25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SA'FA CUMHURİYET 4ŞUBAT1997SALI 10 Tekv<3İ serbestnrv DIHYAZI asa ekonomisi mi? ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Japonya, gene ABD'ye ıhracatını sınırlamayı kabul ettı. Ancak 1995'te Amerika ile cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan müzakerelerde, Japon tarafı Amenkan isteklenne boyun eğmedı. Amenkan otomobil sanayii Japon rekabetinden kurtulamadı. Japon firmalan Güneydoğu Asya'da, Avrupa'da kurduklan sanayı bınmlennde yüzde yüz Japon sermayesi ve tekniğiyle üretim yapıyorlar. Japonya'da yepılan üretimde kullanılan metotlar, getınlen yemlikler aynen buralarda da uygulanıyor. YENİ DÜNYA DÜZENİ Mİ, Çin'de 1978'de başlayan liberalleşme hareketı, Komünıst Partısı'nın denetimı altmda gerçekleşiyor. Özelleştırme, ışsizlik yaratacağı kaygısıyla çok yavaş yürütülüyor. 1993'te yatınmlann yüzde 70'i hâlâ devlet tarafından yapılıyordu, 1990'da liberalleşmeyi başlatan Deng Sıao Ping'ın ölümünden sonra, liberalleşme hızlandınldı, ama gümrük duvarlan kaldınlmadı. Bu tarıhte Çin, WT0'ya kurucu üye olarak girmek ısteyince, Batılı ülkeler gümrük duvarlannı kaldırmasını, pazarlannı Batı'ya açmasını ıstediler. sya ekonomılerını ınceledığımız vakıt, "serbest piyasa ekonomisine** hıç benzemeyen bir yol tutmuş olcuklannı görüyoruz Oysa dûnya nmısunun yansına yakını b u ulkelerde yasıyor tkıncı Dunya Savaşı'ndanbu yata Japonya'nın kaydetrruş olduğu gelışme, goz kamaştıncı 1 950. 100 kabul edıldığı takdırde, Japonya'da ışçı venmlılığı 1973'te 1412, Amenka'da 210 Seksenlı yıllann sonunda Japonya, dûnya uretımınde \e tıcaretınde ıkıncı en onemlı de\ let halıne geldı Ozellıkle Asva'da ve Pastfık bölgesınde Amenka ve fCanada'nın karşısma onemlı bır rakıp olarak çıktı Doksanh yı 1larda ıse Japon rekabetı Amenkan s-anayıının bazı dallannı tehdıt etmeye başladı Sa.aştan yıkılmış bır ekonomıyle çıkmış olan Japonya bu duruma nasıl geldı'(1) Ekonomlk yapının özellikleri Japonya savaş sonunda hâlâ guçlu bır altvapıya, bılgılı. tecrubelı uzmanlara ve yuksek bır eğıtım duzeyıne sahıptı Ancak asıl sorun, ekonomık sıstemın nıtelığıydı Bu sıstemın ozellıklenm şo\le sıralayabılınz 1 - Japon kapıtalızmı, "Corporate (ortaklaşa) kapitalizm" adı venlen bır karma ekonomı sıstemıyle gelışıyordu 2- Teknolojının ve venmhlığın yüksek olması sayesınde, uretım gelırlen yuksektı Japon geleneklenne uygun olarak halkın tasarruflan d a yuksektı Yatınmlar bu ıkı kaynaktan yapılıyor. borçlanmaya gidilmiyordu- 3- Ekonomi, Dış Tfcaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından planlanıyor, sanayi devlet tarafından desteklenryordu. 4- Mıllı sanayı gumruk duvarlanyla korunuyordu 5- Çokuluslu üretim bıçımını uygulayan buyük tekeller Doğu Asya"da kârlı yatınmlar yapıyorlardı Butun bunlar Japonya'nın "serbest piyasa ekonomisiyte" ılgısı olmayan. de\ letle buyuk sermaye arasında ışbırlığıne dayanan, gudumlu ve planlı bır ekonomıyle gelıştığını gostermektedır Japonya'nın üretim ve ticarette önplana geçmesi 1952 ile 1973 yıllan arasında, Japonya nın mıllı uretımı yılda ortalama yuzde 10 oranında arttı Uretımde ımalat sanayıı orde gelıyor, yuksek kalıtelı ucuz fotoğraf makmelen, muzık aletlen, televızyonlar dûnya pazarlanm ıstıla etmeye başhyordu Amenkan ve Avrupa sanayıının onüne onemlı bır rakıp çıkmıştı Yetmışlı yıllarda Japonya, dünya tıcaret gemılennın yansına yakınıııı uretmeye başladı 1960 ile 1984 arasında Japonya'nın dunya otomobil uretımındek] payı, yuzde 1 'den yuzde 23'e çıktı Japon otomobıllen Amenkan otomobil sanayıını tehdıt etmeye başlayınca, Amenkan fırmalan Japon fırmalanyla butunleşme yolunu tuttular (2) Bu donemde yuksek teknolojıye geçıldı Bılgısayar, telekomunıkasyon robot ımalınde ve bıyoteknolojıde onemlı adımlar atıldı Japonya'nın dünya imalat sanayii ürünleri ihracaundaki yeri 1955'te yüzde 4.2'den 1985'te yüzde 15.5'e yûkseldi Bu kalkınmaya bır uzman olarak katılan ekonomıst Şigeto Tsuru durumu şöyle anlatıyor K.alkınmanın temelı 'Zaıbutsu' yapısıydı Bu ışletmeler yuksek gelırler sağlıyor, halkın tasarruflannı bınktıren bankalardan kredı alıyordu Böylece, 1952"den sonra yatınm kaynaklan saglamak ıçın dış borçlanmaya gıdılmedı Firmalar arası işbölumu kârlann y üksek olmasına hizmet edhor, bazen butun bır sanavi bir tek fîrmanın elinde binkıyordu. Böylece rekabetin kalkması kalitenin düşmesine, fiyatlann yükselmesine yol açnuyordu. Çünkü üretim, devlet kontrolü altındaydı. Hızla bınken kârlar dış yatınmlan kolaylaştınyordu Böylece üretim, el emeğının ucuz olduğu Doğu, Güneydoğu Asya ulkelenne doğru açıldı De\ letın desteğıyle pazarlar da kontrol altına alınabılıyordu Bu bir "planlı sistemdi." Ekonomının temelı bırbınne bağlı şırketlerden oluştuğundan ve sıstemın ıçınde kışmın rolu sılındığınden bu sısteme "Corporate Capitalism " (ortakiaşa kapıtalızm) adı venlıyordu (3) koymalan karşıstnda, Japon fırmalan yuksek teknolojı uretım bırunlennı daha zıyade rakıp gelışmış ulkelerde kurmaya başladılar Rekabet ve küreselleşme 1977'de Japon ve Amenkan hukumetlen arasında yapılan bır anlaşmayla Japonlar gonullu olarak Amenka'ya yaptıklan ıhracatı kısıtlamayı kabul ettıler Iştebundan sonradır kı Japonya, dış ulkelerdekı yatınmlannı arttırdı 1987'de ulke dışında üretılen Japon televızyorüanmn oranı yuzde 95'e çıkmıştı Dığer onemlı rekabet alanı elektronık parçalar ve yan-transformator (semıconductor) sanayıı ıdı Bu alanda, 1965'te en yuksek uretımı yapan 5 Amenkan yapmakta Bu tanhte, Pasıfik Bölgesı EkonomıkKonseyı'nedegırdı Japon uzmanı Şıgeto'ya göre 1975'te artık onderlık rolu ABD'den Japonya'ya geçmıştır Japonya'nın en buyuk başansı ıse 21 'mcı yuzyıla doğru teknolojı devnmını başarmış, Batı ülkelenyle geleneksel olarak ustun olduklan alanlarda rekabete gınşmış, bazı alanlarda onlan geçmış olması Çin ve Güneydoğu Asya Artık dünyada tek ekonomık sıstem 'serbest piyasa ekonomisidir' tezını savunanlann goz ardı ettıklen bır gerçek var O da eskiden 'sosyalist' merkezıyetçı, planlı, devletçı ve kapalı ekonomılerle ıdare edılen ulkeler, ekonomılerını lıberalleştırmeye karar Bu sıstemın totalıtanzme yol açacağı soylenebıhr Zaten savaştan once de Japon faşızmının temelı, devletten destek bulan bu buyuk sanayı bmmlenydı Savaş sonunda, ABD Japonya'yı komunızme karşı bır usse çev ırmek hevesıyle bu kuruluşlan yıkmadı Ancak Japonya nın sılahlardan anndınlmasını sağladı Japon emperyalızmının Asya'da yayılmasını onleyemedı Japonya, bugun uretım sıstemını Tayvan, Taylan. Malezya Fılıpınler gıbı Asya-Pasıfık ulkelenne yayarak "küreseİleşme" adı \enlen yenı tıp bır emperyalızm uyguluyor Daha 1960 ta ucuz el emeğıne sahıp Güneydoğu Asya ulkelennde hafıf sanayı bınmlen kurmaya başladı Japonya'nın dış yatınmlan 1951 'de 3 6 mılyar dolardan 1973'te 5 8 mılyar dolara çıktı 1986'da bu yatınmlar 35 mılyar dolan buldu Dunya pazarlanna çok ucuza sürûlen bu mallar, dunya tıcaretını Japonya lehıne genletıyor, ABD'run dahı Japonya'dan ıthalatı Japonya'ya ıhracatını aşmaya başlıyordu Amenka ve Avrupa'nın Japon mallanna engeller fırması başta gelıyordu 1982'de Japon NEC ve Hıtachı fırmalan bu beşı yedıye çıkardı 1986'da ıse 3 buyuk Japon fırması başta gelıyordu NEC. Toshıba, Hıtachı 1986 da yapılan bır anlaşmayla Japonya, gene ABD'ye ıhracatıru sınırlamayı kabul ettı Ancak 1995 te Amerika ile cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan müzakerelerde, Japon tarafı Amerikan isteklerine boyun eğnıedi. Amerikan otomobil sanayii Japon rekabetinden kurtulamadı. Japon tırmalan Güneydoğu As\ a 'da <\vrupa "da kurduklan sanayı bınmlennde yuzde yuz Japon sermayesi ve teknığıvle uretım yapıyorlar Japonya da yapılan uretımde kullanılan metotlar. getınlen yemlikler aynen buralarda da uygulanıyor Japonya böylece sanavi üretimini küreye yayıyor. Aynı zamanda bir; bir dunya olçusünde rekabet içinde yan yana yaşama eğilimi başlıyor Bu, bazen de\ fırmalann butunleşmesıyle oluyor Hıtachı ile Texas Instruments Amenkan fırması arasında olduğu gıbı Japonya. 1967'denben Pasıfik bölgesınde de önemh yatınmlar verdıler, Batı'ya açılma sûrecıne gırdıler, ancak Batı kapıtalızmıne entegre olmadılar. onunla butunleşmedıler Bunun da nedenı liberalleşme surecı ıçınde. bu yenı duzenm ışsızlık. ahlaksızlık, borçlanmak. bağımlı duruma duşmek gıbı bırtakım olumsuz yonlennı daha yan yolda fark etmelen, hberalleşmeyı frenlemelen ve eskı y apının bır kısmını korumalandır Bunun sonucunda planlı korumacı bir karma ekonomi sistemi ortaya çıkmıştır. Bunun en belırgın orneğım Çın'de goruyoruz Çın'de 1978'de başlayan liberalleşme hareketı. Komünıst Partısf nın denetimı altında gerçekleşıyor Özelleştırme, ışsızlık yaratacağı kaygısıyla çok yavaş yurutuluyor 1993'te yatınmlann yuzde 70'ı hâlâ devlet tarafından yapılıyordu, 1990'da liberalleşmeyi başlatan Deng Siao Ping'ın olumunden sonra. liberalleşme nıspeten hızlandınldı. ama gûmruk duvarlan kaldınlmadı Bu tanhte Çm, VvTO'ya (Dunya Tıcaret Orgutu) kurucu uye olarak girmek ısteyince, Batıh ulkeler gumruk duvarlannı kaldırmasını, pazarlannı Batı'ya açmasını ıstediler Çm bunu reddettı 1994'teÇm'ın Amenka"ya yaptığı ıhracat, Amenka'dan yaptığı ıthalatı 22 mılyar dolar aşıyordu Lıberalleşmenın hızlanması, merkezı otonteden bolgesel otontelere gecme surecı pek çok sorunlar yarattı Koyden kente goç, kurulan sanayının ışsızlen ememesı. yoresel ıdarelenn mesken, okul, ulaşım gıbı sorunlan çözememesı, esrarkeşhk \e cürmun artması Bu nedenlerle Batı'yla butunleşmeye, lıberalleşmeye karşı tepkıler çok yaygın Gerek ıktıdar gerekse halk. Çın'ın bağımsızlığı konusunda çok tıtız (4) Aynı zamanda, Çin buyuk bır hızla sanayıleşıyor Gıren Batı sermayesi yuksek teknığı getınyor Çm 1995'te yuzde 12 gelışme hızıyla dunyanın onunde gıdıyor On yılda bu ulkemn bır dev guç halıne geleceğı duşunuluyor Atom bombasına sahıp olması yuzunden, Batı, onu gıderek bır rakıp super guç olarak gormeye başlıyor ABD Sılah K.onrrolu ve Sılahsızlanma Ajansı'nın raporuna gore Çın'ın savunma masrafian her yıl 100 mılyar dolar artıyor 1995'te Çin donanması butun Çm Denızı'ne yayılıyordu Bütun Asya-Pasıfık bolgesı artık bır hızlı kalkınma surecı ıçınde Sıngapur'la Taylan bır yandan kapıtalızmın gen ûssu halıne gelırken bır yandan da urehmlennı hızla arttınyorlar Bu ıkı ülke 1993'te yüzde 9 9 buyume hızı kaydettı Bu ulkeler pazar ekonomisine kademe kademe geçme polıtıkasını guduyorlar, serbest rekabetle planlamayı biıieştiriyorlar. Buyumeye paralel olarak ıç pazar da gehşıyor Bu pazarda Amenkan-Japon rekabetı gehşıyor Amenka. bazı ulkelen kendı pazanna çevınrken bazılannda dırenışı yenmek ıçın dışa açık ekonomık bolgeler kurmaya çalışıyor Guney Asya'yla Pasıfık'ı bırleştıren bır Transpasifik BoJgesP ongoruyor (5> ^ r ^ , Ote yandan ViemanvıKdKey <Kore gıbı Çm örneğıru ızleyen ulkelerde dırenışı yenmekte zorluklar çekılıyor Değışık ekonomık modeller uygulayan Asya- Pasıfık ulkelen 21 yuzyılın ekonomık gelışmesının merkezı olrnaya başlıyor 1993'te bu bolgede Japonya'yla Fılıpmler'ın dışında hıçbır ülke, yuzde 5'ten aşağı buyume hızına sahıp değıldı Yuzde 12 buyume hızıylabaşı çeken Çin Vıetnam la beraber bolgesel butunleşmelere karşı çıkmaya başladılar Malezya Başbakanı Mahathir, 7 buyuk devlet tarafindan kurulmuş olan APEC'yı (Asya Pasıfik Işbırlığı Orgutu) çok fazla Batı etkısı altında buluyordu 1993-1995 arasında pek çok konferans toplandı Ekonomık butunleşme sorununda pek çok anlaşmazlıklar çıktı Guvenhk sorunu ıse endışe venyor, ABD'nın bolgedekı asken varlığı kafalarda sorular yaratıyordu (6) Kısacası, eskı somurgelerden oluşan Asya-Pasıfık ulkelen, bır yandan değışık tıplerde karma ekonomı sıstemlenyle hızlı bır gelışme sağlarken yenıden emperyalızmın (Japon ve Amenkan) boyunduruğuna gırmek kaygısı ile y aşıyor. buna karşı dırenıyorlar Nufusu mılyarlan aşan bu bolgede, yenı bır dunya, yenı bır duzen doğduğunu kımse mkâr etmıyor (1) Şigeto Tsuru "Japan S Capitalism " (Japon Kapıtalızmı Cambndge Lnı\ Press 1993 (2/go sa 19 (3)go sa 182-199 (4) The Internatıonal Instıtude for Strategıc Studıes Strategıc Survey, 1994-1995 s 166 (6jgo Sürecek r ı VJÖR ÜŞI Prof. Dr. İLHAN ARSEL Bu son aylarda Dıyanet Işlen Baş- kanlığı, hurafelere karşı savaş açma gayretkeşlığı ıçensınde gorunmeyı seçmışe benzer Bundan bır sure ön- ce Dıyanet Başkanı, Muslumanların gen kalışında, "halkın hakıkatı bırakıp hurafeye sanlmasının onemlı bır rol oynandığı" kanısında bulunduğunu bıldırırken hurafelerın, Islamı sonra- dan kabul eden Yahudıler ve Hınstı- yanlar tarafından Muslumanlara ak- tanldığını, hurafeler ıçınde ta Şama- nızme, putperestlığe dayananlar bu- lunduğunu, ve bunlann tesprt edılme- sı ıçın ıl ve ılçe muftulenne emır verıl- dığını bıldırmışve "Halkımızı aydınla- tacağız" şeklınde buyuk laflar etmış- tı "Tespıt" ışı tamamlanmış olmalı kı, şımdı karşımıza "Yaşayan Hurafeler" dıye bır kıtap çıkarıldı Kısaca fikır edı- nebılmek ıçın kıtapta yer alan hurafe- lerden bırkaç ornek verelım "Per- şembe (gunu) çamaşır yıkanırsa zen- gın olunur", "Kısa boylu kadın uğur- suzdur", "Tuvalet taşına ters oturarak buyuk aptes yapmak nazan keser", "Tavşan, tılkı ve kara ke- dı, yolu keserse uğur- suzluk gelır", "Kara kar- ga kımın evınde oterse o haneden cenaze çıkar" vs Bu orneklere ve benzerlenne şoy- le bır goz atmakla hemen anlıyoruz kı Dıyanet, hurafelerle savaşıyormuş ve bu yoldan halkı aydınlatıyormuş gıbı gorunup hurafe satma ışıne devam etme hevesındedır Şu bakımdan kı, "Yaşayan Hurafeler" adlı kıtapta yer alan hurafeler, Dıyanet'ın kendı ya- yınlannda yer alan ve halkımıza dın dı- ye belletılen venlerden pek farklı de- ğıldır Bır ıkı ornek verelım Bıraz yukarıda "Perşembe (gunu) çamaşır yıkanırsa zengın olunur" şeklındekı ınanışa değındık Anlaşı- lan o kı, halk "perşembe"nın uğurlu olduğuna ve o gun zengın olunabıle- ceğıne ınandırılmıştır Dıyanet bunun hurafe olduğunu bıldırıyor Oysa bu aynı Dıyanet, "perşembe "nın uğuriu olduğunu ve bu nedenle Muham- med'ın, perşembeden gayrı gunler- de pek sefere çıkmadığını "Islamı gerçek" dıye halkımıza belletmekte- dır Nıtekım Dıyanet'ın Sahîh-ı Buhâ- rı Muhtasarı Tecnd-ı Sanh Terceme- sı adlı yayınlannın 8 cıldının346 say- fasında, 1237 sayı ile yer alan hadıs aynen şoyle " Resûlullâh sefere çıkmak ıstedığınde perşembe gu- nunden başka gunlerde muhakkakkı pek az yola çıkardı " Eğer perşembe gunu zengın oluna- bıleceğıne ınanmak hurafe ıse (kı Dı- yanet'e gore oyle), o halde Muham- med'ın perşembeden gayrı gunlerde sefere çıkmaması hurafe sayılmaz Dıyanet'ın savaş venr gorunduğu hurafelerden bır dığerı "Kısa boylu kadın uğursuzdur" şeklındekı ınanış- tır Ancak ne var kı bu aynı Dıyanet, sadece kısa boylu kadınları değıl, fa- kat genelde tum kadınlan uğursuz sa- yan şeırat hukumlerını halkımıza bel- letmekle meşguldur Nıtekım Dıya- net'ın soz konusu yayınlarında aynen / 1 A ? u ya 2 ' 11 "Uğursuzluk, [ 1 I uçşeyde Atta, kadında, evde hasıl olur", "Eğer eşyada şeâmet farzolunursa atta, ka- dında, evde ve meskende aranılma- lıdır" (Bu hukumler ıçın bkz Sahîh-ı , cıltVHI.sh 312,Hadısno 1211 vecılt XI, sh 267, hadıs no 1795) Dıyanet'ın savaş açar gorunduğu bır dığer hurafe şoyle "Tavşan, tılkı ve kara kedı yolu keserse uğursuzluk gelır " Ancak ne var kı bu aynı Dıya- net, kara kedılerın değılse bıle eşek- lenn ya da kadınlann namazı "kat' et- tıklennı" ınsanlanmıza şerıat hukmu- dur dıye belletmektedır Soz konusu yayınların 2'ncı cıldının 439 sayfa- sında 303 sayılı hadıs olarak yer alan Ebû Cuhayfe'nın rıvayetıne gore "harbe" şeklınde "sütre" bulunma- yan kışının onunden "eşek" ya da "kadın" geçerse namaz "kaf edıl- m;ş"olur (Daha buna benzer nıce or- s neklerı benım "Şenat ve Kadın" adlı ' kıtabımda bulmak mumkun) Dıyanet, "Tuvalet taşına ters otura- rak buyuk aptes yapmak nazan ke~ ser" şeklındekı halk ınançlarının hu- rafe olduğunu soylemekte Ancak ne var kı bu aynı Dıyanet halkımıza, ap- tesı yaptıktan sonra temızlenmek ıçın tek sayıda taş (orneğın uç taş) kullan- mak gerektığını, çıft sayıda taş kullan- manın dıne aykırı duştuğunu bellet- mekle meşguldur Dıyanet'ın yayınla- nndanşuvar "Her kım ıstınca ıçın taş ıstımalederse, adedını tekyapsın (hıç olmazsa uç taş kullansın) " (Bkz Sa- hîh-ı , cılt 1, sh hadıs no 130) An- laşılan o kı Dıyanet, Tann'nın tek olu- şu fıkrınden hareketle her ışın tek sa- yı esasına gore yapılmasını uygun bulduğu ıçındır kı boyle bır şenat huk- mune onem vermektedır Fakat tu- valet taşına ters oturmakla tuvalette ıken ılle de tek sayıda taş kullanmak arasında pek fark bulunmadığına (hatta bu ıkıncı halde Tanrı fıkrını ze- delemek soz konusu olduğuna) gore Dıyanet, savaşır gorunduğu bır hura- feyı bır başka şekıl altında satmakla meşgul oluyor demektır SURECEK Bodrum'da Mumcu Günü'nde: (3) Köpek Dolabındakî Ülke! Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernegı'nın Bod- rum'da duzenledığı "Uğur Mumcu 'yu Bırlıkte Ana- lım" ızlencesınde, ÇYDD uyesı ismail Hakkı Bayram, ılgınç konuşmasında şunları da soyledı " Uğur Mumcu'nun öldürulmesı olayında, Anka- ra'da ve butün Turkıye'de buyuk bırheyecan yaşan- mıştı Kışıler sokaktaydı, yağmur yağıyordu Buyağ- murdakıtleler, 'Ozgurluk', 'Katıllerbulunsun' dıyordu Memleketı yonettığını sanan kışıler, 'Bulunacak, bu bır namus borcudur1 ' dedıler O dıyenlerden bınsı, şım- dı 864 metre yukseklıktekı tepede, Cumhurbaşkanı sorumsuzluğuyla oturuyor ve gelen heyetlere öğut- ler venyor, 'Rejıme guvenın' dıyor Ikıncı kışı, anılan- nı pazariamakla meşgul - Bazı olaylar vardır, kendılığınden bır olay, dıyor bır duşunur, pekçok devletadamının duşunemedığı şey- lerı ortaya çıkanr Işte, olaylar ortaya çıktı1 Gelışmelen ızlıyorsunuz, gorduk Fakat burada bır kandımıacanın da olduğu- nu sezınlıyorum Oda şu 'Efendım.faıllenbulduk, bu- luyoruz', amaç kıtlelen uyutmak, heyecanı duşur- mek Bugunlere gelınırken, 2-3 gun once, yıne Tur- kıye genelınde, hatta dunyanın pek çokyennde Uğur Mumcu anılacak, bır heyecan yaşanacak, sezıyorlar bunlar bunu, a/anlan var, haber alıyohar Ve dıyor kı eskı gezıcı vaız Şevket Kazan - Onemlı bırtanık bulduk1 Bugun, Susurluk'tan bugune ne değıştı Türkı- ye'de9 Bunun albnı gzmek gerek Kurtuluşumuz ken- dı ellenmızdedır Insanın, ınsan soyu ve butun canlı- larda bu var, bırlıkte olmak, beraberyaşamak Tek tek dayanışma ıçınde, bızım gıbı duşunen ınsanlar, bu- gun Turkıye'nın heryennde var, bızım gıbı duşunen ınsanlar, guçlennı, beyınsel guçlennı, parasal guçle- nnı, sıyasal guçlennı bırleştıremezlerse bu 'kopek do- labı' ıçınden, bu ulkeyı zor çıkannz' ("Köpek dolabı" sozu, Çankın yoresınde kullanılan yaygın bır sozmuş ME) 'Parçala yonet' takbğını bız soylûyorduk, bılıyor- duk bunu, bunuvazının eskı oyunu olduğunu Şımdı, burjuva parçalıyor, yonetıyor Ve bız, bıldığımız bu doğrulan yaşama geçıremıyoruz Toplumlann, toplumsal cınnete yaklaştığı donem- leroluyor Yanı HrtJer, 5 mılyon Yahudıyı kendı mı kes- tû Sıvas'ta 3-5 tane koktendına mı ateşledı Madı- mak Otelı'nP Ya da Çorum'da, Sıvas'ta, Maraş'ta 3- 5 sılahlı katıl mı, bınlerce ınsana kıydı? Bu adamlann yandaşılan vardı, bır ıbadet aşkıyla ınsanlan kurşun- layan, boğazlayan, ınanmış htleler vardı arkalannda Demek kı toplumlar da zaman zaman boyle şıddet olaylanna alet edılebılıyohar Bunlanduşunmekzorundayız Sonunda, bu şıddet olaylan, toplumsa! bır olguya dayanıyor Toplumsal ol- gulan, ancak toplumsal olaylarla açıklayabılırsınız Şıddet olaylannı yaratan kıtleler, kışıler kendılenne haklı bırtakım gerekçeler de buluriar Ama, asıl haklı gerekçe, hangı donemde, nasıl uygulanırsa uygulan- sın, hangı gereklehe uygulanırsa uygulansın, ınsana yonelık şıddetın bağışlanır, hoşgorulur bır yanı yok- tur Işte, ınsanlık, bunuva devnmlen tek bır ana dü- şunce temel alınarak yapılmıştır, eşıtlık duşuncesı Artık dınler, ınançlar, ınsanlan farklı gosteren dınler, ınançlar bugun reddedılmış durumda 1 Insanlık 21 yuzyıla bu duşunceyle, eşıtlıkduşuncesıylegınyor Bız haklıyız, çunky, py, pl(§uncenın ınsanıyız Güçjfjyüz ve susmayacağız 1 Tanhın tekerleğını ılenye, susmayan ınsanlar gotu- rurhep Galile (1564-1642), 'Donuyor, ben donmu- yor desem de donuyor, donuyor desem de donuyor 1 dedı engızısyon karanlığında Şeyh Bedrettin Serez Çarşısı'nda, 'Yânn yanağından gayn her şeyı değış- tık, ışte budur hak' dedığı ıçın asıldı 'Karşıyaka'nın uçgulu,/Denizgulu,Yusufgulu,Huseyıngulu', 'tam bağımsız Turkıye' dedıklen ıçın 'darağacında uç fidan' olmadılar m/' Ve ölulenmız, Uğur Mumcular, toplan- tıda sayılan kışıler, tyıden, guzelden, doğrudan yana olduklan ıçın öldürulmedıler mû Sevgılı Uğur Mumcu, Turkıye'dekı rezaletı, sefale- t, ezılen sınıflan en lyı çozumleyen, kıtlelere anlatan bırkışı değıl mıydı? Bunlar, 24 Ocak 1993 'te Kartı So- kak'tabırbombapatlattılar Ama, yıneyanıldılar San- dılar kı Uğur Mumcu susacaktı, Uğur Mumcu çoğal- dı, her parçası bınlerce Uğur Mumcu oldu Ve gen- cılığın karşısma dıkıldı Bugun Turkıye'de, 'Efendım katıllen bulduk, bulu- yoruz' havası yaratanlar, bır şey bulmadılar ve bula- mayacaklardır Bana oyle gelıyorkı Uğur Mumcu'nun gerçek katıllen, Susurluk olayında yakayı ele verdıler Efendım, çeteler var, Uğur Mumcu'yu olduren bırı- kı kışının bulunması bence pek onemlı değıl Önem- lı olan, acaba burada korktuğumuzşey, devlet varmı, varsa ne kadar var 9 Ne derecede var? Öyleyse sanı- yorum kı, Uğur Mumcu cınayetı, 'devlet ıçın kurşun atan kurşun yıyen şereflı' çeteleıie, onlann devlette- kı uzantılan, onlan orgutleyen, kollayan gorevlılenn oluşturduğu 'ıç devlet' denen, 'devlet ıçınde devlet' denen o orgutun uzennde kaldığıdır Sevgılı Uğur Mumcu, şımdı kıtlelerie bırlıkte yaşı- yor, yaşayacak Ruyalara gınyor hergece Ellennden, gozlennden opuyoruz Uğur can' O'nu unutmayaca- ğız, O'nu unutturmayacağız1 " (Alkışlar) BULMACA SEDİT YAŞA\AN SOLDAN S4ĞA: 1/Yurume,bısık- let yol yanşı ve yuzmey ı kapsa- yan uçlu yanşma 2/ Aynı motıfın yınelenmesınden ıbaret canlı \ e ha- reketlı bestelere venlen ad Sa- turn gezegenının bır uydusu 3/ Goçebelenn ko- nakven Bırın- celeme sonucunu ıçerenyazı 4/Av- rupalılar ın Çin devlet memurlanna verdıklerı ad 5/ Aynı adlı bıtkının kokulu tohumunu sarmı- sak v e kırmızı bıberle ka- nştırarak pastırmanın uzenne surulen macun 6/ Sevınç belırten bır un- lem Su Bır renk 7/ Bnçte bır roben oluştu- ran ıkı bolumden her bı- n Kadınlar hamamında hizmet eden \e muşten- len yıkayan kadın fVMımarlıkta 'sahın' anlamındakul- lanılan sozcuk El sıkışma 9/ Buyuk su şışesı YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Dolaşım sıstemınde bu- ya da bırkaç pıhtı oluşması 2/ Bır gıyeceğın goğusle omuz arasında kalan bolumune ek- lenen parça Erkek geyık 3/ Bır duşunceye gonulden bağlı bulunma Havadakı su buhan 4/ Şohret "Nerde senın sürduğun zamanlar ey Cem"' (Cahıt Sıtkı Ta- rancı) Bırnota 5/Tombul, ın yapılı 6/Odunç alınan ya da venlen şey Soyundan gelınen kımse II Etı lez- zeth bır tavuk ırkı 8/ Havadan elde edılerek ışık araçla- nnda kullanılan gaz Arap harflennın en çok kullanılan el yazısı bıçımı 9/ Utanç duyma Denızcılıkte makıne- lenn çevnlmesı ıçın venlen komut
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear