23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 NİSAN 1997 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 19 Istanbul Edıme 17 Sınop Y 18 Adana PB 29 PB 19 Samsun Y 20 Mersın PB 28 Çanakkale PB 17 Trabzon Kocaelı Y 17 Gıresun Izmir _Y 25 Diyarbakır A PB 21 Ankara Y 23 Şanlıurfa Y 2 0 Mardin ryianısa Aydın PB 20 Konya _ PB 22 Siirt A 30 Denızli PB 21 Eskışehır Y 19 Hakkârı A 20 PB 22 Sıvas PB 22 Van B 22 Zç>ngulda<. Y 20 Antalya A 25 Kars B 24 Yurdun kuzey kesım- leri çok bulutlu. Mar- mara'nın doğusu, Ka- radenız, Iç Ege, göller bölgesi ıle iç Anado- lu'nun kuzey batısı yağmur ve sağanak yağışlı, otekı yerler parçalı bulutlu geçe- cek. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde bı- raz azalacak, dığer yerlerde önemli bir değışıklik oJmayacak. Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y Y B Y Y B B Y 1b 20 20 13 12 22 19 13 Budapeşte B 14 Münıh Atina Milano Oslo Helsınki Stockholm Belgrad Viyana Bonn PB B B B B B B B 18 22 6 8 8 16 18 15 B 18 Taşkent •Tahran Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiflis Kahıre Y B B B B B Y B y 25 23 18 22 20 22 25 Şam B 28 Pa-çalı bulutlu S.sıı Bulutlu k Çok bulutHj Yağmurlu Kariı Suiukar , Gök gurûltulü G L 0 \ C E L CÜNEYTARC4YÜREK H Baştamfı 1. Sayfada hakkını veriyor. Kalemli'ye de o hakkı koruma yet- kisini. O kürsjde kamuoyunda tartışılan, hatta kamu- oyunda artık pekişen kimi gericı eylemlerin konu- şulmasından daha doğal ne olabilir ki? Ecevit DU görevi yerine getiriyor. RP'lilerin ezip sil- meye hazırianan eylemlenne karşın; önemli sapta- malarını tutanaklara geçıriyor. Tarihe yazıyor. . Yazılı rretinde yer alan, söylemeye fırsat bulama- dığı cümlelerse, şunlar: "RP toplantılannda Başbakan 'mücahit Erbakan' stoganıyla, 'Işteordu işte komutan' sloganıyla kar- şılanıyor'. "Bunlan önlemeye artık RP yönetiminin de gü- cü yetmıyor. RP'nin yıllardır kafalara ektiği zehihi tohumlarn filizleri, özellikle bu parti hükümet ba- şına geçtiğinden beri, her gün her yandan fışkın- yor." "RP bir yandan da 'çok hukuklu düzen' ıstiyor. Bu istek uygulanırsa ne olacak? Laikliği benimse- yenlerle reddedenleıin, Sünnılerle Alevilerin, her mezhep veya tarikatın ve değışiketnikgruplann ay- rı ayn hukuk düzenleri olacak!.. Öylece, Türkiye, PKK bölücülüğünden çok daha tehlikeli bir bölün- me sürecıne girecek." . Toplum ve devletle uyum sağlayabilmesi için RP'nin muhalefete geçip "kalafata çekilmesini" öneriyor. Savunu: Ecevit saptamalannı grupta söylesey- miş, ehh o kadar alınmazmış RP grubu. Asiltürk, gerçekler grupta söylenirse sineye çe- keceklerini açıkladığına göre: rejimi karanlığa sürük- lemeye çalıştıklannın TBMM tutanaklarına geçme- sini istemıyor demektır Refah yönetımi. Kaddafi+Takkeli RP tepkilerindeki içerik çiğ ve haşin. Genelkur- rtıay Başkanvekili KK Komutanı Hikmet Köksal, Meclis'te karşılaştığı manzaradan tedirgin oluyor, görüşmeleri izlemeyi yanda bırakıyor Geceki 23 Nisan resmi kabulüne de gelmıyor. RP kulisi. Ecevit'i -tabii ağza alınmaz küfürlerle- "darbe çığırtkanlığı'He suçluyor. Oysa aynaya bak- salar DSP lıderinin vurguladığı rejim karşıtı rezalet- lerle oluşan darbe olasılığının "gerçek sahibini" gö- recekler. O, "efendim"\ bol cümleler kullanarak insan ola- râk terbiyesine ve nezaketine hayran bırakan Tak- keli Başbakan, oturduğu yerde Ecevit'e hakaret- ler yağdırıyor. En küçük olaydadevlet yöneticiierınin duyulma- yan sözlerini günü gününe dudak hareketlerinden okutmay,! majifet saya^ı öze) Ty'ler. ffi fyişan flefie- si yan çiziyor. fzleyenlerin söylediklerinegöreTakkeli'nin "tûûû" diye bağırdığını, "Allah belanı versin" gibi sözcük- lerle DSP lıderine saldırdığını yansıtmıyorlar kamu- oyuna. Takkeli ve Şaibe, siyasal yaşamlannı sürdürebil- mek içın demokrasiye dört elle sanlıyorlar. Sonra- dan demokrasinin ipini çekmekte bir an duraksa- mayacağı bilınen Takkeli, "kimsenin kendisini mil- l,etin üstünde görerek millete kayıt ve şart koşma- ya kalkışmayı aklından dahi geçirmemesinı" istıyor. Aklı sıra orduya tehdit! Aklı sıra yüzde 20 oyla hal- .kjn yegâne temsılcisi. Oysa Mustafa Kemalın büyüklüğünü ağzına alamayacak kadar küçük! Kimin sesi. kimin fesi Takkeli? Önceden bilinen- lerı bu kez "biraden" Kaddafi doğruluyor: "Kardeşim Erbakan benim başında bulunduğum 'Uluslararası Halkçı Islamcı Komutanlığı'n/n üyesi- dir." Alman Kinkel, Ege ve öteki sorunlarda Türkiye ile görüşmeye zorladığı Yunanlı Pangalos'tan "Ma- saya oturmak için Çiller'in verdiği sözlere inanabi- Vr misiniz?" diye bir yanıt alıyor. içte ve dışta işte acınası halimız! Hükümetin 2 nu- marasına güven yok. Birnumarası ıçerde "malum". Yurtdışında ne kadar terör örgütü varsa, şefteriyle ilişkıde. Şeriatçı Akit diyor ki: "Kesintisiz (8 yıl) cinayeti!" •-Şerıatçı Yeni Şafak diyor ki: (Takkeli'ye) "Ne yapacaksan yap!" Yap, yap... Rap, rap, rap... Yap, yap! Muhalefet hükümeti zorluyor ANKARA (Cumhurivet Biirosu) - Hükümetin RP kanadının anti-laik uygulamalan, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlanna direnmesiyle başlayan ve ordunun rahatsızlığıyla büyüyen gerginlik üzerine muhalefet, alternatif hükümet arayışlanna hız verdi. Kulislerde. REFAHYOL hükümeti için cumartesi günkü MGK toplantısından sonra düğmeye basılacağı beklentisı dıle getırilirken ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'dan sonra DSP Genel Başkanı Bûlent Ecevit de RP dışındaki siyasi partilere, "Yeni hûkûmet oluşumu için hazır olun" çağnsında bulundu. ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın DYP, DSP ve CHP'nin de içinde yer alacağı ve üçüncü ısmin başbakanlığında kurulmasını önerdiği altematif hükümet formülü, diğer muhalefet partilerinden de destek gördü. Yılmaz'ın 1.5 yıllık, "'geçiş hükümeti1 ' önerisinın benzerini DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de dile getırdi. Ecevit, dün düzenlediği basın toplantısında, hükümetin doğal ömriinün tükendiğini, yasal ömriinün de tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. RP dışındaki, Meclis'te grubu bulunan veya temsil edilen bütün partileri yenı hükümet oluşumuna katkıda bulunmaya çağıran Ecevit, "Türkiye öyle bir ortamda ki hiçbir partinin veya liderin öncelikle kendini düşünmeye hakkı yoktur" dedi. Siyasi parti liderlerinin dışından üçüncü kişinin başbakanlığında "ulusal uztaşma" hükümetinin zorunlu olduğunu kaydeden Ecevit. bu hükümetin seçime yönelik değil, icraat için işbaşına gelmesi gerektiğini söyledi. Alternatif hükümetin başanlı olmaması durumunda seçime gidilmesi gerektiğini kaydeden Ecevit, parlamentodan alternatif hükümet çıkacağı umudu içinde olduğunu belirtti. Kurulacak hükümetin partiler veya liderler arasındaki çekişmelerden. yanşmalardan etkilenmeyecek bir yapıda olması gerektiğini belirten Ecevit, bunun için liderlerden oluşan bir "liderier konseyi"; teknık sonınlann aşılması için de "eşgüdüm konseyi" kurulması önerilerini getirdi. TBMM'de ulusal uzlaşma hükümetini oluşturacak çoğunluğun bulunduğuna dikkat çeken Ecevit, "Bu hükümet, Mecüs'i bir kunıcu meclis gibi çakşönnabdır'' dedi. Ecevit, bir soru üzerine. alternatıf hükümet arayışlan konusunda Yılmaz ya da herhangi bir ANAP'lıyla görüsmesi olmadığını, ancak ANAP liderinin, kendisinin önerdiği formüle sıcak baktığını daha önce aktardığını bildirdi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Deddekde Yılmaz'ın kamuoyuna yansıyan alternatif hükümet formülünü daha önce de dile getirdiğinı belirterek "Aruk hükümetin sonuna yaklaşılmışbr. Ulkenin ve rejimin güvenliği için genel başkanıınız her türiü fizveriye haardır. Ancak lideıierin dışında olduğu bir hükümet formülü öneriyonız. Yani biz yeni hükümet için ölçüt oiarak Tansu Çiller'in değtt, DYP'nin eğUimlerini dikkate ahyoruz" diye konuştu. CHP kurmaylan. altematif hükümet arayışlanna sıcak baktıklannı, ancak "seçünsiz" bir çözüm üzerinde durulması gerektiği görüşünü savundular. Örgütlerini toparlamadan seçime gitmeme eğiliminde olan CHP'liler, "Parlamentodan yeni bir hükümet çıkabilir. Bugünkü koşullarda seçime gkülse bile Meclis aritmetiği çok fazla değişmez" görüşünü dile getirdıler. ANAP lideri Yılmaz'ın önerisi DYP'de "ıtibar" görmedi. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Çiller'in, dün telefonla görüştüğü bazı kurmaylanna, Yılmaz'ın önerisini kastederek. "Bu maksatiı bir öneridir ve yeni değydir, değişen bir şey yok" uyarısmda bulunduğu öğrenildi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Eldnd de, Yılmaz'ın önerisi konusunda. **Bu 25 aralıkta, seçimkrin ertesinde kendisinin kaleme aldığı tcklifür. A.NAYOL bittikten sonra da ortava atılan geniş tabanlı hükümet modelidir. \ani. gizli denen mektup, 13 vıüık aşikâr mektuptur" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan da. Yılmaz'ın teklifiyle hükümetin bozulamayacağını belirterek "Bu shasi ahlaka sığmaz. Biz, Mesut Yıünaz'a karşı arük çok tedbirliyiz" diye konuştu. Alternatif hükümet arayışına hız veren muhalefet partileri, REFAHYOL hükümetini düşürmenm yolunu anyor. Hükümeti düşürmek için muhalefetin "ortak gensoru" önergesi veımesi üzerinde durulurken Ecevit, lçişleri Bakanı Meral Akşener hakkında verdikleri gensoru önergesini "zamanlamanuı iyi olmamasr nedeniyle geri çektiklerini açıkladı. Ecevit, hükümetin düşüşü kesinleşmeden verilecek bir gensorunun hükümet ortaklannı daha çok "keneneyeceğine'' dikkat çekerek, "Daha ivi bir zamanlama yapmak gerekir" görüşünü dile getirdi. ANAP da, lçişleri Bakanı Akşener hakkında, Emniyet Genel Müdürü Aiaaddin Yüksd'i, hukuka aykın oiarak görevden aldığı gerekçesiyle dün Meclis soruşturma önergesi verdi. Soruşturma önergesinin oylamasında iktidar kanadında firenin yüksek olması durumunda muhalefetin gensoruyla hükümeti düşürme yolunu deneyeceği bildirildi. RP'li Oğuzhan Asütürk'ten Erez ve Aktuna'ya eleştiri Refah Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk de. dün akşam Kanal 7'de canlı yayında sorulan yanıtlarken, hükümeti eleştiren Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Yıknrun Aktuna ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in beyanlannın siyasi geleneklere uymadığını söyledi. Asiltürk. MGK toplantısının gündeminin de 'normal gündem' olduğunu ifade etti. MGK raporu olıuıısıız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin RP kanadının 8 yıllık ke- sintisiz eğitim konusundaki olumsuz , RP Genel Başkan Yardımcı- s» Aydm Menderes ve ekiDinin hükü- metten çekilme yönündeki açıklama- lan ve Erzurum Jandarma Bölge Ko- mutanı Tuğgeneral Osman Özbek'in Başbakan Necmettin Erbakan ile hü- kümetin laiklik karşıtı girişimlerine yönelik sert tepkisiyle gergın bir or- tamda yapılacak olan kritik MGK top- laritısı. Çankaya Köşkü'nde yann sa- at 15.00'tebaşlayacak. Alınan bilgiye göre toplantmın gündemıni, 28 şubat toplantısında alı- nan yaptınm içerikli kararlann uygu- lanması ile ilgili çahşmalar oluştura- cak. Toplantıda, MGK Genel Sekre- terliği'nce hazırlanan "28 Şubattaki MGK Kararlaruun Planlama ve liy- gulama Düzeyi" başlıklı rapor ele alı- nacak. Şubat ayı toplantısında alınan 18 maddelik kararlar konusunda ayn ayn, hangi birimin ne yaptığını içeren dosyalann yer aldığı raporda. "ahn- ması gereken önlemlere ilîşkin çeşitli hazuiıklaruı başladığı, ancak uygula- manın bu aşamada yetersiz olduğu" vurgulandı. 'Siyasi irade m njyetfi değjl' Hükümetin, kararlar konusundaki çalışmasının "beklenendüze\in alün- da" olduğu dile getirilen raporda, "Miüi Eğitim, Adalet \« lçişleri ba- kanlıklannca bazı çahşmalar yapıkb- ğı, ancak asıl görevin kra organında olduğu" belırtildi. Raporda, "siyasi iradenin, kararlann uygulanması ko- nusunda i\i niyetli olmadığr da kay- dedildi. RP ve askerlerin son dönemdeki karşılıklı çıkışlan nedeniyle oldukça gergin geçeceğı belirtilen MGK'ye Adalet Bakanı Şevket Kazan ile Tu- rizm Bakanı Bahattin Yücel'in de ka- tılacaklan belirtildi. Kazan'ın, MGK kararlannın uygulanması konusunda bakanlığının yapacağı çalışmalann yanı sıra cezaevlerindeki olaylarla il- gili oiarak kurula bilgi sunacağı belir- tildi. Yücel'in, iç güvenlik bölümün- de ele alınacak turizm bölgelerinin güvenliği kapsamında kurula katıla- cağı öğrenildı. Kurulda, Arnavutluk'a giden Türk birliği, Güneydoğu Kalkınma Atılırm Projesi konulannın da ele alınacağı kaydedildi. Brüksel'de bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral tsmail Hakkı Ka- radayııle ABD'de bulunan HavaKuv- vetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi, MGK toplantısına katılmak üzere bugün yurda dönecekler. Urfa'da yine töre cinayeti ÖZCANGÜNEŞ ŞANLIURFA - Şanlıur- fa'da son zamanlarda sık sık işlenen "töre cinayeuerine" bir yenisi daha eklendi. Evli birine kaçtığı gerekçesiyle güvenlik güçlerince yakala- narak bir yurda yerleştirilen Aysel Dikmen (18). babası tarafından tabanca ıle öldü- rüldü. Öz kızını öldüren Mahmut Dikmen (55) olay yerinden kaçmaya çalıştığı sırada sılahının kazayla ateş alması sonucu yaşamını yi- tirdi.Geçen yıl aralık ayında âşık olduğu Ramazan Kılıç ile kaçtığı öne sürülen Aysel Dikmen. ailesınin durumu Üldirmesi üzennejandarma tarafından Bozova ilçesinin Yığınak Köyü'nde yakalan- dı. Yörede evden kaçan genç kızlann "töre gereği'' öldü- rüleceğı bilindiğinden genç kız. ailesine verilmeyerek Ankara Sosyal Hizmetler Çocuk Esırgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürlü- teslim edildi. Aysel ^ kuruma bağlı bir •"5-urda yerleştırilerek can gü- venliği sağlandı. Ancak ola- ym peşini birtürlü bırakma- van Mahmut Dikmen, bir süre önce yetkililere başvoı- rarak kızını evlendireceği sözünü verince Aysel Dik- men ailesine teslim edildi. Genç kıza daha sonra "dedi- kodulann önlenmesi ama- cıyla" dayısının oğlu olduğu belirtilen İbrahim Ok ile i- mam nikâhı yapıldı. Kızı evden kaçtığı için çevredekilere sürekli "Ba- şım eğjk" dediği öne sürülen baba Mahmut Dikmen, ön- ceki akşam yakınlan Feride Ok'un evine gitti. Hiçbir şeyden haberi olmayan Ay- sel Dikmen de eşi ile birlık- te Paşabağı Mahallesi Cum- huriyet Çaddesı' ndekı Saray Apartmanf nın birinci katın- da oturan Ok'un evine geldi. Genç kız burada babası ile tartışmaya başladı. Tartış- manın büyümesinin ardın- dan Mahmut Dikmen üze- rinde taşıdığı ruhsatsız ta- bancasıyla kızma ateş etti. Kafa ve göğsüne üç kurşun ısabet eden Avsel Dikmen ağıryaralandı. Olaydan son- ra kaçmaya çalışan baba Dikmen de silahının kazay- la ateş alması sonucu kası- ğından yaralandı. Olay yeri- ne gelen polisler tarafından devlet hastanesine kaldınlan baba ile kızı kunanlamadı. Ciller Türkiye AB'ye giremgzse Avrupa kaybeder' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- DYP Genel Başka- nı, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller. REFAHYOL hükümeti kurulduğundan bu yana Dışişleri Bakanı sı- fatıyla ilk kez dün TBMM kürsüsüne çıktı. Meclis'te- ki, dış politika ile ilgili gö- rüşmelerin yanı sıra bakan- lığının bütçe görüşmelerine bile katılmayarak muhalefe- tin yoğun eleştirilerine he- def olan Çiller. dün TBMM Genel Kurulu'ndaki 'Türki- ye-Avrupa Birliği (AB) iliş- kileri'konusundaki genel görüşme önergesinin öngö- rüşmeleri nedeniyle söz al- dı. Çiller, AB'ye üyeliğin Türkiye'den çok, Avrupa ve bölge banşı için önemli ol- duğunu söyledi. TBMM Genel Kuru- lu'nun dünkü birleşiminde. DTP Aydın Milletvekili İs- metSezgin ve arkadaşlan ta- rafından verilen genel gö- rüşme önergesinin ön görüş- meleri yapıldı. Hükümet adına ilk sözü alan Dışişleri Bakanı Çiller, Türkiye'nin AB'ye girişte öncelikli 11 ülke içinde, en hızlı büyümeyi sağlayan, ABD'den sonra ikinci büyük NATO ülkesi olduğunu ileri sürdü. Türkiye'nin, AB'ye başvurusu en eski ülke ol- duğunu da kaydeden Çiller. "Aday ülkeler içinde en faz- la seçim geçiren ülke de Tür- kije'dir. O nedenle AB'ye gn rişi en çok hak eden ülke de Türkiye'dir" savunusunu yaptı. Bölge banşınm güvence- sinin de Türkiye olduğunu kaydeden Çiller, "Türkiye AB'ye girmezse bir şey ol- maz, yine yolunda \iirur gi- der, ama kaybeden Avrupa olur, bölge olur, bölge banşı ohır" görüşünü savundu. Türkiye'yi, Dünya Bankası ölçekJerini baz alarak, hızla büyüyen 10 dev ülke arası- na sokan Çiller, aynca OECD rakamlanna göre bü- yüme hızı açısından iki yıl üst üste ilk sırada yer alan ülkenın de Türkiye olduğu- nu söyledi. Görüşmelerin tamamlan- masının ardından yapılan oylamada genel görüşme önergesinin gündeme alın- ması reddedildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Sanınm şöyle bir tümce, durumu anlatmaya ye- ter » "Yeryüzünde hiçbir şey bu koalisyonun içi kadar pis kokmaz..." Atılan her adım bir başka pazarlığın ürünü... Dünkü gelişmeleri satırbaşlarıyia sıralayalım: - Bakanlar Kurulu'nun toplanma günüydü, top- lanmadı... - Bunun yerine Hacbakan 25 ayar Necmettin, DYP'den Mehmet Gölhan'ı da çağırarak kurmay- lannı topladı. - Öğleden sonra 14.30'da Adaleti Dağıtma Ba- kanı Şevket Kazan, kabul sırasında gazetecilerin sorusu üzerine, Erzurum_ Bölge Jandarma Komu- tanı Tuğgeneral Osman özbek hakkında soruştur- ma açılacağını söyledi. - Hemen ardından saat 15.30'da Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan'ın saat 17.30'da basın top- lantısı düzenleyeceği açıklandı. Ama basın toplan- tısı saat 18.30'a doğru yapıldı. Tayan, Tuğgeneral özbek hakkında soruşturma açma yetkisinin Ge- nelkurmay'da olduğunu vurguladı. - Erbakan saat 18.40'ta Köşk'e çıktı. Demirel'le görüşme saat 20.30'da sona erdi. Hacbakan, gö- rüşme sonrası yaptığı açıklamada, Tuğgeneral Öz- bek'in sözlerinin bant dökümünün yapıldığını, du- rumu Genelkurmay Başkanlığı'na "gereğinin ya- pılması" için ileteceğini söyledi. Döküm, hükümetin döküldüğünü gösteriyor. DYP kanadı, Adalet Bakanı'nın Özbek hakkında soruşma açamayacağını söylüyor. RP kanadı aç- tım diyor. Başbakan, Genelkurmay'a gideceğini vurguluyor. Tablo gösteriyor ki, ne yaparsa vuruşarak yapa- cak. DYP'yi, daha doğru tanımlamayla Düşişleri Bakanı Çiller'i kalkan oiarak kujlanacak. Bunun son işaretini Kazan verdi. Kazan, Özbek hakkında- ki düşüncelerini açıkladıktan sonra, DYP milletve- killeri Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'la ilgili fez- lekenin bir-iki gün içinde Meclis'e gönderileceğini söytedi. Kazan şunu demek istiyor: "Eyy Çiller Hanım, ileri gidersen elimizde iki ke- mentvar..." Bu fezleke tam 62 gündür Başbakan'ın dolabın- da duruyor. Meclis Başkanı mektup gönderiyor "Şu fezlekeyi gönderin..." Yanıt yok. Neden? Düşük çaplar yasası: Ne kadar çok koz, o kadar az toz... Türkiye tipi demokrasiyle diktatörlükler arasında- ki fark şu: Oiktatörlüklerde, devleti yönetenlerin dediği de- dik çaldığı düdük, demokrasi güdük, halkın boynu büküktür... Yöneticiler hakkında herhangi bir iddiada bulu- nulamaz. Çevresindekilerin Hazine'yi soyduklan id- dia edilemez. Türkiye'de ise yöneticilerie ilgili her türiü iddiada bulunulabilir, Hazine'yi soyduklan, Meclis'te çete temsilcilerinin de bulunduğu söylenebilir, ispatlana- bilir. Ama bunlarla ilgili bir şey yapılamaz. Demok- ratikleşme diye diye devlet-mafya ilişkilerini de- mokratikleştirip çıktık. RP menderesler çiziyor... DYP içinde açık yüreklilikle hükümeti savunan kalmadı. Genel bir "gittiğiyere kadar" mantığı dik- kati çekiyor. Doldur Yürü Partisi'nde Çiller'in çok yakın çev- resindekilerin de iktidara bakışı değişiyor. RP ise menderesler çiziyor. Menderes sözcüğünün kökeni Yunanca'daki, "maindros"a dayanıyor. "Bir akar su yatağının az eğimli ve düzlük alanlarda çizdiği S harfine benzer kıvnm..." anlamına geliyor. Tabii sözümüz Aydın Menderes'ten dışan, RP'nin menderesten farkı yok. Ana muhalefetin durumu ise Birleşmiş Milletler gözlemciliğinden hallice. Mesut Yılmaz, son oia- rak Çiller'e el yapımı, evrensel tanımla "handma- de" bir model sundu... Çiller'e önerilerini kendi el yazısıyla göndermiş... Yanına bir de kurumuş çiçek yaprağı sıkıştırsaydı... Maddeler biraz doktor reçetesine benziyor. Son kulanma tarihi de Mart 98'le Mart 99 arasın- da değişiyor. Buna EcevhVin dün yinelediği öneri geldi: "Geniş tabana dayalıhükümet..." Bu önerinin yaşama geçmesi oldukça zor... Meclis'te bu kadar düztaban varken... DİSK: 1 Mayıs ortak • Baştarafı 1. Sayfada kutlamalan hazırlıldannın yapıldığını, vilayet, emni- yet ve 1 Mayıs Komitesi arasındaki görüşmelerin ta- mamlanarak anlaşma zemi- ninin sağlandığını anlatan DİSK Genel Başkanı Rıd- van Budak. mitingde yasal kurallara uyulacağını be- lirtti. Budak, "Güzel olan müştereklerin ortaya çıka- nlmasıydı. Bu sağlandı. 1 Mayıs tüm demokratik ül- kelerde emeğin bayramıdır. Türkiye'nin sanayicisi, işa- damı, siyasetçileri 1 Mayıs'ı gerginlik günü olmaktan çı- kanp emeğin bayramıoldu- ğunu kabul etmeli; siyasi ay- nlıklann ve farklıüklann bayramı değüdir" dedi. Herl Mayıs'ta olduğu gi- bi ekonomık ve sosyal ya- şamla, demokrasıyle ilgili talepleri olduğunu anlatan Budak, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Hukukun üstünlüğüne dayah, banşu eşitliği, özgür- lüğü, topyekûn demokrasi- yi sa\ unacağı/, Daha iy i bir toplumsal yaşam talep ede- ceğiz. Bunun ötesinde taiebi olan varsa, bayramımıza katılmamalı. Herkese eşit- Uk, özgürlük, temel insan haklan. ekonomik ve sosyal haklar talep edeceğiz. Bu- nun ötesinde hayali olanlar varsa bizim hayaUerimizle örtüşmüyor, buluşmuyor." Aynı şeyleri paylaşmak istemeyenlerin 1 Mayıs Bayramf na katılmamalan- nı isteyen Rıdvan Budak. "Bizim 1 Mayısımızı zora sokmasınlar" dedi. lktidann başansız oldu- ğunu vurgulayan DİSK Başkanı Budak, adil düzen- cilerin de ekonomiyi zora soktuklannı, bunun için de darbe istediklerini öne sür- dü. 40'ı aşkın sendika ve kit- le örgütünden oluşan ADP'den dün yapılan açık- lamada, Ankara'da yapıla- cak 1 Mayıs kutlamalanna ilişkin bilgi verilerek her zamankinden daha fazla birliğe. mücadeleye, daya- nışmaya, banşa ve özgürlü- ğe gereksinim duyulduğu belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear