08 Mayıs 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31MAY1S 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kimi özel okullarda öğrenim görmenin yıllık maliyeti 1 milyar lirayı geçti OzelokuDar veMeriisyan ettirîyorFİGEISATALAY Özel okul ücretlerine yüzde 100"ü aşan oranlarda zam geldı. Kimı özel okullar- da öğrenim görmenin yıllık maliyeti bir milyar lirayı geçtı. Bu artışlarla sabit ge- lirii ailelenn. çocuklannı özel okula gön- dermesi neredeyse olanaksız hale gelir- ken okul sahipleri, ücretleri düşürmek içın devletten destek ıstiyor. Özel Türk ve yabancı okullann 1997- 98öğretım yılı öğrenım ücretleri belirlen- meye başladı. Istanbul'daki birçok okul sahıbi, ücretlerine yüzde 100'ü aşan oranlarda zam yaptı. Örneğin. Robert Lı- sesi'nin yatılı bölümünün yalnızca yıllık öğrenim ücretı bir milyar 230 milyon lı- raoldu. Öğrenim ücretı, Yüzyıl Işıl Lıse- si'nde bir milyar 77 milyon liraya, Bah- çeşehır Lısesi'nde ise 800 milyon liraya yûkseltildi. Böylece özel okulda çocuk okutmak, öğrenim ücretlerine, servis, ye- mek, giysi, kitap. kırtasiye. gezi vb. gi- derleri de eklenince sabit gelirli velilerin altından kalkamayacaklan bir yük haline geldi. Birçok okul yöneticisi de velilerin büyük çoğunluğunun tıcaretle uğraştığı içm bu ücretı ödeyebildiklerini, sabit ge- lirli velilerin azalmasından üzüntü duy- duklannı söyledıler. Özel Okul Öğrenci Velileri Derneği 2. Başkanı Remzi Turtanak, özel okullann yüzde 40 doluluk oranıyla çalıştığını ve bunun, maliyeti olumsuz yönde etkıledı- ğini belirterek. ''Bunun acısını veliler çek- mektedir. Çözüm şekli ise okul sahipleri- nin daha makul seviyelerde kâr beklenti- si ik söz konusu olabilir"dedi. Çocuğu. öğrenim ücreti 630 milyon li- raya yükselen bırözel okulda okuyan Se- da Konuk'un tepkisı ise şöyle: •'Kan-koca çalışıvoruz, kızunızm okul Özel Okutlar Derneği Başkanı Dündar Uçar, özel okul maliyetierinin düşürülmesi için şu önerilerde bulundu: 9KDVnin yûzde 2 'ye indhilmesi %Ücretsiz öğrenci okutma zorunluluğunun kal- dınlması %Yeni açüacak okullar yerine işlemekte olan okullann leşviki • SürekJi vergi muafiyeti verilmesi # Eğitim giderlerinin vergiden düşülmesi veya masrafayazılması veya vergi iadesine tabi tutulması %Oğreimen ücretlerinden vergi kesintisi yaptl- maması %tjcreüerin bir kısmımn devletçe ödenmesi %Öğretmen ücretterinin tamamının veya bir kısmımn devletçe ödenmesi masraflanna yetişemiyoruz. Halen yal- nızca servis ücreti olarak avda 7.5 milyon lira ödüyoruz. Kızun, yıl içinde düzenle- nen gezilerin çoğuna katılmadı. Eşim, 'Buradan alıp dev let okuluna verelim" di- yor. Ama okuldan çok memnunuz. Bir ke- re basladık. sıkınûlarla. borçlarla bitire- ceğiz." Okul sahip ve yöneticıleri ise ka- liteli eğitim vermek ıçin bu artışlann zo- runlu olduğunu, devletin mutlaka destek verrnesi gerektiğini belirtiyorlar. Özel Doğuş Fen Lısesi Müdürü Hüse- yin Yazıcı, bu okulun öğrenim ücretine yüzde 105 oranında zam yapılacağını kaydederek u Bu elbette arzu edilmez. An- cak,çağın gereklerini yerine getirmek, ka- liteli eğitim vermek için zorunlu"diye ko- nuştu. Sabit gelirlilerin bu artışlar karşı- sında çok zorlandığınıjcimi ailelenn ço- cuklannı okuldan almamak için gayri- menkullerini sattığını anlatan Yazıcı, bu durumun eğitimcileri üzdüğünü belirt- ti. MEF Okullan'nın öğrenim yılı ücre- tı, anaokulu icin beş bın dolar, diğer okullar ıçin ise altı bın dolar. Veliler, bu ücreti 1 hazıran kuru uzerinden Tûrk Lirası olarak yedı taksitte ödeyecekler. MEF Okullan kurucusu İbrahim Arı- kan. üç öğün yemek, kitap, kırtasiye masraflannın ve okulun duzenlediği ge- zi bedellerinin de bu ücrete dahil oldu- ğunu söyledi. Ankan, ücretlerin düşü- rülmesi için şu önenlerde bulundu: "- Dev let okullannda öğrenim gör- menin bir maliyeti var. Dev let çocuğu- nu özelokulda okutmak isteyen veliye bu maliveti ödesin, veli de bunu özel okula aktarsuı. - Dev let özel okullardan Gelhier ve Kununlar vergilerini abnasın, KDV'den muaftutsun.- Elektrik,su.telefon bedel- leri yüzde 50 ucuzlatüstn." Bazı özel okulların yeni ücretleri şöyle: Yüzyıl Işıl Lisesi: 1 milyar 77 milyon lira Robert üsesi: 810 milyon lira, Yatıh 1 milyar 230 milyon lira Bahçeşehir üsesi: 740 milyon lira. Koç Lisesi: 750 milyon lira, Yatılı: 1 milyar 140 milyon lira Alman Lisesi: 529 milyon 200 bin lira Fevziye Mektepleri Vakfı okullan: 590 milyon lira St. Pulcherie Fransız Kız Ortaokulu: 600 milyon lira St. Joseph Fransız üsesi: 600 milyon lira St. Benort Fransız üsesi: 600 milyon lira Notre Dame De Sion Fransız üsesi: 600 milyon lira Uğur üsesi: 660 milyon lira St. Georg Avusturya Lisesi: 529 milyon 200 bin lira Şener Onur üsesi: 620 milyon lira Moda üsesi: 620 milyon lira Kültür üsesi: 756 milyon lira Gök-Dil üsesi: 630 milyon lira Anabılim üsesi: 548 milyon lira Eyuboğlu üsesi: 640 milyon lira MEF Okullan: Anaokulu 5 bin dolar, üst sınıflar 6 bın dolar İSTEK Bilge Kağan üsesi: İSTEK Semiha Şakir üsesi: 550 milyon lira 550 milyon lira İSTEK Atanur Oguz üsesi: 510 milyon lira İSTEK Kemal Atatürk üsesi: 510 milyon lira İSTEK Acıbadem üsesi: 510 milyon lira İSTEK Belde üsesi: 475 milyon lira İSTEK Uluğbey üsesi: İSTEK Kaşgarlı Mahmut Lisesi: 450 milyon lira 400 milyon lira İSTEK Belde Güzel SanatJar üsesi: 475 milyon lira İSTEK Kemal Atatürk Güzel Sanatlar üsesi: 510 milyon lira Asil Nadir, vatanına ihanet etmediği için komploya uğradığını söyledi Türidye'ye 7 yıl aradan sonra dönen Kıbrısh işadanu Asil Nadir, dün SvvissotePde yaptığı basın toplanûsında, ülkesi aleyhindeki çözümlere karşı çıktığı. ABD ve Ingiltere'nin kendisine önerdikleri rolü kabul etmediği için komploya uğradığını sa\ıındu. (Fotoğraf: KAAN SAGANAK) 'Kaldığım yerden devam edeceğim'tstanbul Haber Servisi- Kıbnslı Türk işa- damı Asil Nadir. kendisinin vatanına ihanet etmediği için büyük devletlerin komplosuy- la karşılaştığını öne sürdü. Nadir "Hiçbir su- çumun olmadığı kanıtJandı. Bundan sonra Kıbns. Türkhe ve Türki cumhuriyetierde yannmlara yöneleceğim. Gıda. medya ve tek- noloji üe ügüeniyorum. Hukuki değil, mane- vi sorumluluk duyduğum için tüm basın ça- hşanlanna da alacaklannı ödevecegjm" de- di. Gazetecilerin sorulanna net yanıt vermek- ten kaçınan ve bir dönem sa- hibi oldugu gazetelerde ça- lışanlann alacaklannı öde- yeceğini söyleyen Nadir. Kıbns sorununda aktif rol oynayan ülkelerin oyununa geldiğini belirtti. Nadir şöy- le sürdürdü: "1989 yüında ABD Dışiş- leri Bakanlığı Özel Temsilci- si Nelson Ledsky, uzlaşmaz olarak niteledikleri ve Kıbns sorununun çözümünde en- gel olarak gördükieri KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ınverinebe- nim o makama gelmemi önerdi. Eğer teklif- lerine olumlu yanıt verirsem dönemin Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Yorgo Vasiliu üe bi- r araya gelecektik. Fakat bu teklifı kabul et- medim, ABD'nin yanılgı içinde olduğunu söyledim ve durumu Denktaş'a ilettim. Başı- ma gelenler de bundan sonra başladı." Nadir, daha sonra İngilız hükümetınm sa- hibi olduğu Polly Peck Internatıonal firma- sı ile ugraşmaya başladığını. bu amaçla yar- gı ve vergi dairesı olmak üzere ılgili tüm bi- rimlere müdahale ettığini vurguladı. Nadir, tngiliz hükümetinin kirli pazarlıklarla ken- disine hücum etmesine karşın hiçbir açığmı bulamadığmı belirtti. tngiltere'de hakkmda yayımlanan bir TV programının da gösteril- diği toplantıda Nadir daha sonra şunlan söy- ledi: "Vergi dairesi, Ağır Dolandıncıhk Masa- su kayyımlar hep bu işe aletoldular. Dönemin vergi dairesi müdürü şimdi hapiste. kayyım- lar ise mesleki ahlaksızhktan dolayı daha son- ra suçlu bulundular. Londra'va dönerken 68 komando beni tev kifetti. Ba- na yöneltilen 66 suçlamadan 46'sınm suç olmadığı çok kı- sa süre içinde anlaşıku. Ge- riye kalan 20 suçlamadan kurtulmak için mahkemeye gidince İngiliz vetkililer var- gıcariişvet almış olabileceği- ni öne söyiediler. Moralimi bozmak amacıyla 5 Kasun 1992'de lazkardeşimin e\i arandı, nezarete görürüldü. aileme manevi baskı uygu- landı. Kraliyct Başsavcılığı. vargıca davavi sürdürmesi halinde, adaletin sevTinideğiştinnek içinbizlerle birlikte kum- pas içinde olduğu suçunu yönelteceklerini söyledi. O saatten sonra yargıç sürckB 'Ben suçsuzum' demeye başladı. Sürekli yapılan saldınlaria savunma dokümanlanm ahndı. ABD makamlan bile hakkımdaki dosyalan ABD'nin çıkarlaruıı tehlikeye düşüreceği ve CIA'yı riske edeceği için vermediler. İngilte- re'de kamu soruşturması açılmah. Turuklan- mayacagun garanti edüirse İngiltere'ye döne- rim> Rabbin merhameti sonsuzdur; Ona güveniyoruz. Yüce Allah, Kardeşimiz, Sankt Georg Avusturya Lisesi Emekli Müdürü ve Lazarist Cemiyeti Emekli Başrahibi ERNEST RAIDL'ı uzun süren hastalığından sonra 29 Mayıs 1997 Perşembe günü ilâhi ülkesine aldı Cenaze Töreni 4 Haziran 1997 Çarşamba günü Graz'da (Avusturya) "Schmerzhafte Mutter" Kilisesi'nde yapılacaktır. İstanbul Sankt Georg Kilisesi'nde de 1 Haziran 1997 Pazar günü saat 10.00'da yapacağımız Kutsal Ayin'de merhum Ernest Raidl'ın selâmeti için dua edeceğiz. Allah rahmet eylesin. LAZARİST CEMİYETİ SANKT GEORG AVUSTURYA LİSESİ Çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin kurulacak "ERNEST RAIDL BURSU" için Akbank Bankalar Caddesi Şubesi DHU/0017167/01-8 numaralı hesaba bağışta bulunmaları rica olunur. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Tadını Kaçırdılar Birkaç haftadır, özellikle gençlik hareketlerinde, po- lislerin yanlı tutumlarını ve çifte standartlarını dile ge- tiriyor ve eleştiriyorum. Yasaları yansız bir biçimde uy- gulaması gerekenler, eğer böylesine yanlı hareket ederierse kimse o yasalan dınlemez olur. Hukuk dev- letinden vazgeçtik, bari kanun devleti olalım... Hukuk devleti ve yasa devleti, birbirinden farklı şeyler. Ama zaman zaman kartştınlıyorlar. Okurlarım da zaman zaman sorular yöneltiyorlar. Bu nedenle, hukuk devleti ve yasa, yani kanun devleti arasında- ki farkı bir kez daha anlatmak istiyorum. Kanun ya da yasa devleti, "yürürlükteki yasalann" uygulandığı devlettir. Ve rejimi ne olursa olsun her devlet kanun devletidir. Zira her devletin kanunları vardır. Ve eğer "etkin" bir deviet gücü oluştuoılmuş- sa her devlet. o kanunlar çerçevesinde varlığını sür- dürür. Ama önemli bir soru vardır: Acaba o devletin yürürlükteki yasaları, çağdaş ve evrensel hukuk ku- rallanna uygun mu. değil mi? Hukuk devleti ile yasa devletini birbirinden ayıran kıstas budur. Eğer bir ülkede yürürlükteki yasalar çağdaş ve evrensel hukuk kurallanna uygunsa o dev- let bir "hukuk cfev/ef/"dir. Eğer bir ülkede yürürlükte olan ve uygulanmakta olan yasalar çağdaş ve evrensel hukuk kurallanna uy- gun değilse, çağın gerisinde ise o zaman ancak bir "kanun deWef/"nden ya da "yasa devleti"nden söz edebiliriz. Kimi zaman, kimi ülkelerde çağın gerisindeki ya- salar bile uygulanmaz. Işte o zaman devletten söz edılemez. Olsa olsa bir "aşiret düzeninden" söz edi- lebilir... Türkiye'de başta 1982 Anayasası olmak üzere, toplumsal ve ekonomik yaşamımızı düzenleyen ya- salann, çağdaş ve evrensel hukuk kurullarına uygun olduğunu söylemek elbette mümkün değıldir. Fakat bundan daha "elim ve vahim" olmak üzere, bu ya- salar bile doğru dürüst uygulanmamaktadır. Kolluk kuvvetlen, devletin değil sağcı hükümetlerin emrine girmiş gibidir. Inanılmaz bir "çifte standart", yasa devletini bile arar duruma girmemize neden olmuş- tur. Türkiyemizi boyle bir "aşiret devleti" görüntüsü içine sokmaya hiç kimsenın hakkı olmasa gerek. Geçenlerde bir televizyon kanalında Ülkü Ocakla- rı il başkanlannın toplantısını izledim. Toplantı sonra- sında yemin ediyorlardı. Kitap, bayrak ve silah üze- rine... Insan gözlerine ve kulaklarına inanamıyor. Yahu adamlar açıkça, "Biz sılahlıyız ve bu silahlan kullan- maya niyetliyiz" diyorlar, savcılanmızdan ses seda çıkmıyor. Zaten o silahlan gerçekten kullansalar ne olur? "Faili meçhul" sayısı biraz daha artar. Pekı bu durumda karşı tarafın sılahlanması da meşruiyet ka- zanmıyor mu? Eğer devlet güçleri, birtakım silahlı in- sanlara karşı beni korumuyorsa ve korumak niyetın- de olmadığını belli ediyorsa "meşnı müdafaa" hali doğmaz mı? MHP kongresinde de bir genç mikrofonda, "Şu andan ıtibaren illegaliteye geçiyoruz" diye haykınyor- du. Bu işleri kazara solcular yapsa ve bu söylenen- leri dile getirseler dünya kafalarına çökertilir. 5 Nisan Kararları'nı protesto mitingıne katılanlara 6 yıl veriyor hâkımlerimız... Gene geçenlerde Öner Yağcı'dan bir mektup gel- di. Sanıyorum başka köşe yazarlanna da yollanmış. Ve belki bu yazı yayımlanıncaya dek başkalan da söz ederler. Bu Istanbul'da yaşamak, bayağı bir macera oldu. Çok sevgili dostlarla bile mektuplaria ilişki ku- rabiliyoruz... Kastamonu'da bir kitabevi, bir yarışmanın ödül tö- reni için Öner'i davet etmiş. Bu tören çerçevesinde "Demokratik, çağdaş ve sekiz yıllık temel eğıtımin önemi" konulu bir panele de katılması ongörülmüş. Fakat Kastamonu Valiliği, Öner ve Mehmet Say- dur'un bu konuşmalanna izin vermemiş. Çunkü bu konuşmaların ödül töreniyle ilgisi yokmuş ve daha da ilginci "...aynca Öner Yağcı hakkmda yapılan araştır- mada çeşitlı yasadışı suç kayıtlannın mevcut oldu- ğu..." anlaşılmış. Işte bir çifte standart örneği daha. Cinayet "suçlu- lan" hertüriü özgürlüğe sahip. Öner Yağcı'nın konuş- ma yapması engelleniyor. Öner, mektubunda şöyle diyor: "Bu hukuk dışı en- gellemenın basit bir olay olarak değerlendihlmeme- si gerektiğine ınanıyorum. Mülki idarecilerin bu key- fi tasarrufunun düşünceyi açıklamaya özürlüğüne yönetik önemli bir saldın olduğunu düşünüyorum. Bu keyfiliğin yaygınlaşmaması ve bir alışkanlık haline gelmemesi için bir tepkinin oluşturulması gerektiği düşüncesiyle sizi bılgilendirmek istiyorum..." Bırakın hukuk devletini, yasa devletinin bile gerisi- ne düşürüyorlar bizi. İstanbul Ünıversitesi bahçesı- ne basın mensupları alınmıyor. Polisin öğrencilere karşı tutumları görüntülenemiyor. Bunun nasıl bir ge- rekçesi olabilir? Susurluk kazası sonrasında kamyonun şoförü ce- zalandınlıyor, diğer pisliklerin üstü örtülmek ısteni- yor. Ne biçim bir devlet bu? Yasalar nasıl uygulanı- yor burada? Bu işin tadını iyice kaçırdılar. Ama doğrusu pek bir şey de yapamıyoruz. Bakalım nereye kadar?.. Erbakan'ın korumaları Savcılık 6 Sakarya Grubu'nu takibe aldı EVtV GÖKTAŞ ANKARA - RP Genel Başkanı \e Başbakan Necmettin Erbakanın "Sakaryalılar Grubu*" di- ye bilinen gönüllü sakal- lı korumaları hakkında başlatılan soruşturma de- nnleştiriliyor. .\nkara Cumhuriyet Başsavcısı D- han Mesutoğlu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı VuralSavaş'ın ısteği üze- rine, geçen günlerde Baş- bakanlık ve RP Genel Merkezi'ne bırer yazı ya- zarak sakallı korumalar hakkmda aynntılı bilgı is- tedi. Mesutoğlu. Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada. soruştunnanın derinleşti- rilerek sürdürüldüğünü belirterek, "Başbakanlık ve RP Genel Merkezi'ne yazdığımız vazılarla. sa- kallı korumalar diye tabir edilen bu kişüerin hangi kurum ve kuruluşlada ça- lışüklannı ve bu kişilerin kimvada Idmler tarafln- dan başbakanı korumak- la görev lendirildiğini ve >i- ne bu kişilere ne kadar pa- ra ödendiği konulannda bUgiistedik"dedi. Soruşturmanın Siyasi Paniler Yasası'nda özel korumayı yasaklayan 59. maddesi kapsamında yü- rütüldüğünü kaydeden Mesutoğlu. Başbakanlık ve RP" Genel Merke- zi'nden gelecek bilgilere göre söz konusu kişiler hakkmda dava açılacağını bildirdi. Mesutoğlu. Başbakan"- ın gönüllü korumaların- dan. kendılerıne daha ön- ce tahmat yazılmasına karşın 2 kişinin henüz ifa- delerınin alınamadığını belirtti. Yargıtay Başsavcısı V'u- ralSavaş. Başbakanlık ve RP'den gelecek bilgilere göre. RP hakkında Ana- yasa Mahkemesfne açtığı davaya ilişin iddianameye ek bılgiler sunacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear