan'nda faşizm ve emperyalizm karşıtı sloganlarla sattığımız "Dönü- şüm" dergisinin iç kapağında, dergınin sahibı olarak benim adım yazılıdır. Dergı, kuşağımızın malıdır ve büyük ölçüde SBF öğrencisı arkadaşlarımızın ürü- nüdür. CKMP içinde örgütlenen "ülkücülerin polis destekli saldırılarıyla yayını engellenen "Dönüşüm", bir süre sonra kurulacak Fikir Kulüpleri Federasyo- nu'nun ilk adımıdır. 6O'lı yıllann devrımci, anti emper- yalist gençlik eylemlerinde "Dönüşüm "ün ve FKFnin öncülüğü yadsınamaz. • • • 1963'te Zonguldak'ta öldürülen maden işçileri için Ankara'da biz ögrencilerin ışçi örgütlerini harekete geçırmesiyle o yıllann belki de en kitlesel ışçi-öğren- ci katılımlı yürüyüşü düzenlenmişti. Yürüyüşün ön saflannda yine kendimizin hazırladığı pankartlardan bırini birlikte taşadığımız ince uzun boylu genç kız, önce sevgilim, sonra ilk eşim olacaktır. 1965 tarihli "Bir Gün Mutlaka"üak\ genç kız odur. "Sevgilim on sekizinde bir kız, yürüyoruz bulvarda, sandviç yiyo- ruz, dünyadan konuşuyonız..." "Bir Gün Mutlaka" (içeriğıyle ve biçimiyle) bizim kuşağımızın (I. Özel'in, "Partizan "lyla birlikte) "manifest" şiirierindendir. Yıl 1965'tir. Bilgı ve duygu dağarcığımızda Marksizmin dilimize son hızla çevrilmekte olan klasiklerinin yanı sıra. varoluşçuluğun, gerçeküstücülüğün yaprttan vardır (Sartre'ın, Camus'nün yapıtlan ve Fransız gerçeküstücü şiiri). • • • 1960'ların ilk yıllan Türkiye işçi Partisi'nin kuruluş dönemidir. Bu aynı zamanda (CKMP, Komünızmle Mücadele Derneklen, daha sonra MHP çatısı altın- da) faşist güçlerin de -devlet desteğinde- örgütlen- diği dönemdir. Saldınların başlıca hedefi Türkıye İş- çi Partisi'dir. Bunların en örgütlü ve kitlesel olanı (bir- çok arkadaşım gibi benim de öldürülmekten, linç edilmekten belki de kıl payı kurtulduğum) TIP Bur- sa Kongresi'ne yapılan saldırıdır. • • • Fransa'da (ve Aimanya'da) öğrenci hareketleriniri patlak verdiği 1968'de, Türkiye'de 6O'lı yıllar devrim- ci. anti emperyalist hareketinin ilk kuşağı içinde yer alan ben yaştakilerin üniversite çağı sona ermiş ya da ermektedir. Türkiye İşçi Partisi önderliğindeki sol hareket etkinliğini yitirmiş, gençlikle bağlan kopmuş ya da zayıflamış, parti çoktan parçalanmış. gençlik içinde "radikal sol" eğiîimler daha 1965'lerde baş- lamıştır. 1968'de Türkiye'de de yeniden yükselişe geçen devrimcı, anti emperyalist öğrenci hareketle- rini, 1969'daABD 6. Filosu'na karşı eylemleri ve son- rasındaki olayları Batı'daki öğrenci hareketlerinin yansıması ya da benzeri mi, yoksa ülkemizin 6O'lı yıl- lardaki dinamizminin ve soldakı oluşumların ve so- runlann doğal sonucu mu saymak gerekir? Doğru olan, bence ikinci yaklaşımdır. Modern Türk edebiyatı, Tanzimat döneminden başlayarak Batı (özellikle de Fransız) edebiyatıyla yakın ilişki içinde olmuş, kimi kez öykünme düzeyin- de ürünler vermekte de sakınca görmemiştir. Bizden birönceki kuşağın şaırteri (ve yazarlarıyla) onlann da ustalan olan "İkinci Yeni" kuşağından şairlerin her birinin bir ya da birden fazla çok yakın Batılı "usta"s\ vardır... Aynı şeyi bizim kuşağımız için söylemek ola- naksızdır. Bunun bir nedeni, 6O'lı yıllann Türkiye için her alanda bir silkiniş olması; bir başka neden, yine her alanda yapılmaya başlanan çok sayıda çevirile- rin kazandırdığı geniş ufukluluktur. Tıpkı bunun gibi, 6O'lı yıllar devrimci, anti emperyalist gençlik hareket- lerini de (TİP dönemi olan ilk yıllan kesinlikle, sonra- ki dönemi büyük ölçüde) Batı'daki öğrenci hareket- lerinin yansıması ya da benzen değil, ülke koşullan- nın sonucu, özgün olgular olarak görmek gerekir. Bu nedenle de bütün o dönemlerdeki devrimci, anti em- peryalist gençlik hareketlerini Batı'daki öğrenci ha- rekeöerinı Batı'daki öğrenci birlikleriyle birebtr koşut- luk çağnştıran "68 kuşağı" tanımından çok (bu tanı- mı bellı birevre için sınırlı tutarak) "607/ yıllarkuşağı" tanımıyla nitelemek sanıyorum kı daha doğru ve kapsayıcı olacaktır. Yılmaz: Kaset tamamen montaj TRABZON / RİZE (Cumhuriyet)-Kanal D'de- ki Arena programında 7 yıl önce yaptığı bir konuşma- da parlamentoya. millerve- killerine, devlete ve Gazi- antep Belediye Başkanı CelaJ Doğan'a ağır sözler söyleyen RP Rize Millet- vekili Şevki Yılmaz. kaset- teki sesle görüntünün fark- lı olduğunu öne sürdü ve ilgili kişıleri mahkemeye vereceğını açıkladı. Seçim çevresi Rize'ye gıderken Trabzon 'da gaze- tecilerin konuya ilişkin so- rulannı yanıtlayan Şevkı Yılmaz, bir komplo ile kar- şı karşıya bulunduğunu. bütün bu ıddialann medya- nın hazımsızlığmdan kay- naklandığını. "medyanın hortumunun kesilmesin- den sonra" bu tür iddiala- nn arttığını söyledi. Yıl- maz sözlerini şöyle sürdür- dü: "Bu yayımlanan prog- ram tamamen art niyetli- dir. Medya, menfaatleri ke- sikJiği için feryat ediyor. 7 yıl önce konuşulduğu öne sürülen kasetlerde teknik oyunlardan yaraıianılarak gerçekten şahsımı üzen bir- takım oyıınlar mey dana ge- tirildi. Tamamen raontaj- dır. Mahkeme sonuçlanın- caya kadar kardeşlerime. parlamento üyelerine, Meclis Başkam'na tavsi- yem susmalandır, gün ola harman ola_" Şevki Y'ılmaz. görüntü ve sesın başka başka oldu- ğunu öne sürerek "Avru- pa'da konuştuğunı söyleni- yor. Aimanya'da Milli Gençlik Vakfı nerede var? Elbette her olayda insan dinlenir. Dünyanın her mahkemesinde suçlandığı zaman sanığa müdafaa hakkı verirler. Ben kendimi sanık olarak da kabul ctnıi- yorum. Çünkü medya sav- cı değildir. Ben sanık deği- lim. Hukukun neticesini beklemclLsiniz" dedi. Yılmaz. Rize'de de. ko- nuşmalarıyla ilgili tartış- malan "Sunigündem"ola- rak vorumladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear