Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1B$UB,AT 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Istsıbul
Edne
Çaraxkale
Koasli
Izrrr
Maisa
Aycr
Derziı
Y
PB
PB
Y
V
PB
Y
Y
6
5
6
5
9
8
10
10
Sınop 5 Adana
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara K 3
Konya
Eskişehır K 3
S ı v a s K 3
Zorgjldak Y 4 Antalya Y 13 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkân
Van
Y
Y
Y
Y
Y
K
K
14
9
8
11
10
-1
4
Butun bolgeler çok
bulutlu. Marmaranın
batısı ıle Kuzey Ege
ve Akdenız kıyılann-
da sağanak, Güney-
doçju Anadolu ıle Do-
ğu Akdenız kıyılann-
da yağmur, Marma-
ra'nın doğusu ile Ba-
tı ve Orta Karadenız
kıyılarında karta kan-
şık yağmur, ötekı
yerterde kar şeklınde
olacak.
Parıs
Roma
Berlın
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
PB
PB
Y
PB
PB
Y
11
16
7
8
14
2
10
Budapeşte PB 4 Münıh
Atina
Milano
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
Y
PB
K
K
K
PB
PB
Y
1U
16
-1
-5
-2
12
6
6
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tıflıs
Kahire
Şam
K
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
-10
15
15
14
14
13
12
19
18
k Gok günjltıiüiç» Parçalı bulutlu • Sıslı t Çok bulutlu Yağmurlu bKariı
G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK
• laştarafı 1. Sayfada
iser adli, ister siyasi. Tam bir skandal!
Haftabaşında olay, görsel ve yazılı basında tam
gazmanşet. Üstelik Kazan Şevket, bir "garip â-
derr". Kütahya'ya gidiyor. Medya bastırıyor, inatla
"koruşrnayacağını" söylüyor.
K>nuşmamak, elbette Kazan Şevkefin hakkı. Ne
var (i konuşmamakta dırendiğı günün gecesi, ge-
ricilein savunuculuğunu büyük bir özen ve özve-
riyleüstlenen sakallı Ahmet Hakan'ın karşısında,
Kara!7!
de.
Beş değil belki on dakika, şen şakrak bir bülbül!
"Arran efendim şu sözünuz yanlış anlaşılmasın " di-
ye 0reve başlayan Ahmet Hakan'ın çanak soru-
larına çenesı düşmüş yaşhlara özgü acelecilikle ya-
nıtla" veriyor.
• Alevı toplumunda büyük tepkiyle karşılanan
"mun söndürme oynuyorlar" uydurmasını "asla o
makîatla" söylememiş Kazan. Ustelik tam bir Ale-
vi dcstuymuş. Kanıt olarak "askertik arkadaşlann-
dan oırinin Alevi olmasını" gösteriyor!
Ne var ki şımdi ortaya önemli bir devlet, bir hü-
kümetsorunu çıkıyor. Kazan Şevket, birbiri arkası-
na tersine olaylar yaratarak gündemi mi değiştir-
meye çalışıyor? Yoksa... Kişisel, bünyesel bir so-
rundan, bir rahatsızlıktan mı kaynaklanıyor garip-
senen davranışları?
llirn bılim adamlarına başvurarak soruya yanıt
ararraya gerek yok. Kuşkusuz, Kazan Şevket'i ve
nitelklerıni anlatabileceklerin başında, Devlet Ba-
kanı Gül Abdullah gelıyor.
Ha< yemeyelim Gül Abdullah, Takkeli'yi çevre-
leyer yaşlanmış kadroya oranla daha mantıklı.
Gü'e göre Şevket Bey, "1 dakika ışık kapatma"
eylenıni yanlış anlamış olabilir. "Hükümete dönük
bir teoki olarak algılamış olabilir".
Bu yargılardan sonra Gül'den önemli şu sapta-
ma gelıyor:
• "'Mum söndürüyorlar' sözünü (şuurlu bir şekil-
de sarf ettiğini) sanmtyorum."
Geiniz. çıkınız Kazan sorununun içınden...
Ne yapacağız şimdi?
RP'li bir bakan, RP'lı bir dığer bakanın kıyamet-
ler koparan sözünü "şuurlu bir şekilde sarf etme-
dığinı" söylüyor.
Bu saptamadan yola çıkarak Kazan Şevket'ın
dahaönceki söz ve eylemlerini "şuursuzbiçimde"
söyleyıp yaptığını mı kabul edeceğiz?
Aman RP: Kazan'a acil bir çare.
Kavram kargaşasından, şeriatı sözlük anlamıyla
kullanarak fırtınalar estirmeye çalışan küstahlıklar-
dan geçilmediği günümüzde. üstelik böylesı bir
adalet bakanından başka, kafaları karıştıracak da-
'îa nice sav sahibi kişiler var ortalıkta.
Örneğin Yenı Parti Genel Başkanı Yusuf Boz-
kurt'a bakılırsa, kadın yürüyüşü "darbe teşvikçili-
ğinden ibaret". RP üst kademesinin görüşü; iki
aşamalı.
Önce Genel Sekreter Asiltürk konuşuyor: "Gö-
receksiniz, bunun sıkıntılan çıkacak. Bu böyle ol-
maz. Bırgrup da karşı yürüyüş yapacak" diye teh-
ditler savuruyor.
Kimilerinin akıllı uslu diye niteledığı Bayındırlık
BakanıCevatAyhan, "şuurlu biçimde"aç\k konu-
şuyor: "Va Müslümanlar bunlar gibi yürümeye kal-
kışırsa ne olacak? Müslümanlar bunlan tükürükle-
riyle boğar."
Bir fikır, bir görüş ve bir inanç cephesindeki kit-
leleri tükürük hokkası sanan bir TC bakanı!
Tek dayanaklan Türkiye'nin yüzde 99'u Müslü-
man ülkesi olması.
Ne hazin: Atatürk'ten Asiltürk'e... bugün ulaştı-
ğımız nokta.
Takkeli, daha soğukkanlı. daha hesaplı, daha si-
yasi. "Karşı yürüyüş önerilerinı gen çeviriyor".
Ana muhalefetimizin kafası hâlâ "şeriatın sözlük
anlamına" takılı.
Yalnız bir soru var ki günlerdır yanıt arıyor: Kadın
yürüyüşünü düzenleyenlere ANAP kaç milyon lira
maddi yardımda bulundu?
Oysa, Ecevit, toplumdaki tepkıyi desteklerken
doğruyu ışaret ediyor: Yoksa, RP, laık demokratık
cumhuriyeti yok etmeye...
Daha hızlı ilerleyecek!
Orhan Velî, îsmet
Inönü ve ^
• Baştarafı 2. Sayfada
İsmelPaşadeğıl miydi?
DTCF'nın ilerici öğretim
üyelenni görevlerinden e-
den ve mahkemelerde sü-
ründüren kımdir, anımsava-
lım. Solcu aydınlanmızın
zindanlara atılması da onun
zamanında başlamıştır. Re-
şat Şemsettin Sirer'i MiJli
Eğıtım Bakanlığı'na getire-
rek Köy Enstitüleri "ne öldü-
rücû darbeyi indiren de İs-
metİnönüdür Tonguç onun
döneminde resim-iş öğret-
meiliğine atanmadı mı?
Bugünlerde irtica üzenne
yazan kimı yazarlar, sözü İs-
met İnönü'ye de getirerek
ont laikliğin ve ilencılığin
yılmaz savunucusu olarak
gösteriyorlar.
Yüreğim yanarak belırtı-
yorum. Yanlış. Bu yanlışlı-
ğın altını çizmek için yaz-
dırn bu yazıyı. (O bağımsız-
lık savaşmın Garp Cephesi
komutanı maçlı aydın. dev-
nmci İnönü bu ödünleri ver-
memelıydi).
Orhan Veli, bu yanlışlığa
ta o zaman parmak basmış.
Ama o da bir konuda öyle-
sıne yanılmış kı .. Çünkü
Yaprak'ta 15 Şubat 1949'da
yavımlanan "Pompei'nin
Son Günleri" başlıklı yazı-
sında şöyle demış:
u
~gönül ferahhğınaküçü-
cük bir haberden geliyoruz.
Vüftıs savısı bir mihon olan
İstanbul'da bir imanı-hatip
kursu açüdı. Gazetelerde
okuduk: bu kurstaki öğren-
ci sayısı OD yedi imiş. Bu on
yedi kişinin altısı sakallı imiş:
üçünün isc sakalı bembevaz.
Milyonda on yedi! Binde ya-
nm büe etmez. LJselerimLd.
fakültelerimizi dolduran
binlerce. on binlerce gence
karşdık on yedi ihtiyar.
İmam-hatip kursunun bir
avağı çukurda dcmektir..."
Sahibinden
FATİH'TE SATILIK AHŞAP BİNA
2 kat, bodrumlu-bahçeli.
10.00-17.00 arası Tel.: 588 34 03
Nüfus cüzdanımı \e
.'hliyetımı ka\bettım.
Hükum^üzdür.
UEHMET YILD1Z
78090023209 No'luvazar
kasanın ruhsdtını kaybet-
tım. Hüküm>üzdür
Şılc VD- 0880045426
MYA/J ASLA\
Türkiye veto etmeyecekDış Haberler Servisi - ABD, Tür-
kiye'nin NATO'nun genışlemesini
veto etmeyeceğinı öne sürdü.
ABD Dışışleri Bakanlığı Sözcüsü
Nicholas Burns. rüm NATO ülkele-
rinin ıttıfakın doğuya genışlemesın-
de hemfıkır olacağına ınandıklannı
bildirdi. Burns. NATO'nun doğuya
genişlemesının Türk vetosuyla en-
gellenmeyeceğını sövledı. Burns.
ABD Dışişlen Bakanı Madeline
.41bright'ın 11 ülkeyi kapsayan Av-
rasya turunun ikınci duraği Alman-
yav a varmasından kısa bir süre son-
ra yaptığı açıklamada, Washıng-
ton'ın. ittifakın 16 üyesinin, temmuz
ayındaki Madrid zirvesinde bazı es-
ki Varşova Paktı ülkelerini NATO
üyelığıne kabul etme konusunda
hemfikir olacaklanndan emin oldu-
ğunu belirtti. Nicholas Burns. "Tür-
kiye'nin NATO'nun doğma genişte-
mesini veto etme tehditİerT hakkın-
daki bir soruyu yanıtlarken "NA-
TO'nun genişlemesinin 7-8 temmuz
tarihlerinde de\am edeceğine ve bu-
nun tûm NATO üvelerinin isteği ol-
duğuna inanıyoruz" dedi Burns,
Türkive'nın uzun süre NATO'nun
genışlemesinı destekledığini ve Dı-
şişlen Bakanı Tansu Çiller'in bu ko-
nudakı tutumunun hoş karşılanma-
dığını da kaydettı.
Burns, Albright'ın Bonn'agelme-
sinden kısa süre sonra yaptığı açık-
lamada. ABD Baskanı Biİİ Clin-
tonın, Alman>a Başbakanı Helmut
Kohl'ün Rusya ile ılgili düşüncele-
nne verdığı önemi vurguladı. Burns
ABD'nin, NATO'nun merkezi Na-
poli'de olan güney kanadının idare-
sının Av rupa ülkelennden binne ve-
rilmesıne karşı olduğunubir kez da-
ha tekrariadı. Albnght, önceki gün
gezisinin ılk durağı Roma'da Italya
Dışışleri Bakanı Lamberto Dini ile
görüştü. Dini. NATO'nun genişle-
mesi ve Rusya ile yapılacak anlaş-
ma dahil birçok konuda ABD ile fi-
kir birliğine vardıklannı açıkladı.
Dini. NATO'nun doğuya genışleme-
sınin Rusya için bir tehdit oluştur-
mayacağı konusunda ABD ile hem-
fikir olduklannı belirtti.
Albright, gezisinin ikinci durağı
olan Bonn'da da Almanya Başbaka-
nı Helmut Kohl ve Dışişlen Bakanı
KlausKinkelilebırarayageldi. Gö-
rüşmeden sonra Kinkel ıle bırlikte
basın toplantısı vapan Albnght. NA-
TO'nun genişletnesi konusunda Al-
manya ile aynı görüşü paylaştiklan-
nı ifadeettı. Kinkel de genışlemeden
yana olduklannı belırterek "Rusva
da AvTupa'nın güvenlik mimarisine
dahil edilmelidir. Rusya ile her şe>i
konuşmak istivoruz. Veto olmaması
konusunda da ABD ile a> m görüşte-
>iz. Madrid"de> apılacak NATOtop-
lantısındayeni ii>e olacak ülkelertes-
pit edilecek. Bu >ılın sonunda ve>a
gelecek vılın başında da AB've gire-
cek olan ülkeler belirlenecek" dedi.
Bu arada. Almanya Dışişlen Ba-
kanlığı Sözcüsü Martin Erdmann.
Türkiye'nin AB üyeliğı gerçekleş-
mezse NATO'nun genışlemesıni ve-
to edebileceği konusuna atıfta bulu-
narak şunlan sövledı:
"Türkhe, Avrupa'ya aittir. ABD
ve Almanya. Türkiye'nin A\ nıpa'ya
çok sıkı bir şekilde bağlanması konu-
sunda hemfikir. ABD Dışişlen Ba-
kanı,Türkiye'ninAvrupa'yayaklaş-
ürüması politikasını gerçekleşn'rme-
si için Avrupalılann ellerinden gele-
ni yapmasını istedi. İ ki bakan arasuı-
da geçen göriişmede, bu baglılığın
aynntılan üzerinde konuşulmadı.
Türkiye'nin bir vetosu söz konusu o-
lamaz. ABD. Türkiye üzerinde et-
kisini kullanacaktır."
Albright, Çiller ile gorüşmeyecek Bagheri niçin
ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu)- Dışiş-
len Bakanı Tansu Çiller. bugün yapıiacak
olağanüsrii NATO Konsey i toplantısına ka-
nlmakiçindün Briiksel'egitti. ABD Dışiş-
len Bakanı MadeleineAlbright ile görüşme
istemi Amerikalı muhatabının programının
yoğunluğu gerekçe gösterilerek geri çe\n-
len Çiller'in toplantıda Türkiye'nin "NATO
ve diğer Av rupa kurumlannın genişlemesi-
nin birbiriyle bağmtılıolduğu" görüşünü dı-
le getireceği kaydedildi. Ittifak üyelerinın
iseÇiIler'e.Ocak 1994'te NATO'nun geniş-
lemesine ilişkin karara Türkiye'nin de im-
za attığını anımsatarak bu tutuma sadık ka-
lınmasını ısteyeceklen vurgulandı.
Çiller. dün Brüksel"e hareketinden önce
Esenboğa Havalimanı'ndadüzenlediği ba-
sın toplantısında. NATO'nun genışlemesı-
nin iç ve dış adapta^yonlanyla ilgili olarak
daha tamanüanması gereken çalışmalar ol-
duğunu belirtti. Çiller. "Brüksel'de yapıla-
cak toplantıda yapacağım konuşmada. itti-
fakın iç ve dış adaptasvonu kapsanundaki
önemli konulara ilişkin görüşkrimizi vurgu-
layacağun" dedi.
Dışişleri BakanlıŞı Sözcüsü Büyükelçi
*ÖmerAkbel. dün düzenlediği basın toplan-
tısında, Brüksel'de, temmuz ayında yapıla-
cak zirvenin gündeminde bulunan "NA-
TO'nun Avrupa'nın yeni güvenlik vapüan-
masına adaptasyonu"konulanmn gözden
geçınleceğıni bildirdi. Toplantıda NA-
TO'nun genişlemesi konusunun da günde-
me gelmesınin beklendiğinı belirten Akbel.
"NATO ve diğer Avrupa kurumlannın ge-
nişlemelerinin birbûieriyle bağmtıu oldu-
ğuna ilişkin Türk görüşünün" yineleceğinı
\e TBMM'nin bu konudakı duyarlılığının
iletıleceğını bildirdi.
Londra muhabırimiz Reşat Akar'ın bıl-
dırdiğine göre Jngilıere'de temaslannı sür-
duren Türkiye Dışişlen Bakanlığı Müsteşa-
rı Onur Ö>men, Türkiye'nin AB'ye tam
üyelıği gerçekleşmeden Kıbns Rum Kesı-
mi'nın tam üye olmasının mümkün olma-
dığını söyledi.
İngiltere'nin Kıbns temsilcisi Sir James
Haney ile yaptığı görüşmeden sonra basın
toplantısı yapan Öymen. "Türkiye'nin
AB'ye üyeliğJ gerçekleşmeden böyle bir şey
olamaz. 1960 garanti anlaşması da bunu ön-
görüyor" dedi
• Baştarafı 1. Sayfada
ye'nin temel değcrlerini hı-
çe saymasının kabul edile-
meyeceğı vurgulandı. Bag-
heri'nin. gerek RP yöneti-
mindekı Sincan Belediye-
si'nin düzenlediği Kudüs
Gecesi'nde yaptığı konuş-
manın. gerekse daha sonra
dile getirdıği düşünceler ile
sergiledığı davTanışlann
"kabul edilemez" olduğu be-
lırtildi.
Söz konusu toplantılarda
RP'nin tutumunun da Bag-
heri'nın "kayıtsızlığıyla'' pa-
ralellik taşıdığına \ e RP Ge-
nel Sekreteri Oğuzhan Asil-
türk'ün. "Kimse "gönder-
dik' diye havaya girmesin.
Büyükelçi zaten gkkcekti"
içerikli değerlendirmeler
yaparak "ödün veriunediği''
ızlenıminin yaratıldığına
dikkat çekildi.
Genelkurmay'jn konuya
ilişkin yaklaşımını Dışişlen
Bakanlıgı'na da ilettiği, ba-
kanlığın "Gereken her şev
yapılıyor" yanıtı vermekle
yetindiği öğrenıldı.
Baghen'nin Sıncan'daki
konuşması, büyükelçilerin
güven mektuplannı kabul e-
den Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel tarafından da
"yapılmaması gereken yan-
lış bir konuşma" olarak de-
ğerlendırılmesine karşın,
Iranlı diplomat ülkesine
dönmedi. Bagheri, hüküme-
tin ödün veren yaklaşımın-
dan da cesaret alarak "göre-
vinin başındaolduğunu" ba-
sına açıkladı. Türkiye için
öngörülen görev süresi do-
lan Baghen'nin, "ödün ve-
rihniş" göriintüsü yaratma-
mak için, tepkilerdindikten
bir süre sonra ülkesine dön-
mesinin beklendiği dile ge-
tirildı.
f
1 / f Vt
umtmn
(camera
arlcası
Yavuz TURGUUun
EŞKIYAfilmini nasıl
çektiğini öğrenmek
istiyorsanız, bu belgeseli
sakın kaçtrmayın...
Yapım ve
Kamera Asistanı: llgaz GİRİTLİOĞLU
Kurgu : Hakan BAKIR
Kamera : Erol YAZICI
Hazırlayan : Feza ŞEKEREFE
Koordinatör : Tomris GİRİTLİOĞLU
Suıukar
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
Başka örneklerde de tanık olduk, kamuoyunda
tepki çeken demeç veren bakan, kendi tabanında
puan topluyor.
Bu da bıze özgu siyaset...
Halkınbelleğinitazetutmaktayararvar. Kazan'ın
yakın geçmişıni kısaca özetleyelim:
- Çiller'in örtülü ödenekten para alıp almadığını
Meclis gundemine getirdi. Çiller. hakaretle karşılık
verince mahkemeleşti...
- Bakanlığa gelişinın ilk günlerinde cezaevlerin-
de açlık grevlerı vardı. Kamuoyu ayaktaydı. Aydın-
lar, sağduyulu insanlar göz göre göre ölümlerın ya-
şanmaması ıçın çağrılarda bulundu. Buna yanıtı,
"Merak etmeyın, açlık grevınden ölen olmaz. On-
larkantinlen boşaltmış, gizlı gizli yiyor" oldu. Erte-
sinde, gün gün 12 kışi yaşamını yitirdi.
- Irak gezisinin dönüşünde yeni bir af modeli bul-
du. Kuran okuyanlara özel ındirim sağlanabilece-
ğını söyledi. Sonra çark ettı.
- Teftış Kurulu'nun Susurluk'la ilgili raporunu ba-
sın toplantısıyla açıkladı. Raporda, "Çeteyok" de-
di. Ardından raporda çete olduğu anlaşılınca, "Na-
mazagıtmiştim, iyı okuyamadım" dedi.
- Yıne Susurluk'la ilgili Mehmet Ağar'ın dokunul-
mazlığının fezlekesinı hazırlayan Başsavcı Nihat
Arttıran'a, "8u olmamış" deyıp geri gönderdi. Son-
ra da "Fezlekeyı sen hazırlama" dedi.
- Ramazan'da Konya'da yaptığı konuşmada,
"Önce medyayı temizleyeceğiz" deyıp verdi veriş-
tırdi...
- Adalet Bakanlığf nda sürmekte olan kadrolaş-
ma işın bir başka boyutu. Halim Selim Yüksek Ku-
rulu.. ee afedersınız Hâkımler Savcılar Yüksek Ku-
rulu ile kafa kafaya verıp, kadroları altüst ediyor.
- Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık eylemi-
ne katılanlara, "Bunlarmum söndü oynuyorlar" de-
di. Düzeltirken de "Sen birgeleneğikastetmedım"
deyip devirdiği çamın üzerine bir de kibrit çaktı.
- Bayramın bırincı günü törenle yaptığı bu gafın
ardından İzmir'e geçti. Buca Cezaevı'nde Avrasya
feribotunu kaçıranları zıyaret ettı. Bu arada anım-
satalım, Malıye Bakanı Abdüllatif Şener ile Temel
Karamollaoğlu bayram öncesı Sıvas Cezaevi'nde,
Sıvas davasının sanıklarını ziyaret etti.
- Son olarak görevden alınan, Ankara Merkez
Kapalı Cezaevi'nde tutuklu Sincan Belediye Baş-
kanı Bekir Yıldız'ı zıyaret ettı Kazan, geçen cuma
günü saat 10.00 sıralarında cezaevıne girdı. Ken-
disi için özel bir oda hazırlandı. Bekır Yıldız odaya
geldi. Ikı saate yakın görüştüler...
Tablo ortada...
Yıldız'a yıldızlı ağırlama...
Şimdi biraz da Ankara Kapalı Cezaevi'nden gö-
rüntüfer aktaralım.
Tam bir çifte standart hâkım...
Bekır Yıldız'ın kaldığı 9. koğuşa her gün paket-
lerle yiyecek maddesı geliyor. Masadan plastik san-
dalyeye kadar her türlü eşya içeri alınıyor. Yıldız'ın
odasına özel bir televizyon da kondu. Bize ulaşan
bilgilere göre televizyon. Cezaevi Birinci Müdürü
Vehbi Camgöz'ün odasından alındı.
Bekir Yıldız, günün her saati cezaevi müdürünün
odasına girip çıkıyor. istedıği gibı telefonla görüşü-
yor...
Gazeteci arkadaşımız İşın Gürel'i yumruklayan
Recep Görmez, once birinci kısım üç no'lu koğu-
şa alındı. Ülkücülerin kaldığı bu koğuştan 14. ko-
ğuşa alındı. Daha sonra da Bekır Yıldız ve öteki
Sincan sanıklarının konduğu dokuzuncu koğuşa
getirildi.
Düşüncesı ne olursa olsun, cezaevindekilerin ola-
bıldiğınce ınsanı koşullarda yaşaması Cumhun-
yet'ın genel bakışı. Ne var ki aynı cezaevınde bir
grup tutuklu ve hükümlü terör havası estirilerek ne-
redeyse zorla isyana sürüklenırken Bekir Yıldız ve
takımının adeta çok yıldızlı bir otelde kalır gibi ağır-
lanması hangi adalete yakışır?
DRYP hükümetinin tüm icraatlarını masaya ya-
tırmak gereksız, sadece Kazan'ın bakanlık mantı-
ğı bile adil düzenin ne menem bir şey olduğunu or-
taya koyuyor.
Biraz daha yüz verilse Türkiye'yi ikiye bölüp şu
tanımlamayı yapacaklar:
- RP'liler Müslümandır, ötekiler dinsizdir...
Toplumsal yaşamdan uluslararası ilişkilere kadar
Türkiye'nin kuyusunu kazan biranlayışla karşı kar-
şıyayız...
Kazmayı sürdürsünler, ama içine kimin düşece-
ğı bellı olmaz...
DışişlerTnden Çin
elçisine tepki
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Dışişlen Bakanlığı,
Çin'ın Türkive Büyükelçısı
VVü Ke Ming'in, "Temsilcüik-
lerimize karşı yapılan saldın-
larda Türkiye önlem almı-
yor" suçlamasına yanıt ûia-
rak "Bizdemokratik bir ülke-
yiz. Güvenlik önlemleri alın-
dıktan ve kanunlara u\ul-
duktan sonra toplumsal gös-
teriler yasak değildir" açık-
lamasını yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcü-
sü Büyükelçi Ömer Akbel.
dün düzenlediği basın top-
lantısında, bir soru üzerine,
Çin'in Istanbul Başkonsolos-
luğuönündeyapılan gösteri-
lerle temsilciİiğın bayrağının
ındirilip yakılmasının bırbın-
ne kanştınlmaması gerektı-
ğını kaydettı. Çın bavrağının
yakılması ile ilgili olarak Çın
hükümetı ve Çin'in Türkiye
Büyükelçısı \Vu Ke Vling'e
resmen üzüntülennin bildı-
rildiğıni anlatan Akbel. pro-
testo gö^terıls;^ konusunda
ıse "Türkiye demokratik bir
ülkedir. Herkes yasalar çer-
çevesinde gösteri vapabilir.
Bu iki konu birbirine kanşD-
nlmamalıdır" diye konuştu.
Mıng. dun Cumhuriyet'te
yavımlanan demecınde, Türk
hükümetinı defalarca uyar-
malanna karşın. temsilcılik-
len onunde gerçekleşen pro-
testolann engellenmedığini
kaydetmışti Büyükelçi. Tür-
kive'dekı bazı mılletvekılleri-
nın Çin'in içişlenne kanştığı
ıddiasını da dile getırmiştı.
Dışişlen Bakanlıgfndan
dün yapılan vazılı açıklama-
da da. Sincan bölgesinin Çm
Halk Cumhunyetı topraklan-
nın bir parçası olduğu Çin'in
toprak bütünlüğünün korun-
ması gerektığı belırtılerek.
"Ancaik Türkiye ve Türk hal-
kı ile Sincan-Lygur Özerk
Bölgesi'nde vaşavan l \gur
kökenli halk arasında yakın
kühürel bağlar bulunduğu ve
aynca ülkemizde Lvgur kö-
kenli Türk vatandaşlannın
yaşadığı gözönünde tutuklu-
ğunda. Türkiye'nin bu bölge
halkına ilgi du> ması \e bölge-
dt mevdaııa gelen gelişmelc-
ri \akınen izlemesi doğaklır"
denıldı.