23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23MART1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 HAYVANLAR îsmtL GILGEÇ hrtwefc t«|B// Deniz SOM Behrorft pwte D««.Soın@pfa»«t.M>«.tT hfc 0.212.S12 05 05 hâs 0.212.512 44 97 Yanlışlar doğruların yerini alırken1 ' apılan yanlışlar okadar çok ki, doğrular güme gidiyor... Hat- ta yanlışlar giderek doğrulann yerini alıyor; gerçek doğrular yanlış sayılıyor. Neresinden bakarsanız sıradan bir magazin haberi olan ve "araştırmacı konu mankeni" ile süs- lenmiş "cinsel taciz" olayı ülke günde- minietkileyecek bir "fikirtartışması"nın ortasına oturtuluyor. Hepsinin üstüne, tuzu biberi de bir kamu kuruluşu olması gereken RTÜK ekiyor, "milli ve manevi değerler" adı- na televizyonlan kapatıyor... Kelin perçeminden tutmaya çalışı- yoruz okuru ile yazarı ile, konuşanı ile dinieyeni ile! Uygar bir yurttaşlık yasası Medeni Kanun varken, dini hükümlere göre imam nikâhının nasıl olması gerektiği- ni tartıştığımız gibi! Bir başka tartışmanın göbeğinde ise Istanbul Ünıversitesi llahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Yaşar Nuri Öztürk oturuyor... Hazırladığı televizyon prog- ramında karşısına oturttuğu bir "kuan- tum fızikçisi"nden bu dünya ile öteki dünya arasındaki bağlantıyı öğrenme- ye çalışıyor. "Müslüman olmuş Danimarka asıllı Alman profesör doktor Hans Ayberg" kimlığıni kullanan kişinin zır- valan karşısında sessiz kalan koskoca bir üniversitenin koskoca birfakültesi- nin dekanı, izleyicilerden gelen tepki üzerine bir program daha yapıp doğ- rulan bulmaya çalışıyor... Oysa, işin özü yanlış... Yanlıştan yo- SESSÎZSEDASIZ NURİKURTCEBE - i . la çıkrldığr için birilahiyatçı profesör bi- le karşısındakı Müslüman kişiye Hans Ayberg diye hitap etme durumunda kalıyor... Dinini değiştiren bir insanın adını neden değiştirmediğini soran ol- muyor! Hans Ayberg yanlışında "doğru'yu Sabah gazetesinden Selahattin Du- man ile Tevfik Yener açıklıyor; uzun yıllar önce bir Türk vatandaşının kafa- sına san peruk takarak Hans von Ai- berg adı ile gazetelerinde fallaria, burçlarla, UFO'larla ilgili yazılaryazdır- dıklannı ballandırarakyazıyor... Yıllar önce yapılan bir yanlış, bugün "doğru" olarak karşımıza çıkıyor... Yanlışlar giderek doğrulann yerini alı- yor... Gerçek doğrular kaçınılmaz ola- rak yanlış sayılıyor. Doğal kaok oğalgazın fiyatı hiçbir ölçü tanımadan zamlanıyor... Istanbul'da kazığın ölçüsü öyte bir kaçtı ki peşpeşe gelen zamlar bir yana İGDAŞ artık ayda iki kez fatura göndermeye başladı... Orneğin Fındıkzade'de... Aboneiere 5 Mart'ta ödedikleri faturalann peşinden 28 Mart'ta ödenmesi gereken faturalar gönderildi. İGDAŞ'a telefon edenlere verilen yanıt ise çok klasik: "Buraya gelip itiraz dilekçesi yazın." Dilekçeniz kabul edilirse, en iyimser varsayımla faturayı Nisan ayında ödeyeceksiniz... Peki Nisan ayında gelecek "normal" fatura ne olacak! Ona da mı dilekçe yazılacak? Sonuçta, İGDAŞ'ın vatandaşa dogalgaz kazığı "adil düzensel" olarak bir ay ertelenecek o kadar! D Cihan Demirci 'den A F O R I Z . M A L A R Tarikat şeyhleri, başbakan çocuklan mersedeslerden inmiyor... Bunun adı "ADİL DlZEL" olmalı! Miidiip Mustafa Yoiaşan'ın sunucu Mustafa Yolaşan'ı T ürkiye Radyo Televizyon Ku- rumu Televizyon Dairesi Baş- kanlığı'na Istanbul Televizyon Müdürlüğü'nce gönderilen ve altında Istanbul Televizyon Müdürü Mustafa Yolaşan imzası bulunan 5 Mart 1977 tarihli yazının girişi: "Bılindiği gibi yapımı Istanbul Tele- vizyonu Eğlence Programlan Müdürlü- ğü'nce gerçekleştirilen, TFİT-1 veTRT- INT'de haftada bir canlı olarak yayın- lanan 170 dakikalık Pazar 97 Progra- mı'nı Istanbul Televizyon Müdürü Mus- tafa Yolaşan sunmaktadır." Altında Mustafa Yolaşan imzası bu- lunan yazının ilk paragrafındaki ikinci cümle: "Yolaşan, genel koordinasyon ve su- nuculuğun yanısıra yapımcı olarak da katkıda bulunmaktadır." Mustafa Yolaşan imzalı yazının ikin- ci paragrafı: "1989 yılından bu yana 405. progra- mı gerçekleşecek olan Pazar 97'nin sunucusu Mustafa Yolaşan değişik yıl- lar içinde medya gruplannın yaptığı an- ketlerde yılın en sevilen sunucusu se- çilmış ve Pazar 97 Programı bir ölçü- de onun adıyla özdeşleşmiştir." Ve yazının son bölümünün özeti: "Bu nedenle; Mustafa Yoiaşan'ın bızdıklar/ kadir cengiz yaptığı sunuculuk hizmetine karşılık program başına ödenen ücretin üç kat arttınlması hususunu tensiplerinize arz ederim." Imza: Istanbul Televizyon Müdürü Mustafa Yolaşan. TRT Televizyon Dairesi Başkanlı- ğı'nın bu yazıya ne yanıt verdiğini he- nüz bilmiyoruz ama TTTTnin içinden bir dost şu bilgileri veriyor: "Istanbul TeJevizyon Müdürlüğü'nde istisna akdi ile çalışan elemanlara 1996 yılına göre program başına 300-500 bin lira zam yapıldı. Program sunan spikerlere ise hiç zam yapılmamışken Mustafa Yolaşan ile Istanbul Televiz- yonu Program Müdürü Müveddet An- ter için yeni tarife maddelerıne göre zamlı ödeme yapılmaya başlandı. Bü- tün bunlann dışında Yolaşan bu yeni artışı da alacaktır. Ondan sonra da sı- ra Müveddet Anter'in yazısına gelecek- tir. Çünkü o da çok başanlı programlar sunuyor. Başansını, başka bir televiz- yon kanalının reklamını TRT ekranlann- da yaparak kanıtlamıştı." Hilafet döneminde kurban derileri E ge Ûniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Zeki Ankan, Osmanlı döneminde honir'de yayımlanan "Köylü" gazetesinde çıkan biryazryı gönderirken, "Gazetenin dili oldukça sade, bu bakımdan heıfıangi bir açıklama yapmak gerekmiyor" notunu eklemiş... Gazetenin 15 Teşrinievvel 1336 tarihli (28 Ekim 1910) sayısında yer alan yazı şöyle: "Osmanlı memleketlerinde kesilen kurban derileri parasının donanmamızın çoğaltılması için harcanılması lazım geleceği Istanbul'un vilayetimizdeki idare meclisinin karan icatnnda bulunmakla bundan böyte kurban derilerinden biriken paralann başka biryere sarf edilmeyip hepsinin Osmanlı donanması için gelir irad kaydedilmesi ve buna aykın olarak iş görenlerin cezaya çarpttnlacağı mahalle ve köylerin muhtariar meclisine şimdiden duyurulması uygun düşeceği hükümetçe düşünülerek doğrudan doğruya vilayete bağlı bulunan sancak ve kaza merkezlerine yazıldığı duyurulmuştur." Görüldüğü gibi hilafet döneminde kurban derilerine hükümet e/ koyuyor, aksine davrananlann cezalandınlacağını duyuruyor! Cumhuriyetin değerini henüz anlamamış ve günümüzde kurban derisi peşinde koşanlara duyurulur, iyi ki hilafet yok, yoksa Türk Hava Kurumu'na ait derileri toplayan (çalan) elleriniz çoktan kesilmişti! Mehmet Sağlam artık bir siyasetçi O ğretmen okullannın kuruluş yıldönümü toplantısına katıl- mak üzere bir grup eğitimci arkadaşıyla Çapa Anadolu öğretmen Lisesi'ne gitmiş, emekli il milli eğitim müdürü Lütfi Köksal: "Törene Milli Eğitim Bakanı da katı- lacağı için Istanbul Milli Eğitim bürok- ratlan tam kadro orada idi. Tören, içe- riği açısından yalınkattı, doyurucu de- ğildi. Konuşmacılar klişeleşmiş söz- cüklerlegünün önemini belirtmeyeça- lıştılar. Fakat, bir de ne görelim... Törenin ortasında sahneye Ahmet Kabaklı çıktı. Hani şu emekli öğretmen olup da bazı gazetelerdeki tutucu yazılanyla ta- nınan, Osmanlı ve Osmanlıca tutkunu Ahmet Kabaklı. Meğer, binlerce Atatürkçü öğretme- nin yetiştiği, feyz aldığı bu yuvaya Mil- li Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, Ah- met Kabaklı adını vermiş. Kabaklı, yanm saate yakın süren Ba- kan'a teşekkür konuşmasında yine Osmanlı hayranlığını dile getirdi. Bir kez bile Türk öğretmenlerine en büyük de- ğeri veren büyük Atatürk'ün adını an- madan... Ve kuruluş yıldönümü Ahmet Kabaklı törenine dönüştü, eriyip bitti. Bizler, 'Devrimci ve Atatürkçü eği- timciler', bu güzelim, kutsal eğitim yu- vasına Ahmet Kabaklı adının verilişinin tescilini, ibret ve nefretle izledik. Milli Eğitim Bakanı Sağlam'aseslen- mek istiyorum: Hatayı düzeltmek idarecilikte erdem- dir." Hatayı düzeltmek idarecilikte erdem- dir ama Mehmet Sağlam artık üniver- siteler yönetmiş bir idareci değil, o şim- di bir siyasetçi! Siyasette erdemin ne olduğunu ise hep birlikte her gün görüyoruz... Piyasada bulunmayan ilaçlar A nkara Tabip Odası Sağlık Hiz- metlerini Denetleme Komis- y^onu Başkanı Dr. AJi Rıza Uçer, tedavi şansı yüksek kanser türierinden hodgkin hastalığı için mutlaka kullanılması gereken üç ilacın uzun süredir piyasada bulunma- dığını açıklıyor... Dr. Üçer, hodgkin hastalığı dışında beyin tümörleri, akciğer kanseri, sar- kom grubu tümörler, onkolojik aciller ve benzeri birçok kanser türünde de kullanılan üç ilacın yokluğunun gideril- mesi için ilgili fiımalara, Kimya Endüst- risi Işverenler Sendikası'na yaptıklan başvurulara bir yanıt alamadıklannı be- lirtiyor ve ekliyor: "Sağlık Bakanlığı llaç ve Ezcacılık Genel Müdürlüğü'nün böylesıne ya- şamsal önemi olan soruna bugüne ka- dar müdahale etmemesi hayret verici- dir." KİM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇÎZGILIK KÂMtL MASARACI \ > H A R B İ SEMİH POROY GADDAR DAVUT NVRI KURTCEBE ES) OEDttcLEBt &3TX-A*tAM//V ÜSTUAJE- BULUT BEBEK NURİYÇÎFTÇİ TARİHTE BUGÜTV MÜMTAZ ARIKAIS 23 Mart *KINGKONG*GİBİL İ3W0E BueÜU,AFKJieA'DA PGV8İK eORİUN AVLAMOI- 61 HA8EJZİ AVBUPA BAStNIUOA YAYlMlANDl. ruKAKI LD8AYE 'OE.(ZAİtiE) 6EeçEKL£ÇEU OLAV, YERÜLEItİN TAAA TAAASESLERı VE minAMALARIYLA SOUÜÇJ-ANU/Ş- TI.APteıKA 'kllN, ÖZELÜKLE, KAME/İUN V£ KOUGO BÖL&£LER1A1DE GRUPLAR HAL/HÛE K4fWt4A/ GORİL- LBR BİTKİLERLE SeSL£*JMeKTBDİ0. BU HAYVAN- LAR 8AZEN NORMAÜN ÇOK. ÜSTVkfOE İeiLİĞE liLAŞMAtLmaız. söz eouusd eoeiL DE euw/uz- PAN BiRjYbi. soyu 2. MBme 8o SA*rriui,AĞıeu- Ğl İST£ 300 KİLOYU AŞtyoiZDU- ÇMVGEYE veM İMSAULABA ZAI2Af> YEGAAEyEN SU İRİ GOHİLL&l YERULEOZE ET7 İÇİN A VLANMAKVHyOI /. Gesimdc, öiû şor-il, k.ıyaslcmak>ıln\esi Içıu yaruma ohı~ ram {oteğrafçmın reULeriyle. gö'rüfüyoe:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear