Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15ŞUBAT 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 19
Istanbul
Edme
Çanakkae
Kocaeh
IZtTT
Manisa
Ayaın
Denızli
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
14
16
16
17
19
17
18
16
Sınop PB 14 Adana
Zonguldak PB 15 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskişehır
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
PB
K
16
16
15
12
13
13
2
PB 18 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
K
K
19
9
15
9
10
-3
-5
K 2
Yurdun doğu kesımlen
çokbuluüu; Ortave Do-
ğu Karadenız, içAnado-
lu'nun doğusu. Doğu
Akdeniz ıle Güney ve
Guneydoğu Anadolu
bolgelerı yağışlı otekı
yerier parçaiı bulutlu ge-
çecek. Yağışlar yağmor,
Doğu Akdeniz'de sağa-
nak, Orta Karadenız'ın
ıç kesımlerı ıle Doğu
Anadolu'nun kuzey ve
doğusunda karia kanştk
yağmur ve kar şeklinde
olacak.
Londra PB 9 Atina Y 17
Paris Y 10 Milano 12
Roma Y 15 Oslo K -1
Berlin PB 5 Helsinki K -1
Amsterdam PB 10 Stockholm K
Madrid
1
Sofya
PB 20 Belgrad 12
Y 12 Viyana
Brüksel PB 9 Bonn
Budapeşte Y 8 Münıh
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tıflis
Kahıre
K
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
2
13
1
6
12
1
12
19
Şam 14
Parçaıi buiırtlu ! Sıslı B u l j t l u
k Çok bulutlu
G t T i V C E L CÜNEYT ARCAYTJREK
• Baştaraft 1. Sayfada
"Siyasal istikrar"\r\ günümüzdeki meyveleri ise
bir gün Sıncan'da, ertesi günü Kazan Şevket'in
çizmeyi aşan benzetmeleriyle Adalet Bakanlığı'nın
önunde, sıyah çelenklerle simgeleniyor.
Üstelik, koalisyonun Türkiye'ye istikrar getirece-
ği yerde günbegün istikrarsızlığı tırmandırdığına
inanıyor olmalı ki; Cumhurbaşkanı, "istikrar için
ekonomık ve 'sosyal' sıkıntılan aşmayı" ön şart gö-
rüyor.
Cumhurbaşkanı'nın genelde onay gören Şeker
Bayramı mesajı birinci hamle.
DİSK'teki konuşması, rejimsel öğeleri içeren ikin-
ci bır ginşımin önsözü gibi.
Demirel, son konuşmasını "banşa çağn" diye nı-
teliyor.
Her birey, demokratik her kurum "devlete ve re-
jime sahıp çıksın" istiyor.
Demokrası, laiklik ve hukuk devleti kavramlarını
rejimin birbirinı tamamlayan aynlmaz ana öğeleri
olarak görüyor.
Vurucu şu ifadeler Demirel'den:
"Neki Türkiye'yı rahatsızeder, bunun karşısında
duracağız. Ne ki demokratik cumhurıyete ters dü-
şer, bunun karşısında duracağız. Ne ki laik cumhu-
riyete ters düşer, onun karşısında duracağız. Ne ki
hukuk devletine ters düşer, bunun karşısında du-
racağız. "
Cumhurbaşkanı, bu cümleleriyle laikcumhuriye-
te kasteden kafaya, partiye karşı savunu ve saldı-
rı stratejisi de çizıyor.
Bır bakıma; haddini bilmezlere bir tokat!
Üstelik devlet başkanı çeşitli kesimlerde hâlâ
gözlenen "ufuneti" dağıtmaya çalışıyor.
Genel çizgi
Meclıs'te ne grubu var ne de partisi... Ama, dev-
letin başı! Laık demokratik cephenin komutanı!
Görev yapması gerekenler ise hâlâ "bir eylem"
ortaya koymaktan âcız! O kadar kı RP egemenli-
ğindeki hükümetin düşürülmesineyanlı olduklarını
söyleyen adı muhalife çıkmış DYP içindeki "kimi-
leri", isimlerini açıklamaktan bile korkuyortar.
"Eğer şımdi, soruşturma onergelerinden önce
hareketegeçerlerse.. 'liderın başınıyiyen'po//Mca-
cılar" olurlarmış! Son mazeretleri. işte bu.
Oysa. servetındekı şaibelerle ünü dünyayayayı-
lan sevgili liderteri bu gidişle partinin de kendileri-
nin de başını yiyecek!
Şeriatın ana mayasını ülkeye yaymaya çalışan
Takkelı'nin RP'si her konuda mehter yürüyüşüyle
önce iki adım atıyor, zoru görünce bir adım geri çe-
kiliyor.
"Nasihat ile yola gelmeyenın hakkmın dayak"
otebileceğını bile bıle, hatta biricik anayasa ustala-
rı Mustafa Kamalak ın dediği gibi, "Darbe işimize
yarar" mantığıyla burunlarının dikine ilerliyoıiar.
"Bir dakika karanlık" eyleminden bal gibi korku-
yorlar. Takkeli "fesat" diyor. Yoluna kurban Kazan
Şevket, "Mum söndü oyunu" diye RP'nin Alevile-
re duyduğu olumsuz duyguları bir kez daha açığa
vuruyor.
"Akılh" Necati Çelik eylemi destekliyor havala-
rında. Pek çok çevreye uygun gelen ifadeler kulla-
nıyor. "Biz de temiz toplum istiyoruz" gibi.
Oysa Necati Çelik'in severken dövdüğü dikkatli
gözlerden kaçmıyor. Zira "Türkıye'yi kihetenler ara-
sında sayılamayacak tek parti"n\n RP olduğunu
söylüyor. Nalıncı keseri!
Ama Şaibe Hanım'ı türlü çeşitli şaibelerden kur-
tarmak için koşa koşaTBMM'ye gideceklerarasın-
da RP grubu, onun içinde de Bay Çelik bulunuyor.
Bu Bay Çelik, memura sendika hakkı verip grevı
esirgeyen, sonlanımıyla "Memurun davulu var, tok-
mağı yok" yasasının mucidi.
Bulunduğumuz nokta nedir?
"Şer" cephesine karşı "er" cephesı güçlenıyor.
Yağmurtu
_S5££££-
DYP'li Hasan Ekinci
'Şeriat karsıtı
eylem bölücü'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sıvil toplum
örgütlerinin, hükümetin
köktendinci icraatı ve
şeriat istemlerine karşı
düzenledikleri eylemlerin
yaygınlaşması.
koalisyonun sert tepkisine
ned'en oldu. DYP Genel
Baskan Yardımcısı Hasan
Ekinci. bu tür eylemlerin
tehlikeli olduğunu ve
" bölücülük anlamı
taşKUğuu" savunurken,
protestolann gerekçesıne
"şeriat karşıtüğının"
konmasını da eleştirdi.
Ekinci, dün düzenledıği
basın toplantısında
"Şeriata Karşı Kadın
Yürüyüşü"nü
değerlendirdı. DYP'nin
yürüyüşe, toplumda
ayımcılığa neden olduğu
ger&çesiyle karşı çıktığmı
kiydeden Ekinci, ANAP
Genel Başkanı Mesut
Ydmaz'ı bölücülük
yapmakla suçladı.
"Yılmaz, demokrasi.
hiikümet ve rejim
yorgunudur" diyen
Ekici. ANAP liderinin ne
yapmak istediğini
anLyamadıklannı söyledi.
Ekinci. "Yılmaz,
iemokrasiye ara verme
kmusunda bu girişimlere
olanak mı veriyor diye
-atandas. soruyor" dedi.
EJnci, bu tür eylemlerin
tehlikeli olmasının
yanında bölücülük anlamı
taşıdığını da öne sürdü.
Ekinci, "Hükümet
ortağınız da laiklik karşıtı
girişimleriyle bölücülük
yapmıyor mu" sorusuna.
" Böyle bir parti ülke>i
yönetmiyor. Atatürk'ün
cumhuriyetinin, laik
rejiminin temel ilkelerini
kimse değiştiremez. Ne
RP'nin ne de başka bir
partinin bunu değiştinneye
gücü yeter" karşılığını
verdi. Ekinci. Adalet
Bakanı Şevket Kazan'ın.
"Siirekli Aydınak İçin 1
Dakika Karanlık1
' eylemi
değerlendirmesinde
Alevileri rencıde
etmesinin yanhş
bilgilenmeden
kaynaklandığım öne sürdü.
Yılmaz da eyleme
karşı
Yılmaz, "Şeriata Karşı
Kadın Yürûyüşü"ne
destek olmayacakJannı
açıkladı. Yılmaz. "Laik-
antilaik çatışmasında
ANAP taraf olmayacaktır"
görüşünü dile getirirken
ANAP Kadın Kollan
Başkanlığı'nca kadın
platformuna gönderilen
yazıda, partı üyelerinin
"bireysel katıhmı" için
çaba göstenleceği
bildirildi.
Kaduıın çağdaş eylemiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Kadınlar, aralannda sendikalar. si-
yasi partıler, meslek odalan, vakıf
ve derneklerin de bulunduğu 52 de-
mokratik kitle örgütünün katılımıy-
la iktidar ortağı RP'nin şeriat yanlı-
sı uygulamalannı protesto etmek
için bugün Ankara'da yürüyecekler.
Türkiye Kadın Dernekleri Fede-
rasyonu Başkanı Gülten Daş ve yö-
netim kurulu üyelen, dün sabah
Milli Savunma Bakanı Turhan Ta-
yan'ı makamında ziyaret ettiler.
Atatürkilkerine bağlılığı ve duyar-
lıliğı nedeniyle Tayan'a teşekküre-
den kadmlar, laiklik ve Atatürk ilke-
leri konusunda en küçük bir ödün
verilmemesi gerektiğini vurguladı-
lar.
Sincan'da yaşanan son olaylann
"toplumun gözünü biraz olsun açti-
ğuıı" belirten federasyon yönetıcile-
ri, zorunlu temel eğitimin 8 yıla çı-
kanlmasını, ezan ve Kuran'ın Türk-
çe okutulmasını istediler. Türki-
ye'de camı sayısının okul sayısını
geçtiğini anımsatan kadınlar, cami
yerine okul yapımının teşvik edil-
mesini istediler. Türban konusunda-
ki duyarlılıklannı da dile getıren ka-
dınlar, "2000'li yülara girilirken
Tiirk kadını çağdaş giyimden uzak-
laştırılarak kapanmamalı" dediler.
Tayan da Atatürk ilke ve devrim-
leri konusundaki düşünceleri nede-
niyle kadınlara teşekkür ederek Tür-
kıye'nin günümüzde, her zamankin-
den daha fazla birlik, beraberlik ve
istikrara gereksinim duyduğunu
söyledi. Tayan şöyle konuştu:
"Bu demek değildir ki, sessiz ka-
lalım. Demokratik, laik Türkiye
Cumhuriyeti devleti, sosyal hukuk
dev leti, anayasamızda tarifini bulan
bu nhelikteki cumhuriyet devleti nin
gereklerini yapalım. Hukuk devleti
anlayışL meşruiyet içerisinde konu-
şalım. tartışalım. De\letimizi koru-
yalım ve parlamenter demokrasiye
hep beraber sahip çıkalım."
65 milyonluk Türkiye'de zaman
zaman herkesı tereddüt ve şüphele-
re sokan. onaylanmayan. sindirile-
meyen bazı olumsuz açıklama ve
davranışlarla karşılaşılabildığıni
kaydeden Tayan. "bunlara karşı
milletçe dimdik ayakta, dikkatli ve
kararfa olma gereğj" bulunduğunu
da bildirdi. Tayan, şöyle devam et-
ti: "Bunlara demokratik anlayış.
meşruiyet ve hukuk devleti anlavışı
içerisinde yaklaşacağız. Türkiye hu-
kuk devletidir. Cumhuriyet savcıla-
n, devletin birimlerL, anavasal ku-
rumlar görevlerinin başındadır.
Türkiye'de birçok sorunun temelin-
de cehaiet yatmakta. Bu, mutiaka
yenilmelklir. Biz, her türiü cehalete
karşıyiz. Çocuklanmızuu gençleri-
mizin iyi, çağdaş ve pozitif yetiştiril-
mesini istiyoruz. Dinin siyasileşmesi
ve siyasetin dinileşmesine karşı oJ-
duğumtızu herfirsattahay kınyonız.
Bu temel ilkelerde birlcştiğimiz tak-
dirde, aşamayacağınuz sorun yok-
tur."
Tayan, "Şunu biliniz, inanuuz ve
güveniniz ki, Türkiye Cumhuriyeti
de\ leti. hiçbir zaman karanlığa git-
meyecektir. Türkiye'nin sağiam ku-
rumian vardır, bu kurumlann ba-
şında sağiam kişiler vardır. 74 yıllık
cumhurhet dönemindeyetişen nesil-
lerimiz, Atatürk ilkeleri ve inkılap-
lannın gerçek sahibidnier" diye ko-
nu^tu.
Bûyük yürüyüş bugün
Kadınlar, bugün saat 11.00'de
Sıhhiye Köprüsü'nde buluşarak
RP'nin iktidar oluşunun ardından
tırmanan şeriat yanlısı girişimleri
protesto ermek üzere Tandoğan'a
yürüyecekler. Ankara'dan ve çeşitli
illerden gelecek olan kadınlann
oluşturacağı şenat karşıtı kortej,
Tandoğan'dan sonra yeniden Sıhhı-
ye'ye dönecek.
Katılan örgütler
Yürüyüşü gerçekleştirecek olan
-Şeriata Karşı Kadın Platfor-
mu"nda yer alan örgütler şöyle:
"Am Nokta Körler Derneği. Ata-
türkçü Düşünce Derneği, Batikent
Art Der, Çağdaş Hukukçular Derne-
ği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-
neği, Çağdaş Kadın ve Gençlik Vak-
fi, Devlet Konservatuvarular Daya-
nışma Derneği, Dünya Dostian Der-
neği, Edebiyatçılar Derneği, Eğit-
Der. Evrensel Bilgelik ve Kardeşlik
Derneği, Hacıbektaş Derneği, Hal-
kevieri, Karikatürcüler Derneği, Kız
Teknik Oğretmen Okulu Mezunla-
n Derneği, Nükleer Savaşa Karşı
Sağiıkçılar Derneği, Oğretim Cyele-
ri Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür
Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanlan
Derneği. Türk Devrim Kurumu,
Türk Hemşireler Demeği, Türk Zi-
raatçılar Derneği Ankara Şubesi,
Türk Mimar ve Mühendis Odalan
BirUği. Mülkheliler Birliği, Türk Ta-
bipleri Birliği, Türk Eczacılar Birli-
ği, Ankara Sanat Tiyatrosu, Bûieşik
Kadın Platformu, Cumhuriyet
Okurlan, Çağdaş Toplum Platfor-
mu, Hukuk Fakültesi Çağdaş Hu-
kuk Topluluğu. l'çan Süpürge, MK
Dergisi, Oğretmen Dünyası Dergisi,
Basi-Sen, DİSK Emekİi-Sen, Kül-
tür-Sen, Oleyis, Tüm Bel-Sen, Tüm
Emek-Sen, Tüm Sosyal-Sen, Harb-
İş, Türk-İş, Banş Partisi, CHP, İP,
ÖDP, Altmışsekizliler Birliği, Kadın
Dayanışma Vakfi. Türkiye Opera ve
Bale Çahşanlan Vakfi (TOBAV),
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazete-
cilik Vakfi (um:ag)."
DSP'den4
saygdı' mitiııgANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şeriatçı teh-
ditlerin artması üzerine DSP tarafindan düzenle-
nen "inançlara saygıh laiklik" mıtingi yann ger-
çekleştirilecek. Türkiye'nin her yerinden DSP ör-
gütlerinin temsil edileceği mitinge, gelecek haf-
ta Merkez Dısiplin Kurulu'na (MDK) sevk edıl-
meleri beklenen bazı muhalif milletvekillerinin de
tam kadro katılarak 'Şerimiz DSP" mesajı vere-
cekleri bildirildi.
Başbakanlık Konutu'nda tarikat liderlerinin ka-
bul gördüğü iftar yemeğiyle ilgıli olarak 28 mıl-
letvekilınin vermek istediği genel görüşme öner-
gesindeki 18 imzayı geri çektiren, imzasını çek-
memekte direnenleri de MDK'ye sevk etmeye
hazırlanan DSP lideri Bülent E*«vit meydanlara
iniyor. Ecevit, laiklik anlayışının eleştiri konusu
olması ve toplumdan, sokaktan kopukluk suçla-
malannın artması üzerine Ankara'da meydana
inerek bir gövde gösterisi düzenleme karan aldı.
Ülkenin her yanından DSP örgütlerinin otobüs-
lerle Ankara'ya taşınacağı bildirildi.
"Gerçek demokrasi, inançlara saygıh laiklik,te-
miz vönetim. hakça düzen" sloganıyla düzenle-
nen miting yann saat 13.00'te Ceial Bayar Bul-
van'ndagerçekleştirilecek. DSP'nin sloganında,
laiklik kavramının önüne "înançlara saygüı" ni-
telemesinin eklenmesi dikkat çektı.
Ecevit, laık demokratik rejime yönelik tehdit-
lerin artması nedeniyle yaptığı "güç birliği'' çağ-
nlan üzerine, CHP'lilerin de mitinge katılabile-
cekleri açıklamalanna sert tepki göstermışti. Ece-
vit. "DSP, toplantılannı kendi bayrağı ve Türk
bayrağı altında vapar" sözleriyle ortak miting
önerisine karşı çıktı.
Solda birlik ve yeni parri arayışlan doğrultusun-
da sendikalarla ilişki kurduklan savıyla gelecek
hafta MDK'ye sev k edilmeleri beklenen 8 millet-
vekilinin de mitinge katılacaklan bildirildi. An-
kara Milletvekilı Gökhan Çapoğlu. İstanbul Mil-
letvekili Bülent Tanla ve Kocaeli Milletvekili
BekirYurdagül'ün ihraç istemiyle MDK'ye sevk
edileceği haberleri kulıslerde yaygınlaştı. Yann
yapılacak mitinge katılmalan beklenen muhalif
milletvekilleri. "Bizim yerimiz burasL Partinıiz-
de kalmak ve mücadele etmek istivoru/" dediler.
Çin'den bayrak protestosuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Çın Halk Cumhuriyeti, Istanbul
Başkonsolosluğu'ndaki bayrağının
Sincan eyaletindeki olaylan
protesto etmek isteyen bir grup
gösterici tarafından yakjlmasını
sözlü olarak protesto etti.
Çın'in Türkiye Büyükelçisi Wu
Ke Ming, Dışişleri Bakanlığı
Amerika, Pasifik ve Uzakdogu
Dairesi Genel Müdür Yardımcısı
Elçı Füsun Çetintaş'ı ziyaret
ederek ülkesinin durumdan
duyduğu rahatsızlığı dile getırdi.
Çetintaş da Türkiye'nin olaydan
üzüntü duyduğunu Çin
Büyükelçisi'ne iletti.
Çin'ın Sincan eyaletınde 30 Uygur
eylemcinin idam edilmesiyle
başlayan olaylann ardından
tstanbul'da bir grup gösterici, bu
ülkenin başkonsolosluğundaki
bayTağı indirerek yakmıştı.
Büyükelçi Wu Ke Ming, bu
olaydan sonra Dışişleri
Bakanlığı'nı telefonla arayarak
rahatsızlıklannı dile getirmişti.
Çin bayrağını indirerek yakanlann
lstanbul'da yakalandıklan, ancak
tutuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldıklan bildirildi.
Dışişleri Bakanlığı'nca. Çin'in
Sincan eyaletindeki gelışmeleri
yakından takip ettiği, Türkiye'de
Uygur kökenlilerin de yaşaması
dolayısıyla bunun normal olduğu
kaydedildi. Türkiye, Sincan
bölgesinde ölümle sonuçlanan
kanlı olaylan da kaygı ve
üzüntüyle karşılıyor.
Türkiye'nın, Çeçenistan olaylan
üzenne Rusya ile yaşadığı
"Çeçenlere karşı PKK karti"
sorununun benzerinı Çin ile de
yaşayabileceği uyansı dile
getirildi. Türkiye'de önemli lobisi
ve kökü bulunan Çerkes kökenlı
Çeçenler ile güçlü bağlan olan
Türkiye'nin gündemine, şimdi de
Çin'in Sincan bölgesinde yaşayan
Türk kökenli Uygurlar girdi.
Dünyanın süper güçlen arasında
bulunan Çin'in bölgede
uyguladığı baskı nedeniyle
Türkiye'de sık sık protesto
gösterileri yapılmaya
başlanmasının. Ankara-Pekin
ilişkilerinin daha da
gergınleşmesine neden
olabileceğine dikkat çekıldi
Bu arada, Hava Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Ahmet
Çörekçü'nin, Çin Halk Kurtuluş
Ordusu Hava Kuvvetleri
Komutanı Korgeneral liu
Shunyao nun resmı konuğu olarak
23 şubat tarihine kadar Çin'e
gideceği bildirildi. Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı
Karadayı'nın. 1996 sonunda Çın'e
yaptığı uzun gezinin ardından,
Türkiye'nin bu ülkeden fiize
sistemleri alacağı haberleri basına
yansımıştı. Çörekçı'nın, Kıbns
Rum Yönetimi ile Rus S-300
füzeleri alımı karan üzerine
yaşanan bunalım sırasında Çin'e
yapacağı ziyaretin. füze alımlan
konusunu da kapsayabileceğine
dikkat çekildi. .Ancak iki ülke
arasındakı gerilımin
tırmanmasının, savunma alımlan
konusunda da pürüz
yaratabileceğınin altı çizildı.
Emniyette yeni atamalar
îbrahim Şahin'in
yerine Behçet
Oktay getirildi
Yanan tankere köpük yerine su püskürtüldü
'Itfaiyeninyangına
müdahaleşekliyanhştı'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Emniyet Genel
Müdürlüğü'ne bağlı bazı
daire başkanlıklanna atama-
lar yapıldı.
Susurluk kazasında ölen
katliam sanığı Abdullah
Çatü ile çekilmiş fotoğrafla-
n nedeniyle hakkında tutuk-
lama karan bulunan eski
Özel Harekât Daire Başkan-
vekili İbrahim Şahin'in ye-
rine Diyarbakır Özel Hare-
kât Şube Müdürü Behçet
Oktay atandı.
Susurluk'ta meydana ge-
len trafık kazasının ardından
başlatılan soruşturmanın se-
lameti gerekçesiyle görev-
den alınan ve hakkında
DGM tarafından tutuklama
karan nedeniyle aranan
Özel Harekât Daire Başkan-
vekili İbrahim Şahin'in ye-
rine Diyarbakır Özel Hare-
kât Şubesi Müdürü Behçet
Oktay atandı.
Tuncay Yılmaz'ın Mersin
Emniyet Müdürîüğü'ne a-
tanmasıyia boşalan Kaçak-
çılık ve Organıze Suçlar Da-
ire BaşkanlıgYna da aynı da-
ireden İsmail Çalışkan ve-
kâleten görevlendirildi. Em-
niyet Genel Müdürlüğü Yar-
dımcıiığı'na atanan Abdul-
lah Selvi'den boşalan Sağlık
Daire Başkanlığı'na da Dr.
Gülten Hacıhabipoğhı geti-
rildi.
İbrahim Şahin. "kumar-
haneler krah' olarak bılinen
Ömer Lütfü Topal cinayeti-
ne kanştığı gerekçesiyle tu-
tuklanan, DYP Şanlıurfa
Milletvekili Sedat Bucak'ın
korumalan Ercan Ersoy,
Oğuz Yorulmaz ve Avhan
Çarkın'ı İstanbul'da sorgu-
lamalan yapılırken Anka-
ra'ya getirmişti.
Susurluk'ta meydana ge-
len trafık kazasının ardından
açılan soruşturmanın gü-
venliği için görevinden ah-
nan Şahin'in Bahçelievler
katliamı sanığı Çatlı ile bir
düğünde çekilmiş fotoğraf-
lannın yayımlanması üzeri-
ne. İstanbul DGM tarafın-
dan tutuklama karan çıka-
nlmıştı.
İstanbul Haber Servisi - Tanker yangını
sırasında İstanbul İtfaiyesi'nin yangına
müdahale şekli eleştirilere neden oldu.
Alev alev yanan ve art arda patlamalann
yaşandığı tankere köpük yerine su
püskürtülmesi tam anlamıyla 'cehaiet'
olarak nitelendirilirken yetkililerin hiçbir
araştırma ve inceleme yapmadan
'nıuşamba' elbiselerle itfaiye çalışanlannı
'ölümüne' alevlerin içine
sürmesi tepkiye neden
oldu.
Refahlı yönetim
tarafından görevinden
uzaklaştınlan 20 yıllık
itfaiyeci Seydi Rıza
Güney. Londra
İtfaiyesi'ndeateş
topundan sadece yüzde 6
oranında etkilenen
elbiseler kullanıldığını
örnek vererek İstanbul
İtfaıyesi'nde ise hiç böyle
özel elbise bulunmadığını
öne sürdü. Eski İstanbul îftaiye Müdür
Yardımcısı ve Kocaeli Üniversıtesi
İtfaiyecilik Yüksekokulu öğretim
görevlisi Güney, gemı yangınlannda
yapılması gereken ilk işin çevre
güvenliğinin sağlanması ve yangının
sıçramasının önlenmesi olduğunu
vurgulayarak "Bu önlemler alındıktan
sonra yapılacak müdahale
Abdurrahman
yöntemleri eldeki verilere'göre belirlenir"
dedi. Refahlı yönetimi, deneyımli
personeli görevden uzaklaşrırarak yerine
'mollalan' doldurmakla suçlayan Güney,
"İşbilmez yöneticiler ancak çauşanlann
yanmasına neden olurlar" diye konuştu.
Eski İstanbul İtfaiye Müdürü ve İTÜ
öğretim üyesi Doç. Dr. Abdurrahman
Kıhç ise itfaiyenin müdahalesinde eksik
yanlar bulunduğunu
belirterek yangına
müdahale şeklini eleştirdi.
Kılıç. "Ben olsaydım
yanıma iki üç arkadaşımı
alarak gemiye çıkar ve
önce bir keşif yapardım"
dedi.
Sistemdeki eksikliklerin
çok daha önemli olduğunu
da vurgulayan Kılıç,
şunlan söyledi:
" 1975 «lında çıkanlan
yasa gereği sahil
kentlerindeki liman ve
gemi yangınlarıyla ilgili sorumluluk liman
başkanlıklanna verilmiştir. Ancak,
İstanbul'da birkaç söndürücü dışında
liman başkanhğının bir organizasyonu
yoktur. Bu nedenle, İstanbul Belediyesi de
deniz itfaiyesi kurmaktan kaçınmıştir.
Daha da vahimi liman kentlerinde
oluşturulan İl Yangm Koordinasyonu'nda
itfaive müdürü voktur."
Sulu kar k Gok gurultukj
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
leri zaman zaman, daha doğru tanımlamayla sık sık
sömürülmeyi de beraberinde getiriyor. "Kullanıl-
ma" özellikleri ön plana çıkıyor.
Sadece bizde değil, öteki ülkelerin, yılların için-
den süzülüp gelmiş atasözlerinde de kadının, sö-
zünü ettiğimiz yanı ön planda. Bulgarlar, "Kadınsız
ev, kovasız pınara benzer" diyor.
Fransızlar daha yararcı:
"Kadın olmasa hayatın iki ucu yardımsız, ortası
zevksiz olurdu."
italyanlara göre, "Kadının saçı öküzün sabanın-
dan fazla çeker."
Biz de daha çocukluktan alıp "Kızını dövmeyen"
diyebaşlıyoruz...
Atasözleri böyle söylüyor ama, siyasi tarih böy-
le söylemiyor.
Türkiye sık sık Latin Amerika ülkeleriyle karşılaş-
tırılır. "Daha beteri orada" diye düşünülür. Ne var
ki, son dönemde yaşadıklarımız o ülkelere rahmet
okutacak cinsten...
O ülkelerin tarihinde de kadınlar "belirleyici" ol-
muştu. Arjantin'de çocukları "kaybolan" annelerin
başlattığı hareket kısa sürede tüm ülkeyi etkilemiş,
dışarıda da ses getirmişti.
Başkent Buenos Aires'te, Başkanlık Sarayı Roja
Casa'nın (Pembe Ev) karşısındaki Mayıs Alanı'nın
"Kaçıkanneieri"aradan yıllargeçmesinekarşın bu-
gün de kayıp çocuklarının ve torunlannın bulunma-
sı için savaşımını sürdürüyor. Dikta döneminin le-
kesini sürekli gözlerınin içine sokuyor.
Şili'de Pinochet yönetimine karşı direnen kadın-
lar, Lonquel ve Yumbel'de "gizlimezarlıklann" bu-
lunmasının ardından kendilerini başkanlık sarayının
demir parmaklıklarına zinciriemişler ve diktanın te-
nekesini çalmışlardı.
Türkiye'de de Ulusal Kurtuluş Savaşı tarihi "ka-
dın hareketi" atlanarak yazılabilır mi?
Kastamonu'da. Amasya'da kendi içlerinde ayn-
ca örgütlenen kadınlar başannın "mayası" değil mi-
dir?
Bu genış çerçevenin ardından gelelim bugünkü
kadın yürüyüşüne...
İşin şakaya gelir yanı yok. RP cephesi sürekli za-
man, zemin kolluyor. Nerede fırsatını bulursa kini-
ni kusuyor. Eğer başarmışsa, "Bu tamam, sonra-
sı" deyip devam ediyor. Başaramamışsa işi pişkin-
liğe vurduğu gibi bir de üste çıkmaya kalkıyor:
"Canım, amma da abarttınız..."
Hayırabartmıyoruz...Bugidişebiranönce"dur"
demek gerekiyor. Ve bunu halkın yapması gereki-
yor.
Her başörtülüyü...
Olay "çaypartılerinde buluşmayı" aştı... Löserrri-
li çocuklar yararına defile düzenleyip boş zaman-
larıdeğerlendirmeyiaştı... Birlikte geziler yapıp bil-
gi-görgü arttırmayı aştı...
Çünkü Türkiye'nin rotası şaştı...
Bunu yeniden rayına oturtmak için ciddi, sürek-
li, kararlı bir güç gerekiyor. Kısa sürede, bu rotanın
daha da şaşkın hale gelmemesı için birilerinin kap-
tan köşkündekilere haddini bildirmesi gerekiyor.
Kadın yürüyüşünün yığınsallığı bu bakımdan
önem taşıyor.
Anadolu'da bir deyim vardır:
"Her başörtülüyü annen sanma..."
Anadolu'nun pek çok yerinde başörtüsü dinin de
dışında, tamamen geleneklere dayalı bir kullanım-
dır. Şeriatçıların bunu "bayrak" haline getirmesini
engellerken, başını örten herkesin onlardan yana ol-
duğu yanılgısına da düşmemek gerekiyor.
Bunu vurgulamaktaki amacımız şu:
Bu mitingin ardından gecekondulara uzanmanın
gelmesinı diliyoruz. Gözlemım o ki, gecekondu
semtlerindeki başörtülü kimi genç kızlar, sadece RP
konvoyunda kendilerine yer olabileceğini düşünü-
yorlar. Oysa bıraz konuşunca ne dünya görüşleri
RP'ye yakın ne yaşam biçimleri...
RP mantığı, kadını "yaşamın dışında" tutmaya
yönelik. Yaşamın içinde olmak isteyen her kadın bu-
gün Sıhhiye'de olmalı. Özdeyişle başladık, özde-
yişle noktalayalım:
"Insanlar yaşadıkça değil, yaşamadıkça ihtiyar-
lar..."
' Çin BüyükelçiliğPne
ateş açıldı' iddiası
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Çın'in Sincan-Üy-
gur Özerk bölgesinde mey-
dana gelen olaylan protesto
amacıyla dün Ankara'daki
Çin Büyükelçıliği'ne ateş
açıldığı ilen süriildü. Ülkü-
cüler. dün saat 14.00'te ger-
çekleştirdıkleri gösteride.
yurtsever şair Nâzım Hik-
met'e de "'vatan hainliği"
suçlamasıyla hakaret ettiler.
Çin Büyükelçilıği'nden
üst düzey bir yetkili dün
Cumhuriyet'e yaptığı açık-
lamada. göstericıler arasın-
dan bir kişınin büyükelçilik
binasma iki el ateş açtığıru
söyledi. Yetkili. "Dün 14.00
suİarındalSOkisilik bir grup
eJçilikönünde toplandı. Bav-
rağımızı yaktılar. BBP Ge-
nel Başkan Yardımcısı Or-
han Kavııncu binanın önüne
siyah çelenk bıraktı ve iki el
ateş açıldı. Polis sorumludur.
Ama ateş açüdığuıı fark ede-
medi. Göstericüer arasında
Ulkü Ocaklan üyeleri ve Uy-
gur kökenlfler yer alıyordu**
dedi.
Kocatepe Camisi avlu-
sunda toplanan. Nizam-ı
Âlem Ocaklan ve Ülkü
Ocaklan'na mensup yakla-
şık 200 kişilik grup cuma
namazının ardından u
Doğu
Türkistan'a hürriyet", "Ya
Allah Bismillah Allah-u Ek-
ber", "Kahrolsun Kızıl
Çin", "KatUamlara son",
"Bütün Türkler bir oldu, ka-
tılmayan alçaktır'' sloganla-
n atarak Çin'in Sincan Uy-
gur özerk bölgesindeki uy-
gulamalannı protesto etti.
Eylemciler yanlannda ge-
tirdiklen Çin bayrağını ön-
ce ellenndekı sopalarla ve
ayaklannın altında çiğneye-
rek parçalamaya çahştılar,
daha sonra bayrağı ateşe
verdiler.
Eylem, kılınan gıyabi ce-
naze namazıyla son buldu.
Eyleme Büyük Birlik Parti-
si Milletvekili Orhan Ka-
vuncu'nun yanı sıra bazı
partilerin il başkanlan ve
milletvekilleri de katıldı.
Eylem sırasında "Ülkücü
GençKk" adına yapılan açık-
lamada, şöyle denildı:
"Dış Türklere destek ver-
tnemiz gerektiği bir zaman-
da, maalesef Nâzım Hikmet
gibi ihaneti meslek edinmiş-
ler bugün içimizdeyaşamak-
tadır. Ermeni asılh, ama adı-
nı Türk ismi kovmuş birta-
kım yazar bozuntulan dış
düşmanlarca şişirilen balon-
larla büyütülmekte. yüksel-
tilmekte ve sonra ihanet bo-
rulannı çalmalaruıa sıra geJ-
mektedir."