Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 1997 CUMA
4 HABERLER
Komutanlann, YAŞ toplantısından önce MGK kararlannın uygulanmasından emin olmak istedikleri belirtildi
'Ordıı takvmri ağustosa ayark'• Ordudanmesaj:
Komutanlann, Yüksek
Askeri Şûra'nın orduda
terfi ve emeklilik
kararlannı değerlendireceği
ağustos toplantısından önce
18 maddenin aynen
uygulanıp
uygulanmadığından emin
olmak istediklerine
dikkat çekildi. Bir DYP
yöneticisi, "Kara, hava,
deniz vejandarma
komutanlan, kararlann
yaşama geçirilmesini
güvence altına almadan
çekip gitmemekte
kararhlar" diye konuştu.
HÜLYAKARABAĞU
ANKARA - RP'nin. Milli Güvenlik
Kurulu (MGK) kararlanna karşı
gerilimi tırmandırmasından rahatsız
olan DYP yöneticileri de, "hükümetin
uzatmalan oynadığı" görüşünü dile
getirmekten kaçınmadılar. DYP
Başkanlık Divanı'ndan bir yetkili,
askeri kesımden aldıklan mesajı
değerlendirirken "Emeklilikleri gelen
kuvvet komutanlan, ağustos
şûrasuıdan önce karariann yaşama
geçirilmesini güvence alüna almadan
gitmeyecekler'" dedi. DYP Genel
Başkan Yardımcısı Hasan EkincL 8
yıllık kesintisiz eğitimi öngören
tasannın bir-iki gün içinde hükûmette
ele almmaması durumunda
REFAHYOL'un geleceğı konusunda
yetkili lcurullann toplanacağını
bildirdi. 1998 yılı sonbahar ya da
bahar aylanna yönelik olarak seçim
hesaplan yapan DYP yönetimi. Genel
Başkan Tansu Çiller başkanlığında
kurulacak bir seçim hükümeti
gündeme getirmeye çalışıyor. Çiller'in
kurmaylanndan Hasan Ekinci,
hükümet ortağı RP'nin 8 yıllık
kesintisiz eğitim konusunda
tavnnı ortaya koyma aşamasında
olduğunu belirterek "Tasan hükümete
gelmezse DVP'ninyetkilikurullan
toplanır. Koalisyonun geleceği
konusunda karar alınır" dedi.
Hükümetin çeşitli gerekçelerle
yürümemesi
durumunda REFAHYOL'un seçim
karan alacağını vurgulayan Ekinci,
"Ancak, o zamaıı Sayuı Çiller'in
başkankğuıda bir seçim hükümeti
kurulur" dıye konuştu.
DYP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Gölhan da, DYP ve RP'nin
kendi tabanının değil, 65 milyonun
hükümeti olduğuna dikkat çekerek
"54. nasıl kurulduysa 55. hükümet de
öyle kurulur. 8 yılhk eğhimde imza
atüırsa sorun olmaz. Gereğinj
yapmazlarsa Vleclis gereğinj yapar.
Seçim de bunun sonucu olur"
değerlendirmesini yaptı. Gölhan, dün
öğleden sonra Başbakan Necmettin
Erbakan'la görüştü. Gölhan,.
gazetecilere Erbakan'la birçok konuyu
görüştüklerini belirterek "Krizyok"
dedi.
'İnanmadan gitmeyecekler''
Yüksek Asken Şûra'nın orduda terfi
ve emeklilik kararlannı
değerlendireceği ağustos
toplantısından önce, kuvvet
komutanlannm MGK'de hükümet
ortaklannca da imza altına altnan 18
ilkenin aynen uygulanıp
uygulanmadığından emin olmak
istediklerine dikkat çekildi. DYP'li bir
yetkili, "Kara, hava, deniz ve
jandarma komutanlan. kararlann
yaşama geçirilmesini güvence
altına almadan gitmemekte
karariılar" diye konuştu.
Orduda emir-komuta zincirinin bugüne
kadar hiçbir
biçimde bozulmadığına dikkat çeken
aynı yetkili, "Komutanlanmız da
kendi görüşleri çerçevesinde askeri
hazuiamışür ve asla arkalaruida kötü
bir izlenim bırakmak istemezler.
Çünkii. kendilerinin işbaşında oiduğu
dönemde bu karaıiar aJınmısür.
tnanmadan avnlmadar" görüşünü dile
getirdi.
DSP Cenel Baskanı Ecevit
'RP zehirli
tohumlar ekti'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit, TBMM'nin 77.
yıldönümü nedeniyle düzenlenen özel oturumda
RP'yi hedef alan uyanlan nedeniyle yoğun
kutlama mesajlan aldı. Toplantıda gerginliğin
artmasından sonra TBMM Başkanı Mustafa
Kaiemii'nin yaptığı uyanlar üzerine
konuşmasını kısaltan Ecevit, hazırladığı metnin
okumadıği bölümlerinde RP'nin savunduğu çok
hukuklu düzenin ülkeyi "PKK bötücülüğünden
çok daha tehlikeli bir bölünme sfirecine
götüreceğine'
1
dikkat çekti. Başbakan Necmettin
Erbakan ve RP'lilerin tepkilerine karşın "nzUti
olarak engellenmediği sürece konuşma hakianı
kullanacagını" belirterek konuşmasım sürdüren
Ecevit'in bu tavn nedeniyle DSP Genel
Merkezi'ne ve TBMM'deki makamına gelen
kutlama mesajlan nedeniyle faks ve telefonlann
kilitlendiği belirtildi. DSP Grup Başkanvekili
Hüsamettin Özkan, Ecevit konuşmasım bilirir
bitirmez DSP grubuna faks ve telefonlar
yağdığını belirtirken, gerilime Ecevit'in değil
RP'lilerin yol açtığını söyledi.
'RP'nin de artık gûcû yetmiyor'
Özkan, Erbakan "ın tepki göstermesi üzerine RP
milletvekillerinin harekete geçtiğini kaydetti.
ıoyıtr.:gHBsörflettkı Özkan, Eoevh'm konuşmasım
=»o ,.JJR.Pîliterintepkilerinedeniyledegil,<-
Kaiemii'nin ısrarian üzerine kısalttığını
söyledi. Ecevit. hazırladığı konuşma metninin
okumadığı bölümlerinde şu noktalara dikkat
çekti: "Refah Partisi toplanOlannda Sayuı
Başbakan 'mücahit Erbakan' sloganryia, İşte
ordu işte komutarT sloganıyla karşdanıvor.
Bunlan önlemeye arük Refah Partisi
yönetiminin de gücü yetmiyor. RP'nin ydlardır
kafalara ektiği zehirli tohumlann filizieri,
özeüikle bu parti hükümet başuıa geçtiğmden
beri her gün her yandanfişkınyor.RP bir
yandan da çok hukuklu düzen istiyor. Bu istek
uygulaıursa ne olacak? Laikliği benimseyenlerie
reddcdcnk'rin, Sünnilerle AJevüerin, her
mezhep veva tarikatuı ve değişik etnik gruplann
ayn ayn hukuk düzenleri olacak. Böylece
Türkiye PKK bölücülüğünden çok daha
tehlikeK bir bölünme sürecine girecek." DSP
lideri, metnin bir bölümünde de "Başta Sayuı
Erbakan olmak üzere RP, bu kışkırtıcdığı baz»
dost devledere karşı da vapryor. Örneğin
Tunus'un, Cezayir'in, Mısır'ın, Palrîstan'm
rejim düşmaru hatta terörist gruplanyla yakın
ihşki kuruyor. O yüzden bu ülkelerin Türkiye'ye
kuşkuyia bakmalanna neden otayor" görüşüne
yer verdi. RP Genel Başkan Yardımcısı Ahroet
Tekdal, parlamcntoda düzenledıği basın
toplantısında, Ecevit'i TBMM özel
oturumundaki konuşmasuıdan dolayı
"ktşkD-tmacıukta" suçladı. Ecevit'in hırçın
tavnnın kışısel sorunlanndan kaynaklandığım
öne süren Tekdal, CHP lideri Deniz Baykal'ı da
eleştirdi. Tekdal. "Bu hale neden olanlar
sonuçlanna kaoanırlar. Çanşmalar hem sistemi,
hem de sistemin içindeki berkesi yaralar. Yanhş
yapan faturasını öder" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin 35. kuruluş yıldönümünde rejim tartışması
Ozden: Cıımhııriyetteıı yanayız
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa Mahke-
mesi Başkanı YektaGüngör
Ozden, Anayasa Mahkeme-
si'nin bağımsız ve yansız ol-
duğunu belirterek "Tek bir
konuda yanlıyız. Türkiye
Cumhuriyeti'nden yanayız.
Türkiye Cumhuriyeti'nin
niteliklerinden yanayız. Bu
da bir siyasi yandaşlık değil-
dir"dedı. Özden, "Düşünce
ve inanç özgüıiüğünün gü-
vencesi olan laiklik kurumu-
nu tüm ilkellik, bağnazlık ve
aymazük çabalanna karşın
özenle korumalıyız. İnanç
sömürüsüneyargıyıaraçkü-
dığunızda, adalete şeriatın
götgesini düşürdüğümüzde
ayaktadurmamızotanakse-
dır" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin
35. kuruluş yıldönümü re-
jim tartışmalan arasında
kutlanıyor. Yıldönümü ne-
deniyle Anayasa Mahkeme-
si'nde bugün düzenlenecek
törene mahkeme üyeleri ve
yüksek yargı organlannm
temsilcilerinin yanı sırj
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirelde katılacak. Yıldö-
nümü nedeniyle dün Anıt-
kabir'i ziyaret eden yüksek
mahkeme heyeti, Ata-
türk'ün manevı huzurunda
saygı duruşunda bulunarak
mozoleye çelenk koydu. Öz-
den, Misak-ı Milli Kule-
sı'ndeki Anıtkabir özel def-
terine şunlan yazdı:
"Çağdaş hukuk dcvleti-
ninensagüklıgüvencesiolan
anayasa yargısının özgün ku-
rumu bağımsız ve yansız
mahkememizin yann (bu-
Anayasa Mahkemesi Başkanı Ozden, "İnanç sömürüsüne yargıyı araç kıkuğunızda,
adalete şeriatın gölgesini düşürdüğümüzde ayakta durmamız olanaksızdır" dedi.
gün) kutiayacagımız 35. ku-
ruluş yıldönümü nedeniyle
yüce kaündayız.
23 Nisan" 1920'de TB-
MM'yi açarak ulusal ege-
mcnlikleeylemli biçimde>a-
şanıa geçirdiğinizve 29 Ekim
1923'te adını koyduğunuz
kutsal yapıyı sonsuza degin
bağımsız yaşatmak için de-
mokrat laik, sosyal ve hu-
kuksal niteliklerini birbirin-
den ayırmadan ödünsüz ve
içtenlikli çabalarımızı sürdü-
rüyoruz. Usu ve bilimi öncü
sayarak uygarhk yanşında
güç veren, özümsediğimiz il-
keJerinizi savunuyor ve ko-
ruyoruz. Bize herkes hiç du-
raksamadan güvenebilir.
Türkiyemizin tüm değer-
lerinin simgesi olan, Türki-
yemizle özdeşleşerek ku-
rumlaşan büyük Atatürkü-
müze yürekten hağhhğımm
yineleyerek, kişisel ve ku-
nımsal engin saygüanmızı
sunuyoruz."
Anayasa Mahkemesi'nin
bugünkü kuruluş töreninde
Cumhurbaşkanı Demirel'in,
bir konuşma yaparak Türki-
ye'nin gündemıni ışgal eden
konularda önemli açıklama-
lar yapması bekleniyor.
Anayasa Mahkemesi Başka-
nı Yekta Güngür Özden,
ANKA' ya yaptığı açıklama-
da, 20 sayfayı bulabilecek
konuşmasında özellıkle şe-
riat tehlikesine dikkat çeke-
ceğıni bildirdi.
Paşadan da sert..
Özden. Başbakan Erba-
kan'a sert çıkışıyla günde-
mi belirleyen Erzurum Jan-
darma Bölge Komutanı
Tuğgeneral Osman Öz-
bek'in konuşmasım nasıl
değerlendirdığine ilişkm so-
ruya. "'Benim tek tek konu-
larla ilgili göniş açıklamam
doğnı değiL Özbek Paşa'nni
konuşması, Emniyet Genel
Müdürü tartışması gibi tek
tek olaylann detavına gir-
mek yerine genel değerlen-
dirmeleryapmam daha doğ-
rudur. Ancak ben zamahı ve
yeri geldiginde Özbek Pa-
şa'dan daha sert açıklama-
larvapüm" karşılığım verdi.
Özden, Ankara Barosu
dergisinin 54. yayın yıJı ne-
deniyle yönelttiği sorulara
verdiği yanıtlardâ da yargı-
ya güvensizliğin ve saygı-
sızhğın, hukuku, amaçlan-
na engel sayan kişilerin tutu-
mundan kaynaklandığım
belirrti.
Özden seçilmiş-atanmış
aynmlan ve laik'anti-laik gi-
bi nitelemelerle toplumu
bölmekten kaçuıılmasım is-
tedi.
Şevket Kazan, Bucak ve Ağar dosyalannın TBMM'ye gönderileceğini söyledi
'Ferfekelerildgün içindegideeek'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Adalet Bakanı Şevket Kazan.
Başbakanlık'ta 2 aydan fazla
süredir tutulan DYP
milletvekilleri hakkmdaki
fezlekelerin bir-iki gün içinde
TBMM Başkanlığı'na
gönderileceğini söyledi. TBMM
Başkanı Mustafa Kalemli,
Başbakan Erbakan'a gönderdiği
mektupta, Susurluk kazasının
ardından haklannda fezleke
hazırlanan DYP millervekillen
Mehmet Ağar ve Sedat Bucak
hakkında işlem yapılabilmesı
için. bu evraklann Meclis
Başkanlığı'na sunulması
gerektiğine dikkat çekti. TBMM
Susurluk Araştırma Komisyonu
raporunun eki olarak elinde
bulunan fezleke fotokopileri ile
işlem yapılamayacağını kaydeden
Kalemli, hukuki prosedürün
yerine getirilmesi için
Başbakanlık'ın bu fezlekeleri
kendisine iletmesi gerektiğine
dikkat çekti. Fezlekeleri, DYP'ye
koz olarak kullanmak için 2
aydan fazla süredir rutruğu iddia
edilen Erbakan, Kalemli'ye
henüz bir yanıt vermedi. Kazan
ise dün yaptığı açıklamada,
fezlekelerin iki gün içinde
TBMM Başkanlığı'na
gönderileceğini söyledi. Kazan,
son incelemeyi Başbakanlık
Hukuk Müşavirliği'nin yaptığını
belirterek, fezlekelerle ilgili 9
ayn dosya bulunduğunu belirtti.
Kazan. Başbakanlık Müsteşan
Kadri Keskinin hacca gitmeden
önce Başbakanlık"taki
incelemenin tamamlandığını
söylediğini bildirdi.
UZ YAZIIORHAN BtRGtT
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 23
Nisan birleşimleri, uzun bir süreden
beri, ulusal egemenliğin erdemini ve
devletin temel ilkelerini vurgulayan
"özelgündem '1i toplantılara aynlryor-
du;.
Ülkenin içine girmekte oiduğu rejim
bunalımı nedeniyle, önceki günkü bir-
leşim, ilk kez törensel boyutlarından
çıkartıldı ve haftalardır, sadece bir
medya konusu olarak kamuoyunda
konuşulan "sorun", kuruluşun 77. yıl-
dönümü gününde Meclisimizin tuta-
naklarına geçirildi.
Ünlü, "Kral çıplakmış" öyküsünü ilk
kez Bülent Ecevit'ten dinlemiştim.
On sekizinci CHP Kurultayı'nda, kür-
süden lideriiğini üstlendiği sola açıl-
ma eyleminin stardını veren ve ken-
disinin genel sekreteriiğini başlatacak
uzun konuşmasım yapıyordu. Ülkenin
birinde, halkın gerçekleri söylemesin-
den tedirgin olan kralın, kendisini giy-
dirmek için görevlendirdiği iki terzi
genç eli ile düştüğü oyunun içinde, çı-
nlçıplak sokaklarda yürürken çevre-
sindekilerin "Ne güzelgiyinmiş" söz-
lerini yalanlayan çocuğun "Krala ba-
kın, kral çıplak" diye haykırdığını söy-
lüyordu. Birtoplumdan gerçekleri giz-
lemenin somut ömeği olarak anlatan
öyküyü de konuşmasına oturtarak iz-
Şu 'Gazete Dedikodulan!'
leyicilerin ilgisini sürdürmeyi amaçlı-
yordu. Ecevit, önceki gün de DSP Ge-
nel Başkanı olarak "Refah Partisi'nin
devlete karşı savaş açtığını" söyledi
veömeklersıraladı.
Bülent Ecevit, Millet Meclisi'nin ha-
len görev başında olan en eski üyesi.
1957 seçimleri ile girdiği partamento-
da, 1980 sonrası zorunlu bir ara veriş
dışında bulunmuş, aktif bir siyaset
adamı olarak bu savaşın onanlması
güç bir rejim bunalımına dönüşme-
mesi için, Refah Partisi'nin hükümet
sorumluluğunu bırakmasını öneriyor-
du,
Önerinin, Refah Partilileri nasıl kız-
dırdığını ve adeta çılgına çevirdiğini
televizyonlardan milyonlarca insan iz-
ledi. Erbakan, kürsüye tükürüyor-
du. Ve Oğuzhan Asittürk, Ecevit'i kı-
namak amacıyla söz alarak "bir ta-
kım gazete dedikodulannı, Meclis
kürsüsüne taşıyarak, Refah Partisi'ni
suçlamaya kalkışmak"tan bahsetti.
Dünkü "Islamcı" basın da, "Ak-
şam" gazetesi de DSP liderinin hü-
cumlanna karşı, iktidarda uzatmalan
oynayan Refah Partisi için Asiltürk'ün
savunma dayanağı yaptığı "birtakım
gazete dedikodulan" sözlerinin etki-
si altındaydılar. DSP Genel Başkanı,
hangi ömekleri vererek Refah Parti-
si'nin, devlete karşı savaşının haberi-
ni vermişti?
• Erbakan'ın özel güvenlik biriminin
Başbakanlık koruma görevlileri ile
kavga etmesi mi, asılsız bir haber ola-
rak medyada yer almıştı da, Ecevit
bunu gazete dedikodusu olarak Mec-
lis kürsüsüne getirmişti?
• Refah Partisi'nin, istiklal Marşı'nı
kadın sesinden dinlemek istememe-
si haberi, salt bir gazete dedikodusu
mu idi, yoksa Devlet Su Işleri Genel
Müdürlüğü ile ilgili törene Başbakan
ile birtikte gelen özel güvenlikçi, tören
sorumlusuna "Hocamız kadınlann
yer aldığı korodan İstiklal Marşı din-
lemekten hoşlanmıyor, bunu çalın"
diye kaset mi uzatmıştı?
•Amasya ve Erzurum kent merkez-
leri dahil, en az sekiz yerde "Bir Hak
Savaşı" adlı tiyatro oyunu, Milli Genç-
lik Vakfı amblemli sahnelerde oynan-
mamış mıydı? Oyunda işlenen asıl
konu ve verilmek istenilen mesaj ney-
di?
•Sincan gecesi hangi amaçla dü-
zenlenmişti ve neler söylenmişti?
•Çanakkale Zaferi için düzenlenen
Refah toplantısında "yeşilpop" gru-
bunun kalaşnikoflu çarşaflı kadınlara
yaptığı çağn neyin nesiydi?
•••
Refah Partisi Genel Sekreteri
Oğuzhan Asiltürk, bunların gerçek-
ten birer gazete dedikodusu olduğu-
nu söylemek istiyorsa, Erbakan'ı çı-
nlçıplak sokaklarda dolaştığı halde,
"Âman kralımız ne de güzel elbiseler
giymiş" diye gerçeği gizlemeye çalı-
şan sokak dalkavuklanna benzediği-
ni, hiç mi hiç fark etmiyor demektir.
Aslında Refah Partisi'nin içerisine
düştüğü ikilem gözler önündedir.
Bu parti, "iki ileri, bir geri adım"
stratejisi ile kendi yolunu, devletin ro-
tası haline getirmeye çabalıyor. Bu
çaba fark edildiği zaman, durarak ge-
ri adım atıyor ve "uzlaşma" söylem-
lerini gündeme getiriyor. O zaman da
kendi yandaşlannın yaptığı gibi, "bfr
ceremeyeceksen iktidardan çekil"
uyanlan ile karşı karşıya kalmanın fa-
turası önüne konuyor.
Dün, "YeniŞafak"we "Türkiye"ga-
zetelerinde bunun ömekleri vardı.
•••
Bence Ecevit, önceki günkü parla-
mento konuşması ile asla ortamı da-
ha sertleştirme yöntemini gündeme
getirmek istemiyor. Tam tersi, o ko-
nuşmada saydığı ömekleri, sızlanma
konusu yapan askerterin, "Su işe si-
vil güçler çözüm bulsun" yolunda
haftalardır sürdürdükleri önerilere sa-
hip çıkıyor ve sorunun çözümünü, çö-
züm yeri olan Türtoye Büyük Millet
Meclisi'ne taşımaya çalışıyor.
Erbakan, bu konuşmayı dinlerken
kızıp çevresine tükürükler saçacağı-
na, sağduyu sahiplerinin uyan sesle-
rine kulak vermelidir.
Önceki gün parlamentodan televiz-
yonlar aracılığı ile bütün bir ülkeye
yansıyan o görüntüler, başta lider ol-
mak üzere Refahlı milletvekillerinin
büyük çoğunluğunun nasıl bir sinir
bunalımı içinde olduğunu gösterdi.
Böyle bir bunalım ile iktidar görevi-
ni sürdürmek kendi sağlıklarını dü-
şünmeseler bile, devletin sağlığını
tehlıkeye sokmak üzeredir.
Erbakan ve arkadaşlan, bir an ön-
ce uzun bir rehabilitasyon süreci için,
"sine-i ümmet "lerine dönmelidir.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Mane, Tekel, Fares
Tarihe meraklıysanız, Asur'un yıkılışının arkasın-
dan Med Imparatorluğu ile Ikinci Babil Imparator-
luğu'nun kurulduğunu bilirsiniz. Kaldelilerin eseri
olan bu ikıncisi, bir altmış yıl kadar sürse de, Ba-
bil'in son ama belki de en görkemli dönemini tem-
sil eder. Yönetimden fikir etkinliklerine değin, bu
parlaklık kendini gösterir. Kalde sülalesinin sonun-
cusu olan Nabonidus çok şeyler yapar, ama bu
arada nüfuzlu rahipleri de kızdınr. Onlar da, hü-
kümdarlarını bir yabancı kralla değiştimneyi düşü-
nürler ve Med imparatorluğu'nun başındaki Pers'li
Kyrus'u uygun bulurlar. Kyrus, yaman bir adam-
dır; daha önce, Batı Anadolu'nun -o zenginliği dil-
lere destan- Lidya Kralı Kresus'u yenerek kendini
göstermiştir. Bu kez Babil üzerine yürür ve surtann
dışındaki savaşlardan sonra kentin kapılan açılır.
Öyle derler: O sırada Nabonidus'un oğlu ve ve-
liaht olan Prens Baltazar, sık sık tertiplediği gece
âlemlerinden birinde bulunuyordu. Bir elin, duva-
ra, ateşten harflerle şu gizemli sözleri yazdığını deh-
şetle görür: Mane, Tekel, Fares! Sarayda hiç kim-
senin okuyamadığı bu sözlerin ne anlama geldiği-
ni çözmesi için, Peygamber Danyal huzura çağn-
lır. Ona göre, "sayıldı, tartıldı, bölündü" anlamına
gelen sözler var olan düzenle ilgilidir ve yorumu da
şudur: "Tann, senin saltanat günlerini sayıp sona
erdirdi; terazide tartıldın hafif geldin; ülken bölü-
nerek Med'lere ve Pers'lere verilecek." Dediği de
olur: O gece Baltazar öldürülür. Nabonidus esir
edilir, Ikinci Babil Imparatorluğu yıkılıp parçalanır.
Bir şeylerin kaçınılmaz bir sona gelip dayandığı
görüldüğünde, bugün de söylenir bu sözler.
Mane, Tekel, Fares: Gayri gitti gider, demek.
Ölümcül hastanın imamla papazı birbirine kanş-
tırması gibi, iflah olmayacak bir durum...
•
Türkiye'ye baktığınızda nasıl yorumlayacaksınız
bunu?
Sonuna gelmiş bir şeyler var, ama ne?
Demokrasi, toplumda bütün düşüncelerin siya-
set arenasına çıkıp çatışması. Içlerinde elbet ileri-
cisi gericisi, devrımcısi tutucusu da olacak. Nere-
yesokacaksınız RP'yi? Tutucu, yani "muhafazakâr'
diyebilir misiniz? Nasıl dryebilirsiniz ki, elde tutup
sürdürmek de ne, adamlar düpedüz Cumhuriyet'i
ve onu ayakta tutan ilke ve kurumlan yıkmanın kav-
gasını yapıyorlar. Batı'nın muhafazakâr Hıristiyan
demokratına bakıp bunlar da bizim Müslüman de-
mokratlarımız diyorsak, bir düştür gördüğümüz.
Yok öyle bir nesne ortada!
Oysa Cumhuriyet ve ilkelerinde uzlaşmış olma-
lıydık. O "asgari"y\ elde tutarak, daha ileri bir top-
lumun temellerini atmak mümkün. Ama olmamış-
tır. Çağını tanıyamamak, olmayacak şeyler üzerin-
de inat etmek, düpedüz körlük, işleri buraya getir-
miştir. Şimdi oklar yaydan çıkmıştır: Mane, tekel,
fares!
Koskoca parlamentoda bir parti sapıp çağın dı-
şına düşmüşse, ötekı partilerin rejimi kurtarma adı-
na duruma el koyup Cumhuriyet'e sahip çıkmala-
n gerekir değil mi?
Ne gezer! Merke? sağdan biri düpedüz yardak-
çı, ötekisi kişiliksiz, sosyal demokratlan birbiriyle dt-
dişir halde; muhalefet olarak, havanda su dövülü-
yor. Dahası, açıkça söylensin ya da söylenmesin,
gözler ordudan gelecek bir hareketin kurtancılığı-
na çevrilmiş halde.
ilkesizlik, vurdumduymazlık, acz ve meskenet...
Böyle bir parlamentoya saygı duyulabilir mi?
Düpedüz ondaki aymazlık ve ayvazlık, yollan tı-
kamış, işleri bugünkü çıkmaza getirip sokmuştur.
Bu durum elbette böyle gidemez. Şimdi oklar yay-
dan çıkmıştır: Mane, tekel, fares!
Ne var ki, insanı kötümserlikten sıyınp diri tutan
başka gelişmeler var toplumda. Sivil güçler, şu son
aylarda, gizil olarak sahip olduklan bir büyük yön-
lendirişin farkına varmışlardır. Önde gelen kentle-
rin çerçevesinde de kalsa, bu yığınlan harekete ge-
çiren ne bir partidir, ne de belli bir örgüt.
Peki nedir?
Cumhuriyetseverlik, demokrasiye sahip çıkma!
Bitmedi: Daha insanca bir toplum özlemi!
Türkiye'yi bugünkü çıkmazdan çekip kurtaracak
olan işte bu uyanış, bu bilinç, bu kararlılıktır. Ülke-
dekı cılkı çıkmış siyasal kadrolara, onlann çıkarla-
nndan çok daha değerli şeyler bulunduğunu hatır-
latacak, hatta köhnemişliklerini suratlanna vurup
onlan saf dışı edecek olan budur; bu "isyan ve ıs-
rar" bilincidir.
Demokrasimizde yeni bir gelişmedir bu.
Önünü açık tutalım onun, yardımcısı olalım.
Oklar gerçekten yaydan çıkmıştır: Mane, tekel,
fares!
MHP'de aday enf lasyonu
Ramiz Ongun da
liderliğe aday
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - MHP Genel
Başkanlığı için resmi
aday sayısı 7'ye
yükseldı. Eski Olkü
Ocaklan Başkanı
Ramiz Ongun da
adaylığmı açıkladı.
MHP Genel Başkan
Vekili Tuğrul Türkeş,
Muharrem Şemsek,
İbrahim ÇiftçL Zekeriya
Değer, Mete Başer ve
Devlet Bahçeu'nin
ardından 7. aday dün
çıktı. MHP Genel
Merkezi 'nde
düzenlediği basın
toplantısında, Türk
siyasi yaşamında çığır
açmakta kararlı
olduğunu belirten
Ongun, MHP'nin siyasi
misyonunda düşünce ve
mücadele çizgisinin
"haflza"sına sahip
olduğunu kaydetti.
Ongun, Türkiye'yi
içinde bulunduğu
çıkmaza sürükleyen, iç
ve dış şer odaklaruun
oyunlanm bozacağma"
ınandığı ıçın aday
olduğunu söyledi.
Eski Genel Başkan
Alparslan Türkeş'le
hiçbir dönemde ayn
düşmediklerini öne
süren Ongun, MHP
Genel Başkanlığı'na
seçilmesi durumunda
ANAP'la birlikte • •
hareket edeceği
değerlendirmelerinin
anımsatılması üzerine,
"MHP'nin hiçbir
partiyle ortak hareket •
etmeye ihtiyacı yok.
Aksine diğer partüerin
gözü MHP'nin
üzerinde" dedi.
Türkiye'deki bütün <
mılliyetçileri partisinde'
birleştirmeyi
amaçladığını belirten
Ramiz Ongun, aday
sayısının çok olmasıhın
partiye zarar verip
vermeyeceği sorusunu, '
"Biz, istişare yapıyoruz.
Sosyal demokratlar olsa,
köşe başlannda ağlariar,
dövüşürlerdL Onlann
tcrbiyesi ile bizim '.
terbiyemiz farklı" diye
yanıtladı.