Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2SMAYIS1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ÛYS iicret
yatırma süresi
• \NKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Öğrenci
yereştinne sınavına (ÖYS)
karJacak acaylann sınav
ücretlerini bankalara
yatrma süresi. 28 mayıs
çar>ambE gûnüne kadar
uzatıldı. ÖSYM Başkanı
Dr.FethiTbker, bir
açıüama yaparak sınav
ücretıni yatırmayan
adaylann ÖYS'ye
giremeyeceğini anımsattı.
OYS ücretini yatırma
süresi önceki gün sona
ermışti.
Kahraman'dan
savcıya suçiama
• istanbul Haber Servisi -
Kültür Bakanı İsmail
Kahraman. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafından RP'nin
kapatılması ısteğiyle dava
açılmasını "keyfi bir
davranış. gülünç bir ıddia.
Şov yapılıyor'" diye
nitelendirdi. Kahraman,
erken seçim konusunda da
"Ancak eşit sürelı bir
başbakanlık meselesi
olabilir. Yöksa, normal
zamanında yapılacak olan
bir seçimde protokolün
şartlan beilidir" dedi.
Dudak okumaya
eleştiri
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel.
Currihurbaşkanı ve
Başbakanlık Muhabırleri
Derneği (CBMD) Başkanı
Coşkun Karial ve yönetım
kurulu üyelerini kabul
ederek bir süre görüştü.
Demirel. basina yönelik
şiddetin devlet politikası
olamayacağını belirterek
basina şiddetin Türkiye'nin
düzeyine yakışmadığını
söyledi. Demirel, dudak
okuma yöntemleriyle ilgilı
olarak da "Şımdı bir de
dudak okuma çıkardınız.
ama bari yaptığınız bu işın
yüzde biri doğru olsa
tamam diyeceğim. Bu
haberlerin hiçbiri doğru
deg.il. Bunlan da şikâyet
olarak söylemiyorum; ama
bunun adı habercilik degil,
haber üretmek" dedı.
1997Köy6enel
Bilgi Anketi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tanm ve Köy
Işleri Bakanlığı ve Devlet
tstatistik Enstitüsü'nün
(DlE) ışbirliği ile yapılan
"1997 YılıKöy Genel
Bilgi Anketi" için
çalışmalar 26 mayısta
başlatılıyor. Tanm
kesimiyle ilgıli en kapsamlı
bilgileri sağlayacak olan
anket, en son 1981 yılında
yapılmıştı. Tanm ve
Köyişleri Bakanı Musa
Demirci. anketin amacının;
kırsal nüfusun sayısını ve
yüzdesını, çiftçilik yapan
insanlann sayısını, arazi
varlıklannı, tanm
işletmelerini ve
işletmelerde yaşayan aile
sayısını belirlemek
olduğunu söyledi.
Ayamama için
balonlu gösteri
• İstanbul Haber Servisi -
Ataköy ile Atatürk Hava
Limanı arasında kalan ve
imar planlannda yeşil
olarak aynlan "Ayamama
Vadisi"nin imara
açılmaması için mücadele
veren sivil toplum örgütleri
(STÖ).dün balonlu bir
gösteri yaptı. 1800
dönümlük Hazine
arazisinin REFAHYOL
hökümeti tarafından satışa
çıkanlmasına tepki
gösteren STÖ temsilcileri,
Ayamama Deresi kenannda
bir süre önce başlattıklan
ağaç dikme kampanyasını
dün de sürdürdüler.
Ayamama için yapılan
gösteriye destek veren
Bakırköy Belediye Başkanı
Ahmet Bahadırlı. yaptıklan
planlarda bölgeyi yeşil alan
olarak ayırdıklannı, ancak
hükümetin araziyi satmak
istediğini söyledi.
Türkiye Barolar Birliği Cenel Kurulu'nda Savaş'a tam destek
'Şeriatçı parti kapatıhr'GAZİANTEP (Cumhuriyet) - RP'nin ka-
patılması ıstemiyle Anayasa Mahkemesi"ne
dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Viıral Savaş'a Türkiye Barolar Bırliği'nden
de (TBB) destek geldi. TBB Başkanı Eralp
Ozgen, "Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir
demokratik rejim kendi deviet varhğına kas-
teden siyasi partilorin faaliyetkrini sürdürme-
sineolaııaktaıumaz''dedi. Türkiye'nin bırre-
jim sorunu yaşadığını vurgulayan Özgen.
Türkiye Curnhuriyetfni teokratik bir devlet
halıne getirmek isteyen güçlenn sıyası iktı-
dann içınde dahi kendilerine yer bulduklan-
nı belirterek RP'yi suçladı.TBB'nin 24. Ola-
ğan Genel Kurulu dün Gazıantep'te başladı.
Sabah saat 09.00'da TBB Başkanı Özgen ve
avukatlar cüppeleriyle Atatürk Anıtı'na çe-
lenek koyarak saygı duruşunda bulundular.
Belediye Tiyatro Salonu'ndaki Genel Ku-
rul'a CHP Grup Başkanvekili Avukat Ön-
derSav, Atılla Sav, eski Barolar Birliği Baş-
kanı Teoman E\Ten. Gazıantep Belediye
Başkanı Celal Doğan ve Kadıköy Belediye
Başkanı SdamiOztürkde katıldı. Genel Ku-
rul'un açış konuşmasını yapan Eralp Özgen,
RP'ye ağır eleştırilerde bulundu. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın
RP'nin "laikükilkesinc^kıneyiemlerinoda-
ğı haline geldiği''gerekçesiylekapatılmasııs-
• TBB'nin Gaziantep'te yapılan genel kurulundan, Vural Savaş'ın
RP'nin kapatılması istemiyle açtığı davaya destek geldi. TBB Başkanı
Eralp Özgen, "Demokrasi esasını kabul etmiş ve anayasasında devletin
değiştirilemez temel ilkelerini değiştirmeyi amaç edinmiş ve bu yönde
kan dökmeyi dahi geçerli sayan siyasi partilerin varlıklannı devam
ettirmelerini istemenin ne derece doğru olduğu tartışılır" dedi.
temiyle .Anayasa Mahkemesi'ne açtığı dava-
ya değinen Özgen. "Kıtşkusuz demokratik
bir rejimde siyasi partilerin kapahlabilmesi-
nin doğru olup olmadığı tarnşüabilir. Doğru
olmadığ] kabul edildiği takdirdede bu açıdan
yapılabUecekeleştiriler vasa hükümlerineyö-
nelik olması gerekirken, yasa hükümlerini
hiçbiraynm yapmaksızın ritidikle u\ gulayan
bir makamaeleştirilerin > öniendirumesi yan-
üşör, haksızdır" dedı. Özgen. şoyle devam et-
ti: "Aynca, demokrasi esasını kabul etmiş ve
anayasasında de\leün değiştirilemez niteiik-
•erini saptamış bir ülkede, demokrasni orta-
dan kakbrmayı ve değiştirilemez temel ilke-
leri değiştirmeyi amaç edinmiş ve bu yönde
kan dökmeyi dahi geçerli sayan siyasi parti-
lerin varlıklannı devam ettirmelerini isteme-
nin ne derece doğru olduğu da tarnşılabilir.
Devam ettirmelerini istemenin doğruluğun-
dan kuşkuluvum. Ne suç ışlersek ışleyelım.
Partımız kapatılamaz. Bizi ancak seçmen tas-
fiye eder' manrığı yerleşmemeli. Demokrasi-
yi vedevletin temel ilkelerini zedelemegayret-
leri siyasi partiler aracıhğı ile kolaylaşır sanıl-
mamabdır. Son olayda Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıhğı bir iktidarpartisi aleyhûıe bu da-
vayı açarak yasalar karseında herkesin eşit
olduğunu, parlamentodaki çoğunluğuna da-
yanarak hiçbir partinin yasalara aykın da>-
ranma ayncalığının buiunmadığını ve devle-
timizin temel ilkeleri konusunda yargının u-
tizu'ğini göstererek görevini y apmışnr. Bu ne-
denk kendilerini kuüuyorum." Yargı bağım-
sızlığına ve savunmanın adaletin temeli ol-
duğuna değinen Özgen. herşeyden önce ana-
yasada yapılacak değışıklikle Türkiye Baro-
lar Birliği'nın anayasanın yargı bölümünde
yer almasmın sağlanması gerektiğini dıle ge-
tirdi. Özgen, Adalet Bakanı ve müsteşarının
Yüksek Hâkımler ve Savcılar Kurulu başka-
nı olmaktan çıkanlması ıstemlerini de yine-
ledi. REFAHYOL'un işbaşına geldiği 19%
yılı ortalanndan itibaren Türkiye'nin giderek
artan bir rejim sorunuy la karşı karşıya geldi-
ğini söyleyen Özgen, "Demokratik laik hu-
kukdevletini ortadan kaldırmak isteyen, Ata-
türk'ün bizlere emanet ettiği Türkiye Cum-
huriyeti'ni teokratik bir devlet haline getir-
mek isteyen giiçler ne yazık ki siyasi iktidann
içindedahi kendilerineyerbulabilmişler. Dev-
letiçinde büyük bir kadrolaşma hareketine gi-
rişırüşlerdir'' diye konuştu. Meslek okulu ol-
ması gereken ımam-hatip okullannın Eğıtım
Birliği Yasası'na aykın olarak birer lise ha-
line dönüştürüldüğünü ve belirli bir siyasi
görüşün merkezi haline getırildiğıni anlatan
Özgen şöyle konuştu:
"8 yıllık kesintisiz eğitime karşı bu çevrele-
rin direnişi bu yapılanmayı açıkça ortaya ÇH
karnuştır. Ancak bu konuda dikkat edilmesi
gereken nokta konulacak derslerk bu eğitime
dahil rüm okullann birer imam-hatip okulu
haline getirümelerinin önlenmesidir."
Susurluk skandalınm ardından DYP mil-
letvekılleri Mehmet AğarveSedatBucakın
dokunulmazlıklannın kaldırılması ıstemiyle
fezleke hazırlandığını anımsatan Özgen, fez-
lekenin önce Adalet Bakanı Şevket Kazan
tarafından iade edildiğıni, daha sonra Baş-
bakan Necmertin Erbakan'ın fezlekeleri iki
ayı aşkın bir süre beklettiğini söyledi.
ÇİZMEDEN YLKARI MUSA KART
Gerekçe, Köşk'ün görevi Tansu Çiller'e vermeyeceği ve güvenoyu alamarirâ 'dMsılığı
RP: Erbakan seçimekadarBaşbakan
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Yardımcısı Tansu Çiller'in. kendi başba-
kanlığında erken seçime gitme hesabı, RP ta-
rafından bozuldu. RP, Köşk'ün yeni hükü-
meti kurma görevıni DYP lıdenne vermeye-
ceği veparlamentodan güvenoyu almamaya-
bileceğini belirterek "Seçime kadar Erba-
kan Başbakan" formülünü resmen açıkladı.
Kapatılma tehdidıyle karşı karşıya bulu-
nan RP'de, hükümetten çekılen tarafolmama
\e zorunlu kalınırsa Erbakan'ın başbakanlı-
ğında sonbaharda seçimi zorlama eğilimı
ağırlık kazandı. Vaatleri nedeniyle grubunun
baskısı altında olan Çiller,
başbakanlığı alamazsa,
GtK ve gruptan u
hükü-
mettençeküme" karan çı-
karma formülünü günde-
mine aldı.
RP, partısindeki istifa-
lar ve hükümetten çekil-
me baskılannın anması
üzerine erken seçim kara-
n alınarak başbakanlığın
kendisıne devredilmesinı
isteyen Çiller'e yeşil ışık
yakmadı. Çiller'in bu
öneriyi gelecek hafta res-
men Başbakan Necmettin
Erbakan a iletmesi bek-
lenirken, daha önce erken
seçim koşuluyla başba-
kanlığın Çiller'e devredı-
lebıleceğini savunan RP
kurmaylan çark ettiler.
RP'liler bu önerinin pek çok riskı berabenn-
de taşıdığına dikkat çektiler. RP'li Salih Ka-
pusuz, dün düzenlediği basın toplantısmda bu
risklere değindi. Kapusuz, Çiller'in başba-
kanlığının gündeme gelmesi durumunda
Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTin "gö-
re\
r
vermeyeceği'' yolunda bir endışe taşıyıp
taşımadıgına ılışkın bir soru üzerine. "Bu ko-
nu gündeme ahnırsa prosedür gereği görev-
lendirme yapılacaktır. TBM M'de RP'den son-
ra en büyük parti ANAP'nr. DYP arkasından
gelmektedir" yanıtını verdi. RP'lılerin planı.
"bunalım aşılamazsa"
1
. bu riskler söz konu-
su olmadan, eylül ayına kadar erken seçime
gitme noktasındaodaklandı. RPkurmayla-
nnın dile getirdiği erken seçim planı şöyle:
-Söz konusu riskler anlaularak Çiller. mev-
cut hükümetie birkaç ay içinde erken seçime
gitmek konusunda ikna edilecek.
- CHP'nin de desteğiyle erken seçim kara-
nahnacak.
- Seçim yasasında kapsamlı bir değişikük
zaman alacağı için, yasanın özüne dokunma-
dan birkaç değişiklikyapmak. Yüzde 10olan
ülke barajına dokunmadan, il barajlanm bi-
raz vüksettmek.
Üniversiteden Başbakan^a tejrfd
AjNK.\R4(CumhuriyetBürosu)-
ODTÜ. Ankara, Hacettepe. îstanbul,
Boğaziçi. Ege \e 9 Eylül üniversite-
leri öğretim üyesi 320 akademisyen,
Başbakan Necmettin Erbakan'ın,
açıklamalanyla bilimi ve bilim
adamlannı hiçe sayan birtutum ser-
gilediğini bildirdiler.
Çok sayıda üniversiteden 320 aka-
demisyenin imzasını taşıyan ortak
bildiride, son günlerde bazı kimse-
lerin bilimsel terimleri ve sözcükle-
ri kullanarak kendi uzmanlık alanla-
n dışındaki biyolojik sorunlara "söz-
de bilimsel açüdamalar" getirdikle-
ri ve bilimsel kuramlan çürüttükleri
iddiasında bulunduklan kaydedildi.
Bildiride, gençlerin bilimsel anla-
yış içinde yetiştirilmesine önem ve-
rihnesi gerekirken, bazı ortaöğretim
ders kitaplannda laikliğe aykın ol-
duğu bilinen ve dünyanın hiçbirçağ-
daş ülkesinde görülmeyen bilim dı-
şr açıklamalann yer aldığma dikkat
çekildi.
Mesleği makine mühendisliği
olan Başbakan Erbakan'ın: genetik
yapısının bitki ve hayvandan farklı
olduğunu belirttiği insanın atasınm
maymun olamayacağı yönündeki id-
diasmın çağdışı egitim politikalan-
nın doruğa çıktığını sergilediği \ux-
gulanan bildinde şöyle denildı:
"Hiçbir bilimsel desteği olmayan
bu bilim dışı açıklamalar. ülkemizde
bilimi. bilim adamlannj hiçe sayan
birturumun örneğidir. Ozgürve ekş-
tirel düşünceye sahip. sorgulayabfleu.
bilimsel düşünccyi. bilimi kendileri-
ne bir anlayış sistemi olarak önder
edinmiş gençlerin yetismesinden en
basta sonuniu bir kisi olması gereken
TürkiyeCumhuriyeti Başbakaıu'nın
bilime bu denli ters düşmeye hakkı
olmadığmı düşünüyoruz."
- Seçim ittifakma olanak tanıyacak bir dü-
zenkme yapmak.
Olası bir seçimde Çıller'in, ortağma karşı
izleyebıleceği taktik de şöyle:
-Çiller. başbakanlık için Erbakaniayayüz
yüze görüşecek ya da iki parti arasında oluş-
turulacak hevetier de\ reye girecek.
- Hadranın ilk haftası başbakanhğı alma-
yı hedefleyen Çiller'e Erbakan onay vermesi
durumunda, ortaklar, BBP'nin de içinde yer
alacağı bir seçim hükümeti kuracak. Erba-
kan'ın Cumhurbaşkam'na istifasını sunma-
sıınnardındaaÇfller, "Bız RP-DYP-BBPor-
taklığında anlaştık" diyerek,
hükümeti kurma görevini al-
maya çahşacak. Yeni hükü-
mette BBP desteğiyle rahatla-
yan Erbakan ve Çiller, seçim
yasasında düzenlemeler yap-
oktan sonra seçim takvimini
belirleyecek.
- Erbakan, başbakanlık is-
temini reddederse. Çiller,
Yüksek Askeri Şûra toplana-
sının ardından, çarşamba gü-
nü Genel tdare Kurulu vegru-
bunu toplayarak. çtkilme ka-
ran çıkaracak. Bu dunımda
Demirel'in görevlendireceği
seçim hükümeti işbaşına gele-
cek ya da Çiller, DYP, ANAP
ve sol partilerin desteğiyle
DYP'den 3. ismin başbakan-
lığında erken seçime gidü-
mesini kabul edecek.
TıIRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Sayın sayabildiğinızce, seçin
dilediğinizi: Laik, ilericı, cumhu-
riyetçi, birinci cumhuriyetçi (ne
demekse!), ikinci cumhuriyetçi
(bu da ne demekse!), vicdani ret-
çi, savaş karşrtı, çevreci, Atatürk-
çü, Kemalist, sosyalist solcu, de-
mokratik soicu, sosyal demok-
rat, liberal, özgürtükçü, çağdaş...
Son birkaç yıldır, hele hele Re-
fah'ın seçmen desteğindeki hız-
lı tırmanıştan ve Refah elebaşıla-
nnın iktidar koltuğuna oturuşun-
dan bu yana yukanda sıralanan
tenmler, kavramlargazete sayfa-
lannda, TV kanallannda durmak-
stzın uçuşuyor. Uçuşurken de ha
bire birbirleriyle çarpışıyorlar.
Gün oluyor kendini laik olarak
tanımlayanlar, "ötekilertn bir ke-
simince laisizmi savunayım der-
ken darbe çığırtkanlığı yapmak-
lasuçlanıyoVlar. Kendini Kemalist
ya da (birinci) cumhuriyetçi ola-
rak tanımlayanlar, (ikinci) cum-
huriyetçileri köktendincilerle, si-
yasal İslamcılarla kol kola girmış
aymazlar olarak niteliyor. Özgür-
lüklere sınır getirilmemesinden
Kendini Karşıtınla Tanımlamak... Yanlıştır
yana olanlar sıyasal Islamcıların
küçücük çocuklann kafalanna
sank, sırtlanna cüppe geçirip Ku-
ran hafızlatmalannı da özgürlük-
lerin bir parçası olarak tanımla-
maya rtiraz etmeyebiliyorlar. Her
toplumsal, bilimsel, siyasal so-
runun "Kuran"öa biryanıtı oldu-
ğunu savunanlara haklı bir kü-
çümsemeyle bakanlar arasın-
dan, siyasal islamın azgın tırma-
nışına karşı herkesin başvuru
kaynağının "Nutuk" olması ge-
rektiğini söyleyenlerçıkabiliyor...
Kendini karşıtıyla tanımlamak
bir tek yönlülüğe, yalınkatlılığa
ebelik edıyor. Siyasal, toplumsal,
kültürel kimliğimizin zenginlikle-
ri siliniyor; ortak eylemlerde bu-
luşabilecek bir koca güç oluştur-
mak yerine hem nitel hem nicel
cılızlaşma kaçınılmazlaşryor.
Bir örnek: Birinci cumhunyet-
çilerde, ikinci cumhuriyetçilerde
siyasal islama karşılar. Bu ülke-
de siyasal iktidann köktendinci-
lerin egemenliğine geçmesinin
kendilerine ve ülkeye mutluluk
getırmeyeceğinin bilincindeler.
Gel gör ki köktendinci saldın, ka-
fasını (birinci ya da ikinci) cum-
huriyetçilerin ördüğü daha sağ-
lam bir duvara çarpmıyor.
Bir örnek daha:
Sosyal demokratlar da devle-
te sızmış çetelere, devletin kontr-
gerilla gibi gizli örgütlenmeler
kurmasına karşılar. Ama çetele-
re, kontrgerillaya karşı sosyalist
solculann çağırdığı demokratik
çıkışlara duyarsız kalabiliyorlar.
(Bugün ODP'nın Sultanahmet
toplantısına katılmayan, destek
vermeyen bir sosyal demokrat
bunu nasıl açıklayacak, gerçek-
ten merak ediyorum).
Refah karşıtlığı (PKK karşıtlığı,
savaş karşıtlığı, otoriter devlet
karşrtlığı, darbe karşıtlığı, tepe-
den inmecilik karşıtlığı...) bir kim-
lık tanımlaması olamaz. Kendi-
mi(zı) "köktendinci karşıtı" ola-
rak tanımlayınca siyasal etkınli-
ğimizde, kültürel yeğlemeleri-
mizde, sosyal yaşam öncelikle-
rimizde daralma kaçınılmaz.
"SürekliAydınlık İçin BirDaki-
ka Karanlık" eylemi milyonluk bir
katılıma niye ulaştı dersiniz? Ni-
yeçeteleri, kontrgenllayı, uyuştu-
rucu tacirlerini, mafya baba ve
tetikçılerini savunan, en azından
karşı çıkmayanlar bir avuç kaldı-
lar?
Domuztopu gibi sağlam sanı-
lan Refah saflannda çatlamalar
niye "bir dakika karanlık" eylemi
sırasında ortaya çıktı? Refah'ta
neden ilk kez bu eylemi "destek-
leyenler ve desteklemeyenler"
diye saflaşmalara tanık olundu?
Ecevit'ın çızdiği çerçeveden çık-
mamayı kural bellemiş DSP'liler-
den evlerinı ateşböceklenne çe-
virenlerin sayısının pek çok olu-
şu nasıl açıklanmalı?
İki temel noktanın altını çiz-
mek, yukanda sıralanan sorulan
yanıtlayacaktır:
Bu eylem kesinlikle bir demok-
rasi eylemiydi. Şiddetten arın-
mıştı, gönüllü katlıma dayanıyor-
du, kendini "karşıtına göre ta-
nımlamışlar"\a sınırlı değildi.
Bu eylem bilinçli bir tercihle
"Yurttaştan Yurttaşa Çağn" ola-
rak yapılmıştı.
Yurttaş kimliği kendini karşı-
tıyla değil, kendini kendiyle ta-
nımlayan bir kimlik.
Dönün yazının başına. Anım-
sayın havada uçuşan terimleri,
tanımlan: Laik, ilerici, cumhuri-
yetçi, birinci cumhuriyetçi, ikinci
cumhuriyetçi, vicdani retçi, sa-
vaş karşıtı, çevreci, Atatürkçü,
Kemalist, sosyalist solcu. de-
mokratik solcu, sosyal demok-
rat, liberal, özgürlükçu, çağdaş...
Bunlann tumu de yurttaş üst
kimliği nde buluşabiliyortar. A-
ma bir köktendinci için bu söz
konusu değil. Köktendinci kul
olur, tebaa (uyruk) olur, ümmet
olur ama.. yurttaş olamaz.
Yurttaş, egemenliğı kayıtsız
koşulsuz elinde tutan ve elinde
tutmak ıçın eylemlılik gosteren-
dir. Bu demokrasıdır.
Yurttaş demokrattıri..
POLİTtKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Alıç Çiçeği...
Bugün pazar...
Akıl almaz yitişleri, kestirilmez rastlantılan düşüne-
ceğım bugün Sultanahmet Meydanı'nda...
Rene Char'ın azbuçuk okkalı mutsuzluklannı bir ke-
nara bırakıp masmavı gökyüzüne güvercinler uçurtup
san, kırmızı, lacivert, beyaz balonlanmı salacağım öz-
gürlüğün rüzgânna...
Bugün saat 13.00te ben Suttanahmet mitinginde
olacağım, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras'ı dinleye-
ceğim bir ağacın altında...
Belkı ıslık çalacağım, yılgınlığın, suskunluğun örtü-
sünü kaldırmak ıçın. Belkı aşkın ve özgürlüğün do-
ğacak bir yıldız taşıyıcısının gızlı sözcusünu arayaca-
ğım. Belkı eski fırtınalan çoğaltacağım yüreğımde
kimseye haber vermeden...
Soluk bir aydınlıkta uğursuzca sıkılmış ellere aldırış
etmeyeceğım...
Robert Desnos'un fosfor ışıl çiçeklenişleriyle avu-
nup, gün batımının son soluklanylaferahlayacağım...
Gözlerim yeni sevdalardan yorgun düşmeyecek, ço-
cuklanm özgüriüğün bahçesınde dolaşacak...
Gür bir sesle haykıracağım bugün ben Suttanah-
met'te Ufuk Uras'ı dinlerken...
Diyeceğim kı:
"Sız döndüğünüzde, çünkü döneceksiniz mutla-
ka,/Çıçeklerolacak istedığiniz kadaryolunuzda/Gele-
ceğın renginde çiçeklerbunlar/Çiçeklerişte birgün siz
döndüğünüzde.
Dupduru bir aydınlıkta alacaksınız eskiyerinizi/Dert
görmüş ellennizden öpecek sıra sıra çocuklar/Ve çi-
men burüyecek yorgun ayaklannızın izlerinı/Ve yatış-
mış yüreğınize ezgiler dolacak, şarkılar."
•••
Bugün ben saat 13.00'te Sultanahmet Meyda-
nı'nda olacağım...
Orada siyasal İslamcılar ve şenatçılarla el ele veren-
ler, evrensel ınsan haklannı, hukuku çiğneyenler değil;
özgürlük, demokrasi isteyenler olacak...
Orada soyguncular, vurguncular değil; banşın, öz-
gürlüğün ve demokrasınin bir yaşam biçımi olduğunu
savunanlar buluşacak...
Orada eli kanlı çeteler, yargısız infazcılar, kan gölün-
den çıkar sağlayanlar değil; emeği, alınterini savunan-
lar toplanacak...
Bız bugün Suttanahmet'te sevecenliğin titrek kuma-
şı altında Ahmet Arif'ten Cahit Külebi'ye: Attilâ II-
han'dan Hasan Hüseyin'e: Lorca'dan Andre La-
ude'ye selam venp, seslerimızi çoğaltacağız...
Kımımız Niksar"dakı çocukluk gunlenmızı düşüne-
ceğız, kımimiz köle kılınmış bir halk için ışığın silahını
arayacağız...
Alanlarda çoğalacağız, alanlarda kaybolan yaşamın
izlerini bulmaya çabalayacağız...
Bir türkü olacağız çağlayanlar gibi özgür, bir şiirola-
cağız sevdanın genış avlusunda...
Bızı dinleyecekler bugün bızı, hıç yolu yok...
"Güneştir benım Cumhuriyetim/Sıkılmış yumruktur
benım Cumhuriyetim/Canavariann suratinaJKılıçtırbe-
nim Cumhuriyetim/Cinayet mezatmda satılmış/Genç-
lerin etinde şerha şema/Rehindir Cumhuriyetim/Tü-
kürülmüş duvardalinfaz mangasının adımlannda/Tıtiz-
ce yağlanmış ipte/Rehındir serin şafağın pençesiy-
le/Çizilmiştirduvara/Benim Cumhuriyetimyasak eşik-
-te/Kırloş eş/Çıplakvegûzel taze/Aşkın ve ötümûn ağ-
latısında/Bıryanı çalı blryanında ceitatlar/Gizfi hazine-
dir benım Cumhunyetim/Umutsuzluğun ve kuşku-
nun/Kumu altında/Sefalet başkentlerinın."
• • •
Bugün Pazar...
Bugun saat 13.00'te Sultanahmet Meydanı'nda bu-
luşalım...
Güneşten kılıçlanmızı çekip, ılık ananas kılığında
aşıp gıdelim köprüleri...
Alıç çıçeğınden tanelenmişsevecenliğimizi karan-
lık yüzlere gösterelim...
Yîtip gıtmış bir evren için nice ufuksuz deryalan asa-
lım, sırsız bir ayna karşısında umudun çığlığını yük-
sertelim...
DokJuralım Sultanahmet Meydanı'nı bugün...
Ve hep birlikte haykıralım:
"Kapılanna dikilmiş gözler/Tohumlar üstünde can
çekişen yıldızlBenim Cumhuriyetim parmaklıklar ara-
sında/Pariayan o küçük kariı gök karesidır/Mahpusla-
nn bitmek bilmeyen günü adına/Ve yine de sürüp git-
mesi karanlığın/llk horoz hüzünlü aktör pozuyla/Bir
ayağının üstünde dikilip dursa dalAy bulutlardan bir
sandalın içine kaysa da/Steptedir benim Cumhuriye-
tim/Yabani atlaria/Yeleleri ışıktan yeleleri rüzgâr-
dan/Buğday başağında saklı benim Cumhunye-
tim/Ses veren yulaisapında/Köylülerin işçilerin nasır-
lı ellerinde/Benim Cumhuriyetim kaçaktırardında/Dü-
zenin ve kibrin polislen/Dostluğa ve okşanmaya acık-
mış birköpektir/Benim Cumhuriyetim çığlıktırsoluğun
kesilmesı ve hıçkınk/Umudun havası benim Cumhu-
riyetim/Yıkılmaz anıtı zoriu aktın/Tan vakti yoksullann
ezilmişlerin aşağılanmışlann."
Haydi işçiter. memurlar, öğretmenler, öğrenciler; hay-
di "ben demokratım" diyenler, gelin bugün Sultanah-
met Meydanı'nda "Ne REFAHYOL ne hazırol" deyıp
sesımızi duyuralım!..
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet http: // www.planetcom.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planet.com. TR
IHD: Kürt sorumma
demokratik çözüm
İstanbul Haber Servisi -
Türk Sılahlı Kuvvetle-
ri'nm (TSK) 10 gün önce
başlattığı sınır ötesi ope-
rasyonunu eleştıren Insan
Haklan Derneği (IHD) İs-
tanbul Şubesi Başkanı
A\nkat Ercan Kanar. Kürt
sorununun çözülmesi için
demokratık ve banşçıl çö-
zümlerin gündeme getiril-
mesini istedi.
İHD'nın öncülüğünde
Beyoğlu'nda Martı Sana-
tevi'nde bir araya gelen bir
grup sendıkacı, sanatçı ve
yazar Kuzey Irak operas-
yonuyla ilgıli birbildiri ya-
yımladı. Bildiriyi okuyan
İHD İstanbul Şube Başka-
nı Ercan Kanar, operasyo-
nun durdunılmasını istedi.
Kürt sorununun demokra-
tik ve banşçıl yöntemle çö-
zülmesi gerektiğini belir-
ten Kanar. "Banş tçin Bir
Milyon İmza"nın TB-
MM'ye verildıgı döncmde
sınır ötesi operasyonun
başlamasını eleştirdi. Ka-
nar. ölü sayısının. basan-
nın ve sorunun çözüm ü-
nün ölçüsü gibi gösterildi-
ğini kaydederek, "On bin-
lerce askerin yakmlan, ço-
cuklannın yaşamıyla ilgıli
kaygı ve sıkıntı içinde. Vet-
küîler açıklamalannda bi-
ni aşkın teröristin öldürül-
düğünü büyük bir iştahla
söytüyoriar. Öldürüldüğii
öne sürüten bini aşkın Kürt
genci de askerler gibi bu
coğraryanın insanlan değil
mi? Bunlann yakınlan da
acı ve sıkıntı içinde değil
mi?" dedi. Askeri girişim-
lerde sivillenn de yaşamı-
nın tehlikeye sokulduğunu
ifade eden Kanar, bu yön-
deki ıddialann yoğunlaştı-
ğını kaydederek, "Bu tür,
devletier hukukuna da ay-
kın savaşçı girişimlerin,
halklann kardesliğine hiz-
met etnıesi mümkün mü?
Kürt sorununun militarist
yöntemlerle daha da çt>-
zümsüzlüğe girtiği ne za-
man anlaşılacak?" dedı.