22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15ŞUBAT 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 19 Istanbul Edme Çanakkae Kocaeh IZtTT Manisa Ayaın Denızli PB PB PB PB PB PB PB PB 14 16 16 17 19 17 18 16 Sınop PB 14 Adana Zonguldak PB 15 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskişehır Sıvas Y Y Y PB PB PB K 16 16 15 12 13 13 2 PB 18 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y Y K K 19 9 15 9 10 -3 -5 K 2 Yurdun doğu kesımlen çokbuluüu; Ortave Do- ğu Karadenız, içAnado- lu'nun doğusu. Doğu Akdeniz ıle Güney ve Guneydoğu Anadolu bolgelerı yağışlı otekı yerier parçaiı bulutlu ge- çecek. Yağışlar yağmor, Doğu Akdeniz'de sağa- nak, Orta Karadenız'ın ıç kesımlerı ıle Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğusunda karia kanştk yağmur ve kar şeklinde olacak. Londra PB 9 Atina Y 17 Paris Y 10 Milano 12 Roma Y 15 Oslo K -1 Berlin PB 5 Helsinki K -1 Amsterdam PB 10 Stockholm K Madrid 1 Sofya PB 20 Belgrad 12 Y 12 Viyana Brüksel PB 9 Bonn Budapeşte Y 8 Münıh Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tıflis Kahıre K PB PB PB PB PB PB PB 2 13 1 6 12 1 12 19 Şam 14 Parçaıi buiırtlu ! Sıslı B u l j t l u k Çok bulutlu G t T i V C E L CÜNEYT ARCAYTJREK • Baştaraft 1. Sayfada "Siyasal istikrar"\r\ günümüzdeki meyveleri ise bir gün Sıncan'da, ertesi günü Kazan Şevket'in çizmeyi aşan benzetmeleriyle Adalet Bakanlığı'nın önunde, sıyah çelenklerle simgeleniyor. Üstelik, koalisyonun Türkiye'ye istikrar getirece- ği yerde günbegün istikrarsızlığı tırmandırdığına inanıyor olmalı ki; Cumhurbaşkanı, "istikrar için ekonomık ve 'sosyal' sıkıntılan aşmayı" ön şart gö- rüyor. Cumhurbaşkanı'nın genelde onay gören Şeker Bayramı mesajı birinci hamle. DİSK'teki konuşması, rejimsel öğeleri içeren ikin- ci bır ginşımin önsözü gibi. Demirel, son konuşmasını "banşa çağn" diye nı- teliyor. Her birey, demokratik her kurum "devlete ve re- jime sahıp çıksın" istiyor. Demokrası, laiklik ve hukuk devleti kavramlarını rejimin birbirinı tamamlayan aynlmaz ana öğeleri olarak görüyor. Vurucu şu ifadeler Demirel'den: "Neki Türkiye'yı rahatsızeder, bunun karşısında duracağız. Ne ki demokratik cumhurıyete ters dü- şer, bunun karşısında duracağız. Ne ki laik cumhu- riyete ters düşer, onun karşısında duracağız. Ne ki hukuk devletine ters düşer, bunun karşısında du- racağız. " Cumhurbaşkanı, bu cümleleriyle laikcumhuriye- te kasteden kafaya, partiye karşı savunu ve saldı- rı stratejisi de çizıyor. Bır bakıma; haddini bilmezlere bir tokat! Üstelik devlet başkanı çeşitli kesimlerde hâlâ gözlenen "ufuneti" dağıtmaya çalışıyor. Genel çizgi Meclıs'te ne grubu var ne de partisi... Ama, dev- letin başı! Laık demokratik cephenin komutanı! Görev yapması gerekenler ise hâlâ "bir eylem" ortaya koymaktan âcız! O kadar kı RP egemenli- ğindeki hükümetin düşürülmesineyanlı olduklarını söyleyen adı muhalife çıkmış DYP içindeki "kimi- leri", isimlerini açıklamaktan bile korkuyortar. "Eğer şımdi, soruşturma onergelerinden önce hareketegeçerlerse.. 'liderın başınıyiyen'po//Mca- cılar" olurlarmış! Son mazeretleri. işte bu. Oysa. servetındekı şaibelerle ünü dünyayayayı- lan sevgili liderteri bu gidişle partinin de kendileri- nin de başını yiyecek! Şeriatın ana mayasını ülkeye yaymaya çalışan Takkelı'nin RP'si her konuda mehter yürüyüşüyle önce iki adım atıyor, zoru görünce bir adım geri çe- kiliyor. "Nasihat ile yola gelmeyenın hakkmın dayak" otebileceğını bile bıle, hatta biricik anayasa ustala- rı Mustafa Kamalak ın dediği gibi, "Darbe işimize yarar" mantığıyla burunlarının dikine ilerliyoıiar. "Bir dakika karanlık" eyleminden bal gibi korku- yorlar. Takkeli "fesat" diyor. Yoluna kurban Kazan Şevket, "Mum söndü oyunu" diye RP'nin Alevile- re duyduğu olumsuz duyguları bir kez daha açığa vuruyor. "Akılh" Necati Çelik eylemi destekliyor havala- rında. Pek çok çevreye uygun gelen ifadeler kulla- nıyor. "Biz de temiz toplum istiyoruz" gibi. Oysa Necati Çelik'in severken dövdüğü dikkatli gözlerden kaçmıyor. Zira "Türkıye'yi kihetenler ara- sında sayılamayacak tek parti"n\n RP olduğunu söylüyor. Nalıncı keseri! Ama Şaibe Hanım'ı türlü çeşitli şaibelerden kur- tarmak için koşa koşaTBMM'ye gideceklerarasın- da RP grubu, onun içinde de Bay Çelik bulunuyor. Bu Bay Çelik, memura sendika hakkı verip grevı esirgeyen, sonlanımıyla "Memurun davulu var, tok- mağı yok" yasasının mucidi. Bulunduğumuz nokta nedir? "Şer" cephesine karşı "er" cephesı güçlenıyor. Yağmurtu _S5££££- DYP'li Hasan Ekinci 'Şeriat karsıtı eylem bölücü' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sıvil toplum örgütlerinin, hükümetin köktendinci icraatı ve şeriat istemlerine karşı düzenledikleri eylemlerin yaygınlaşması. koalisyonun sert tepkisine ned'en oldu. DYP Genel Baskan Yardımcısı Hasan Ekinci. bu tür eylemlerin tehlikeli olduğunu ve " bölücülük anlamı taşKUğuu" savunurken, protestolann gerekçesıne "şeriat karşıtüğının" konmasını da eleştirdi. Ekinci, dün düzenledıği basın toplantısında "Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü"nü değerlendirdı. DYP'nin yürüyüşe, toplumda ayımcılığa neden olduğu ger&çesiyle karşı çıktığmı kiydeden Ekinci, ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz'ı bölücülük yapmakla suçladı. "Yılmaz, demokrasi. hiikümet ve rejim yorgunudur" diyen Ekici. ANAP liderinin ne yapmak istediğini anLyamadıklannı söyledi. Ekinci. "Yılmaz, iemokrasiye ara verme kmusunda bu girişimlere olanak mı veriyor diye -atandas. soruyor" dedi. EJnci, bu tür eylemlerin tehlikeli olmasının yanında bölücülük anlamı taşıdığını da öne sürdü. Ekinci, "Hükümet ortağınız da laiklik karşıtı girişimleriyle bölücülük yapmıyor mu" sorusuna. " Böyle bir parti ülke>i yönetmiyor. Atatürk'ün cumhuriyetinin, laik rejiminin temel ilkelerini kimse değiştiremez. Ne RP'nin ne de başka bir partinin bunu değiştinneye gücü yeter" karşılığını verdi. Ekinci. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın. "Siirekli Aydınak İçin 1 Dakika Karanlık1 ' eylemi değerlendirmesinde Alevileri rencıde etmesinin yanhş bilgilenmeden kaynaklandığım öne sürdü. Yılmaz da eyleme karşı Yılmaz, "Şeriata Karşı Kadın Yürûyüşü"ne destek olmayacakJannı açıkladı. Yılmaz. "Laik- antilaik çatışmasında ANAP taraf olmayacaktır" görüşünü dile getirirken ANAP Kadın Kollan Başkanlığı'nca kadın platformuna gönderilen yazıda, partı üyelerinin "bireysel katıhmı" için çaba göstenleceği bildirildi. Kaduıın çağdaş eylemiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kadınlar, aralannda sendikalar. si- yasi partıler, meslek odalan, vakıf ve derneklerin de bulunduğu 52 de- mokratik kitle örgütünün katılımıy- la iktidar ortağı RP'nin şeriat yanlı- sı uygulamalannı protesto etmek için bugün Ankara'da yürüyecekler. Türkiye Kadın Dernekleri Fede- rasyonu Başkanı Gülten Daş ve yö- netim kurulu üyelen, dün sabah Milli Savunma Bakanı Turhan Ta- yan'ı makamında ziyaret ettiler. Atatürkilkerine bağlılığı ve duyar- lıliğı nedeniyle Tayan'a teşekküre- den kadmlar, laiklik ve Atatürk ilke- leri konusunda en küçük bir ödün verilmemesi gerektiğini vurguladı- lar. Sincan'da yaşanan son olaylann "toplumun gözünü biraz olsun açti- ğuıı" belirten federasyon yönetıcile- ri, zorunlu temel eğitimin 8 yıla çı- kanlmasını, ezan ve Kuran'ın Türk- çe okutulmasını istediler. Türki- ye'de camı sayısının okul sayısını geçtiğini anımsatan kadınlar, cami yerine okul yapımının teşvik edil- mesini istediler. Türban konusunda- ki duyarlılıklannı da dile getıren ka- dınlar, "2000'li yülara girilirken Tiirk kadını çağdaş giyimden uzak- laştırılarak kapanmamalı" dediler. Tayan da Atatürk ilke ve devrim- leri konusundaki düşünceleri nede- niyle kadınlara teşekkür ederek Tür- kıye'nin günümüzde, her zamankin- den daha fazla birlik, beraberlik ve istikrara gereksinim duyduğunu söyledi. Tayan şöyle konuştu: "Bu demek değildir ki, sessiz ka- lalım. Demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti devleti, sosyal hukuk dev leti, anayasamızda tarifini bulan bu nhelikteki cumhuriyet devleti nin gereklerini yapalım. Hukuk devleti anlayışL meşruiyet içerisinde konu- şalım. tartışalım. De\letimizi koru- yalım ve parlamenter demokrasiye hep beraber sahip çıkalım." 65 milyonluk Türkiye'de zaman zaman herkesı tereddüt ve şüphele- re sokan. onaylanmayan. sindirile- meyen bazı olumsuz açıklama ve davranışlarla karşılaşılabildığıni kaydeden Tayan. "bunlara karşı milletçe dimdik ayakta, dikkatli ve kararfa olma gereğj" bulunduğunu da bildirdi. Tayan, şöyle devam et- ti: "Bunlara demokratik anlayış. meşruiyet ve hukuk devleti anlavışı içerisinde yaklaşacağız. Türkiye hu- kuk devletidir. Cumhuriyet savcıla- n, devletin birimlerL, anavasal ku- rumlar görevlerinin başındadır. Türkiye'de birçok sorunun temelin- de cehaiet yatmakta. Bu, mutiaka yenilmelklir. Biz, her türiü cehalete karşıyiz. Çocuklanmızuu gençleri- mizin iyi, çağdaş ve pozitif yetiştiril- mesini istiyoruz. Dinin siyasileşmesi ve siyasetin dinileşmesine karşı oJ- duğumtızu herfirsattahay kınyonız. Bu temel ilkelerde birlcştiğimiz tak- dirde, aşamayacağınuz sorun yok- tur." Tayan, "Şunu biliniz, inanuuz ve güveniniz ki, Türkiye Cumhuriyeti de\ leti. hiçbir zaman karanlığa git- meyecektir. Türkiye'nin sağiam ku- rumian vardır, bu kurumlann ba- şında sağiam kişiler vardır. 74 yıllık cumhurhet dönemindeyetişen nesil- lerimiz, Atatürk ilkeleri ve inkılap- lannın gerçek sahibidnier" diye ko- nu^tu. Bûyük yürüyüş bugün Kadınlar, bugün saat 11.00'de Sıhhiye Köprüsü'nde buluşarak RP'nin iktidar oluşunun ardından tırmanan şeriat yanlısı girişimleri protesto ermek üzere Tandoğan'a yürüyecekler. Ankara'dan ve çeşitli illerden gelecek olan kadınlann oluşturacağı şenat karşıtı kortej, Tandoğan'dan sonra yeniden Sıhhı- ye'ye dönecek. Katılan örgütler Yürüyüşü gerçekleştirecek olan -Şeriata Karşı Kadın Platfor- mu"nda yer alan örgütler şöyle: "Am Nokta Körler Derneği. Ata- türkçü Düşünce Derneği, Batikent Art Der, Çağdaş Hukukçular Derne- ği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Der- neği, Çağdaş Kadın ve Gençlik Vak- fi, Devlet Konservatuvarular Daya- nışma Derneği, Dünya Dostian Der- neği, Edebiyatçılar Derneği, Eğit- Der. Evrensel Bilgelik ve Kardeşlik Derneği, Hacıbektaş Derneği, Hal- kevieri, Karikatürcüler Derneği, Kız Teknik Oğretmen Okulu Mezunla- n Derneği, Nükleer Savaşa Karşı Sağiıkçılar Derneği, Oğretim Cyele- ri Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanlan Derneği. Türk Devrim Kurumu, Türk Hemşireler Demeği, Türk Zi- raatçılar Derneği Ankara Şubesi, Türk Mimar ve Mühendis Odalan BirUği. Mülkheliler Birliği, Türk Ta- bipleri Birliği, Türk Eczacılar Birli- ği, Ankara Sanat Tiyatrosu, Bûieşik Kadın Platformu, Cumhuriyet Okurlan, Çağdaş Toplum Platfor- mu, Hukuk Fakültesi Çağdaş Hu- kuk Topluluğu. l'çan Süpürge, MK Dergisi, Oğretmen Dünyası Dergisi, Basi-Sen, DİSK Emekİi-Sen, Kül- tür-Sen, Oleyis, Tüm Bel-Sen, Tüm Emek-Sen, Tüm Sosyal-Sen, Harb- İş, Türk-İş, Banş Partisi, CHP, İP, ÖDP, Altmışsekizliler Birliği, Kadın Dayanışma Vakfi. Türkiye Opera ve Bale Çahşanlan Vakfi (TOBAV), Uğur Mumcu Araştırmacı Gazete- cilik Vakfi (um:ag)." DSP'den4 saygdı' mitiııgANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şeriatçı teh- ditlerin artması üzerine DSP tarafindan düzenle- nen "inançlara saygıh laiklik" mıtingi yann ger- çekleştirilecek. Türkiye'nin her yerinden DSP ör- gütlerinin temsil edileceği mitinge, gelecek haf- ta Merkez Dısiplin Kurulu'na (MDK) sevk edıl- meleri beklenen bazı muhalif milletvekillerinin de tam kadro katılarak 'Şerimiz DSP" mesajı vere- cekleri bildirildi. Başbakanlık Konutu'nda tarikat liderlerinin ka- bul gördüğü iftar yemeğiyle ilgıli olarak 28 mıl- letvekilınin vermek istediği genel görüşme öner- gesindeki 18 imzayı geri çektiren, imzasını çek- memekte direnenleri de MDK'ye sevk etmeye hazırlanan DSP lideri Bülent E*«vit meydanlara iniyor. Ecevit, laiklik anlayışının eleştiri konusu olması ve toplumdan, sokaktan kopukluk suçla- malannın artması üzerine Ankara'da meydana inerek bir gövde gösterisi düzenleme karan aldı. Ülkenin her yanından DSP örgütlerinin otobüs- lerle Ankara'ya taşınacağı bildirildi. "Gerçek demokrasi, inançlara saygıh laiklik,te- miz vönetim. hakça düzen" sloganıyla düzenle- nen miting yann saat 13.00'te Ceial Bayar Bul- van'ndagerçekleştirilecek. DSP'nin sloganında, laiklik kavramının önüne "înançlara saygüı" ni- telemesinin eklenmesi dikkat çektı. Ecevit, laık demokratik rejime yönelik tehdit- lerin artması nedeniyle yaptığı "güç birliği'' çağ- nlan üzerine, CHP'lilerin de mitinge katılabile- cekleri açıklamalanna sert tepki göstermışti. Ece- vit. "DSP, toplantılannı kendi bayrağı ve Türk bayrağı altında vapar" sözleriyle ortak miting önerisine karşı çıktı. Solda birlik ve yeni parri arayışlan doğrultusun- da sendikalarla ilişki kurduklan savıyla gelecek hafta MDK'ye sev k edilmeleri beklenen 8 millet- vekilinin de mitinge katılacaklan bildirildi. An- kara Milletvekilı Gökhan Çapoğlu. İstanbul Mil- letvekili Bülent Tanla ve Kocaeli Milletvekili BekirYurdagül'ün ihraç istemiyle MDK'ye sevk edileceği haberleri kulıslerde yaygınlaştı. Yann yapılacak mitinge katılmalan beklenen muhalif milletvekilleri. "Bizim yerimiz burasL Partinıiz- de kalmak ve mücadele etmek istivoru/" dediler. Çin'den bayrak protestosuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çın Halk Cumhuriyeti, Istanbul Başkonsolosluğu'ndaki bayrağının Sincan eyaletindeki olaylan protesto etmek isteyen bir grup gösterici tarafından yakjlmasını sözlü olarak protesto etti. Çın'in Türkiye Büyükelçisi Wu Ke Ming, Dışişleri Bakanlığı Amerika, Pasifik ve Uzakdogu Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Elçı Füsun Çetintaş'ı ziyaret ederek ülkesinin durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getırdi. Çetintaş da Türkiye'nin olaydan üzüntü duyduğunu Çin Büyükelçisi'ne iletti. Çin'ın Sincan eyaletınde 30 Uygur eylemcinin idam edilmesiyle başlayan olaylann ardından tstanbul'da bir grup gösterici, bu ülkenin başkonsolosluğundaki bayTağı indirerek yakmıştı. Büyükelçi Wu Ke Ming, bu olaydan sonra Dışişleri Bakanlığı'nı telefonla arayarak rahatsızlıklannı dile getirmişti. Çin bayrağını indirerek yakanlann lstanbul'da yakalandıklan, ancak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldıklan bildirildi. Dışişleri Bakanlığı'nca. Çin'in Sincan eyaletindeki gelışmeleri yakından takip ettiği, Türkiye'de Uygur kökenlilerin de yaşaması dolayısıyla bunun normal olduğu kaydedildi. Türkiye, Sincan bölgesinde ölümle sonuçlanan kanlı olaylan da kaygı ve üzüntüyle karşılıyor. Türkiye'nın, Çeçenistan olaylan üzenne Rusya ile yaşadığı "Çeçenlere karşı PKK karti" sorununun benzerinı Çin ile de yaşayabileceği uyansı dile getirildi. Türkiye'de önemli lobisi ve kökü bulunan Çerkes kökenlı Çeçenler ile güçlü bağlan olan Türkiye'nin gündemine, şimdi de Çin'in Sincan bölgesinde yaşayan Türk kökenli Uygurlar girdi. Dünyanın süper güçlen arasında bulunan Çin'in bölgede uyguladığı baskı nedeniyle Türkiye'de sık sık protesto gösterileri yapılmaya başlanmasının. Ankara-Pekin ilişkilerinin daha da gergınleşmesine neden olabileceğine dikkat çekıldi Bu arada, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçü'nin, Çin Halk Kurtuluş Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral liu Shunyao nun resmı konuğu olarak 23 şubat tarihine kadar Çin'e gideceği bildirildi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın. 1996 sonunda Çın'e yaptığı uzun gezinin ardından, Türkiye'nin bu ülkeden fiize sistemleri alacağı haberleri basına yansımıştı. Çörekçı'nın, Kıbns Rum Yönetimi ile Rus S-300 füzeleri alımı karan üzerine yaşanan bunalım sırasında Çin'e yapacağı ziyaretin. füze alımlan konusunu da kapsayabileceğine dikkat çekildi. .Ancak iki ülke arasındakı gerilımin tırmanmasının, savunma alımlan konusunda da pürüz yaratabileceğınin altı çizildı. Emniyette yeni atamalar îbrahim Şahin'in yerine Behçet Oktay getirildi Yanan tankere köpük yerine su püskürtüldü 'Itfaiyeninyangına müdahaleşekliyanhştı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı bazı daire başkanlıklanna atama- lar yapıldı. Susurluk kazasında ölen katliam sanığı Abdullah Çatü ile çekilmiş fotoğrafla- n nedeniyle hakkında tutuk- lama karan bulunan eski Özel Harekât Daire Başkan- vekili İbrahim Şahin'in ye- rine Diyarbakır Özel Hare- kât Şube Müdürü Behçet Oktay atandı. Susurluk'ta meydana ge- len trafık kazasının ardından başlatılan soruşturmanın se- lameti gerekçesiyle görev- den alınan ve hakkında DGM tarafından tutuklama karan nedeniyle aranan Özel Harekât Daire Başkan- vekili İbrahim Şahin'in ye- rine Diyarbakır Özel Hare- kât Şubesi Müdürü Behçet Oktay atandı. Tuncay Yılmaz'ın Mersin Emniyet Müdürîüğü'ne a- tanmasıyia boşalan Kaçak- çılık ve Organıze Suçlar Da- ire BaşkanlıgYna da aynı da- ireden İsmail Çalışkan ve- kâleten görevlendirildi. Em- niyet Genel Müdürlüğü Yar- dımcıiığı'na atanan Abdul- lah Selvi'den boşalan Sağlık Daire Başkanlığı'na da Dr. Gülten Hacıhabipoğhı geti- rildi. İbrahim Şahin. "kumar- haneler krah' olarak bılinen Ömer Lütfü Topal cinayeti- ne kanştığı gerekçesiyle tu- tuklanan, DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak'ın korumalan Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz ve Avhan Çarkın'ı İstanbul'da sorgu- lamalan yapılırken Anka- ra'ya getirmişti. Susurluk'ta meydana ge- len trafık kazasının ardından açılan soruşturmanın gü- venliği için görevinden ah- nan Şahin'in Bahçelievler katliamı sanığı Çatlı ile bir düğünde çekilmiş fotoğraf- lannın yayımlanması üzeri- ne. İstanbul DGM tarafın- dan tutuklama karan çıka- nlmıştı. İstanbul Haber Servisi - Tanker yangını sırasında İstanbul İtfaiyesi'nin yangına müdahale şekli eleştirilere neden oldu. Alev alev yanan ve art arda patlamalann yaşandığı tankere köpük yerine su püskürtülmesi tam anlamıyla 'cehaiet' olarak nitelendirilirken yetkililerin hiçbir araştırma ve inceleme yapmadan 'nıuşamba' elbiselerle itfaiye çalışanlannı 'ölümüne' alevlerin içine sürmesi tepkiye neden oldu. Refahlı yönetim tarafından görevinden uzaklaştınlan 20 yıllık itfaiyeci Seydi Rıza Güney. Londra İtfaiyesi'ndeateş topundan sadece yüzde 6 oranında etkilenen elbiseler kullanıldığını örnek vererek İstanbul İtfaıyesi'nde ise hiç böyle özel elbise bulunmadığını öne sürdü. Eski İstanbul îftaiye Müdür Yardımcısı ve Kocaeli Üniversıtesi İtfaiyecilik Yüksekokulu öğretim görevlisi Güney, gemı yangınlannda yapılması gereken ilk işin çevre güvenliğinin sağlanması ve yangının sıçramasının önlenmesi olduğunu vurgulayarak "Bu önlemler alındıktan sonra yapılacak müdahale Abdurrahman yöntemleri eldeki verilere'göre belirlenir" dedi. Refahlı yönetimi, deneyımli personeli görevden uzaklaşrırarak yerine 'mollalan' doldurmakla suçlayan Güney, "İşbilmez yöneticiler ancak çauşanlann yanmasına neden olurlar" diye konuştu. Eski İstanbul İtfaiye Müdürü ve İTÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Kıhç ise itfaiyenin müdahalesinde eksik yanlar bulunduğunu belirterek yangına müdahale şeklini eleştirdi. Kılıç. "Ben olsaydım yanıma iki üç arkadaşımı alarak gemiye çıkar ve önce bir keşif yapardım" dedi. Sistemdeki eksikliklerin çok daha önemli olduğunu da vurgulayan Kılıç, şunlan söyledi: " 1975 «lında çıkanlan yasa gereği sahil kentlerindeki liman ve gemi yangınlarıyla ilgili sorumluluk liman başkanlıklanna verilmiştir. Ancak, İstanbul'da birkaç söndürücü dışında liman başkanhğının bir organizasyonu yoktur. Bu nedenle, İstanbul Belediyesi de deniz itfaiyesi kurmaktan kaçınmıştir. Daha da vahimi liman kentlerinde oluşturulan İl Yangm Koordinasyonu'nda itfaive müdürü voktur." Sulu kar k Gok gurultukj G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada leri zaman zaman, daha doğru tanımlamayla sık sık sömürülmeyi de beraberinde getiriyor. "Kullanıl- ma" özellikleri ön plana çıkıyor. Sadece bizde değil, öteki ülkelerin, yılların için- den süzülüp gelmiş atasözlerinde de kadının, sö- zünü ettiğimiz yanı ön planda. Bulgarlar, "Kadınsız ev, kovasız pınara benzer" diyor. Fransızlar daha yararcı: "Kadın olmasa hayatın iki ucu yardımsız, ortası zevksiz olurdu." italyanlara göre, "Kadının saçı öküzün sabanın- dan fazla çeker." Biz de daha çocukluktan alıp "Kızını dövmeyen" diyebaşlıyoruz... Atasözleri böyle söylüyor ama, siyasi tarih böy- le söylemiyor. Türkiye sık sık Latin Amerika ülkeleriyle karşılaş- tırılır. "Daha beteri orada" diye düşünülür. Ne var ki, son dönemde yaşadıklarımız o ülkelere rahmet okutacak cinsten... O ülkelerin tarihinde de kadınlar "belirleyici" ol- muştu. Arjantin'de çocukları "kaybolan" annelerin başlattığı hareket kısa sürede tüm ülkeyi etkilemiş, dışarıda da ses getirmişti. Başkent Buenos Aires'te, Başkanlık Sarayı Roja Casa'nın (Pembe Ev) karşısındaki Mayıs Alanı'nın "Kaçıkanneieri"aradan yıllargeçmesinekarşın bu- gün de kayıp çocuklarının ve torunlannın bulunma- sı için savaşımını sürdürüyor. Dikta döneminin le- kesini sürekli gözlerınin içine sokuyor. Şili'de Pinochet yönetimine karşı direnen kadın- lar, Lonquel ve Yumbel'de "gizlimezarlıklann" bu- lunmasının ardından kendilerini başkanlık sarayının demir parmaklıklarına zinciriemişler ve diktanın te- nekesini çalmışlardı. Türkiye'de de Ulusal Kurtuluş Savaşı tarihi "ka- dın hareketi" atlanarak yazılabilır mi? Kastamonu'da. Amasya'da kendi içlerinde ayn- ca örgütlenen kadınlar başannın "mayası" değil mi- dir? Bu genış çerçevenin ardından gelelim bugünkü kadın yürüyüşüne... İşin şakaya gelir yanı yok. RP cephesi sürekli za- man, zemin kolluyor. Nerede fırsatını bulursa kini- ni kusuyor. Eğer başarmışsa, "Bu tamam, sonra- sı" deyip devam ediyor. Başaramamışsa işi pişkin- liğe vurduğu gibi bir de üste çıkmaya kalkıyor: "Canım, amma da abarttınız..." Hayırabartmıyoruz...Bugidişebiranönce"dur" demek gerekiyor. Ve bunu halkın yapması gereki- yor. Her başörtülüyü... Olay "çaypartılerinde buluşmayı" aştı... Löserrri- li çocuklar yararına defile düzenleyip boş zaman- larıdeğerlendirmeyiaştı... Birlikte geziler yapıp bil- gi-görgü arttırmayı aştı... Çünkü Türkiye'nin rotası şaştı... Bunu yeniden rayına oturtmak için ciddi, sürek- li, kararlı bir güç gerekiyor. Kısa sürede, bu rotanın daha da şaşkın hale gelmemesı için birilerinin kap- tan köşkündekilere haddini bildirmesi gerekiyor. Kadın yürüyüşünün yığınsallığı bu bakımdan önem taşıyor. Anadolu'da bir deyim vardır: "Her başörtülüyü annen sanma..." Anadolu'nun pek çok yerinde başörtüsü dinin de dışında, tamamen geleneklere dayalı bir kullanım- dır. Şeriatçıların bunu "bayrak" haline getirmesini engellerken, başını örten herkesin onlardan yana ol- duğu yanılgısına da düşmemek gerekiyor. Bunu vurgulamaktaki amacımız şu: Bu mitingin ardından gecekondulara uzanmanın gelmesinı diliyoruz. Gözlemım o ki, gecekondu semtlerindeki başörtülü kimi genç kızlar, sadece RP konvoyunda kendilerine yer olabileceğini düşünü- yorlar. Oysa bıraz konuşunca ne dünya görüşleri RP'ye yakın ne yaşam biçimleri... RP mantığı, kadını "yaşamın dışında" tutmaya yönelik. Yaşamın içinde olmak isteyen her kadın bu- gün Sıhhiye'de olmalı. Özdeyişle başladık, özde- yişle noktalayalım: "Insanlar yaşadıkça değil, yaşamadıkça ihtiyar- lar..." ' Çin BüyükelçiliğPne ateş açıldı' iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Çın'in Sincan-Üy- gur Özerk bölgesinde mey- dana gelen olaylan protesto amacıyla dün Ankara'daki Çin Büyükelçıliği'ne ateş açıldığı ilen süriildü. Ülkü- cüler. dün saat 14.00'te ger- çekleştirdıkleri gösteride. yurtsever şair Nâzım Hik- met'e de "'vatan hainliği" suçlamasıyla hakaret ettiler. Çin Büyükelçilıği'nden üst düzey bir yetkili dün Cumhuriyet'e yaptığı açık- lamada. göstericıler arasın- dan bir kişınin büyükelçilik binasma iki el ateş açtığıru söyledi. Yetkili. "Dün 14.00 suİarındalSOkisilik bir grup eJçilikönünde toplandı. Bav- rağımızı yaktılar. BBP Ge- nel Başkan Yardımcısı Or- han Kavııncu binanın önüne siyah çelenk bıraktı ve iki el ateş açıldı. Polis sorumludur. Ama ateş açüdığuıı fark ede- medi. Göstericüer arasında Ulkü Ocaklan üyeleri ve Uy- gur kökenlfler yer alıyordu** dedi. Kocatepe Camisi avlu- sunda toplanan. Nizam-ı Âlem Ocaklan ve Ülkü Ocaklan'na mensup yakla- şık 200 kişilik grup cuma namazının ardından u Doğu Türkistan'a hürriyet", "Ya Allah Bismillah Allah-u Ek- ber", "Kahrolsun Kızıl Çin", "KatUamlara son", "Bütün Türkler bir oldu, ka- tılmayan alçaktır'' sloganla- n atarak Çin'in Sincan Uy- gur özerk bölgesindeki uy- gulamalannı protesto etti. Eylemciler yanlannda ge- tirdiklen Çin bayrağını ön- ce ellenndekı sopalarla ve ayaklannın altında çiğneye- rek parçalamaya çahştılar, daha sonra bayrağı ateşe verdiler. Eylem, kılınan gıyabi ce- naze namazıyla son buldu. Eyleme Büyük Birlik Parti- si Milletvekili Orhan Ka- vuncu'nun yanı sıra bazı partilerin il başkanlan ve milletvekilleri de katıldı. Eylem sırasında "Ülkücü GençKk" adına yapılan açık- lamada, şöyle denildı: "Dış Türklere destek ver- tnemiz gerektiği bir zaman- da, maalesef Nâzım Hikmet gibi ihaneti meslek edinmiş- ler bugün içimizdeyaşamak- tadır. Ermeni asılh, ama adı- nı Türk ismi kovmuş birta- kım yazar bozuntulan dış düşmanlarca şişirilen balon- larla büyütülmekte. yüksel- tilmekte ve sonra ihanet bo- rulannı çalmalaruıa sıra geJ- mektedir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear