01 Mayıs 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 MAYIS1997 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Mantı Denizcilik açıklaması • Ekonomi Servisi- Isdemir ile taşıma kontratı imzalayan Martı Denizcilık"ten savunma. Martı Denizciliğin ticari hayatım halen sürdürdüğünü açıklayan şirket vöneticilerinden Hilmı Yenidünya, Özçelik Iş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Nihat K.ıymacrnın şirketin ıflas eOiği ve bazı gemilere el konulduğu yönündeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü. Cumhuriyet Gazetesi'nde löMayıs I997'de yayınlanan haberde Kıymacı'nın düşüncelerine yer verildığini bildiren Yenidünya, Ticaret Sicil ve Iflas Daireleri dosyalannın incelenmesi halinde gerçeğin görüleceğini belınerek, bu suçlamalann fırmanın ticari kayba uğramasına neden olduğunu dile getirdi. THY'nin OHAL alacagı • ANKARA (ANKA) - Türk Hava Yollan'nın 1992 yılından bu yana Olağanüstü Hal Bölgesi'nde (OHAL) görev yapan kamu personeli ve yakınlanna uygutadığı yüzde 5O'lik indirim dolayısıyla uğradığı görev zarannın tahsılatı yılan hikâyesine döndü. THY'nin 1996 yılı bilanço \e mali tablolanna ilişkin bağımsız dış denetim kurulu raporuna göre OHAL indirimleri dolayısıyla oluşan görev zaran 1996 sonu itibariyle 2 tnlyon 326 milyar liraya ulaştı. İOıalat geriledi • ANKARA (ANKA) - Türkiye'nin en çok ticaret yaptığı ülkeler olan Almanya ve ABD'ye yapılan ihracat artarken bu ülkelerden yapılan ıthalatta gerileme meydana geldi. Almanya'dan gerçekleştirilen ıthalat, bu yılın ilk üç ayında, geçen yılın aynı dönemıne göre yüzde 1.2 azalarak 1 milyar 578.6 milyon dolara geriledi. Almanya'nın toplam ithalattaki payı da yüzde 16.9'danyüzde 15 8'e indi. ABD'den gerçekleştirilen ıthalat yüzde 8lik düşüşle 746.8 milyar dolara. bu ülkenin ithalattaki payı da yüzde 8.6"dan yüzde 7.5'e geriledi. Adana Metrosu'nu Alarko yapacak • ANKARA (ANKA) - Adana'nın raylı taşıma sistemini lsveçlilerle ortaklaşa olarak Alarko gerçekleştırecek. Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından geçen yıl açılan raylı taşıma sistemi yaptmı ihalesi sonuçlandı. ıhale sonuçlan belediye tarafından ilan edildi. Buna göre gelen dört teklif değerlendirilerek Isveçli Adtranz firması ile Alarko ABB Elektrik'in oluşturduğu konsorsiyumun 339.9 milyon dolarlık teklifı kabul edildi. 'Özelleştirmede Yatınm Fonlarr • Ekonomi Servisi - Avrasya ülkelerine yönelik. "Özelleştirmede Yatınm Fonlan Yönetimi" semineri bugün başlıyor. Türk Işbirliği Kalkınma Ajansı ve OECD tarafından düzenlenen seminer, Rusya Federasyonu ve Orta Asya cumhuriyetlerinde iki yıldır devam eden özelleştirme çalışmalannı kapsıyor. Seminer 4 gün sürecek. Sabancı Holding genel kurula gidiyor • tSTANBLL (ANKA) - Sabancı Holding, Sermaye Pıyasası Kurulu'nun (SPK) izni doğrultusunda kayıtlı sermaye sistemine geeme operasyonunu tamamlamak için genel kurula gidiyor. 6 haziranda gerçekleştirileceği öğrenilen genel kurulda, daha önce SPK'den alınan izın doğrultusunda, 50 trilyon lira avansla kayıtlı sermaye sistemine geçme karan onavlanacak. Sanayi Bakanlığı'nın kararına rağmen ikinci ihalede de Ergani Çimento Uzanlar'a satıldı Çimentoda 6 tekeP canavarı HÜLYA GENÇ Özelleştirme tdaresi, çimen- todaki tekel canavannı kendı ya- rattı. Satışa çıkanlan devlet ku- ruluşlannın bölgesel tekel ve hâkim durumun kötüye kullanıl- ması yönünden incelenmesi içın Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na usulen soran Özelleştirme ida- resi. buna karşın satışlarda ken- di bildiğini okuyor. Sanayi Bakanlığı'nın böl- gesel tekel oluşruracağı gerekçesiyle Ergani, Kurtalan ve E'azığ Çimento'nun en yüksek teklifi veren Uzan Grubu'na venlmesinın en- gellenmesıni istemesine karşın, Özelleştirme Idaresı ikinci kez ıhaleye çıkardığı Ergani Çı- mento'yuyine Uzanlar'a sattı. Böylece Özel- leştirme Idaresi Uzanlar'ın Güneydoğu'da çı- mento üretimınde yüzde 47'ye, klinkerde yüz- de 44'e ulaşmasını sağlayarak bölgesel tekel oluşturulmasına zemin hazniamış oldu. Özelleştirme Idaresi 11 çimento fabnkası- nı geçen yıl ihaleye çıkarmış, teklif veren fir- malann tekel oluşturup oluşturmayacağı yönün- den incelenmesi için Sanayi ve Ticaret Bakan- lığı'na başvurmuştu. Bölgesel tekel ve hâkim durumun kötüye kullanılması yönünden teklifleri ınceleyen Sa- nayi Bakanlığı, satışa çıkanlan Elazığ, Ergani ve Kurtalan çimento fabrikalannın bulunduğu bölgede Adıyaman, Mardin, Gaziantep ve Şan- lıurfa olmak üzere toplam 7 fabrikanın bulun- duğunu belirtmiş. 3 çimento fabrikası için en yüksek teklifi veren Uzan Grubu'na satışın yapılmasını doğnı bulmadıklannı açıklamış- tı. Gaziantep ve Şanlıurfa'nın Uzanlar'a aıt ol- duğunu kaydeden Sanayi Bakanlığı, söz konu- su 3 işletmenin de aynı gruba devredilmesi ha- linde Uzanlar'ın bölgedeki çimento üretiminin • Özelleştirme îdaresi, Uzanlar'ın çimento üretiminde yüzde 47'ye, klinkerde yüzde 44'e ulaşmasını sağlayarak bölgesel tekel oluşturulmasına zemin hazırladı. yüzde 69'una. kJinkerin de yüz- de 68'me ulaşacağını \ urgula- mıştı. Özelleştirme Idaresi. Sa- nayi Bakanlığı'nın aynı zaman- da Kars Çımento'nun da Uzan- lar'a verilmesinde sakınca gör- mesi üzerine 4 çimento ışlet- mesinin ihalesini yenilemek zorunda kalmıştı. Özelleştirme Idaresi ikinci ihalede Elazığ Çi- mento'yu Oyak-Gama AŞ'ye satarken, bölgede en büyük klinker yatakları- na sahip olan ve en çok çimento üretim kapa- sitesi bulunan Ergani Çimento'yu Sanayi Ba- kanlığı'nın uyansına karşın yine Uzanlar'a sattı. Ergani Çımento'nun bölgedeki klinker ih- tiyacının yüzde 15'ını, çımentonun yüzde 22'si- ni karşılayacak kapasitede olduğunu söyleyen Sanayi \e Ticaret Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkilı. bölgede daha önce ikı fabrikasıyla üretim yapan Uzanlar'ın Özelleştirme Idare- si'nın kurallara aykın olarak gerçekleştirilen bu satışıyla birlikte çimentodaki payını yüzde 25'ten yüzde 47'ye. klınkerdekı payını ise yüz- de 29'dan 44'e yükselttiğıne dıkkat çekti. Kurtalan'ın ikinci ihalede de halen satılma- dığını. Elazığ Çimento'nun Oyak-Gama AŞ'ye verildiğini bildiren üst düzey yetkilı. "Buna karşın Uzanlar bölgede hâkim duruma gel- di" dedi. Uzanlar'ın bu zamana kadar satın al- dığı çimento işlermelerinin sayısının 9"a ulaş- tığını dile getiren yetkilı. "Gaziantep. Urfa. Ergani, Van, Gümüşhane. Trabzon, Ladik. Bartın. Lalapaşa Uzanlar'da" diye konuştu. Ergani Çimento'nun geçen yıl ihaleve çıka- nldığında ikinci teklifi veren GÜNSIAD ise Sanayi Bakanlığı'nın görüşünün aksıne Erga- ni'nin Uzanlar'a verilmesinı eleştirerek. ÖİB hakkında dava açtılar. 11 çimento fabrikasına talip olanlar tekel tehlikesi jaratıvor. Avrupa Konut Yapımcılan Birliği'nin 23. yıllık kongresi Istanbul'da gerçekleştirilecek Avrapalı inşaatçılar geliyor HAYRİYE MENGÜÇ Merkezı Brüksel'de bulunan Avrupa Konut Yapımcılan ve Inşaatçılan Birli- ği'nin (UEPG) 23'üncü yıllık kongresi, 22-24 mayıs tarihleri arasında lstanbul'da düzenlenecek. Avrupa Birliği üyesi 11 ülke ve Türkiye'nin üye olduğu UEPG'nin yıllık kongresinin lstanbul'da yapılacak olması. hem teknık anlamda hem de kong- reye katılacak Avrupalılann yüzde 80' tnın lstanbul'a ilk kez gelmesı açılanndan Türk müteahhitlerinin büyük bir başan- sı olarak yorumlanıyor. Aynca kongrenin Avrupa Birliği'ne üye oimayan tek ülke olan Türkiye'de düzenlenecek olması da Türkiye'nin Av- rupa'daki prestij i açısında da büyük önem taşıyor. Daha önceki yıllarda Avrupa'nın önemlı kentlerinde gerçekleşen yıllık kongreler 1993 'te Paris'te, 1994'te Viya- na'da. 1995 'te Londra'da ve geçen yıl ise Berlin'de yapılmıştı. lstanbul'daki kongrede yaklaşık yüz Av r rupalı konut yapımcısı ve inşaatçısıy- la yerli inşaatçı ve müteahhitler bir ara- ya gelecek. Türk Müteahhitler Birliği Genel Sek- reteri Yılmaz Gürer, UEPG kongresin- de teknik anlamda HAB1TAT Kongre- si'nin konusu olan "SürdüriMebilir in- İnşaatçılar kongresi Türk müteahhitlerinin başarısı olarak nitelenivor. Sayılarla UEPC Türkiye'nın 1992 yılında tam üye olduğu ÛEPC. 1958 yılında kurulmûş bir Arupa Birliği. Konut yapımcılan ve inşaatçılarını temsil edıyor ve Avrupa kuruluşlan tarafından tanınıyor. Diğer- lerinın yanı sıra Avrupa Teknik Onay Kuruluşu'nun gözlemcı üyesı. Llusal üyelerı aracılığıyla 30 bın konut ya- pımcısı ve inşaatçısını temsil edıyor. Bunların faaliyetleri gayri safi mılli hasılalannın ve Avrupa istıhdamının yaklaşık yüzde 10'unaulaşıyor. Birlık üyeleri toplam olarak yılda 681 bin ko- nut ve 1 milyon metrekareden fazla bü- ro ve alışveriş merkezi gerçekleştiri- yorlar. UEPC ayrıca Avrupa Topluluk- ları Komisyonu tarafından kurulmûş olan Inşaat Endüstrisi Avrupa Profes- yonellerarası BirliklerGrubu üyesi ve "tnşaatta Sorumluluk" alt grubuna başkanlık ediyor. san yerleşmesi" ve "Kabul edilebilir harcama veya yatırımla kabul edilebi- lir standardın ve kalitenin elde edil- mesi"nde konut yapımcısının rolünün tartışılacağını belirttı. Genel Sekreter Gü- rer, UEPC'nin planlama. mühendislik. mimarlık ve inşaat konulannda Avrupa Komisyonu'na danışmanlık yapan bir ku- ruluş olduğunu söyleyerek. şöyle konuş- tu: "Tiirkiye Müteahhitler Birliği'nin bu kuruluşa üye olması sayesinde Av- rupa Komisyonu'nun çalışma konula- rını yakından izleme olanağı ve UEPC üyesi olarak önerilerimizin ve görüş- melerimizin dolav lı bir biçimde de ol- sa Avrupa Komisyonu'na ulaştınlması imkânı elde edilmektedir." Ek zamdan hâlâ haber yok | DOSYA: AB'DE TEŞVlK UYGULAMALARI REFAHYOL sözleşmeliyi kandırıyor NURTEN YALÇIN Hayali paketler, denk bütçe, havuz sistemi der- ken 10 aylık icraatı sonun- da bir arpa boyu yol ala- mayan REFAHYOL hü- kümetinden sözleşmeli memurlar da payına düşe- ni aldı. Hükümet, mart ayında sözleşmeli memu- ra yapacağını açıkladığı yüzde 10 ile 40 arasında değışen zammı unuturken. sendika ve muhalefet tem- silcileri hükümetin bu tu- tumunu "yangında ilk fe- da edileceklerin çalışan- lar olması" olarak değer- lendiriyorlar. Sözleşmeli memura ve- rilen zam sözünün tutul- mamasının hükümetin na- kit para sıkıntısından kay- naklandığını belirten Cum- huriyet Halk Partisi CHP) Grup Başkanvekili ve Ha- tay Milletvekili Nihad Matkap "Bu hükümetin çalışanlara karşı iyi duy- gular beslediğini söyle- mek nıümkün değil. Son olarak herkesin önünde sözleşmeli memura ver- dikleri sözü tutmamala- rı ise bir tükenişin, eko- nomik politikalardaki bir iflasının ilanıdır" de- dı. Matkap REFAHYOL'un iç borçlanmada büyük güçlükler çektiğini, yapı- lan zamlann enflasyon kar- şısında 1.5 kat endiğini, ulaşım. temel gıda madde- leri gibi kalemlere yapı- lan zamlann takibinde güçlük çekildiğini vurgu- layarak "Hükümet çalı- şanı düşüneceğine. ha- yali paketler üretmekle meşgul. Açıkladıklan pa- ketlere kendileri bile inanmıyorlar. 9 milyar dolarlık kaynak paketi- nin 7.5 milyar dolarlık kısmının gerçekleşeme- yeceğini kendileri açıkla- dılar. Öngördükleri kay- naklann hepsi asılsız çık- tı. Daha önce ödeyecek- lerini bildirdikleri söz- leşmeli zammını ödemek için ellerinde nakit pa- raları yok" dedi. Türkıye Devrimci Işçi Sendikalan (DİSK) Baş- kanı Rıdvan Budak ise, sözleşmelinin yaşadığı sı- kıntının örgütsüzlükten kaynaklandığmı dile geti- rerek "Türkiye'de çalı- şan zaten eziliyor. Ancak bir kez daha görülüyor ki, örgütsüz çalışan da- ha çok eziliyor" dedi. Bu- dak, devletin memuru kı- sa birsüre için de olsa ca- zip şartlarla örgütlülükten uzaklaştırarak sözleşmeli yaptığını. ancak sonrasın- da bu kitlenin örgütsüzlü- ğünden faydalanarak tüm çalışanlara olan tavnnı söz- leşmeli personele karşı da sürdürdüğünü ifade etti. edis L Şimditatilzamanı Once^ez, sonraöde ırası pazarTBrd ıs olanakları Ycjneticj sekreterleri mesleklerini IfHattı aşların ayraağını kim yiyor? BaşbakanükBaşdanışmanı Aytoğu: • Süpermarket açar gibi rafineri açüma -k Pmaiiı^ntriCjtS p veren dergi A .fcvll* IN UHER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ tgÇINtN EVRENÎNDEN ŞÜKRAN SONER Demokrasinin Neresindeyiz?.. En son MHP kongresinde yaşanan olaylar. üzeri- ne tuz biber ektı. "Önlar zaten milliyetçilik adı altın- da, ırkçılıkyaparken hep böyle idiler. Hiç demokrat ola- madılar, demokrasiyi içlerine sindiremediler. Tam ter- si hep silahla, kaba güçle başkalannı sindirmeye ça- lıştılar. Kavga hamuriannda var" deyip geçemeyiz. Son seçimlerde barajı aşıp parlamentoya gireme- di, ancak aynı kökten BBP'yı saymasak bile, ANAP ve DYP içindeki, çok daha önemlisi başta polis dev- let içindeki kadroları ile MHP ideolojisi bugün Türki- ye'de çok büyük bir gücü ve oy potansiyelini oluştu- ruyor. MHP kongresine katılanlar demokrasiden ne ka- dar nasiplerini almışlar! Ne kadar demokratlarsa! Tür- kiye'de ırkçı-millıyetçi çizgideki kadrolannın, sempa- tizanlarının aynı ölçülerde demokrat (!) olduklarından hiç kuşkunuz olmasın. Düşünün ki MHP, uzun yıllar devlet içınde kabul görmenin kitleselleşmenin avan- tajı ile Alparslan Türkeş'in politikalarına da yansıdı- ğı üzere yumuşamış, düzenle uyum sağlamış, de- mokratikleşmeye birölçüde uyum sağlamış halde. iş- lerters gittiğinde, istenilenlergerçekleşemediğinde, kimlikte var olan, egemen olan baskıcı yapı, kaba güç egilimi nasıl da ortaya çıkıyor? Bu; demokrasiden payını alamamış, baskıcı, ka- ba güce dayalı yapıya bir tepki, savunma olarak bi- le gelişse, karşıtlık olarak ortaya çıkan Kürtçülüğün ya da mezhepçiliğin aynı kültürden payını almaması söz konusu değil. Günümüzde BBP'nin Meclis'te MHP'nin yerini kapmaktan, anahtar olmaktan gelen yumuşak görün- tüsüne ne bakıyorsunuz? En küçük bir terslikte, na- sıl oluyorsa ırkçılıkla şeriatı bütünleştirme savındaki, çok daha ilkel bir yapının ortaya çıkacağını göreme- mek önemli bir yanılgı olur. Bu arada çok daha ör- gütlü ve güçlü tehdit oluşturan radikal Islam ya da şe- riatçı yapılanmanın ne kadar demokrat (!) olduğu sor- gulamasını yapacak lüks bir konumda değiliz. Kim- liği ve rengıni, artık rejımi tehdit eden çıkışları ile or- taya koymuş ve toplumu gerçekten geleceğıne iliş- kin ciddi bir paniğe sürüklemış bulunuyor. Şenatın rejimi, laikliği, cumhuriyeti, demokrasiyi teh- dit eden ve devletı ıktidar eliyle ele geçirme çıkışına henüz demokratik, anayasal yollardan çözüm ürete- mediğimiz ıçindir ki 28 şubatta ışlemeye başlayan as- kerı müdahale sürecıni yaşama aşamasındayız. Sa- dece REFAHYOL iktidannın düşürulmesı ile büyük teh- likenin ortadan kalkmayacağını, parlamentonun vesi- yasal partilerimizin çözüm üretmede çok geri nokta- lara düştüklerıni bile bile, nefesımizi tutmuş guvenoy- lamasının sonucunu bekliyoruz. Olmazsa Tansu Çil- ler ya da Necmettin Erbakan'ın, zorunda kaldıkları içın ıstıfa yolu ile iktıdardan çekilmelerinı. Demokrasiden nasıbını alamamış kültür, toplumu- muzun çoğunluğuna şu sıralar öylesine egemen ki Iran'a, Cezayir'e, Arap ülkelerine benzeme korkusu ağır bastığında, sıyasetçiyegüven kalmadığında, par- lamento dışındaki muhalefet, demokratik örgütlenme- ler, demokrasi cephesi, toplum kendi sorumluluğu- nu ortaya koymayı pek fazla düşünemıyor. Işin ko- laycılığında, itiraf etmese bile, asker zorlaması ile si- yasetin kısır üretimlerine razı oluyor. Anketlere durüst yanıt verilse, "O da olmazsa, as- keriergelsin "diyenlerin küçümsenemeyecek sayılar- da olduğu, bedel ödemeden kurtancılarla yaşama ahşkanlığı ve demokrasiden nasibinı almamış kültü- run ülkemız insanında hâlâ egemen olduğu ne yazık ki acı bir gerçek. Neyse ki acı deneyimler sayesinde, demokrasinin ve sorumluluklarının bilincıne varıla- mış olsa da tadına vanlmış olduğu da bir başka ger- çek. Başkaları için değil, ama hiç değılse kendimiz için demokrasi istemeyi öğrenmiş bulunuyoruz. Ve ken- dı başımız belaya girdiğınde ancak "demokrasi, in- san hakları" diye bağırabilıyoruz. Bunu demokrasiyi katletme, rejimi, laikliği ve so- nuç olarak bu ülkede yaşayan büyük çoğunluğun in- san haklarını yok etmeyi ideoloji yapmış, demokrasi düşmanı şeriatçılar bile öğrenmiş bulunuyorlar. Ken- dileri için demokrasinin nimetlerinden sonuna kadar yararlanmayı bızden çok daha iyi bıliyorlar. Asıl çoğunluğa, gerçetcten demokrasiyi isteyen demokrasi cephesıne gelınce, başkaları için de de- mokrasi istemeye eksikli de olsa öğrenmiş olsak bi- le, öncelıkle kendimiz için demokrasinin gerçek sa- vaşımını vermeyi henüz başaramıyoruz. Cumartesi günü Cumartesı Anneleri'nin eylemle- rinin ikinci yıldönümü idi. Üstelik arada Susurluk gi- bi devlet içindeki çeteler düzenini su yüzüne çıkaran, yargısız infazları, kayıpları, işkenceleri açıklayan bir büyük deneyim yaşadık. Hepimiz, Cumartesi Anne- leri gerçeği var olduğu sürece, çetelerin hesaplaşıl- masına, devlet ıçinden ayıklanmasına gidilmediği öl- çüde, Türkiye'nin hukuk devleti düzeninden uzakta olacağı gerçeğinin de çok bılincindeyiz. Ama kımile- rıne reklam, popülarite aracı olduğu süreç dışında, de- mokrasi güçlerı, medya olarak Cumartesi Annele- n'nin, acıiannın ne kadar yanındayız? 2. yıldönümü toplantısında da bir kez daha utana- rak tanık oldum ki Batılı sıradan demokratlar kadar bile yanlarında değiliz. Evet, demokrasi özlemi gön- lümüzde. ancak onun için gerçekten nasıl bir sava- şım verıyor, ne kadar özveride bulunuyor, bedel ödemeyi göze alarak bir şeyler yapıyoruz? Başımızı önümüze eğmeden yanıt verebıliyor muyuz? Esenyurt'ta dev enerji yatınmı Ekonomi Servisi - Dün- yanın önde gelen enerji şir- ketlerinden Edison Mission Energy'nin ortaklığında ya- pılacak Esenyurt Termik Santralı ucuz ve güvenilir ısı enerjisini evlerde kulla- nıma sunacak. Termik sant- ralda üretilmesi hedeflenen yıllık 1.4 milyar kvvh'lik elektriğin tamamı Türkiye Elektrik Kunımu'na (TEK) satılacak. Türkiye'de ilk kez dene- necek olan ve elektrik üre- timi sırasında açığa çıkan ısının evlerde ısınma amaç- lı kullanımına olanak vere- cek proje için Türk, Ameri- kan ve Hollandalı şirketler bir araya geldi. Toplam ma- Iiyeti 180 milyon dolar ola- rak belirlenen projenin ilk etabının kasım ayında ta- mamlanmasıyla, Esenyurt çevresinde oturanlar İG- DAŞ'ın belırlediği doğal- gaz fiyatlannın yüzde 25 da- ha ucuz tutanyla ısınabile- cekler. 1999 ilkbahannda tamam- lanması öngörülen termik santralın fınansmanı ise Edi- son Mission Energy'nin Amerika Yatırım Bankası aracılığıyla bulduğu 95 mil- yon dolarlık kredi, Hollan- da Eximbank'ın verdiği 36 milyon dolarlık kaynak ve Citibank tarafından verilen 8 milyon dolarlık krediyle karşılanacak. Edison Mission Energy Genel Müdürü Micheal Aus- tell. termik santraldan çıka- cak atığın Türk kanunlan ta- rafından saptanan miktann çok altında olacağını belirt- ti. Austell "En iyi ekipma- nı kullanıyoruz. Zaten bi- zi farklı kilan da bu. Ken- di şirketimizin çevrecilere verdiği söz bunu gerektiri- yor" dedi. Projenin ekipman işleri- ni üstlenen Hollandalı TPS Şirketi'nin Genel Müdürü John Harvey de Türkiye'nin politık olarak tam istıkrara kavuşamasa da çevTesinde- ki ülkelere göre ekonomik anlamda yabancı yatınmcı- lara geniş pazar olanaklan sağladıgını söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear