22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18ŞU»T1997SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'JrBladhMF orgıryoK' • ANK\RA(Cumhuri\et ftürosu) Jandarma Genel K.omuta.1 Orgeneral Teoman K.oman,e)kılatın istihbarat ve güveiik hızmetleri içm bir öden-fl olduğunu, ancak JtTEM dyebirbirimin bulunmdığını bildirdi. Önceki pûnkü bazı gazetelede. eski Tunceli VlilletveiJİi Sinan Yerlıkay/ya atfen "JlTEM bütçesinn. TBMM Plan ve Bûtçe K>misvonu"nun gızh oturumında. üyelere şerefleriizenne yemin ettirilerei görüşüldüğünü, dosyada-akamlardan başka hiçbir biginın bulunmadığı" iddıalanıı ıçeren haberin asılsız oUuğunu savundu. Daninarka'ya tepki • ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu)- TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, Güneydogu sorununa dayanıla'ak "Türkiye'de insan h&dan ve etnık azınlıklar" konusunda Ankara'ya uyan nıteliğinde karar alan Danimarka Parlamentosu'na tepki gösterdi Kalemli, Danimaıka Parlamentosu Başkanı Erling Olsene gönderdği mektupta, bu gibi kararlann ülkeler arasındaki yapıcı işbırliğini engelleyebileceğinı kaydetti. Kömiir ocagında lölü • ERMENEK (AA)- Karaman'ın Ermenek ilçesinde kömiir ocağının çökmesı sonucu 1 işçi öldü, 1 işçi yaralandı. Edinilen bilgiye göre özel sektöre aıt ocağın 200-250 metre ıç bölütnünde meydana gelen göçüğün altında kalan Abdullah Sumra (43). olay yerinde öldü. Mehmet Akbaş yaralı olarak kurtanldi. Mehmet Akbaş, Ermenek Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, olayla ilgili soruşturmaya başlandı. Selam gazetesi toplatıldı • tstanbul Haber Servisi - Istanbul DGM Başsavcilığt. Selam gazetesınin dünkil îsavısının toplatılmasına karar verdi. DGM toplatma karanna gerekçe olarak gazetede yer alan iki yazida. halkın açık bir şekilde kin ve düşmanhğa tahrik edilmesini ve Türkiye'de yaşayan halkın laik ve antilaık olarak ıkiye aynlmasını gösterdi. Özal suikastında yeni iddiaI ANKARA (Cumhuriyet Börosu)-Eskı ANAP Milletvekili Faik Tanmcıoğlu, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a başbakanlığı döneminde düzenlenen başansız suikast gırişiminde, Kartal Demirağ'ın yanı sıra ikinci bir kişınin de yer aldığını öne sürdü. Tanmcıoğlu Show TVde yayınlanan "40 Dakika" programına yaptığı açıklamada. "'25 yaşlannda çok zayıf, siyah bıyıklı avurtlan çökmüş açık renk elbiseli bırinin makinelı tüfeği ceketinin altına saklayarak önce yan yan sonra hizla kapıdan kaçtığmı" söyledi. Arafat gefiyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat. bir günlük ziyaret için perşembe günü Türkıye'ye gelıyor. İki ülke heyetleri arasmda yapılacak görüşmelerde, Türkiye'nin Filistin'in yeniden yapılanma sürecinde yapacağı •yardımlann yanı sıra bölgesel konulann da görüşüleceğı bıldırildi. Açıklama • Haber Merkezi - Milli Eğitım Bakanı Mehmet Sağlam, gazetemizin önceki .günkü sayısında yayımlanan .'Refah Üniversıtesı Start Aldı' başlıklı haberle ilgili olarak bir açıklama yapti. Sağlam açıklamasında, "Gaziantep'te kurulacak bir vakıf üniversıtesı için .YÖK"e başvuranlar arasında benim de adım geçmektedir. Oysa bu konuda benım bırbaşvurum olmamıştır. Sadece bir ısim benzerliği söz konusudur" "dedi. DYP liderinin 3 soruşturma raporu oylanacak. Yüce Divan için 279 oy gerekiyor Çffler'm innudu RefahRP'nin onur sınavında hassas denge: çnier hakkmda kurulan TEDAŞ, TOFAŞ ve malvarlığı soruşturma komisyonu raporlarının oylamalannda, RP kilit parti durumunda. Parlamentoda, iktidar kanadının 279, muhalefetin 270 sandalyesi bulunuyor. Çiller'in Yüce Divan'a sevk edilebilmesi için en az 6 RP milletvekilinin muhalefetle birlikte oy kullanması gerekiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bûro- ile ilgili son sözü TBMM Genel su) - RP, kendi önergeleriyle DYP Kurulu söyleyecek. SÖZ genel kurulda: Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ve Şinasi Altıner hakkında kurulan TEDAŞ ile sadece Çiller için kurulan TOFAŞ soruşturma komisyonlannın raporlan bugün, servet komisyonunun raporu yann oylanacak. Çiller'in Yüce Divan'a gönderilmesi için en az 276 milletvekilinin komisyon raporlan aleyhinde oy kullanmalan gerekiyor. Genel Başkanı, Başbakan Yardım- cısı ve Dışişleri Bakanı Tansu ÇU- ler hakkında kurulan soruşturma komisyonlannın raporlanyla ilgili oylamalarda bir kez daha sınav ve- recek, TEDAŞ, TOFAŞ ve malvar- lığı soruşturmasını yürüten komis- yonlann raporlan bugün ve yann TBMM Genel Kurulundaoylana- cak. RP'nin iki yûzû Muhalefetteyken Çiller hakkın- da 3 Meclis soruşturması açtıran ve komisyonlarda ıktidar dıyetini taksit taksit ödeyen RP, bugün ve yann yapılacak oylamalarda Çil- İer' in yazgısını belırleyen parti ola- cak. REFAHYOL oylanyla, "Yö- ce Divan'a sevkinegerek olmadığı'' kararlannın yer aldığı Meclis so- ruşturması komisyonlan raporlan Anayasa ve TBMM Içtüzüğü gereği, genel kurulda "Yüce Di- van'asevk" karan alınabılmesi için Meclis üye tamsayısının salt ço- ğunluğunu oluşturan 276 milletve- kilinin soruşturma komisyonu ra- porlan aleyhinde oy kullanmalan gerekiyor. TBMM'de halen RP'nin 160, DYP'nin 119, ANAP'ın 128. DSP'nin 74, CHP'nin 49, BBP'nin 7, DTP'nin 6 milletvekili bulunu- yor. TBMM'de 6 milletvekili de bağımsız olarak görev yapıyor. 1 üyelik de boş bulunuyor. Buna gö- re BBP ve bagımsızlar da dahil, parlamentoda muhalefetin 270, ık- tidar partilennın 279 sandalyesi bulunuyor. Çiller'in Yüce Divan'a sevk edilebilmesi için iktidar par- tilerine mensup en az 6 milletveki- linin oylamaya katılarak muhale- fetle birlikte hareket etmesi gereki- yor. Ancak kulislerde, bazı RP'lı- İerin Çiller'le ilgili oylamaya katıl- mayabileceği, bu durumun, Yüce Divan'a sevk sonucu getirmese bi- le hükümette "moral bozukluğu- na" yol açacağı görüşleri dile ge- tinldi. Memur maaşlanna ek zam poli- tikasında aynmcılık yapıldığı ge- rekçesiyle hükümete "kerben" verdiği desteği çeken BBP'nin, oy- lamalardaki tutumunun ne olacağı dün akşam parti yönetimince de- ğerlendirildi. BBP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eldd, partisi- nın sık sık görüş değıştırmedığinı. kararlannın bu toplantıda netleşe- ceğinı söyledi. Ekici, TBMM gün- demine alınıp alınmaması konu- sunda 25 şubatta genel kurulda oy- lanacak hükümet hakkındaki gen- soru önergeleri için de değerlen- dirme yaptıktan sonra karar vere- ceklerini anlattı. 7 milletvekili bu- lunan BBP'nin, TEDAŞ ve TO- FAŞ oylamalannda iktidarla, Çil- ler'in kuşkulu servetıne ilişkin oy- lamada ise muhalefetle birlikte ha- reket edebileceği kaydedildi. TBMM Genel Kurulu'nda bu- gün RP'nin Çiller, DSP'nin de es- ki Enerji Bakanı Şinasi Altiner hak- kında TEDAŞ ihalelerinde usul- süzlük ve yolsuzluk yapılmasına göz yumduklan gerekçesiyle aç- tırdıklan Meclis soruşturmasını yürüten komisyon raporu oylana- cak. RP'nin Çiller hakkında, TOFAŞ ihalelerine fesat kanştırdığı savıy- la açtırdığı Meclis soruşturmasını yürüten komisyon raporu da bugün ele alınacak. Genel kurulda yann da Çiller' in. "yasatara ve genel ah- Uka aykın şekilde mal edindiğr id- dıalan üzerine RP'nin verdiği önerge doğrultusunda açılan Mec- lis soruşturmasını yürüten komis- yonun raporu görüşülecek. DYP'nin ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz hakkında eskı Em- lak Bankası Genel Müdürü Engin Civan'ın yaptığı yolsuzluklara göz yumarak görevmi kötüye kullandı- ğı savı üzerine kurulan TBMM So- ruşturma Komisyonu raporu da ya- nn oylanacak Kulislerde. DYP'nin. Çiller hak- kındaki raporlara karşılık, Yılmaz hakkındaki Meclis soruşturması komisyonu raporunu kullanacagı belirtılırken RP'nin komısyondaki tavnnı sürdüreceğı dile getınldi. RP'lıler. Yılmaz hakkında kurulan Emlakbank yolsuzluğuna ilişkin soruşturma komisyonunda ANAP liderinin. "Yüce Divan'a sevkine gerek olmadığı" gorüşüne varmış- lardı. RP'Iiler, Çiller hakkındaki soruşturma komisyonlannda da hükümet ortağı DYP'li üyelerle birlikte hareket etmişlerdi. Kitle orgutleri ANAP'ta Yılmaz'dan önkoşulsuz uzlaşma çağnsı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Ydmaz, REFAH- YOL hükümetınin Türkiye Cumhuri- yeti'nin temel ılkelenni tar- tışmaya açan ve ikilıkleri körükleyen bir tutum içinde olduğunu vurgulayarak "Bu hükümet işbaşında kaldığı sûrece Türkive'de rejim teh- Kkedeolacakür" dedı. Ülke- de temiz siyaset adına sıvil" kıtle örgütlerinin güzel bir oluşum sağladıklanna dik- kat çeken Yılmaz. "Şimdi bize düşen sen-betı kavgası- na girmeden bu berabertiğj ülkenin > önetimine taşımak- br. ANAP buna hazırdır. HiçDir önşarümız ve siyasi koşulumuz yoktur" dedi. Türk-lş Genel Başkanı Bay- ram Meral de demokratik. laik ve hukuk devletinin ku- rumlannın işletilemez duru- ma getinlmeye çalışıldığına dikkat çekerek parlamenter sisteme sahip çıkılması ge- rektiğıni kaydetti. REFAHYOL hükümetıne karşı ortak platform oluştu- ran DİSK Başkanı Rıdvan Budak, Türk-tş Genel Baş- kanı Bayram Meral, Ata- türkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Sup- hi Gürsoytrak ve TESK Başkanı Derviş Günday. dün Yılmaz'labirarayagel- di. Yılmaz, görüşme sonra- sında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kendisini yeni- den sorgulaması gerektiğini vurgulayarak demokrasi ve hukuk devletinin korunma- sı, siyasi kırlenmenin orta- dan kaldınlması için bugün- kü hükümetin gitmesinın zorunlu olduğunu belirtti. Hükümetin kirli bir pa- zarlık üzerine kurulduğunu ve iktidarda kaldığı sürece temiz bir siyasetin mümkün olmayacağını kaydeden Yıl- maz. "Hükümet, iş- başında kaldığı sü- rece Türkiye'de re- jim tehlikede ola- cakür. Susurluk k*- zasından sonra dev- lelc kadar dayanan çeteler örtbas edihneye çab- şılmaktadır." dedı Cumhuriyet'e açıklama yapan Gürsoytrak da de- mokratik kitle örgütlennin bir platform oluşturmalan- nın muhalefet partıleri içrn '5ans olduğunu vurgulaya- rak "Muhalefet partilerini bu hükümeti düşürecek tş- buüği içerisinde görmedik. Koalisyon dışındaki partiler. toplumda oluşan tepkiden kendüerine pa> cıkanyoriar. Gürdüğüm kadanvla bu hükümetin düşüriilmesi şu anda olanak dışı" değerlen- dirmesinı yaptı. DYP'ye ya- pılacak ziyarete kendisinin katılmayacağını belirten Gürsoytrak. "Çünkü onbr- dan bir şey beklemiyo- nız rl dedi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART Antalya'da 'Bir Dakika Karanhk' eykminde polisin dövdüğü emekli baııkacı öldü. 'Solun hedcfıbiitiinleşmeolmalı' DSP'de iç kavga tırmanıyor. Ecevit 'Birleşmem' derken muhalefet ısrarlı ANK.\RA (Cum- huri>«t Bürosu)-DSP Genel Başkanı Büknt Ecevit, "İnançlara Saygılı Laikfik" mıtın- gınde muhaliflerini şıkâyet ederek yuhalanmalanna yol açarken parti içi kavga tırmanmaya başladı. Ecevit'in mitıngdeki "Bir- leşçiler yakanuzı bıraksın. Curcuna isteyen CHP'ye gkter" sözlenne kar- şın, muhalıflerden Istanbul Milletve- kili Büknt Tanla. "Solun hedefL sağ partik'rin koltuk değneği durumuna düşmeden cumhurivetve gelişme için bürünleşmeyi gerçekleştirmektir'' açıklamasını yaptı. Grup Yönetim Kurulu'nun (GYK) bugünkü toplan- tısında, solda birlik ıçın sendikalarla ilişki kurduklan sav lanan Bülent Tan- la ile Kocaeli Milletvekili BekirYur- dagül ve Ankara Milletvekili Gök- han Çapoglu'nun ihraç istemiyle Merkez Dısiplin Kurulu'na (MDK) sevk edileceği haberleri kulislerde yaygınlaştı. Parti içinde aykın seslere, farklı vaklaşımlara karşı ödün vermez bir tav ır ızleyen DSP lideri Ecevit, önce- ki gün yapılan mitingde ıç sorunlan- nı meydanlara taşıdı. Ecevit'in grup başkanvekilliğinden uzaklaştırdığı. Zonguldak Milletvekili MümtazSoy- sal" ın gazetelerde yer alan bazı sözle- nni kastederek "DSFB bir miDetv«ld- li arkadaşımuı sözü beni şaşırttı. Sol partileri sendikalarla kavgatıgibigös- termiş*' demesı üzenne mıtıng ala- nından "yuh* sesleri yükseldi. Bu- nun üzerine "Yuhalamayuı, yine de bir milletvekili arkadaştnnzdır" diyen DSP lıden, -Disipünsizdemokrasi ot- maz. Curcuna isteyenler CHP'ye gi- der" mesajı verdı. Ecevit, mitıngde- ki konuşmasının büyük bölümünü "CHP ile neden birleşmeyecekleri'' konusuna ayınrken, muhalıflerden Bülent Tanla, dün > aptığı yazılı açık- lamada, "solda bütünleşme" istedı. RP'nin hükümete damgasını vurdu- ğunu. DYP'yı teslim aldığını. cumhu- riyeti karanİık ve tehlikeli noktalara sürüklediğini, ülkenin bu duruma gel- mesinden sorumlu olan sağ partiler- le ittifak arayışının gerçekçi ve yarar- lı olmaktan çıktığını vurgulayan Tan- la, şu görüşleri dile getirdi: "Solun gündem ve hedefı İtaKa'da- ki Zeytin Dalı örneğinden daha ivisi- ni başararak. sağ partilerin bir daha koltuk değneği konumuna düşmeden cumhurivet ve gelişme için bütünleş- meyi gerçekleştirmektir. Solun kendi kimlik. güven ve savgınlığını kazana- rak tek başına iktidar olıııası için ge- rekü ortam ve talep oluşmuştur. Ge- niş halk kitlek-rini temsil eden demok- ratik kitfe örgüüeri.sivasi platformlar, işçi sendikalan. Esnaf ve Sanatkâriar Konfederasvonu. meslek odalan. bir- likleri ile srvil toplum kuruluşlan bü- tünleşmeve yöneiik bu geniş uzlaşma girişiniine destek ve işbirüği verebil- menin umutve heyecanı içindedir. So- lun merkezdeki güçlerin katkısryla tek başına iktidan için son 20 yılda ilk kez oluşan bu uygun ortamın gerçekleşti- rflebUmesi. herkesin üzerinedüşen gö- revi ö/verilu uzlaşmacı bir biçûndeye- rine getirmesine bağlıdırf SlFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Nüfus cüzdanımı kaybettim Hükümsüzdür. H4YATİŞEN DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, "Kuran'da din devleti yok" dedi. Siyasi Islamcılar ise bir din devleti kurmak peşınde- ler. Şimdi onlarda Ecevit'in iddı- asının aksıne Kuran'da din dev- leti öngörüldüğünü kanıtlamaya çalışacaklar. Siyasi İslamcılar, is- lamiyetin bütünsel birdünyagö- rüşü içerdığini söylüyortar. Bu dünya görüşü, evlenmeden mı- rasa, şahitlikten vergi vermeye ve yargılamaya kadar genış bir uygulama alanına sahip. Bütün tektannlı dinlerin ınsan- lıgı bir düzene sokmak amacını güttüğünü bilıyoaız. Yalnız Isla- miyet degil, Hıristiyanlık ve Ya- hudilik de dünyayı yönetmeyi amaçlar. Bütün bu dinlerde bir toptancılık söz konusudur. Dinler, peygamberlen döne- minde bir devlet kurmayı da he- deflediler. Hz. Musa ve Hz. Mu- hammed kendi dinleri çevresin- de devlet kurarlarken Hz. Isa ey- leminin başındayaşamınıyıtırdi. Ancak Isa'nın takipçıleri sonun- Din Devleti Olur mu? da devletlere ve bütün bir Avru- pa'ya yön venr hale geldiler. Ki- lisenin yüzlerce yıl, Avrupa'yı egemenliği altında tuttugunu unutmamak gerekir. Kuran'dan bir din devleti çı- karmak isteyen çıkarabilır. Is- lamın ilk kuruluş yıllannın prati- ğine bakanlar da din devletin- den söz edebiliner. Temel sorun; Islamiyetin kuruluşundan 15 asır sonra hâlâ kuruluş yıllannın ba- kış açısıyla bu dinın yorumlan- maya kalkışılması. Siyasi Islam- cılar bunu dayatıyoriar. Ecevit gi- bi kırılgan fikırlere sahip olanlar ise biz islamiyeti sizden daha iyi bilıyoruz, diyerek anlamsız bir tartışmaya giriyorlar. Asıl yanlış da burada. Çünkü Türkiye, laik- liğe adım atarak Müslümanlann yaşadığı bir ülkeye farklı bir uy- gulama getirdi. 1400 yıl sonra günün gelişmelerine ve toplu- mun kültürel ihtiyaçlarına uygun bir gelenek ve alışkanlık yaratıl- dı. Her ideolojide, onun ilk ve saf haline dönmek istenir. Eğer o ideteojınin anayönelimleri konu- sunda sorun çıkarsa, orijinal kaynaklar gündeme gelir. Ide- olojinin kuruculannın ne demek istediği yorumlanmak istenir. Herkes, o kaynaklan kendi dün- ya gorüşüne ve kavrayışına gö- re yorumlar. Kendisıne göre bir çerçeve çızer. Kuran, dünyada tek olduğu halde, islamcıların bınbirtürlü ol- masını başka türlü nasıl açıkla- yabtliriz. Islamdasayısızmezhep ve tarikatın ortaya çıkmasının nedeni de budur. Aynı sorunlar Hıristiyan dünyası için de geçer- lidir. Türkiye, iki yüzyıldır Islamiyete yeni bir anlayış katmaya çalışı- yor. Aslında, Türk göçebe toplu- luklannın İslamiyeti benımseme- sinaen bu yana, Türklerin isla- miyeti kavrayışları ve uygulama- lan Araplardan farklıydı. Türk damgalı islamıyet; dinı, her dö- nemde devletin ve sultanın em- rinde gördü ve öyle uyguladı. Osmanlı şeyhülislamı, padişahın siyasi ihtiyaçlarının emnnde ha- reket etmek zomndadır. Yoksa kellesi gider. Şeyhülislamı, yani en büyük dıni temsilciyi bir emır- le yok edebilmek Türk yönetım- lerine ozgü bir gelenek. Bunun tarihsel nedenleri üze- rınde ayrıca araştırmalar yapıla- bilir. Burada, Türkiye Cumhurı- yeti'nın kuruluşundan itibaren iz- lenen reformcu yol önemli. Mus- tafa Kemal önderliğindekı cum- huriyet kuruculan, laikliği resmen benımseyerek İslamiyeti devletin ihtiyaçlanna ve toplumsal gelış- menın ihtiyaçlarına göre şekil- lendirdiler Bir anlamda, laikltğin kabulüyle, islamcı yaşam tarzı Türkiye'de reforma uğradı. Tıp- kı Hıristiyanlığın reforma uğra- ması gibi biryolagırıldi. Refahçılar ve diğer siyasi is- lamcılar, işte bu reform adımıyla hesaplaşmak ve Arap tarzı bir İs- lamiyeti Türkiye'ye uygulamak istiyorlar. Bu konudaki zorlama, ülkemizin ıhtiyaçlanyla çelişiyor ve gerilime neden oluyor. Çünkü, Türkiye'nin geldiği nokta, yeni- den daha gerilere dönmeye uy- gun degil. Zorlama olursa çatış- ma da kaçınılmaz hale gelır. Siyasi Islam, bizim siyasi ya- şamımız içinde kendısine bir yer bulabılır. Ancak RP yönetici- len, soğuk savaş artığı, otoriter ve toptancı kültürieri nedeniyle, dayatmacılığa kalkışıyorlar, Iran'da, Suudı Arabıstan'da ol- duğu gibi bütün biryaşamı ken- di ıstediklerı yöne çevirmek isti- yorlar. Rakıp oldukları diğer par- tiler gibi cumhurıyetın demokra- sıyle zenginleştırilmesi dıye bir dertleri de yok. Gaiiba asıl sorun dabu. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İki Murat... Murat İpek ve Murat Demir... Ikisi de eski PKK'li itirafçı... iki Murat'tan biri ön- ce ShovvTV'de Kadir Çelik'in programına konuk oldu. Ardından ikisi birden Radikal gazetesıne ko- nuştu... Murat İpek ve Murat Demır önceki gün de De- nizli'de yayın yapan DEHA-TV'den Bülent Öz- türk ve Cengiz Akhisar'a ilginç açıklamalar yap- tı... iki eski PKK'li itirafçı Denizli DEHA-TV'ye şun- ları söyledıler: "Biz teslim olmaya, cezaevine girmeye hazınz. Ancak can güvenliğimiz sağlanmalıdır. Aynca is- tenirse TBMM Susurluk Komisyonu 'na da bilgi- lerverebiliriz..." Murat İpek ve Murat Demir niçin Denizli DE- HA'ya konuştular? Denizli DEHA-TV, 30 Haziran 1996'da uzun namlulu silahlarla taranmış, ancak suçlular bugü- ne dek bulunamamıştı... iki Murat'tan biri Denizli'ye telefon edip Bülent Öztürk'e şöyle dedi: "Sizinle görüşmek istiyorum. Sizin ajansın ki- min tarafından tarandığını açıklayacağım..." Bülent Öztürk ve Cengiz Akhisar, iki Murat'la buluşup görüştü... Özellikle Murat Ipek'in anlattıkları insanın başı- nı döndürüyor. Kimlerle nasıl ilişki kurduklarını an- latan İpek, bakın ne diyor. "Ben Denizli Emniyet Müdürü Necati Arün- taş'( Şımak Emniyet Müdürü olduğu dönemden tanıyorum. Bana 'ufaklık' derdi. Onun yanında yetiştim. Bizi Denizli'ye görev için çağırdı. DE- HA'nın taranması, HADEP ll Başkanı'nın vurul- ması ve yerel bir sanatçının öldürülmesi emihe- n'ni almıştım. Denizli'de polisevinde kaldım. DE- HA'yı taradığımızsilah Kalaşnikof'tu. O silahı De- nizli Terörie Mücadele Şubesi'nden Ali Soy- saldan aldık." • • * Murat İpek ve Murat Demir'in anlattıkları hay- li ilginç... DEHA'dan Bülent Öztürk'ü telefonla arayıp sor- dum: "İki Murat niye anlatıyor bunlan?" Bülent'in yanıtı şu oldu: "Bu kişileritirafçı olduktan sonra kullanılmışlar. Sonra 'ölüm emri gelmiş' ve kaçmışlar. Bunlar 5 kişilik bir grup. öldürülme korkusuyla bildiklenni anlatıyorlar. Galiba yaptıklanndan da pışmanlık duymuşlar..." DEHA-TV'nin konuşma kasetinin çözülmüş metni elimızde... Murat İpek anlatıyor: "1992 yılı ocak ayında bölgede deşifre olduğu- muzu anladık. O zaman Cizre 'deydik. Gidıp tes- lim oldum. Şımak ll Emniyet Müdürü Orhan Gü- ler'oV. Biz sorgulanırken atamalar oldu. Necati Altıntaş Emniyet Müdürü oldu. Necati Bey daha sonraki yıllarda Denizli'ye atandı. Ben nezarette sorgulanmam sırasında Alaaddin Kanat ve Re- sul Yılmaz Söylemez adlı iki itırafçıyla tanıştım." Murat İpek ve Murat Demir, Güneydoğu'da yüzlerce operasyona katıldıklarını açıklıyor, üst düzey emniyet yetkililerinin adlarını da veriyor... • • • Günlerdir Murat İpek ve Murat Demir'in bir- denbire ortalığa çıkışını düşünüyorum. Anlattık- larının doğru olup olmadığını araştırıyorum... Anlattıklannın büyük bölümunün doğru olduğu duyumları geliyor Güneydoğu'daki meslektaş- lanmızdan. Ancak iki Murat'a kimse dokunmu- yor, pek çok kanlı olaya karıştıkları halde televiz- yon kanallanna çıkmaktan, böylecetanınmaktan çekinmiyorlar... Bülent Öztürk, Murat Ipek'e soruyor: "Sizin özellikle söyleyeceğiniz bir şey var mı?" Yanıt: "Niye devlet büyüklerimiz bizi çağırmıyor? Biz çok şey konuşuyoruz, neden bizi umursamıyor- lar?" Hem Murat ipek hem de Murat Demir, "Bizsuç- luyuz, ama bizi suça azmettirenler de suçlu" de- yip ekliyorlar. "Uğur Mumcu'nun katledilişiyle ilgili önemli bilgiler var elimızde..." işte burası çok önemli... iki Murat bir bomba uzmanından söz ediyorlar ama adını vermiyorlar... Acaba anlattıkları doğru mu yoksa kamuoyu- nun dikkatini başka yöne çekmek için mi yollara düşmüş bu iki genç insan? Yoksa bu iki eski eli kanlı itirafçı birilerini kollamak için mi sürekli ko- nuşuyoriar? Bilemiyorum! Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (o Planet.com. TR Sıvas davası Temel Karamollaoğlu ve itfaiye müdürü Remzi Şahin'e beraat ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi, Sıvas'ta 2 Temmuz 1993 günü meydana gelen ve 37 kişınin ölümüyle sonuçlanan olaylar sırasında dönemin valisi Ahmet Karabilgin'ın "Göstericileri üzerine su sıkarak dağrtm" emrini yerine getirmeyerek "görevlerini kötüye kullundıklan ve ihmai ettikkri" gerekçesiyle yargılanan eskı Sıvas Belediye Başkanı ve RP Sıvas Milletvekili Temel KaramoUaoğlu ile eski itfaiye müdürü Remzi Şahin'ın de aralannda bulunduğu 11 sanığın beraatlerine karar verdi. Davanın dünkü duruşmasına sanıklar katılmadılar. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını veren cumhuriyet savcısı, Temel Karamollaoğlu ve Remzi Şahin'in iddianamede ileri sürülen suçlan ışlediklerine ilişkin yeterli ve inandıncı kanıt elde edilemediğini söyledi. Esas hakkındaki mütalaa konusunda söz venlen sanık avukatlanndan Mehmet Ener, eski açıklamalannı yineleyerek savcının mütalaasına aynen katıldığını belirtti ve müvekkilleri hakkında beraat karan verilmesini istedi. Mahkeme. sanıklar hakkında beraat karan verildiğinı açıkladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear