Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 1997 PAZAR
10 PAZAR YAZILARI
Moskova'daki 'yeni' kızlar ve delikanlılar
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
Parkın gözde banklanndan bırine kurulmuşuz.
Ortalık nihayet yeşillenmiş. Insanlar paltolanmn
yükünden kurtulmuş. Arkadaşımla kendi halimizde
konuşuyoruz. Bir yandan da gelıp geçeni izliyonız.
Bana son zamanlarda tanıştığı ;
ki kızdan söz
ediyor. Her ikisi de güzelmiş. Her ikisi de kısa süre
önce ABD'ye gitmiş. Amerikalı sevgilileri varrruş.
Moskova'dayken en pahalı barlara giderlermiş. Kılı
k kıyafetleri arkadaşımı rahatsız edecek kadar iyiy
miş. îngilizceyi de bizimkinden iyı konuşurlarmış.
Sözlerine ünlem işaretleriyle dolu aralar veriyor. Ar
tık Moskovah güzel kızlar "hep böyle mi" gibisind
en sorular soruyor. "Artık böyle mi?_" Burada
değişmeyi izlemek hem ilginçtir hem de yorar
insanı. Sürekli olarak aynntılan fark etmek bazen
keyif. bazen acı verir. Zaman zaman bıkarsın.
Yargılannda yanılmaktan korkarsın. "Artık böyle
mi okhı Moskova'nın ktdan?" Hem evet, hem
hayır. Benim tanıştıklanm içinde Amerikanca
konuşan da, Amerikan sevgilisi olan da yok
denecek kadar azdır. Bar ve restoran
muhabbetlennden mahrum olanlar yığınladır.
Çoğunun "bayramlar ve özd gûnler ipn" biraz eski
ama temiz tek giysisi vardır. Tatillerini Kanarya
adalannda geçirmezler. Taksiye değil, tıkış tıkış
otobüslere binerler. Güzellikleri. "yeni Rus"laşmış
ya da fahişeleşmış olanlara kıyasla çok daha duru
ve mahsundur... Ama arkadaşımın tanıştığı cinsten
olanlann sayısının çığ gibi artnğını da görmemek
olmaz. Belki bunda kınanacak bir durum yoktur. lyi
tngilizce konuşmak fena bir şey mi? Olanağı varsa
insanın bara-mara gitmesi de kötü şey değıl. Varsm
eğlensin. Ama benim bu insanlardan beklediğim bir
şey var:
Ulusal aşağılık kompleksinin zehirlerini çevreye
saçmasınlar. "Biz Ruslar meğer ne rezilmişiz!
Ashnda Amerikalılar ne müthiş insanlarmış! Ah şu
uygar dünyaL" Bunlan anlatıp da başkalannı kör
etmesinler. Kör olup da başkalanna bunlan
anlatmasmlar. Bu yüzyıhn en fazla kahır çeken .
halklanndan biri olmasına karşın Ruslann ne denli
kûltürlü yetiştiğini, çoğunun Batılı aydıncıklardan
fersah fersah ilerde olduğunu unurmasınlar...
Paranın gözü çıksın!.. Arkadaşımla sohbeti
koyulaştınyoruz. Parkın yeşili içine gizlenmiş bir
yerlerde içki içen gençlerden birine takılıyor
gözüm. Durmadan bana bakıyor. Sonunda kalkıp
yanımıza geliyor. Destursuz lafa giriyor. "Kimsiniz
siz? ttalyan mısınız?" Olumsuz yanıt vermekle
yetiniyoruz. 0 yetinmiyor. Yanımıza ılişiyor.
Yakjşıklı, ama İcederli bir genç. Bir gözünde
dûnden kalma bir yumruk izi var. "Ben
yanınızdayken yalnızca Rusça konuşun!" dıye
çıkışmasına pek kızasım gelmiyor. Biraz içkili,
biraz dertli; olur böyle şeyler. Sorular soruyorum.
Belkı yalnızca içkili olduğu zaman kullandığı
açıklıkla yanıtlar veriyor.
Iş aradığını söylüyor. Iki çocuğu olduğunu ve
kansının kendisinden boşanmak istediğini ekliyor.
Kısa süre önce hamallık yapmış. Şimdi bilgisayar
kurslanna yazılmış. "İnsanca yaşamak istiyornm. O
işkre yeniden bulaşmaktan korkuyorum" diyor.
Daha sonra "o işler"in ne olduğunu öğreniyoruz.
Moskova'da adım başı rastlanan çetelerden birinde
"çalışmış" bir zaman. Kendi bölgesinde haraç
toplarmış. "Adam öldürdün mü" diye soruyorum.
Önce kızacak gibi gözlerime bakıyor; sonra
yumuşuyor. "Iki kez kurşunlayıp kaçtun; bilmem,
öldüler mi" diyor. "Ama tövbe ettim" diye ekliyor.
Benden iş istiyor.
Söyleşi uzayıp giderken içımdeki kasvet giderek
ağırlaşıyor. Parkın yeşilliği koyu halkalar halinde
boynuma takılıyor. Sihirli bir değneğim olsa,
Moskovah kızlar ve delikanlılar için neler
yapmazdım, diye düşünüyorum. Ama yok. Ve hiç
olmayacak..
Olü balıklar gibi .
akıntıya kapılmak...
STOCKHOLM
GURHAN
UÇKAN
Karaya vurmuş denizyıldızlannın öyküsünü
bilirsinız. Hani adamın birinın, sabahın erken
saatlennde. daha gûneş yakmaya başlamadan
önce kumsalda geceki firtınadan kalan
binlerce denızyıldızını bir an önce denize
atmaya çalışırİcen söylenenleri...
Biri. adama. "Yahn hangi birine yetişeceksin?
Güneş yakında hepsini kavuracak. Üç-beş
taneyi aüp kurtarsan, binlercesi varken ne fark
eder" der. Adam, denızyıldızlannı serin sulara
atmayı sürdürürken son attığının düştüğü yeri
işaret ederek "Ama bunun için fark etti" der.
Ya da Pete Seager'ın bir konsennde iki şarkı
arası söylediği örnek... Sevgili Güney
Gönenç'in aktardığı bu küçük anekdotta.
Şikago metrosunun istasyonlannın birinin
önünde, elinde "Aşkyap, savaş yapma"
türünden bir le\ hayla dolaşıp duran bir adam
vardır. Adamı orada birkaç gün gören biri,
dayanamaz sorar, "Yahu sen burada böyle
dolaşıp durarak neyi değiştirebileceğini
umuyorsun" diye. Şu yanıtı alır. "Ben kimseyi
değiştirmek derdinde değilim; kendim
değişmeyeyim diye böyle dolaşıyorum."
tsveç halkı. ışe kendinden başlayanlan ıçeren
bir toplum. Sosyal demokrat işçı hareketinın
tarihi bu kişilerte dolu. Kendi yakın çevremde
de böyle insanlar az değil. Bir kadın öğretmen
tanıyorum, hiçbir örgütün üyesi olmadıği
halde -olsa daha güçlü olurdu. ama- sürekli
olarak ülkemize gidip politik yankılann odağı
olan duruşmalara katılıyor. Geçen yıl dergide
yazmıştım. Kendi halinde yaşayan bir
kadıncagız, tngiltere'ye gidip Endonezya'ya
satılan ve götürülmeyi bekleyen uçaklara karşı
eylem yapıyor. Çünkü o savaş uçaklanyla
Doğu Timorlu direnişçiler bombalanacaktı.
Evet, bireysel eylemlerin etkisi son derece
sınırlıdır, ama bunu da yapmayabilirdi.
Örneğin. yapmasaydı ben ona değinmezdim
bu yazıda. Değınerek ne katkıda
bulunuyorum. o ayn bir şey, ama sıcak
köşesinden aynlıp "uzak bir davayı" kendi
"yakm dünyasına sokması" saygıdeğer bir
davranış. Bizde de işte Bergamalılar. Siyanüre
karşı direnen insanlar. Yatağan'daki termik
santrala karşı eylem yapanlar. 25 yıl önce aynı
lisede çalıştığım bir Gönül öğretmen var, hâlâ
bildiğini okuyor ve her türlü baskıya ve
sürülmelere karşın onurlu varlığını sürdürüyor.
Bir yakınım var. elinde büyüdüğüm Mesure
Ablam, ilerlemiş yaşına karşın kadınlann
şeriata karşı düzenlediği yürüyüşe,
Sıhhıye'den Tandoğan'a kadar elinde
azımsanmayacak ağırlıkta bir levha olarak
katıldı. Ya da Şener... Erkek toplumunun
kurallanna karşı çıktığı için sürekli olarak
gerilimlı bir günlük yaşama sahip. Ama
aldırmıyor; kararlan bazı insanlann -ki çoğu
kabasaba- vermesine karşı olduğundan, her
gün evinden. cenk hazırlığı yapmış olarak
çıkıyor başkentimizin göbeğinde. Acaba bir
kez daha işin en ağın kadınlara mı düşüyor?
Karanhğın egemenliği halinde en ağır cezayı
kendileri yiyecekler diye mi? Unutmayalım,
yalnızca ölü balıklar akıntıya kapılarak
giderler... Birilerinin. henüz ölmediğimizi
göstermesi gerekiyordu; şanırun çakmak
kadınlarda. Karanlık ise rîeryanımızda...
Davetsiz misafıre yakın taJüp
İkisi de aynı hayvanat bahçesinin sakinlcri. Kaplumbağa şöyle bir gezinirken
maymunlara aynlan bölümde bulmuş kendisini. MerakJı tnaymun davetsiz
misafıri yakından inceliyor. Olayın geçtiği yer Moskova Hayvanat Bahçesi.
Moskova Valisi'nin özel girişimleriy le geçen günlerde yenüenen hayvanat
bahçesinde hayvanlar artık daha özgür hareket edebüiyorlar.
Isviçre'deki 54941
sayılı gizli hesap
Konstanz Gölü'nde sabah sisi. Arabalı
vapur, takmış peşıne besili martılan,
Almanya'dan Isviçre'ye geçiyor. Karşı
kıyı yaklaştıkça sis açılıyor. Otelerde
Alplerin doruklan. Halk kahramanı
Wilheün Tefl, göller, akarsular, karlı
dağlar, besili inekler ve Avrupa
demokrasisimn beşiği Isviçre. Namuslu
bankerler ülkesi şu sıralar ününden çok
şey yitirmek üzere. Ikıncı Dünya
Savaşı'nın bitiminden tam 52 yıl sonra
geçmişin gerçekleri Isvicre'yi fena
yakaladı. Süper güç ABD, bu küçücük
ülkeyi insanlık tarihinın en büyük
talanını yapmakla suçluyor. 800.000
belgenin incelenmesi sonucu hazırlanan
200 sayfalık raporla ls\içre bankalannın
Nazilerden 430 milyon dolarlık altın
aldığı ortaya çıkanldı. Zürich Bahnhof
Caddesi'nin güçlü bankalan Hitler'in
bankerlığinı yapmakla savaşın
uzamasına, daha çok yüz binlerin
ölmesıne destek vermişti. Ünlü
bankalardan SKA, Nazılerin toplama
kamplannda imha ettiğı milyonlarca
Yahudı'nin kol saatini, yüzüğünü ve
sökülen dişlerinden çıkan altınlan eritip,
54941 sayılı gızlı hesapta saklamıştı.
Naziler ışgal ettikleri ülkelerin Merkez
Bankalan'nda el koyduklan külçe
altınlan da tsvıçre'de depolamıştı.
ABD'nin raporuna göre Isviçre'den
başka Portekiz. tspanya, Arjantin. lsveç
ve Türkiye'de Nazilerden altın alıp
karşılığında mal vermekle Hitler'in
askeri gücüne ve insanlan imhasına
katkıda bulunmuştu. ABD Dışışlen'nin
araştırma komisyonu belgelere
dayanarak Isviçre'nin savaş yıllannda
bile bile insanlık suçu işlediğini, savaş
ZURIH
AHMET
ARPAD
sonrasında da elindeki Nazı altınını
kaçınlmış olduğu ülkelere gen vermeye
yanaşmadığını kanıtladı. Kara paranın
aktığı, gizlı hesap cenneti küçük ülkenin
sanık iskemlesine oturtulan burnu büyük
bankerleri yelkenleri suya ındirmek
zorunda kaldı. Hükümetin de
zorlamasıyla Nazi soykınmımn
kurbanlan için 175 milyon dolarlık bir
fon kurdular. Tüm dünya ülkelenndeki
politik suçlulara destek vermek
amacıyla Merkez Bankası altın
rezervlerinden 8 milyar dolann da bir
vakıf fonuna yatınlmasını Bern
hükümeti üstlendi. Ancak tüm iyi niyetli
girişimlerin gerçekleşmesı. halkın bir
referandumla vereceği karara bağlandı.
1998'de modem Isviçre'nin kuruluşunun
150. yılı kutlanacak. Toplumu şımdi
önemli bir görev bekliyor. Onlarca yıl
kendini dış dünyadan izole etmiş.
Avrupa'nın ortasında ada bu ülkeye bir
fırsat verdıler. Isviçre'nin sürdürdüğü
yaşam, son yıllann küreselleşme
gerçeklerinin tamamen dışında. Acı da
olsa, artık gerçeklerle yüz yüze gelmek,
onlan kabullenmek zorunda. Çekildiği
kabuktan çıkıp, AvTupa'nın geleceğine
açılmalı. yepyeni ve gerçekçi bir kışüığe
bürünmeli. lsviçre'ye şimdi bir şans
tanıdılar.
İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESI I İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ I İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ
İLETİŞİM FAKÜLTESİ
GÖRSEL İLETİŞİM
TASARIMI
Bölümü Yetenek Sınavı ile
ÖĞRENCİ ALACAKTIR
• 1997 ÖSS'den 105 ve üzeri puan alan adaylar 3
Haziran tarihine kadar başvurabilirler.
• Öğrenim süresi 4 yıl. öğrenim dili Ingilizce'dir.
İngilizcesi yeterli olmayanlar "Hazırlık" programına
kayıt edilirler.
• ÖSS puanıyla öğrenci alan diğer bölümlerimizi
İkinci Basamak Kılavuzu Tablo 5'te bulabilirsiniz.
• Tüm bölümlerde yıllık öğrenim ücreti KDV dahil
6350 ABD Dolan karşılığı Türk Lırasıdır, 12 aya kadar
taksitlendirme imkanı vardır.
Başvuru: Lütfen 0212-277 88 60 no'lu telefondan
"Öğrenci Danışmanı"nı isteyin ve randevu alın.
SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA
Analjezik-Antienflamatuvar
CycladolBeher Tablette: 191.2 mg piroksikam -3 - siklodekstrin
(20 mg piroksikama eşdeğer)
20 Tabletlik Blister Ambalajlarda
SAĞLIK HİZMETİNE SUNULMUŞTUR.
Ayrıntılı bıtgı için: İ.E. ULAGAYILAÇ SANAYIITURK A.Ş. Davutpaşa cad. No 12
(34473)Topkapı / İstanbul Tel 0.212.544 46 10 Fax- 0.212.577 56 47
e chiesi
•• ••
İLETİŞİM FAKÜLTESİ
SİNEMA-TV BÖLUMU
Yetenek sınavı ile
ÖĞRENCİ ALACAKTIR
• 1997 ÖSS'den 105 ve üzeri puan alan adaylar 3
Haziran tarihine kadar başvurabilirler.
• Öğrenim süresi 4 yıl, öğrenim dili Ingilizce'dir.
îngilizcesi yeterli olmayanlar "Hazırlık" programına
kayıt edilirler.
• ÖSS puanıyla öğrenci alan diğer bölümlerimizi
ikinci Basamak Kılavuzu Tablo 5'te bulabilirsiniz.
• Tüm bölümlerde yıllık öğrenim ücreti KDV dahil
6350 ABD Dolan karşılığı Türk Lirasıdır, 12 aya kadar
taksitlendirme imkanı vardır.
Başvuru: Lütfen 0212-277 88 60 no'lu telefondan
"Öğrenci Danışmanı"nı isteyin ve randevu alın.
SANOFİ DOĞU İLAÇ ANONİM ŞİRKETİ
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'ndan
Şirketimizin, "Dogu llaç Fabrikası Anonim Şirketi" olan unvanı 22 Kasım 1996 tarihinde yapılan
Olaganüstü Genel Kurul Toplantısında alınan karar ile "Sanofi Dogu llaç Anonim
Şirketi"ne dönüştürülmûş ve söz konusu unvan degişikligi İstanbul Tıcaret Sicil Memuriugu'nca
3 Mart 1997 tarihinde tesdljürkiye Ticaret Sicil Gazetesınin 6 Mart 1997 tarih ve 4243
sayılı nüshasında da ilan edilerek yürüriüge girmişör.
Anılan unvan degisikligi sonrasında ŞirVet Yönetim Kurulunun 22 Mayıs 1997 tarihindeyapngı
toplanöda almış olduğu karar ile, unvan degisikligi sebebiyle, hıssedarianmızın elinde bulunan
şjrkeömlze alt hlsse senetierinin iptaline ve yeni unvanımız alcnda hisse senedi düzenleninceye
kadar söz konusu hisseleri temsil etmek üzere "Nama Yazılı Muvakkat llmühaber" ihraç
edilmeslne karar verllmiş bulunmaktadır.
Hıssedarianmızın, ellerinde bulunan şirkete ait hisse senetierinin, nama yazılı muvakkat
ilmühaberierie degiştirilmesi amaayla, şahsen veya uygun bir vekaletname ile ve eski hisse
senetleriyle blrlikte, 2 / 6 / 1997 tarihinden itibaren mesai saatleri içinde, Kore Şehitleri Cad.
Yzb. Kaya Aldogan Sok. No:13 Zinciriikuyu, İstanbul adresine basvurmalan gerekmektedir.
Sayın hlssedarianmıza önemle duyurulur.
SATILIK DEVRE MULK
Alanya'ya 33 km. uzaklıkta Karaburun Koyu'nda yer alan
ÇİMTUR TATİL KÖYÜ'nde
satıhk devTe mülk. 15.000 DM
Tel: 0 532 323 31 20
FEN ve EDEBIYAT FAKÜLTESİ
MÜZİK BÖLÜMÜ
Yetenek sınavı ile
ÖĞRENCİ ALACAKTIR
• 1997 ÖSS'den 105 ve üzeri puan alan adaylar 3
Haziran tarihine kadar başvurabilirler.
• Öğrenim süresi 4 yıl, öğrenim dili îngilizce'dir.
ingilizcesi yeterli olmayanlar "Hazırlık" programına
kayıt edilirler.
• ÖSS puanıyla öğrenci alan diğer bölümlerimizi
ikinci Basamak Kılavuzu Tablo 5'te bulabilirsiniz.
• Tüm bölümlerde yıllık öğrenim ücreti KDV dahil
6350 ABD Doları karşılığı Türk Lirasıdır, 12 aya kadar
taksitlendirme imkanı vardır.
Başvuru: Lütfen 0212-277 88 60 no'lu telefondan
"Öğrenci Danışmanfnı isteyin ve randevu alın.
NURDAĞIASLİYE
HUKUK
HÂKİMLİĞl'NDEN
DosyaNo: 1996'149
Davacı Hasan Alagöz
tarafından davalısı Yaşar
Alagöz aleyhıne açmış
bulunduğu boşanma dava-
sında verilen ara karan ge-
reğince:
Davalı Yaşar Alagöz'ün
adresı meçhul olduğundan
adına ılanen dava dilekçe-
sinin tebliğıne karar veril-
miş olup, geçimsizlik ne-
deniyle açılan boşanma
davasına yukandaki dosya
numarası yazılı mahke-
memiz dosyasına duruş-
ma günü olan 11.6.1997
gûnü saat 09.15'te hazır
bulunmanız veva kanuni
bir temsılcı ile temsil edıl-
menız aksi takdırde duruş-
manın ve karann yokluğu-
nuzda verileceğinin bilin-
mesi dava dilekçesinin ye-
rine kaim olmak üzere
ilan olunur.
Basın:21107
GONEN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1995'418
Karar No: 1996/5
Hâkim: Nejat Özbek 24820
Kâtıp:ZaferDınç416
Davacı Kerime Tavukçu tarafından davalı Ibrahim Ta-
vukçu aleyhine mahkememızde açılan boşanma davası-
nın yapılan açık vargılaması sonunda mahkememizden
5.2.1996 tarihinde:
Çanakkale ilı, Biga ilçesı, Sığırcık K.öyü, cilt: 119/1.
sayfa: 78, KSN: 28de nüfusa kayıtlı 30.4.1964 doğıunlu
davacı Kerime Tavukçu ile aynı yer nüfusuna kayıtlı
21.4.1955 doğumlu davalı tbrahım Ta\-ukçu'nun MK'nin
134. maddesi gereğince boşanmalanna:
Taraflann müşterek çocukları 23.3.1980doğumlu Me-
sut Ta%Tikçu, 22.9.1984 doğumlu Cüne>1 Tavukçu,
13.2.1987 doğumlu Ayşe Tavukçu ve 10.10.1990 do-
ğumlu Cengiz Tavukçu'nun velayetlerinin davalı babaya
verilmesine:
Dini bayramlann 2. günleri ile her yılın temmuz ayının
1-31 tanhlen arasında müşterek çocuklann davacı anne-
ye venlmesıne bu şekilde şahsi münasebet tesisine karar
verilmiştir ve davacıya bu karar yapılan aramalara rağ-
men tebliğ edılemedığınden Tebligat Kanunu'nun 28.
maddesi gereğince neşır tanhinden itibaren 15. gün son-
ra kesinleşmış sayılacağı hususu ılanen tebliğ olunur.
28.3.1997
Basın: 15185