23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 1997 CUMARTESİ 10 DIŞ HABERLER Rumlar Denktaş'ı şikayet edecek • LEFKOŞA (AA) - Kjbns Rum yönetimi, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Maraş'ın yerleşime açılabilecegi yolundaki açıklamalanyla ilgili olarak Bırleşmış Milletler'e şikayete hazırlanıyor Rum Radyosu'na göre, Rum yönetimi başkan vekili Spiros Kipnanu, dün dûzenledığı basın toplantısında. lconuyla ilgili protesto mektubunu. New York'taki Rum temsilcisinin BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a bugün vereceğini söyledi. Yettsin'den ret kararı • MOSKOVA (AA) - Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, elindeki yetküerin azaltılması amacıyla muhalefetin istedigi anayasal değişiklikleri kabul etmedi. Yeltsin. dün ilk kez radyoda yayınlanan konuşmasında, anayasanın Rus Devleti'nin dayanak noktası olduğunu ifade ederek, Rus Devleti'nin yeni yapısını gündeme getirmenin ve devamlılığını test etmenin çok erken olduğunu söyledi. Boris Yeltsin. sağlık sorunlan nedeniyle görevi bırakması yolundaki istekleri de geri çevirdi. ABO'nin Körfez poitikast • NEWYORK(AA)- Tahran yönetiminin. lrak'ın, BM anıbargosunu ihlal ederek ülke dışına petrol kaçırmasına destek verdiği, Clinton yönetiminin ise buna göz yumduğu öne sürüldü. Wall Strcet Journal gazetesindeki yazıda, Körfez'de görevlı Amerikan 5. Filosu'nun komutanı Thomas Fargo'nun, BM Yaptinmlar Komitesi'ne bu yönde bilgi verdiği belirtildi. lran'ın tneydan okuyan tutumu karşısında ABD'nin hiçbir şey yapmadığı iddıa edilen haberde, Clinton yönetiminin bu tutumuyla Iran'a cesaret verdiği görüşü savunuldu. Bulgaristan'da mafyayla savaş • SOFYA(AA)- Bulgaristan'da parlamentonun feshedılmesinden sonra Cumhurbaşkanı Petar Stoyanov tarafından kurulan teknokratlar hükümeti, mafya ve yolsuzluk ile rüşvet olaylanna karşı savaş başlattı. Yenı Içişleri Bakanı Bogomil Bonev, göreve başlar başlamaz ilk iş olarak bakanlıgın tüm birimlerini alarmageçirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nde ve istihbarat teşkilatlannda tüm izinler kaldınlırken içişleri bakanlığı bünyesinde de köklü bir kadro değişikliği başladı. JNüm fetyasiiun 8.yıldönümü • LONDRA(AA)-Ingiliz yazar Salman Riişdü, dün lran'ın ruhani lideri Ayetullah Humeyni'nin hakkında verdiği ölüm fetvasının 8. yılına girerken A\Tupa ülkelennden şikayetçı oldu. Rüşdü The Guardian gazetesine yaptığı açıklamada. ölüm fetvasını geri çekmesi için Avrupa'nın îran'a yaptığı baskıyı sembolik bir tavır olarak nitelendirdi. Bosna-Hersek'in kuzeydoğusundaki tartışmalı kentin statüsüne ilişkin karar bir yıl ertelendi Brçko Sırplara verflemedi• Roma'da toplanan Uluslararası Hakemlik Komisyonu, Brçko'nun bir yıl süreyle uluslararası bir denetçinin yönetimine verileceğini açıkladı. "Komisyonun Brçko'yu Sırplara vereceği" yolundaki haberler son anda şiddetli tepkiye yol açmıştı. Dtş Haberier Servisi - Bosna-Her- sek'in kuzeydoğusundaki stratejık Brçko kentinin statüsünü belırlemek üzere oluşturulan Uluslararası Ha- kemlik Komisyonu, kentin statüsüne ilişkin karan bir yıl erteledi. Komisyon, Bosna'daki savaş önce- sinde nüfusunun çoğunluğunu oiuş- turduğu, ancak savaş sırasında Sırp denetimine geçen kentte, uluslarara.sı gücün varlığinı güçlendirmeyi ve ken- tin yönetimini geçici olarak ABD'li bir yetkilinin denetimine vermeyi ka- rarlaştırdı. IComisyon'un karannda herkes için hareket serbestisinin sağ- lanacağı ve Avrupa Birliği'nin dene- timinde yakında seçimler düzenlene- ceği de belirtildi. Uluslararası Hakemlik Komisyo- nu'nun karan beklenirken önceki gün Roma'daki bazı diplomatik kaynaklar, Komisyonun kenti Sırplara vermeyi kararlaştırdığını bildirmişlerdi. Güve- nilir diplomatik kaynaklar tarafından sızdınlan haberler, Boşnaklar tarafın- dan sert protestolarla karşılanmıştı. Uluslararası Hakemlik Komisyo- nu'nun Başkanı ABD'li RobertOvven, kentin statüsünün bir yıl süreyle değiş- meyeceğini, bu süre içinde bölgenin "polis yetkileri ile donatümış uluslara- rası bir denetçinin" yönetimine veri- leceğini açıkladı. Haftalar süren görüşmelerden son- ra Roma'da bir basın toplantısı düzen- Brçko karannın açıklaıunası öncesinde, NATO'ya ait arhlı araçlar olası bir saldınya karşı kente giden yollan kesmişlerdi. Brcko Savaş ile barış arasında kalan bir kentDış Haberler Servisi - Bosna' nın doğusunda bulunan Brçko kenti. Bosna banşının miman ABD eski Dışişleri Bakan yardımcısı Richard Holbrooke tarafından "Patiamaya hazır bomba" olarak tanımlanıyor. Hem Boşnak-Hırval Federasyonu hem de Sırp Cumhuriyeti tarafından üzerinde hak iddia edilen stratejik kenf. Bosna'daki Sırp denetimindeki topraklann tam ortasında yer alıyor. Sırp Cumhuriyeti'nin batısı ve doğusu arasındaki önemli bir kara ve tren yolu kavşağında bulunan ve Cumhuriyeti. Sırbistan'a bağlayan Brcko, Boşnak- Hırvat Federasyonu'nun da Hırvatistan'a açılan kapısı konumunda. Bosna savaşından önce çoğunluğu Boşnak olan nüfusuyla ülkenin en büyük altıncı kenti sayılan Brçko. 1992 yılında Sırplann eline geçti. O tanhten bu yana kentteki Müslüman nüfusun büyük bölümünü göçe zorlayan Sırplar. kalabalık kitleler halinde kente yerleştiler. Savaştan önce kentte çoğunluğu oluşturduklannı vurgulayan Boşnaklar, Brçko'nun kendilerine ait olduğunu savunuyorlar. Brçko üzerinde hak iddia eden Sırplarsa savaş sırasında etnik temizlik kampanyasıyla evlerini terk etmeye zorladıklan Brçkolu Müslüman mültecilerin bölgeye dönmesine izin vermiyorlar. leyerek Uluslararası Hakemlik Ko- misyonu'nun karannı açıklayan Owen, bölgenin kontrolü konusunda Sırplar, Boşnak-Hırvat Federasyonu ve Bosna- Hersek ortak hükümeti ol- mak uzere 3 aday üzerinde tartıştıkla- nnı, ancak bunlardan hiçbirinin "ye- teri kadar istikrarlı" görülmediğini söyledi. Brçko kenti için "özel bölge*" statü- sünü potansiyel bir çözüm olarak gör- düğünü kaydeden Owen, kentin kimin kontrolüne verileceği konusundaki karann en geç 15 mart 1998'e kadar verileceğini bildirdi. Roberts Owen "Folisyetkileriyled©- naOlmış uluslararası denetçinin" çe- şitli etnik kökenlerden gelen insanlar- dan bir polis gücü oluşturma ve yerel seçimleri düzenleme yetkisine sahip olacağını da kaydetti. 0wen'ın verdiği bilgiye göre ko- misyonun aldığı bu karar, bölgedeki ana yollann serbest dolaşıma açılma- sı ve Boşnak-Hırvat Federasyonu'nun Sava nehri limanından yararlanması- na olanak sağlıyor. Boşnak-Hırvat Federasyonu Baş- kan Yardımcısı EyüpGaniç, Uluslara- rası Hakemlik Komisyonu'nun Brçko hakkmdakı karannı "Adaletebiradım daha yaklasük" diyerek karşıladı. "Brçko'nun Boşnak- Hırvat Fede- rasyonu'nun en önemli ihracat vc itha- lat kapısı olduğunu" vurgulayan Ga- niç, kararla birlikte Hırvatıstan, Sır- bistan ve Avrupa ile ticaret yollannın da açılmış olduğunu belirtti. Karann. Hırvat ve Boşnaklann ken- te dönmelerine imkân sağlayacağını belirten Ganiç, Brçko'nun Sırplara ve- rilmesi halinde istifa edeceğini açık- layan Bosna Cumhurbaşkanı Aliya İz- zetbegoviç'in de görevinde kalacağını umduğunu kaydetti. Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Ali- ya lzzetbegoviç, Brçko kentinin Sırp- lara verilmesi halinde istifa edeceğini söylemişti. Bosna-Hersek'in BH Press ajansı, lzzetbegoviç'in, istifa tehdıdini geçen ay ortalannda Batılı ülkeler tarafın- dan oluşturulan Bosna Temas Grubu üyesi ülkelere gönderdiği mektupta dile getirdiğıni bildirdi. Sırp muhalefeti seçim zaferinin tanınmasıyla yetinmeyecek Protestolarda ikinci devreDış Haberler Servisi - Sırbıstan muhalefet lideri V^ık Draskoviç, dünkü gösteriler sırasında ülkcde demokratik reformlar yapılması için gösterilerin ikinci devresini bir an önce başlatacaklannı söyledi. Draskoviç, gösterilerin 86. gününde Belgrad'm merkezinde toplanan 25 bın kişiye yaptığı konuşmada, gösterilerde birinci devreyı bitirdiklerini, bir an önce başlatacaklan ikinci devrenin özgürlük ve demokrasinı'n zaferi ile sonuçlanacağından emin olduklannı söyledi. Yerel seçimlerde kazandığı zaferi, hükümet tarafından kabul edilen muhalefet, bu sefer de yıl sonunda yapılması planlanan parlamento ve başkanlık seçimlerini öne çekmek için gpsterilerde bulunacak. Belgrad Şehri Seçim Komisyonu, dün erken saatlerde muhalefet temsilcilerinin kazandıklan bölgelerde kolruğa oturmalannı engelleyen son yasal engeli de kaldırdı. Belgrad'da gösterilerine devam eden binlerce protestocu dün Cumhuriyet Meydanı'nda toplanmadan önce, gösterilerin demokratik ve banşcıl olmaktan çok tehdit edici olduğunu iddia eden Sırp Parlamentosu Sözcüsü Dragan Tomiç'in kapısına, içinde bir düdük. yumurta ve fotoğraf albümü olan bir poşet bıraktı. Arnavuthık şiddet olaylamyla sarsdıyor Dış Haberler Servisi - Arnavutluk'ta halkın büyük bölümünün paralannı yatırdığı banker- lerin iflas etmesiyle patlak veren olaylar birin- ci ayına girerken, Fier kentinde eylem yapan binlerce göstericiye saldıran bir grup sivil al- tı göstericiyi yaraladı. Gösteriler başladığın- dan beri gerçekleşen en şiddetli çatışmada, kim olduklan bilinmeyen sivil bir grup hükü- met karşıtı göstericilerin üzerine demir sopa- lar ve tahta sopalarla saldırdı. Saldında yara- lanan 6 kişiden üçü hastaneye kaldınldı. Sal- dınya uğrayan göstericiler, ellerinde çiçekler- le banşçı bir gösteri yapmalanna karşın sivil grubun saldınya geçtiğini belirttiler. Görgü tanıklan, olay yeri yakınlanndaki karakolun polislerinin olayı izlemekle yetinip herhangi bir müdahclcde bulunmadıklannı söylediler. Başkent Tiran'da ise güvenlik güçleri Skan- derberg Meydanı'nı kordon altına alıp göste- ricilerin eylem yapmasını önlerken liman ken- ti Ylore'de binlerce kişi gösterilerini sürdür- dü. Pazar yerindeki sebze meyve tezgâhlannı deviren göstericiler, Devlet Başkanı Sali Be- rişa'nın üç gün içinde istifa etmesini istediler. Eski düşman dost olmaz!•• Rusya kentlerinde ve köylerinde 1500 kişi arasında yapılan bir anket ilginç sonuçlar verdi. Buna göre halkın üçte biri son on yıldakı reformlann, ülkeyı bölmek ısteyen Batlı güçlerin tuzagı olduğunu düşünüyor. Iki ytl önce .: düzenlenen benzeri bir anket de yaklaşık aynr - - şekilde sonuçlanmıştı. Batı karşıtı kitle içinde yaşlılar, köylüier ve komünist partisi yandaşlan çoğunlukta. Batı'ya ve Batılı kurumlara sempatiyle bakan, yok denecek kadar az. Aslında İkinci Dünya Savaşı sonrasında yetişen kuşaklar sürekli olarak Soğuk Savaş atmosferini teneffüs ettiler. Bunlar, başta NATO askeri paktı olmak üzere batılı kurumlara tepkiyle bakıyor. Yanm yüzyıldır NATO, Rusya'yı vuracak düşman bir güç olarak algılanıyor. Tam şu sıralarda NATO'nun yeni üyelerle Rusya sınınna dayanma planlan ülke halkını rahatsız ediyor. Rusya'nın "bazı özel koşullarla" NATO'ya üye olması düşüncesi ise hiç anlaşılmıyor. Bunu iyi bilen politikacılar arasında -en sağdan en sola kadar- NATO'ya karşı tavırda şimdiye dek görülmedik bir görüş birtiği var. Akıl hastalarına bilgisayar MÜoKDYA• • It V •• GUNLUGUes e e V e â & ' » o v t. HAKAN AKS / Yeni ttolafiar T eskH Sahte dolar basımının yoğunluğu nedeniyle birkaç ay önce biçimi yenilenerek piyasaya sürülen Amerikan Dolarlan, Rusya'da artık yeterince güven vermiyor. Gazeteler, Moskova yakınlarda resmi dolarlara oldukça benzeyen sahtelennin basıldığını bikjiriyoriar. Moskova'da bazı akıl hastalannın tedavisinde bilgisayar kullanılmaya başlandı. Ozellikle cinsel konularda dengesiz bulunan hastalann, bilgisayar yardımıyla sakınleştiği ve ilgi alanlannın genişlediği savunuluyor. Ancak bir grup doktor, uluslararası bilgisayar sistemlerindeki pomografik yayınlara dikkat çekerek söz konusu tedavinin geri tepeceğini öne sürüyor. Başbakan kel mi? Bir Moskova gazetesi, 1917'den başlayarak ülke iidertennın fotoğraflannı yayımlayarak bir konuya dikkat çekti: Lenin, Stalin, Hruşçev, Brejnev, Andropov, Çernenko, Gorbaçov ve Yeltsin... Liderler "bir kel, bir saçlf olarak sıralanıyoriar. Buna göre yeni Rusya liderinin kel olması bekleniyor. İlk akla gelenler, komünist lider Zyuganov, Moskova Belediye Başkanı Lujkov ve Başbakan Çernomırdin. Ama kimileri, Çemomırdin'in başında hâlâ bir tutam saç olduğunu söyleyerek ona şans tanımıyor. ÖR ÜŞ / NURER UĞURLU Son aylarda Türk ve dünya basınında yer alan ha- berlere göre, XXI. yüzyılın süper devietleri arasında yer almaya hazırlanan Asya'nın en büyük, en kala- balık ülkesi Çin, bugün içten içe kaynamaktadır. Her ne kadar bu kaynama, Çin Halk Cumhuriyeti yetkilileri tarafından yalanlanıyorsa da Çin'in kuzey- batısında UygurTürkleri'nin yaşadığı Xinjian Uygur Özerk Bölgesi'nde (Doğu Türkistan) bağımsızlık yan- lısı direnişçılerie Çin güvenlik güçleri arasındaki ça- tışmalann giderek arttığı ve sertleştiği bildiriliyor. Uygur Türkleri, bağımsızlık yanlısı direnişçilerin (nisan 1996 başında) dort yüz elli Çin askerini öldür- düğünü ileri sürerlerken, Çin Halk Cumhuriyeti bu olayı kesin bir dille yalanlamaktadır. Ancak özgürlük- çü Uygur Türkleri örgütü olan Birieşik Devrimci Ulu- sal Cephe (UNRF) olayı doğrulamakta, Urumçi'de- ki Çin ordusunun ölülerin anısına saygı duruşunda bulunduğunu söylemektedir. UNRF tarafından yapı- lan açıklamada. son üç ay içinde on sekiz bin dire- nişçi ve bağımsızlık yanlısı Uygur Türkünün Çin po- lisi tarafından tutuklandığı belirtilmektedir. Ingiltere'de yayımlanan Economist dergisi de (ha- ziran 1996) olaya sayfalannda geniş yer vermekte, tutuklanan Uygur Türkleri arasında aydınlann, sanat- çıların ve din aoamlannın bulunduğunu belirtmekte- dr. Bugün Çin Halk Cumhuriyeti sınırlan içinde çeşit- li Türk toplulukları yaşamaktadır (Nurer Uğurlu, Çin'deki Türk lehçeleri. Cumhuriyet 21.7.1996). Bu Türk toplulukları daha çok batı Çin topraklannda, Uygur Ülkesinde Neler Oluyor?Doğu Türkistan'da toplanmışlardır. Türk tarihinde çok önemli bir yeri olan bu ülkeye Çinliler, 1877'den sonra Xinjian (Çince, Yeni Eyalet) adını vermişlerdir. Xinjıan'ın yüzölçümü 1.707.200 km2'dir ve halkının büyük bir bölümü (% 75) Türk'tür. Kurduğu büyük bir imparatorlukla yüzyıllardır As- yâ'da çok büyük bir güç oluşturan Çin, bugün bir yandan ekonomik ve teknik gelişmesini sürdürüyor, bir yandan da sınırlan içinde yaşayan bağımsızlık yanlısı direnişçilerin seslerini bastırmaya çalışıyor. Bugün Tibet'in Çin'den aynlma isteği, bütün dünya tarafından bilinen bir gerçektir. Bunun yanı sıra, uzun yıllar Çin'in işgalinde yaşayan, ancak sesleri daha az duyulan Uygur Türkleri de eski bağımsız ülkelerine kavuşmak istiyorlar. Orta Asya topraklannda çok es- ki bir tarihi olan Uygur Türklerinin bu isteğine dün- yanın ilgi ve duyarlıkla yaklaştığını belirtmekte yarar vardır. Çin Halk Cumhuriyeti kaynaklan Doğu Türkis- tan'da sekiz milyona yakın Türkün yaşadığını ileri sü- rerken, Uygurlarsa kendi nüfuslannın on beş-yirmi milyon arasında olduğunu belirtiyorlar. Uygur Türk- leri, Çin'de yalnızca (Çin iç savaşı sırasında) beş yıl gibi son derece kısa bir özgürlük dönemi yaşamış- lar, Doğu Türkistan Cumhuriyeti (1944-1949) adı al- tında bağımsız bir devlet kurabilmişlerdir. 1949'da komünist devrimle birlikte Çin, yeni bir döneme gir- miş, Uygur Türkleri'nin Çin halkı kapsamına alınma- lan hareketi başlamıştır. Buna ek olarak 1950'den üç yüz bin Çinli'nin Xinjıan Uygur Özerk Bölgesi'ne yer- leştirilmesiyle de yöredeki Çin nüfusu çoğaltlmak is- tenmiştir. Çin'in bu sindirme hareketine karşı bugün bağımsızlık yanlısı Uygur Türkleri, umutsuz da olsa özgürlük direnişlerini sürdürüyoriar. Tarih sahnesinden tam olarak silinmek gibi bir bü- yük tehlike karşısında kalan Uygur Türkleri, cılız ba- ğımsızlık seslerini dünya kamuoyuna duyurabilmek için insanüstü bir çaba harcıyorlar. Batı ülkelerinin Doğu Türkistan konusuna gösterdikleri ilgi, Orta As- ya Türk Cumhuriyetleri'ni de yavaş yavaş etkileme- ye başlamıştır. Önceleri çok çekingen davranan Or- ta Asya Türk Cumhuriyetleri, Çin Halk Cumhuriye- ti'nin sert tepkilerine karşın, bugün ülkelerinde ya- şamakta olan UyaurTürkleri'nin dernek kurma, ken- di basınına kavuşma, Çin Halk Cumhuriyeti elçilik- leri önünde gösteri yapma isteklerini anlayışla kar- şılıyorlar. Komünist Partisi lideri ve Çin Devlet Başkanı Ji- ang Zemin (temmuz 1996 başında) iki yüz binden çok Uygur Türkü'nün yaşadığı Kazakistan'a gitmiş, bazı görüşmelerde bulunmuştur. Zemin, Kazakis- tan hükümetinden, Uygur Türk direnişçilerine des- tek veren kuruluşlara topraklannda izin vermeyece- ği konusunda güvence almak istemiştir. Ama Çin Devtet Başkanı Zemin, bu konuda pek başanlı ola- mamıştır. Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Li Peng'in (ni- san 1996 sonundaki) Fransa gezisi de biraz olaylı geçmiştir. Başbakan, Paris'te başında ve aydın çev- relerde, Çin'deki insan haklan yasaklan konusunda sert bir biçimde kınanmıştır. Çünkü Fransızlara gö- re Çin. ekonomik büyümesine paralel bir gelişmeyi insan haklan konusunda daha tam olarak göstermiş değildir. Li Peng'in Paris'te Çin Halk Cumhuriyeti'nin uluslararası insan haklan sözleşmesini imzalamaya hazır olduğun açıklaması, kısa sürede bu büyük ül- kenin böyle bir yükü üzennden atacağı izlenimini vermiştir. Ne var ki Batı ülkelerinin ve Orta Asya Türk Cum- huriyetleri'nin Doğu Türkistan konusunda göster- dikleri bu ilgiyi. Türkiye Cumhuriyeti'nin bugüne ka- dar göstermemiş olması Uygur Türklerini son dere- ce üzmektedir. Türkiye'nin Doğu Türkistan konu- sundaki bu ilgisizliği, yalnız Uygur Türkleri'ni değil, Batı ve Doğu ülkeierini de şaşırtmaktadır. Uygur Türkleri, "Türkiye acaba neden bugün tarih ve dün- ya sahnesinden silinmek gibi büyük bir tehlike kar- şısında olan Doğu Türkistanlı soydaşlannın sorun- lannı uluslararası alanlara getirmiyor? Türkiye Bü- yük Millet Meclısi İnsan Haklan Komisyonu Doğu Tün\istan'daki insan haklan yasaklannı yerinde araş- tırmak için bu ülkeye niçin bir delegasyon gönder- miyor? Neden haklı davamızı desteklemiyor?" gibi sorular soruyoriar. ABD'nin tanınmış Rand Corporation kurumu da geçen yıl yayımladığı "Türkiye Doğuya Açılıyor" baş- lıklı incelemenin bir bölümünde, konuyla ilgili olarak şunları belirtmiştir "Orta Asya'ya açılmakta olan Türkiye, uzun sürede, Çin yönetimi altındaki Doğu Türkistan konusuyla ilgilenmek zorunda kalacaktır. Beijin'in (Pekin) ardı arkası kesilmeyen nüfus akta- nmlan siyaseti yüzünden Doğu Türkistan Türkleri, bugün tam olarak Çinlileşme gibi büyük bir tehlike karşısında bulunuyohar. Türkistan Türklen, başta Türkiye olmak üzere dünya ülkelennden yardım bekliyortar. Acaba Türkiye, Doğu Türkistan Türkle- ri'nin acı haykırışlanna mı, yoksa Beijing'le olan iliş- kisine mi daha çok önem verecek?" (Yeni Türkiye, Türk Dış Politikası Özel Sayısı Ankara 1995) Bugün nasıl Çin'in eski topraklannı birieştirme gi- rişimlerini, Hong Kong, Makao ve Tayvan'ın Çin Halk Cumhuriyeti'ne katılmalannı, onunla birleşmelerini, Ingittere, Portekız, ABD ve Japonya'ya karşı istiyor ve destekliyorsak, iktisadi, teknik gelişmesini, eko- nomik büyümesini beğeniyor ve alkışlıyorsak, Uygur özerk Bölgesi'nde olanlara, insan haklan yasaklan- na, kanlı çatışmalara da böylesine üzülüyor ve kar- şı çıkıyoruz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear