Catalog

SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 1997 PAZAR HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edime Çanakkale Kocaeli Izmir Manisa Aydın Denizli AB AB AB AB AB AB AB Y 20 30 26 21 27 31 32 32 Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Konya Eskişehir Sıvas PB PB PB PB Y Y Y Y 19 19 19 18 26 27 26 25 Zonguldak PB 16 Antalya AB 26 Kars Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van AB A Y AB Y Y Y Y 21 26 31 33 31 27 20 19 19 Yurdun ıç ve doğu ke- sımlerı çok bulutlu. Batı ve Orta Karadenız Kesımlerıyle ıç kesım- lerı, Iç Ege, Iç Anado- lu, Gölleryoresı. Doğü Akdenızın <ç kesımle- n Doğu ve Güney Do- ğu Anadolu'nun doğu- su sağanak ve gökgü- rultulu sağanak yağış- lı. dığer yerier az bu- lutlu geçecek RUPA Londra Y 25 Atına PB 28 Pans Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Bruksel Y PB PB Y AB ÇB Y 24 27 28 24 20 13 22 Budapeşte Y 27 Münih Mılano Oslo Helsınki Stockholm Belgrad Viyana Bonn Y ÇB ÇB Y ÇB PB Y 28 20 17 20 26 28 29 27 ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiflıs Kahıre PB A Y PB PB PB Y A 13 33 21 24 24 20 26 39 Şam 30 f*^{ Parçalı aukıtlu Sıslı , Bulutlu L Çok buljtlu Yağmurtu W J " Kaiı Sulu kar ı GoK günjltüH G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada TBMM'yi oluşturan partilerin sayısal güçlerıyle hü- kümetin düşüp düşmeyeceğini hesaplamaya çaba- lıyorlar. Muhalefet kanadındaki sayının 26O'ı yakaladığı- nı, BBP -şayet- katılırsa güvensizlik oyunun 267'yi bulacağını öne sürüyorlar. O zaman "ülke yarannı kişısel ve partisel çıkariannın üzerinde tutan " 9 DYP milletvekili ile REFAHYOL'un ruhuna fatiha! Bu hesaplar oylama gününe dek birkaç kez de- ğişebilir. Rakam daha aşağılara inebilir. Ama 276'nın üs- tüne çıkması, bir mucize. Şu sıralar kulisteki bilgi- lere göre, olanaksız! Güven bunalımı asıl milletvekilleri için geçerli. Zira; hükümeti düşürme girişimlerini başlatan DYP'li Yalım Erez'in cebındeki lıstede "güvensiz- lik oyunu tamamlayacak yeteri sayıda DYP millet- vekılinin adı" yazılı. Ne ki, parti merkezinin kovulacaklannı anons et- mesine karşın; listedeki, bir rivayete göre 20, bir başka söylentiye bakılırsa 30'lara yakın, en kötü olasılıkla 10-15 arasında DYP milletvekilinın isim- leri sanki bir devlet sırrı. Nedeni, demokrasi tarihimiz kadar eskilere da- yanıyor. Dolar, mark, gayrimenkul... üstedeki milletvekili -dönmesi koşuluyla- ne isterse, "Enişte'm/z" tara- fından ehl-i namus kişiye "derhal takdim edilmeye hazır" bir kenarda bekliyor. Şaibe'den ne haber? Kısacası, hükümeti düşürmeye girişenler, laik cumhuriyeti korumaya ant içmiş milletvekilımize güvenmiyorrr! Son dakıka, sondan bir önceki saat... Fırsat bul- duğu anda para, senet, tapu, artık neyi gönlü çe- kiyorsa, güvensizliği sağlayacak oy sahibinin tez el- den kaçıp gitmesinden ve... -Bir halk deyimiyle- her açıdan şapa oturmaktan korkuyorlar. Oysa, ülke yararına gönlünü ve kafasını koyan bir adamdan, söz verdi ise böyle bir eylem beklenebi- lir mi? Beklenmemesi gerekir ama... Ismi gizlenen ötekilere kefil olmayız, ama örne- ğin, devlet bakanlığı görevinden ıstifa eden. olası- dır ki hükümete güvenoyu vermeyeceği sanılan Işı- lay Saygın'a tapu, dolar, mark işler mi? Beri yandan güvenoyunun bir başka yüzü var ki, ilginç. Şaibe Hanım'a takılı sahibinin sesi kimi kişiler, DYP'nin yeni plan, taktik ve stratejilerini dalga dal- ga yayiyor. Şatbe. dar kadrolu çevreye "Öncelik, iktidarda kalmamda" demiş ki; DYP'nin ürettiğı çözüm yol- larının ilkinde "Hem ordu hem de gnıbu yatıştıra- rak RP'nin iktidarda kalmasını sağlamak için kesin- tisiz8yıla evet demesinin ve.. Şaibe'nin başbakan- lığını bir yıl öne çekmesinin" Takkeli'ye önerildiği söyleniyor. Takkeli Başbakan için kesintisiz 8 yıla onay ver- mek demek, harakiri yapmakla eşdeğer. Olmaz! Takkeli'yi vaktinden önce koltuktan kaldırmak mı? Mazallah! O zaman? Bir manevra. Orduya ve kamuoyuna şirin görünmek için 8 yıl bahanesiyle Takkeli'ye ey- vallah! Olur mu, olmaz mı? Şaibe, REFAHYOL'un yaşa- ması için sonuna kadar dövüşecek. Ne zaman ki, umutların eriyip gittiğine inanacak... Belki, ama belki. Karşı cephede kurulmaya hazııianan yeni hükü- mete girmeye, ne var ki, bir yığın koşulla yeni hü- kümet seçeneğini yokuşa sürerek, evet diyecek. Ne siyaset değil mi? Ama ne masal! Günlerden pazar... Çiller: Türkiye'de yasalar uygulanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başİta- m, Başbakan Yardımcısı ve Dışışleri Bakanı Tansu ÇiDer. lstanbul'dakı "sankoperasyo- nu"nun sürdürülecegi mesa- jını vererek. "Tûridye'de çok seslilik olacak. ama yasalar da uygulanacak'' dedi. Gensoru ve partisinde yük- selen muhalefetle köşeye sı- kışan Çiller'in. "çok önemli açıklamalar yapacağT savıy- la dün düzenlediği basın top- lantısı. gerçeklerle çakışma- yan dış politika açıklamalany- la gündem değiştirme çabası- na sahne oldu. AB konusunda eski savlannı yıneleyen Çil- ler, NATO'nun askeri kabılı- yetinın kullanıldığı BAB ope- rasyonlannda Türkiye'nın "kararalma mekani/masına" alınmasını "büyük bir başa- n" olarak yansıtarak. kamu- oyunu yanıltmaya yönelik tu- tumunu sürdürdü. Türki- ye'nin. "NATO" üyesi olarak, ittifakm bütün kararlannda yıllardır söz sahibi olduğuna dikkat çekildi. Iktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Meral Gezgin Eriş. Türkıye'nin AB'ye tam üyeli- ğe hazırlanmadığını dün Brüksel'de düzenlediği top- lantıda vurgularken Çiller, Türkiye'nın haziran ayında yapılacak AB zirvesi sonun- daki toplantıya çağnlmasını bekledıklerini ve bunu son de- rece önemsediklerini belirte- rek. Türkiye'ye dost oldugunu söy leyenlerin, bu eğilimlerinı kanıtlama zamanının geldigı- ni söyledı. Çiller, Türk-Yunan ilişkile- Çfller'i terk ediyorlarI Baştarafı 1. Sayfada mesine neden oldu. Yuh çekip. "Oylar geriye"1 , "Türkiye'yi med- ya yönetemez". "Dinç Bilgin elini DYP'den çek" sloganı atan protes- tocular kadınlan da salondan çık- maya zorladılar. Bu arada Fatih AJ- tayİTnın adının kuru kafalı pankart- larda yer alması dikkat çektı. Say- gın oldukça gergmleşen ortamda taraflan sakinleştirmeyeçalışırken kendısine de atılan laflan yanıtla- maktan geri kalmadı Saygın, "Ö ve ilçe başkanlanna, yöneticilerine sesleniyorum. Ben DYP'deyim. A- ma DYP'liler beni üzerse DYP'den de istifa ederim" diye tavnnı orta- ya koydu. Saygın, basın toplantısına 9 ay- lık bakanlık dönemini kadınlara anlatarak başladı. Bu süreçte Me- deni Kanun'da değışiklik yapılma- sına ilişkin hazırladığı yasa tasan- sının Adalet Bakanlığı'nda bir sü- re beklediğini, daha sonra Adalet Bakanı ŞevketKazan'la yaptığı gö- rüşmenin ardından yasa tasansının komisyona gönderildiğini dile ge- tirdi. "Ancak baktım kL 8-9 aydır yapüğun tüm çahşmalar boşa git- miş" diyen Saygın. "Ben koltukta oturma sevdalisı değflim. Koltukta süs olarak oturmamızuı bir anlamı var mı? Bu vasayı tüm kadınlann adına takip ettim. Ben sizlerin tem- silcinizim. Kadınlann perişanlığı sürdüğü sürece benûn bakan koltu- ğunda oturmamın anlamı var mı" diye sordu. Kadınlann. "Hayır"ya- nıtı üzerine Saygın. Başbakan Nec- mertin Erbakan \ e Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller'e gönderdıği DYP'de REFAHYOL'a 3. kadın isyanı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Devlet Bakanlığı görevinden ayrtlan Izmir Milletvekili Işılay Saygm. partiden istifa eden Izmir Milletvekili GencayGürün ve Ma- nisa Milletvekili AyseliGöksoy'un ardından, RP'nin laıklik karşıtı uy- gulamalarına karşı DYP'de isyan bayrağını açan üçüncü kadın mil- letvekili oldu. REFAHYOL hükü- meti. 10 ayhk kısa yaşamında. Yıl- dınm Akruna ve Yalım Erez'den sonra kabıneden üçüncü fıreyi ver- di. DYP Genel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı Tansu Çüler'in, RP'nin anti-laik uygulamalan, 8 yıllık kesintisiz eğitime direncine karşın hükümet ortaklığını gittiği yere kadar götürme eğilimi, parti- sindeki kadın millervekiHerini is- yan ettirdi. DYP'de ilk kadın fıre- si. birkaç ay önce REFAHYOL hü- kümeti hakkında verilen bir başka gensoru önergesinin göriişmele- rinde yaşandı. Başbakan Necmet- tin Erbakan'ın tarikat liderlerine Başbakanhk'ta iftar yemeği ver- mesi. RP'lilerin rejimi tehdit eden açıklamalan, dinci kadrolaşmaya göz yumulmasma tepki gösteren tzmir Milletvekili Gencay Gürün, muhalefetin verdiği gensoruya ka- bul oyu kullanacağını açıklayarak DYP'den istifa etti. Manisa Millet- vekili Ayseli Göksoy da aynı oyla- mada gensoruya, partili milletve- kilierinin müdahalelenne karşın DYP sıralannda oturarak destek verdi. DYP Grup Yönetim Kuru- hı'nun ihraç istemiyle Disiplin Ku- rulu'na sevk ettiği Göksoy. sonu- cu beklemeden partisinden istifa etti. Muhalefetin ortaklaşa hazır- ladığı gensoruya destek vermesi beklenen Işılay Saygın da benzer gerekçelerle Devlet Bakanlığı gö- revinden aynldı. Özer Uçuran Çfllerin elini öp- mesiyle de dikkat çeken îçişleri Bakanı Meral Akşener ile Edirne Milletvekili Lmran Akkan dışın- da Tansu Çüler'in yanında DYP'li kadın milletvekili kalmadı. istifa metnini okudu. "Srvasi haya- tun bovıınca, siy ascti koltıık için de- ğil, halka hizmet için yapan biri ola- rak bugün ne yazık ki bu anlavışı sürdüremeyecek noktaya gelmiş bulunuyorunı" diyen Saygın istifa metnınde şu görüşlere yer verdi: "Türk kadınına \erdiğûn söz üze- rine a> lardır geceli gündüzlü çalışa- rak hazniadığım yasa. ne yazık ki değişik engellemelerle karşılaşmı; ve bir tüıiü komisyondan geçirile- mcmiştir. Bugüne kadar sabuia sürdürdüğüm çahşmalar hiçbir şe- kilde sonuç vermemiştir. Bu yasa. çağdaş Türk kadınının. Atatürk il- ke ve inkılaplan doğrultusunda en önemli güvencelerinden birisidir. Ancak görüyorum ki buna hiçbir şekilde ilgi ve değer gösterUmemiş- tir. Büyük bir iyi niyetle başladığı- nuz bu hükümet ne yazık ki laik. de- mokratik.çağdaş TürkKeCumhu- riyeti'nin temel ilkelerinin tarOşüdı- ğı bir döneme girmemize neden ol- muştur. İcraatsız iktidar. iktidar de- ğüdir,düşüncesi)levegördüğüm lü- zum üzerine istifa ediyorum." Çukurova Üniversitesı Kadın Sorunlan ve Araştııma Merkezi (KADAUM) tarafından Adana'da düzenlenen 111. Kadın Çalışmala- n toplantısında. 74 katılımcı ortak bir basın açıklaması yaparak Işılay Saygın'ın yanında yer aldıklannı bildırdiler. Laüdikten ödün yok• Baştarafı 1. Sayfada için yurttaşlar sabahın er- ken saatlerinde Sıhhiye Köprüsü üzerinde toplan- mayı başladılar. Türk bay- raklan ve Atatürk posterle- ri ile yürüyûşe geçen kala- bahk "Türkiyelaiktir.laik kalacak". "Genciz. güçlü- yüz, Atatürkçüyüz", "Ka- dın erkek el ele, dcmokra- tik Türkiye". "Çeteler Meclis'te, öğrencOer hapis- te" "Türkiye İran olmaya- cak". "Mollalar İran'a" ve "Bütün ulus el ele Ata- türk'ün izinde" sloganlan attılar. Yurttaşlann saat 11.00'de Tandoğan Ala- nı'nda toplanmasının ar- dından Atatürk ve devrim şehitleri için saygı duruşu ve tsriklal Marşı"nın okun- masıyla mitıng başladı. Tiyatro sanatçılannın. Nâzım Hikmet'in "Kuvavi Milliye Destanı" adlı yapı- tını seslendirdiklen miting- de. topluluk "Susma, sus- tukça sıra sana gelecek". "Suskun degiL özgür basın isthoruz". u Kesintisiz, laik, demokratik eğitim" biçi- minde slogan atmayı sür- dürürken. "İrtica tarihin çöplüğündedir" ''Ne şeriat ne tank sesi, ille de demok- rasi" \e "Şehitler. Kuvaji Millhe şehitleri, satıldık, uyanın" pankartlan açıldı ADD: Ko> un sflrüsü değiliz Hacıbektaş Kültür Der- neği Halk Oyunlan ekibi- nin ardından söz alan ADD Genel Başkanı Suphi Gür- sojtrak, hükümete, "Meş- ruiyetini tartışılır duruma getirme. Bizi hak araraaıa mecbur etme. Türkiye hiç- bir siyasi partinin çifrüği de- ğildir. Biz koyun sürüsü de- ğiliz. Haklanmızıçiğnetme- yiz" dedi. Gürsbytrak. a lmam-ha- tipler kapanırsa kan dökii- lecek, fıstık gibi olacak" di- yen RP Şanlıurfa Milletve- kili tbrahim Halil Çelik hakkında yargıya başvura- caklannı belırterek "Ata- türk'ün Meclisi'nde halkı birbirine kırdırmak iste>en millersekili olamaz" diye konuştu. Şeriatçılann RP destekli Sultanahmet mitinginde Atatürk'e "vTih" çekildiği- ni anımsatan Gürsoytrak. U O Mustafa Kemal olma- sa> du o yuh çeken çocukla- nn adı 'Johny' olacaktı. "Alex" olacaktı. O Mustafa Kemal olmasa, camilerde ezan sesi y ükselemey ecekti. Bu kadar vicdansıziık ol- maz" dedi. Tiyatro sanatçrtâTi Baha- dır Tokmak \ e T\îrgay Yıl- dız'ın hükümete uyarladık- lan türkülen hep bir ağız- dan dınleyen topluluk. ope- ra sanatçısı Ufuk Karakoç v e arkadaşlannın söylediği Ku\ayi Milliye türküleri ile coştu. Halk ozanlan İsma- il Kara ve Cevahir Canpo- lat'ın dinletilerinin ardın- dan. Türk Harb-İş Sendika- sı Genel Başkanı tzzetÇe- tin ile Çağdaş Yaşamı Des- tekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof.Dr. Türkân Saylan da bırer ko- nuşma yaptılar. Çetin. ül- ri ve Kıbns sorununun Türkı- ye'nin AB üyeliğı önünde so- run oluşturamayacağını sa- \nndu. Çiller, bir soru üzeri- ne. Türkiye'nin demokrasi ve insan haklan alanındakı çaba \e başanlanna karşın, muha- lefetin Türkıye'yi dışanya "jurnallediğini" iİeri sürerek, Türkiye'nin demokrasi dışın- da bir rejime yöneldiği ızlenı- mi vermenin son derece yan- lış olduğunu söyledi. Israil ile ortak tatbıkat ko- nusundaki bir soruya da Çil- ler. Türkiye'nin Israil ile ılış- kilerinı sa\unma ve eğitım amaçlı bir çerçevenin dışında değerlendirmenin yanlış ola- cağını. komşu ülkelerin bir saldın hazırlığı biçiminde de- ğerlendırme yapmamalan ge- rektiğini belirterek bu konuda bızzat kendisinın gü\ence verdigini söyledi. Başbakan Necmettin Erbakan, tatbika- tın geFecek yıllara ertelendi- gini savunurken Çiller, bu ko- nuda hükümetin diğer kana- dıyla görüş aynlığının söz ko- nusuolmadığınıkaydetti Çil- ler, Istanbul'un Fatih semtın- de emniyet birimlerince > ürü- tülen %e kamuoyunda "sank operasyonu" olarak adlandı- nlan konuya ilişkin bir sotu- ya da, hukuk devletinin. y asa- lann uygulandığı bir de\let anlavışı olduğuna dikkat çek- tı. Çiller. "Türkiye'de çok ses- lilik olacaknr. Ancak Türki- ye'de yasalar da uygutanacak- hr. Ülkede şimdi agra\"asyon (daha kötülestirmek) ve lah- rik >ar. Halkın bu tahriklerle karşı karşıya getirilrncsi yan- hstır" dedi! Polisin müdahalesi sonucu 5 kjşi yaralanarak acil serviste tedavi altına alındı. (Fotoğraf: AA) Tıp öğrencilerine acımasız dayak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Polis. Hacettepe Üniversitesi'nden Sağlık Bakanlığı'na yürüyerek sağ- lıkta özelleştirme çalışmalannı pro- testo etmek isteyen Hacettepe Tıp Fa- kültesi öğrencılerini acımasızca cop- ladı. Panzerlenn de kullamldığı saldı- nda 5 öğrenci yaralandı. Türk Tabip- len Bırliği'nden (TTB) yapılan açık- lamada, polisin öğrencilere acil servi- sın önünü kapattıklan gerekçesiyle müdahale ettiği, ancak acil servisin tadilatnedeniyle lOgündürkapalıol- duğu belirtildı. Türkiye'nin çeşıtlı ıllennden gele- rek Hacettepe Üniversitesı Merkez Kampusu'nda toplanan kalabalık bir grup öğrenci. "Sağlık devletin yükü değil, göroidir", "Kamyon bekleme, örgütlen"," Kışla değil üniversite, tica- rethane değil hastane", "Çetelere de- ğil, sağhğabütçe" \ e "'Hastaneler hal- kındır. sermayenin değil" yazılı pan- kartlarla kampus içinde yürüyûşe geç- ti. Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı çevik kuvvet görevlilerinin öğ- rencilerin yürüyüşüne izin \ ermeme- sı üzerine, acil servıs girişinin önüne gelen öğrencıler. "Beyaz yürüyüş en- gellenemez", "Direniş var, yılgınlık yok" ve a Polis boş durma.çeteleri ya- kala" sloganlan attılar. Polis, öğrencilerin dağılmamakta direnmesi üzerine, kalabalık gruba panzer ve coplarla saldırdı. Polisin müdahalesi sırasında öğrencilerden 5'i yaralandı Yaralılar acil serviste tedavi altına alındılar. Öğrenciler da- ha sonra kampusta yeniden bir araya gelerek hazırladıklan basın bildirisi- ni okudular. Bildiride. devletin her ge- çen gün sağhğa bütçeden daha az pay ayırdığını vurgulayan öğrenciler. ser- best piyasa ekonomisi politıkalannın uygulanması durumunda yaşanacak olumsuzluklara dikkat çektiler. Öğ- renciler. herkes için eşıt eğitim %e sağ- lık hizmeti istediklerini vurgulayarak "Sağlık sisteminin iyilestirilmesini ve aydınhk bir gelecek için hastanelerin herkes için parasız olmasını istiyonız" dediler. Türk Tabipleri Birliğı'nden yapılan açıklamada, polisin öğrencilere acil servisin önünü kapattiklan gerekçe- siyle müdahale ettiği, ancak acil ser- visın tadilat nedenıyle 10 gündür ka- palı olduğu belirtildi. Açıklamada, polıslerin 'Hastageli>or,dağıün'diye bağırdıktan hemen sonra öğrencilere saldirmasına karşın hiçbir ambulans veya hasta taşıyan aracın gelmediği bildırildi. kenin karanlık gidişine kar- şı ışçi sınıfinın tüm gücü ile mücadele edeceğinı belir- terek şeriatçı hareketlere karşı tüm yurtseverlerin uyanık olmasını istedi. SaylŞfttla; ülkenifl, biravoıç radikaîranatiğe teslim edi- lemeyeceğini söyledi. Alandaki topluluğun "Gençliğin Atatürk'e Ses- lenişi"nı birağızdan seslen- dirmelerinin ardından 212 sivil toplum örgütünün or- tak bildirisi okundu. Bildi- nde, parlamenterlere, "De- mokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan cumhu- riyetimize ve temel ilkeleri- ne. ettiğiniz yemine sadık kalarak, sözde değil, eylem ve uygulamalannızla sahip çıkm" çağnsı yapıldı. Ata'ya saygı ytirüv'tişü Mitınge katılan topluluk daha sonra, "Ata'ya saygı yürüyüşü" için "Bağunsız Tiirkhe'". "İrticanın hede- fu karanuklar ülkesi". "Şe- riata karşı omuz omuza" sloganlan eşlığinde Tando- ğan Alanfndan Anıtka- bir'e yürüyûşe geçti. Yol boyunca "Dağ başını du- man almış" sözlenyle baş- layan Gençlik Marşı ile 10. Yıl Marşı'nı söyleyen top- luluğa, yurttaşlar alkışla- nyla destek verdiler. Anıtkabir'de Atatürk'ün mozolesine çelenk koyup saygı duruşunda bulunul- masının ardından. Gürsoyt- rak. özel defteri imzaladı. Mitinge katılan topluluk. olaysız bir şekılde dağıldı. Mitinge, TBMM Baş- kanvekili UluçGürkan, İP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın, DSP'li Cev- det Selyi, Mümtaz Soysal, Fikret Ünlü, Tahir Köse, Tuncay Karaytuy. Yüksel Aksu. CHP'lı Mahmut Işık, Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdeten \ e Mamak Belediye Başkanı İsmail Değerli de katıldılar. İşadamlan 'hitabe'yi asti Polis mitıng nedeniyle geniş güvenlik önlemleri aldı. Alana ve Anıtkabir'e giren herkesin üstü tek tek aranırken. polis helikopter- len de Anıtkabir ve miting alanında uçuş yaptılar. Türkiye Genç Işadamla- n Dernekleri Yüksek Ku- rulu (TÜGİK) üyeleri de. "Cumhurivet, Demokrasi veAtatürk İlkelerine Bağlı- lık" adı altında düzenledik- leri etkinlik kapsamında, Anıtkabir karşısındaki bil- boardlara "Atatürk'ün Gençliğe Seslenişi"nı astı- lar G U N D E M ^ILSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada -Türkiye'deveAJmanya'daTürkOlmak... " • - Türk Kimliğı Nedir? Türkiye'de Ulus ve Ulusal Kimlik... - Almanya'da Türk Göçünün Perspektifleri... 40 kadar gazeteci, siyasetçi ve bilim adamının ka- tıldığı, ızleyiciye ve basına kapalı sempozyumda akla gelebilecek her şey konuşuldu. Şerafettin Elçi, "Bugünku devlet bizim. Bunu tartışmıyoruz. Ama Kürt sorunu siyasi çözüme ka- vuşmadan Türkiye'nin içi durulmaz" dedi. Cemal Şener, Alevilerin karşı karşıya kaldığı bas- kılan dile getırdı. Yavuz Suttan Selim'den başla- yan kıyımları anımsartı. Agâh Oktay Güner buna karşı çıktı. "Buraya ta- rihımizi tartışma konusu yapmaya gelmedik" dedi. Sempozyuma bildıri sunan Prof. Bozkurt Gü- venç'in şu sözlerinin altını çizdim: "Avrupa kıtasının Rönesans'tan bu yana 20 ku~ şakta, Fransız Devnmi'nden bu yana 10kuşaktaya- şadığı yapısal-işlevsel değişimleri Türkler sadece 2-3 kuşakta yaşadı..." Prof. Güvenç "kimlik" çekişmesini şu tümceyle özetledi: "Çok kûçük gnjplan da dikkate alarak Türkiye Cumhuriyeti'ndeki kimlik envanterinı 30-40'a çı- karan bazı araştırmacılar varsa da temel ve güncel çekişme, laik cumhuhyetçilerle şeriatçı Islamcılar arasında geçmektedir." Gerek Almanya'dan katılan Türkler gerekse Tür- kiye'den gelenler, "kimlik" sorusuna değişik yanrt- lar verdiler. Konuşma sırası bana geldiğinde, "Ba/bay"ın Kır- gızistan'da Issık gölü kıyısında yaşamış bir halk kahramanı olduğunu, bu ülkeye gidinGe ayrıca he- yecanlandığımı vurgulayıp ekledim: "Kendıme çok yakın hissettiğim kişilerin başın- da Herodot var. Kendimi ona o kadar yakın hisse- diyorum ki sanki aynı çağda yaşadım. Onu tanıdım. 2000 yaşında falanım..." Uluç Gürkan da TBMM Başkanvekili sıfatıyla yaptığı konuşmada Türklerin daha önce Anado- lu'da yaşamış tüm uygarlıklardan etkilendiğini vur- guladı. Toplantıya Almanya'dan katıian Millı Görüş Ge- nel Sekreteri. Necmettin Erbakan'ın yeğeni Meh- met Erbakan, Bıelefeld Anakent Belediye Başkan Vekilı Mehmet Kılıçgedik. Essen Üniversitesi'nden Yasemin Karakaşoğlu-Aydın, Hür Berlin Üniver- sitesi'nden Gülistan Gürbey, Ruhr Üniversite- si'nden Prof. Fikret Adartır, gazeteci-yazar Yük- sel Pazarkaya, Yeşiller Partisi Milletvekili Cem Öz- demir, Türkiye Araştırmalar Merkezi yönetic,isi,Prof. FarukŞenkonuşmalarıntAlrnanca yaptılar. -, Uzun yıltarönce Almanya'ya yerleşen yurttaşla- rımızdan kendisini, "Türkasıllı Alman" hissedenle- nn az olmadığını söylediler. Mehmet Erbakan, amcasından iyi ders almış ol- malı. 30 bin dolayındakı Millı Görüş üyesini 600 bi- ne çıkardı. RP Istanbui Milletvekili Mukadder Ba- şeğmez de RP'yi çok iyi temsil etti. "Kimlik konu- sunu aydınlar bulandırıyor. Onlar karışmasa bu so- run olmaz" dedi. Gelmeseydiniz... DSP Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt'ün ver- diği rakamlar hâlâ çiğ süt emmış Almanlann oldu- ğunu göstenyor. Almanlann yüzde 38'i yabancıla- rın vatandaşhğa kesinlikle kabul edilmemesini isti- yormuş. Yüzde 24'u de oy kullanma hakkının ve- rilmemesınden yanaymış... Almanlann kendi aralarındaki tartışması ise ayrı- ca önemlıydi. Alman Yurttaşlık Yasası 1913 ytMndafı kalma. Avrupa'da kan bağına dayalı ulus kavramı sadece bu ülkede var. Bamberg Üniversitesi'nden Prof. Friedrich Heckmann Almanya'nın bir göçmen yasasına ge- reksinimi olduğunu vurguladığında, destekleyen Al- manlann yanı sıra şiddetle karşı çıkanlann olması da dikkat çekıciydi... Yazıyı oturum başkanı gazeteci Dietrich Schle- gel'in anlattığı bir fıkrayla noktalayalım: Iki Almanya'nın birleştiği günlerde Berlin süper- marketlerinın önünde çok uzun kuyruklaroluşmuş. Doğu Almanlar her şeyi satın almak istiyormuş. Kuyruktaki bir Doğu Alman yakınmış: - Doğu 'da ömrümüz kuyruklarda geçiyordu. 6u- rada da öyle... Hemen önündeki Türk karşılık vermiş: - Gelmeseydiniz... Sizi biz mi çağırdık?.. 6 Sürek avı tabiri çok çîrkin' ANK.\RA. (Cumhuriyet Bürosu) - RP yanlısı yay ın- lanyla bilinen KANAL 7 televizyonu muhabirinın sank ve cüppelilere karşı sürdürülen operasyona iliş- kin sorusu. RP Grup Baş- kanvekili ve Genel Sekrete- ri Oğuzhan Asiltürk'ü kız- dırdı. Asiltürk. operas- yondan "sürek avı" diye söz eden muhabire, "Sürek avı tabiriniz çok çirldn" di- ye çıkıştı. Asiltürk, düzenlediği basın toplantısında KA- NAL 7'nin muhabinnın. "Sank ve cüppelilere karşı yürütülen sürek a\ı konu- sundaki görüşleriniz ne- dir?" biçimindeki sorusu üzerine şunlan söyledi: "Sürek a\i tabiri çok çirldn. " Sank ve cüppey le dolaşan- lara müdahale ediliyor' di- yebilirdiniz. Böyle davrana- rak toplumda huzuru sağ- layabüiriz. Medeni ülkeler- de olmayan bu tatbikahn en büyük zararlanndan birisi insan haklan konusunda dayatmalarda bulunan Ba- tı'nın bunu fırsat bilmesidlr. Yasalann uygulanması de- mokratik sistemimize uy- gun olarak yapılmalı. Bu in- sanlann sank giymelerini istemiyorsanız ikna edin. Medeni ülkelerde mcselekr böyle çözülüyor." Sayısal Loto çekildî ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun bu haftakı çekilişin- de 6 bilen 2 kişi. 112 milyar 131 milyon 95 bin'er lıra ka- zandı. Çekilişte, şanslı numaralar 15, 20, 23,30,39 ve 47 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresi'nden yapılan açık- lamaya göre. bu haftaki çekılişten 798 milyar 329 milyon 475 bin lira hasılat elde edıldi. 5 bilen 1.045 kişiden her bi- ri 107 milyon lira, 4 bilen 63 bin 810 kışıden her biri 885 bin lira, 3 bilen 694 bin 538 kışıde 160'şarbın liraıkrami- ye almaya hak kazandı.