25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 1997 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Atatürk'ün Köylüsü Bugün Ne Durumda? "Koylümuz olmasaydı bız şımdı dünya yüzünde yoktuk*' dıyor Ataturk Yuzyıllar boyu \atan savunmasına seve seve koşan, mert yurekiı ve kahraman, karda, çamurda, kızgın ovalarda toprağımızın yüzünu güldüren, etımızı, sutümüzü ve ekmeğımızı üreten, Atatürk'ün "efendımız" dedığı Türk köylusu. hakkı olan yaşam duzeyıne kavuşabıldı mı 9 Pn)f.Dr. REŞİT SÖNMEZ Tum Zıraatçılar Dayamşma Dern Baş T urk tanhının her şanlı say- fasmda Turk koylusü var- dır O, her zaman yurdu- muzun en sadık bekçısı ol- mustur Buyuk asker Mus- tafa Kemal Atatürk. savaş meydanlarında, bızden kat kat guçlü düşmana karşı, O'na "öimeyi emreder- ken" ıçı çok rahattı Çunku, Mehmetçık vatan uğruna olmeye her zaman hazırdı ve gozunde asla korkudan eser olmazdı Uzak ellerde toprağa duşen kahraman askerlenmız Çanakkale'de Sakarya'da vatanın namusunu kurtarma uğruna göğsunu sıper eden guzel evlatlanmız şımdı Turk mılletının gonlunde sevgı ve saygıyla yaşamaktadır Onl?r olumden korkmadığı ıçın şımdı bız vanz Onlara mınflet ve şukran borcumuz sonsuzdur Buyuk onder Ataturk, vatan ıçın hem canını hem malını feda eden bu temız soylu ve yuksek karakterlı ınsanlann mutlu olmalan ve daha guzel bır yaşa- ma kavuşmalan ıçın top seslen arasın- da, barut dumanlan ıçınde, kafasında planlar yapıyordu Her darda kaldığı- mızda ıstemıştık şımdı artıkonaverme zamanı gelmıştı Işte bu duygular ıçın- de Kurtuluş Savaşı sonrası ılk soyledı- ğı soz "Ko\lu efendimizdır, onun kar- şısında hurmetle eğüelim" olmuştur Ve o gunun koşullannda 13 mılyon nufusu- muzun 10 mılyonu köyde toprakla uğ- raştığı ıçın "MiBi ekonominin temeli a- raattir" demıştı Daha sonralan elbette, "tanm-sanayı dengesi" kurularak kal- kınma yollan aranacaktı Nıtekım oyle oldu Yûzyıllar boyu somurulen, horlanan ve aşağılanan koylu nasıl "efendımiz" olacaktı0 Okuzun çektığı karasabanla toprak savaşı veren makıne ve ılen tek- nıkten yoksun. "savaş yorgunu köylü", nasıl uretımı arttıracaktı ve refah düze- yı yükselecektı9 Ataturk ve arkadaşlan, savaş sonrası sermaye ve teknık olanak- lardan yoksun, ama ozgurluğune kavuş- muş, coşku ıçınde marşlar söyleyen genç Tûrkıye'nın kalkınmasını kımseye el açıp borç ıstemeden, toprağa ve tanma dayandırmak ıstıyorlardı Bu doğru bır goruştu ve sağlam temellere dayanıyor- du Cumhunyetın oncu lıder kadrosu, Turk köylusune destek \ermek ıçın "devletigörevtisaydı'' ve "ToprakMah- suBeriOfisr, "Ziraı Donatm Kunımu", "Et-Balık Kurumu" "Sut Fndusrrisi Kunımu" ve "Yem Sanayıi"1 gıbı, çıftçı- nın urettıgı mallan *"değer fiyaüa saün alan, depolayan. pazarlayan" ve "çiftçi- yi alet ve makine ıle donatan" kurumla- n gerçekleştırdı Bu kurumlann amacı "köylüniın ezümesini ve sömurülmesi- ni" onlemektı Lızunyıllarbu gorev çok başanlıbıçımdeyennegetınlmıştır Ben bu uygulamalara tanık olmuş bır tanm- cıyım Bu çalışmalann amacı, henuz -kooperarjfleşmemis" ve urettığını de- ğerlendırmede guçluk çeken, emeğının karşılığını alamayan ve hakkını başka- lanna kaptıran uretıcıyı korumak ıdı Toprakla uğraşan çıftçılenn ozlenen yaşam duzeyıne kavuşabılmelennın tek yolu "kooperatifleşmek" olduğundan, Ataturk bu konuda mılletımıze onderlık v aptı Sılıfke 'de kurulan Tûrkıye'nın ılk Tanmsal Üretim ve Sabs, Kooperati- fi"nın 1 numaralı uvesı Kemal Ataturk olmuştur Buyuk Onder Ankara'da "Ga- n Osman Çiflliği''nı kurarak tanmda ye- nı teknıklenn onculugunu yapmanın ya- nında -çiftçinin toprak sataibi obnası ve orgutienmesi" konulanna buyuk onem vermıştır Ozetle soylemek gerekırse "Cumhunyet Turk koylüsüne borcunu odemokisOyordu.* Atatürk'ün sağlığın- da ve Inönü donemınde, 1950'de çok partılı dönemın başlamasına kadar, "Turk köylusuneonurluve mutlu bir ya- şam sağlamak için", buyuk gınşımler yapıldığmı koklu adımlar atıldığmı go- ruyoruz Buna en guzel omek 1945 'te çı- kanlan "Çiftçiyi Topraklandırma Kanu- ou"dur Ama ne yazık kı sonrakı yıllar- da "birileri bu yasayı tepdedi. kuşa çe- virdi" Oysa bu konu Ataturk'un vası> e- tı ıdı Gelelım bugunlere ve köylumuzun ne durumda olduğuna tarafsız bır gozle ba- kalım ve "düşunme gereksinimi duyan poütikacılanmıza, deviet adamlanmıza ve aydınJarunıza birkaç ıpucur verelım Once, gunumuzde her zemmde konuşu- lan, tartışılan ve yazılan genel bır duru- mu bır kez de bız tekrarlayalım "Dûn- yada gehr dagıiımı en kötü ve adaletsiz olan ulkeler arasındayız. Nüfusumuzun yüzde 20"hk bır kesımı mıllı gelırden yuz- de 50 pay alırken, ıkıncı bir yuzde 20'lık kesim yüzde 5 pay abyor."Bu sosyal ya- ra ıçın "etkili ve geçeıii önJemler alama- yışımız milletçe en buyük ayıbımız" ola- rak gundemde durmakta devam edıyor Kırsal alanda yaşayan koylulenmız de bu çarpık dûzenden, adaletsiz payla- şımdan hakkı olmayan darbeyı yemek- tedır Çunku şu anda "Kırsal alanda ya- şayan nüfusumuzun yüzde45'lık kesımi, milli gelirden sadece yüzde 15 pay alabü- mektedir." Denılebılırkı, "Köylümüzün evinde ekktriği, suyu vetelefonuvar, ço- ğu televizyon büe alabümiş" Bu doğru- dur Cumhunyet donemınde 70 yıllık gayretler sonunda milletçe ulaştığımız gelışmeden köylumûz de bır olçude hak- kını almışttr Bu, "ulaşılması gereken do- ğal bir sonuç"tur Busun •'köşklere ve yadara sahıp olan muÜu azuüık", 50-60 yı] once ne durumda ıdı9 Şımdıkı ya- şantılannı "hayal bile edemezlerdi". Ama bugunlerde goz kamaştıran varlık- lar ıçındeler Kazançlar arttıkça hırslan da artıyor Çoğunlukla vergılennı bıle tam oderruyorlar Onemlı olan ve duşün- memız gereken soru şu "Köylümüz hakkı olan yaşam duzeyıne kavuşabıldı mi?" Emeğının "gerçek karşılığını ala- rak. eğjtimine, sağüğma ve yaşannsına daha fazla para ayıracak" duruma gele- bıldı mı9 Avrupa Bırlığı kapılannı zor- luyoruz Oralardakıçıftçılerlebızımçıft- çılen "gerek haklar ve gerekse orgude- nerekemeğin karşılığını alma" bakımın- dan karşılaştıracak olursak goreceğımız manzara nedır9 Benım ınancıma gore "tek partili dönemde daha mutlu olan Türkköyiüsü'" çok partılı donemde ne- den sadece "oydeposugibıduşunulerek, nutuklar çeküen". takat demokrasının ergılennden (nımetlennden) başka ke- sımler kadar yararlanamayan ve gıderek gehr duzeyı "göreceli olarak düşerT bır konuma suruklendı9 Turkıye'de mevcut "4 mihon çiftçınin sadece yuzde 5 kada- n orta ve büyukçıftçidir" ve gehr duze- yı yeterlı sayılabılır Hıç kuşkusuz bun- lar ıçınde, "tüccar ve sanaytd" kımlığı olan, sayılan az da olsa guçlu bır kesım vardır Gen kalan asıl "büyükçiftçitop- luluğu", tek kelime ile "kdylümüz" u>- garlığın pek çok ergılenne kavoışmuş gı- bı gorunse de sıkıntılar ıçındedır alınte- nnın karşılığını alamayan"mutsuz \e adaletsiz'' bır konumdadır Ne yazık kı, orgutlenıp gucunu ortaya ko> amamış ve sesını duyuramamıştır Sadece arada bır duzenı protesto ermek ıçın "koy meyda- nında güğümleri devirip sutfcnni dök- mektedir". Bınlen duysun, gorsun ve duşunsun dıye 1 Sozlenmı bağlarken vereceğım bır or- nek, soylemeye çalıştıklanmızm en açık ve ıbret alınacak kanıtıdır Ulkeyı yone- tenler, vatanımı ve ulusumu sevıyorum dıyenler, şu gerçeğı deftenne not alsm ve arada bır okusunlar "Dunyada tanmı ge- uşmış ve çiftçileri refaha kavuşmuş ve biz de oyle olalım dıye ozendığimız ülkeler- de, ureocilersadece urettiği hammadde- yi ucuz fiyatla sanayı kesimine dev ret- mezler; çiftçi birüklennın veçiftçi koope- ratiflerinin kendi malı olan tesisler ve fab- rikalar \ardir." Bunun sonucu olarak "hammaddenın ışlenmiş (mamul) mad- deye çevnlmesınde" meydana gelen "katmadeğerartışından''çıftçıleryarar- lanırlar Çunku sadece ucuz hammadde satışı ıle çıftçılenn kalkınamayacağııu artıkherkesbılmektedır Şımdı not edıl- mesını dıledığım çarpıcı durumun savı- larla dıle getınlmesıne donelım "Hayvancıuktan ilginç bü- örnek: Av- rupa ulkelerinde çiftçılenn uretti§ hay- vansal kokenlı hammaddelenn en az yuzde 80-85 kadan, çiftçi birüklennın ve çiftçi kooperatıflennın sahıp oldugu fab- rikalarda işlenır, işlenmiş duruma dö- ner." Bunun doğal sonucu olarak "Bir hayvansal besine, tüketicinin ödediği be- delın büyükçe bir bölumu üre&cuün ce- büie gıder". Turkıye de ıse "Çıftçilerin ürettiğı hayvansal hammaddelenn sade- ce yuzde 8-10 kadan çıftçılere aıt fabn- kalarda işlenir". Gen kalan kısmı. tüc- car ve sanayıcıye aıt tesıslerde mamul maddeye donuşür Sız hıç çıftçılere aıt süt fabnkası duydunuz mu9 Var ama sa- yılı birkaç tane Ve SEK'ın satılan sut fabnkalanndan hıçbınnı çıftçıler alabıl- dı mı9 Asla' Işte duşundurucu sonuç Almanya'da, Fransa'da 1 kg pastonze sute 'tüketici- nin odedığı bedelin yuzde 50-55 kadan ureücının cebıne" gırer Turkıye'de ıse hayvan yetıştıncısının aldığı pay yuzde 25-30'dur Bunedenledırkı "Türkköy- lüsünun üçte biri yoksulluk suunnda ya- şıyor". Işte Ataturk un koylusu bugun bu durumda Bılelım ve duşunelım Siyasette Ahlakı Sağlamak İçin. BAHIR M. ERURETEN Hukukçu T urkıyeCum- hunyetı Anayasası, parlamenter demokratık duzenı ya- şam bıçımı olarak benımse- mış, dev let yapısının butun- luğu ıçınde, guçler aynlığı olarak adlandınlan, yasa koyma, yurutme ve yargı erklennı bırbınnden bağım- sız olarak gorev lendırmıştır Demokrasının güvencesı olarak da ulusun kayıtsız- koşulsuz egemenhğini vazge- çflmez oğe olarak kabul et- mışür. Halk. bu egemenlık hakkını, belırlı aralıklarla yapılan verel ve genel se- çımlerdeoy vermek suretıy- le kullanmaktadır Seçılen- lenn başansı, halkın bu hak- kını ıyı ve doğru bır bıçım- de, bılınçh olarak yenne ge- tırmesı koşulu ıle orantılıdır Anayasamız, sıy asal par- tılen demokratık sıstemın vazgeçılemez oğelen olarak kabul etmıştır Sıyasal partı- lenn ışlevı, sıyasal amaçlan doğrultusunda etkınlıkte bu- lunmaktır, ancak bu ışlevı yenne getınrken, yasal ve ahlaksal normlann ıçınde kalmak zorundadırlar Baş- ka bır deyışle sıvasal partıler, halktan oy ısterken, durûst davranmak. yasadışı yollar- la, çarpıtılmış etkınlıklerle halkı aldatmamaya ozen gostermek zorundadırlar Bugun ulkemızde sıyasal partılenn bu doğrultuda ça- hştıklannı soyleyebılmek olanaklı değıldır Bu çarpık tablonun ild esash nedenın- den bin ahlaksal sorumsuz- luk, ıkıncisi ise Sıyasal Parti- ler^asası'du-. Sıyasal Partıler Yasası, delege sıstemı ovunlan ıle partılılen, genel başkan ve çevresının "gözetimi altın- da"^daylan ve seçılenlen, sanS halkın değıl, doğrudaıu kendılennın temsılcısı hatta emır en durumuna getırmış- tır Bugun ulkemızde birtür partiler oligarşısi yonetünle- re tümüyle egemendir. Ken- dı ıçlennde dahı demokratık kurallan ışletmeyen, ışlete- meyen partılenn ıktıdarda, ulkeyı demokratık bır anla- yışla yonetmelen nasıl ola- naklı sayılabılır 9 Partı gru- bunda ya da Meclıs ıçınde kendı ınandığı duşüncesını dıle getırmekten yoksun bı- rakılan bır mılletvekılının, genel başkanın bır ışaretı ıle partıden kovulması ışten bı- le değıldır Bugun TBMM'de bulunan 450 mıl- lenekıh değıl, sadece 4 bu- çuk lıder oy kullanmakta, bu durumdemokrasımızı tanın- maz v e ıçınden çıkılmaz du- ruma getırmektedır Sıyase- tın ve buna koşut olarak yû- rutmenın kılıtlenmesı bu yuzdendır Yasal sıstemdeh kavnaklanan bu çarpıklıgın yanı sıra, bu çarpık sısteme karşı çıkmayan, kendı çıka- nnı ulus çıkanndan daha us- tun goren uyelenn ahlaksal tutumlan da elbette çok onemlıdır Anayasal demokrasımı- zın esın kaynağı olan, guçler aynlığı ıle temsiü demokra- si'nın kuramcılanndan bın sayılan Montesquıeu. de- mokrası yonetımlen nde bı- nncı oğe olarak, sıyaset adamlannın kışısel ahlak sa- hıbı olmalan gereğını şovle vurguluyor "Cumhunyet yönenmlerinde yonetim yet- kisı tumuyle ulusun ehiıde olursa buna demokrasi de- nir. Ancak halkçı bır de\let- te başka bu- guç daha gerek- lidir kı o da erdemdır. Fazla servet hırsı, insanlar arasın- da var ohnası gereken eşıtii- ği bozan bir etkendir." Leasing dünyasından yenilikler!.. Yeni logomuz. . Yeni acfresımız Yenı amblemımız . Yenı telefon numaramız Degtsmeyen hızmet anlayısımız .. Yenı faks numaramız. S ü r e k l ı a r t a n v e b ü y ü y e n m ü s t e r ı p o r t f ö y ü m ü z e , d ö r d ü n c ü y ı l ı m ı z d a d a h a ı y ı d a h a k a l ı t e l ı h ı z m e t s u n m a k ı c ı n y e n ı y e r ı m ı z e t a s ı n d ı k I s t e y e n ı a d r e s ı m ı z t e l e f o n u m u z v e f a k s ı m ı z Büyükdere Caddesı No- 120/A Esentepe 80280 İstanbul. Telefon: (0212) 213 37 47, Faks: (0212) 213 37 97. Şırketımız kuruldugu günden berı hıc degıstırmedıgı uluslararası düzeyde kalıtelı 4 ^ ^ - V â k l f ve modern hızmet anlayısınıyeni merkezınde de tüm hızıyla artırarak sürdurecektır ^^r Gerçekten de, halkın oy- lan'ıle gorev yapmak. tum toplumun çıkarlan ıle ılgılı yasalan yapmak ıçın halk- tan vekalet alan kışılenn topluma omek olacak nıte- lıklenn tumunu kışılığınde taşıması gerekır Durust ve ıyı ahlaklı olmak, kendısını seçmış olanlann daha mut- lu bır > aşama kavuşmalan- nı sağlamaya y onelık olarak ozven ıle çal'ışmak, hıçbır etkı ve baskı altında kışılı- ğınden ödün vermemek ş.ı- yaset adamında bulunması gereken nıtelıklerdcndır Kendısını seçmış ve ve- kâlet vermış olan topluma karşı, sahıplendığı paranın ya da maharlığının hesabı- nı v eremeyenler, ulke dışına servet transfer edenler, ver- gı kaçıranlar, mafya ışbır- lıkçılen. devletın parasını ve malını kotuye kullanan- lar, nufuzunu kotüye kulla- nanlar bu ulkeyı temsıl etrne güç ve yeteneğıne sahıp de- ğıldırler Çağdaş anlamda, demokrasının varlığından soz edebılmek ıçın vazge- çılmez koşul, ulusu temsıl ıddıasında olanlann ıyı ah- lak, yanı erdem sahıbı ol- malandır Genel tanımı ıle ahlak, aklın onderlığmde. ıyı ve doğru olana yonelme. duşuncelennı dırençlı bır kararlılıkla hıçbır etkı altın- da kalmadan yaşama geci- rebimeyeteneğıdır Toplu- mun ıyılığını ve çıkannı, kendı kışısel ıyılığı ve çıka- nndan ustun görmektır Et- kınlığını büyük bır özven ıçınde, yasadışı hıçbır çıkar beklemeksızın sûrdurmek- tır Bugun ulkemızde, bu nı- telıklen taşıyan az sayıdakı sıyasetçı dışında, pek çok yetışmış, guçlu, nıtelıklı, kı- şılıklı insanlarvardır Buni- tefiklı kışılenn sıyasete anl- malannın tek engeh Siyasal PartilerYasası'nın bugunku çarpıklığa olanak veren maddelendir.'Yapılması zo- runlu değışıklıkkrle, sıya- sal partılenn her kademe- sınde gorev almak ıçın, de- mokratık uygulama koşulu getınldığınde. yanı partı ku- rullan ıle delegelıkler ve ozellıkle genel başkan ve genel yönetım kurullannın seçımının vapıldığı kurul- taylar ıçın, partmın tum yurtta kayıtlı üyelen vapıla- cak seçımlere İcatılmalı, bu- gunku halı ıle delege ağah- ğı'na kesınhkle son venl- melı Mılletvekılı adaylığı ıçın merkez tarafindan ata- ma da kesınhkle kaldınlma- lı, her ıl o ıl ıçınde partıve kayıtlı tum uyeler arasında yapılacak, yargı gozetımın- dekı seçımle aynen genel seçımde olduğu gıbı oyla- ma vapılarak adaylar sap- tanmalı genel başkanın bu s>eçıme veto hakkı bulun- mamalıdır Partılenn denetımı çok daha sıkı ve cıddı bır şekıl- deyapılmalı Partılenn yur- tıçınden v e dışından aldıkla- n bagışlar bellı olçulen aş- tığında partılerde mılıtan vetıştınlmesı vasadışı kamplar kurulması sılah- lanma gıbı eylemler sıkı de- netım altına alınmalı, ana- yasa dışı gencı ve rejım aleyhtan etkınlıkler ıçın yalnız başsavcılığın değiL, tum vatandaşlann yargıya başvunı haklan tanınmab- dır. Mılletvekılı transferlen kesınlıkle onlenmelı, bırdo- nem ıçınde partısınden ay- nlan mılletvekılının, o do- nem ıçınde ancak bağımsız .gorev yapabıleceğı, başka bır partı uvesı olamayacağı hukme bağlanmalıdır Oteyandan ii ğiain bır kazanç kapısı ola- rak özendirUmesine son ve- rilmcli; milknekili ay hklan, en yuksek deviet memuru ayuğının üstünde olmaya- cak şekılde kesın yasa hük- mü gedrilmelidir. Partı genel başkanlığı en çok ûst üste ıkı dönem ola- rak ongörulmeh, omur bo- yu başkanlık. sıstemı deje- nere ettığı ıçın, yasa ıle ön- lenmelı. partı ıçı dıktatory a- ya fırsat venlmemelıdır Dunvanm hiçbir gerçek de- mokrat ulkesınde omur bo- yu partı başkanhğı ve onun güdumunde, sureklı muha- lefette kalan bır parb genel başkanı gonılmenuşür. Bu gıbı önlemler y asalaş- tınldığı takdırde, gerçekten ulusuna yararlı olabılecek özven sahıbı kışıler partı kadrolanna katılarak ahlak- sal sorun kendılığınden çö- zulecek. partı ıçın demok- rasının ışlemeye başladığı gorulecektır Partı başkan ve yönetıcılennın değışıcı nıtelık kazanması, partıle- nn bır duşunce etrafında da- ha kalıcı kışılık kazanması- nı sağlayacak, partıler ku- rumlaşabılecektır O za- man, bırbınrun benzen go- ruştekı partılenn de bırleş- tıği, partı enflasyonunun or- tadan kalktığı bır ortam ya- ratılabılecektır Ulusal egemenlığın çar- pıtılmasını onleyecek on- lemlerden en onemlısı ola- rak da, para ve saır çıkar da- ğıtarak oy toplamaya kal- kışmamn yanı sıra, seçım sı- rasında. oy vermek ıçın bu çıkan kabullenecek seçme- ne ve adaylara ceza yaptın- mı uygulanmalı, seçırrun bır yurttaşlık gorevı olduğu, seçmenlenn ve adaylann bı- lıncıne verleştınlmelıdır Eğer Turkıye'de. anaya- sanın emrettığı gıbı butun kurum ve kurallan ıle de- mokratık sistem v aşatılmak ıstenıyorsa bunun altyapı- sını oluşturan yukanda özetledığımız vazgeçılmez- lenn yasalaştınlması gere- kır 'kncak bu noktada akla gelen soru şudur Butun bu yasalan kım çıkaracak 9 Partılenn başına, gıtmemek uzere çöreklenmış lıderler mı9 Onlann değışmez kad- rolan mı9 Meclıs'te lıder buyruğunda smmış olan mılletvekıllen mı9 Sıvıl toplum orgutlennın, bugun kılıtlenmış demokrasimizi duze çıkarabflmek için. cesur ve vicdan sahıbı on beş milletvekılını gazete ılanlan ile aradıklan bu ulkede, as- hnda çok basıt gorunen bu değışımlen kım yapacak 9 PENCERE 1 Mayıs Nasıl Yaşanacak?.. 1 Mayıs'ın bayramlaşması "8 saatlık ış gunu" kavgasından kokenlenır 19'uncu yuzyılın yabanıl kapıtalızmınde ışçının adı var, sanı yoktu Emekçı mı' Vur belıne, tepe tepe kullan1 Zamanın sos- yalıstı bar bar bağırıyordu - Dünya emekçılen bırleşıni Zıncırlennızden gayn yıtıreceğınız neyınız var9 20'ncı yuzyılda ışçı eylemlen hızlandı, 2'ncı Dun- ya Savaşı'ndan sonra duzenlenen anayasalara bır kavram yazıldı "Sosyal devlet' " 1 Mayıs Emek Bayramı, gerçekten butun dunya- da bayramlaşıyor muydu? Yeryuzunde toplumlar bır zamanda ayn zaman- ları yaşariar, Batı'da 1 Mayıslar bayramdı, Turkı- ye'de ıse kanlı gunlere donuşuyordu • Insanlığın temel kuralı değışımdır 19'uncu yuzyıl kapıtalızmı 20'ncı yuzyılda nıtelık değıştırdı 21'ıncı yuzyılın eşığındekı kapıtalızmın egemenlen "Yenı Dunya Duzen/"nden soz açıyor- lar Nedır o? Sermaye egemenlen "Sosyal devlet öldü" dı- yorlar ve eklıyorlar "Kol ışçısı tanhe gomulecek, yenne bılgısayariı uretımın robotlan geçecek1 Dunya tekpazara do- nüşecek' Sermaye ozgûr olacak, gehşmemışle- nn ışçısı ulusal sınırlar ıçıne hapsedılecek Tek öl- çu serbest pıyasadır artık1 Açık pazar yasasında her koyun kendı bacağından asılacak1 Neolıbe- ral ekonomıde emekçı kıtlelenn sosyal güvence- lennı sırtında taşıyanlar, uluslararası rekabetın ezı- cı ağıriığı altında yanşı yıtırecekler " Avrupa'nın sosyal devletlen, Atlantık ve Pasrfik kapıtalızmlerı ortasında ıkı arada bır derede kaldı- lar, sosyal guvence duzenını sırtlarından atmak ıs- tedıkçe, ışçıler eylemlere başlıyorlar Dunya kapı- talızmı soylendığı gıbı patron-robot çelışkısızlığın- de ışçıyı yok sayarak rahat edemıyor Tersıne 'Yenı Dunya Duzenı'nde emek-sermaye çelışkısı gozardı edıldıkçe ve yok sayıldıkça, kav- ga etnık, dınsel, mezhepsel savaşlara donuşuyor; dunya egemenlennın ekmeğıne tereyağı suruluyor Turkıye de bu tuzağın ıçıne çekıldı • Değışen dunyada 1 Mayıs'ın yenı bıranlamı var Sosyalıstler ne dıyorlardı - Emekçıler bıheşınız 1 Emekçıler bırleşemedı Sermayecıler bırleştı Yeryuzunde emek bağımlı, ulusal sınıriarla kayıt- lı' Sermaye alabıldığıne serbest 1 Kapıtalızmın do- ruklarında 200 şırketın dunya ekonomısıne ege- men olduğu bılınmeyen bır sır degıl' Bır tuşa do- kunmakla ulkeden ulkeye sermaye aktanmı olana- ğını teknolojık devrım yarattı Buna karşın Turkı- ye'dealınterı erlen koşeye sıkıştılar, ozelleştırme ış- sızlığı arttırıyor, sendıkalı sayısını azaltıyor, "sosyal devlete paydos" sıyasetı uygulanıyor 1997'de 1 Mayıs her zamankınden daha değışık, onemlı, anlamlı Ancak ulkenın emekçı stnrfı; dıncı, mezhepçı ve etnık saldırılann ağır'baskısı altında 1 Mayıs'ı kut- lamakta engellenıyor, "zorlanıyor ' • ' ' 1997'de, Emekçıler Bayramı, evrensel boyutlan ıçınde yerel davasını dıle getırebılecek mı?.. Alınterı mı one çıkacak 9 Sendıkalı mı sesını duyuracak?. Yoksa marjınal, teronst, şoven kuçuk orgutlenn gurultusunde 1 Mayıs'ın evrensel anlamı gume mı gıdecek? Işçı davasına ve sendıkasına sahıp çıkarsa, Turk- IşıleDlSKkararlıdavranırlarsa, 1 Mayıs, şanınaya- kışır bıçımde kutlanabılır Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA ANISINA ÇARŞAMBA TOPLANTILARI TÜRKİYE'NİN İÇ POLİTİKASINDA SICAK CÜNLER Sunuş : NURSEL SAĞIROĞLL (tst Unrv Sıyasal Bılgıler Fak. Arş Gör) Konuşmacı:Prof. BAHRI SAVCI Tanh 30 Nısan 1997 Çarşamba Saat . 17.30-19.00 \ er TARIK ZAFER TU>\AYA KÜLTÜR MERKEZİ (Eskı Bevoğlu Evlendırme Daıresı - Tunel) ERDEK ASÜYE HUKUK MAHKEMESİ Sa>ı 1997/46 Davacılar Turkıye Halk Bankası Erdek şubesı ve Hamıt Unal vekıllen tarafindan mahkememıze açılan senet ıptalı davasının vapılan açık duruşması sırasında Dava konusu olan 7 1 199"? v adelı fOO 000 000 - TL (yuz mılyon lıra) be- dellı 251702 numaralı olan ve borçlusunun Hamıt Gayret- lı, alacaklısınm Hamıt Unal olan senedın kaybolduğundan bahısle mahkememıze ışbu senedın ıptalı ıle ılgılı olarak da- va açılmışolupvukarıdaborçlusu alacaklısı mıktanveva- de tarıhı yazılı bulunan senet ıle ılgılı olarak mahkememı- ze açılan ışbu davaya ıtırazlan olanlann ılan tanhınden ıtı- baren üç avlık ılan suresı ıçensınde mahkememızm 1997 46 esas ^ayılı dosyasına başvurmalan ılan olunur 14 3 1997 Basm 12092 KADIRLISULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1995 367 Davacı Duran Kose tarafindan davahlar Osman Kekıllı ve arkadaşlan alevhıne Kadırlı Bağ mahallesı 261 ada 25 parsel savılı taşınmazın taksım ve>a ızaleı şuyu yoluyla sa tışına karar venlmesı Ktenmış olmakla Davalılardan Hıl- mı Atasever e ılan voluvla dava dılekçesırun teblığıne ka- rar venlmış olup, adı geçenın tum aramalara rağmen bulu- namadığı, adresı de tespıt edılemedığınden davetıye tebhğ edılememıştır Hılmı Atasever'ın duruşma gûnu olan 28 5 1997 gunü saat 09 00'da bızzat mahkemede hazır bu- lunması veya kendısını vekılle temsıl ettırmesı aksı halde dav amn gı\ abında VTirutuleceğı teblıgat yenne kaım olmak uzere ılan olunur 9 4 1997 Basın 16784 FATİH 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1996 647 Mahkememızden venlen 1 4 1997 tanh ve 1996/647 Esas 1997 313 sayılı karar ıle İstanbul Kadıköy Acıba- dem C 001 12, sayfa 82 923 te nufiısa kayıtlı Mahmut ve Gulsem'den dogma Vahap Coşkun'a Ahmet Coşkun vasi tayın edılmıştır Ilan olunur 1 4 1997 Basın 17614
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear