23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 NİSAN 1997 CUMA CUMHURfYET SAYFA KULTUR 15 Arturo Ripstein'ın son filmi, Meksika usulü 'Çılgın Aşk' çeşitlemesi Çdlgın âşıklar ya da aşk çügmları' IstanbulFilmFestivalı'ninbirkaçyıl önce sinemaseverlere tanıttıgı yönet- menlerden Meksikah Arturo Ripste- in'in, geçen yıl- 3 özel mansiyonla (en iyi senaryo, müzik ve çevre düzeni dal- lannda 3 Osella D'Oro ödülü) değer- lendirildiği Venedik'in yanşma bölü- münde hayli ilgı çeken, Portoriko Fes- tivali'nde en iyi film ödülünü kazanan ve Time okurlannca da 1996 'nın en iyi dördüncü filmi seçilen son eserini so- nunda görebıldim herkesten sonra: "Profiındo Cannesi-Koyukırmızı'' 1950'lerde gerçekten yaşanmış bir olaya dayanan, 1969 Amerikan yapı- mı, Leonard Kastle'ın yazıp Martin Scorsese'nin yerine son anda yönet- menliğini de ûstlendiği "The Honey- moon Kiflers" filminin yeniden çevri- mi olan "Koyııkırmızı''. çılgın âşık ya da aşk çılgını, sıra dışı bir Meksikah çif- tin, gereksiz vahşi cinayetler işleyerek sürdûregeldiği lcanlı beraberliğinin öy- küsü. Kadm, iki çocuklu kötû biranne, ko- ca memelerini zorla ellettiği hastalan- na iğne yapmaktan aciz, beceriksiz bir hemşire. Hedy Lamarr-/Charles Boyer ilişkisini nakleden, pembe Hollyvvood magazınlerine düşkün, fanatik bir Charies Boyer hayranı, gazetelerin Gö- nül Postası benzeri çöpçatan servisle- rine başvurup fotoğraftan tamdığı er- keklere evinde randevular veren, sinir- leri laçka, cinselliğini doyasıya yaşa- yamayan, ağzı kokan, kaba, hoyrat, ba- kımsız, azgın ve katana gibi şişman bir yalnız kalpler kulübü müdavimi Coral Fabre (Regina Orozco). Erkekse, peruksuz kalınca çirkinlik kompleksine kapılan, arada sırada mig- feni tutunca abıik sabuk, deli gibi söy- lenen, seçkin Ispanyol şivesiyle konuş- maya özenen, tatlı dilli, bakımlı, giyi- mıne kuşamına düşkün, birtakım yaşlı kadınlan bulup baştan çıkanp soyarak Koyukırmızı Profundo Carmesi / Yönetmen: Arturo Ripstein / Senaryo: Paz Alicia Garciadiego / Kamera: Guillermo Granillo / Müzik: David Mansfield / Oyuncular: Regina Orozco, Oaniel Gimenez Cacho, Marisa Paredes, Patricia Reyes Espindola, Julîetta Egurrola, Rosa Furman, Veronica Merchant, Sherilyn Gonzales / 1996 Meksika-Ispanya- Fransa ortak yapımı (Belge Film) geçinen, pespaye bir jigolo, yûn de ören, kel, kûçük üçkâğıtçı Nicolas Est- rella (Daniel Gimenez Cacbo). Sevgili Charies Boyer'sine benzetti- ği, sapı silik Nicolas'a fena halde sev- dalanan şişman Coral'ın ıki çocuğunu kimsesizler yurdu bir manastıra bıraka- rak bütûn parasını araklarmş olan Ni- colas'm evine postu sermesi ve özel eş- yalannı kanştınp ne mene biri olduğu- nu anladiğı Nico'nun aslında ilk kan- sının ölümündeki suç payını çakmasıy- la teslim bayrağını çeker, kadın avcısı ama baştan pek Coral'ı kabullenmeye yanaşmayan erkek. Kişilik bakımından oldukça zayıf Nico, onun uğruna kal- bini parçalayarak çoculdanndan vaz- geçen kadının büyük aşkından son de- rece etkilenir. Kokusu ve bedeniyle ji- golonun yaşamına, "Bu bizim kaderi- miz" diyerek giren kadının yönetımin- de yollara düşen çifrimiz, kentten ken- te dolaşır. önceden saptanmış varlıklı. erkeksiz, dul kadınlan ağlanna düşürüp avlayacaklan gezilerini sürdürûr. Ne var ki şişman da, çirkin de olsa seven kadın kıskanır ve kıskanç Coral'ın yaş- lanmaktan dertli, geçkin taze Juanita'yı (Julietta Egurroia) fare zehiriyle öldür- mesi ûzerine, Tann'nın lütfuyla (ya da şeytanın sayesınde!) birleşen bu sıra dı- şı çiftin, Juanita'nın arabasıyla süren ölümcül, kanlı ve dehşetengız seriive- ni, gitgide vites değiştirerek grotesk bir trajedi boyutiannda devam edecektir... Pek savunulacak yanı olmayan bir fi- nale bağlanan "Koyularmızı'', kahra- manlanmızın yalanlanna, mantıksız davranışlanna, hayallerine, yanlış anla- malanna. giderilmeyen arzulanna da- yanan öyküsûnü yer yer arapsaçına dö- nûştüren, karmaşık bir tarzda görûnrû- lenmiş. Dumanı henûz tûten festivali- mızden hemen hatırlanacak Luis Bu- nuel ustanın Meksika dönemi kimi filmlerini çağnştıran bir çizgide yol alarak dolaşkan bir yörûngeye oturan "Koyukınnızın da, ahşılmışın tersine, Festivalden kalan4 Devrim Çocukları'194O'lı yıllann sonu, 1950'li yıllann başında. Avustralya'da olanaksız bir işçi sınıfi devrimi- nin düşlerini kuran, sosyalizme gönül vermiş, Sydneyli güzel, ay- dın ve militan bir genç kız olan Joan Fraser'la (harika Judy D«- vtet-«oguk «avaş gereği. kapita-- list dünyanin medya tekellerinctT sûrekli kara çalınan Sovyetler Birliği lideri YosifStalin'ın karşı- IıkJı mektuplaşarak başlayan ve sözûm ona Stalin'in ölümüne ne- den olan hayali ilişkisini, tarihsel gerçeklere oturtarak konu edinen, Avustralya yapımı. şirin siyasal taşlama fı lmi 'Chfldren ofthe Re- volution-Devrim Çocuklan' da festivalden arta kalarak piyasayı şenlendiren filmlerden birbaşka- sı. İki haftadır Alkazar'da gösteri- len 'Devrim Çocuklan'nda yol- daş Stalın'e yazdığı mektuplara günün birinde cevap alarak Mos- kova'ya davet edilen ateşli sos- yalist, seksi ve çekici dilber Jo- an"m koşa koşa gittiği Mosko- va'da, hayranı ve tutkunu olduğu, Yosif Visaryonoviç Cugaşvili Stalin hazretleriyle geçirdiği aşk gecesi, Kremlin'de mevzilenmiş Beria, Malenkov, Kruşçef çete- .şiyle KGB ve bir muhbir ordusu- ftun hizmet ettiği, yaşlanmaktan ölesiye korkan, sigarayı bıraktı- ğındân sinirleri tepesinde; zaten sağlığı bozuk, hafiye ruhlu, uç- kuruna düşkün, despot Sovyetler Birliği diktatörünün ölümüne yol açınca(!), çaresiz gerisin ge- Tİ ülkesine döner Sydneyli güzel militan Joan, tabii hamile olarak. Children of the Revolution Yönetmen, senaryo: Peter Duncan / Kamera:, Martin McGrath/ Müzik: Nigel VVestlake / Oyuncular: Judy Davis, Sam Neill, F. Murray Abraham, Richard Roxburgn, Rachel Griffiths, Geoffrey Rush, John Gaden /1996 Avustralya (Kılıç Film) örnek alınası, güzel, çekici, iyi ve ya- kışıklı kahramanlar yerine, alabildiği- ne itici, şişman ya da kel, gereksiz ci- nayetlerini sürdürerek ellerini kana bu- ladıkca zıvanadan çıkan, adeta aşkJan- ru cinayetleriyle besleyen, üşütük. rezil, sapkm bir çifti karşımıza getiriyor yö- netmen Arturo Ripstein. Ripstein'in kendine özgü, "cehen- nemsi" evrenini oluşturan, ev ve aile gibi iki temel temasını yerden yere vur- mak için birebirbu korloınç çılgın âşık- lann. şamatacı Quentin Tarantino - be- zirgân OfivtrStonetezgâhından çıkma "Natural Born Kiflers''ın doğuştan katıl ve suçlu genç kahramanlanndan farkh boyutlarda seyreden serüvenleri, aile düzenini parçalara ayınyor. Kan ve cinayetlerle birbirine bağ- lanan çılgın âşıklar, gide- rek kendilerini ihbar edip yıllarca hapse tıkılmaktan- sa tıpkı vahşi birer hayvan gibi arkalanndan ateş edi- lerek vurulmayı seçen, ka- fayı yemiş, ebedi suç or- taklanna dönüşüyor final- de. Ötedenberi ona tutkun solcu Welch'le ('Shine'la parlayan Ge- oflrey Rush) evlenip aile kuran; hem Avustralya, hem de KGB he- sabına çalışıp ikili oynayan ajan Sam Neill'le beraberliğini de ra- fa kaldıran Joan Frasenmız. 9 ay sonra Stalin'den peydahladığı kü- çûk Joe'yu doğurup sıkı bir dev- rimci olarak yetiştirmeye kararlı- dır. Ancak komünizmin borusu, yetersiz uygulayıcılann elinde gitgide ötmez olunca, dünyanın gidişi ötekı sisteme dümen kır- dıkça. hapishaneye girmeyi ço- cukluğundan beri seven küçük Joe'nun devrimciliği de hayale dönüşür ve Stalin'in ailesini kat- lettirdiği Letonya kökenli. polis bir kızla (Rachel Griffiths) sevi- şerek evlenen, oğul Joe Welch (Richard Rcnburgh) de ola ola. polis-gardiyan sendikasının med- yatik lideri olur çıkar... Kara-kızıl komedi Hukuk eğitiminden kamera ar- kasına kaymış, Avustralyalı Pe- ter Duncan'ın, hayatı boyunca inançlı bir solcu ve Komünist Parti üyesi olmuş kendi büyükba- basının yaşamından esinJenerek senaryosunu yazıp yönetmenli- ğini de ûstlendiği ilk filmi 'Dev- rim Çocuklan', soguk savaş dö- neminin kızışmaya başladığı 1950'lerden 1990'lann Avustral- yası'na kadar uzanan bir zaman diliminde geçen, bildik bazı ta- rihsel veri-gerçeklerle kurgusal olanı, komediyle trajediyi har- manlayan ve yer yer sevimli ola- bilen bir kara (daha doğrusu rek- lamlardaki gibi 'kızıl') komedi denemesi. Körü körüne birdüşünceye(or- taklaşmacılığa) bağlı kalarak kendi inandığı ideallerle ilkele- rin, oğlunun yaşamırü da yönlen- dirmesini arzu eden bir anneyle oğlunun, Stalin'in de araya kay- naştınldığı öyküsûnü yenilir yu- tulur ve çekilir hale getirmeye uğ- raşan yazar-yönetmen Peter Dun- can'ın çabalan,ilginç bir çıkış noktasından pek öteye gidemiyor ne yazık ki. 'Eskî tüfekJer'i sarakaya alan, Stalin'Ie ve dönemiyle dalgasını geçen bir yaklaşımın ürunü olan 'Devrim Çocuklan', hayli eğlen- celi, şakacı olma iddiasmdaki, hi- civden güldürüye yol alan, hafif ve uçan fantezi sayılabilirse de bütün ömürlerini sosyalistdüşün- ce ve ilkelere hasretmiş, bu uğur- da çok itilip kakılıp hapsedilmiş. acı çekmiş eski kuşaklan da yer yer rencide edebilir belki. Buruk buruk gülümseten, aşm karika- türize edilmiş, son tahlilde çok da kjymeti harbiyesi bulunmayan bir fantezi nıyetine ve parlak oyuncu kadrosunun yüzü suyu hürmetine seyredilebilir 'Devrim Çocuklan'. Dante'ırin cehennemine yolculuk1970'lerdeyaklaşık 10yıl boyunca mo- da olan ve Hollywood yapımcılannı ihya eden felaket fBmJeri' yeniden hortluyor gûnümüzde. Mevsim başındaki o her şe- yi emip savurarak koca bir eyaleti silindir gibiezen, devasa, korkunç bir hortumun parmalına dolanarak içine çekildiğimiz fir- hna "Twister"dan ya da birkaç ay öncesi- nin, Manhattan'ı New Jersey'e bağlayan bir denizaltı tünelinde sıkışıp kalmış bir gnıp çaresiz insanm, köstebekler gibi kur- hılma çırpınışlannı seyrettiğimiz "Day- Jighfdan sonra, bugün gösterime giren "Dante's Peak-Dante Yanardağı'' da, bü- yük olasılıkla gişede yanardağ gibi patla- hıaya aday, türün görkemli, yeni bir örne- l Sylvester Staüone'un sevgilisinin boş- ^uğa düşüşüne engel olamadığı "CKfflıan- jger- Dağcı"daki gibi, James Bond'luktan volkanolojist- jeolog'luğa transfer kahra- îmanımız Pierce Brosnan'ın sevdiği kadı- hıı kraterde kaybetmesiyle başlayan "Dan- ite Yanardağı'', felaket filmi türünün stan- fdart reçete ve klişelerini uygulayarak ge- ılişijor. i Yani karakterlerin tanıtılmasıyla birlik- İte felaket öncesi dununun betimlenmesi- jniıı ardından, uykusundan öfkeyle uyan- jma belırtileri gösteren bir yanardağın ya- 4naandakj, 20bin nüfuslu, cennet gibi kü- D a n t e Y a n a r d a ğ ı Dante'S Peak / Yönetmen: Roger Donaldson / Senaryo: Leslie Bohem / Kamera: Andrzej Bartkowiak / Müzik. John Frizzel, Tema: James Newton Hovvard / Oyuncular: Pierce Brosnan, Linda Hamilton, Charies Hallahan, Jeremy Foley / 1997 ABD (UIP) çük bir kente, yörede meydana gelen bir- takım sismik olaylan araştırmak göreviy- le gelen uzman kahramanınuzın uyanla- rının yetkililerce dikkate alınmaması üze- rine genlimli bir bekleyişten sonra patiak veren, göstere göstere geliyorum diyen bir felaket ve her türlü acil tahliye planını, alarmı filan dınJemeyen yanardağın patla- maya başlamasıyla bir anda ortalığm mah- şerimsi bir kızgın lav, kaya, zehirli gaz, magma cehennemine dönüşmesi... Üstelik şimdilik sadece boğazını temiz- lemiş. şarkısına daha başlamamıştır bile, koskocaman, doğal bir saatli bombayı an- dıran Dante'nin Doruğuyanardağı! Perde- den üstümüze yağan, kor halınde kaya, taş bombanlımanı, sülfürdioksit bulutlan, iri- li ufaklı deprem sarsmtılan altında. lav ır- maklanyla volkanik cüruflann yayılıp her yanı kaplamasını dehşetle ve ister istemez kapılinan birpanik duygusu içinde izledı- ğimiz, 100 milyon dolara mal olmuş bu yepyeni, gözahcı HoIIyvvood seyirliğinde, yanardağ uzmanı kahramanımızın kocasız kalmış, kahve işleten, iki çocuklu, beledı- ye başkanıyla (Linda Hamilton) kınştır- ması ve onlan volkanik patlamanın şerrin- den kurtarması da tabii ki kaçınılmazdır... Aslında karakterizasyonu, dramatizas- yonu, malum mutlu sonla noktalanan ko- nusu filan biryana filmin asıl lokomotifı, belgeselimsi, gerçekçi aynntılanyla vol- kan patlaması doğal felaketinin bütün şid- det ve tahribarını yansıtan, Digital Doma- in imzalı, dijital canlandırma ve özel gör- sel efekt becerisi. Jeoloji eğitiminden son- ra sinemacı olmuş, Avustralya kökenli yö- netmen Roger Donaldson'un dijital-bilgı- sayar teknolojisinin olanaklanyla. uzman- bilim adamı danışmanlann katkısıyla ko- tardığı "Dante Yanardağı'', insanın çare- siz kaldığı, hayatın en korkunç ve esraren- giz doğal afetlerinden volkanik patlama- lan, hayal gücünü sonuna kadar zorlaya- rak görüntülemenin üstesinden gelen, fe- laket fîlmi-action bulamacı, çok spektakü- ler bir üstün yapım. Yanardağlar üstüne çektiği belgeselle- nyle tanınan Fransız yerbilimci-sinemacı Haroun TazJefTin fımlerinden çarpıcı özel efektleriyle aynlan "Dante Yanardağı'', dağda kıstınlıp mahsur kalmış kahraman- lanmızla birlikte kızgın lavlann üstünden arabayla geçtiğimiz, yeraltı gazlannın bü- tün balıklan haşlayıp metali bile eriten bir asit gölüne çevirdiği suda tekne gezisi yap- tığımız, tonlarca kayanın sıkıştınp ezerek tabuta dönüştürdüğü arabada klostrofobik terler döktüğumüz dehşet ve heyecan da- kikalanndan sonra mutlu sona eriştiğimiz, birinci sınıf bir doğal afet seyirliği sayıla- bilir. Baştan sona, gişeye yönelik bir sirk şa- matası ve özel efekt şenliği havasında sey- reden, '1990'lann en gösterişli felaket fü- mi' reklam sloganıyla etiketlenen bu fil- min kronik Nero kompleksini (Andre Ba- zin'e göre seyircinin korkunç boyutlarda- ki şiddetten, tahribattan, kıyımdan sinsi biçimde haz alması demek Nero komp- leksi) gıdıklayacağı sinemaseverlerden il- gi göreceği muhakkak, sonuçta her ne kadar biz fazlaca önemsemesek de. Aşk ve cinayet Bu infâzda, kel jîgolo- nun peruğu polisin izniy- le Nico'nun başındadır ve "Bu en mutlu günûm" di- yen şişman Coral da bile isteye kurşunu yiyip Ni- co'sunun yanı başına dev- rilir, kurumaya yüz tut- muş, çorak bir dere yata- ğında Kuşkusuz resmi nikâh- tan daha sıkı bir şekilde, ürkünç cinayetlerin ortak- lığıyla birbirine düğüm- lenmiş bu çılgın âşık çe- şitlemesi, Ripstein'ın en önemli filmleri arasında öne geçemese de, kuşku- suz antolojilere girecek ni- telikte kimi sahneler içeri- yoryine de: Nico'yla ikin- ci kurbanı olan, ateist ve anarşist yaşlı kadın dostu- nun uyanlannı dikkate al- mayan, soflı, yalnız ve ka- çık dulun (Almodovar'ın gözde oyunculanndan Marisa Paredes), beyaz gelirdikJer içinde, mezar- lıktaki gerçeküstücü evli- liği ya da üçüncü kurba- nın, hurda birgaraj sahibi, şirin, küçük bir kız çocu- ğu annesi olan, akıllı, gü- zel, genç dul Rebecca'nın (Veronica Merchant) kür- taj sırasında vahşice öldü- rülmesi gibi. Sonunda her zaman im- kânsız ve mutsuz bir fina- le varan, günahkâr aşk he- yecanının anaforuna ka- pılmış, giderek aşkJan uğ- runa öldüren, şişman ve kel iki sevgilinin bu doku- naklı öyküsü, Bunuel'e asistanlık ederek başladı- ğı, 30 yılı aşkm yönetmen- lik kariyerinde sürekli in- sanın yüreğinde çörekJen- miş birtakım "korkulan, arzulan, umutlan, hayal- leri" görüntülere dökme- ye çabalamış, insandaki evrensel birtakım "gizli boigeleri'' biteviye deşip araştırmış, gûnümüzde çağdaş Meksika sineması- nm en önemli ustası sayı- lan Arturo Ripstein'ın elinde, seyircinin belleğin- de sonradan koyan, tuhaf, kekremsi bir tat bırakan, farklı, otantik, duyarlı, sar- sıcı, etkileyici bir melod- rama dönüşmüş ki breh breh! Özetle Ripstein im- zalı, Meksika usulü bu "Çılgın Aşk" çeşitlemesi, haftanın filmi nitelemesi- ni hak eden, kuşkusuz bas- makalıp HoIIyvvood eğ- lenceliklerine yeğlenecek, ilginç bir "terdh" olabilir. İltıan Selçuk'a saygı gecesi • KültürServisi- Atatürkçü Duşünce Derneği, 28 nisan pazartesi akşamı saat 19.00'dallhan Selçuk'a saygı gecesi düzenliyor. Turhan Selçuk, Halit Çelenk, Canan Eronat, Uluç Gürkan ve Mustafa Balbay'ın katılacağı gecede sanatçılardan da Bülben Uz, Rutkay Aziz, Ömer Yılmaz, Tuncer Tercan ve Nejat Yavaşoğullan yer alıyor. Devlet Resim Heykel Müzesi Operet Sahnesi'nde gerçekleşecek etkinlik kapsamında Ayşe Akınsal ve Rüştü Asyalı da bir sunuş gerçekleştirecek. Orhan Barlas'm tiyatro ve sinema söyleşisi • Kültür Servisi - Yazar, tiyatro ve sinema eleştirmeni Orhan Barlas yann saat 14.00'te Adam Kitabevi'nde okurlanyla buluşuyor. Barlas söyleşide, "Tiyatro ve sinema can mı çekişiyor" sorusunu tartışacak/293 41 05) AFA Dünya Krtap Günü'nü kutiadı • KüMr Servisi - AFA Kjtabevı geçen yıl UNESCO tarafından Dünya Kitap Gunü olarak belirlenen 23 Nisan'ı okurlanyla kutiadı. Shakespeare ve Cervantes'in doğum günleri olması nedeniyle belirlenen gün kapsamında AFA Kitabevi gün içinde kitap alan okurlanna çiçek hediye etti. Yetkililer önümüzdeki yıl da Kitap Günü kapsamında okurlanna bir yazann imzalı kitaplannı hediye etmeyi planlıyor. ABD-Akadem* Folk Müzik Ödülleri dagıtridı • UNIVERSAL CtTY(AA)-ABD'de bu yıl 32.'si düzenlenen Akademik Folk Müzik Ödüllen dün gece düzenlenen bir törenle dağıtıldı. Törende, en iyi erkek sanatçi ödülünü George Strait alırken, en iyi kadın sanatçı ödülü Patty Loveless'm oldu. Ödül alan diğer yapıt ve sanatçılar şöyle: En İyi Albüm: "Blue Clear Sky" (George Strait), En İyi Şarkı: "Blue" (LeAnn Rimes), En İyi Erkek Sanatçı: George Strait, En İyi Kadın Sanatçı: Patty Loveless, En İyi Grup: Sawyer Brown, En İyi Düet: Brooks and Dunn, En iyi Yeni Erkek Sanatçı: Trace Adkins, En tyi Yeni Kadın Sanatçı LeAnn Rimes, En İyi Video Klip: J Think About You (Collin Raye). İKlfV'den Dilimize Sahip Çıkalınf acıkotırumu Cültür Servisi - lstanbul Kız Lisesi Eğitim Vakfi, 30 nisan tarihinde Sami Karaören'in oturum başkanlığını yaptığı bir açıkoturum düzenliyor. Prof. Dr. Bedia Akarsu, Necati Cumalı, Prof. Dr. Tahsin Yücel ve Sami Karaören'in konuşmacı olarak katıldığı 'Dilimize Sahip Çıkalun' başhklı açıkoturum saat 14.30'da Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi'nde yapılacak. İKLEV aynca, kitap okuma alışkanlığını yaygınlaştırmak amacıyla faaliyete geçirdiği Açık Hava Kitaplığı'nın açılışını 26 nisanda yapacak. 'Atatürk'ten Günümüze Cumhupbaşkanlarıımz' • ESKİŞEHİR (AA) - Eskişehir'de "Atatürk'ten Günümüze Cumhurbaşkanlanmız" konulu fotoğraf sergisi açıldı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Tepebaşı Belediyesi'nce düzenlenen sergide, 72 fotoğraf bulunuyor. Fotoğraf sanatçısı Ali Ekber Kapıkıran'ın özel albümünden seçilen yapıtlardan oluşan sergide, cumhurbaşkaniannm Eskişehir ve değişik yörelerde çekilmış fotoğraflan yer alıyor. Yüksel Özen'in son resimteri • Kültür Servisi- Yüksel Özen'in "Insan" başhldı resim sergisi 17 mayıs tarihine dek Tem Sanat Galerisi'nde izleyicilerin beğenisine sunuluyor. Altıncı kişisel sergisini açan sanatçı, figürlerinde detaya yöneldiğini ve figüratif yapılanma süreçleriyle birlikte geometrik bir düzenlemenin oluşumunun da resimlerinde yer aldığını vurguluyor. Bu geometrik biçimlemenrn, figüre mekân oluştururken çizginin organik yapılanmasına karşıtlık getiren bir oluşum gösterdiğini belirten sanatçı, aynca geometrik düzenlemelerinin zaman zaman çok devingen olduğunu da dile getiriyor. Sanatçının daha önceki resimlerinde açık-koyu arasına giren, bazen onlan yırtan gerilim için bir uzlaşma önerisi olmuştu. Şimdiyse, bu çizgiselljk figürsel oluşuma dönüşmekte. Yüksel Özen'i gerek soyut gerekse figüratif çalışmalannda şimdiye kadar hep renksiz renkleriyle tammıştık. Bu sergide organik-inorganik yapılanmanın getirdiği dinamizme bir de çok renkli dokusal parçalann girdiğini görüyoruz. BUGUN • AKSANAT'ta saat 12.30'da Puccini'nin Tosca' adlı operası laserdiscten izlenebilir. 'Harnlet' adlı oyun da saat 19.30'da sahneleniyor. • ANADOLU AYDDVLANMA VAKFI TOPLANTILARI kapsamında saat 20.30'da Metin Bobaroğlu'nun katıldığı felsefe toplantısı izlenebilir. • İDÎL KÜLTÜR MERKEZl'nde saat 15 00 ve 19.00'da Milcho Manchevski'nin 'Yağmurdan Önce' adlı filmi izlenebilir. • tDSO ÇOCUK KOROSUsaat 19.00'da Hikmet Şimşek yönetiminde bir konser verecek. • tSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ saat 19.00'da 'Müzıkallerden Seçmeler'i sahneliyor. • İZMTR ÇOCUK VE GENÇLİK KOROSU saat 19.30'da CRR Konser Salonu'nda Çinuçen Tannkorur'un 45. bestecilik yılı dolayısıyla Nursal Ünsal Birtek yönetiminde bir konser verecek. • BAKIRKÖY BELEDtYE Th'ATROLARI Nâzım Kültürevi"nde saat 20.30'da Kuğular Şarkı Söylemez adJı oyunu sergiliyor. • EYLÜL MÜZtK KULÜBÜ'nde 'Bas Şarkılan' dinlenebilir. • SAHAF CAFE KÜLTÜR MERKEZİ nde saat 19.00'da Sinan Dülger ve Melih Atalay'ın hazırladığı 'Çürük Yumurta Ikizleri' başhklı gösteri izlenebilir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear