22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 NİSAN 1997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Zonguldak Y 12 Antalya Butun bölgelenmız çok bulutlu, Marmara'nın batısı ve kuzey Ege kj- yıları dışında tum yurt yağışlı geçecek. Yağış- lar yağmur yer yer sa- ğanak, ıç Ege ıle Batı Karadenız'ın ıç kesım- lennde karla karışık yağmur şeklinde ola- cak. Hava sıcaklığı yur- dun batı kesimlerınde azalacak. Ötekı yerier- de onemlı bır değışıklık olmayacak Londra B 14 Atına 14 Paris Roma Beıiin Amsterdam Madrıd Sofya Brüksel B B Y B B B B 15 17 12 11 20 7 12 Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn B B K K B Y Y 20 2 1 -2 10 8 11 Budapeşte Y 11 Münih 11 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Şam «8»^ B B B Y B B B B B 4 17 14 6 16 15 18 28 25 Açık Parçalı bulutlu Sısl BU Ltlü k Çok bulutlu YağmurtT Kariı . Gök gurültulu G Ü N C E L CÜNE\TARCAYIREK • Baştarafı 1. Sayfada Ama iki aya yakın zamandır siyasetin, sokağın, med- yanın gündeminde 28 şubata koşut değışik "beklentı- ler" konuşuluyor. Başlıcası; rejıme müdahale gündem- de, zamanı belli değil. 28 şubat toplantısından sonra giderek artan dozda- kı söylentıleri, Cumhurbaşkanı Demirel de dile getiri- yor: "Türkiye açıfc açık darbe tartışıyor. Yanı bu kadar so- kağa düşmüş bir laf bu; darbeyi tartıştıkça demokra- sıden uzaklaşıyorsunuz. Darbeyi tartıştıkça kendi göz- bebeğimiz olan Silahlı Kuvvetlerimizin üzerine bırgöl- ge koyuyorsunuz. Sankı demokrasi ıçın bır tehlike teş- kil edıyortarmış gibi birgölge koyuyorsunuz; bunlarya- pılmamalıdır." Evet, bizler de "Yapılmamalıdır" diyoruz. Ne çare, darbe soylentilennin ortaya çıkmasına, hatta giderek güçlenıp yayılmasına neden olan, ne askerler ne med- ya ne ötekı partiler ne de demokratik kuruluşlar. O halde kımlersöylentilerin pekişmesine yol açıyor? Yanıt bulmaya, ızlenen olaylaryeterfi. Kapalı MGK'de Takkeli Başbakan'ın davranışlarıyla toplantıdan son- ra kamuoyuna yaptığı açıklamaları, lütfen şöyle bır anımsayınız. MGK'de övgü ve onay... Dışanda kararlan karalama. Ikınci etken: Tabii şaibeli davranışlar. Takkeli'yi yu- muşatmaya çalışır görün, sonra "lcabına bakanz" gi- bi bir polıtıka izlemeyi manfet say. Bu ikı kafa sayesinde müdahale söylentıleri canlılı- ğını koruyor. Ne yapıldı ki? Cumhurbaşkanı, basında tam metin açıklanmasın- dan önce 28 şubat kararlannın "genel olarak içeriğin- de kanunlan uygulayın vesaire gıbi kısımlarolduğunu" söylüyor. "Karşı çıkacağını varsaymayı havsalama sığdıramı- yorum" diyor. Kimın? Takkeli'nin. "Biz bunları uygula- mayız diyebilir mi kimse "diye soruyor. Takkeli, "Hep- sini uygulamam" diyor. Takkeli ıle Şaibe'nin ıkıyüzlü ve kaypak politikaları- na karşı ortamı yumuşatmaya çalışıyor Cumhurbaşka- nı. Ne ki, 18 maddelik paketin büyük bölümü hükümet- teki DYP kanadının hissesine düşüyor. Buna karşın topu topu eyleme benzemeyen bir iki silik davranış: içişlerı Bakanı Akşener'ın ırtıca faaliyetleriyle ilgili genelgesiyle önümüzdeki günlerde "uygulamalan gö- riışecek" valıler toplantısının dışında iki aydır ne yaptı bu hükümet? Örneğın, kesintisız 8 yıl sorununu çözebildi mi? Mil- lı Eğıtım Bakanı, Şaibe ıle Takkeli emrınde o formülden bu formüle dön baba dön! MGK'de 8 yıl sorunu açılırsa Takkeli Başbakan aca- ba direnebılecek mi? Ya da yeni yeni bıçimlerde imam- hatıpteıikonumayı sürdürecek cesareti bulacak mı? Ya Şaibe? Esip savuruyor, askerien okşamak için aklından geçmeyenleri söylüyor. Takkelı'ye karşın 8 yılı istenilen .ıvartıda savunabilecek mı? Sorunlar bir ay daha ertelenmez, 26 nisandaki MGK'de "sorunlar tekraraçılırsa" laik cumhuriyeti ko- rumaya kararlı olanlarla karşı cephede buluşanlar ara- sında çetin tartışmaların geçmesi olası. Cumhurbaşkanı Demirel deönceki konuşmalarında bu beklentiyi doğruluyor: "Önlemlerin uygulanmama- s/ söz konusu olmaz." Takkeli kararlara dırenmeyi, Şaibe kaypak politika- lan sürdürürse 26 nisandan sonra "müdahale" söylen- tilerinın azalacağına inanabilir mısıniz? Programın ikınci bölümü var: TSK, 28-29-30 nisan- da, iş dünyasından medyaya değin brifingler düzenli- yor. Sıyasette ve rejim üzerindeki gerginliği kaldıracak tek yol görünüyor: Hükümetın ıstifası! Inanın, o gün "malum gerginlik" att düzeye inecek. Veziroğlu: Refah'm hesabıyanlış UFUKTEKİN ADANA - Banş Partisi (BP) onursal liden Ali Hay- dar Veziroğlu, Türkiye'yi karanlık yerlere götürmeye çahşmakla suçiadıği RP'ye "Yüzde 20 oyla Türkiye'yi Iranlaştıramazsın,yanltş he- sap yapma" dedi. BP'nin Adana Uğur Mumcu Alanı'ndaki mitin- gıne coşkulu bir kalabalık katıldı. "İrticaya hayır", "Türkiye laiktir, laik kala- cak" sloganlannın atıldığı mitingde, Alevi deyişleri ça- lındı, türküler söylendi, ha- laylarçekildi. Mitingde konuşan Alı Haydar Veziroğlu, 1995 ka- sımında başlattığı mücade- lenin tüm engellemelere ve "kurt kapanlanna" karşın bugüne dek sürdüğünü söy- ledi. Sağ ve sol arasında yaşa- nan kav gayabugün hâlâ par- tilerin başında bulunan 1i- derlerin neden olduğunu öne süren Veziroğlu, "O li- der geçinen insanlar, demok- rasiyi götüriip paketledüer ve askere ihaie ettiler. Bu K- derler hep böyle yapnuşiar- dır" diye konuştu. Ali Haydar Veziroğlu, Doğu ve Güneydoğu soru- nunun bugünkü liderler yü- zünden büyüdüğünü, irtica konusunun da yine askere ihale edildiğini öne sürdü. Emniyet operasyonunda • Baştarafı 1. Sayfada ve RP tarafından sessiz kalı- narak desteklendi. RP grubu- na sunulan bilgi notu şöyle: "Alaaddin Yüksel, gezi sıra- smda İranlı yetkililerle görüş- rae öncesi Erbakan'a bir istih- barat bilgisi verdi. İstihbarat- ta İran'ın Türkiye'ye yönelik PKK sızmalanna gözyumdu- ğu savunuluyorve Iranhyetid- lilerin bu konuda uyanlması gerektiğinin alt ısrarla çizili- yordu. Erbakan da bu bilgiler doğrultusunda görüşmelerde İranlıyetkililereçoksertveha- karete varan ölçüde uyanlar- da bulundu. İranlı yetkilikr. Erbakan"ın bu konuşmalan- na çok bozuidular. Hatta gö- rüşmelerde yer alan RP'li ba- kanlar bile hayret ettiler. Gö- rüşmenin hemen ardından YükseL heyette bulunan bazı yetkililerle sohbet ederken "Sayın Erbakan gerçekten Türkıye'nin başbakanı gibi hareket etti. Ben bile bu kadar beklemiyordum. Ne gereki- yorsa onu söyledi' diye konuş- tu. Ancak Türkiye'ye döndük- ten sonra tam tersi hareket ederek Erbakan'ı askeriere jurnal etti. Askeriere Erba- kan'uı emnivetin isü'hbaratla- nnı hiçe saydığı \e görüşme- lerde İran ik hiçbirsorun yok- muş gibi davrandığına ilişkin şikâyetierde bulundu. Bir kar- deş, iilke ile aramızı bozacak şekilde Başbakan'ı yanıltan, sonra da yanlış bilgileıie ken- di Başbakanı askeriere şikâ- yet eden bir bürokrann emni- yet teşkilatının başında kal- nıası kabul edilemez." RP'nın "istenmeyenbûrok- rat" tavnna rağmen Yük- sel'in Çıller ve Akşener' ın ka- rarlarıyla görevden alındığı, Erbakan'a da önceden bilgi verildıği öğrenildi. 'Sorunu sflahsız kuvvetler çözecek' AYŞE SAVTV A\KARA - DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Ç0- ler'in gözden çıkardığı Sağlık Baka- nı Yüdırun Aktuna. "Eğer bir müda- haleolmasını Lstcmiyorsak; RP,ya ka- rarlann gereğini yerine getirmeli ya da hukümetten çekilmeü" dedı. Çiller'in. "Yasusyadaçekgit" söz- lerinin ardından, gerekirse her an ba- kanlıktan isrifa edebileceğini söyle- yen Aktuna, Milli Güvenlik Kuru- lu'nun (MGK) nisan ayı toplantısına doğru yoğunlaşan "askeri müdahale" söylentilerini değerlendirirken, "MGK kararlan muüaka uygulan- malı. Biryerden sinyal alarak konuşu- yordeğilbn, aklımla. mantığımla,ola- caklan değerlendiriyorum" dedi. Hükümet karşıtı bakanlara karşı Genel tdare Kurulu'ndan (GtK) bıl- diri çıkaramayan DYP lideri Çiller, muhaliflere taban aracılığıyla baskı yapmak amacıyla il başkanlannı top- luyor. Çiller. isyancı bakanlara "ko- nuşma vasağuu" fiilen uygulatmaya çalışırken, Sanayı ve Ticaret Bakanı YahmErezile Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna'nın. koalisyonu devirmek için DYP içindeki hareketi güçlendir- me çabalan da sürüyor. Yalım Erez, DYP liderinin, kurmaylan tarafindan yanlış yönlendirildiğini savunarak. ''D^'P Başkanlık Drvanı'nı devirmeye çalışüklanm" açıklarketı, Aktuna da. Çiller'in uyansını dikkate almaya- caklannı bildirdi. Yıldınm Aktuna, hükümetin 28 şu- bat tarihli toplantıda alınan kararlann gereğini yerine getirip getirmediği- nin değerlendirileceği 26 nisandaki MGK toplantısı öncesinde yeniden tırmanan gerginliği Cumhuriyet'e değerlendirdi. Askerlerin "darbeyan- üsı" olmadığını kaydeden Aktuna, Gehelkurmay Başkanı Orgeneral Is- mail Hakkı Karadayı'nın. "Sorunu sflahsız ku\'vetier çözmeü" sözlenni ammsatarak. "Yani gerginliği siyasfler çözmeli. Bunun için de hükümet MGK kararlannı eksiksiz uygulama- h" diye konuştu. Aktuna, Türk Silah- lı Kuvvetleri'nin rejimin teminatı ol- duğunu vurgularken. U RP, MGK ka- rarlannı uygulamazsa ne olacak" so- rusuna, "Bunu önümüzdekigünlerde bep biıüktegöreceğiz'' karşılığını ver- di. Aktuna, "Uyanlannız amnda bir yerden sinyal ahnanız mı yauyor" so- rusuna, "Hayır, ben bu uyanlan. ak- lımla, mantığımla, bazı gerçekieri gö- rerekyapıyoruın,buıılarkişjselgörüş- krim" diye konuştu. Kendısı için hü- kümet değil. Türkıye'nin önemli ol- duğunu vurgulayan Aktuna. "Benim için en önde Türkiye gelir, koltuk önemU değil, gerekiyorsa, kottuğu ya- nn da btrakmm" görüşünü dile ge- tirdi. MGK kararlannın Türkiye'nin gerçeği olduğunu kaydeden Aktuna, "Türkiye suoşıyor. Bu sıkışma nokta- sında. eğer demokrasiye yönelik bir müdahale olmasını istemiyorsak, so- runa çözüm bulmak zonındayiz. RP, yüzde 9O'ı Atatürkçü,laik olan halkın isteklerini yerine getirmiyor. RP bu kararlan.ya istemese dahi uygulama- lı ya da hukümetten çekilerek, uygu- lanmasına zemin hazuiamalıdır. Bu zorunludur" diye konuştu. İnterstar televizyonunda yayımla- nan "Kırmızı Koftuk" programına da dün konuk olan Aktuna. Genel Baş- kan Tansu Çiller'm. kendısine. "hü- kümet konusunda konuşmama uyan- sında bulunduğunu" anlatarak sözle- rini şöyle sürdürdü: "Saym Çiller, MGK kararlannın uygulanacağuu söyledi. Ben de kendı- sine, 'O halde kaygılanmayın ben de aynı şeyleri söylüyorum, bunlar kişi- sel görüşlerim'dedim.Ama Sayuı Çil- ler, hükümetin devamı konusundaki kararlan genel idare kurulunun \ere- büeceğini söy ledL .\ma sonuçta biz si- yaset yapıyoruz. Eğer kendi görüşle- rimizi söyİemezsek, nasıl siyaset şekü- lenecek? Türkiye'deki siyasi paritiler- debir liderlersultası \ar. Herkes. lider- den korkuyor. Bunu sadece kendi par- tim için soyk'miyomm. bürün parti- lerde var. Sanki lidere eleştiri getirin- ce, o partiye karşıymışsm gibi bir ha- va estirüiyor." Sanayi ve Ticaret Bakanı Erez'le, ayn. ama aynı düşünceyle hareket et- tiklerinı kaydeden Aktuna. askerler- le bir eylem birliği içınde olmamak- la bırlikte, demokrasi ve rejimin konınması düşüncelerini paylaştık- lannı söyledi. c Hacca çok gitmek riyakârlık' Hacda karaborsa YUSUFÖZKAN ANKARA - TBMM tarihinde ilk kez 5 bakan ve 60'tan fazla milletve- kilinin Mekke'ye gitmesinin yankıla- n sürerken Başbakan Necmettin Er- bakan ve bazı milletvekillerinin bir- den fazla hac yolculuğu gerçekleştir- meleri tepkiyle karşılandı. Eski Devlet Bakanı ve Diyanet tş- leri Başkanı Lütfü Dogan. hacda ih- ram giyen kişinin, yemin etmiş sayı- larak toplumla ilgili konularda daha adil davranmasının beklendiğini vur- guladı ve "Türkiye'nin açmazlan bu kadarçokken, nafileden hacca ghmek riyakârlıknr" dedi. Bakan ve millet- vekillerinin ardından. Erbakan da 25. kez "haa" olmak üzere bugün Mek- ke'ye hareket edecek. THY uçağıyla yapacağı yolculukta Erbakan'a yak- laşık 10 RP millîtvekilinin eşlik et- mesi bekleniyor. Milletvekillfirinin hac çıkarması tle ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Doğan, hac sırasında mıl- letvekillerine indirim yapılmasının, "kendi vicdani" sorunları olduğunu söyledi. Hacda ihram giyilmesinin amacı- nın dünyevı hırslardan uzaklaşmak ve nefse egemen olmak anlamına geldi- ğini vurgulayan Doğan, "Onu giyen, küçük iş yapmayacağına söz \eriyor. Oraya gidenler. siyasi alanda. kendi hayaüannda. topluma. millete yararlı oiunan konularda daha adil davran- mak zorundadır" dedi. Haccın. kişi- nin "kendi helal parası" ile gerçekleş- tirilmesi gerektiğme işaret eden Do- ğan. gitmeden önce de diğer insanlar- la "heblleşilınesr gerektiğini bildirdi. Mıllervekıllerinin. "nafileden hac- caghmekten daha büyük yasal sorum- luluklan bulunduğunu" belırten Do- ğan. "Bu sorumluluklan yerine getir- diklerinde daha çok ecir alacaklanna inanıyonım" dedi. Daha önce "hacı" olan millervekillerinin toplumsal, si- yasal alanda büyük sorunlann olduğu • bir döncmde yeniden hacca'gffiıesinî eleştiren Doğanşunlan söyledi: "Tür- kiye'nin açmazlan bu kadar çokken nafikden hacca gitmek riyakâriıknr." • Baştarafi 1. Sayfada udi Arabistan yetkilileri ile yapılan görüşmeler sonunda kutsal toprak- lara geldığıni söyledi. Diyanet'ın hac organizasyonunun en güvenli ve en ucuz sistem olduğunu vurgula- yan Yılmaz şöyle konuştu: "Biz toplam 1765 dolar alryoruz. Oysa dolandmlan hacılardan yakla- şık 2 bin 450 dolar alınmış ve sefil edUmişlerdir. İşçi ve kasaplardan da 700 ile 1200 dolar arasında masraf adı altında para alınmıştır." Hac yolsuzluğunda Suudi Arabıs- tan'ın lstanbul Başkonsoloslu- ğu'ndan alınan işçi vizelerinin kul- lanıldığı öne sürüldü. İşçi vizesi olan hacı adaylannı genellikle yaşlı in- sanlar ve kadınlar oluşturuyor. Su- udi Arabistan'ın ise 40 yaşından bü- yükleri ve kadınlan işçi olarak ka- bul etmediği bildirilirken adaylann. "vizeiermin getÇCk olduğu iddia edil- di. Suudi Arabistan'dan bır heyetin önümüzdeki günlerde lstanbul'age- lerek konsoloslukta konuyla ilgili bir inceleme yapacağı öğrenildi. Hac görevini yenne getirmek için Mekke'de bulunan DSP Trabzon Mıllervekıli Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Suudi Arabistan'ın Türk ha- cı adaylanna dağıttığı "Hac Rehbe- ri" kitapçığının, laiklik karşıtı pro- paganda niteliği taşıdığını söyledi. Türk, bu konuyu Türkiye'de günde- me getireceğini belirtti. Bu yılki hac organizasyonunda Diyanet Işleri Başkanlığı'nabağlı 2 bin 446 kişinin görevlendırildiğini anlatan Yılmaz. 200-220 kişiden oluşan kafilelenn her birinde 4 din görevlisi ve bır kafile başkanı bulun- duğunu. 40-50 hacı adayına bir din görevlisinin hizmet verdiğini kay- detti. Yılmaz, Diyanet Işleri Başkanlı- ğı'nın Mekke ve Medine'de 24 saat hizmet sunan birer hastane kurduğu- nıvaynca Mekke'de 8 sağlık ocağı. MeÖîne'de de 3 saghk ocağı olmak üzere 11 sağlikmerkezmindegece- li gündüzlü hizmet verdiğini kaydet- ti. F-16'ların anahtarı Türkiye'de Sürekli Aydınlık İçin Susuriuk Zırıltısı • Baştarafı 1. Sayfada Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'nin (TAt) Ankara yakınlanndaki Mürted hava üssün- de yine ABD ortaklığı ile ürettiği ilk parti 160 adet F-16 uçaklanna takıldı. TAl tesis- lerinde ikinci parti 80 adet F-16 uçağının ya- pımı ise sürüyor. Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile ikinci parti F-16'lann elektronik savaş sistemleri- ne talip olan Mikes firması arasında geçen yıldan itibaren hisse devri sorunu yaşanıyor- du. Mikes fîrması, taahhütlerini yerine ge- tirmediği gerekçesiyle yine yerli Kavala grubunun hisselerini satın alırken yabancı ortağı Amerikan Lockheed Martin firması- nın hisselerinin bir bölümünü de "usulsüz" olarak satın aldığı savıyla suçlandı. SSM. Mikes'in hisselerinin bir bölümüne sahip olan Destek fırmasından, kendisi üzerinde gibi görünen ancak gerçekte Amerikan or- tağına ait olduğunu savladığı hisselerin Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendırme Vakfı'na (TSKGV) ya da bir başka Türk kuruluşuna devrinde ısrar etti. Mikes ile Ka- vala grubu arasında hisselerin devrine iliş- kin dava sürüyor. 4 Elektronik savaşta miffileştik^ SSM, Destek grubu ve Lockheed Martin arasında yapılan müzakereler sonunda Amerikan finnasının elektronik savaş sis- teminin üretiminde yüzde 46 olan hissesi TSKGV'ye geçti. Kalan hisseler ise Mikes, Destek grubu ve küçük bir miktar ile Kava- la arasında bölüştürüldü. Imza aşamasına gelen anlaşmaya göre Lockheed Martin elindeki hisselerin tümünü 9 ay içinde TSKGV'ye tîansfer edecek ve buna karşı- lık bir ücret ödenmeyecek. Bu anlaşma ile Türkiye yabancı ortağının tüm hisselenni ele geçirerek, kntik yabancı kaynaklı bir teknolojide yüzde yüz söz sahibi oluyor. Anlaşma ile Türkiye elektronik savaş sıste- minde bağımsızlaşıyor ve kritık bir tekno- lojiyi ulusal hale getıriyor. Savunma sana- yii çe\Teleri. Mikes'in bağımsız bır firma olarak gerektiğinde elektronik savaş siste- mi üretiminde yabancı firmalarla lisans an- laşması yapabileceğine işaret ederken Mi- kes ve Aselsan'ın ortaklaşa olarak elektro- nik savaş sistemi üretme yeteneğine sahip olduklanna işaret ettiler SSM ile Mikes arasındakı tartışmalı his- se devri sorununun aşılması ile bu firma ikinci parti F-16 uçaklanna elektronik savaş sistemi ihalesine katılabilecek ve yine Isra- il'in modemize edecegi Türk F-4'lerinin sa- vaş sistemlerini üretme şansını arttırmış ola- cak. Türkiye ikinci parti F-16 uçaklanna. ilk parti 160 adet F-16'dan farklı olarak füze ıkaz sistemi konuşlandırmayı da planlıyor. Bu amaçla Aselsan'a 60 milyon dolarlık proje için ihaleye çıkma yetkisi verildi. Elektronik harp sistemi radar güdümlü füzeler için kullanılıyor. Bu radarlar flize- leri yönlendiriyor ve düşman füzelerini tes- pit ediyor. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Uzmanları Kurulu'nda. Kurulun başkanı Abdullah Aslan'a 31 mart günü apar topar durum bildirildi: "Kopenhag Büyükelçiliğimize Maliye Müşaviri ola- rakgidiyorsunuz. 7 nisanda göreve başlamış olun..." Atama nasıl? Vekâleten... Bu yönteme alıştılar. Koltuğu vekâleten boşalt, ve- kâleten doldur. Bu anlayıştan asil biryöntem de bek- lenmez... Aslan, 1964 yılında Maliye Bakanlığı'nın açtığı sı- navı kazandı. O günden bu yana bakanlık bünyesin- de pek çok görevde bulundu. En son 30 Kasım 1994'te kurulun başına "müşterek karamame" ile atandı. Bir bürokrata 33 yıllık hizmetten sonra, "Yedi gün içinde koltuğu boşalt" deniyor. Yedi nisanda Kopenhag'da olması gereken As- lan'ın yolluğu sekiz nisanda çıkıyor. Sen git, masra- fın arkadan gelsin... Aslan'ın görev pasaportu da yok... Olsun, önemli değil. Yeter ki bir an önce o koltuk boşalsın, yerine Malı Ye..affedersiniz Maliye Baka- nı'nın istediği kişi atansın... Kopenhag Maliye Müşaviriiği koltuğu iki yıldır boş. Yani, acilen doldurulması gereken bir kadro da de- ğil... Aslan, Kopenhag'a değil idare mahkemesine git- ti. Durum, tıpkı Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel'inkine benziyor. Son dönemde idare mahke- melerinde açılan bu tür davalann sayısı yüzlü rakam- laria ifade ediliyor. Aslan'ın avukatı Prof. Metin Günday, mahkeme- ye başvuru dılekçesini hazııiamakta doğal olarak zor- lanmadı. Zira, uygulamanın hukukla bağdaşır yanı yok... Konunun biraz ayrıntılanna inelim. Maliye Bakan- lığı'nın arşivınde, taze bir mektup var. Mektup, nere- de beleş bulursan oraya "kon ya" mantığını güden- lerin etkin olduğu bir ilin RP yönetiminden geliyor. Hesap uzmanlannın burada yaptığı incelemeden rahatsız olmuşlar. Neden? Çünkü burada "yükselen" kişi ve kuruluşlann sev- mediği bir şey var: Vergi vermek... Biryolunu bulup devlet işleyışınin dışında anlayış- lariayurtiçi-yurtdışı çalışmalaryapan kurumlar hesap vermek istemiyoriar. Burada bır parantez açalım. 35 milyon seçmenin olduğu Türkiye'de, vergi mükellefi sayısı 6 milyon... Türkiye tarn bir kaçırma cenneti. Istediğin kadar vergi kaçır... Zaten vergi kaçıramazsanız aklınızı ka- çınyorsunuz... Mantık, vergi verene çullanma, verme- yene '7a//"lanma... lyi çalışan bir hesap uzmanlan kurulu da doğal ola- rak bu mantığın istemeyeceği bir kurum olur. Sınav dönemi... Gelelim konunun ikinci yanına... Bakanlık yedi mayısta sınav açmayı planlıyor. Son anda bir değişiklik olmazsa bakanlığa yeni eleman- lar alınacak. Alınacak elemanlan yasa gereği "jüri" belirliyor. Ancak, Refah mantığının nasıl bir jüri istediği, Baş- bakan'ın, eğitım ve sağlığa büyük yatınmlar yapan izzet Baysal'a yönelik tavnndan anlaşılıyor: "RP çizgisindekiler arasında adil seçim..." RP'li bakanlar, "devletin çarkına..." diyor, "istedi- ğimiz adamlan yetiştiririz, yasal olmazsa dayatma- sal olur"... Devletin kurumlannı RP'nin çalışma gruplan hali- ne getirmeye girişen bu mantığa. yargının da söz ge- çirmesi oldukça zor görünüyor. Çünkü, bir hüküme- tin yargı kararlannı uygulaması için önce yargıya say- gısının olması gerekli. Adamlar, yargıya saygılı değil, yargıdan kaygılı... "Hak"\\ olmanız yetmiyor. Kafaya koydularsa, ne yaparsanız yapın, "kapan"dasınız. Bu mantık karşısında Aslan'ın koltuğuna dönmesi zor. Önünde iki yol var: Kopenhag... Kapanhak... RP'den Mısır savunması ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Başbakan Necmettin Er- bakan'ın, Mısır'da bir gazete- cıye verdiği demecinin Yargı- tay tarafından ıncelemeye alın- ması RP kurmaylannı telaşlan- dırdı RP Genel Başkan Yar- (Her gece saat t a m 9'da.) Demokratikleşme konusunda derdiniz mi var? Ülkedeki olaylar karşısında hazım zorluğu mu çekiyorsunuz? "Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık"tan başka hiçbir şey iç sıkıntınızı gideremiyor mu? Size, her gece saat tam 9'da, akşam yemeklerinden hemen önce ya da hemen ' sonra kullanabileceğiniz, olağanüstü eğlenceli ve çok amaçlı bir demokrasi makinesi öneriyoruz: "Susuriuk Zırıltısı". Bu şahane alet, salladığınız zaman "şakada şukada" ses çıkarma özelliğine sahip olduğu gibi, aynı zamanda gövdesine eklenmiş bir de düdük barındırmaktadır. Ayrıca -şekilde görüldüğü gibi- başını döven yurttaş biçiminde olup, günün anlam ve önemine de uygun düşmektedir. Isteme Adresi: Uzunçarşı Cad. 251 Eminönû-lstanbul Tel: (0-212)511 1133-522 22 51 Erbakan'ın hedefi belediyeleri güçlendirmek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan. yeni- den yapılanma paketine yerel yöne- timlerin daha güçlü ve etkilı konuma getirilmesini amaçlayan projeleri de aldı. Erbakan'ın muhalefetten de des- tek istediği projeye göre, merkezi ida- renin yetkilerinin önemli bölümü be- lediyelere devredilecek. Kısmi vergi ihdas yetkisi verilmesi planlanan bele- diyelere, kültür, sanat ve eğitim hiz- metleri de devTedilecek. Hükümetin büyük ortağı RP'nin. kamu yönetiminin yeniden yapılandı- nlması konusundaki çalışmalar ve öneriler paketinde, "MahalK hizmet- lerin ifası için mevcut mahalli meclis- ler daha etkin hale getirilecek ve yeni meclisleroluşturulacaktır T> denildi. Pa- kete göre, il genel meclisleri daha güç- lü ve etkili hale getirilecek; taşra teş- kılatlan üzerindeki etkileri arttınlacak. Belediyelere henüz devredilmeyen ve kırsal alanda bulunan ildeki bütün hiz- metlerin (ilçe yollan, köy hizmetleri, eğitim, kültür, sağlık, spor, trafik, sos- yal tesisler, çevre.vb.) programlanma- sı, uygulanması ve izlenmesi il özel ıdarelerince yapılacak. Sadece büyük barajlar, otoyollar, demiryollan hiz- metleri merkezi idarece yürütülecek. Ancak, bunlann izlenmesi ve kontro- lünde il özel idareleri etkili olacak. Va- li, il meclisinin başkanı olarak kala- cak. RP'nin paketine göre, kaymakam- lann başkanlığında, köy muhtarlan, il- çeden seçilen il genel meclisi üyeleri ve demokratik kitle örgütü temsılcile- rinin katılımı ile "ilmecüsleri" oluştu- rulacak. Il meclisleri, köye gidecek bü- tün hizmetlerde etkili ve yetkili ola- cak. Genel bütçeden ilçe arazi genişli- ği, köy nüfusu. gelişmişlik durumuna göre pay alacak. İl ve ilçe meclisleri arasındaki yetki ilişkisi yasayla belir- lenecek. Belediye başkanlıklan ve belediye meclisleri daha güçlü ve etkili hale ge- lecek. Belediyelerin. faaliyet alanlan daha genişletilerek, şehir içi trafik hiz- metleri. spor tesisleri. sosyal hizmet tesislen, çevre koruma hizmetleri be- lediyelere devredilecek. Kültür hiz- metleri. sağlık hizmetleri ve eğitim ku- rumlan da aşamalı olarak belediyele- re aktanlacak. Belediyelerin kaynakla- n arttınlacak. Bu çerçevede, gerekli anayasal düzenlemeler yapildıktan sonra yerel yönetimlere kısmi vergi ih- das olanağı tanınacak. Yerel yönetimler projesinde aynca il belediye birlikleri kurulması da öngö- rüldü. Buna göre, il belediye birlikle- ri büyükşehir statüsüne benzer yapıda kurulacak. Il belediyeleri de büyükşe- hir statüsüne benzer bıçimde örgütle- necek. Bir ildeki bütün belediyeler bir çatı altında toplanacak. Birlik başkanı il merkez belediye başkanı olacak. Bir- liklere genel bütçeden pay verilecek. tl belediye birlikleri, ilçe ve belde bele- diyelerine personel, araç-gereç, proje gibi konularda destek verecek. Her il kendi personel gereksinimini kendisi organize edecek: iller arası kadro nak- line son verilecek. Başbakan Erbakan'ın. "BüyükTür- kiye Projesi" olarak gündeme getirdi- ği, ancak kaynağı konusunda hiçbir sağlıklı kalem göstermediği projelerin belli başlılan şunlar: # 1960 kilometre doğalgaz'boru hattı # 2 LNG terminali # 48 hidroelektrik santralı (5769 MW) # 14 termik santral (1400 MW) # 12 otoyol (4334 kilometre) # 10 adet bölünmüş yollar (2816 kilometre) 0 4 tüpgeçit (Boğaz'da) # 2 hızlı tren # 25 havaalanı # 5 büyük kompleks # 5 bölgesel kompleks. dımcısı Rıza Uhıcak, dün par- tisınin genel merkezinde dü- zenlediğı basın toplantısında, Erbakan'ı savunurken, basına da çattı. Llucak, Erbakan'ın Mısır'da bir gazetede yer aldı- gı bildinlen konuşmasının ta- mamen senaryo olduğunu ıleri sürerken, "Bazı çevreler. son günlerdekienteresan buluşlan- na bir yenisini daha eklediler. Türkiye'de matzeme kalmaym- ca, zamana yolculukyaptuar, 4- 5 sene önceki defterieri tozlar arasından çıkanp. uyanık mu- hasebeciedasıyla taradılar" di- ye konuştu. Llucak, muhalefetı eleştirir- ken. "Baalan kendini Neron, Türkiye'yi de yangm yeri otir rak görüyor. Bu kafayla, yok olup gkfcrken. ülkemizi de ha- rap ederek. ghmek istemekte- dirter" dedi. Llucak şunlan söyledi: "Bugüne kadar kah- raman ordıunuza etmediği ha- karet kalmayan belli odaklann kakmşorkn. bugün orduya la- iklik-din düşmanlığı-demokra- si adına methiyeler düzmekte. önlerine kırnıızı hahlarsererek, darbeye daM-tiye çıkarmakta- dırlar. Bu ikiyiiylülüktür." ÇYDD'den tepki ÇYDD Genel Başkanı Tür- kân Saylan, genel merkez ve tüm şubeler adına yaptığı açık- lamada. Başbakan Erbakan'ın 1993'te bir Mısır gazetesinde yayımlanan cumhunyet ve Atatürk karşıtı sözlenni eleş- tirdı. Saylan, Erbakan'ı şıd- detle kınadıklannı belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear