25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS1997SAL1 HABERLER MHP, demokrasi sınavını geçemedi. Yanm kalan kongreden sonra yoğun pazarlık dönemi başladı Yenflgîyi zorbablda öıdedilerYUSUFÖZKAN ANKARA- MHP. tanhındeki ilk, çok adaylı kongrede demokrasi sınavını geçemedi. Çıkan kavga ve silahlann patlaması nedeniyle ertelenen MHP olağanüstü kongresı. 45 gün içinde yapılacak. Kongrede, Tuğrul Türkeş ve Devlet Bahçeli. liderlik için yanşacak. Türkeş taraftarlannın. kongreyi erteletmek amacıyla kavgayı bilinçli olarak çıkardıklan, Bahçeli'ye destek veren gruplarla pazarlığa orurmak için süre kazanmayı planladıklan öne sürüldü. Partide, pazarlık sürecinde yeni çatışmalann yaşanacağına dikkat çekildi. MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve parti sözcüsü Abidin Dursun Kaleli. diğer adaylann kendi delegelerine sormadan Bahçeli'ye destek vermesinin salonda gerginlik doğurduğunu savundu. Alparsİan Türkeş'siz ilk kongre olan öncekj günkü MHP 5. Olağanüstü Türkeş ekibinin bilinçli 'kavga' çıkanp terör estirdiği partinin tarihindeki ilk çok adaylı kongresinde silahlar patladı, genel başkan seçilemedi. Partiye yakın kaynaklar, kavganın eski Ülkü Ocaklan Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu ve Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altmok'un çevresindekiler tarafından bilinçli olarak çıkanldığını sa\undular. Kongresı, "Başbuğun yaratnğı disipKnin" de çözülmeye başladığını gösterdi. Genel başkan seçimi için yapılan ilk tur oylamanın ardından Ramiz Ongun, Muharrem Şemsek. İbrahim Çiftçi v e Enis Öksüz'ün, Bahçeli lehine yanştan çekilmeleri üzerine çıkan kavga ve silahlann patlaması. MHP'de yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirildi. Partiye yakın kaynaklar, kavganın eski Ülkü Ocaklan Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu ve Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altmok'un çevresindekiler tarafından bilinçli olarak çıkanldığını savundular. Tuğrul Türkeş'in, ertelemeden yana olmadığını, ancak çevresindekilerin "pazarlık siireci için zaman kazanmak amacıyla" kav ga çıkardıklan savunuldu. Türkeş'in. kongre öncesinde diğer adaylarla pazarlığa girmediğine dikkat çeken kaynaklar, "Yeni belirlenecek kongre tarihine kadar kıvasıya bir pazarlık vaşanacak. Türkeş ekibi. Şemsek, Öksüz, Ongun ve Çiftçi ile pazarlığa oturacak. Pazarhklar. dengeleri değjştirebilir" dediler. Kaynaklar. Tuğrul Türkeş'in, bundan sonraki süreçte "babasının rolünü oynayacağııu'': ılımlı, liberal görüntüsünün yerine daha sert bir lider portresi çizeceğini savundular. Tuğrul Türkeş'in seçilememesi durumunda MHP'de bölünmeler yaşanacağını ileri süren kaynaklar, partideki liberal eğilimli ülkücülerin DYP ve ANAP'a kayacaklannı belirttiler. Pazarlık sürecinde yeni çatışmalann, kavgalann da yaşanacağına işaret edildi. Azmi Karamahmutoğlu'nun, kavga sırasında kürsüye gelerek söylediği "Eğer illegaliteye kaymak gerekirse ben bunu fert olarak başlatıyorum. Genel Başkanımı/ Tuğrul Türkeş'tir" sözleri de yeni gelişmelerin işareti olarak değerlendirildi. MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve parti sözcüsü Abidin Dursun Kaleü, 2. turda bazı genel başkan adavlannın kendi deleaelerine sormadan. ilk turda en fazla oyu alan Türkeş'e karşı ittifak yapmasının. delegelerin tepkisine neden olduğunu. bu delegelerin infialinin de çıkan olaylara neden olduğunu söyledi. Kaleli, 2. tur öncesinde yaşanan olaylar dışında. kongrede demokrasinin tüm kurum ve kurallannın uygulandığını ve herkes tarafından takdir edildiğini söyledi. Kongre bitinceye kadar genel başkanlığa divan başkanının vekâlet edeceğini dile getırilirken Kaleli ise Türkeş'in halen genel başkan vekilliğini sürdürdüğünü belirtti. Bahçeli yanlılan ise Türkeş ekibini "demokrasiyi içine sindirememekle1 " suçladı. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu. kongrede çıkan olaylan üzücü bulduğunu söyledi. Ülkü Ocaklan adına hareket edenleri de eleştiren Yazıcıoğlu. "Benim genel başkanlığını yaptığım Ülkü Ocaklan, bu Ülkü Ocaklan değü" dedi. Ülkücünün silahı partiye de döndii ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- MHP'de Alparsİan Türkeş'in ölümüyle boşalan genel başkanlığa seçılecek yeni ismi belirlemek için yapılan 5. Olağanüstü Kongre'de, 12 Eylül öncesi ve sonrasında çok sayıda kanlı eyleme katılmakla suçlanan, yargılanan ve bazılan hüküm giyen ülkücülerin silahlannı bırbirlerine de çevirmelerinin "MHP merkeze yaklaşu. 12 Eylül öncesindcki fikri yapı değişti'" yorumlarının yanlışlığını da sergilediğine işaret edildi. MHP Genel Başkanvekili Tuğrul Türkeş ile en büyük destekçilerinden olan eski Ülkü Ocaklan Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu' nun öncüsü olduğu "bıyıksız ülkücü" imajını benimsemeyen çok sayıda sarkık bıyıklı ülkücünün olağanüstü kongrede sergiledikleri tutum. 12 Eylül öncesi dönemi çağnştırdı. Yaşanan kavga ve Nevzat adlı bir ülkücünün silahını ateşlemesi. ülkücülerin. iddia edildiği gibi "MHP merkeze yaklaştı. 12 Eylül öncesi inıajından kurtuldu" yorumlannın doğru olmadığını gözler önüne serdi. Kongrede ^enel başkanlık yanşına katılan ve İ 2 Eylül öncesinin en "aktif" ülkücüleri arasında yer alan adaylann, "iktidar yerine itibar" vurgusunu yapmalan ve özellikle Ramiz Ongun, Muharrenı Şemsek ve İbrahim Çiftçi gibi "ocaktan yetişme" adaylann taraftarlarının sergiledikleri görüntü. bu savlann asılsızlığını ortaya koydu. Düzz Ü l k ü c ü g e n c l e r d e n T ü r k e ş ' e a ç ı k ç e k 'Ö\ de ölelim, vur de vurabm'• Ramiz Ongun'un kürsüye gelerek diğer adaylann Bahçeli lehine yanşmadan çekildiğini açıklaması salonu bir anda kanştırdı. Divana doğru saldıran ülkücüler "Hainler dışarı" diye slogan atarken, salondaki bozkurtlara saldırdılar. Bu arada silahlar konuştu ve başkan kongreyi erteledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MHP 5. Olağanüstü Kongresı'nde. silahlann patladığı, divanın dağıtıldığı olaylar. günün ilk saatlerinden itibaren şöyle gelişti: - Taraflar arasında gerilimin ilk işaretleri, kongrenin >apılacağı Atatürk Spor Salonu'nda bir gün önce başlayan yer kapma kavgasında ortaya çıktı. Türkeş'i desteklediği için Ülkü Ocaklan Başkanuğı'm bırakmak zorunda kalan Azmi Karamahmutoğlu'nun yönlendirdiği ülkücüler, spor salonunu doldurarak kongrede "tribün üstünlüğünü" ele geçirdUer. Kongre salonunda hiçbir adayın portresinin asılmaması konusunda anlaşma sağlanmış olmasma karşın, sabah salona gelenler Tuğrul Türkeş'in dev portresi ile karşüaştıiar. - Günün ilk gerilimi Türkeş'i destekleyenlerin Ramiz Ongun ve Muharrem Şemsek'in salona girişlerini önlemeye çalışmasıyla başladı. Olaylar sırasında Rıza Müftüoğlu'nun koruması Alper Gökakm feci şekilde dö\üldü. Çoğunlukla Türkeş taraftarlannın oluşturduğu salon görevlileri ile diğer adaylann korumalan arasında sık sık itiş kakışlar, gerilimler yaşandı. - Genel başkanlığa 622 delegenin imzası ile önerilen Türkeş, divana önerdiği adayın 441 'de kalması üzerine kendisini genel başkanhğı öneren 622 kişinin aduun okunmasuu istedL Türkeş'in, "seçime gitmeden liderliğini ilan etme" manevrası olarak Türkeş'i desteklediği için Ülkü Ocaklan Genel Başkanlığı'nı bırakmak zorunda kalan Azmi Karamahmutoğlu'nun yön- lendirdiği ülkücüler, spor salonunu doldurarak kongrede "rribün üsrünlüğünü*" ele geçirdiler. Oğul Türkeş'in seçimi kay- bedeceği anlaşılınca da salonda terör estirip kongreyi yanm bıraktırdılar. (Fotoğraf: AA) değerlendirilen bu isteği. divan tarafından reddedildi. - Yandaşlannın yoğun ve uzun alkışlan nedeniyle adaylık konuşmasını bir türlü yapamayan ve konuşması sık sık kesilen Türkeş, sınirlenerek ülkücü gençleri. "Lütfen sükunetinizi muhafaza ediniz. Ülkücülük her şeyden önce ciddivettir. terbiyedir" diyerek azarladı. Ülkücü gençler Türkeş'e bağlılıklannı ifade ederken "Öl de ölelim. vur de vurabm" ve "Türkeş'siz MHP düşünülemez" sloganlannı tercih ettiler. - Seçimlere geçildiği sırada. MHP adaylan, kuliste bir odaya çekilerek, basın mensuplanna "birlik-bütünlük" mesajı verdiler. Türkeş ve Şemsek, peş peşe sıraladıklan esprileıie, çevredekileri kahkahaya boğdular. Ancak bu neşeli ortam. uzun sürmedi. - İlk tur seçim sonuçlarının saat 24.00 sıralannda belli olmasından sonra hiçbir adayın tek başına kazanma şansının olmadığı görüldü. Kulislerde yoğun pazarlıklar başladı. Türkeş ekibinin, Şemsek ve Öksüz' ü yanlanna çekme uğraşlan sürerken. -geleneksel ülkücü değerleri" savunan Ongun. Şemsek ve Çiftçi bir araya gelerek Bahçeli lehine çekilmeye karar verdiler. Ramiz Ongun'un kürsüye gelerek diğer adaylann Bahçeli lehine yanşmadan çekildiğini açıklaması salonu bir anda kanştırdı. Divana doğru saldıran ülkücüler "Hainler dışan" diye slogan atarken. kürsüye çıkan Türkeş. "Bizim gücümüz onlan korkuttu" diye konuştu. -Büyüyen kavgada Nevzat adlı bir kişinin havaya açtığı ateş salondakilere korkulu anlar yaşattı. Olaylan görüntülemek isteven foto muhabiri ve kameramanlar tartaklandı. Bahçeli'yi destekleyenlerle Türkeş'i destekleyenler salonun birer tarannda toplanırkcn. seçimin 2. turunun yapılıp yapılmayacağı uzun süre belli oünadı. Polisin delegeler dışındaki'herkesi salondan çıkarmasından sonra seçimlerin yapılması beklenirken, Türkeş ve Karamahmutoğlu'nun tekrar salona girip çıkmasıy la birlikte saldınlar tekrar başladı. Bu kavgadan sonra Divan Başkanı. hâkim karanyla seçimin 1 ile 2 ay arasmda bir süreyle ertelendiğini açıkladı. ^4Z//ORHAN BİRGİT Televizyonları başındaAnkaraStad- yumu'ndaki 19 Mayıs törenini izleyen- ler, Cumhurbaşkanı'nın hemen solun- da yer alan Başbakan'ın yüzündeki sı- kıntılı görünümü fark etmemiş olamaz- lar.. Erbakan, şeref tribünündeki yerini aldığı zaman, Bingöl Milletvekili Mah- mırt Sönmez'in istifa dilekçesi henüz Meclis Başkanlığı'na ulaşmamıştı. Tö- renin başlamasından yarım saat kadar sonra, bir görevii Başbakan'ın kulağı- na eğilerek 'kötü' haberi verdi. Sönmez'in istifası, sadece Refah Partisi grubunun sayısından bir eksil- me olarak degerlendirilmemelidir.. Ha- ber, böyle zamanlarda kulisler için en fazla aranılan psikolojik faktörü Refah Partisi'nin aleyhine kendi yelkenleri için gerekli rüzgâr olarak kullanmak iste- yen muhalefet cephesi için tam zama- nında gelmiştir. Uzun zamandan beri, REFAHYOL'un iktidarda kalmasının ül- keye verdiği zarartan dile getiren Anka- ra Milletvekili Şaban Karataş'ın, dün sabah Mesut Yılmaz'la evinde yaptı- ğı görtışmeyi de Erbakan ve arkadaş- lannın bu haftaya hiç de iyi olmayan ko- şullarda başlamasına neden olan ko- şullar arasında görmek gerekiyor. RE- FAHYOL hükümeti, bundan önce mu- halefetin kendilerine karşı tam on bir gensoru verdiğini, bu on bir gensoru- nun da ardı ardına reddedildiğini söy- Gensorunun 'G'si... leyerek. bugünkü görüşmelere psiko- lojik avantajla başlamak istiyorlardı. Böylece, "Bu iktidar gitmez; hükümet değişmez" havası, kararsız bazı Doğ- ru Yol milletvekillerinin, Yalım Erez ve arkadaşlannın saflarında yer almasını önleyebilecekti. Dahası, Demokratik Sol Parti Meclis Grubu'nda, bundan önce hiç beklenilmeyen zamanlarda verilen fireler anımsatılarak, yeni sürp- rizler beklenebileceği de moral depo- lamak isteyen Refah-DYP'li milletve- killerine doping yapılıyordu. Sönmez ve Karataş'ın eylemleri bu hesaplan al- tüst etti. Geçen hafta sonunda, dört muhale- fet partisinin verdiği gensoru önergesi için, iktidar cephesinde olayı alabildi- ğince zamana yayma görüşü egemen- di. Yaymak ve olayın ateşini almak. Bunun için içtüzüğün sağladığı bü- tün olanakları kullanmak, yani genso- runun görüşülmesinden başlayarakon gün içinde, o arada onuncu gün sonu- na kadar oyalanması yollannı araştır- mak. O arada, muhalefet gruplan için- den, sökebildiği kadar oy sahibini transfer etmek. Başkent kulislerinde bu amaçla oy başına iki buçuk milyon dolarlık kon- tenjanlann dedikodusu dolaştınlıyor ve asıl kötüsü, kendisinin bu uğurda har- canacak çok parası olduğu haberleri gazetelerde haber konusu yapılan O zer Çiller'den yalanlama için en kü- çük bir girişim duyulmuyor. Dün sabah. Refah Partisi'nden ko- pan bir milletvekili ile başlayan tersine hareket, Karataş'ın açıktan vaziyet al- ması ile daha da hızlanınca, Anavatan- DSP ve CHP Meclis grup başkanvekil- leri, ortak gensorulannın bugün görü- şülmesi için birlikte ikincı adımı attılar. Bugün 11.00'de Meclis Danışma Kurulu toplanacak. Çoğunlukla bu öneri kabul edilecek. Ama asıl karar. bugünkü birleşimde alınacak. Orada Refah ve Doğru Yol oyları ile muhale- fetin ve bağımsızların sayılan sonucu belirleyecek. Bugünkü oylamada milletvekilleri tam olarak bulunursa, 273'lü bloku elinde tutan taraf, gensorunun ilk ka- derini tayin etmiş olacak: Yani genso- runun görüşülmesi bugün yapılmaya başlansın mı? Başlanırsa, gündeme alınsın ve gü- ven oylamasının hangi gün yapılacağı kararı genel kurulca verilsin mi? Şimdi, bu hükümet için 5+3'lü öğre- timden rejimi tehlikeye sokacak birçok eyleme kadar uzanan çeşitli suçlama- lar yapıldığını bilmeyenimiz kalmadı. Hükümetin öteki kanadı için yapılan 'çete'cılik suçlamalannı da keza.. Tüm bunlar için, "doğrudur - hayır değıldır" savunmaları da gündeme ge- lebilir. Aralarında zaman zaman her bı- rimızın değişik düşünceleri bulunabilir. Ama dünkü 'Mıllıyet' gazetesinde ka- rakteri, güvenılirliğı hakkında çok olum- lu sözler duyduğumuz Şükrü Elek- dağ'm 'Hesaplaşma' başlıklı yazısında ele aldığı bir olay var ki bence başlı ba- şına bir gensoru konusu olacak kadar önemli. Elekdağ, geçen hafta sonunda Si- lahlı Kuvvetler'ın yüksek komuta kade- mesinde önemli görev sahibi bir orge- neral ile görüşüyor. Bu orgeneral. şu anda Irak sınıriarı içerisinde ve iran sı- nırları yakınında bölücü eşkıyaya karşı sürdürülen harekât hakkında, Dışişleri Genel Sekreterlıği de yapmış, eski bü- yükelçimıze şunları söylüyor: "REFAHYOL hükümetini harekât hakkında aydınlattık desek doğru ol- maz.. Vereceğımız bilgilerin karşı tara- fa sızmasından endışe ettık." Şükrü Elekdağ, bu sözlen yorumlar- ken "Muhatabımın ifadelerı, askerte hükümet arasındaki gerginlik ve gü- vensizliğin inanıimaz boyutunu ve dev- letin içine düştüğü zafiyetı tüm çıplak- lığıyla gözler önüne serdiği gibi, RE- FAHYOL'un hükümet etme yeteneğini fiilen kaybettiğinı de ortaya koyuyor" biçiminde bir yargıya vanyor. Devletin ve ülkenin güvenliğinden bi- rincil sorumlu olan Silahlı Kuvvetler. PKK'ye karşı yapacağı sınırötesi hare- kâttan bırakınız hükümetin diğer üye- lerini, Başbakan'ı bıle haberlı kılmama- ya özen gösterdiklerıni saklamıyor. Ne- deni de düşmanın böyle bir harekâtı zamanından önce öğrenebileceği yo- lundaki kuşkuları! Ve bir Başbakan, bir Dışişleri Bakanı. diğer hükümet üyele- ri. böyle bir harekâtı hepimiz gibi tele- vizyon ya da gazete haberleri ile öğren- meyi içlerine sindirebiliyorlar. Daha kötüsü, dün Elekdağ'ın yazı- sında bir orgenerale gönderme yapıla- rak ileri sürülen güvensizlik olayı iddi- alan bile bu hükümetin başının dagöv- desinin de kıllannı kıpırdatmıyor. Bu kadar soğukkanlı vurdumduy- mazlık acaba ne için yapılıyor? Doğrusu merak etmez misiniz? Erbakan ve Çiller'in tamamlamak is- tedikleri bazı 'şey'ler için daha ne ka- dar zamana ihtiyaçları var? Gensorunun 'G'si bu hükümetin git- mesı için demokratik tek silahtır. 'Kuruluş günümüzde giderler' Yılmaz: Kâğıt üzerinde sayı tamamlandı • ANAP il başkanlan toplantısında "Bu hükümet bu gensoruyu aşamayacaktır" diyen ANAP lideri Mesut Yılmaz. kendi üzerinde uzlaşıhrsa başbakanlığa hazır olduğunu söyledi. mm ASKARA (Cumhurivet Bürosu) -ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. partisinin kuruluş gününün REFAHYOL hükümetinin yıkılış günü olacağını söyledi. Kâğıt üzerinde gensoru için gerekli savının bulunduğunu kaydeden Yılmaz. "Hükümet bu gensoruyu aşamavacaknr. Aşarsa yenisini hazırlanz" dedi. ANAP lideri Yılmaz. il başkanlarını Ankara'da topladı. Yılmaz. toplantının açılışında yaptığı konuşmada, genel siyasi durum değerlendirmesi yapacaklannı bildirdi. Partinin 14. kuruluş vıldönümünün REFAHYOL hükümetinin de yıkılış günü olacağını umut ettığini sövledi. ANAP'ın tam bir birlik içinde üstüne düşen demokratik sorumluluğu yerine getireceğini anlatan Yılmaz. partısıne ü\e mılletvekillenne güveninin tam olduğunu söyledi. Ülkenin içinde bulunduğu darboğazın aşılması için partisinin tüm yetkıli kurullannın hummalı bir çalışma içinde olduğunu bildıren Yılmaz. gazetecilenn sorulannı vanıtlarken ANAP'a katılması söz konusu olan bazı mılletvekilleriyle görüşmelerinin devam ettiğinı söyledi.Hükümerten kurtulmanın, rejımin kurtuluşuyla eşdeğer olduğunu savunan Yılmaz. ANAP'ın da her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğunu bildirdi. Yılmaz. bir soru üzenne. ancak bir bütün katılması durumunda başbakanın DYP'den olacağını söyledi. Yılmaz. bunu sorumluluktan kaçtıklan için değil. ülkenin darboğazdan kurtuluşu ıçın kabul ettiklerinı belırtirken "*Biz hiçbir sorumluluktan kaçmıyoruz. Başbakanuk konusunda üzerimizde bovle bir mutabakat olursa sadece bundan memnuniyet duyanz. Ancak sadece bu nedenle yeni hükümet oluşumunu engeUemeyiz" dedi. ANAP lideri. gensorunun kabul edilmemesi durumunda ne olacağına ilişkin soruya şu yanıtı verdı: "Bu hükümet bu gensoruyu aşamayacaktır. Aşarsa yenisini hazırlanz. Bu hükümetin üyeleri dahil eğer herkes hükümetin bunun gereğini yapanz." Yılmaz. kâğıt üzennde gerekli çoğunluğa ulaştıklannı belirtırken "Umanra yaruı (bugün) avıu şekilde tezahür eder" dedi. ANAP'ın 14. kuruluş yıldönümübu sabah parti genel merkezinde düzenlenen törenle kutlanacak. Öğleden sonra toplanacak olağanüstü grup toplantısı \e genel kurul çalışmalannın ardından merkez karar yönetim kurulu, akşam saat 20.30'da toplanarak son siyasi gelişmeleri değerlendirecek. Sürgünle de kurtulmuyorlar Kamudaki sendikalı adım adım izleniyor NECATİAYGIN. tZMİR- Sendıkal etkinliklere katılan sendikacılar sürgün edildıkleri illerde de izlenmeye alınıyor. Tanm-Sen Izmir Şube Başkanı Ali Haydar Yundan da "izlenen" sendikacılar arasında. Ali Haydar Yundan, Tanm-Sen Izmir Şube Başkanhğı"na seçildiğinden bugüne dek sendikal etkinliklere katıldığı için hakkında 18'i idari, 12'si adlı olmak üzere toplam 30 soruşturma açıldığını söyledi. Yundan, ikisi il içi. ikisi de il dışı olmak üzere dört kez sürgün edildiğini vurgulayarak "Sürgün kararlannın iptali için açtığım davalaruı üçünü kazandım. Son olarak Rize'ye sürüldiim, bu karann iptali için Izmir İdare Mahkemesi'ne açtığım dava sürüyor" dedi. Attığı her adımın ızlendiğini ve kendisinin adeta "suç makinesi" konumuna sokulduğunu söyleyen Yundan. sözlerinı şöyle sürdürdü: "Soruşturmalar sonucunda savcılık sekiz kamu da\ası açtı. Bunlardan altısı beraatle sonuçlamrken iki dava ise karar aşamasına geldL Bu arada İ/.nıir Tarını İl Müdüriüğü'nce 18 idari soruşturma açıldı. Soruşturmalardan, beşinden maaş kesme. yedisinden kınama ve uyan cezası aldım. Son olarak İzmir Emniyet Müdüıiüğü'nün Rize Tanm İl Müdürlüğü'ne gönderdiği. 28.11.1996 tarih ve 105693 sayılı yazısında. •İzmir Konak Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında; katılan topluluğa öncülük eden Tanm-Sen tzmir Şube Başkanı Ali Haydar Yundan hakkında tzmir Cumhuriyet Başsavcılığf na suç duyurusunda bulunulmuştur. Gereğini rica edenm." denilmek suretiy le hem adli ve hcm de idari baskı oluşturma yoluna gidilmiştir. İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün söz konusu yazısı üzerine Rize'de hakkunda soruşrurma açıldı ve uyan cezası aldım." Ali Haydar Yundan, sendikal haklann tüm insanlık ailesine evrensel bildirgeyle tanınmış olmasına ve insan hakları kataloğu içinde yer almasına karşın. Türkiye'de hâlâ "kamu emekçilerine sendika hakkı verilsin mi, verilmesin mi?" tartışmasının devletin şiddet uygulamalan eşliğinde yapıldığını vurguladı. 12 Eylül darbesiyle demokratik toplum örgütlenmesinin hafızasının silindiği ve toplumun susturulduğunu. toplumsal muhalefetin yok edildiğini belirten Yundan, şunları söyledi:"Kamu emekçilerinin sendikal mücadelesi devlet terörüy le bashnlmak ve yok edilmek istenmektedir. Biz tüm bu engellemelere karşın 8 yıldır sürdürdüğümüz sendikal mücadeleden bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da taviz vermeyeceğiz.*'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear