22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 NİSAN 1 997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 19 stanbul 13 Sınop PB 16 Edırne 4 Samsun PB 16 ^anakkale Y 14 Trabzon PB 18 <ocaeli Y 14 Giresun PB 16 zmır Y 16 AnKara Manisa Y 15 Konya PB 14 tydın Y 17 Eskışehir 11 Denizli Y 13 Sıvas PB 10 Zonguldak K 5 Antalya Y 19 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van HB PB PB PB PB PB PB PB 2U 19 14 18 13 12 4 7 PB Yurdun batı kesımle- ri çok bulutlu, Mar- mara, Ege, Batı Ak- - denız, lç Anado- Londra PB 17 lu'nun batısı ıle Batı Paris Karadeniz'in batısı yağışlı, öteki yerler PB 19 Roma PB 16 parçalı bulutlu geçe- Beriın Y 10 cekiYağışlaryaömur Amsterdam Y 10 ve sağanak, Trak- Madnd B~27 ya da karla karışık yağmurşeklındeola- k H klğ y ğ ş jy cak. Hava sıcaklığı Brüksel biraz artacak. K 1 Y 13 Budapeşte Y 10 Munih Atına Milano Oslo. Helsinki Stockholm Belgrad Vıyana Bonn Y PB PB PB PB Y Y Y 12 16 11 3 10 7 11 12 12 Taşkent •Tahran Kaiıre» ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire K Y Y Y Y Y Y B / 16 10 13 9 10 14 20 Şam PB 25 Pa'çalı bulutlu Sıslı ButJtlu ^ Çok bulutlu ı Yağmuriu Kariı Sulu kar • GoK gûrjitütü G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştaraft 1. Sayfada :ehlikeye gidiyor' dediğini aktarıyor. Bu da ikinci- 5İ. Kuşkusuz Takkeli Bay Başbakan, parti liderle- nyle önceden bayramlaşmak ve Güneydoğu kal- •anması üzerinde görüşmek için bir araya gelmek stemedi. Şeriat yolunda yaşam suyunu sağlayan demok- ratik rejimin sürmesinde öteki partilerden destek al- maya, biriikte görünmeye öncelik veriyor. Siyasal ve şeriatçı yararlan uğaına rejimi savu- nur görünürfcen, hem partisi ve hem de çıktığı yol- da büyük engel saydığı Sılahlı Kuvvetler'in karşısı- na siyasal bir baraj kurmayı öngörüyor. Bu istem, bu amaç, elbette görüşmelerde açık seçik ifadelerle konu edilmiyor. Ama Takkeli söy- lemlerinin toplamı "bir cephe" oluşturma arzusu- nu sergiliyor. Rejim krizinden parlamento ile çıkmamızı isteyen kurumlann başında Silahlı Kuvvetler geliyor. Teoman Koman'ın, Mesut Yılmaz'a REFAHYOL'u "deviremeyince rejimin tehtikeye gireceğini" söy- lemesi, krizden parlamento aracılığıylaannma bek- lentisinin ciddi bir kanıtı. Aynı zamanda pariamen- toyu rejimin sigortası göımenin açık göstergesi. Teşhircilik Yazılıp çizilıyor da ne çare yaşama bir türlü ge- çemiyor. Iktidar gruplanndan en çok 15 milletvekıli, üste- lik BBP'yi de hesaba katmıyoruz, evet 15 milletve- kili muhalefetle birlikte hareket edebılse kurtuluşun kapısı açılacak. Ama muhalefet, siyasal olaylara önderlik yap- maktan yoksun. Bu yüzden Takkeli-Şaibe ikilisi ra- hat, vurdumduymazlar. Vekâleten başbakanlık bi- le Şaibe'nin eteklerinde ziller çalmasına yol açıyor. Mesut Yılmaz, ıki bayram arası hükümetin gıde- ceğini soyledi. Şaibe çıkmış ortaya, "Işte, birsöy- lediği daha doğru çıkmadı" diye basit partıcilik ya- pıyor. Kafa bu. Olaylarta gelişmelerin ne altını gö- rüyor, ne üstünü. Yarıya yakınının katılmadığı il başkanları toplan- tısından Cumhurbaşkanı, MGK ve hatta Anayasa Mahkemesi gibi kurumlaria zrtlaşmayı ıçeren bir bil- dirı çıkmasına ses çıkarmıyor. Ola ki, böyle bir bil- dirinin çıkmasına -kocası aracılığıyla- ön ayak olu- yor. Takkeli ile takkeliler, Şaibe'nin zayıf noktalannı o denli saptamışlar ki, hükümetin çözülmesi olasılı- ğını o zayıf noktaları kullanarak ortadan kaldırma- ya girişiyorlar. Takkeli'den emiralmadıkçaağzını açmayan, üs- telik bir süredir suskunluğu ile dikkatlerı çeken Ka- zan Şevket, birdenbire Şaibe'ye övgüler yağdırı- yor. Övgü bir yana "Bacı mert çıktı. Biz sözümüzün eriyiz. Başbakan yaparız" diyor. Ya son rezalet: RP takımındaki takkeliler Islama sadık birer ınanç nefen değil. Böylesi şov cumhu- riyet tarihinde görülmedi. Havaalanındaki salonla- n bakan, milletvekıli belden yukarısı çıplak, kıllı, sıs- ka, şişman gövdeleriyle dolduruyorlar. Bu manza- ralann ekranlara yansımasını adeta kışkırtıyorlar. Ihram giyme adı altında bal gibi "teşhircilik" yapı- yorlar. Suudlar ise Türkiye'yi şeriatçı ve zorbacı rejimle- rine en büyük tehlike görüyor, laikliği kemiren adamlan özel saraylarda konuk ediyorlar. Dışarıdan da günübirlik değişik sesler geliyor. Ör- neğin Fransa'da yeni yayımlanan "1997, Stratejik Yıl" adını taşıyan kitap, ülkemizin "vasat bir siyasi sınıfın hatalan yüzünden sonu belirsız bir macera- ya gömüldüğünü" yazıyor. Kitap, Şaibe Hanım 'ın portresini "ihtiraslı, ama il- kesiz politikacı" sözcükleriyle çiziyor. Batı'nın "hayal kınklığım" betimliyor kitap. "Ge- leneksel partilerin 'beceriksizliği'yüzünden"Türki- ye'nin yüzde 20 oya teslim olmasına hayıflanıyor. Ya bizler. ya bizler. Ya bizim güncel düş kınklıklanmız. Askerler ve muhalefetten, 'Çav Bella' uyarlamasına tempo 'Çal bacı-çal hacı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-RP'lı Anakent Be- lediye Başkanı Melih Gök- çek tarafindan canlı yayında tehdit edilen sanatçılar Ba- hadır Tokmak ve Turgay Yıldız'ın doğaçlama göste- risi, GeneHcurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Ozkasnak ile Basın ve Hal- ka İlişkiler Daire Başkanı Kurmay Albay Hüsnü Dağ'ın da aralannda bulun- duğu kalabalık bir ızleyicı topluluğu tarafindan ayakta alkışlandı. Ozkasnak ve Dag. diğer ızleyicilerle bır- likte "Çav BeUa" adıyla bı- linen şarkının sanatçılar ta- rafindan uyarlanmış "çalha- cı-çal bacı-çal gacı" içenklı yorumuna zaman zaman tempo tuttular. Atatürkçû Düşünce Der- neği'nce (ADD) düzenlenen ve Tokmak ıle Yıldız'ın dün akştm gerçekleştirdikleri temsil, laiklik gösterisine sahne oldu. Temsile. Genel- kuTmay Genel Sekreteri TiLmgeneral Ozkasnak ile Bas n \ e Halka İlişkiler Da- ire 3aşkanı Kurmay Albay Hüaıü Dag. DSP'li Uluç Gürkan. CHP'li Haydar CK-nak, ADD'liler ve" çok sa^yda yurtoj katıldı. Sanat- çılaı ayaküalkışlayan izle- yi «ler, "Tûrkiye laiktir. laik kaucak", "Susma,sustukça sıra sana gelecek", "Türkiye sizinle gurur duyuyor" slo- ganlannı attılar. Temsile ka- nlan Türkiye'nin ilk kadır. pilotu Sabiha Gökçen de ayakta alkışlandı. Gökçek'in yuhalandığı temsılde. Tokmak ve Yıl- dız'ın "Tansucuğum gekü" adlı yorumuna bazı izleyici- ler. "Tansucuğum gjtti dese- nizdaha iyi oJur" diyerek ka- tılmadı Sanatçılann "Çav BeHa" adlı şarkıya getirdik- leri "Çal hacı-çal bacı-çal ga- cı" yorumu, aralannda Oz- kasnak ile Dağ'ın da bulun- duğu ızleyicı topluluğundan yoğun ilgı gördü. CHP Genel Sekreter Yar- dımcısı Haydar Oymak, temsilı değerlendirirken "Son derece anlam >e değe- ri yansıtan. işte sanat bu di- yebileceğimiz bir oyun izie- dik. Toplumun sorunlannı çok güzel bir şekilde dik ge- tirdiler. Gökçek biraz da haklı galiba, olaylar ancak bu kadar çarpıcı ve öz vıırgu- lanabilinir dedi. RP'li Gökçek'in "fiskıye- U havıızlan'" ile "heykellere tiikürmesr de hicıvlerle eleştirildi. Temsil sonunda Genel- kurma> yetkılılerı, sanatçı- lan kutlarken hep bir agız- dan "Dag Basuıı Duman Al- mış" marşını söylediler. 6 Dalkavııkhık ve istismar'ANKARA (Cmnhuriyet Biirosu) - Başbakan Necmettin Erbakan'ın. yaklaşık 25 kişilik aile kafılesıy Ie 25. kez hacca gitmesine, muhalefetin ya- nı sıra kabinesinden de tepkı geldı. Muhalefet partileri lıderlennin sert bir şekilde eleştirdikkri Erbakan'a. Sağlık Bakanı Yıkhnm Aktuna da isim vermeden tepkı gösterdi. Aktu- na, Erbakan' ı üstü kapalı olarak eleş- tirirken "Dış göriinüşle Müslüman olunmaz. Siz defalarca hacca gidebi- lirsiniz, ama yalan söy liiyor, insanlan kandınyor, dini siyasi amaçlı kullanı- yorsanız kendinizi kandınrsınız" de- di. Aktuna, isim vermeden Erbakan ve bazı miUetvekillerinin haccı da "istis- mararacı" olarak kullandığı mesajı- nı verdi. Türkiye'nin, laik yapısıyla diğer Müslüman ülkelerden ve özel- likle Araplardan çok farklı olduğunu vurgulayan Aktuna, "Türkler, ırk,ge- lenek, görenek, yapı itibarıv la Arap- lardan çok farklıdırr dedi. Bazı sıya- setçilerin, halkın isteklerini yenne ge- ttrıyormuş gıbı görünerek ve halkı kandırarak "dalkavukhık" yaptığıru ve bunun en çok din istismarı şeklin- de görüldüğünü kaydeden Aktuna. sözlenni şöyle sürdürdü: "Mevcut anayasamn temel ilkeleri ve buna uygon çıkanlan yasalar, yö- netmeükler uygulanacaktır. Kimse bunu inanca karşıymış gibi gösterrne- ye kalkmasın. Kimse. kimseden daha Müslüman olduğunu iddia etmeye kalkmasın. İnancın ölçüsii. dtş görii- nüşle ölçülemez. Siz namaz kıiabilir- süıiz. oruç tutabilirsiniz. hatta defa- larca hacca gidebilir, kendinizi dindar gibi gösterebilirsiniz. Ama halkı kan- dınyor, yalan söv lüyor veva dini siya- si amaçlı kullanıyorsanız kendinizi kandınrsmız. Beni. insanlan en çok rahatsız eden de zaten budur. Din, si- v'aset malzemesi yapdmamalıdır. Bir ülkenin belli bir milli eğitinı politika- sı varsa o tavizsiz uygulanmahduf Daha sonra gazetecilenn sorulan- nı yanıtlayan Aktuna, bazı millerve- killerinın hacca giderken sergiledik- leri görüntülerin de laik Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmadığını söy- ledı. Bazı milletvekillerinin. kamera- lar önünde soyunarak siyasi şov yap- tığını vurgulayan Aktuna, "Bu, Tür- kiye'ye yakışıyor mu Allah aşkına? İnancının gereğini yerine getireceksen buradan giv sinle gider. orada üzerini değiştirirsin'' diye tepki gösterdi. Ecevit: Din sömürüsû DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de dün düzenlediği basın toplantısın- da, Erbakan'ın 25. hac seferi ile ilgi- li bir soruya, "Her kimsenin kendi takdirine bağüdır. Ama Savın Erba- kan ve partisi, her konuyu olduğu gi- bi, hac konusunu da istismar ediyor. Hac seferlerini bfle sömürü aracı ha- linegetiriyorlar" yanıtını verdi. Baykal: Siyasi gösteri CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, rmlletvekillerinin hacca giderken bu- nu siyasi gösteriş haline dönüştürdük- lenni vurguladı. Hacca giden bakan ve milletvekiUennin ihramlannı ha- vahmanında gıymelenni de eleştıren Baykal, "Esenboğa Havalimanında ihram gryiunesi, artık ölçünün iyice kaybediktiğini gösteriyor. İhramı ha- valimanında giyerek hacca giden hü- kümet üyeleri ve mületveldUeri, tarih- teki yerini almışlardır" dedi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Eşref Erdcm. parti genel merkezınde düzenlediği basın toplantısında, ül- kenin tam bir aşiret anlayışı ile yöne- tildiğini savundu. Erbakan'a "ibrik- çîbaşı''diyen Erdem, şöyle devam et- ti: "Dinin siyasete alet edilmesi. top- lumsal banşı tehdit eder hale gelmiş- tir. Demokrasi ve insanca vaşam öz- lemlerinin giderek vükseldiği, insan- lann bir dilim ekmek için çanıurlar- dasüründüğü bir ülkede. bir hanedan edasıyla 25. kez hacca giden Başba- kan'ı kamuoyuna şikâyet edjyorum" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yü- maz, Erbakan'rrt25. kez hacca gitme- sinı eleştirerek "Peygamber efendi- miz dahi bir kez hac ziyareti vnpmış- ür"dedi. Yılmaz, Erbakan'ın hac fa- rizesini 25. kez tekrarlamış otmasmın bu farizenin bir gereğı olarak görüle- meyeceğini kaydederek "Herhalde kendisi ülkede kalıp vaatierini yerine getirseydi daha hayuiı bir iş yapmış olurdu" diye konuştu. ANAP Genel Sekreteri YaşarOku- yan ise Müslümanlar için hali vakti yerindey se ve diğer şartlar yerine gel- mişse bir kez hacca gitmenin farz ol- duguna dıkkat çekerek Erbakan ve "şürekasının" hacca gidiş serüvenı- nın ne insanlıkla, ne Islamla ne de vıcdanla bağdaşmayacağmı vıırgula- dı. Cindoruk: Siyasi şov DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da Erbakan'ın, hacca gidı- şini "siyasi şova" çevirmesini ayıpla- dığım söyledi. Cindoruk, bir defa hacca gitmenin Allah'a karşı borç ol- duğunu vurgulayarak "Ötekiler nafi- le hacdır. Siyasi ve tkari amaçh vapü- dığı anlaşüıyor" diye konuştu. Önce- kı yıllarda hacca gidenlerin uçakta ih- rama girdiklenni de anımsatan Cin- doruk. "MiltetvekiDeriınizinvücııtva- pılarını bütün Türk halkı ögrenmiş oldu" diye konuştu. TÜSİAD'ın toplantısına katılan eski DGM Başsavcısı Nusret Demi- ralda ezanın Türkçe okunması görü- şünü yınelerken "Dini, yobazlann; Atatürk'ü de bölücü komünistlerin elinden ahp kendimiz değeıiendire- Bm" diye konuştu. Erbakan ve diğer siyasilerin hacca gidiş şekillennı de eleştiren Demiral."Hacca gittiler. Bu- nu da politik ortam içinde gösteriye dönüştürdüler. Günah vesevaplar giz- li kalmalı" dedi DİSK Genel Sekreteri KemalDay- sai RP'nin hac ziyaretini gösteriye dönüştürmesini eleştirdi. Telılikeli gîdiş MBaştarafı 1. Sayfada - getirmekle yetındı. Bu toplantıda Milli Eğitim, lçişleri v e Adalet bakanlıklan arasında görev da- ğılımı yapılırken. DYP kanadının yönetimınde bulunan lçişleri. Sağlık ve kadın \e aileden so- rumlu Devlet bakanlıklan birer genelge yayım- ladılar. Bu süreç içerisinde RP Grup Başkanve- kili ve Genel Sekreteri Oğuzhan Asütürk ile RP RiHThaylatr. E^bakan^tn kararlann attn«vimzaı bı»- le atmadığını, "kararlardan istediklerini uy gula- yacaklannı" açıklayarak parti tabanına mesaj v e- rirken, DYP de başlangıçtaki çizgisinden sapma gösterdi. MGK kararlannın "aynen" uygulana- cağını savunan DYP'nin il başkanlan toplantısın- da, yumuşatılması istenen kararlann "milletin içüie sinecek şekikle uygulanması'" görüşü dile getirildi. Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel ile dün yaklaşık 1 saat süren görüşmesınin ardından açıklama yapan Çiller, MGK kararlannın içeri- ğinin DYP'nin parti programından farklı olma- dıgını savunurken, "Biz her zaman bunlann ar- kasında olduk. Bu konuda hiç kimsenin bir şüp- hesi olmasın. Bunu yaparken, halkın gönlüne ve içine sinecek uvgulamalara özen göstereceği/" dedi. Hükümetin kararlılıkla MGK kararlannın uygulamasmı ve takibini yapacağını belirten Çil- ler. "Önümüzdeki günterde hükümet olarak ge- rekli girişimleri yapmaya devam edeceğiz, hem de bu konudaki denetim ve yasalann uygulanması konusunda kararuhğmuz siirecek" diye konuştu. MGK'nin en çok tartışılan kararlanndan 8 yıl- lık zorunlu eğitim konusu sulandınldı. MGK'nin. imam-hatip ortaokullan başta olmak üzere bütün meslek ortaokullannm kapatılması sonucunu doğuracak Dİan zorunlu eğitimin "ke- sintisiz" uygıılanması karanna karşm Milli Eği- tim Bakanhğı, bu konuda herhangi bir düzenle- meye gitmedi. DYP, RP'nin ikna edilebilmesi ıçın ilköğretimin ımam-hatipleştinlmesi sonu- cunu doğurabilecek "temel eğitimin ikinci kade- mesine Kuranıkerim ve Arapça seçmeli dersleri" konulması önerisini gündeme getırdi. Batı ülke- lerinde meslek eğitiminin erken yaşlarda başla- dığını savoınarak Avrupa ülkelerindekı eğitim sis- temini çarpıtan Erbakan. Almanya'dan uzmanlar getirileceği açıklamasmda bulundu. MGK'nin 26 nisanda yapılacak toplantısında. 28 şubat kararlannın uygulanması konusundakı çalışmalar ele ahnacak. MGK Genel Sekreteri Orgenaral llhan Kılıç, dün Dışişleri Bakanlığı Konutu'nda Çiller ile 1 saat 15 dakika süren bir SEfil görüşmeyaptı. lçişleri Bakanı MeralAkşener'in de katıldığı görüşmede. MGK'nin 28 şubat ka- rarlannın uygulanma durumu ve kurulun nisan ay ı toplantısının gündemine ılişkin konulann ele alındığı kaydedildi. Kılıç'ın, nisan toplantısında MGK'ye "irticai faaliyetlere karşı aunması gereken önlemter" ko- nusunda hükümetin yetersız kaldığı yolunda bir rapor sunabıieceği \eboylece 28 şubat kararia-- nnın tartışma gündemine aelebileceSıne ışaret edildı. MGK toplantısından bir gün önce Anayasa Mahkemesi'nin35.kuruluşyıldönümünedeniy- le yapılacak törenlerde irticai faaliyetler ve laik- lik karşıtı eğilımlere karşı mesajlar verilmesi bek- lenirken, Demirel ve Anayasa Mahkemesi Baş- kanı Yekta Güngör Özden'in bu konuda yanm- şar saat sürecek birer konuşma yapacaklan be- lirtildi. Genelkurmay Başkanlığı da MGK'yi izleyen 28, 29 ve 30 nisan günlerinde, bazı meslek ku- ruluşlan ve kitle örgütleri temsilcileriyle gazete- cilere Genelkurmay Karargâhı'nda brifing vere- cek. Ülkeye yönelen dış tehditlen içeren brifing- ler sırasında komutanlar, ülke içindeki geliş- melere iliskin sorulan da yanıtlayacaklar 181 ölü Dtş Haberler Servisi - Su- udi Arabistan'da hacı adayla- nnın şeytan taşladıklan ve kurban kestikleri bölge olan Mina'daki kamplardan birin- de yangın çıktı. Yangında Türk hacılanndanölen yada yaralanan olmadığı bildiril- di. Türkiye saati ile 11.45'te Türkiye, İran, Hindistan, Pa- kistan ve Endonezya'ya ait çadırlann bulunduğu kamp- takı İran kafılesine ait birça- dırda çıkan yangın sonucu 181 hacının öldüğü, 800 ha- cı ve sivil savunma görevli- sinin de yaralandığı bildiril- di. Görgü tanıklan ölü sayı- sınm 300'den fazla olduğunu belirttiler. Olayda yaklaşık 50 bın çadınn yandığı, böl- gedeki binlerce kışınin tahli- ye edildiğı behrtildı. Ölen hacılann Hmdıstan, Pakistan %e Bangladeşli olduklan be- lirtildi. Çıkış nedeni öğreni- lemeyen yangın akşam saat- lerinde kontrol altma alındı. Diyanet îşlen Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, karnp- takı Türk hacılara ait çadırla- nn da yandığını, ama Türk hacılardan ölen ya da yarala- nan olmadığını bildirdi. Hacı adaylannın Arafat v e Müzdelife'den sonra gelerek şeytan taşladıkian ve kurban kestikleri. Müzdelıfe ve Mekke arasındaki Harem sı- nırlan içinde 'küçük', 'orta' ve 'büyük şeytan'ın bulun- duğu Mina'daki çadırlarda çıkan yangın. saatte 32 kılo- metre hızla esen rüzgârnede- niyle Mina'nın kuzeyine doğru yayıldı. Yangın 25 ki- lometrekarelik bir alanda et- kili oldu. Polis, fotoğraf çe- ken, aralannda AA muhabi- rinin de bulunduğu tüm ga- zetecilerin filmlenne el koy- du. Hürnyet muhabin Bülent Demir de gözaltına alındık- tan sonra serbest bırakıldı. G U N D E M >İUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada lamak kaçınılmaz oldu. Gökçek, bir belediye başkanının nasıl olmaması gerektıği konusunda son derece yararlı işler yapı- yor. Bir de ilgilendiği alanlar dikkate alındığında, be- lediye başkanının nelerle ilgilenmemesi gerektiğini gösteriyor. Gökçek'in uygulamaları, bir bakıma, DYRP hü- kümetinin başkente uyarlanmışı: - Yargıyla kavgalı... - Basınla kavgalı... - Devletin öteki kurumlanyla kavgalı... - Başkentin ambleminden başlayıp kent girişine kadar her şeyiyle kavgalı... Kavgalar uzayıp gidiyor. Kendîsinin özel ilgi alanını şöyle özetleyebiliriz: Televizyon programlarının nasıl olması gerektiği ve sanatın-sanatçının nelerle uğraşmasının daha yararlı olacağının saptanması... Bunu yaparken de özellikle sonradan olma RP'li- ler gibi halkın arkasına saklanıyor. Bir düşünceyi mi eleştirecek; giriş-gelişme-sonuç hazır: "Halkın duygularıyla oynayamazsınız. Halkın inançlanna karşı gelemezsiniz..." Halk, kundakta çocuk ya... Bunlar koruyucu: "Sen uyu halkım, ben senin yerine her şeyi ida- reedehm..." Kendi düşüncelerine güveni olsa, "Ben böyle dü- şünüyorum. Senin düşüncen şu şu nedenlerie yan- lış " der. Onu demıyor, hemen halkı kalkan yapıp ar- dından bağınyor: "Dinelaf ettirmem, inananlara lafettirmem..." Neden ettirmez? Çünkü kendi edecek... Ne edecek? Yazının başında Gökçek'in seviyesine düşme- meye çalışacağımızı söylemiştik, onun gibi kendi- mizi kaybedip yutkunmadan yazmayalım... Zampiyon Gökçek... Gökçek'in üç yıllık zam karnesini özetleyelim: - Doğalgaz aboneliğine yüzde 62 bin 400 zam... Yanlış okumadınız, altmış iki bin dört yüz... - EGO biletine yüzde 650 zam... - Doğalgaza yüzde 819 zam... - Suya yüzde 740 zam... Gökçek'i yadırgamamak gerekiyor. Insan bu ka- dar zam yapınca, doğal olarak küfür ve hakarete dezamyapar... Anlaşmaya göre, Gökçek'in BOTAŞ'tan aldığı do- ğalgazın fiyatına yüzde 30'dan fazla ek yapmama- sı gerekiyor. Bu anlaşmaya niye uysun ki, anlaşrna Gökçek'ten üstün mü? Gökçek- belediye başkanlığını o kadar politik ha- le getirdi ki; örneğin, Çankaya ve Mamak beledi- yeleri CHP'nin elinde olduğu için, anakentin hiçbir olanağından yararlandınmadığı gibi, önceki yıllarda yapılmış yardımları da tahsil etmeye girişti... Ankara'nın değil, RP'nin belediye başkanı... Anakentin nimetlerinden kimleryararlanıyor? Kü- çük bir örnek vermekle yetinelim. Şeriatçı akımın öncülerinden Muradiye Vakfı'yla ilintili 50'ye yakın şirketin belediyeden aldığı ihalenin tutan trilyona yaklaşıyor... Kış ortası kaçak kömür denetimleri yapılıyor. An- laşıldı ki kömür kamyonlannın çoğu RP'li meclis üyesi Nuri Yüksel'in deposundan geliyor... TBMM, imar planlarında anakent belediyelerine olağanüstü yetkiler verilmesini reddetti. Ne gam, TBMM Gökçek'ten üstte mi? Geçen 18 mart gü- nü, bir "başkanlıkyaz/s;"yla, yetkileri üzerinealdı... Örnekler saymakla bitmez. Sosyal demokratla- ra Türkiye Cumhuriyeti'nin de simgesi başkenti ye- niden adına yakışır hale getirme görevi düşüyor. Iki yıl çabuk geçer. Şimdiden hazırlanmalan gerekiyor. Zira karşılannda oyunu kurallarıyla değil, kendi dayatmalanyla oynamak isteyen bir mantık var. Satırmetre uyarıyor, yazıyı bağlayalım: Iki yıl daha Melih Gökçek... Çek Ankara çek... Hacda siyaset • Baştarafı 1. Sayfada da Türk hacılara herhangi bir propaganda yapmadıkla- nnı. örgütlerinin Avrupa'da ikamet eden göçmen Müs- lümanlann haklan ve eği- timleriyle ilgilenen bir işçi kuruluşu olduğunu belirte- rek, hacda hiçbir siyasi ve ideolojik amaçlannın bu- lunmadığını öne sürdü. Hac mevsiminın son gûn- lennin yaşandığı Mekke'de esnaf birçok ürünün fiyatını arttırdı. Örneğin, daha önce Harem'e bir riyale yolcu ta- şıyan araçlar fiyatlannı ön- ce iki, sonra üç, daha sonra da beş riyale çıkardılar. Başbakan Necmettin Er- bakan ve ailesi, önceki gün akşam saatlerinde Cid- deden Mekke'ye geçerek Suudi Arabistan Kralı Fahd Bin Abdülaziz'in sarayına yerleştiler. Başbakan Erba- kan, eşi, çocuklan, damadı ve yakınlan dün sabaha kar- şı sarayın yanında bulunan Kâbe'ye geldiler. Erbakan ve beraberindekiler, umre tavafım yaptılar. Bu sırada Erbakan'a, Suudi Arabistan yetkililerinden bırinin refa- kat ettiği gözlenirken, Baş- bakan'ın çevresınde çok sı- kı güvenlik önlemleri alındı- ğı görüldü. Öte yandan, bugünden iti- baren Arafat'a çıkış başlı- yor. Bir anda ıki mılyon kı- şi Mekke 'yi terk edecek. S. Arabistan'da dördüncü felaket Haber Merkezi - Suudi Arabistan'da hac sırasında dün- kü olayla birlikte bugüne kadar dört büyük felaket yaşan- dı. Dün meydana gelen yangında 181 kışı ölürken 800 ki- şi de yaralandı. Hacdaki ilkolayı, 1987 yılında Humeyni tarafindan Mek- ke'ye gönderilen ve Hızbullah tarafindan örgütlenen tran- lı hacı adaylan çıkardılar. Humeyni'nin kışkırttığı hacı adaylan. arabalan ateşe verdi, önlenne çıkan bütün engel- leri > akıp yıktılar. Olaylarda 402 kişi öldü. 5 Temmuz 1990'da Stıudi Arabıstanlı yetkililerin acizli- ği yüzünden El Muaysem Tüneli'nde sıkışma yaşandı. tki yönden de geçiş olan tünelde izdiham yüzünden sıkışan 447'si Türk 1426 hacı adayı havasızlık ve ezilme sonucu öldü. Üçüncüolay ise 25 Mayıs 1994'temeydanageldi. Bu kez de diizensizlik facıaya yol açtı. Mekke şehnndekı Kâ- be'yı ziyaret eden 182 hacı. şeytan taşlarken çıkan izdiham sonucunda öldüler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear