25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 1997 PAZAR 12 DIZIYAZI Dünya200şirketin elinde rhyssen fîrmasının 50 bın maden ışçısı Frankfurt'ıa gosterı \aparken Kıupp rakıbım satın alma \olundah duşmanca teUıfını açıklamaktan \azgeç\\ordu Bunakarşıhk buıkı Alman fırması ortak bır çehkşırketı kıırdııklarını açıUnorlardı bu karnrın anlamnsa bmlerce kışmın ışten çıkarılmasndı Ote\andan Renaulr tarajından Vıhoordede Belçıka'dah fabrtkasınm kapatılması ucreümın ne kadar kuçümsendığım ortm a ko\v\ ordu Bu ıkı ornek, başka bırçok örneğın yanı sıra ozel çıkarları konnan \e gıderek genehn çıkanndan uzaklaşan çokuluslu başlıca 200 şırketın gezegemmı: dıızevınde o\ nadıklan rolu sergılnordu 80 lı \illarm başlanndan berı "bu öttdegelen 200" bırleşmeler \e şırket satın almalarla sadece ekonomne degıl a\nı zamanda enfom\as\on \e zıhmlere de nerede\ se totahter bıçımde egemen olmalarım sağla\an kesmtısız bır buuıme \aşadılar Frederic F. Clairmont Seçım soylemlennde >a da neo-klasık kuramı ovenlenn açıklamalannda. serma>e bınkımının başlıca motoru halıne gelmı> olan şırket yoğunlaşmalanna değmılmesını boşuna beklerMnız Kuşkusuz bu. kapıtalızmın tanhınde değışmeyen birolgudur. hatta sınıf egemenlığı olarak ya^ar kalmasının bır koşulu olmuşrur ama a:>la bugune dek. asla bu denlı hızh bır tempoya sahıp olmamıştı 7O'lı yıllann ortalanndan ben sermave bınkımı. başlıca olarak şırketlenn ılhakı, satın alınması ve bırleşmesıyle gerçekle^ıyor Spekulatıf \e spekülatıf olmayan malı dalgalanmalann de\asa buyumesıne koşut olarak, bu bınkım yatınm kararlarını doğrudan etkıliyor. ama butun bunlann hıçbın emekçılere açıkça anlatılmı>or. oysa soz konusu emekçılenn yazgısı buna bağlı Bunun yenne buyuk şırketlenn kararlannı yonlendırdığı ıddıa edılen "piyasanın"' dınamık rolu one çıkanlıyor Ancak Sov\etler Bırlığı'nın çokuşunden. Doğu Avrupa'nın yoğun bır bıçımde somurgeleştınlmesınden, buyumenın ya\aşlaması, uluslann ıçınde \e hatta emperyalıst dünyanın kendı ıç bunyesınde karşitlıklann gıderek vahimleşmeMnden yedı sene sonra. w serbest piyasanın" o utkulu vaatlen nerede 9 8O'lı yıllann sonunda bır an gorulur gıbı olan, o pek ovulen ekonomık "toparlanma" sozlennı tutmadı Dunyadakı kuçuk sanayıler (Çın hanç) kapasıtelennın ancak yuzde ''0 ya da yuzde 75"ı kadar çalışıyorlar Dunya borcu (şırketlenn. hukumetlenn \e aılelennkı de dahıl olmak uzere) 33 100 mılvar dolan, yanı dunya GSH'sının yuzde 30 unu aşmış bulunuyor\e senede yuzde 6 ıla viızde 8 oranında artnor yanı GSH'nın buyumesinın 4 mıslınden fazla Oranlardakı bu dağınıklık \e bunun doğurduğu sonuçlar korkunç Her \erde \e butun sektorlerde. çalışan savısımn azaltılması, fabnkalann kapanması \e yer değı^tırmelennın oluşturduğu darbelere dav anamay an gerçek ücretler duşuy or 'İkrT kapıtalıst ekonormterde dahı ışsiz sayısı 41 > mılyonu aşıyor ve ış bununla da bıtmıyor Ama transnasyonaller (ulusotesı fırmalar), yuz mılvonlarca kışıyı kurban eden bunahmdan etkılenmıyor 9O'lı yıllann başında, 3 7 bın kadar ulusotesı fırma. 170 bın şubesıyle uluslararası ekonomıyı dokungaçlan arasına sıkıştınyor Bununla bırlıkte. ıktıdann yen k ilk 200'un oluşturduğu daha dar daıre ıçınde yer alıyor 80"lı yıllann başından ben. bunlar bırleşme ve satın almayoluvla kesıntısız olarak vayıldılar Cüney Kore'nin yükselişi Bovlece dunya GSH'sınde ulusotesı sermayenın payı 601ı vıllann ortasında yuzde 17'yken. 1982'de yuzde 24"e 1995 te de yüzde30'un ustune çıktı 'tlk 200' aralannda aynm gozetmeksızın buyuk tanm ışletmelen. kuçuk sanayı. malı hızmetler tıcaret gıbı bınncıl ıkıncıl ve uçuncul sektorlen kaplayan. gezegen duzevınde ıaalıyetlen olan şırket topluluklandır (conglomerat) Bunlar coğraîı açıdan lOulkeye dağılmaktadır Japcmya(62), -\menka Bırleşık Devletlen (53). Almanya (23), Fransa (19), Bırleşik Krallık (11), Isvıçre (8), Guney Kore (6). ltalya (5) ve Hollanda'dır (4) Karma sermavelı Ingılız-Hollanda ^ırketlennı saymazsak (Shell ve Lnılever gruplan). yanşmada sadece 8 ülke kalıyor, bunlar 'ilk 200'un yuzde 96 5'ını ve cırolannın yuzde 96'sını banndınyorlar 4slında bu yoğunlaşma boy lesı ıstatıstıklenn gosterdığınden de daha ılen duzeyde çunku 'ilk 200' kategonsıne mensup olan bütun fırmalar Mıtsubıshı, Sumıtomo ve Mıtsuı orneklerının de kanıtladığı gıbı ozerk fırmalar değıl 'ük 200*un ıçınde 5 tane Mıtsubıshı kuruluşu var, bunlann cırosu 320 mılvar dolan aşmaktadır Mıtsubıshı ımparatorluğunun ıçındekı bu bınmler her ne kadar guçlu bır ozerklığe sahıp de olsalar, ıdare, fı>at. pazarlama ve uretım açısıdan stratejık olarak bırbırlenyle ıç ıçedır, bağlıdır Aynı zamanda ekonomı. polıtıka ve casusluk şebekelen de ortaktır Sıyası ajanlan Lıberal Demokrat Partı'dır (LDP), bu partının ışlevış gıderlennın yuzde 1>''\\ Mıtsubıshı ımparatorluğu tarafından sağlanmaktadır 'İlk 200'un arasında ıktıdar odaklanndakı dağınıklık bunlann son 20 yıldakı gelışmelen bov unca sureklı olarak artmıştır. bunun nedenı de gıderek dunya pıyasasından daha buyuk pay almak ıçın bırbırlenne karşı surdurduklen savaştır Gerçekten, 1982 ve 1995 senelen arasında. Amenkan fırma sayısı 80'den 53'e düşmüş. oysa Japon fırmalan 35'ten 62"ye yükselmıştır Eskıden bınncı ımdıhk, dünya ekonomısınde ulusotesı şirketlenn ezıcı ağırlığmın politık alanda karşılığı yok. Gelecek yüzyılda ne olacak? Bu şırketler totahter egemenlık ve sömürü yapılannı koruyabilecek mı? Sonsuz olmayan bir dünyada sonsuz büyüme olamaz ve en azından bu yasa herkes için geçerh, mega-şirketler içın de. Kapıtalıst yoğunlaşma hareketinm nerede duracağını, kendı sınrigaJjulup bulamayacağını kimse bilemez ımparatorluk gucüne sahıp olan Bırleşık-Krallığın fırma sayısı 18'den 1 l'e du^muştur. buna karşılık demografı ve coğrafya açısından bır cuce sahneye rırlamıştır lsvıçre Ama en hayretvencısı Guney Korelı şırketlenn atılımı olmuş, bunlann sayısı oldukça kısa bır sure ıçınde 1 den 6'ya çıkmıştır Bunlann başında. ulusotesı gruplann ıçınde en saldırganca yayılmacı olan. Kore emperyalızmının demır bıleğı Daevvoo gelmekte ve 52 mılyar dolan aşan cırosuyla Nıchımen, Kanematsu. Unılever ya da Nestle gıbı devlen sollamaktadır Daevvoo'nun gezegene yayılması 'chaebol' dıye adlandınlan Korelı şırket topluluklannın gucu konusunda ıyı bıromektır İlk 30 'chaebol'un gırdılen 1992'd'e 223 mılvar dolardan 1996'da 367 mılyar dolara yukselmiştır. bu Kore'dekı GSH'nın beşte tlordunden fazlası demektır Ustelık bu ilk 30 fırmanın ıçınde ilk 4'u -Daevvoo. Sandgong. Samsung ve Hyundaı- bu gırdılenn yansını (184 mılyar dolar) paylaşmaktadır Geçen ocak ayında, ışçılenn ısvant Kore "mucizesi" efsanesını tuzla buz ettı. ama bu durumun ulkenın ıçınde ve dışında bu devlenn jayılmasının yavaşlamasıyla sonuçlanacağı kuşku goturur 1947-1955 vıllannda, Kore'nın buvume aşamasında Amenka Bırleşik Devletlen'nın sağladığı mılyarlarca dolar olmasaydı. kı bunlann yennı daha sonra onlarca mılyar dolar devlet yardımı aldı bunlann hıçbın mumkun olmazdı Japonya'da olduğu gıbı guney Kore'de 'chaebol'ler ıle devlet arasında çok belırgın bır aynm bulunmuyor Devlet yardımlanna bırde ışçı sınıfına yonelen amansız baskı ve kışı haklannın tasfıyesını de eklemek gerekır tstısnasız tum sıyasıîer ve asken yuksek hıyerarşının uyelen buyuk firmalann yonetım kurullannın ılen gelen hıs^edarlandır aynı zamanda 'Chaebol' tankatında herkes bırbınnı tanır ve evlılıkler de gnıp ıçınde olur 1909'da buyuk Alman sanayıcısı Wahcr Rathenau'nun şu sozlennı hatırlamayan var mı "Birbirlerinı tanıyan 300 adam \v*nıpa'nın vazgüannı voncrivor ve haleflerinı de kendi aralannda üretivorlar?" Nestle'nın genel müduru, ama aynı zamanda da Davos forumunun 'emprezaryosu' olan Helmut Maucher. 'ılk 200'e mensup 47 fırmaya aıt seçkınlenn kulubu 'Avrupa Sanayiciler \uvartak MasasTnın başkanlığını yapıyor AvrupaSosyal Şartı'nın kararlı bır karşıtı olan Maucher. kendı kastının tum uvelen gıbı çalışma esneklığınm aktıf Firma sayısı 62 53 200 iş hacmi MıtyarŞ 3196 1998 786 572 275 244 183 171 159 118 26 24 22 22 19 18 17 7850 25 223 Kâr Milyar$ 46 98 24 5 16 20 9 7 35 1 3 0.8 1 5 08 43 05 251 Pay oranı % İş hacmi dünyada 40 7 25 4 10 73 35 3 1 Kâr açısıntJan dünyada 183. 39 2 98 63 39 23 1 4 22 1.5 0.3 03 03 03 02 02 02 100% (*) 312% 25 37 1 2 05 03 06 03 1 7 02 100%(*) (*) Tam olarak % 100 rakamlan göstermemektedir. Büyüme devam edıyor. mılıtanlanndan 1986'dan 1996'ya. şırket gruplaşmalan senede yuzde 15 gıbı bır hızla arttı ve yakında yavaşlayacağına daır hıçbır belırtı de bulunmuyor Eğer 2000 yılına kadar hıçbır şey değışmezse. bu tur gruplaşmalann toplam bedelı 10 000 mılyar dolan bulacak (bır karşılaştırma yaparsak ABD'nın GSH'M 1996"da can fıyat olarak 7 600 mılyar dolar kadardı) Tabıı kı deflasyon, buyumenın yavaşlaması. ışsızlık ve borçlanmanın etkısınde olan bu donemde, ulusotesı şırketlenn yenı pıyasalar fethetmek yolunda yayılmalannı surdurebılmek ıçın rakıplennı öğütmekten başka olanaklan bulunmamaktadır Şırketlenn gnıplaşması aynı zamanda dunya pıyasasında skala tasarrufu da sağlamaktadır Boeıng ve ABD'de otomotıvın en buyuk 3 fırması ya da Japonya'da ve Guney Kore'de otomotıvın, elektronığın ve gemı ınşasının dev len gıbı bırçok ulusotesı fırma bu yolabaşvurmaktadır En buyuk ulusotesı firmalardan 5 şırket. aerospasyal, elektnk donanım, elektronık ve softvvare gıbı kılıt sektorlerde dunya pıyasasının yansından çoğuna el koymuştur, 2 fırma fast food konusunda aynı şeyı yapmış 5 fırma da alkolsüz ıçecek, tutun ve alkollu ıçkı sektorlennde aynı şeyı yapmıştır Ulusotesı şırketlenn bu atılımlannı teşvık eden sadece kendı hukümetlen değıl, aynı zamanda Bırleşık-Krallık ve Irlanda olduğu kadar, ulusal varlıklannı ozelleştırme ve her turlu vergı muafıyetıyle haraç mezat satan Doğu Avrupa hukumetlen gıbı ulkelenn onlara sağladıklan buyuk yardımlar ve vergı ayncalıklandır Şırketler arasında bırleşme ve ıttıfaklar (Mobıl ıle BP arasındakı ıttıfak gıbı) totahter bır ekonomık yapılaşmaya katkıda bulunmaktadır •LiberaHeştirme", 'özelleştinne', •kuralsızlaştırma". "uluslararası serbest ticaret sistemi'bu evnmı doğrulav acak olan akılcı gerekçelerdır Bu yoğunlaşma hareketı ıçınde. buyuk yatınm bankalan. sıgorta fonlan ve emeklılık fonlan onemlı bır rol oynamaktadır Aynı şekılde \\all Street, 'portfoy değerlerinin' kazançlannı şışırmek ıçın baskı yapmaktadır Totaliter yapıtar Bu oyun daha ne kadar zaman devam edecektır 9 Cıty Bank hesap uzmanlanndan bın "Bunu kimse bilmivor. Bankalar çok buvuk miktarlar döküyoriar ortava. Deli gibi birieşmevi teşvik edivoruz ve bunİaıia beslenhonız..." dıyor Yuksek duzeydekı bu uzman bu şırketlerın bırbırlennı ılhak etmelennın borçlanmayla fınanse edıldığını açıkça kabul edıyor Tıpkı dunya ekonomısı gıbı 1996'da doğmuş olan Novartıs. ecza devlennın ıkıncısı Bu fırma Sandoz ıle Cıba-Geıgy'nın bırleşmesının urünıi, ulusotesı şırketlenn tanhınde bu turdekı en buyuk operasyonla ortaya çıktı Komısyon ve hukuk ucretı olarak, J P Morgan Stanley ıle Isvıçre Bankalar Bırlığı nın (IBU) 95 mılyon dolarlık bır kazancı pay laşmalannı sağladı Brr gunde Novartıs'ın sermayesı 63 mılyar doiandan 82 mılyara çıktı Mınık bır avuç finansçının kasasma boyle miktarlar duştuğu surece kım kapıtalızmın bunalımından soz etmeye curet edebılır kı 7 <\ma yıne de madalyonun otekı yüzu de var Novartıs'ın doğuşu kıtlej>el ışten çıkarmalara neden oldu, bunlar hızlı bır bıçımde, alışılagelen 'malivet tasarrufu' ve 'yeniden vapılanma* adına gerçekleştınldı Bunun ûstüne ıkı şirketin de hısse senetlen daha once gorülmemış bır bıçımde yukseldı Ilk aşamada ış gucunün yuzde 10'ukemınlecek Yoksulluk ılerlemeye devam edebılır, operasyon fınans çev relennde pıyasa akılcılığının bır zafen olarak sunuluyor Wall Street ve tüm malı pıyasalarda, Boeıng McDonnell Douglas'ı (14 mılyar dolar) bünyesıne katınca aynı haz yaşanmıştı Bu kez. yıne de ılhak stratejısı farklıydı çunku bu satış sadece Boeıng yönetım kurulunun karanndan kaynaklanmadı, bunu Pentagon ve Tıcaret Bakanlığı canla başla teşvık ettı. çunku Amerıkan sektörunün de uluslararası pıyasalarda aerospasyal alanına gırmesını kolaylaştırmak ıstıyorlardı tşten çıkarmalar kıtlesel oldu Zaten. 1992'den buyana savunma ıçın çalışan kuruluşlann sayısı 32'den 9"a duştu ve toplam 1 mılyondan fazla ıstıhdam kaybı oldu McDonnell-Douglas'ın katkısıyla, Boeıng artık pıyasanın yuzde 64'unu elinde tutuyor Fırma McDonnell Douglas'a venlmış olan sıpanşlen de ustlenecek, aynı zamanda federal kamu sektorunun fınansmanlanndan da daha kolayca yararlanabılecek 1997 ıçın Boeıng 51 mılyar dolar gelır ongorüyordu kı bunun yuzde 40" ı savunma sıpanşlennden kaynaklanıyordu Butun bunlann ıçınde pıyasa knterlen nerede 0 Boeıng McDonnell'ı satın alarak (kı kaçınılmaz olarak bunu başka alımlar da ızleyecektır), devletten buyuk yardımlar alacağını guvence altına alıyor Fırma varlık ve hızmetlennı pıyasa bedellennın çok altında satıyor Savaşın sonundan ben araştırma-gelıştırme faalıyetlennı Pentagon onlarca mılyar dolar odeyerek ve uçak satın alarak subvanse edıyor Şımdılık. dunya ekonomısınde ulusotesı şırketlenn ezıcı ağırlığınm politık alanda karşılığı yok Gelecek yüzyılda ne olacak 9 Bu şırketler totahter egemenlık ve somuru yapılannı koruyabilecek mı9 Sonsuz olmayan bır dünyada sonsuz buyume olamaz ve en azından bu yasa herkes ıçın geçerlı mega-şırketler ıçın de Kapıtalıst yoğunlaşma hareketının nerede duracağını, kendı sınmnı bulup bulamayacağını kimse bilemez Ama şımdıden bırleşmeler ve satın almalann neden olduğu sosyal ve politık zararlar bınayı çatlatmaya başladı bıle Le Monde Diplomatique'den Çeviren: SERRA YILMAZ ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL 'Babanı, tiyatro sanatçısıydı' Soru: Babam sozkşmeli tivatro sanatçısıvdL Kendisini geçen yıl kay- bettik. 30 yılı aşkın bir süre (32 yıl 4 a\) tiyatrova emek verdik- ten sonra Emekli Sandığı'ndan 1. derece 4. kademeden emekli olmuştu. \efati uzenne annem ve evli olmayan kız kardeşime aylık bağlandı. ^aprığım hesaplamaya gore, anneme uç avlık yuzde 60 oranında 92 mihon 755 bin. kız kardeşıme de vuzde 30 oranında ve 46 mihon 410 bin lira avhk bağlanması gerekiv- or. Sonılanm: 1) Sanatçılann Teknik Hizmetler Sınıfı'nda ver aldığınj dosvasından oğrendim. Doğnı olup olmadığını bilmiv- orum. 2) Yaptığım hesapîama doğru mudur? (C.K.) V\NIT: Sozleşmelı sanatçılar Teknik Hızmetler Sınıfı nda ver alma- zlar, ek gosterge uygulaması yonunden sanatçılara. Teknik Hızmetler Sınıfı'nda yer alan mühendısler ıçın venlen ek gostergeler venimiştir Teknik hızmetler sınıfında yer aldığı soylentısı. bu ek gosterge bağlantısından kaynaklanmıştır Emekli Sandığı Yasası uyannca u sözleşme ile çalıştırılanlar, ke- senekleri kendilerince ve kesenek karşıhklan da kurumlannca karşılan- mak uzere T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler. Sanatçı. sanatkâr. sanatçıoğretmenleriledevletsanatçılannın emeklilik kesenekleri" ıçın Devlet Memurlan Yasası ıle belırlenen •'Ek gosterge cetvelinde kadrolan teknik hizmetler sınıfında yer alan muhendisler için ongonılen ek gostergeler esas alınır." Bu uy gulama ıle sanatçıların emekli avlıklarına uygulanan ek gösterge Teknik Hızmetler Sınıfı nda gorev yapan muhendıslere verılen ek gostergeye eşıtlenmıştır Yaptığınız hesaplama doğrudur Emekli Sandığı Yasasf nın 68 maddesı uyannca "Ölertin a) lığa mustahak bir dul kan veya kocası ile bir vetimi bulun- ması halinde dul kan veva kocayayuzde 60,yetimi.ıe v üzde30 oranı uv gu- lanır." Buna göre babanızın aldığı aylığının yuzde 6O'ı annenıze. yuzde 30'u evlı olmayan kız kardeşınıze kalır 1 derece4 kademeden, 32 vıl 4 ay hızmet suresı olan bır sanatçının emekli aylığı 4 094 025 Genel Gosterge Ay lığı 9 825 660 Ek Gosterge Aylığı 1 364 675 Kıdem Aylıgı ' 16 83^ 167TabanAyhğı 19 446 619OzelTazmınat 51 568 146 Toplam Aylık Annenıze kalan dul aylığı 51 568 146 x yuzde 60 = 30 940 888 (1 avlık)x3(ay) = 92 622 663TL (3aylık) Kardeşınıze kalan yetım aylığı 51 568 146 x yuzde 30 = 15 470 444 (1 aylık)\3(ay) = 46 411 331 TL BULMACA SEDAT YAŞAYAN 5 6 7 8 SOLDA.N 1 2 3 4 5 SAĞ\: 1/ Atlas Okya- ' nusu'nda bır 2 takımadave ül- ke V Bır şey ın. 3 bır yerm mer- kezı Bırtahta parçası üzerıne tutturulmuş kosele bır ust- lukten oluşan ayakkabı 3/ Ya^amsal sı- vı Bır çatının çıkıntı v apan bölumu 4/llaç Endo- nezya'yıoluşturanada- -| lardanbın 5/Japonlara ozgu çıçek duzenleme sanatı 6/Yabanıelma 3 Bır gösterme sıfatı II Kuzulama donemıne gırmış ya da doğurmuş koyun Belırlıbırışya da hızmetı başarabıle- cek guçtekı en küçuk 8 asken bırlık %l Duyu- g ru Yağı çıkanlan bır cıns fasulye 9/ Fransa ıle lspanya arasındakı dağ sırası YUKARIDAN <VŞ<VĞIY\: 1/ Şampıyon Ulkemız sulannda yaşayan ve "biz" de denılen mersınbalığı turu 2/En buyuk ençok Asvada bır ırmak 3/ Guneydoğu Asya'da kullanılan ağızlı bır org Bır peynır cınsı 4/" — gerdanında sıyah benler sıradır" (Gevhen) Avcılar ıçın gol kenarına yapılmış kulube 5/Doğu Karadenız'ın dağlık kesımlennde vaşa- yanlann gıydığı. bacağı çorap gıbı saran bır tur çızme 6/ Başkaİannın sırtından geçınen kimse Tav lada bır sayı 7/Atmaca, doğan Yayla ya da bahçe kulubesi 8/ Eskı Turk gureşlennden bın Şık, lüks ve gostenşlı gıy- ım tarzı 9/ Satrançta ozel bır hareket Çıkar yol, çare \JÖR ÜŞI DENÎZ KAYT KÇLOĞLU Tony Blair ve Bizim Tatlısu Solculanı Son İngıltere seçımlerınde de gorulduğu gıbı "sol"un farklı renklerı Avrupa ulkelerınde bırbırı ar- dından ıktıdara gelıyor 198O'lı yıllarda bırlıkte yuk- sehşe geçen "neo- lıberal" polıtıkalann olumsuz so- nuçlannı en ağır bıçımde yaşayan çalışan sınıflar ve ortakesımler "so/"u yeniden umut olarak goruyorve onu ıktıdara taşıyorlar Yapılacak ılk genel seçımler- de, buyuk bır olasılıkla sosyalıst-komunıst guçbırlı- ğı Fransa da muhafazakâr- lıberal yonetıme son ve- recek Almanya'da ıse bır sosyal demokrat-yeşıller ıktıdan hıç de uzak olmayan bır olasılık olarak goru- luyor Kısacası Akdenız'den Iskandınavya'ya, Buyuk Brrtanya'dan Urallar a kadar Avrupa 21 yuzyılafark- lı renkler taşıyan "sol" ıktıdarlarla gırecek 198O'lı yıllann sonunda Sovyetler Bırlığı'nın parça- lanması ve Doğu Avrupa ulkelennde "sosyalızm" adına uygulanmakta olan, ancak sosyalızmın temel oğretılenyle uzak-yakın hıçbır ılıntısı bulunmayan mo- dellerın çokmesı, tum dunyada olduğu gıbı Turkı- ye'de de "Sosyalızm bıttı* Solbıttı'" çığlıklanyla kar- şılanmıştı Ozellıkle eskı solcu donekler, sosyalızm- dışı uygulamalaria kendi sonlarını kendılen hazırla- yan bu baskıcı yonetımlenn çokuşunu "kureselle- şen dunyada neo-lıberalızmın zafen" olarak sun- muşlar ve lıberal lımanlara sığınmışlardı Ne var kı yıl— larca ove ove bıtıremedıklerı lıberal polıtıkalar, Avru- pa'nın bırçok ulkesınde ardı ardına çokmeye başla- yınca ne yapacaklannı bilemez hale gelmışlerdı Şım- dıyse, ruzgânn estığı yonde, kendılerıne en yakın buldukları Tony Blair'ı sahıplenıyorlar Bunlar oncelen de toplumların temel sorunlarının bınncıl olarak "emek-sermaye" çelışkısınden kay- naklandığını gorememışlerdı, şımdı de goremıyorlar Tony Blair'ı İngıltere de ıktıdara taşıyan ana etkenın, "ozelleştırmelere bağlı daha radıkal onlemler" oner- mesınden değıl bılakısThatcherveMajor'ın 18yıl- lık neo-lıberal yonetımlerının ingılız ışçı sınıfının ken- dı sosyal variığını guvence altına almak ıçın 150 yıl- da orduğu "sosyal ağ "ı delık deşık etmesıne karşı ça- lışan kesımlerın tepkısınden kaynaklandığını anlamı- yorlar Turgut Özal ıle bırlıkte Turkıye'ye egemen olan "yağma ve talan lıberalızmı"n\ goklere çıkaran bu çevreler, şımdı de Tony Blaır'ın İngılız seçmenının munafazakâr-lıberal kesımının oylannı kendı safları- na çekmek ıçın one çıkardığı ve Ingıltere'nın somut koşullarında bellı gerçekhlıklere bır yanıt nıtelığı taşı- yan "sağ vaatlen" Turkıye soluna bır programatık olarak onenyorlar Oysa Turkıye, 2000'e 3 kala, "şenatçı Islam", ona tepkı olarak yeniden yukselen "otorıter dayatmacı- lık", "etnıksorun" ve bu sorunun bılınçlı olarak kar- maşıklaştınlmasından guç alan "şoven mıllıyetçılık" gıbı en geç bu yuzyılın ılk yarısında çozulmuş olma- sı gereken, fakat Turkıye'nın "suı generıs" yapılan- masında çozulememış ve mevcut kafalarla da çozul- me olasılığı bulunmayan sorunlarla nasıl baş edece- ğı sorunsalını yaşıyor Aynı zamanda da bu ulkenın ınsanı, "yağma ve talan lıberalızmının" yarattığı ve başta sıyaset olmak uzere toplumun genış kesımle- rının ıçıne çekıldığı denn bır ahlaksızlık bataklığmda sıyasal, ekonomık, sosyal, kulturel sorunlarına ço- zum arıyor Tony Blaır'ın ingıltere toplumu İngıltere ekonomısı ve İngıltere polıtıkası ıçın sunduğu proje- lenn Turkıye ıçın ıdeolojık-duşunsel-sıyasal bır seçe- nek oluşturamayacağını dunyaya objektıf bır gozle bakmayı becerebılen ve ulkesını tanıyan herkes ko- layca kavrıyor Fakat dıkkat edın, sosyal demokratlann bır kesı- mı de dahıl olmak uzere bızım "tatlısu solculan" Tur- kıye'nın koşullanna daha fazla benzerlıkler gosteren Italya'da çok daha zor koşullar altında ve Turkıye so- luna somut ornekler oluşturabılecek yontemlerte ık- tıdara geten italyan sosyalıstlenne ve Italyan demok- rasısıne aynı ılgıyı gostermıyorlar Oysa Italyan solu- nun kendısını ıktıdara taşıyan çoğulcu yapılanması ıçınde Turkıye soluna ornek olabılecek sayısız bın- kım mevcut Ama ne var kı Italyan solunun dun ol- duğu gıbı bugun de duşunsel koken olarak " Mark- sıst oğretıyı" savunuyor olması, bızım tatlısu solcu- larını muthış urkutuyor Şımdı Tonyy Blaır'ın Ingıltere'ye ozgu lıberal-sol polıtıkalannı bır can sımıdı olarak goren bu çevreler, 1960'lı ve 197O'lı yıllarda Turkıye toplumuna "sos- yalızm " adına, fakat sosyalızmın ınsan ıçın ongordu- ğu dunya ıle bağdaşır hıçbır yonu bulunmayan katı, nobran ve kendı tarıhsel geçmışınden soyutlanmış kışılıksız bır toplum projesı sunuyorlardı Zamanla kafalarında yaratmış oldukları bu "karanlık dun- ya "dan kendılen de korkmaya başlamışlardı Sovyet- ler Bırlığf nde Gorbaçov'la bırlıkte başlayan çozul- me, bunları rahatlattı Bırçoğu zaten 12 Eylul done- mını fırsat bılıp sol hareketten sıvışmış, gen kalanlar da 1990 sonrası yenı lımanlar bulup kendılennı "kur- tarmışlardı" içlennden kımı Ozal "vızyonun"sozcu- luğune soyundu, kımı "modernızm"\ yakaladı, kımı de Istanbul'un meyhanecılenne teslım oldu Bır ke- sımı ıse kendını "sıyasal Islama meşruıyet kazandır- ma kavgası"na adadı Şımdı hepsı bırden 'modern ingılız sosyal demokrasısı "nı savunuyorlar Ne dıyelım, hayırlı olsun1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear